Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 30 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Ilımlı islam projesi ve gerçekler - Eren Erdem
31 Mart vakası , Gerici isyanı olarak tarihe geçmiştir. Akabininde bu vaka nın kahramanı olan Derviş Vahdeti de bilindiği üzre nakşibendi tarikantından idi.
1924 yılında kaldırılan hilafetin sonrasındaki gelişmeler incelendiğin de ise karşımıza çıkan manzara fazlaca vahimdir . Derviş in çıkardığı Volkan gazetesinde yazan Said Nursi de aynı yönde düşünsel ve toplumsal aktiviteler içerisinde bulunmaktaydı. 1925 yılında tamamen bu hareketin desteği ve İngiliz ortaklığıyla başlayan Şeyh Sait isyanı sürecinde Nakşiler birçok Tükmen-Alevi köyünü basıp yağmalamış vede talan etmişlerdir.
1930 Yılında azgınlık hat safhaya yükselmiş vede Menemen dolaylarında Kubilay adlı vatan sevdalısı , memleket aşığı bir öğretmen-yedek subay sehit edilmiş vede kesik kafası sokaklarda bu hain ve nankör eller aracılığıyla dolaştırılmıştı. Bunu aslında dini kurtarmak olarak algılayan bu gerici zihniyetin hareketi bende şunu uyandırmıştır , Gerilikte sınır yoktur.
31 Martçı Saidi Nursi(kürdi), 1925'te Şeyh Sait isyanıyla mahkum olmuştu. Saidi Kürdi, Nakşiliğe dayanan Nurculuğu yaymaya çalışan bir laiklik ve cumhuriyet düşmanıydı. Aslında hareketin özünde Türk düşmanlığı yatmaktaydı. İşte Saidi Kürdi’nin takipçisi Fethullah Gülen de bu ekolün devamcısıdır. Derviş Vahdeti ve Saidi Nursi(Kürdi)’nin üstlendiği misyonu(!), günümüzde AKP ve Nur cemaati üstlenmiş görünmektedir.
Temel yanılgısı İslam ı anlamamak , yahut işine geldiği gibi yorumlamak olan bu temelsiz ve dayanaksız olguların en büyük partizanları tarih boyunca Türk topraklarına göz dikmiş olan emperyalist güçler olmuştur. Bunu anlamak için alim olmak gerekmez , ki günümüzde de apaçık şekilde kendilerini ortaya koymuşlardır.
Bu gerici zihniyet ülkemizde bir asırdır örgütleniyor.Devleti ele geçirme sürecinde,şimdi sıra parçadan bütüne doğru gitmeye geldi!
ıÜüWashington'da düzenlenen Abant Platformunda Nakşiler, Nurcular ve Süleymancılar tarafından, M.Kemal ATATÜRK'ün kurduğu laik cumhuriyet tartışılmış(!) ve Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde Afganistan'ın, Irak'ın, Mısır'ın, Özbekistan'ın, Azerbaycan'ın vb. ülkelerin örnek alacağı "din eksenli" cumhuriyete geçiş yolları aranmıştır! Yani onlara göre sorun, "laik Cumhuriyet"tir!.. Çünkü "Abant Grubu" denilen misyonun amacı da; "ABD'nin bölgedeki emperyalist çıkarlarına ideolojik bir destek sağlamak"la ilgilidir! İşte temeli bu kurgu ile oluşmuş olan bu ılımlı islam adı altında ki haçlı oyununun amacı , büyük israil devletine hazırlanacak zemin için geçirilecek süreçte , bölgenin laik yani güçlü sistemini yitirmesi vede neticesinde oluşturulacak feodal yapının işletilmesidir.
Feodalite örneği olan ABD görüldüğü üzre tek bir liderin kuyruğu vazifesi ile her yöne gidebilmektedir . İşte ortadoğudaki örnek model budur , feodal yapıyı işletmek vede her devlete bir işbirlikçi lider tayin etmek.
Clinton'un My Life (Yaşamım) adlı kitabından Türkiye ile ilgili önemli bölümlerin temel kavramları üzerinde durmak istiyorum.
ıÜüABD, Balkanlar'da oluşturduğu barışın ekonomik meyvelerini toplamak istemektedir.
Türkiye'yi, Yirmibirinci Yüzyıl'ı etkileyecek önemli ülkeler arasında ve gelişmekte olan on ekonomi içinde görmekte, ekonomik çıkarları açısından Türkiye pazarını önemsemektedir.
Türkiye'nin laik, Müslüman ve demokratik kimliğini önemsemekte, yani laikliği vurgulamakta, Orta Doğu, İslam radikalizmine teslim olduğu takdirde, istikrarlı ve demokratik bir Türkiye'nin Avrupa için bir "savunma mevzii" olacağını düşünmektedir.
görüldüğü üzre Türkiye laik , müslüman ve demokratik olarak görülmektedir. Çok muhtemeldir ki tüm dünya bunu bu şekilde düşünmektedir . Temelinde laiklik olan devlet yapıları daha kararlı vede güçlü olduğundan da günümüzde pkk ile işbirliğine sokulan amerikancı radikal islam örgütleri güçlü bir sanrının ortaya çıkmasını sağlamışlardır , bunun adı , siyasal islamdır.
Düşünsel kapasitemizi zorlar isek , düşmanımıza karşı silah ile mücadele veremiyor , sağ - sol , alevi sunni diye bölemiyor isek , bir yol daha deneyebiliriz. Bunun şimdiki bilinen adı da ılımlı islamdır vede tamamen patentli bir american sunumudur.
Şimdi olaylara biraz dinsel bakalım , İslamın ılımlısı olmaz , çünkü kuran mevcut İlahi yapısını muhafaza etmektedir vede hükm ler olduğu gibi yerinde sabit durmaktadır. İslami bakış pencerelerinin ardına gizlenen emperyalist güçler yüzyıllar boyu yahudi kökenli emevi uydurmacılığı ile maalesef ki kuran ı kerim i okunmayan bir kitap haline getirmeyi başarmıştır. İşbu temel üzerine cemaatcilik vede tarikatcılık gibi sahte vede gerici kurumlarıda destekleyerek , islamiyet bünyesine sayısız ilavelerde bulunulmuş vede günümüzde dinimiz tamamen sahte peygamberlerin dilinin ucundan öğrenilecek bir kurum haline gelmiştir.
Bu temeli sağlam oturtulmuş bir ABD - İSRAİL projesidir , ki emevi ruhu yüzyılımızda tekrardan dirilmiş ılımlı islam adı altında amerikadan yönlendirilecek bir islam modeli gündeme gelmiştir. Ancak bilinmelidir ki kuran , kesin suret ile günümüzdeki maddi yani insan kelamını yansıtan , yozlaşmış incili tamamen reddeder bir durumdadır. Temel olguları değişmemiş tek ilahi kitab dinimiz islam ın buyruğu ve tek yazılı kaynağı olan kuran dır.
Ilımlı islam projesinin temelinde olan , kuran ve islam uygulamalarının belirli periyotlar ile hafifletilmesi vede , kitabı tanımadığı halde islama incilin kabul ettirilmesi , akabinindede israilli bir mehdi ile oluşturulacak yeni dünya düzeninde islamın 3. din ve kuranın kabul edilmeyen bir kaynak haline gelmesi durumu ve bu durumun destekçileri , Allah ve kulları bilsin ki herdaim toplumun vicdanındaki dar ağaçlarda sallanıyor olacaklardır.
Kuran kaynaklı ve emevi sahtekarlığından uzak olan islam , ki günümüzde uygulanmamaktadır , kesin suretle bu tip bir projenin ortasında olamaz. Ancak cemaatci vede fırkacı , yozlaşmış islam ise zaten bu amaca hizmet etmektedir. Toplum bilsin ki , millet fırkacı zihniyete prim verdikçe ve onun işbirlikçilerinin fetva ve cemaatlerinde diz çöktükce , islam dahada yozlaşacak tır.
Kurtuluşun yolu kuran dır . Buraya kadar üzerinde durduğum projeden sıyrılmanın tek bir yolu mevcuttur , buda kuran dır. Acil suretle günbümüz emperyalist güçlerin ılımlılaştırmaya çalıştığı , kuran dışı kaynaklar edinen toplumların inandığı yozlaşmış islami mantalitenin değişmesi adına büyük bir dini reform çalışması yapılmalıdır. Aksi taktirde bilinmelidir ki , haçlı haysiyetsizliği elini dinimizden çekmeyecektir.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Islam soylemiyle yola cikip gercek amaclarini gizliyenleri Allah bilmektedir.
Birilerinin yanlislarindan yola cikarak, kendi yanlislarini mesrulastirmaya calisanlar bu yontemin akli selim sahiplerine karsi basarili olamayacagini bilmelidirler. Tarih boyunca Islam uzerinden kendi anlayislarini pazarlayanlarin,kotu ornekligi hic bir insana bunun benzerlerini yapma hakkini vermez.
Kuran kendi basina ele alinmalidir. Kuran hicbir ideoloji veya akimin akintisina birakilamaz. Once bir anlayis belirleyip sonra onun cevazligini Kuran'a belirletme yanilgisindan vazgecmek gerekir. Kuran'i suistimal edenler hangi anlayisa sahip olursa olsun ayni kefededir.
Kuran'in sundugu mesaj, Tarihte resul onderliginde hayata intikal etmistir. Resul hangi uygulamalariyla gunumuz laik anlayisina uygun davranmistir. Her uygulamasinda Allah'i etkin kilan Resul ile Allah'i baslarindan defetme siyasetini benimseyenleri nasil bagdastirabiliriz.
Ben Ataturk'cuyum, Kemalistim,Laik'im vb diyenlere saygim var ama Hem bunlari soyleyip ardindan Kuran davasini savunuyorum diyenlere hic bir saygi duymuyorum. Cunku onlarda digerlerinden farksiz bir sekilde bu Kitab'i kullanmaya calisiyorlar. Sayin Ataturk Kurtulus savasi sirasinda ve Cumhuriyetin ilk yillarinda yenilikci din anlayisini savunanlara destek vermis, hatta kendisi dahi Cateani gibilerinin kitaplarindan edindigi Islam tarihi anlayisiyla, Modern bir islam anlayisini savunmustur. Ozellikle adi var kandi yok hilafetini kaldirmak icin, meclis konusmalarinda Islam sura anlayisini savunan, Mutezili bakis acili ilim adamlarina destek vermistir. Istediklerini elde ettikten sonra Islam referansini tamamaen devre disi birakmis ve dunyada 1900 lu yillarin basinda ilk Fransa'nin baslattigi Laiklik prensibini yasalastirarak ikinci laik olan ulke olarak tarihe gecmistir. Bundan sonra Sayin Mustafa Kemal'in bir daha referansini islamdan alan bir girisimi olmamistir. Ben hic bir insana karsi haksiz saldiri taraftari degilim, ama Islam gibi bir davayi kendilerine secmemis insanlari Kuran'a donus hareketi icin bayraklastirmak siyasi olmanin disinda hic bir izaha sigmaz.
Kin duysak da tespitlerde isabet ve insaf vazgecilmeyen ilkemiz olmali.
Fethullah bey bir din istismarcisidir, butun fikirlerini siddetle elestiriyorum. Yalniz gercek odurki kendisi bir Turk milliyetcisidir. Bu kendisine has olabilir ama bu boyledir.
Tayyib bey milli gorus icinden cikmis bir Turkiye insanidir, hatalari diger politikacilardan daha fazla degildir, genel tavri klasik bir milliyetci olmadigini gosteriyor.Politik basarisi ortadadir. Degisime musait bir insan, insallah bir gun hak yolu gorur.Sahsi fikirlerinin niteligi hakkinda, detayli bir bilgim oldugunu soylersem yalan olur. Turkiyedeki dayatma mantigina karsi cikisini ,daha ozgur bir Turkiye umuduyla dusunsel olarak , kendi kendime destekledim.
Parcaciklar halinde olusum gosteren Kuran referansli azinlik haric, mevcut hic bir grubun Kuran kaynakli bir din projesi olduguna inanmiyorum. Kavgalar hep dunyevi menfaatler uzerine kilitlenmis bir durumda. Kuran kaynakli islam davasini benimseyenler hic bir grup veya zihniyetin gudumune girmeden ,sirf Allah'a kulluk amaciyla organize olma cabasini gutmeliler.Ilk isleri siyasal etkinlikler olmamali, bu dogal olarak o safhaya gelmelidir.
Katılma Tarihi: 30 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sayın muhliskul ,
öncelikle konu ile ilgili hassasiyetinizden ötürü teşekkürlerimi sunarım. Ilımlı islam projesinin tarihsel boyutunu irdeleyebilmek adına geçmişte yolculuk yapar isek göreceğimiz belli başlı gerçekler vardır.
Bunlardan en önemlisi istiklal savaşı dönemindeki ingiliz destekli tarikat önderleridirler , ki Atatürk ün mücadelede önem verdiği hususların başında gelmektedir bu lider ve önderler. Kuran bazında konuyu ele alır isek , temelsiz vede yozlaşmış öğretiler ile halkın düşünsel yeteneklerine ambargo koymuş bu zihniyet muhakkaktır ki , önemli tenkid ve uyarılara maruz dur.
Kuran bu uydurmacıların yolları vede sürüklendikleri istikameti apaçık , çıplak bir şekilde belirtmiştir , ki bu konudaki tespitlerinize tamami ile katıldığımı belirtmek isterim.
Önemli bir noktaya işaret ettiniz , Atatürk - kuran savunuculuğu ilişkisi. Şüphesiz ki bizler birçok olay ve vuku yu tarihten öğrenmiş bulunmaktayız. Öğrendiğimiz bu vuku ların içerisinde elbette Atatürk ve islama hizmetlerini de ayrı bir başlık altında incelememiz gerekmektedir.
Bağnaz zihniyetin kuran ve islam ile sürekli çatışmaya soktuğu atatürk , her dönem islama ve KURAN a hizmet etmiştir. Süleymaniye nin tepesine haç takılmasını engellemiş bir insanın , ezan-ı muhammediye nin türkçe eda edilmesini şağlamış bir müminin , elmalılının meal çalışmasına tam destek vermiş bir kişinin islam ve kuran ile çatıştığını söylemek , kişisel kanaatimce yanılgıdır , ve adıma düşkırıklığıdır.
Bu noktada laiklik islamsızlık gibidir , gibi bir hissiyata soktunuz beni bu yazınızla ki , vicdan hürriyetinin savulunduğu laiklik islam ile çatıştırılmamalı. bu konuyu ben kendi adıma şahsi fikrim olarak şöyle değerlendiriyorum.
Laik lik monoteizm den uzaklaşmak , yahut inanç metabolizmasını zedelemek değildir , aksine demokratik bir toplum yaratmak gayesidir , ki bu şekli ile laik bir cumhuriyet bünyesinde yaşayan farklı dinlerden insanlar inanç özgürlüklerine muhakkaktır ki sahiptirler.
Bir noktada katılırım sizlere , anayasal yapı değiştirilerek ,kuran hükümleri ile yakın çizgide bir sistem , ki bunun adı şeriat veyahut islam cumhuriyeti değildir , bir düzen oluşturulabilir.
Ki mevcut kuran hükümleride aslında çağdaş devlet uygulamalarının içerisindede yer almaktadır , cezalar , hükümler , yönetim vs.vs.vs.
Şimdi merak ettiğim nokta Atatürk doğrularını benimsemiş bir insan tamamen kuransız mı olmalıdır , sizin tabiriniz ile atatürk ü dönemlere ayırıp mı bakmalıyız , atatürk ün islama yaptığı katkılar sizleri düşündürmemektemidir.
bu düşüncelerinize binaen diyorum ki , keşke herkes Atatürk kadar olabilse , onun kadar islama hizmet edebilse.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Ben hic bir beserin olusturdugu veya adina istinaden olusturulan ideolojinin tasdik ve takip edilmesini dogru bulmuyorum. Buna hz. Muhammed'de dahil. Insanlarin orneklikleri alinabilir ama onlarin yucelestirilmesi haddi asmaktir. Turkiye'de resmi ideoloji ve din muhaleti olusturmus kesimler Ataturk'u kutsallastirmistir. Onun turbesi,heykelleri, insanin gozune sokarcasina her yere asmak zorunda birakilan resimleri. Ataturk'un ilahi ve kasideleri. Nedir bu zorbalik, neden bu baski. Mevzu Ataturk destani. Buhari ve Muslimde bile bu kadar mevzu yok.
Insaf kardesim, bir beserin bu kadar insanlara tahakkum edilmesine ve elleri silahli insanlarca sivillere onu bilakayd kabul ve icraatata zorlamaya. Kuran sosyal hayatta ideolojik dogmalari reddeder. Bu ister Laikizm olsun, ister baska bir izm. Kuran sosyal platformda , uygunluk sarti arar. Degisimler esasa alinmalidir. Kuran vahyinin surdugu 22-23 yillik donemde bile cok acik ve net hukumsel gelisim gozlenir. Tutuculugun terkedilmesi ,insanlarin luzumsuz yere zorlanmasi onlenmistir. Bu yuzden Kuran'daki gelisimin yansimasi, vahyin sona ermesi ile bitirilmemelidir. Ornegin; mirastan pay almak bir yana,kendileri miras olarak birakilan bayanlar icin erkegin yarisi miktar hak belirleyen Kuran ayetleri bir surecin sonu degil,baslangicidir. Sosyal konumu itibari ile durumu daha fazla saglamlastirilarak hakkinin buna dogru orantiyla duzeltilmesi beklenen kadinin ilmihal tarzi bakis acisiyla haklari nas alet edilerek dondurulmus ve geriye cevrilmistir.
Bunu Kuran genelindeki butun sosyal fenomenler icin kullanabiliriz.Hatta ibadet konularina bile bu uygulanmali.
Gordugunuz gibi benim klasik donmus beyinlerle hic bir organik bagim soz konusu degildir. Bu yuzden benim kendisi yucelestirilmis bir insan hakkindaki goruslerimin hangi hassasiyetten dogdugu rahatlikla anlasilmaktadir. Ben modern Islam anlayisini kesin olarak kendi ideolojik amacina alet etmis bir insan olusundan oturu bu sahsin Kuran davasinin kahramani gibi tanitilmasina karsiyim. Yine bu sahis klasik din tellallarina karsi kullanirken umit verdigi bir cok Islam aydinini yuzustu birakmis ve kurdugu ,guclendirdigi duzeninde Kuran anlayisina yer vermemistir. Elmalili gibi zihni pasif ve mevki aski galebe calmis menfaatci yalakalar onun fetva makami gorevini icra etmisler. Ayni emeviler de oldugu gibi. Ben bir onceki mesajimda emevi saltanatini anlatirken bu konuya deginmistim. Onlarda kendilerini yeryuzundeki yasamda Allah'in izni ile serbest goruyordu. Onlarda Milliyetci idi.Kendi dillerinin her dilden ustun olduguna,bir arabin dunyaya bedel olduguna inaniyordu. Arkadasim kafanizda cizdiginiz kurgusal bir masal kahramanina inanmakta serbestsiniz ama benim ricam bunu Kuran ile iliskilendirmeyin. Kuran hic bir beserin ideolojisinin hizmetcisi degildir.
Ifademde ki curetim, sahsiniza karsi bir saygisizliktan degil, dusundugumu acikca ilan etme inancimdandir.
Yer,yer katıldığım düşüncelerinize şu noktada itiraz etmek zorunda hisesttim kendimi,şöyle:
Allah, Kuran'da iyi ve kötü kavimleri isimleri ile bize bildirmişken siz,nasıl olur da bozulmanın yükünü Allah'ın Kuran'da hiç anmadığı "Emeviler"diye bir topluluğa yüklersiniz?
Kuran dışı bilgiler (Siret,sünnet,tarihler,rivayetler v.s)bunların hiçbirisi İlim değildir.Bunlara dayanarak hiç bir kimse ve topluluk sorgulanamaz,dolayısıyla bunlar bizim için örnekte olamazlar.
Bilginize sunar,yalnız Kuran'dan ilham alan çalışmalarınızı bekleriz.
İslam’ın ılımlısı ve ılımsızı
arasındaki farkları görmeye çalışanlara seslenmek istiyoruz. Eğer kriterleriniz
Kuran dışındaysa bu iki kavram birbirinden farksızdır. İslam’ın ılımlısı olmaz.
Ilımsız olanı da ılımlı olanı da tek bir kapıya çıkıyor: asılsızlıklar.
Allah’ın vahy yoluyla
naklettiği tüm dinler, tek bir dindir.
Bu din, islamdır . Örneğin,
3/43 Ey Meryem! Rabbine ibadet et; secde et ve rüku
edenlerle birlikte rüku et.
Ayette görüldüğü gibi Meryem
secde ve rüku etmiştir. Günümüzdeki hristiyanlardan farklıdır, müslümandır.
Hristiyanlık veyahudilik gibi dinler, dinin tek sahibi olan
Allah ile ayrılığa düşmüşlerdir. Bu dinler, O’na ortak koşulmayan, yalnız O’na
ibadet edilen, yalnız O’na hamd edilen ve yalnız O’ndan yardım dilenilen hanif
islamdan artık uzaktadırlar.
Hz İbrahim için Kuran’da
şöyle denilmektedir:
16/123 Sonra
sana: Hanif olarak İbrahim'in Millet'ine tabi ol o,
hiç bir zaman müşriklerden olmadı, diye vahyettik.
2/135 Ve dediler ki: "Yahudi veya Nasranî olunuz ki hidâyete
ermiş olasınız" De ki: "Biz Hanîf olarak İbrahim'in
Milleti'ne tâbi bulunmaktayız. O, müşriklerden
olmadı."
3/67 İbrahim ne Yahudi idi ne de Nasrânî idi Ve lakin, Hanif
müslim idi ve müşriklerden olmadı.
3/95 De ki: SadakAllah (Allah Doğru söyledi), o halde bir Hanif
olarak İbrahim milletine tabi olun! O, müşriklerden
olmadı.
4/125 Muhsin olarak, kendini Allah'a teslim eden ve Hanif
olan İbrahim'in Millet'ine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, İbrahim'i
dost edinmiştir.
Bu ayetlerdeki “hanif”
kelimesi ile sıkça duyduğumuz “hanefi” kelimeleri birbirinden farklıdır.
Hanefilik bir mezhep iken, haniflik, tek tanrıcı ve Allah odaklı inananları
kast eden müslümanın olmazsa olmaz niteliğidir.
Haniflik, dini sadece Allah’a özgüleyen, O’nun
dışında dinde hüküm koyucu kabul etmeyen ve dinin merkezineKuran’ı koyan olmaktır.
Kuran’da belirtildiği üzere, Hz.
İbrahim hanifti. Yahudi ya da hristiyan değildi. Birkaç uydurmacının ardında
yürüyenler kendilerine o isimleri takmışlardı. Hz.İbrahim, ne bu yozlaşmış
dinlerin ne de yaşadığı toplumdaki egemen geleneksel inançların ardından gitmedi.
Bu inançlar hakiki ve duru İslam’ın alternatifi olamazdı.
Bugün bize farklı
alternatifler sunulmaktadır.
“Ilımlı İslam” adı altında
bize sunulan bu model, Kuran’dan asla onay alamayacak,yahudilik, hristiyanlık ya da daha ilkel
dinler tarafından dinimize monte edilmiş inançlar karmaşasıdır.
İnsanları bu kadar çok kavram
karmaşasına sürükleyen Yaratıcı değildir, dört kitap tek dine yani İslam’a hizmet
etmiştir . İşte bu dinden ayrılanlar kendilerine yahudi, hristiyan diyerek Kuran’ın
tabiri ile şirkperest olmuş ve de ilahi olmayan şeytani oluşumları dünyaya kabul
ettirmeye çalışmışlardı.
Bu durumda “dinlerarası
diyalog” tanımının geçersizliği de ortaya çıkmış olmaktadır. İlahi olanla ilahi
olmayanın, son peygamber Hz. Muhammed’in elçiliğini kabul etmeyenle nasıl
diyaloğa girileceğini düşününüz.
Ilımlı İslam dediğimiz de
asıl olarak yeni bir dindışı ayrım yaratmaya yönelik ABD güdümlü modellerden en
büyüğüdür. Soruyoruz:Kaç kişi bu
modelin ne olduğunu bilmektedir? İslam’ın ılımlısı nasıl olmaktadır? Günümüzde
tamamen yozlaşmış haliyle yaşanmaktayken bir dönüşüm daha geçirirse bu ümmet
kendine Müslüman demeye nasıl devam edecektir?
Gözden kaçırmamamız gereken
önemli bir husus da şudur: Kuran bu uydurulmuş dinleri asla kabul etmezken,
ABD’de yaşayan ve ülkemize gelemeyen imamlar nasıl olur da ılımlı islam’ın uygulanış
modeli olarak gösterilir? Tezata bakınız.
Bu model dahilinde Kuran
hükümlerinde reform yapılmasını öne süren, hatta ikinci İznik konseyi ile Kuranı
tartışmaya açmaya hazırlanan bu sahtekarlar, ömürlerinin geri kalanında hangi
şeref ve haysiyetle imanından söz edip müslüman cakası atacaktır?
Sayın müslüman halkımın
fertleri!Yüzyıllardır Kuran’ı devre
dışı bıraktınız ve Allah ile aranıza her daim birilerini soktunuz. Kökenini
bilmediğiniz inanışları Kuran’ın önünde tuttunuz ve sonrada kalkıp dindarlık
havası attınız. İmanınızdan sizler sorumlusunuz bu bizi ilgilendirmez. Ancak bu
ılımlı İslam modeli hayata geçirilmeye çalışılırken geceleri uyuyabiliyorsanız bazı gerçekleri hatırlatalım:
FATIR suresi 5.
ayet) Ey insanlar, Allah'ın vaadi haktır! O halde iğreti dünya hayatı sizi
sakın aldatmasın! O yaman aldatıcı, o çok gururlu, sizi sakın Allah ile
aldatmasın.
(NAHL suresi 89.
ayet) Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık
çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı
indirdik ki herşey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet,
Müslümanlara da bir müjde olsun.
(BEYYİNE suresi 6. ayet)
Ehlikitap'ın küfre sapanlarıyla müşrikler, içinde sürekli kalıcılar olarak
cehennem ateşindedirler. İşte onlardır yaratılmışların en şerlisi.
Ilımlı islam bir cinayettir,
bir katliamdır ve Allah’a karşı duruşun azgınlığının doruğudur.
Ilımlı İslam, ABD’nin, Ortadoğu’daki
amaçları için vazgeçilmez bir kavramdır. Bu güdümlü İslam, müslümanı sessizleştirmek
ve uysallaştırmak, tüm dünyayı İsa Mesih’in çevresinde toplamak adına biçilmez
kaftan durumundadır
Ilımlı İslam tuzağına
düşmemenin en kesin yolu, geleneksel yozlaşmış İslam’dan sıyrılıp tek gerçek
din olan Kuran’daki İslam’a sarılmaktır.
Allah odaklı, hizipsiz , Kuran
dışında rehber edinmemiş, peygamberi putlaştırmamış, halis muhlis din olan
Kuran İslamı’na.
Aynı zamanda kuranın
emrettiği gibi ilmi metodlarında toplumsal hayatın içinde bulunması
gerekmektedir. Kısacası toplum düşünmeyi yeniden öğrenirse islamın ılımlısı her
daim bir fesat olarak algılanır ve ABD gizli örgütlerinin dolaplarındaki
raflarda bir proje dosyalı olarak rafa kalkar.
İşte dünyaya eşi benzeri
görülmemiş bir haçlı mağlubiyeti yaşatmak için toplum bu yönde bir zihniyet
evrimine tabi olmalıdır..
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
HYP Genel Başkanı ve eski İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Yaşar Nuri
Öztürk, 22 Temmuz seçiminden sonra AKP döneminde Türkiye’nin adım adım
“ılımlı İslam" devletine doğru kaydığı yorumları yapılırken, yine
kamuoyunu şaşırtacak bir değerlendirme yaptı. Öztürk, Türkiye’nin
“dinsizliğe" doğru gittiğini iddia etti.
Siyasi gelişmelerle ilgili ANKA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr.
Öztürk, “Kuran’ın anladığı manada bir dinden söz ediyorsak, Türkiye
dinsizliğe doğru gidiyor" dedi. Öztürk, “Türkiye’yi taşıdıkları yer
şirktir, din değil. Biz yıllarca buna karşı mücadele verdik. Ama şimdi
Türkiye doğrudan doğruya müşrik zihniyete, şirk zihniyetine doğru
gidiyor. Yelken açmış gidiyor hem de. Zaten Kuran’dan ve Hz
Muhammed’den onay almayacak sahte bir dini, morfin gibi kullanıp
Türkiye üzerinde her istediklerini yapıyorlar, hurafe dinini anestezi
gibi kullanıyorlar" diye konuştu.
Siyasi gelişmelerle ilgili ANKA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Öztürk, “Kuran’ın anladığı manada bir dinden söz ediyorsak, Türkiye dinsizliğe doğru gidiyor" dedi. Öztürk, “Türkiye’yi taşıdıkları yer şirktir, din değil. Biz yıllarca buna karşı mücadele verdik. Ama şimdi Türkiye doğrudan doğruya müşrik zihniyete, şirk zihniyetine doğru gidiyor. Yelken açmış gidiyor hem de. Zaten Kuran’dan ve Hz Muhammed’den onay almayacak sahte bir dini, morfin gibi kullanıp Türkiye üzerinde her istediklerini yapıyorlar, hurafe dinini anestezi gibi kullanıyorlar" diye konuştu.
Selam,
1. Dinsizlik diye bir şey yoktur. Yaşayan herkesin bir dini vardır.
2. Yaşar Nuri'ye göre demek şu an Türkiye için müşrik zihniyete yolculuk yeni başlıyor yani şu an sorun yok onun için. Taşınacağı yer; ileride bir durum..
3. Hurafe dinin yapamadığını mı yapacak ılımlı islam projesi, yani onlardan daha mı çok korkmak lazım bu korkuya dayalı teori üretme modası geçmeli artık.
__________________ Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine..
Ilımlı islam bir cinayettir,
bir katliamdır ve Allah’a karşı duruşun azgınlığının doruğudur.
Ilımlı İslam, ABD’nin, Ortadoğu’daki
amaçları için vazgeçilmez bir kavramdır. Bu güdümlü İslam, müslümanı sessizleştirmek
ve uysallaştırmak, tüm dünyayı İsa Mesih’in çevresinde toplamak adına biçilmez
kaftan durumundadır
Ilımlı İslam tuzağına
düşmemenin en kesin yolu, geleneksel yozlaşmış İslam’dan sıyrılıp tek gerçek
din olan Kuran’daki İslam’a sarılmaktır.
Allah odaklı, hizipsiz , Kuran
dışında rehber edinmemiş, peygamberi putlaştırmamış, halis muhlis din olan
Kuran İslamı’na.
Selam dostlar,Cin13'ün yazısı konuyu çok güzel özetlemiş,tartışma olacaksa bu yazı etrafında olsun,yaşar hoca şimdilik devre-dışı kalsın,çünkü o şu anda yenilgiyi hazmedemediğinden hislerinin önüne geçememekte ve ağzını açarken,gözünü yummaktadır:)
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma