Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

aliaksoy Yazdı: Selam kardeşlerim; Biraz zihin egzersizi yapalım... Bir kimse, Allah'ın Kuran'da tarif ettiği şekilde abdest alsa, sonra namaz kılma niyetiyle kıyam ve rüku gözetmeksizin içten bir kapanışla secdeye kapanıp Rabbine yakarsa ve secdeden kalkarak eylemini bitirse bu bir namaz olur mu? Aynı soruyu,  sadece kıyam, sadece rüku  için ve hatta bunların (secde - rüku - kıyam) sıra gözetmeksizin oluşturulmuş kombinasyonları hakkında da düşünelim. Olur diyenlerin ve olmaz diyenlerin Kuran'a dayalı delillerini dinleyelim. Muhabbetlerimle...

Aleyküm selam Aliaksoy kardeşim!

Benim Kur’an dan anladığım kadarıyla olmaz!. Tabi bu sadece beni bağlar!

Kur’an bazı salat/namazları kınıyor.

Ör: “..vay o namaz kılanların haline ki kıldıkları namazdan gafildirler..” Maun suresi

“Onların Beytullah'ta ki namazı; ıslık çalmak, el çırpmak/engel olmaktan başka bir şey değildir. O halde, inkâr etmekte olduğunuz için tadın azabı.” 8/Enfal/35

Şu bir gerçek ki, ikiyüzlüler hileler düzerek Allah'ı aldatmaya uğraşıyorlar. Ama Allah da onları aldatıyor. Onlar namaza kalktıklarında tembel-miskin bir halde kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Onlar Allah'ı çok az hatırlarlar. 4/Nisa/142

İnfaklarının onlardan kabul edilmesini engelleyen sadece şudur: Onlar, Allah'a resulüne nankörlük ettiler. Namaza ancak üşene üşene gelirler, infak edip dağıttıklarını da içlerinden gelmeyerek verirler.9/Tövbe/54

Bu ayetleri dikkatli incelediğimizde, müşriklerin namazında fiili bir olay var “ıslık çalmak ve el çırpmak”, müminlerin namazından farklı, müminlerin fiili namazı var ve onlarınkinden farklı. Ayrıca münafıkları fiili bir törene (namaza/salata) çağrıldıklarında giderken “tembel-miskin bir halde kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar”. Gösteriş fiili olur. Birde “Namaza ancak üşene üşene gelirler” bir şey yapma ver bir yere gelme var, yani fiili bir şeylere çağrılıyorlar.

Yeryüzünde savaş için yolculuğa çıktığınız zaman inkarcıların size saldırmasından korkuyorsanız namazı kısaltmanızda bir sakınca yok. (kısaltılan bişey var) Kuşkusuz inkârcılar sizin açık düşmanınızdır. 4/Nisa/101

Sen içlerinde olup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir grup sizi korumak için yanınızda bulunsun ve silahlarını da yanlarına alsın. (çünkü namaz töreni başlayacak)  Namaza duranlar secdeye vardıklarında arkanızda bulunsunlar. Sonra namaz kılmamış olan grup gelsin ve seninle birlikte (törene devam etsinler) namaza dursunlar, (namazı bitirmiş olan grup ise) silahlarını alıp nöbet tutsunlar. İnkarcılar, silahlarınız ve eşyanız hakkında dikkatsiz davranmanızı ve böylece sizi ani bir baskınla bozguna uğratmayı umarlar. Yağmur ve hastalık gibi özürlerden ötürü silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yok. Ancak alarmda olun. Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlıyor. 4/Nisa/102

Namazı bitirdiğiniz zaman (o bir törendi kıyamı, rükûsu ve secdesi var) ayakta, oturarak ve uzanarak Allah'ı anın. Güvene kavuştuğunuzda namazı (düzgün kılın) gözetiniz. Namaz, inananlar üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır. 4/Nisa/103

Namazları ve orta namazı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin.

Bir korku ve endişe duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde (normalin dışında ) kılın. Güvene kavuştuğunuzda bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin. 2/Bakara/238,239

Böyle birisi; gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten korkan, Rabbinin rahmetini uman biri gibi midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu? Ancak gönül ve akıl sahipleri düşünüp ibret alır."  39/Zümer/9

Selamlarımı sunarım!

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Yazılanları başından beri büyük bir dikkatle okudum ama kafamda hiç bir şey oluşmadı desem, yeridir. Ve bunun benim zeka geriliğimden kaynaklandığını da hiç sanmıyorum. Hiç kimse kusura kalmasın!

Selam.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sevgili Dostlar!

Beklentilerimiz "Arap Namazı" olduğu sürece birbirimizi anlamamız ve ortak bir noktada buluşmamız pek mümkün görünmüyor.Ben,varolan gündüz uğraşımızın çerçevesini Allah'ın çizeceğini bizimde bu çerçeveyi müslümanca yaşayarak doldurmamızın Salat olduğunu düşündüğümü net bir şekilde ortaya koydum.Ancak,katılımcı arkadaşların neredeyse tamamı bugün uygulanan "namaz"ın bir şekilde baz alınmasını beklemektedirler.

Hud-114'teki "Gündüzün iki tarafında" ifadesi çok açık bir şekilde Fecirden İşa'ya,İşa'dan Fecire olan tarafı anlatır.Ortada Zuhur vaktide öğlen dinlenmesidir.Yani bir başka anlatımla:Öğlenden önce,öğlenden sonra.Nitekim M.Hamidullah mealinde bu olayı güzel çevirmiş ve dipnot olarakta açıklamıştır.

Çerçeve çok net bir şekilde açıklanmış ve kayıt altına alınmıştır:Fecir vaktinde uyumamak üzere kalkılacak,Abdest (5/6)alınacak güne bu şekilde giriş yapılacak...Taki İşa vaktine kadar.Kişi bu süre içerisinde istediği kadar dua edebilir,buna kimse sınır koyamaz.İsterse fecirde de öğlende de ikindide ne zaman isterse dua edebilir.Havanın erken karardığı zamanlarda Salatı ikame edilecek süre kısalır,aksi durumda da uzar.Dünyanın neresinde olursa olsun fark etmez.

Kısaca,merkeze "namazı" koyarak salat'ı çözemezsiniz.Merkeze Kuran alınacak ve Allah'tan  salat ile bize neyi anlatmak istediği sorulacak.Hepsi bu.

Selametle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Sultan

Öncelikle inancını bürüyen şu kavmiyetcilik zırhını çıkarman temennisiyle söze başlamak isterim.

Namazı indirgetiğin noktayı biraz düşün istersen, benden namazın kılınış şekli ile ilgili Kur'an'dan delil getirmemi istemişsin, Allah ve Resulünün arasına ayıranlara ne delil getirirsek getirelim inanmazlar.

Selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam MSER1,

Senden "Kuran'dan delil"getirmeni ben istemedim.Tam aksine ben,bu delili (!)getirebileceğini söyledim.

"Kavmiyyetçi" ithamını kızgınlıkla söylediğini var sayarak şimdilik geçiyorum.

Söylediklerim "Allah ve Resulünün"arasını açmaksa Kuranda ki diğer Resullerin Salat'ı İkame etmelerini "namazlarınız"da nasıl uyguluyorsunuz doğrusu merak ediyorum!Malumunuz Kuranda bir değil,bir çok Allah Resulü mevcuttur.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Sultan,

Tam yerine parmak pasmışsınız, bizler son din ve son peygamber Hz.Muhammet A.S. tabi olmakla mükellefleriz, tabiki tüm peygamberlere iman eder ve hiçbirisinin arasını ayırmayız, ama ne yahidiler gibi nede hırıstıyanlar gibide yaparız. Namazlarımızı da peygamber nasıl göstermişse öylece kılarız, çünkü bilirizki ona da öğreten vahiy getiren cebraildir.

Diğer resullerin namazlarına gelince, bu din taaa Hz.Adem A.S'dan Hz.Muhammet A.S.'a kadar tek bir din olunca hepsininde öğreticisi Allah olduğuna göre aynıdır, hiç kafanı yorma.

Selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

          Tartışılan namaz mı duamı.....

           Sallat mı Essalat mı.....

           Namaz ise belli ritüleri var.....Secde ruku vs.....

           Dua ise herzaman yapılabilen bir yalvarı ve yardım   dileme...

           Salat salat der durursunuz hangisi.....

            Merak ettim.....

           Eğer dua ise ritüllere ne gerek var....

           Eğer namaz ise zaten içinde salat vardır....

             selamlar