Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Teşekkürler barış kardeşim. ŞEYTAN EVLİYASI etiketi Y N Öztürk'ün 21 Ağustos tarihli yazısında da geçiyor. Ama yalnızca bir değini şeklinde. Benimse ayrıntılı bilgiye ihtiyacım var.
Bu vesileyle... Atatürk denince hemen akla LAİKLİK geliyor ve "laiklik dini"nden dem vurularak laik devletten yana milyonlarca Müslüman tekfir ediliveriyor.
Bir forumda buna tepkimi aşağıdaki şekilde belirtmeye çalıştım.
...nikah akdini bir başkası değil, iki taraf yapar; akit, aralarında evlenme engeli bulunmayan bir kadınla bir erkeğin, ŞAHİTLER huzurunda, karşılıklı rızaları ve irade beyanları ile kurulur/oluşur... RESMî NİKAH ayrıca kayıt altına alındığı için evlilik hukukunu koruması, güvence altına alması bakımından DİNİN AMACINA DAHA UYGUNDUR.
RESMî NİKAH diyor. Neden? Çünkü bir de DİNî NİKAH var.
Resmî nikahı Türkiye'de laik devletin evlendirme memuru kıyar ve yalnızca bekarları evlendirir çünkü ÇOK EŞLİ ZULÜM nasıl Allah'ın dininde haram kılınmışsa laik devlette de yasak edilmiştir.
*
Çok eşlilik caiz mi başlılkı iletimin son paragrafı:
Tanıklar ve memur, evlenenler bekar mı evli mi ona bakacak. Evliyseler tanık olmayı ve nikah kıymayı reddecekler; yalnızca bekarları evlendirecekler (24:32); evlileri evlendirmek Allah'a isyandır, haramdır.
Şimdi... samimi bir inanırsanız imanınıza, vicdan sahibi iseniz vicdanınıza sorun. Kim kıyıyor o "zulüm nikahları"nı?
Cevap: Frankfurt’ta ‘Müslüman’ bir adam, 11 yaşında bir kızla evleniyor. Nikâhı kıyan, kula kulluk illetinin fıkıh simsarı, paralı imam.
Yani "antilaiklik dini"ne mensup, Diyanetten aylıklı imam!
*
Olay duyulunca, Alman devletinin organları soruşturma açıyor. Suçun adı: Irza tecavüz. 11 yaşındaki kızı ‘evlilik’ adı altında kapatan kişinin savunması şu: “Dinimiz izin veriyor.”
Yani yediği herzeyi savunmak için dini kirletiyor.
Kimse çıkıp sormuyor: Dinin ana kaynağı Kur’an’da 11 yaşında kızla evlenmek var mı? Yok! Kim verdi din adına bu izni? Din üzerinde saltanat kuran sarıklı-takkeli despotlar, Arap âdetlerini dinleştiren fistanlı zorbalar.
Bu iddiayı geçerli kılmak için Hz. Peygamber’e de iftira ettiler. “Peygamberimiz de Hz. Aişe ile 8-10 yaşında iken evlenmişti” dediler. Daha doğrusu bu yalanı uyduran Emevî kodamanlarıyla Haçlı oryantalistleri onayladılar. Oysaki, Peygamberimiz Hz. Aişe ile evlendiğinde Aişe 17-18 yaşlarındaydı. (Bu konunun ayrıntıları için bizim ‘Asrı Saadetin Büyük Kadınları’ adlı kitabımızın Hz. Aişe bölümüne bakılmalıdır.)
Müslüman daha bu gerçeklerden habersiz.
Peki, siz bu despotların hurafelerini neden hâlâ din diye dünyanın önüne çıkarıyorsunuz?
Allah ile aldatmanın sarıklı-takkeli şeytanları (Kur’an bunlara şeytan evliyası diyor) bunların din olduğunu, bunlara karşı çıkanların Allah’ın kulluğuna ters düşeceklerini söylüyorlar. Ve siz de sessiz sadasız seyrediyorsunuz. (Yaşar Nuri Öztürk, HÜRRİYET, 21 Ağustos)
selamlar malese bu forumda modernizm buram buram esiyor, Allah aşkına şahit olun kendinize bir sünnetci vatandaşa kafir denildiği zaman neden yazılmadı sen kim kafir bilemezsin de chpdeki vatandaşlara aynı isim verilince sen bilemzsin kim kafir, ya batıl atalarına yaklaş anlam bul ya datıl modern felsefeyle anlamlı hisset kendini aslında iki saf arasında da hiçbir fark yok isimleri ve metodları farklı ama tavırları aynı ki dini belirleyen tavırlardır,
RAbb müminlere karşı şefkatli kafirlere karşı sert olun dediği zaman bileceksin kime sert kime şefkatli olacağını bunun içinde çizeceksin sınırlarını işte küfür işte şükür işte isyan işte iman,
yaşar nuri ve bilimum versiyonu benim nazarımda okumalarını batıl medeniyeti mutamin edip bakın biz bu müslümanlarda değiliz diyerek yapan adamlardır, aynı kalem suresindeki olay onlara yanaş onlar da sana yanaşsın, ne işin var senin chp de akp de o mecliste,ne işin var senin kemalizimle demokrasi ile, her izmin din oluşu hala mı sana hatırlatmıyor izzetin ve şerefin nerde olduğunu,
dini meselelerde konuşurmuşuz siyasi meselelerde konuşmazmışız oldu canım, tabi ya laiklik kemiriyor beynimizi dini mesele dinsiz mesele diye ondan çıkıyor meyvelerimiz hormonlu hormonlu, sahi kuzum dini mesele ne dini olmayan mesele ne? var mı dinle alakası olmayan mesele, ben siyaset hakkında cirit atayım ama sadece vahyin bildirilerinin üzerinde konuşunca sınırlanayım yok öyle yağma, bu din spor da değil branş da değil akademik bir alanda değil bu hayatın ta kendisi,
Selam, eline sağlık, yüreğine kuvvet, diline bağ vurulamaz olsun, hep Hakk'ı haykırsın inşaallah sevgili Malik Bin Nebi! İşte böyle dim dik, dos doğru durmalıdır mü'min!
11/111-113:" Hiç şüphesiz Rabb'in her birine yaptıklarını tas tamam ödeyecek. Çünkü O, yaptıklarını eksiksiz biliyor. Sen, görevlendirildiğin gibi dik dur/ dos doğru ol! Seninle berebar iman etmiş olanlar da (ve men tabe meake )! Sakın taşkınlık yapmayın (çizilmiş olan sınırı aşmayın)! Çünkü O, yaptıklarınızı eksiksiz görüyor. Sakın zalimlere meyl etmeyin/ dayanmayın/ destek olmayın/ sevmeyin! Sonra size ateş isabet eder de Allah'ın dışında hiç bir dostunuz/ müttefikiniz de olmaz ve asla kurtulamazsınız!"
...42/15: " Bu nedenle sen davet et ve görevlendirildiğin gibi dik dur/dos doğru ol! Sakın onların isteklerine uyma! Deki: ben Allah'ın indirdiği her buyruğa inandım ve aranızda eşitliği sağlamakla görevlendirildim: Allah, hem bizim rabbimiz hem sizin rabbiniz, bizim yaptıklarımız bize ait, sizin yaptıklarınız da size aittir, aramızda hiç bir husumet söz konusu olamaz. Allah bizi bir araya toplayacak, varılacak olan da yine O'dur."
her izmin din oluşu hala mı sana hatırlatmıyor izzetin ve şerefin nerde olduğunu... (malik bin nebi)
Sevgili malik bin nebi! Bu iddianız maksadını aşmış görünüyor. Lütfen açıklayın. Her İZM din midir, şerefsizlik midir? Örneğin laisizm?
Ben bu tür iddialara değil, uygulamaya bakmaktan yanayım. Örneğin Allah'ın Kuran'daki hükümlerinin uygulanmasına LAİKLİK mi engel oluyor, antilaiklik mi? Buyurun:
Kadınların cuma namazı kılmaları gerekir mi?
Diyanet İşleri eski Başkanı ilahiyat profesörü Süleyman Ateş'in cevabı (19 Temmuz 2008 tarihli VATAN):
Erkek kadın her Müslümana cuma namazı farzdır. Ama fıkıhçılar yani din uzmanları bu konuda kadınları ayırmışlardır. O zamanki TOPLUM ŞARTLARI ve GELENEKLER onların böyle bir hüküm vermesine yol açmıştır. Ama Kur’ân’da erkek kadın ayırımı yoktur.
*
Allah’ın hükmü: Cuma namazı kadın erkek bütün inananlara farzdır (62:9). Antilaik ulemanın hükmü: CUMA namazının kadınlara farz olmadığı hakkında İCMA vardır (Süleyman Ateş, Cumua 9 tefsiri).
Bu kadar. Dinen çoook DUYARLI ve antilaik şeytan evliyası inanan kadınların ibadetine yüz yıllardır engel oluyor. Hani tepki? "İbadete engel olmak"tan büyük Ebi Leheblik mi var, kardeşim?
Bırakın bu Ebi Lehebliğe isyan etmeyi, Allah'ın kullandığı izzet ve şeref kelimelerini mekanen oynatıp mealen çarpıtarak ona bir de omuz veriyorsunuz.
Cumadan camiden dışlananlar inanan kadınlar değil siz olsaydınız ya da inanan erkekler olsaydı yine böyle kütük gibi DUYARSIZ ve tepkisiz mi kalacaktınız?
Bakın, laikliğin bir ayağı da inanç ve ibadet özgürlüğüdür.
Bu demektir ki Türkiye'deki kadınlar laik devlete başvurup "Cuma ibadetimize engel olunuyor!" diye şikayet ederlerse laik devlet gereğini yapmak zorundadır.
Yani ya "laik devlet olma iddiası"nı bırakacak ya da o ibadetin özgürce yapılmasını sağlayacak. Bu mu şerefsizlik?
Dostum ayıran kim?Sen kendi kendine gelin güvey oluyorsun.Bunlar zaten bu kimliklerinden memnun .Üstelik gücün yetiyorsa "Kafir,münafık,müşrik,muslim,muhlis.."ayırımlarını yapanı da eleştir de bi görelim bakalım!Sevgili "Bilim insanı"arkadaşım.
Ağzı olan konuşuyo bu aralar.
Merhaba. Arkadaş çoktandır bileniyormuş.. Bırakın artık bu Allah adına etiketleme yapmayı. Hem savcılık hem yargıçlık yapmayı. Bu soruları asıl benim size sormam lazım. Kin,nefret,ayrımcılık dolu kalplerinizi dökün burada.Rahatlayın..
Bu arada, Hasakcay'ın tespitlerine katılıyorum. Sloganlarla konuşmak yerine, örneklerle açıklamayı tercih etmiş.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
her izmin din oluşu hala mı sana hatırlatmıyor izzetin ve şerefin nerde olduğunu... (malik bin nebi)
Sevgili malik bin nebi! Bu iddianız maksadını aşmış görünüyor. Lütfen açıklayın. Her İZM din midir, şerefsizlik midir? Örneğin laisizm?
Ben bu tür iddialara değil, uygulamaya bakmaktan yanayım. Örneğin Allah'ın Kuran'daki hükümlerinin uygulanmasına LAİKLİK mi engel oluyor, antilaiklik mi? Buyurun:
Kadınların cuma namazı kılmaları gerekir mi?
Diyanet İşleri eski Başkanı ilahiyat profesörü Süleyman Ateş'in cevabı (19 Temmuz 2008 tarihli VATAN):
Erkek kadın her Müslümana cuma namazı farzdır. Ama fıkıhçılar yani din uzmanları bu konuda kadınları ayırmışlardır. O zamanki TOPLUM ŞARTLARI ve GELENEKLER onların böyle bir hüküm vermesine yol açmıştır. Ama Kur’ân’da erkek kadın ayırımı yoktur.
*
Allah’ın hükmü: Cuma namazı kadın erkek bütün inananlara farzdır (62:9). Antilaik ulemanın hükmü: CUMA namazının kadınlara farz olmadığı hakkında İCMA vardır (Süleyman Ateş, Cumua 9 tefsiri).
Bu kadar. Dinen çoook DUYARLI ve antilaik şeytan evliyası* inanan kadınların ibadetine yüz yıllardır engel oluyor. Hani tepki? İnananların ibadetine engel olmak "ebi leheb"liğin en arsızı değil mi?
Bırakın bu Ebi Lehebliğe isyan etmeyi, Allah'ın kullandığı izzet ve şeref kelimelerini mekanen oynatıp mealen çarpıtarak ona bir de omuz veriyorsunuz.
Cumadan camiden dışlananlar inanan kadınlar değil siz olsaydınız ya da inanan erkekler olsaydı yine böyle kütük gibi DUYARSIZ ve tepkisiz mi kalacaktınız?
Bakın, laikliğin bir ayağı da inanç ve ibadet özgürlüğüdür.
Bu demektir ki inanan kadınlar laik Türkiye Cumhuriyetine başvurup "İbadetimize engel olunuyor!" diye şikayet ederlerse laik devlet gereğini yapmak zorundadır.
Yani devlet, ya "laik devlet olma iddiası"nı bırakacak ya da o ibadetin özgürce yapılmasını sağlayacak. Bu mu şerefsizlik?
*A'raf sûresi:
Âdem oğulları! Şeytan, ana-babanızın, vücutlarını kendilerine göstermek için giysilerini soyduğu ve cennetten atılmalarını sağladığı gibi sizi de bir fitneye uğratmasın. Çünkü o ve kabilesi sizi, onların göremiyeceği yerden görürler. Biz, inanmayanlara o şeytanları evliya yaptık (27).
Evliyası şeytan olanlar mümin değildir.
Ahlaksızlık ederler ve "Biz atalarımızdan böyle gördük; Allah bunu emretti!" derler. De ki, "Allah ahlaksızlık emretmez. Allah hakkında bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?" (28)
İnanan kadınları cumadan camiden dışlayan ebi lehebler bu ahlaksızlığa "KOŞULLAR ve GELENEKLER öyle gerektirdi!" diye mazeret uydurdukları sürece, ister zamane profesörü olsunlar ister eski ulema, bilmediklerini dahi bilmeyen cahillerdir.
Ve de ki: "Rabbim bana adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi O'na döndürün; DİNİ O'NA TAHSİS EDEREK yalnızca O'na seslenin. Tıpkı sizi ilk yarattığı gibi O'na döneceksiniz." (29)
Bir kısmını doğruya iletti Allah. Ama bir kısmının üstüne sapıklık hak oldu. Allah'ın yanı sıra şeytanları evliyaedindi onlar ve doğru yolda olduklarını sandılar (30).
Şeytanları evliya edinenler kimmiş?
Dini, KOŞULLARA ve GELENERKLERE tahsis eden, bilmediklerini dahi bilmeyen ama buna rağmen din uzmanı muamelesi gören imansızlar. Din yapar, din satarlar; o derece "antilaik"tirler. Ve kendilerini doğru yolda sanırlar -ve yahsebûne ennehum muhtedîn.
Katılma Tarihi: 30 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
İslam Devleti Münafıklaştırır
Selam, İslam Devleti sevdası ile yanıp tutuşan gönüllere binaen bir hatırlatma yapmak gerekir. Tarihte böyle bir Devlet olmadığı gibi, İRAN'da dahil tüm İslam adına konuşan Devletler TAĞUT(Haddi aşmış) bir çizgiye sahip olmuşlardır. Bir topluma DİN kuralları ile yaklaşmak toplumun mecburiyetten kabulü ile MÜNAFIK olmasını sağlamak demektir.
Bağımsızlık ve Özgürlük böyle olmasa gerek, münafıkların yaşadığı bir toplumda İslam Devleti avuntusu ile yaşamak ne kadar Kurani olur ?
Allah'ın aklı işletmeye yönelik vurguları çok keskin ve net iken, akıl ve ilimden yoksun, bağnaz düşüncelerin egemenliğini savunmak nasıl bir mantıkla örtüşür acep.
Kuran'ın sunduğu insan prototipine bakıldığı vakit, MODEL İNSAN-ÖRNEK İNSAN formu sunan Kuran, yöneticilerin bu insanlardan bir araya gelmesi ile birlikte gerekli biçimi o inisiyatife aktarmayı bilmiştir.
O halde, içi boş kurumları PUT, O kuruma tabi olanları müşrik ilan etmek yerine, Kuran'ın bahsettiği ERDEMLİ insan modeline uygun bir donanım için çalışmak gerekir.
O içi boş tüzel kişiliklerin için, Aklı işleten-ilim ve bilim yolunda yürüyen, vahyin klavuzluğunda yol alan kişiler ile dolduğunda, Kuran'ın hedeflediği ŞUra mekanizması devreye girer.
Bunun dışında, tüzel kişiliklere taş atmak ile, Atlas Okyanusundaki suyu kova ile boşaltmak arasında FARK olmaz.
Bireylerin kendisini değiştirmediği toplumlarda tüzel kişiliği topa tutmak, kurtuluş için hiçbir mesafe kat ettirmez.
Şöyle örnek vereyim :
Hamuru aldınız, şekil verdiniz, Hamur kendini pasta zannetti ve sergileneceği vitrini beğenmemeye başladı.
Oysaki daha pişmedi! Pişecek - vitrine bakacak, kendisinin kolayla alınacağı yerdemi, üzerine süsler koyulacak.
Ham Hamuru kim neylesin, önce pişmek gerek.
Pişmeden RAD 11. idrakına varabilmenin mümkün olmadığı kanısındayım.
Nitekim Rabbimizin tek önerisi de Rad. 11. ayettir.
Etilerdeki Perican kızımız, Dalından kayısı yemez. Gider manavdan alır.
Daldaki kayısının manava düşmesi için çok merhale geçirmesi gerekmektedir.
Daldaki Ham kayısı, kendisini olgunlaşmış sandımı, muhtemelen ilkin ağacı beğenmez ve kendisini daldan aşşağı salar.
İşte bu kayısılar, toplama vaktinde toprakta kalır, çürür gider...
Kuran mesajı, Adem'den bahsederken, VARLIĞI TANIMLAMAYI öğrettik şeklinde bir açılım yapar.
Adem, tüm ihtişamı ile SİSTEMİN kendisine yüklediği muazzam donanımı ile, Eşya hakikatlerinin idrakına varabilenlerdendi.
Nitekim, Tin'de belirtildiği gibi, İnsan sonra bir sürece mahkum kılındı.
Bu süreç dahilinde en aşşağıda olmak- aşşağı atılmak söz konusu oldu.
Kota ise ADEM. üst sınır..
İşte bu bilinç düzeyinde, İbrahim ile Nemrut arasındaki analojiyi idrak edememek kötü.
Çiftler kanununun büyük sembollerinden olan bu iki isim, Varlık boyutundaki ZITLIK gerçeğinin yansımasıdır.
Bir yanda tevhid, öte yanda şirk.
Dikkat edersiniz ki, Nemrutun katli Sİnek ile olagelir.
İbrahim ise müthiş zekasını kullanır.
İşin garibi şudur :
Allah dilemeden siz dileyemezsiniz,
Allah dilemezse, ne iblis isyan eder, ne nemrut gaza gelir.
Bu Sistemin gereğidir. İşte Sistemi İKRA edenler, bu gerçeğin tamamen HAK'tan olduğunun farkına varırlar.
OKUyan bir toplumun inşası adına çabalarlar.
Aksi halde zıtlar ve çiftler arasında kaybolur gider insan.
Toplum içinde olanı değiştirmezse, Allah o toplumu düzeltmez, çünkü bu Allah'ın kuralıdır.
Katılma Tarihi: 30 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Yaşar Hoca'nın eleştirdiğim bir yönü şudur.
Diyanette paralı imamları eleştirir, maaşlı namaz kıldırıyorlar diye, ki tamamen haklıdır. Kesinlikle katılırım, Maaş ile namaz kıldıranlara karşı sözleri muazzamdır.
Namaz ile Tebliğ'i birbirinden çok ayırmamak gerekir, ikiside emr olunan şeylerdir.
Tebliğ edası ile yazdığı kitaplardan yüksek kar marjı ile gelir etmesi, imamlara yönelttiği tutum ile çelişiktir.
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selamlar,
belki konu konuyu açar amma Hasan Akçay kardeşimizde sevgi ile ağzımızın payını vermez umarım:)
Memleketimizde aynı zamanda 4 mevsim yaşanır derler,bu güzelliktirde,bu memlekette aynı anda 60 çeşit yaşam tarzıda yaşanır.Kıyak emeklilik hakkındaki fikirlerini öğrenmek için benim nazarımda değeri olan Yaşar hocanın hürriyetteki postasına mail attım 3 kere,cevap gelmedi,olumlu yada olumsuz. Memleketim çoğunluğu asgari ücrete mecbur halde patron devlet müteahhit üçlüsünün yumruğu altında inlemektedir,günlüğü 15 ytl olan adama sen niye cahil kaldın demek bu memlekette ayıptır,onun cahilliği ise ayıp değildir,hani derler ya bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp,öğrenecekte önce şu karnını bir doyurabilse ama nerde,bu arada bu memlekette kış mevsimide yoksula düşmandır,yav mevsim düşman olur mu?kömür odun parasını yazdan azar azar birlemezse ki çoluk çocuk vs nin hasta olmadığını varsayarak diyorum,hapı yutmuştur,
sordum cevap yok,şerefsiz emeklilik ne demektir dedim yanıt yok. TEPKİ YOK,DEVLETİN İMKANLARINI BABALARININ MALI GİBİ KULLANAN ASIL ŞEREF YOKSUNLARINA TEPKİ YAPAN YOK. Yönetim tamamen patron zihniyetindedir ve yıllarca bu memleket patron zihniyetiyle yönetilmiş ve yönetilmektedir.Tepkiyi illa halk mı verecek,halkta verecek ancak bu memleketin asıl şerefli erlerine ne olduda onlarda halk gibi biçarecesine susup kaldılar.Siz benden iyi bilirsiniz.
atv de izlediğim habere göre,akp nin kapatılmasıyla alakalı olarak başbakan erken seçim isteyebilir, isteyebilirde 2 yılını doldurmamış vekiller sırf emeklilik haklarından olacağı için buna karşı çıkma ihtimali var imiş, ve üzerinde çalışılan bir düzenlemeye göre vekillere sözde hakları erken seçimle parlementer olamasalarda verilecekmiş ve bu sayede akp firesiz erken seçim kararı alabilecekmiş,miş te miş.Ar yok ki utanalar. Demokrasi bu haliyle gözümde bir pislik,yaşasın zulu rejimi:)
Ey halkım hep zübük yaşadın ama hep kaybettin,onlardan bir şey ummayın,siz insani hayatı önce kendinizde arar iseniz,bu halde başa gelenler inanın size sahip çıkanlar olacaktır.Kimseden ummayın yalnız Allahtan, O ummaya ise yine bir emek sonucunda hak kazanacaksın bunu bil,hiçbir şeye gücün çaren yok mu?o vakit imkansızlara güçsüzlere, Allahın: isteyipte yapamadılarından,ispat edemediklerinden dolayı sorumlu tutmadığını,yapmışçasına affettiğini bil.
şak şak şak eyi gonuştu deemi bu muvahhit evet emme ya zeçimden sonra verdüü sözleri dutmazsa ne olcek? ne söz verdiydiki, ne bilem ben? muhaggak bi sözler vermiştir. demin ne diyordu bu,insani hayat mayat felan yav ne bilem ben,o da bişiler sallıyo emme bakma sen bu da başa gelse küpünü doldurur baksana şuna tipi müsait.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma