Yazanlarda |
|
öğrenci98 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 432
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar
Sayın Haktansapmaz;
Elbette "zenb", "cünah", "hata", "ism", "cürüm", "fısk", "zulm" ve ilgili belki başka kavramlarla birlikte ilaveten de, "afv" ile "mağfiret" kavramları üzerinde de ayrıca durulması lazım geldiğinin bilincinde olarak;
Hasılı yeri ve zamanı gelmişken bu konununda çok su götüreceğini bilerek, konunun seyri değişmeden bir ara cümlesi mahiyetinde aşağıya alıntı yaptığım ayet meallerinde özellikle altı çizili kısma ilişkin, kısaca bir değerlendirme yapmanız gerekirse neler söyleyebilirsiniz?
75. Dedi: “Gördünüz mü neye kulluk ediyormuşsunuz!”
76. “Siz ve o eski atalarınız!”
77. “Şüphesiz onlar benim düşmanım. Ama alemlerin Rabbi dostum.”
78. “O yarattı beni, O yol gösteriyor bana.”
79. “O’dur beni doyuran, suvaran.”
80. “Hastalandığımda O’dur bana şifa ulaştıran.”
81. “Beni öldürecek, sonra diriltecek O’dur.”
82. “Din gününde hatalarımı affetmesini umup durduğum da O’dur.”
83. “Rabbim, bana hükmetme gücü / hikmet bağışla, beni barışsever iyiler arasına kat.” 26/75-83 (y nuri öztürk)
Teşekkür ederim.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın öğrenci,
Önce sizin ilgili düşüncenizi yazmanızı beklerdim sizden.
İbrahim hatalar yaptı mı?
İbrahim'in yaptığı hataları nelerdir?
İbrahim bu yaptğı hataların farkında mıydı?
İbrahim gerçekten yapmış olduğu günahlarının /hatalarının affını mı istitiyor /isteyecek?
Bir de xatieden ne anlıyoruz?
Selametle.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sevgili Cin13,
Zeki bir insansınız. (İmzan Cin13):” biz Hüda’yı duyar duymaz ona derhal inandık” anlayış ve kavrayışına sahipsiniz. Ben meramımı ifade etmekten aciz olduğumdan olsa gerek ki anlatmak istediklerimi anlayamamışsın.
Anlatmaya çalışayım:
Senden istirhamım, içinde bu “Allah kendisine şirk koşulmayı mağfiret etmez…” ayetinin içinde yer aldığı 4/47-51 ve 4/105-121 pasajlarını dikkatle oku! Burada irke konu olan kimlerdir, şirk olarak nitelendirilen fiilleri nedir, bunları tespit etmeye çalış!
Birinci pasajda konuya muhatap olanlar Ehli Kitap Yahudilerdir, ikincisinde de münafıklardır. Şirk fiilleri de Allah’a isnat ettikleri yalan beyanları; insanları aldatmaya yönelik, asılsız beyanları, kandırmaya yönelik yalanları, iftiraları, sapıklıkları ve saptırmaya yönelik yalan söz ve çabalarıdır.
Bir aldatanlar var bir de bunlara aldananlar var, Allah bu aldatanların şirkini bağışlamıyor, onlara dönüş yolunu kapatıyor, onlara kananları, kanacak olanları, bilmeden destekleyenleri de uyarıyor; şayet onlara kanmaktan, onlara arka çıkmaktan dönüş yaparlarsa kendilerini bağışlayacağını söylüyor. Allah Yahudilerin müfteri sınıfını ve münafıkların elebaşlarını asla bağışlamayacağını, onları mutlaka cezalandıracağının uyarısını yapıyor.Dönmezlerse bilmeden destek olanlarının da akibetinin aynısı olacağını ikaz ediyor.
Şirk aslında Allah’a O’nun mesajına inanmamaktır. İnanan kişi ona muhalefet edebilir mi, hilafına yalan beyanda bulunabilir mi, aksini bile bile yapabilir mi? İnanan güvenilendir. İnanan aldatamaz, yalan, iftira edemez, kardeşine zarar veremez. Bu filler şirki fiillerdir, müşrik olmayan bunları yapamaz. Bunları yapanlar mümin değildir. Allah’ın azabına güveni yoktur. Kesin azap edileceğine inansa yapamaz. Onun inancına şirk karışmış ki yapıyor. Af edileceğini, cezasını çektikten sonra cehennemden çıkarılacağını sanmaktadır. Bu sanısı şirki bir sanıdır. Uyduranların Allah adına uydurduklarına inanıyordur.
İnandığına göre davranmayan, Allah’a verdiği sözde durmayan kişi inanan olabilir mi? Siz size verdiği sözde durmayana, ikide bir yalan söyleyene, sözünün aksine davranana inanır , güvenir misiniz? Sizce bu kişi mümin mi müşrik (münafık) mıdır?
Kuran’da nefislerine zulmedenler, kendilerine hainlik edenler aldatanlardır, dolayısıyla aldananlardır. Bunlar insanları aldattıkları için aslında kendileri aldanmışlardır. Allah bunların liderlerine, önderlerine şeytan, cipbt, tağut, inas.. diyor. İşte Allah bu imam ve önderleri bağışlamayacaktır. Yani bunlara tevbe /dönüş yolu kapalıdır.Şirk dalalettir, sapıklıktır, geriye, küfre dönüştür, küfürden dönmemektir. Şirk inananların yoluna uymamaktır, yolundan sapmaktır (4/115). İnandıklarına uymayanlar müşriklerdir. Başka ilahlara uyuyorlardır. Allah inancının tersine davrananlar müşriktir.
Vesselam.
|
Yukarı dön |
|
|
cin13 Uzman Uye
Katılma Tarihi: 23 ocak 2007 Gönderilenler: 385
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merahabalar. Haktansapmaz kardeşim, Sorduğum soruyu bilmediğim için, sizin cevabınızı öğrenmek için yazdım. Biliyor da bilmemezlikten geliyor ya da sizin bir açığınızı yakaladım da bunu ortaya çıkarmak istiyor gibi bir niyetim yoktur, olamaz da. Bu sitede Kuran ile ilgili sorduğum her soruyu içtenlikle öğrenmek istediğim için soruyorum.
İşaret ettiğiniz bölümleri tekrar okuyacağım. Sizinle aksi kanaatim olursa tekrar sorabilirim. Umarım beni kırmazsınız.
Cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu konuda Dost1 kardeşim ile aynı ya da çok benzer düşündüğünüzü görüyorum. Kendisine de buradan selam ederim.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
|
Yukarı dön |
|
|
öğrenci98 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 432
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar
Sayın Haktansapmaz;
Konuyla ilgili düşüncelerimi, bu düşüncelerime zemin mahiyetindeki bir önceki yazımda değinmeğe çalıştığım kavramların iç dünyası oluşturmaktadır. Esasen sizinle parelellik arzeden bir düşünceye sahip olduğumuz kanaatindeyim.
Sizin sualinize gelince elbette İbrahim(a.s)' in halihazırda Kur'an ın bütünlüğü içerisinde bildirilen bir hatası mevcut görülmemekle birlikte, 9/114 'de sadece içli bir insan olmasına hasebiyle babası için istiğfar dilemesi sözkonusu. Tabi doğal olarak ben bu anlayışı bir hata olarakta kabul etmiyorum. Çünkü bu konuda kendisine babasının Allah düşmanı olduğu açıklık kazanınca bu anlayıştan uzaklaştığı aşikar. Bunun yanısıra O'nu öven sayısız ayettende bahsedilebilir, hatta İbrahim (a.s) benim inancımda islam dinine dair nübüvvet silsilesinin köşe taşıdır.
Dahası Allah tealanın kendisine elçi olarak tayin ettiği bir insan elbette, her halükarda dosdoğru, tertemiz ve üstün bir ahlak sahibi olarak örnek şahsiyetlerdir.
Böyle bir izahtan sonra, konu hakkında sizin gerekli açıklamalarınıza müteakip kavram dilinden girerek, "hata" kelimesine dair bir iki cümle söylemek gerekirse neler söyleyeceğinizi bilmek için size soru yöneltme cihetine gittim.
Teşekkür ederim.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
|
Yukarı dön |
|
|
öğrenci98 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 432
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
Sayın Haktansapmaz;
Şirk tövbe ve affedilme konusuna ilişkin olarak Sayın Cin13 beyin sorusuna vermiş olduğunuz cevaba ilaveten, bir kaç ayetle bende katkıda bulunmak istedim.
"De ki: “Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan / aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafur, mutlak Rahim’dir.” " 39/53 (y nuri öztürk)
"Kim zulmünden sonra tövbe eder halini düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir." 5/39 (y nuri öztürk)
"Allah’ın, kabulünü üstlendiği tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden tövbe edenler içindir. Allah, işte böylelerinin tövbesini kabul eder. Allah Alim’dir, Hakim’dir."
"Yoksa, kötülükleri yapıp yapıp da her birine ölüm geldiğinde, “işte şimdi tövbe ettim” diyenler için tövbe yoktur. Küfre batmış olarak ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine biz korkunç bir azap hazırladık." 4/17,18 (y nuri öztürk)
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
cin13 Yazdı:
Merahabalar. Haktansapmaz kardeşim, Sorduğum soruyu bilmediğim için, sizin cevabınızı öğrenmek için yazdım. Biliyor da bilmemezlikten geliyor ya da sizin bir açığınızı yakaladım da bunu ortaya çıkarmak istiyor gibi bir niyetim yoktur, olamaz da. Bu sitede Kuran ile ilgili sorduğum her soruyu içtenlikle öğrenmek istediğim için soruyorum. |
|
|
Değerli kardeşim Cin13,
Yanlış bir şey mi yazdım, yoksa size yönelik sözlerimi yanlış mı anladınız? Ben sizi samimi olarak takdirle andım sadece, kendimi de ifade güçlüğüyle malul olduğumu ve bunun bilincinde olduğumu ifade etmeye çalıştım. Bak buna rağmen ifadede güçlük çekiyorum ki tarafınızdan yanlış anlaşıldım. Yazdıklarınız aklımdan dahi geçmedi. Sizin soruları sormanızdaki amacınızın dediğiniz gibi olduğunu, sormada hiç bir art niyetinizin olmadığını gayet iyi biliyorum. Bunda şüpheniz olmasın. Aksi durumda sorularınıza cevap yazmazdım. Rahat olun lütfen, biliyorsam, söyleyecek sözüm varsa cevaplarım, yoksa bilmiyorum derim. Bundan da ne çekinirim nede gocunurum.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba Öğrenci98,
Konuyu biraz daha üst tarafından okur gelirsek; Musa’nın kıssasının sonunda Allah diyor ki: “Şüphesiz bunda (görülmesi gereken) bir ayet/ibret var, ama onların çoğu inanmıyorlar. Ve gerçekten Rabbin aziz ur rahimdir (düşmanlarından intikam alır, inananlarına rahmet eder / yol gösterir).” Sonra da bir başka ayet olan İbrahim’in haberini onlara anlat diyor.
İbrahim, babasına ve halkına taptıkları ilahlarının hiçbir işe yaramadıklarını, kendilerine ne bir fayda sağlayacak nede kendilerinden bir zararı giderecek güçlerinin olmadığını söyledikten sonra kendi Rabbinin kendisine neleri sağladığını; O’nun kendisini yarattığını, kendisine yol gösterdiğini, yedirip içirdiğini, hastalandığında kendisini iyileştirdiğini, kendisini ancak O’nun öldüreceğini ve tekrardan O’nun dirilteceğini anlatıyor ve hesap zamanı da O’nun ancak kendisini mağfiret edeceğini; korkularını gidereceğini, koruyacağını, himaye edeceğini ümit ettiğini söylüyor, O’na olan inancını, güvenini dile getiriyor. Ve bununla muhataplarına şu mesajı veriyor: O gün /o zaman sizi kim himaye edecek, korkularınızı kim giderecek, acılarınızı kim dindirecek, siz kimden yardım talebinde bulunacaksınız, kime sığınacaksınız, ilahlarınız sizi Allah’ın azabından koruyabilecek, kurtarabilecek mi, Allah’tan başka taptıklarınızın buna gücü var mı, olacak mı…?
|
Yukarı dön |
|
|
öğrenci98 Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 kasim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 432
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhabalar
Sayın Haktansapmaz;
Konuyu belkide ilgili kavramdan girerek halledebiliriz inşaallah. Şimdi sizin "hata" kavramına ilişkin söyleyecekleriniz neler olabilir?
Ayrıca bu noktadan hareketle 4/112, 2/81, 7/161, 71/25, 2/58, 29/12, 20/73 ve özelliklede 26/51 ayetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sayın öğrenci , benim bu konuda bildiğim ve söyleyebileceğim başka da bir şey yok. Buyurun siz devam edin inşaallah!
İlgin için ayrıca teşekkür ederim.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|