Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Karşılaştığımız, dikkatimizin yöneldiği, algıladığımız her duyum beyinde"talamus" adı verilen bir yapıda elenerek anlık/duyumsal belleğimize alınır. Talamusun bu eleme işlevi olmasaydı, hayat yine mümkün olamayabilirdi. Sinir sistemimize beş duyumuz aracılığıyla dış dünyadan ve ayrıca bedenimizin her bir orga nından, dokusundan sisteminden sürekli bir duyum akışı vardır. Bu duyumların tümünün beynimizde işlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle talamus bu uyaranları çeşitli şekillerde eler ve daha üst beyin bölgelerine ulaşmasını engeller.
Tren yolu yakınlarında bir eve taşınan biri, ilk zamanlar gelip geçen tren seslerine sürekli uyanır; sonraları ise talamus, tren seslerini eleyerek kişinin bu sesleri duymasını engeller. Talamus kimi zaman da çok hafif uyaranların şiddetini arttırarak, onların fark edilmesini sağlar. Sabaha karşı odasında uyanan bebeğinin fısıltıya benzer ağlamasını iki oda ötede derin uykusunda olan annesi duyar ve uyanır. Oysa gece boyunca geçen trenlerin gürültüsünü hiç duymamıştır.
Talamus elemesinden geçen duyumlar anlık/duyumsal bellekte işlenirler. Bu bilgi işe yarar ve önemli bulunursa kısa süreli belleğe yönelir, kimi bilimciler anlık bellekle kısa süreli belleğin tek bir yapı olması gerektiğini savunurlar."
Bellek ile ilgli bir makaleden alıntıydı,
Etoburlar et yer, otoburlar ot, tüm sistemleri de buna elverişlidir, dişleri farklıdır sindirimleri farklıdır, buna göre yerleşim yerleri edinir,
Otluk alanda ceylanla aslanı bir görürsün, otlar ceyalanların yemeği, aslanların avlanmak için aralarına saklanmasını sağlayan,
Bufolalar aslanların kokusuna karşı duyarlı, yavru aslanları öldürür sivri boynuzları var,
Mide asidi ile eritilemeyecek yiyeceklerin yenmesini emretmek mide asidini yaratana yakıştırılmaz,
İneğin yediği otu insan yiyemez lakin insanın yediği naneleri de inek yiyemez,
Yeryüzünde var olan en ufak parçadan en büyük parçaya akan sistem içerisinde sisteme geri dönüşüm sağlamayan ve devingenliğine neden olmayan tek bir şey yoktur,
Böyle bir sistem içerisinde insanın eşyayı ve ulaşabil(diklerini)eceklerni gayb bellemesi, işlevsellik kazandırılamaz bilip uzak durması, sırt çevirmesi derin bir hatadır,
Işığın eşya ile teması ile göze yansıması tüm insanlar için aynı kuralladır, bu yasa içerisinde insanlar eşyanın gerçekte ne olduğunu değil yansıyanın ne olduğu konusunda ortaktırlar ve yola çıkılması gereken de budur,
Daha öncede ifade ettiğim gibi doğada her bir eleman alması gereken konumu almış sıra ademe bırakılmıştır, bu O'nun salatıdır, kur'an'ın adem kıssasındaki "dört tavır" da tavrı beklenen ve gözlenen ademdir, aldığı tavra göre cennetine ya da cehennemine ulaşacaktır.
"Ben"'in dış ile girdiği etkileşimde "genel geçer" olan bir şey yoktur, insandan yola çıkarak insanlık adına insanlıktan yola çıkarak insan adına konuşulamaz, dış ve ben arasındaki algıların birden fazla etkileyeni vardır ve bunlar da sürekli bir dönüşüm halindedir.
Doğru adam doğruyu arayan adamdır, bir şeyin doğruluğuna aksi isbat edilene dek inanır ve asla sözlerini nokta ile dondurup putlaştırmaz,
Aslolan istikametlerdir,
Kataloglaşan, kurumsallaşan dinler üyelerini liste yasalar, liste uygulamalar, düzenlemeler ile insanlığından çıkartır, eşyanın tabiatına,işleyişine teslim olmak yerine bunları teslim almaya çalıştırır,
İletilerini sorulardan daha çok ifadelerin olarak algıladım ama özel olarak konuşmak istediğin bir yer varsa konu başlığı ile ilgili, beraber değerlendirebiliriz,
Esenlikler diliyorum abi,
Sevgilerimle
__________________ bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,
Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
|