Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Mevcut sistemler içerisinde nasıl erdemli hayata geçiş yapabiliriz?
Sistemler'e entegre mi olmalıyız?yoksa Rabb'in erdemli yaşam öneriler'ini öğrenip bilinçlenerek'mi var olmalıyız?
Öğretmeni Allah olanın sistem içerisindeki duruşuda sağlam olacaktır...
Allah'ın öğretmenliğinden nasıl istifade edebiliriz... geliniz birlikte bir yolculuğa çıkalım ne dersiniz?
Bize düşen, sınırsız bir teslimiyetle kur'an'ı ve kainat kitabını anlamak ve hayata geçirmek olmalıdırki her durumda ayaklarımız üzerinde durabilelim..
Durmak için ne yapmalıyız?
evvela bilinç...!
Bilinçlenmeden sistem içerisinde hayatta kalamayız...
Rab’bimiz “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer 93) derken, bilmenin, insanı bilmeyenlerden ayıran ve nitelik kazandıran bir ayıraç olduğuna işaret ediyor.
İşte bilenler safında yer alabilmek için, insan olabilme bilgi ve bilincini yakalayabilmek için OKUMAK gereklidir..Anlamak gerekir...anlatmak gerekir...
Yanlıştan ve kul hakkından korkmak, hüzün ve gözyaşının kendisiyle ilgili olmasından ödü kopmak ve bunun için kendini nakış nakış, oya oya dokumaktır, olayları ve insanları doğru okumaktır.
Kimi zaman da Rab’bimizin bazı olaylarla ve kişilerle bizi eğittiğini bilerek, tedbir alıp takdire teslim olmaktır ve sabırla olgunlaşmayı ummaktır.
Biz ne yaparsak yapalım, sadece tedbirin hakkını vermiş olacağımızı bilmek ve Rab’bin tasarrufuna gönülden rıza göstermektir, kendini eğitmek ve yetiştirmek...!
Bunun için kesintisiz bir bilgilenme sürecinin bizim gündemimizin baş köşesinde yer alması gerekir.
Bunu yaşayanların hayatlarında o inanılmaz güzellikleri görmek mümkün. Yaşamayanlarınki de ne yazık ki ortada..
Kendini eğitmeyi önemseyenler, öğrenmeyi yaşama biçimi olarak gören ve öğrenme odaklı yaşayanlar ve soru soran ve cevap arayanlardır aynı zamanda.
Bu insanlar, başkalarından daha çok kendi içlerine ayna tutarlar.
Karşılaştıkları her şey bir öğrenme vesilesidir.
Olay ve durumlardan bir ders çıkarır ve ayaklarının altına alarak yücelmek için basamak yapar. Böyle yaşayanlar başkalarından daha çok rüzgarı ve rotayı hesaba katar...
Hayat, zihni dolu olanlara hitap eder ve ne istediğini bilerek çalışmaya niyeti olanlara ise fırsatlar göz kırpar...
Kendini eğitmek, aynaya bakacak yüzü olmak demektir.
Çünkü, yaptığı her şeyin insanın kendisine dönük tarafı vardır ve etkisi önce kendisinedir.
Eğitimli olmak, kendini nakış nakış işleyip, hayata nadide bir armağan gibi sunmaktır. Zihnini doğru bilgilerle donatıp, her zaman doğru davranmanın omuruyla başı dik durmaktır.
Yapana yapmak gibi ucuz bir oyuna gelmemek ve aslında kendisini, karşılık vermekten korumaktır. Duygu ve düşünce kumaşını doğru kalıba göre şekillendirmektir.
“ Hayat sadece benden ve istediklerimden ibaret değildir.” diyerek, başkalarını da önemseyip değer vererek, bir şey diyecek ya da yapacakken, başkalarına da olacak etkiyi hesaba katmaktır...
Kendini eğitmek, sıradanlığa düşmemenin ilacıdır. elinden, ayağından, gözünden, kulağından sorumlu olduğunun bilincinde olmak ve kendini davranış ve yaşayış olarak iyi bir yerde görmektir.
Eğitilmiş insan, hayata kaba, yobaz, bağnaz ve hayata at gözlüğü ile bakmaktan korktuğu için, bilginin koruyuculuğuna sığınmış insan demektir.
Kendini yetiştirmek, insanın ağzından çıkanların,karşısındakinin zihninde en iyi şekilde anlaşılması için ve kelimeleri hizaya getirme, kontrolsüzlüğe müsaade etmeme refleksini kazanma eylemidir.
Önce kendi zihninden niyeti başta olmak üzere onay almayı önemseyenlerin, önce kendi gözlerinde kendilerini aklama gayretidir.
__________________ BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
|