Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam kardeşler,
Kayıtsız şartsız teslim olunması gereken "Sistem"i nasıl tanımLıyorsun?
bilelim de ona göre teslim olalım.
Yok eğer "bilmek istemeyi de " kayıt ve şart olarak tanımlıyorsan...
hiç tartışmayalım...
selam ile...
Cevab vereyim kardeş.
Önce bir site kurarsın insanların birlikte yaşacağı ama öyle bir sistem ki ,insan bilinçlendikçe rızıklandırırsın fark ettirirsin...Tabi ki de bunda boşuna bir OYUN için yapmazsın belli bir amaca yöneliktir herşey...
Aslında site kurulması planlaması gelişmesi ,çok aşırı gelişmesi ve en sonunun ne olacağı ve bütün aşamaları tektek bellidir,istenen sistemin fark edilerek ,öğretilere uygun hayat tarzıdır..
Yani bir işyerine mesai saat 06:00 derse, ben yatayım dememek..o zaman sisteme uygun yapı olmaz kaybedenlerden olursun,bu örnek içinde işini kaybedersin...
sonra o sırada sorunlar çıktıkça çözümler üretirsin...
İstersin ki kendileri önce çamurlu yolları görsünler sonra çakıl yolları yapsınlar sonrada taşıtlar yapsınlar sonrada asfalt yollar yapsınlar...
mesela site kurulduktan sonra...
insanlara rızıklanacakları marketler-eğitim alacakları okullar açarsın...
Orda istersin ki insanlar eğitim görsünler bilinçlensinler...
sonra gene sorunlar çıktıkça, millet camii isterse camii kurdurursun...
Önce yöre bir kişi gelir,ahali çoğalınca, içlrinden bilge kişi ye bir rüya ile veya ilham ile bir hatırlatma yaparsın ve Bir bakıvermişin oranın mescidi açılmış...
Sonra Ahali çoğalınca bir yönetim sistemi belirlersin...
Yol bozuldukça YOLları düzeltirsin...
Yeni rızık kapıları açarsın...
Din sistemini Oto kontrole bağlarsın...Yani Soruna odaklı çözüm...
BAZENDE SORUNU HİÇ ÇÖZMEZSİN ;DERS VERMEK İÇİN...
Sorun çıktıkça , O yapıya yönelik uygulama yolları belirlersin...
İnsanları belli öğretilerle Eğitir geliştirir Düşündürür Fark etmesini sağlarsın...
Sistem den çıkış yok...Yani NO WAY OUT...
Yağmur yere düşer...sonra buhar olur gene yere düşer...
Oran hiç değişmez...Tane nin düştüğü yer değişir...
Bütün noksan sıfatlardan Münezzeh Rahman olan Rabbimiz,benim sistemim kusursuz diyorsa orda duralım...
Ters Mantık düşünelim...
Senin düşüncene göre Rasül uygulamaları yok sayılmalı...
Kitaba bakarsak Rasül devre dışı bırakmak isteyenler kimler,Evet cevab Müşrikler...
Yani onlar Rasüle ait uygulamala yollarını eğri büğrü anlayışlar mantığnı sisteme sokmak istediler...
Buda Tabi ki Kitabımızın Biz her peygambere bir düşman kıldık..Sözünün gereğidir..
Kitab bu bir öğüttür derstir DER...
BEN KISMEN ŞUNU DEMEK İSTEDİM KARDEŞ...
Öğreti ilahi yasalar bu şekilde geldiyse ,öyle gelmesi istendiği içindi...
Merdaneli çamaşır makinası varken ,bilgisayarlı var mıydı...
Senin dedenin aklıyla senin aklın bir mi...
Ya senin oğlunun anlama kabiliyeti aynı mı olacak...
Demekki bu gibi olaylar hepsi bir Kitabta toplanmış ve bizlerde bu filmi oynuyoruz...
Ve filmi oynarken rolü iyi kesmek için istekli arzulu şevkli olmak sisteme tam bir uyumun ifadesi olur..
Yani Kusur aramak yerine, bu kusurun NEDEN kusur olması istendiğini düşünmek ama kafam basmadı dememektir..
Ve ve ben camii ye gitmem demek FASIKLIKTIR...çok açık uyarayım...
Rahman isteseydi,körlük diye bir kavram oluşturmazdı...
Yada kulakları işitmeyen bir yapı oluşturmazdı...
Ama o zaman görmenin derinliğini bilemez işitmenin yapısını çözemezdik..
İyi-Kötü ,Eğri-Doğru bu kavramlar insanı belli yollarla hep eğitmek içindir...Furkan'a o anlayışa sahip olmaya çalışmak istemek arzulamamız istenir..
Başbakan Erdoğan ise o belli bir yolla önce yağmur istendiği için sonra yoğun yağmur istendiğ iiçin daha sonrada sağanak yağmur istendiği için belli bir doğrultuda , geldi...(imam-belediye-parti.)
Şartsız teslimiyet işte...
Bütün mahalleler mescitlerle doluyken ben camii ye gitmem dememek değil... Ben asla kibirlenmem Rabbim senin mescitlerine Boyun bükmeye geldim demektir...
yoksa bilirsin ki;
İblis ben boyun bükmem demişti..Üstelik o çok bilgeç biriydi...
AMA SİSTEMİ SORGULADI...
işte sana cevab;
galiba insan;
MELEK OLUP SAF TUTMAYI YADA İBLİS OLUP ONUN ORDUSUNA KATILMAYI BELİRLEYECEK...
Hem melekler demiyor mu ki O saf saf dizilenler biziz diye...
sen dünyada Safa geçmem diyorsan yolundan DÖN derim...
Belli uygulamaları hatalı bulabilirsin ,ama gitmem-etmem-yapmam--ben onlara uymam--ben farklıyım--dememek lazım...bunun adı kibirdir...
bazı yapıları düzeltmeyi Rahman olan Allah'tan istemek lazım..Belki gereksiz DÜRTÜlerle dürtülüyorsun dur düşündün mü...
Bende diyorum ki...Kibirlenme ne olursa olsun ,
Rahman olan rabbin mescitleri boş kalmamalı...
eğerki mescitler olmasaydı dini öğreti bu kuşaklara aktarılamazdı...
Bazı güzel insanlar bu günlere getirdiyse Dini bize düşün
Yani Kitabın isteği KURTULUŞ REÇETESİ;
Ey Sonsuz Kerem sahibi içimde iman edenlere karşı hiç bir KİN bırakma,bizi ve bizden önce iman etmiş olanları bağışla,ateşin azabında koru,Dualarımı kabul buyur Rabbena sensin şefkatlilerin en şefkatlisii Rauf olan,sensin merhametlilerin en merhametlisi Rahim olan...
Eğerki Kitab Cennetteki Yemin ehlİ için onların içindeki Kini söküp olmışızdır diyorsa BUNU senin DÜNYADAki senin yapın belirliyor...
İşlerin En doğrusunu Rahman olan Allah bilir...
__________________ Rabbim ilmimi artır...
|