Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 25 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Herkese selamalar. Kuran bizim tek kaynağımız diyenlere: Kuran dan ayetlerle ''Resule uyun'' manasında Hz. Peygambere uymayı emredildiğini yazmıştım. Hz. Peygambere sadece O nun zamanında yaşayanların uyması düşünülemeyeceğine tüm zamanlara hitab edildiğine göre Allah Teala nın, sonradan gelenlerin de Hz. Peygambere tabi olmak için gereken tarih bilgisine sahip olabileceklerini beyan etmiş olduğunu düşünüyorum. Eğer sadece Kuranı okumak O nu anlamak için yeterli olsaydı Peygambere uymak emredilir miydi? (Haşa)Kuran yetersizdir demek çok başka manalar ifade edebileceğinden O nu küçümsemek olacağı gibi, sadece Kuran ı okumak dini anlayıp yaşamaya yeter demekte Hz. Peygamberi ve ashabını küçümsemek olur ki bu da yanlıştır. Doğrusu, Kuran bir rehberdir ve O bize hidayete götüren yolları ve kaynakları göstermektedir. Bu yollar; Kuran ın bizzat kendisi, Peygamberimizin örnek yaşantısı, ilk islam toplumunun ibret verici mücadelesi ve dahaları dır. Dinini ve Allah ı iyi anlamak Kuran ın da işaret ettiği gibi, kainat kitabını da doğru okumakla mümkündür. Zira Allah Teala, bir sivrisinekte bile (incelendiğinde) Allah ın varlığı ve azametini ispatlayan bir çok deliller bulunduğunu beyan etmiştir. Hülasa olarak demek istediğim, Kuran ı kaynak alanlar kurtuluşa erer ancak bu kaynağı doğru okumak gerekir. Kuran ın işaret ettiği öğrenme ve bilgiye ulaşma yollarını iptal ederseniz İslamı doğru anlamaktan mahrum olursunuz. Günümüzde reenkarnasyoncular dahi kendilerine Kuran ı kaynak göstermekteler. Bu na ne dersiniz? Demek ki; ''Kuran tek kaynak biz O nu çok iyi anlıyoruz'' lafı kendini kandırmaktan öteye gitmez. Şimdi buraya öyle ayetler yazarım ki sıradan insanlar asla anlayamaz. Hele ayetin nüzul sebebi ve hangi olayları değiştirip yön verdiğini bilmeyen, alim olsa anlayamaz. Arkadaşlar müslümanların yanlışları sizi Peygamberimizin sünnetinden koparmamalı. o yanışları ayıklayabilecek İslam kültür ve birikimine sahibiz. Biz insanlara kutsal sıfatlar takılmasından yana değiliz. Kutsal olan bütün insanlardır. Yeterki sadece Allah a kul olsunlar.
__________________ Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Katılma Tarihi: 22 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 131
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
slm kutupaneci..
elçi ye uyun..itaat.. kuranda elcilerin konumu..mısyonu.. ıle ılgılı forumda konular sık sık işlenmiş ıstersen bir göz at kardeşim daha sonra tekrar üzerinde durulabilir..
gerçekten Beyyine_45 kardeşiminde söylediği gibi bu konu sitede müteaddid yerlerde dile getirildi, tartışıldı. öncelikle o tartışmaları gözden geçirmeni dilerim.
Kutupaneci yazdı :
Eğer sadece Kuranı okumak O nu anlamak için yeterli olsaydı Peygambere uymak emredilir miydi?
şimdilik kısaca şunları söyleyebilirim :
Sevgili Peygamberlere uymak, hadislere uymak demek olsaydı, Yüce Allah hiçbir Resul'ü vefat ettirmezdi, her daim sonra sonra gelen kavimlerle beraber bulunur, onları da tevhid dinine davet ederdi. veyahutta dediğiniz gibi olsaydı canlarını alsa bile onların söylemiş oldukları hadisleri / sözleri mahfuz kılar ve korumaya alırdı. sizin de herkesinde bildiği gibi hadis oldukları iddia edilen sözler korunmuş olmadıkları gibi sevgili Resuller de hayatta değillerdir.
şu halde ne yapmamız gerekiyor ?
Sevgili son Resule aid olduğu iddia edilen, fakat gerçekte kime aid oldukları hiçbir zaman ispatlanamayacak olan sözlerin içinde mahfuz Kur'an kelamına muvafık düşen, mutabık olan bir söz varsa, artık o sözü alıp başımızın üstüne koyarız. niye ; çünkü o söz Ayetlere muvafık tır da ondan. o sözün reddi, muvafık ve mutabık olduğu ilgili Ayet'i reddetmek anlamına geleceğinden biz o sözü velevki Peygamber'e atfen fakat gerçekte adı sanı hiç duyulmamış bir Müslümandan gelmiş olsun hiç farketmez, yine kabul ederiz / etmek zorundayız.
şurası asla unutulmamalıdır ki Sevgili Son Resul'de ondan önce geçmiş Resullerde kendilerine değil, yalnız ve ancak Yüce Allah'a çağırmış , yalnız ve ancak Yüce Allah'a DAVET etmişlerdir. çünkü bu din'in kurucusu da sahibi de TEK'tir. O'da Yüce Allah'tır :
46 AHKAF 31
Ya kavmena ecıbu daıyellahi ve aminu bihı yağfir leküm min zünubiküm ve yücirküm min azabin elım
” Ey milletimiz! Allah’a çağıran Muhammed’e uyun ve O’ na inanın da Allah’da sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi can yakıcı azaptan korusun”
Sevgili Resul'ün daveti Ayet'tede açık olduğu gibi TEK OLAN RABB'ten başkasına değildir / o davetin sahibi olanın elimizdeki mahfuz olan tek kelamınadır başka şeylere değildir. şüphesiz Resul'de işte o KİTAB ile davet edecektir ve öyle de etmiştir :
En'am 19 :
Kul eyyü şey'in ekberu şehadeh kulillahü şehıdüm beynı ve beyneküm ve uhıye ileyye hazel kur'anü li ünziraküm bihı ve mem belağ e inneküm le teşhedune enne meallahi aliheten uhra kul la eşhed kul innema hüve ilahüv vahıdüv ve innenı berıüm mimma tüşrikun
De ki: "Şâhidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Benimle sizin aranızda Allâh şâhiddir. Bu Kur'ân bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım. Siz gerçekten Allâh ile beraber başka tanrılar olduğuna şâhidlik ediyor musunuz?", "Ben şâhidlik etmem!" de:"O, ancak tek bir Tanrıdır, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım" de.
sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki, Sevgili son Resule itaat , korunmamış olan hadis iddialarına itaat demek değildir. Sevgili Resul(ler)e itaat , yalnız ve ancak Kur'an'ın sahibi olan Yüce Rabbimize itaattir. Kur'an'a iman edip, itaat edenler, Peygamber'leri tasdik edip onlara itaat etmiş olanlardır.
Katılma Tarihi: 25 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selamun aleykum. beyyine_45 ve hasanoktem arkadaşlar, savunduğunuz fikirler ispattan yoksundur. Bu konudaki önceki yazıları ve dayanaklarını okudum. Hepside mantık ve akıl dışı yorumlardan oluşuyor.
ayette '' Allah ve Resule'' diyor yani Allah a uymak ne demek, Kurana uymak demek yoksa insan Allah a nasıl uyabilir? Resule uyun demek O nun emrettiği veya yasaklağı şeylerdir. Ezanı da Peygamber koydu dine. onu da inkar edinde göreyim. Kimin söylediği belli değil dediğin hadislerin çoğu yalan söylemesi aklen mümkün olmayacak kadar kalabalık insanlardan nakledildi.
Kuranı da o insanlar musaflaştırdı ve günümüze taşıdı. Bunu nasibeden Allah, Resulun tebliğini mi bize ulaştıramadı sanıyorsunuz. Din tamamlandığında Kuranıyla, sünnetiyle ve ilk islam toplumunda bizzat uygulanıp yaşanmış örnek haliyle tamama ermiştir.
Din bir günde oluşmadığı gibi Kuran yirmi küsür senede indi. Neden? Yaşatarak öğretmek için.
Kuranın ve Resulun tebliğ metodunu okuyunuz ve iyi öğreniniz. Mantık dışı yorumlarla din inşa edemezsiniz.
İslam dinini Yüce Allah ın kurgusuyla Hz. Muhammed ve ashabı tarafından inşa edilmiştir. Bu inşaata kullanılan her bir kum tanesi dahi çok önemlidir. İyi belleyiniz.
__________________ Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Katılma Tarihi: 22 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 131
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
slm sana da kutupanecı.. üzerinde tekrar düşünmen amacıyla daha önce forumlarda işlenmiş konuları yazı olarak sana sunacağım..
elçi nedir..neye uymuştur..görevi nedir..v.s.
bu soruların en guzel cevapları tabii ki şüphesiz..yeterli.. çelişkisiz..adalet ve dogruluk bakımından tastamam ve yazarı allah olan bir kıtaba sorarsak ve ona yaklasırken de uzaklastırılmıs herturlu (kotu duygu.. dusunce..art nıyet..at gozluksuz..) olarak bakarsak inş allah bize kendini açacaktır..
ALLAH .A ÇAĞIRAN MUHAMMED
43. AHKAF 31….
'' Ey milletimiz! Allah'a çağıran
Muhammed'e uyun ve O' na inanın da Allah'da sizin günahlarınızı
bağışlasın ve sizi can yakıcı azaptan korusun''
evet , Peygamber/elçi nin misyonu budur işte:
''Allah'a çağırmak '' daha açık nasıl
yazılabilir ki?
bu Ayet'in siyak ve sibakına baktığımızda şunları görüyoruz:
Rabbimiz ,Kur'an ı dinleyecek cinlerden bir takımını ,Peygamber/elçi
tarafından okunacak Kur'an ı dinlemeğe yöneltiyor.
sevgili peygamberimiz tarafından okunan Kur'an ı dinleyen cinler , hidayet
buldukları/hidayete kavuştukları gibi , kendi kavimlerinede tebliğ etmeye ,
onları da imana davet etmeye başlıyorlar.dikkat edilirse bu hidayet
safhalarında 3 nokta ön plana çıkıyor:
1- elçi sıfatı ve konumuyla kendisine değil,Allah'a çağıran bir Rasül var.
bu Ayetlerde Rasül'ün misyonu bir kez daha tarif ediliyor.Ayetin arapçasında
:''eciybu daiyallahe '' Allah'a çağıran
şeklinde geçmektedir. Rasül/ elçiye uymamızın sebebinin
,Allah'a çağırması olduğu apaçık bir şekilde bu Ayetlerde de gösterilmektedir.(
tabi ki gözlerini kapatmamış olanlara)
2-rasül/elçinin okuduğu Kur'an ı katışıksız / yalın olarak
dinleyip hidayete kavuşan, hatta kendi kavimlerine tebliğe başlayan bu cinler ,
hidayete kavuşurken Kur'an dan başka bir şey
de dinlememişler.bu da dikkat çekici bir yön olarak karşımıza çıkıyor.
3-sevgili elçinin , kendisini dinlemeye gelmiş olan bu cin grubundan
habersiz olduğunu anlıyoruz. Kendisi onlardan habersiz Kur'an okurken, okunan
Kur'an ı dinlemek , cinlerin hidayete kavuşması için kafi gelmiş demek ki... yani Allah elçisi bırakınız onlara
hadis söylemeyi, onlarla hiç konuşmamış bile. OKUMUŞ OLDUĞU KUR'AN ,HİDAYETE
KAVUŞMALARI İÇİN YETERLİ GELMİŞ...
şimdi sizden ricam , tamamen objektif ve ön kabülsüz
olarak aşağıya yazacağım bu Ayet leri yorumlamanızdır. Allah hepimizin
ilmini arttırsın ve sırat-ı müstakimine dahil edecek ameller işlettirsin.
46 Ahkaf 29 -32 :
ey Muhammed, Kur'an ı dinleyecek cinlerden bir takımını sana
yöneltmiştik.onlar Kur'an ı dinlemeğe hazır olunca birbirlerine : '' susun''
dediler.Kur'an ın okunması bitince, herbiri birer uyarıcı olarak milletlerine
döndüler.
şöyle dediler: '' ey milletimiz! doğrusu biz, Musa'dan sonra indirilen,
kendinden öncekileri doğrulayan, gerçeği ve doğru yolu gösteren bir
kitap dinledik. ''
''ey milletimiz! Allah'a çağıran Muhammed'e
uyun ve ona inanın da Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi
can yakıcı azaptan korusun.''
Allah'a çağıran Muhammed'e uymayan kimse
bilsin ki, Allah'ı yeryüzünde aciz
bırakamaz; O'ndan başka dostları da bulunmaz; işte onlar apaçık
sapıklıktadır.
72 CİN 1-6
1-2: ey Muhammed ! de ki: '' Cinlerden bir topluluğun
Kur'an ı dinlediği bana vahyolundu : onlar şöyle demişlerdir: '' doğrusu
biz, doğru yola götüren, hayrete düşüren bir Kur'an
dinledik de ONA İNANDIK ; BİZ RABBİMİZE HİÇBİR ŞEYİ ORTAK KOŞMAYACAĞIZ.''
3- doğrusu Rabbimizin yüceliği her
yücelikten üstündür. O zevce ve çocuk edinmemiştir.
4-doğrusu aramızdaki beyinsiz,
Allah'a karşı yalanlar uyduruyordu.
5-doğrusu insanların ve cinlerin Allah'a
karşı yalan uydurabileceklerini sanmazdık.
6-''gerçekten bir takım insanlar, cinlerin bir takımına sığınırlardı
da onların azgınlıklarını arttırırlardı.''
şimdilik bunla baslıyalım hatta bu nokta da ben sızler sızın bir konu acayım oradan takıp edin ne dersin ..
Katılma Tarihi: 22 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 131
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
*Kuran kesin kanıttır ve kesin bilgi
içerir:
KURAN YETERLİDİR..
4-Nisa-174:‘’Ey insanlar, Rab’binizden size ‘kesin bir kanıt (burhan)’ geldi ve size apaçık bir nur (Kuran) indirdik’’
2-Bakara-118,119,120,121:’’Bilgisizler dediler ki:’Allah
bizimle konuşmalı veya bize de bir ayet gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler
de onların bu söylediklerinin bir benzerini söylemişlerdi. Kalpleri birbirine
benzedi. Biz kesin bilgiyle inanan bir
topluluğa ayetleri apaçık gösterdik. / Şüphesiz biz seni bir müjdeci ve bir
uyarıcı olarak hak (Kuran) (el hak) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından
sorumlu tutulmayacaksın. / Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve
Hıristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olmazlar.’De ki:’ Şüphesiz doğru yol
Allah’ın yoludur’. Eğer sana gelen bunca ilimden
(el ilm) sonra onların hevalarına uyacak
olursan , senin için Allah’tan ne bir dost vardır nede bir yardımcı. /
Kendilerine verdiğimiz Kitab’ı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler
bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta
kendileridir.’’
3/18,19:’’Allah gerçekten kendisinden başka ilah
olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O’ndan başka ilah
olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve hakim olan Allah’tan başka ilah
yoktur. / Hiç şüphesiz din Allah katında islamdır. Kitap verilenler, ancak
kendilerine ilim (el ilm) geldikten sonra aralarındaki kıskançlık ve hakka baş
kaldırma (bağy) yüzünden ayrılığa düştüler .
Kim Allah’ ın ayetlerini inkar ederse, gerçekten Allah hesabı pek çabuk
görendir.’’
*İnsan kesin
bilmediğini izlememeli:
17-İsra-36:’’ Hakkında bilgin
(ilm) olmayan şeyin ardına düşme ; çünkü
kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.’’
*Kesin bilgi yoksa
insanlar hevaya yada zanna uyar:
2-Bakara-120:’’ Eğer sana
gelen bunca ilimden (el ilm) sonra onların
hevalarına (ehva) uyacak olursan ,
senin için Allah’tan ne bir dost vardır nede bir yardımcı.’’
6-Enam-119:’Ne oluyor ki size, kaçınılmaz bir
ihtiyaçla karşı karşıya kalmanız dışında, O size haram kıldıklarını ayrı ayrı
açıklamışken, üzerinde Allah’ın adı anılan şeyleri yemiyorsunuz? Gerçekten çoğu, bir ilim (ilm) olmaksızın
kendi hevalarıyla saptırıyorlar. Şüphesiz senin Rab’bin haddi aşanları
en iyi bilendir.’’
13-Ra’d-37:’’İşte biz onu
(Kuran’ı) Arapça bir hüküm olarak indirdik. Andolsun sana gelen bu ilimden (el ilm) sonra
, onların hevalarına uyacak olursan , senin için Allah’tan ne bir yardımcı-
dost ne bir koruyucu vardır.’’
6-Enam-148:’’Ortak edenler (eşraku- şirk koşanlar)
diyecekler ki:’Allah dileseydi ne biz ortak ederdik ne atalarımız ve hiçbirşeyi
de haram kılmazdık.’ Onlardan öncekiler de, bizim zorlu azabımızı tadıncaya
kadar böyle yalanladılar. De ki:’ Sizin yanınızda
bize çıkarabileceğiniz bir ilim (ilm) mi var
? Siz ancak zanna (zann) uymaktasınız ve siz ancak zan ve tahminle yalan
söylersiniz’’
10-Yunus-36:’’Onların çoğunluğu
zandan (zann) başkasına uymaz. Gerçekten zan
ise haktan (el hak) hiçbirşeyi sağlayamaz
. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir.’’
*Kuran’dan sorumlu
tutulacağız, din adına yazılmış başka kitaplardan değil . Çünkü Kuran tam doğru
bir Kitap (vahiy) iken diğerleri içlerinde doğruların da yanlışların da
bulunduğu insanların eserleri olan (vahiy olmayan) kitaplardır:
43-Zuhruf-44: ‘’Ve şüphesiz o (Kuran) senin ve
kavmin için gerçekten bir zikirdir (zikr). Siz
(ondan) sorulacaksınız .’’
* Din hakkında, Allah
hakkında bilgisizce konuşmak ve tartışmak büyük hatadır:
7-Araf-33:’’ De ki:’Rab’bim yalnızca çirkin
hayasızlıkları -onlardan açıkta olanları ve gizli olanlarını- günah işlemeyi,
haklı nedeni olmayan isyan ve saldırıyı, kendisi hakkında ispatlayıcı bir delil
indirmediği şeyi Allah’a ortak etmenizi ve Allah’a
karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.’’
22-Hac-3:’’İnsanlardan kimi Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır durur ve her azgın
kaypak şeytanının peşine düşer.’’
31-Lokman-20,21: ‘’...... İnsanlardan öyleleri
vardır ki, hiçbir ilme dayanmadan , bir yol
gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Allah hakkında mücadele edip durur.
/ Onlara:’Allah’ın indirdiklerine uyun’ denildiğinde derler
ki:’Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye
uyarız’ . Şayet şeytan onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırsa da
mı (buna uyacaklar)?’’
*Din konusunda kesin
bilgi olmadan konuşmak Allah ile ilgili konularda yalan uydurmaktır:
16-Nahl-116:’’ Dillerinizin yalan yere
nitelendirmesiyle şuna helal buna haram demeyin. Çünkü Allah
ile ilgili konularda / Allah’a karşı yalan uydurmuş
olursunuz . Şüphesiz Allah ile ilgili konularda yalan uyduranlar
kurtuluşa eremezler.’’
6-Enam-143,144:’’Sekiz çift; koyundan iki, keçiden
de iki. De ki:’ İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi yada o iki
dişinin rahimlerinin kendisini kapsadığı (yavruları) mı? Eğer doğru sözlüler iseniz bana bir ilimle haber verin .’
/ Deveden iki, sığırdan da iki. De ki:’İki erkeği mi haram kıldı, yoksa iki
dişiyi mi yada o iki dişinin rahimlerinin kendisini kapsadığı (yavruları) mı?
Yoksa Allah bunları size tavsiye ettiği zaman şahit
miydiniz ?’ Hiçbir bilgiye dayanmaksızın
insanları saptırmak için Allah ile ilgili konularda yalan uydurandan /
Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? ..’’
*Peygamberimiz bizim
için model alınacak kişi, güzel bir örnektir ve onun özellikleri de pek çok
ayette açıklanmıştır:
33-Ahzab-21:’’Andolsun sizin için, Allah’ı ve
ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Rasulü’nde güzel bir örnek vardır.’’
29-Ankebut-18:’’Eğer yalanlarsanız, sizden önceki
ümmetler de yalanlamışlardır. Elçiye düşen ise yalnızca apaçık bir tebliğdir .’’
*Peygamberimize
insanların soruları ve onun verdiği cevaplar da -yani peygamberimizin sözleri-
yine Kuran’da pek çok yerde belirtilmiştir:
2-Bakara-217, 219, 220:’’ Sana
haram ayı ve onda savaşmayı soruyorlar. De ki :’ Onda savaşmak büyük
(bir günahtır). Ancak Allah katında, Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkar
etmek, Mescidi Haram’a engel olmak ve halkını oradan çıkarmak daha büyük(bir
günahtır)…. / Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar /sorarlar.
De ki : ‘Onlarda hem büyük günah hemde
insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha
büyüktür. Ve neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki
:’İhtiyaçtan artakalanı’…/ …Ve sana yetimleri sorarlar.
De ki :’Onları ıslah etmek hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız
artık onlar sizin kardeşlerinizdir….’’
*Peygamberimizin
yaptıkları, davranışları ve nasıl örnek bir kişi olması gerektiği, model olduğu
yine Kuran’da pek çok yerde belirtilmiştir:
11-Hud-112, 113:’’ Seninle birlikte tevbe edenlerle
birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol /davran.
Ve azıtmayın. Çünkü O, yaptıklarınızı görendir. / Zulmedenlere eğilim
göstermeyin…’’
20-Taha-114:’’ Hak olan, biricik hükümdar olan
Allah yücedir. O’nun vahyi sana gelip tamamlanmadan evvel, (Kuran’ı) okumada acele etme ve de ki:’Rab’bim ilmimi arttır’’
96-Alak-1:’’Yaratan Rab’bin
adıyla oku’’
41-Fussilet-6, 9:’’De ki
:’Ben ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek İlah olduğu vahyolunur .
Öyleyse O’na yönelin ve O’ndan mağfiret dileyin. Vay haline o
müşriklerin./…../…/ De ki :’Gerçekten siz mi
yeri iki günde yaratanı inkar ediyor ve O’na birtakım eşler kılıyorsunuz /ortak
ediyorsunuz? O, alemlerin Rab’bidir.’’
3-Araf-159:’’ Allah’tan bir rahmet dolayısıyla
onlara yumuşak davrandın . Eğer kaba, katı
yürekli olsaydın, onlar çevrenden dağılır giderdi. Öyleyse onları bağışla , onlar için bağışlanma
dile ve iş konusunda onlarla müşavere et
. Eğer azmedersen artık Allah’a tevekkül et .
Şüphesiz Allah tevekkül edenleri sever.’’
6-Enam-159:’’Gerçek şu ki, dinlerini
parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiçbirşeyde onlardan değilsin
. Onların işi ancak Allah’adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine
haber verecektir.’’
“(Dişi ve erkek
olarak) sekiz eş yarattı: Koyundan iki, keçiden iki… De ki: O, bunların
erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerinde bulunan
yavruları mı haram etti? Eğer doğru iseniz bana ilimle söyleyin.” (Enam,143)
“Deveden de iki, sığırdan da iki (yarattı.) De ki: O bunların erkeklerini mi,
dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram
kıldı? Yoksa Allah’ın size böyle
vasiyet ettiğine şahit mi oldunuz? Bilgisizce insanları
saptırmak için Allah’a karşı yalan uydurandan kim daha zalimdir! Şüphesiz Allah
o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” (Enam,144)
Koyu harfle
yazılı kısımlar hadis dinin delilidir diyenler için bir anlam ifade ediyor mu?
Bu soru, yani,
“Peygamberiniz böyle söylerken sizler şahit mi idiniz ?” sorusu; onların
“sahihtir” dediği şeyler için onlara sorulduğunda ne cevap verecekler ?
İnsan şöyle bir soru
sorabilir:
“İyi ama ben Kuran’ın
indirildiğine de şahit olmadım. Peki bu nasıl olacak?”
Buna da Allah cevap
vermiştir:
“Eğer kulumuza
indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri
bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah’tan gayri şahitlerinizi
(yardımcılarınızı) da çağırın.” (Bakara,23)
Bir cevap daha;
“Hâla
Kur’an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah’tan başkası
tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı.” (Nisa,82)
Katılma Tarihi: 22 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 131
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
PEYGAMBERİN
PUTLAŞTIRILMASI
Allah’ın dinini bozmak isteyenlerin en büyük hilelerinden
biri de kutsal olanı putlaştırıp insanları aldatmaları olmuştur. Dinin övdüğü
Peygamberler’i putlaştırmak bunun en önemli örneğidir.
O size melekleri ve Peygamberler’i Rabler edinmenizi emretmez. Siz Müslüman
olduktan sonra, size kafir olmayı mı emredecek?
3- Ali İmran suresi 80
Kutsalı putlaştıranlar “ Yoksa sen Hz. İsa’yı sevmiyor musun? Sen Hz.
Muhammed’i yok mu sayıyorsun?” tarzındaki sorularıyla saf dinin ortaya
çıkmasına çalışanları yıldırmaya çalışırlar. Kutsala saygısı olan,
Peygamberler’i seven birçok saf insansa, ne yazık ki bu sorularla
gerilemektedir. Zaten kutsalı putlaştırmanın hedefi de budur: Allah dışındaki
ilahların hiçbirini kabul etmeyen dindar kitleye, kendi kutsallarını
putlaştırıp, zayıf oldukları yerden yaklaşmak suretiyle dini bozmak. Hz. İsa
gibi Allah’ın sevgili bir kuluna ilahlık makamının verilmesinin Hıristiyanlık
dünyasındaki sonuçları ortadadır. Peygamberimizle ilgili uydurmalar ise
Peygamberimiz’e Allah’ın yanında ikinci bir hüküm oluşturucu sıfatının
verilmesiyle olmuştur. Bu sıfatla gelenekçi kitleler, Allah’ın vahyi olan
Kuran’da olmayan hükümleri, kendi uydurdukları veya yanlış yorumladıkları hadis
ve sünnet adını verdikleri Peygamber’e iftiralarla dolu kitaplarda
toplamışlardır. Oysa Peygamberimiz’e Kuran’da şunlar söyletilir:
De ki “Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da (algılanamayanı
da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben bana vahyedilenden
başkasına uymam.”
6-Enam suresi 50
Görüldüğü gibi Peygamberimiz de aynı bizim gibi vahye, yani Kuran’a uymakla
yükümlüdür. Ve bu vahiy dışında başka bir şeye uymayacağına göre, bu vahiy
dışında bir hüküm oluşturması da mümkün değildir. Peygamber’e sünnet, hadis
gibi Kuran’ın belirtmediği başlıklarla hükümler atfedenler, uydurdukları din
rağbet
görsün diye Peygamberimiz hakkındaki birçok ayete aykırı yargılar ortaya
atmışlardır.
Mezhepliler, dindeki tek kaynağı kabul etmeyip Kitap, sünnet, icma
ve kıyas diyorlardı. Bir de mezheplileri geride bırakanlar türediler. Tek
kaynak Kur’an tabirine saldırarak Kuran artı damıtılmış Sünnet anlayışını yayarak
insanları “Allah katında makbul olan İslam” dininden soğutmaya çalışmaktalar. Kimin damıttığına inanacağız? Ali’nin mi? Veli’nin
mi? Yoksa oylama mı yapacağız? En çok hangisi oy alırsa ona mı itimat edeceğiz?
Kur’an yetmez diyenler
kesinlikle Kur’an’ı Kerim’e inanmıyorlar. İslam’ı bilerek ya da
bilmeyerek dejenere etmek için inanmış gibi görünüyorlar.Kısaca Doğan görünümlü Şahin rolü oynuyorlar. Bunların
başını; her köşe başına oturmuş, dinin sahipliğine soyunmuş, bir oturuşta
yüzünüze karşı binlerce yalanı uydurabilen insanlar çekiyor. Bir de utanmadan
sıkılmadan, pişkin pişkin insanlardan kendilerine karşı saygı duyulmasını
bekliyorlar. Bu toplum yalancılara itibar ettiği müddetçe de bu saygıyı
görecekler merak etmesinler.
Adam çıkmış TV’lere,
bir saatlik programına bin
yalan sığdırıyor bir de “hoca” sıfatıyla anılmaya başlıyor. Hele bir de salya
sümük birbirine karışıyorsa tadından yiyemezsiniz. Peki ne hocası bunlar? Ne
hocası olacak yalan hocası. Şöyle
elin gavuru iyi bir yalan makinesi icat etse, bunları da o makineye bağlasa var
ya, makine biiplemekten iflas eder. İki saniyede makinenin bütün bilyaları
dağılır.
Zaten devir her zaman
bu uydurukçuların devri oldu. Ne kadar çok yalan söylersen, ne kadar çok haram
üretirsen, ne kadar çok masal anlatırsan bu toplumda o kadar çok saygınlık
kazanırsın. İtibarın artar, makamın pekişir, otoriten sağlamlaşır. Ama toplumun
nezdinde tabiki. Allah’ın nezdinde ise “çukur” bir adam oluverirsin,
lanetlenirsin.
Yalnız Kur’an yetmez
diyenler, Yalnız İncil yetmez diyen, yalnız Tevrat yetmez diyen kitap ehlinin varisleridirler.
Nasıl ki onlar dinlerini ekleme-çıkarmalarla tahrif etmiştir, bu uydurukçular
da ekleme ve çıkarmalarla bu dini tahrif etmeye yeltenmişlerdir.
Ama gözden
kaçırdıkları bir faktör var. Nedir o?Zikrin koruma
altına alınma faktörü. Bunu her zaman göz ardı etmişlerdir. Bilmiyorlar ki hakkın kapısı her zaman aralıklıdır.
Güneş sürekli içeri sızmaktadır. Bu rahmetin önüne geçmek için
var güçleriyle, örümceğin ağ dokuması gibi bunlar da habire perde örmektedir
rahmetin önüne.
Dinde dört delil
varmış? Kim icad ettiyse bu delili? 4 delilli dinin ne halde olduğu ayın ondördü gibi ortada
durmaktadır. Sefillik, perişanlık,
miskinlik, tembellik, çarpıklık, zulüm, üçkağıt, yalan/dolan, masal, düzmece
bir yapı ortada işte. Bugün 4 delilli şu dine bakıp da bu
Müslümanlar yüzünden İslam’dan soğuyan onca Müslüman var. Bırakın elin
gavurunu, onlar zaten gavur. İslam’ın sahipliğine soyunan bu dört delilliler
Müslümanları bile buhrana sürüklemektedirler.
4 kaynaklı (ilahlı)
bir dinde asla rahat yüzü göremezsiniz. Yeryüzünde Allah’tan başka ilahlar olsaydı
bozgunculuk alır başını giderdi. Birinin ak dediğine diğeri kara derdi. Peki
yok mu yeryüzünde ilahlar. Olmaz olur mu? Tonlarca hemde. Ondan değilmidir ki,
yeryüzü zulme gark oluyor. Birileri kendi elleriyle uydurdukları ilahlarına tapmamızı istiyor.
Yani yedi kocalı hürmüz’e benzememizi istiyorlar. Dinin yapıcılığına
soyunurken, dini yolunmuş ekin tarlasına çeviren bu uydurukçu takımı, insanları
ne idüğü belirsiz dipsiz bir kuyuya çağırıyorlar. Bu noktada herkes dikkatli
olsun ve bu örümcek tuzağına düşmesin.
Ağızlarıyla Allah’ın
nurunu söndürmeye çabalıyorlar. Halbuki
kafirler istemese de Allah nurunu çoktan tamamladı. Kıyamet’e kadar
bozulmayacak bir kaynakla hem de. Kur’an’la. Haydi söndürün bu yanan ateşi
söndürebiliyorsanız. Değil 3 kaynaklı barikat, 40 kaynaklı barikat da kursanız
Kur’an’ın önüne yine de barikatlarınız yerle bir olacak.
Kendi uydurmalarına,
Samiri gibi davranarak bir de Allah’ın ayetlerini cımbızlayarak alet ediyorlar. O sureden bir kelime,
bu sureden bir kelime alarak ayet montajına soyunarak kelimelerin yerlerini
değiştiriyorlar. İnsanları Allah ile kandırıyorlar. Allah ile Resul’lerinin arasını
açmaya çalışıyorlar.
İşte bir örnek:
Haşr 7: (Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da
sakının!) [Haşr 7]
Daha düne kadar
Kur’an’dan nasibini alamamış nasipsizler, bu ayeti sadece yukarıdaki cümleden
ibaret sanıyorlardı.
Niye öyle
sanıyorlardı? Adam hayatında kitaba kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a
sığınarak yaklaşmamış ki. Hem
şeyhlerinin, hocalarının, efendilerinin kitaplarında geçen, cümle arası
ayetleri okumuş. Kur’an’ı o kitaplarda yazılan kadar sanmış. Bre gafil, bir baksan ne olur
ayet ne diyor ne demiyor? Şimdi Haşr 7. ayetin tam metnini aşağıda yazıyorum.
Bu yazıyı okuyan pek çok insan belki de daha yeni okuyacak Haşr 7. ayetin
tamamını. Hele bir de öncesi ve sonrasıyla okursa, üstüne üstlük şeytandan da
Allah’a sığınarak okursa, neyin ne olduğunu anlayacak inşallah.
59/7
ALLAH’ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH’ın ve
elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara
verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. Elçinin size verdiğini
alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun. ALLAH’ı dinleyin. ALLAH’ın
cezalandırması çetindir.
Bir örnek de şu:
“Allah’a ve Resulüne”
diye başlayan bütün ayetler.
Bu 4 ilahlı yapı öyle
bir düzen kurmuş ki,(şunu da unutmasınlar, onlar düzen kurarken
Allah’ta bir düzen kuruyor. ) balığı baştan kokutmuş. Nasıl mı?
Allah eşittir Kur’an, Resul eşittir sünnet+hadis. Böyle olunca, gariban köylü
bu tür ayeti görünce hemen Kur’an+hadis+sünnet teslisini devşirmeye koyuluyor.
Bilseler ki bu Kur’an
bir çağrıdır, davettir..Yahudisine, hristiyanına, budistine,
müşriğine, inkarcısına, ateistine. Herkese davettir. Bunlar Kur’an’ı sadece
Müslümanların kitabı sanıyorlar. Şimdi bir yahudiyi davet edin
bakalım bu dine.. Nasıl davet edeceksiniz? Adam zaten Allah’a inanıyor.
Peygamber inancı da var. Yalnız Muhammed peygamberle araları bozuk. O’nu ve
O’na verilen kitapla problemliler. Şimdi ne diyecek Allah. Allah’a ve Resulü’ne
itaat edin diyecek tabiki.
Allah’a itaat edin
dese, adamlar zaten Allah’a inanıyorlar. Müslüman biri zaten Muhammed peygamber’e ve Kur’an’a
inanmış ki Müslüman olmuş. İnanmayan nasıl Müslüman olur zaten. Ben Muhammed
peygamber’e itaat etmem diyor, dolayısıyla Kur’an’a itaat etmem diyor. Benim de
elimde kitabım var, ben de Allah’a inanıyorum diyor.
4 kaynaklı bir dine adam
niye gelsin ki. Onlarda da en az bu kadar kaynaklı bir din var zaten. Hristiyanlarda 4 incil
var(barnabayı’da sayarsak 4 çeyrek ediyor) gün yüzü görmüyorlar, başlarından
pislik akıyor, Yahudilerde gamara-mişna-tevrat üçlüsü var halleri ortada,
kendilerine müslümanım diyenlerde de kuran+sünnet+icma+kıyas dörtlüsü var ve
onların da acınası halleri ortada.
Rabbim Allah’tır
diyeni, peygamberle
birlikte gelen Kitab’a sarılanı, Yani “La ilahe illallah” diyeni, gerisini
koyver gitsin diyenleri bir de kafirlikle itham ediyorlar. Bunların anlayışına
göre haşa peygamber de kafirdi. O da sadece ve sadece “vahyedilene” uymuyor muydu?
Peki yalnız Kur’an
diyen insanları neye göre kafirlikle itham ediyorlar. Uydurulan bir takım yalanlaraa
göre. Evet, kocaman kocaman yalanlara göre. Şu açıdan bakarsak da aslında doğru
söylüyorlar. Bizler bu yalan/dolan dininin inkarcılarıyız.
(Cebrail aleyhisselam,
Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirmiştir.) [Darimi] İşte bu
yalana göre. Ve bu (Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.)
[İ. Ahmed], ve de bu. (Bir zaman
gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “Resulullah böyle şey
söylemez. Bunu bırak, Kur’andan söyle” der.) [Ebu Ya’la]
Kaynaklara bak hizaya
gel. Yalancılarla
korkutuyorlar insanları. Peygamber
bunların isnad ettikleri yalanlardan çok çok uzaktadır. Ey
Müslüman, titre ve kendine gel. Yalancılara tamah etme, bu uydurukçular seni
ateşe çağırıyor. Oysa peygamber insanları aydınlığa çağırıyordu. Karanlıklardan
aydınlığa. Sakın bu yalancılara kanma.
Vakit varken vahye teslim
olmalı. Allah’ın sözünün üstüne söz olmaz. İnsanları Allah’tan başkalarıyla
korkutuyorlar. Peygamberle korkutuyorlar. Ne oldukları belli olmayan “mit”
lerle korkutuyorlar. Efsanelerle korkutuyorlar.
Baktılar birileri hep
Kur’an diyor, al sana köstek Darimi, birileri kuran diyor al sana Ahmet,
birileri kuran diyor al sana ebu ya’la, birileri kuran diyor al sana buhari. Al sana ali al sana veli. Korkmuyoruz bu öcülerinizden. Korkmuyoruz bu sanal
kahramanlarınızdan. Biz vahye teslim olmuşuz. Kininizden
çatlasanız da patlasanız da, ayı yardırdığınız gibi ortadan ikiye yarılsanız
da, bizi tapmaya çağırdığınız o ilahlara tapmayacağız. Biz özümüzü Allah’a
teslim etmişiz. Gelin siz de edin. Hatalarımızla günahlarımızla O’na tevekkül etmişiz.
O merhametlilerin en merhametlisidir. İnsanları
korkuttuğunuz o ilahların alayını bir araya toplayın ve gösterin, ne
yaratmışlar onlar. Bir sivrisineği yaratmaya kadir olamayanlara mı tapacağız? Gökten
yağmuru indiren onlar mı yoksa? Bize rızık veren? Dertlere deva gönüllere şifa
olan onlar mı yoksa Allah mı?
İnsanlar artık
doğruları anlamaya başladı. Kur’an’a teslim olan, hayatını sadece Kur’an’a göre
yaşamaya çabalayan insanların sayısı hızla artmaktadır. Bu ise birilerini
rahatsız etmekte, birilerinin otoritesini sarsmaktadır. Otoriteleri sarsılmasın diye de
Allah’ın kitabını bile tanımaz hale gelmişlerdir. Bunlar için Kur’an her zaman
son plandadır.
Çünkü bu
uydurukçularla, var güçleriyle ellerinde Kur’an ile mücadele edecek nesil çoktan yeşermeye
başladı bile. Telaşları bu yüzden.
Allah’ın rahmetiyle
çorak topraklar artık yeşeriyor.
Allah dostlarına korku yok, Onlar
üzülmesin. Kitaba sımsıkı sarılsın. Çünkü Allah her daim onlarla birliktedir.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma