HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: SALAT Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

ibrahimim Yazdı:


Gerisi İsrailoğullarının  "Bizim için Rabbine du'â et, onun ne olduğunu bize açıklasın." "Bizim için Rabbine du'â et, renginin nasıl olduğunu açıklasın." "Bizim için Rabbine du'â et, onun nasıl bir şey olduğunu bize açıklasın. Zira o inek bize (başka ineklere) benzer geldi. Ama Allâh dilerse mutlaka (emredileni yapmağa) yol buluruz." Demesi gibi� biz de gusletme, abdest alma, kıbleye yönelme, kıyam, kıraat, rükû, secde vb.. şeyler Kur�an�da açıklanmamış diyerek mazeret aramış olmayalım Allah korusun�

 

...



Selam İbrahimim;

Peki ne yapalım ? Kuran'da açıklanmamış ama bize illaki bunun detayı lazım deyip, hadislerden yahut tevatürden mi öğrenelim ?

Detay arayan biz miyiz, yoksa salatın şeklini tevatürden öğrenenler mi ?

Detay arayan biz miyiz, yoksa salatın ikamesi emredilmişse bunun illaki bir şekli vardır deyip şeklini, "müşriklerin zaten bildiği" , "Resulün içtihadı ile belirlediği" , mezhep imamlarının "süslediği" şeylerde arayanlar mı ?

Bu ayet kime delil teşkil eder ?

Allah salatı ikame etmeyi emretmiş ve salatın ne olduğunu Kuran'ın tüm ayetleriyle inceden inceye açıklamış diyenler mi teferruata sarılıyor, yoksa salatın nasıl ikame edileceğini Kuran'ın dışında arayanlar mı?


Muhabbetlerimle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

ANKEBUT/ 45 :

Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı da kıl. Çünkü namaz kötü ve iğrenç şeylerden meneder. Elbette Allâh'ı anmak, en büyük (ibâdet)tir. Allâh, ne yaptığınızı bilir. (ANKEBÛT/45) ( İbrahimim

 

Ankebut/45: “ Sana vahy olunanı oku/izle ve salatı ikame et! Çünkü salat, her türlü iğrenç ve kirli eylemlerden uzak tutar. Ve Allah’ın Zikr’i / size vahyedip sizi hatırlaması (sizin O’nu zikr etmenizden/ hatırlamanızdan) daha büyüktür. Ve allah sizin yaptıklarınızı biliyor.”

 

Bu ayetten şunları anlıyoruz:

1-      Vahyi okumak/ izlemek, salatı ikame etmektir. Vahyi okumadan salat ikame edilemez.

2-      Ancak Salat kesin olarak kötü eylemlerden uzak tutar.

3-      Allah’ın Zikri, Allah’ın kullarına salatıdır.Kullarının salatı da Allah’ın Zikr’ini izlemeleridir.

4-      Allah kullarının her yaptıklarını biliyor; Vahy’ine uygun davranıp davranmadıklarını takip ediyor, Kimin salatında dürüst, kimin dürüst olmadığının farkında olup karşılığını ona göre veriyor.  

 

Bu ayetten, salatın namaz olmadığını anlıyoruz. Çünkü bildiğimiz namazın, asırlardır kılınmasına rağmen, kişiyi kötülükten alıkoyamadığını görüyoruz.. Bu bir gerçek. Namazın olmazsa olmazı kıyam, ruku ve secdedir (ayakta dikilip, eğilip, yere kapanmadır). Bunun kötülükten uzak tutacak ne gücü olabilir? Kuran’ı okuyup izlemektir sahibini kötülüklerden uzak tutan. Yani onun imanı , iman gücüdür onu kötü eylemlerde bulunmaktan alı koyan. İnsanlar Kuran okuyup O’na sıkı sıkıya bağlanmadan şirkten; fahşa ve münkerden uzak kalmaları mümkün olmaz.

Utlu ma uhiye ileyke min-el-Kitabi ve eqim-es-Salate” : Sana vahy olunan Kitab’ı oku ve salatı ikame et!

Kitab’ı okumadan/anlamadan, O’nu izlemek O’na tabi olmak mümkün değildir.

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

 

 

MÜŞRİKLER NAMAZ KILIYOR MUYDU?

İbrahimim yazdı:

Kur’an nazil olduğu dönemde o toplum İbrahim’i geleneği yaşadığını iddia ediyordu tıpkı bugün Muhammed’i geleneği yaşadığını iddia ettikleri gibi… Bugün nasıl ki salatı ikameyle ilgili sorunlar (huşu-hudu, nitelik, niçin yapılıyor la ilgili bilinçsizlik, rekat sayısını artırarak yıldırmak, önüne ve arkasına yeni vakitler eklemek vs…) varsa… O zamanda vardı ve Kur’an onların (namaz kılıyor fakat yetimi itip kakıyor, yoksulu ve miskini doyurmaya teşvik etmiyor, bunların namazı dalga geçer gibi ıslık çalmak el çırpmak olarak tasvir edilmiş kınanmış ve) bozulan tarafları düzeltmeye gidilmiştir (temizlik, huşu-hudu, bilinçlilik, istikrar, sadece Allah’a yönelmek ve ondan istemek vb…) (İbrahimim)

Müşrik toplumun İbrahimi geleneği yaşadığını nerden biliyoruz? Kuran'ın, onların müşrik bir toplum olduğunu; daha önce babaları uyarılmamış bir kavim olduğunu tekrar tekrar üzerine basa basa söylemesinin ne anlamı var ozaman? Bunlar İbrahimi geleneğe sözde dahi bağlı idiyse, yeniden dirilmeyi neden bu denli garip, inanılmaz karşılasınlar? 

Müşriklerin ozaman namaz falan kıldıkları yok. "Onların salatı / Rasul'ü/Vahy'i izleyişleri, O'nun insanlara ulaşmasına engel olmak içindi. Onların o dönemde namaz kıldıkları kuru sıkı bir iddiadan öteye geçmez. Çevirilerin doğru olduğunu düşünsek dahi, "onların salatı ıslık ve alkış"tan ibaret. Görüyoruz ki Vahiy onların namazını olduğu gibi bırakmış, hiç dokunmamış bile. Bozulan taraflar hangi taraflardır ki bozulan taraflarını düzeltmiş olsun. Kuran'ın söylediği , onların salatının hepsi, "ıslıkla alkış". Bunun nesini düzeltecek? Namazı sil baştan inşa etmesi gerekmez miydi?

"Namaz kılıyor fakat yetimi itip kakıyor, yoksulu doyurmuyor, Din'i yalanlıyor... Din Gününe inanmıyor..." Bu ne yaman çelişki!

"Sizi sakara /cehenneme sokan nedir? Dediler ki: "LEM NEKU MİN-EL-MUSALLİN/Biz namaz kılanlardan değildik ..." Bu çelişki değil de nedir?

Bir de ikide bir inek misali, önümüze getiriliyor. Bu misal, aslında Rasul'ün "ha şu ineği kesiverin!" dyecek kadar seçme hakkının olmadığına, tarafımızdan delil sunularak sunulabilirdi, ama biz bunu yapmıyoruz. Çünkü bunun başka hikmetinin de olabileceğini  düşünüyoruz.

 

 

 

 

 

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
ŞiaRıM-KuRaN
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 26 aralik 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 124
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ŞiaRıM-KuRaN

 

Selam, salatı gereği gibi ikame edenlerin…

Amelini/işini doğru yapan, doğru olduğunu düşünerek samimiyetle yapanların…

Yaptığının yanlış olduğunu fark eder etmez vazgeçenlerin…

Takvalı olanların üzerine olsun.

 

Benim bu konudaki fikrim;

Gusül, abdest, teyemmüm…

Binek üzerinde normalin dışında kılma…

Savaş için sefer halinde (namazı) kısma ruhsatı…

Çocukların sabah namazından önce, yatsı namazından sonra odaya izinsiz girmemeleri emri…

Günün iki ucunda ve orta namaza devam…

Sarhoşken/bilinç kaybı halinde yaklaşmama… vb…

Ayrıca uygulamalı gelen tevatür… vs..

Benim için bunlar salatın bir yönüyle de fiili bir ibadet olduğuna delildir…

 

Ayrıca İbrahimim ve Bayboraya katılıyorum.

Saygılar…     

 

baybora Yazdı:

Selam,

 

 

 

1. "Şekilsel Salât" olarak yorumladığım ayetler şunlardır;

 

5:6, 58, 2:238, 4:43,101,103, 11:114, 17:78,  24:58, 62: 9,10

 

2. "Kitab Halkından" 

 

3. "Müslüman" gelenektende buna şahidlerim vardır.

 

 

Selam ve Dua ile,

 

rıdvan

 

 

 

 



__________________
ZÜMER-2739/27 Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.

Yukarı dön Göster ŞiaRıM-KuRaN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ŞiaRıM-KuRaN
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim

 

Selamun aleyküm sevgili ŞiaRıM-KuRaN !

Bende sana yürekten katılıyorum…

 

ŞiaRıM-KuRaN Yazdı:

 

Selam, salatı gereği gibi ikame edenlerin…

Amelini/işini doğru yapan, doğru olduğunu düşünerek samimiyetle yapanların…

Yaptığının yanlış olduğunu fark eder etmez vazgeçenlerin…

Takvalı olanların üzerine olsun.

Benim bu konudaki fikrim;

Gusül, abdest, teyemmüm…

Binek üzerinde normalin dışında kılma…

Savaş için sefer halinde (namazı) kısma ruhsatı…

Çocukların sabah namazından önce, yatsı namazından sonra odaya izinsiz girmemeleri emri…

Günün iki ucunda ve orta namaza devam…

Sarhoşken/bilinç kaybı halinde yaklaşmama… vb…

Ayrıca uygulamalı gelen tevatür… vs..

Benim için bunlar salatın bir yönüyle de fiili bir ibadet olduğuna delildir…

Ayrıca İbrahimim ve Bayboraya katılıyorum.

Saygılar…     

 

 

 

Selam ve dua ile,

 



__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

selam

yani ihtiyacı olana yazıyorum
alınmayın
ukalalık etmek değil niyetim, kusursa yaklaşımım
aldırmayın

namaz diye belirttiğimiz, mushafta salatı ikame diye geçen
ve bila istisna farkedilsede farkedilmesede
dünyaya gelen her şeyin kaçınamadığı tek şey

namaz

kabul olması için namazın
yahut salatla anlatılanın

şartlarını ortaya koyalım, yanlış anlamayalım

hadesten teharet
necasetten taharet
istikbali kıble
vakit şartıyla
niyet edilen

tekbir ile başlayan
kıyam
kıraat
rükü
secde
ve oturularak bitirilen


tartışılan ne?
bunu yapmak zorundamıyız?.. neden?

yapmak zorunda değilsin
yapmassan yaşayamassın

sabah namazının şehadetide buradan

uyandın demekki gelmiş vaktin
elindede değil uyanmak zaten senin

kalkmak zorundasın
yahut yatacaksın

işte niyet ettin

ayılamadığın için yatmaya
yahut rızkın için çalışmaya

işte kıblenide belli ettin

ya ayaklanacaksın besmeleyle
ya biraz daha sarınacaksın mırıldanarak örtüne
işte getirdin tekbiride

kıble ve niyete göre gerçekleşiyorsa ilmen bu dünyada vukuat
bu durumda avretin setreside ya esvap ya yorgan olacak

yeniden dünyaya gelirken vücudun kademe kademe
uyandı bilincin selam verirken çevrene
yahut gömüldün tekrar uykunun derinliğine
gerçeği terkedip rüyalarından uyanacağı güne

------------------------

insan hariç tüm canlılar
kafalarından bir şeyleri atmak ihtiyacı duymazlar
fıtratlarında yoksa necasete bulaşmazlar.

kalkmayı başardıysan uyandığından
hadesten taharet ettin demektir aklınlan
ilk yapacağın şey elini yüzünü yıkamak o zaman
varsayalım inat ettin
kaşınırken tenin
suya değsende değmesende vücudunu meshedeceksin

sonra ya karnın guruldayacak, bekliyor olacak mesain
kıyam içinde bulunduğun durumun
kıraat yapacaklarını umduğun

ya kahvaltının hayali, ya hesabı koşturacaklarının
fakat tavaya yağ koyacaksın veya asmadan üzümü koparmak lazım
arabaya bineceksin yahut anahtarı çevireceksin

sebeplerin gereğini yerine getireceksin, yani rüku edeceksin

çünkü başka türlü karnını doyuramassın
yattığın yerden dükkanı açamassın

secde biraz değişik

ya aklını kullanıp rızai ilahiden hamd ile tanışıp şükürle mesut olacaksın
ya ne yaptığının farkına varamayıp kafayı bi yerlere çarparak
kapaklanacaksın.

hemen ardından gelecek salat için soluklanırken mümin kardeşim neşeyle
secde ettiği yerde
neyin çarptığını kavramaya çalışacak adamım kafasında dönen yıldız ve
cikciklerle

işte sabah namazı eda edildi herkesin lisanı halince.

iki tane örnek verdim salat için fikrimce
kıyaslayarak gününüzü geçirin ya isyan ya ibadet ile
nereden bakarsanız bakın,
bilsede bilmesede insan her an yaratana taat halinde

gerek yok bunun için salatın mushaftan teferruat bilgisine
samimiyet yetiyor kuranda binler rekata bir vakitte
rüku ediyor her şey bir günde binler vakit eda edebilene

sevgiyle


Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

Selam,

 

“Lê tudrikuhu’l- Ebsaru ve huve yudriku’l-Ebsar, ve huve’l-Latifu’l-Habîru.”(6:103)

“Ve mê kêne li beşerin en yukellimehullahu illê vahyen ev min verâi hicêbin ev yursile rasûlen fe yûhiye bi iznihi mê yeşê', innehu aliyyun hakîmun.”(42:51)

 

Abdurrahman beyin yazdıkları “italik

1. “Namaz kılana göre, kişinin rabbı ile yaptığı bir görüşme, bir iletişim . Gerçekte ise bu kişinin kendisiyle yaptığı bir görüşmenin ötesine geçmez. Kişi hayalindeki rab iledir. Ve bu görüşmede yalnız kendisi vardır. Tasarlayan, konuşan (okuyan), dinleyen, davranışlarını ayarlayan ve yapan, zamanı belirleyen; giriş ve çıkışı, namazdaki süreyi istediği gibi tayin ve tespit eden sadece kendisidir. İnsiyatif devamlı ondedır, rabbın hiçbir mudahalede bulunmamaktadır. Kişi kendi başınadır bu eyleminde. Fail kendisidir, ikinci bir şahıs bulunmamaktadır, karşısında olduğunu düşündüğü rabbi tamamen pasif durumdadır.

Ohalde kişinin bire bir tek başına, tabiri caizse kendi kendisiyle yaptığı bir görüşme için randevu vaktine neden ihtiyaç olsun. Her şeyiyle sizin ayarladığınız, hep sizin kontrolunuzda olan bir namazın vaktini  neden Allah belirlesin? Allah ne diye size randevu versin? Allah her zaman ve her yerde gören ve işitendir. O her yerde her an bulunandır. Siz ne vakit hazırsanız namazın vakti o vakittir. Zaman ve mekana muhtaç olan sizsiniz. Zmanını siz belirliyorsunuz. “Namazımı kaçırdım, vaktinde kılamadım, vaktinde kılınmayan namaz kabul olmaz....” gibi  sözler size saçma gelmiyor mu ? Namazı kaçırmak Allah’ı yerinde bulamamak değil midir?.

Namazınızın mikatını Allah belirlemez. Görüşme isteği sizdendir, O’ndan değil. Siz seçtiği rasulü değiliz ki size randevu versin.Allah, Rasülleri aracılığı ile kullarıyla iletişim kurar; salatta bulunur.

Benim kilerbold”:

Abdurrahman bey yukarıdaki yazdıklarınızın “çok önemli” olduğunu düşünüyorum heba olmasın diyerek bir de ben vurgulamak istedim. El Hakk, yazdıklarınız doğrudur.

Size bir ilave “es-Selamu aleyke eyyuhennebiyyu” üçüncü bir özne demektir.

Sonuç olarak “tekrar belirteyim” ben “formel salâtım”da yazdıklarınıza uymuyorum.    

 

“De ki: “O (hilaller), insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. (Bakara: 189)”

 “Sonra onlara, "İnsan Şabat Günü için değil, Şabat Günü insan için yaratıldı" dedi.”  (Markosa göre İncil, 2: 27)

 

2.

Ankebut/45: “ Sana vahy olunanı oku/izle ve salatı ikame et! Çünkü salat, her türlü iğrenç ve kirli eylemlerden uzak tutar. Ve Allah’ın Zikr’i / size vahyedip sizi hatırlaması (sizin O’nu zikr etmenizden/ hatırlamanızdan) daha büyüktür. Ve allah sizin yaptıklarınızı biliyor.”

 

“1-      Vahyi okumak/ izlemek, salatı ikame etmektir. Vahyi okumadan salat ikame edilemez.

2-      Ancak Salat kesin olarak kötü eylemlerden uzak tutar.

3-      Allah’ın Zikri, Allah’ın kullarına salatıdır.Kullarının salatı da Allah’ın Zikr’ini izlemeleridir.

4-      Allah kullarının her yaptıklarını biliyor; Vahy’ine uygun davranıp davranmadıklarını takip ediyor, Kimin salatında dürüst, kimin dürüst olmadığının farkında olup karşılığını ona göre veriyor.  

 

Bu ayetten, salatın namaz olmadığını anlıyoruz. Çünkü bildiğimiz namazın, asırlardır kılınmasına rağmen, kişiyi kötülükten alıkoyamadığını görüyoruz.. Bu bir gerçek. Namazın olmazsa olmazı kıyam, ruku ve secdedir (ayakta dikilip, eğilip, yere kapanmadır). Bunun kötülükten uzak tutacak ne gücü olabilir? Kuran’ı okuyup izlemektir sahibini kötülüklerden uzak tutan. Yani onun imanı , iman gücüdür onu kötü eylemlerde bulunmaktan alı koyan. İnsanlar Kuran okuyup O’na sıkı sıkıya bağlanmadan şirkten; fahşa ve münkerden uzak kalmaları mümkün olmaz.

Utlu ma uhiye ileyke min-el-Kitabi ve eqim-es-Salate” : Sana vahy olunan Kitab’ı oku ve salatı ikame et!

Kitab’ı okumadan/anlamadan, O’nu izlemek O’na tabi olmak mümkün değildir”

 

Ben yine belirteyim yukarıdaki yazdıklarınıza “el-Hakk” doğrudur diyeceğim.

 

Fakat yine belirteceğim ki,

 

a.      İnformal Salât: 24:41

b.      Formal Salât: 5:6

 

Yine “tesbih” ve “Secde” için aynı ayrımı yapabiliriz diye düşünüyorum.

 

“Kötü emsal, emsal olmaz” derler.

 

Hassasiyetlerinizi paylaştığımı “formal/şekilsel salât” ilgili meselede sizinle aynı düşünmediğimi belirtmeliyim.

 

Selam ve Dua ile,

 

Rıdvan

 

 

 



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

Selam,

 

Ali (aksoy)

 

Aşağıdaki “alıntı” metinlerde;

 

Ahmed Baydar”a ait (seninle bu vesile ile yazışmıştık);

 

“Bu durumda salat etmenin, yönelmek, izlemek ve arka çıkmak anlamı açığa çıkmış olur. İlk dönem sözlükleri de bunu doğrular.”

 

“Yıl, bin dört yüz doksan dört. Tokatlı matematikçi Molla Lütfi, bir konuşmasında Hz. Ali’nin bedensel acıyı bile unutturan bir namazını hatırlatarak “Esas namaz odur, sizinki ise yatıp kalkmaktır” dediği için idam edilir.

“Salât-iman girişini ve salât-iman kardeşliğini gereği gibi takdir edebilmek ise ancak şimdiki hayatın bir oyun ve eğlence olduğunu anlamakla mümkün olur.”

“İlk müfessirlerden kimileri, vahiy bağlamında zikredilen bazı “salât”ların Kur’ân demek olduğunu açıkça beyan etmişlerdir. (İsrâ 17/107-110, Ankebût 29/45, Bkz. Taberî)

“Bu ayetlerde Kur’ân yerine salât denmiş olmasının sebebi ise, izlenmesi gereken özelliğini öne çıkarmaktır. Aslında bu, tıpkı kuşların kevni vahyi izlemelerine salât denmiş olması gibi, nebevi vahyi izlemeye de salât demekten ibarettir.”

“Meselenin daha iyi anlaşılması için vahyin, Kitab, zikir ve Kur’ân” yakınlaştıran, bunlara bir de salâtı ekleyen ve hatta birini diğerinin yerine kullanan genel üslubunu hatırlamak yeterlidir.”

“Çünkü dinde izlenmesi gereken elçiler olsa da, onların da izlediği vardır ve bu sadece vahiydir. Zikir, kitap, ilim, hüda, sebil, din ve millet de bu cümledendir. (En’âm 6/50, Mü’minûn 23/71, Kasas 28/49, Bakara 2/38,120, Ra’d 13/37, Gâfir 40/7, Âl-i İmrân 3/73, Nisâ 4/125)”

“Vahiy, belirlemeler yapmasıyla kitap lakin bilgilerimizi hatırlatmasıyla zikirdir. Tebliğ edilen cihetiyle vahye Kur’ân dense de bilinçlendirmesi yönüyle ilim denir. Sorumluluklar yüklemesiyle din, fakat yol edinilmesiyle sebîl olur. Doğruya götürmesiyle hüdâ fakat izlenmesi gereken özelliği ile de salât olmaktadır.”

“Tıpkı heva ve hevesini izleyen toplumun Şuayp peygambere itirazlarındaki salât gibi:

Salâtın , atalarımızın taptıklarını terk etmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmamamızı emrediyor sana?” (Hûd 11/87)

Atalarımızın taptıklarını terk etmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmamamızı, ardına düştüğün kitabın mı emrediyor sana? Müfessirler kelimenin bununla birlikte din anlamına gelme ihtimaline de işaret ederler. Bu durumda salâtı izlemeyenler heva ve heveslerine uymak zorunda kalacaklar demektir:

 “Onların ardından bir güruh halef oldu, salâtı zayi ettiler ve şehvetlerini izlediler.” (Meryem 19/59)

Bu ayetteki salât üzerine de –geleneğe rağmen- düşünmemizi gerektiren birkaç nokta vardır. Bunlardan birisi, ayetin öncesinde vahye, sonrasında da tövbeye yapılan vurgudur. Bu vurgu, zayi etmenin inkar etmek anlamına geldiğine, zayi edilen şeyin de vahiyle ilgilisi olduğuna, ayrıca zayi etmenin ancak iman ve amelle telafi edilebileceğine işaret etmektedir.

Tekfir için kullanılabileceğinden, buradaki salâtı daraltan bir anlam toplumsal sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Maalesef böyle de olmuştur.”

“Evet, izlenmesi cihetiyle vahyin adı salât, hatırlatması nispetiyle de zikirdir. Zikri Allah indirmiş ve onu korumayı da kendisi üstlenmiştir. (Hicr 15/9) Ama bu korumanın sebebi, zikrin kullar tarafından yaşanacak olmasıdır. Bu nedenle Allah’ın hıfzı, kullarının elinde gerçekleşmelidir.

Kullar vahyi yazar, hıfzeder, okur ve tebliğ ederler. Böylece vahyin metni ve telaffuzu korunmuş olur. Buna bir de uygulamanın eklenmesi gerekir. Böylece anlam da korunacaktır. Nitekim Kur’ân, bazı peygamberlerin Tevrat’la hükmettiğini, ulemanın da onunla hükmederek korumakla yükümlü olduklarını söylemiştir. (Mâide 5/44)

Salâtı korumayı konu edinen ayetlerdeki koruma, acaba bazılarının dediği gibi vakitli salâtları kaçırmamak için acele etmek veya onlara devam etmek midir? Yoksa Kur’ân dilindeki salat sözcüğü kapsamında ne varsa onu hıfz ve himaye etmek midir?”

 

“Salâtları muhafaza edin ve vusta salâtı ve Allah için kanit olarak durun.”

Demek ki muhafaza ancak "kanit" bir "kıyam"la mümkündür. Salavâtın muhafazası, izlenmesi gereken ayetlerin ve bu ayetlerde zikredilen can alıcı aile hukukunun, vakitli salavâtta kıraatiyle muhafazasıdır. Nitekim sonraki ayette şöyle denir:

“Eğer korku halinde iseniz yaya veya süvari giderken de (durun). Güvene erdiğinizde ise bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah’ı zikredin.”

İmdi sen eğer samimi isen, kimi zaman muhaliflerini ölümle cezalandırmış olan siyasi mezheplerin ilk nesline bakıver. Düşman kardeşler bile vakitli salâtta ve onun her şartta kalıcı ve değişmez tek öğesinin kıraat olduğunda ittifak ettiler.”

 

Sanırım yeterli,

 

Allah hocamın ilmini ziyade ettsin

 

Selam ve dua ile,

 

 

 

 

 

 

 

 



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
ŞiaRıM-KuRaN
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 26 aralik 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 124
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ŞiaRıM-KuRaN

SELAMUNALEYKUM

ALLAH DOĞRUYU BULMAK İÇİN YOLA ÇIKANLARI MUTLAKA DOĞRU YOLA KAVUŞTURACAKTIR.

Değerli Aliaksoy,Haktansapmaz ve şekilsel salat yoktur diyen kardeşlerim

Aşagıdaki iki farklı ayette secde kelımesı geçiyor bunları yorumlarmısınız?

Secdenin ve rükunun kelime anlamı: tam bir saygı göstermek, teslimiyet, itaat etmek, boyun eğmek vb.. demektir.

7/Araf/143 “…ve harra musa saıka…”  “…Ve Musa baygın vaziyette yere kapandı…”

38/Sad/24  “…harra rakiav ve enab.”  “… rüku ederek yerlere kapandı ve (Allah'a) yöneldi.”

17/İsra/107 “…yehırrune lil ezkani sücceda.”  “…çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar."

17/İsra/109 “Ve yehırrune lil ezkani yebkune ve yezıdühüm huşua.”

“Ağlayarak çeneleri üstüne kapanırlar ve Kur'ân onların derin saygısını artırır.” 

Hz Musa bayılınca yere eğilip düşüyor, Hz Davut ise ibadet tazim için Rabbine istiğfar edip eğiliyor.

 Demek ki Musa a.s ayette korkudan yere kapanıyoken Davut a.s af dılemek için şekılsel yere kapanıyor.

NOT: Ayrıca KURAN’DA SALAT NAMAZ MIDIR??? konu başlığı altında yazılan tum yazıları hemen hemen okudum.Şekilsel salatın var olduğunu Kurandan delillendiren üyelerin hiçbirine Kurandan cevap verilememiştir.Burdada maalesef aynı.Ayetler,tarihten örnekler,tevatür uygulamalar sıralanıyo.Yanıt sadece yorum.Yada neden şeklı kuranda yazmıyo sorusu.

      Tarihte Hz.Ali şehit edilişi,Hz.Ömerin şehit edilişi,Mescitlerin varlığı,Bilal Habeşinin ezan okuyup namaza çağırması,müşriklerin namaz kılması,yahudilerin ,hristiyanların ve geçmişteki peygamberlerin namaz kılması v.s v.s en önemlisi sayısız ayetler saymakla bitmez.

 Sayısız ayet,Sayısız Tarihi kaynak,Ehli kitapta namaz,Daha nerden örnek istiyoruz anlamıyoruım.

Sözlerimi bir ayetle tamamlıyorum.bu ayetıde yorumlarsa şekilsel salat yok dıyenler memnun olurum.

2/200 Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın.Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla.İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabbimiz, bize dünyada ver." Böylesi için ahirette bir nasip yoktur.

SELAM VE DUA İLE...



__________________
ZÜMER-2739/27 Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.
Yukarı dön Göster ŞiaRıM-KuRaN's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ŞiaRıM-KuRaN
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Selam Şiarım-Kuran,

"NOT: Ayrıca KURAN’DA SALAT NAMAZ MIDIR??? konu başlığı altında yazılan tum yazıları hemen hemen okudum.Şekilsel salatın var olduğunu Kurandan delillendiren üyelerin hiçbirine Kurandan cevap verilememiştir.Burdada maalesef aynı.Ayetler,tarihten örnekler,tevatür uygulamalar sıralanıyo.Yanıt sadece yorum.Yada neden şeklı kuranda yazmıyo sorusu." (Şiarım-Kuran)

 

İnsafınız kurumasın, yazdığımız onlarca yazı, onlarca ayet meali Kuan’dan değil de, Kuran’a dayanmıyor da, nedir ya, neye dayanıyor? Hepsi yorumdur diyorsunuz. Bütün çeviriler yorumdan başka bir şey midir? Salatı namaz diye çevirmek zorlama yorum değil de nedir? Secdeye secde, rukuya ruku, mescide mescit, kıyama kıyam...demek yorum bile değilken yorumdan bahis abes kaçmaz mı? Nerede kıyam, ruku, secde, mescid...görüp oraya bir parantez açıp yanı başına “namaz”ı koyuvermek, ikide bir tabiri caizse Allah’ı dürtüp, “koca ihtiyar yine namazı unuttun” dercesine Allah’a hatırlatmada bulunmak... sora da Kuan’dan ispat diyeceksiniz!! Namazı Kuran’dan bulabilselerdi hala yahudilerin ,nasaranın duasını,; süryanilerin, keldanilerin, mecusilerin namazını/duasını delil diye örnek gösterirler miydi?   “Şekilsel salatın var olduğunu Kuran’dan delillendiren üyelerin hiçbirine Kuran’dan cevap verilememiştir.” cümleniz, herşeyi net bir şekilde ortaya koyuyor zaten. Konuya ne kadar taraf olduğunuzu anlatmaya yeterli olup aslında başka söze gerek dahi yoktur.

Şekilsel namazı Kuran’dan mı delillendirmişler? Pes doğrusu. Kuran’ın neresinde şekilsel namaz anlatılıyor? Namazın şeklini / resmini çizen ayetleri göstererek bir kere de siz çiziverin de bir daha görelim bakalım namaz hangi ayetlerle şkillenmiş... Namazın şeklini Kuran’dan çizen olmadı şimdiye kadar bunca üstelemelere rağmen. Her kes, çocukluğundan beri çevresinden gördüğü ve kafasına kazılmış olan şablonu namaz diye çiziyor. Namaz, Kuran’a  o kadar yüksekten düşmüş olacak ki baş, kol ve bacakları mesabesindeki ana organları bir birinden binlerce km. uzağa düşmüş, ana gövde ile hiç biri yan yana dahi nerede ise düşmemiş!...Ufak parçaları da tamamen toz olmuş, rüzgar savurmuş!..

 

“Tarihte Hz.Ali şehit edilişi,Hz.Ömerin şehit edilişi,Mescitlerin varlığı,Bilal Habeşinin ezan okuyup namaza çağırması,müşriklerin namaz kılması,yahudilerin ,hristiyanların ve geçmişteki peygamberlerin namaz kılması v.s v.s en önemlisi sayısız ayetler saymakla bitmez.” (Şiarım-Kuran)

Dediğiniz hadiseler, Dediğimiz salatta, bir salat toplantısında vukuu mümkün olamaz mı? Niden ısrarla salata namaz diyorsunuz?

 

“ Sayısız ayet,Sayısız Tarihi kaynak,Ehli kitapta namaz,Daha nerden örnek istiyoruz anlamıyoruım.” (Şiarım-Kuran)

Başka hiçbir yerden örnek falan istemiyoruz, Yalınız Kuran’dan istiyoruz. Hem öyle sayısız ayet de istemiyoruz, bir tek ayet de bizim için yeterlidir. Yeter ki “  Namazı kılın ve zekatı verin...” deyip geçmeyiniz. Bunu, “iki takla atın ve rahatınıza bakın”, şeklinde tanımlasalardı namaz ve zekatı, namaz ve zekat böyle bilinmeyecek miydi?

“ 2/200 Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın.Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla.İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabbimiz, bize dünyada ver." Böylesi için ahirette bir nasip yoktur.” (Şiarım-Kuran)

Buradaki “menasik”, ta’lim olundukları temizlenme olmaz mı? Örneğin: “Neseke-s-sevbe = “Ğaselehu ve tahherahu” : “Elbiseyi yıkadı, tertemiz etti.” İnsanlara şunu demiş olamaz mı: “Burada Elçiyi dinleyip, kabul edip temizlendikten sonra, bunları unutup/terk edip babalarınızın yoluna tekrar sakın dönmeyesiniz, daha önce babalarınızın yoluna uyduğunuz gibi Allah’ı/ uyarılarını unutmayın, O’nu  aklınızdan bir daha çıkarmayın” demiş olamaz mı?

Sorduğunuz ayetlerdeki secdeye dair cevabı bir sonraki iletide sunacağım inşaallah.

OT: Ayrıca KURAN’DA SALAT NAMAZ MIDIR??? konu başlığı altında yazılan tum yazıları hemen hemen okudum.Şekilsel salatın var olduğunu Kurandan delillendiren üyelerin hiçbirine Kurandan cevap verilememiştir.Burdada maalesef aynı.Ayetler,tarihten örnekler,tevatür uygulamalar sıralanıyo.Yanıt sadece yorum.Yada neden şeklı kuranda yazmıyo sorusu. (Şiarım-Kuran)

 

İnsafınız kurumasın, yazdığımız onlarca yazı, onlarca ayet meali Kuan’dan değil de, Kuran’a dayanmıyor da, nedir ya, neye dayanıyor? Hepsi yorumdur diyorsunuz. Bütün çeviriler yorumdan başka bir şey midir? Salatı namaz diye çevirmek zorlama yorum değil de nedir? Secdeye secde, rukuya ruku, mescide mescit, kıyama kıyam...demek yorum bile değilken yorumdan bahis abes kaçmaz mı? Nerede kıyam, ruku, secde, mescid...görüp oraya bir parantez açıp yanı başına “namaz”ı koyuvermek, ikide bir tabiri caizse Allah’ı dürtüp, “koca ihtiyar yine namazı unuttun” dercesine Allah’a hatırlatmada bulunmak... sora da Kuan’dan ispat diyeceksiniz!! Namazı Kuran’dan bulabilselerdi hala yahudilerin ,nasaranın duasını,; süryanilerin, keldanilerin, mecusilerin namazını/duasını delil diye örnek gösterirler miydi?   “Şekilsel salatın var olduğunu Kuran’dan delillendiren üyelerin hiçbirine Kuran’dan cevap verilememiştir.” cümleniz, herşeyi net bir şekilde ortaya koyuyor zaten. Konuya ne kadar taraf olduğunuzu anlatmaya yeterli olup aslında başka söze gerek dahi yoktur.

Şekilsel namazı Kuran’dan mı delillendirmişler? Pes doğrusu. Kuran’ın neresinde şekilsel namaz anlatılıyor? Namazın şeklini / resmini çizen ayetleri göstererek bir kere de siz çiziverin de bir daha görelim bakalım namaz hangi ayetlerle şkillenmiş... Namazın şeklini Kuran’dan çizen olmadı şimdiye kadar bunca üstelemelere rağmen. Her kes, çocukluğundan beri çevresinden gördüğü ve kafasına kazılmış olan şablonu namaz diye çiziyor. Namaz, Kuran’a  o kadar yüksekten düşmüş olacak ki baş, kol ve bacakları mesabesindeki ana organları bir birinden binlerce km. uzağa düşmüş, ana gövde ile hiç biri yan yana dahi nerede ise düşmemiş!...Ufak parçaları da tamamen toz olmuş, rüzgar savurmuş!..

 

“Tarihte Hz.Ali şehit edilişi,Hz.Ömerin şehit edilişi,Mescitlerin varlığı,Bilal Habeşinin ezan okuyup namaza çağırması,müşriklerin namaz kılması,yahudilerin ,hristiyanların ve geçmişteki peygamberlerin namaz kılması v.s v.s en önemlisi sayısız ayetler saymakla bitmez.” (Şiarım-Kuran)

Dediğiniz hadiseler, Dediğimiz salatta, bir salat toplantısında vukuu mümkün olamaz mı? Niden ısrarla salata namaz diyorsunuz?

 

“ Sayısız ayet,Sayısız Tarihi kaynak,Ehli kitapta namaz,Daha nerden örnek istiyoruz anlamıyoruım.” (Şiarım-Kuran)

Başka hiçbir yerden örnek falan istemiyoruz, Yalınız Kuran’dan istiyoruz. Hem öyle sayısız ayet de istemiyoruz, bir tek ayet de bizim için yeterlidir. Yeter ki “  Namazı kılın ve zekatı verin...” deyip geçmeyiniz. Bunu, “iki takla atın ve rahatınıza bakın”, şeklinde tanımlasalardı namaz ve zekatı, namaz ve zekat böyle bilinmeyecek miydi?

“ 2/200 Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın.Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla.İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabbimiz, bize dünyada ver." Böylesi için ahirette bir nasip yoktur.” (Şiarım-Kuran)

Buradaki “menasik”, ta’lim olundukları temizlenme olmaz mı? Örneğin: “Neseke-s-sevbe = “Ğaselehu ve tahherahu” : “Elbiseyi yıkadı, tertemiz etti.” İnsanlara şunu demiş olamaz mı: “Burada Elçiyi dinleyip, kabul edip temizlendikten sonra, bunları unutup/terk edip babalarınızın yoluna tekrar sakın dönmeyesiniz, daha önce babalarınızın yoluna uyduğunuz gibi Allah’ı/ uyarılarını unutmayın, O’nu  aklınızdan bir daha çıkarmayın” demiş olamaz mı?

Sorduğunuz ayetlerdeki secdeye dair cevabı bir sonraki iletide sunacağım inşaallah.

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 

<< Önceki Sayfa 13 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats