Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın mindar,

Şahsınızla bir problemim yok. Aşırı gittiysem özür dilerim.

Benim sinir olduğum şey Ehli Sünnet vel cemaat anlayışları özellikle Saadeti Ebediyye anlayışlarıdır ki buradaki arkadaşların % 99 u bu anlayıştan uzaktır.Bu tipler Araptan fazla arapçıdır. Bende büyük bir sinir uyandırmışlardır. Tabii sizleri, hatta hanif dostlar sitesindeki en geleneksel anlayıştaki arkadaşlarımızı bile aynı kefeye koymuyorum. Biraz feryad edince de sizler üzerinize alınmayın.

İşte tartışırken verilen örnekler Kur'andan da olsa, Kur'an yorumu da olsa , Türkiyenin sosyolojik gerçeklerimidir nedir, hemen kadına baskıya dönüşüyor. Hep yorumlarda kadına karışan, ona baskı yapan ,onu aman koruyayım modunda namus bekçiliği falan yapan, işte ben karıma şunu yaptırmam, (açıkça demesenizde ben hissediyorum, yorumluyorum. ) ben karımı bunu yaptırmam zihniyetleri bende farklı allerjiler yaratıyor.

Kadın erkek eşittir ve bunda Kur'ana aykırı bir şey yoktur.

Biz neyi tartışıyoruz. Kadın denize girebilirmi.

Kadın denize girerse magandalar gözetler , sakıncalı.

E biz neden kadını bastırıyoruz da , bu magandaları adam etmiyoruz. Bunlara suç bulmuyoruz da kadına yükleniyoruz.

Zinaya yaklaşmayı defalarca açıkladık.

Kadının başının, kolunun, ayağının açık olması ile zinanın , zinaya yaklaşmanın alakası yoktur. Dinen bunların hiç bir sakıncası da yoktur.

Ama yok illa feodal  kafa faturayı kadına keser.  İllaki. Suçlu kadındır. Kadın şeytanın ipidir. çünkü.

Neden fatura o magandalara kesimezde, hemen kadına yüklenilir. Dişi Köpek kuyruk sallamazsa geyiğine girilir.  Nasrettin hocanın dediği gibi "Hırsızın hiç mi suçu yoktur. ".

Allah erkeğe de kadına da bakışlarını kıs diyor. Kadın zaten öyle bakmaz. Buna rağmen erkek bakar da toplum hoş görür. Fatura yine kadına kesilir.

Ben bir erkeğim. Ama bu konularda kadınlardan yanayım.

Önce erkekler kendini düzeltecek. Kadının ezildiği yerde medeni bir yaşantı olmuyor, kusura bakmayın. Erkeklerin edepsizliği ne geleneksel islama, ne de Kur'ana uygun. Ama nedense onlar hoş görülüyor. Magandaları yaratan bu hoşgörü.

Benim istediğim müslüman bir amerika, müslüman bir avrupa. Çünkü orada AKIL var AKIL. Bilim, sanat, uygarlık , bunlar aklın ürünleri ve hepsi orada. İşte öyle bir ülkenin müslümanlaşması.

Adam islamiyeti araplardan, talibandan tanıyor. Yanından bile geçmez. Adamın son derece uygar, akla uygun saz gibi hayatı var. Niye kendini feodal anlayışların içine koysun ki.

Ben bu toplumun kadınlarla ilgili anlayışlarından ve uygulamalarından rahatsızım. Günden güne kötüye gidiyoruz.

İslam  aileye önem verir değilmi. İnsanlar biran önce evlenip çocuk yapsınlar , çocuk yetiştirsinler, aile ortamında mutlu yaşasınlar der değilmi.

Amerikalı protestanlar da aynı  amaca önem verir. Erken evlilik bol çocuk falan isterler.

Bunu müslümanlar nasıl yapmakta, amerikan prostan mezhebi üyeleri 1626 dan beri nasıl yapmakta işte aradaki kafa farkı budur. Protestanların date diye bir adetleri vardır ki 1626 dan beri uygulamaktadırlar. Feodal olmayan dindar bir tarım toplumu Allahın rızasını kazanmak için nasıl yapmış, biz neler yapmışız.

İslamın içinde bize din diye öğretilen bir çok şey , aslında dinle alakası olmayan arap kabile kurallarıdır. Kur'an ayetlerini bile yorumlarken biz bu kafanın etkisinde kalmaktayız. Kur'an da problem yoktur. Problem bizim kafalarımızdadır. Ben bunu protestanların adetlerini öğrendikten sonra anladım. Onun için kadına baskıcı yorumlara tepki gösteriyorum.

Bundan onbeş yıl kadar önce sahaftan bir kitap almıştım. O kitap hala evde. Adı  "Amerikayı Tanımak İstedim "   isimli bir kitap. 1951 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat fakültesini bitirmiş Ayvalıklı Özkul Akın isimli bir vatandaş Amerikaya İktisat Master ı yapmaya gider. 1956 yılında yurda dönüşünde bu kitabı yazar. 1956 daki Amerika elbetteki bugünkünden bazı yönleriyle farklı ama bu Date konusu 1626 dan beri devam eden, hala da uygulanan bir şey. Onun hakkında bilgi vermek isterim. 1951 lerin date i nasıl oluyormuş. Bunu sonra o kitaptan yazacağım.

Herkese selamlar,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

sayın Muhsin,

İstisnalar kaideyi bozmuyor. Türkiyede de var karateci kızlar.

Ama onlar bile kayınvalide, görümce, akraba gibi kişilere karşı kocalarının sözel korumalarını istiyorlar. Haklı olduğu durumlarda neyse de, yüzde yüz haksız , hatta edepsizlik yaptığı durumlarda bile. Dışarda mutlaka koruyacaksın, içerde istediğin gibi eleştir.  O zaman belki ikna edersin. İçerde bile ikna edemiyeceğin tipler bulunur.

Akıllar erkek aklı gibi değil. Etkilendikleri konuda duygu çok, mantık az. Kadın erkek arasındaki en ciddi problem bu. İşte yaratılış, hormonlar falandır bunu yaratan. Annelik görevi için yaratılışın böyle olmasını normal kabul ediyorum.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Saffet Metin Yazdı:  Allah erkeğe de kadına da bakışlarını kıs diyor.

Devamında da şuranı buranı kapat, oranı buranı hoplatma, iştah kabartacak hareketlerden kaçın, kırıtma,... Niçin? Çünkü münafıkların derdi başka; yer gibi bakar ve sarkıntı olur, yetmez bir de sağda solda teşhir ederler, bir güzel/çirkin malzeme yaparlar. İnananların şerefine halel gelir.

Yoksa umuma açık plajlarda bikinili plaj kıyafeti bu ayete ters düşmüyor mu ?  

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

yıllar öncesiydi...

çınarcıktan bir arsa alımı sözkonusu olmuştu, tavsiye üzerine... ( deprem öncesiydi.)

bir arkadaşla birlikte yalova'dan çınarcık'a vardığımızda, buranın ( ve hayatımın...) ilk ve son plajıyla da tanışmış oldum...

yüksek kaldırımdan aşağı seviyedeki plaj görüntüsü tek kelimeyle nahoş, ve insan fıtratına( Kürt, Türk, Arap farketmez, farketmez, farketmez...) isyan eder tarzdaydı...

yan yana sere serpe uzanmış yatan mayolu - sütyenli - bikinili insancıklar...

yatak kıyafetleri ile ( normalde kendi öz çocuklarının bile onları bu çıplak halleriyle GÖRMEMESİ GEREKEN hal ve çirkin pozisyonlarıyla...) erkekler ve kadınların sere serpe yan yana çıplak bir şekilde , aynı yerde uzanmaları...bırakınız! (HAŞA...) NUR SURESİNİ...insanlığa sığmayacak davranışlardandır kanaatindeyim...üç kelimesinden biri muhakkak " Arap " kelimesi olanlar bilsinlerki bunun ne Arap, ne Kürt, ne Türk, ne de Hindu'larla vb.vb.bir ilişiği ...bunun insanlıkla yani insan nesli ile yani insan fıtratı ile bir alakası yoktur...yani Kur'an'ı baz almasak bile (haşa...) bu pozisyonların insan nesli ve insan fıtratına ters olduğunu anlamamız / bilmemiz / hissetmemiz gerekir...

ve daha önce de sormuş olduğum sorumu yineliyorum:

Müslümanların hassasiyetini göz önüne alıp kadın -erkek ayrı ayrı denize girebilecekleri, yüzebilecekleri nezih plaj veya ortamlar varken, İLLAKİ VE BİLLAKİ  kadınlar-erkekler birlikte yüzmek, birlikte sere serpe uzanmak, birlikte mayolu-bikinili bir hal'de yan yana uzanmak istiyoruz demenin ve ayrı ayrı girilebilecek yerler varken bunda ISRARCI olmanın anlamı nedir...

velhasıl dileyen dilediği yer'e gitsin.

 dileyen kendi heva ve hevesi doğrultusunda , dileyen de Kur'an'ın gösterdiği istikamette gitsin...

fakat, hem karışık plaj'a gidip, gitmek için çırpınıp hem de bu hareketini Arap geleneklerine karşı çıkmakmış veya kadını mal olarak görmemekmiş veya kadın-erkek eşit olduğuna inanmakmış gibi bize lanse etmeye çalışmasın lütfen...bu heva ve hevesler ile bu saydıklarının hiçbir alakası yok çünkü... başka perdeler, başka mazeretler, başka gerekçeler icat etsin...hem bu sitede ben hanifim deyip de Arap geleneklerini Din diye savunan, veya bunların hepsinin Kur'an'sal olduğunu savunan kimse yoktur...Arap düşmanlığı ile Plaj konusunu böylesine alakasız bir şekilde birbirine bağlamak doğru bir davranış değildir...

selam

NOT : orada gördüğüm bu seviyesiz görüntülerden dolayı, arsaya bile bakmadan arjkadaşla beraber geri döndük...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam...

Televizyonlarda seyrettiğim kadarı ile Afrikada bazı kabilelerde kadınlarda erkekler gibi sadece üreme kısımlarını bir parçayla kapatıyor, diğer yerleri alaçık. Birbirlerinden cinsel manada etkileniyorlar mı bilmiyorum. Etkilenmeme şansları var mı onuda bilmiyorum.

Ama bildiğim bir şey var ki her doğan ve yetişen insan o hali gördüğü için bir anormallik görmüyor ve aynı yaşama devam ediyor. Ama biz farklıyız giyiniklerin arasında doğduk ve giyinik insanların arasında yaşıyoruz. çıplaklık bize ters geliyor, içimizi gıdıklıyor ve bir şeylere itiyor ister farkında olalım ister olamayalım.

Daha önceki iletimde dedimya insan bukalemun gibi bir şey hangi ortamdaysa ona göre renk alıyor. Bu ortama uyma ve rahatsız olmama bana LUT kavminide hatırlatıyor.  Belki çok uzun yıllardır bu eşcinsellik sürüp gidiyordu. Bu ortamda yetişenler de bunun normal bir olgu olduğunu kabullenmişlerdi belkide. Ama biri çıkıpta bu yaptığınız çok kötü deyince mantıklı yaklaşmadılar hevalarına göre hareket ettiler. çünkü hayat tarzları böyleydi ve bundan da hoşlanıyorlardı. sonuçları belli neye uğradıklarıda.

Onun için nefsimizin hoşuna giden her şeyi normalmiş gibi göremeyiz. Kendimizi bir şeye alıştırdık mı artık onun yanlışlığı bize ters gelmez ve kendimize göre gayette mantıklı  dayanaklar bile buluruz. hatta bunu Kuran da bile buluruz. Etrafımız bunun örnekleri ile doludur, nice yanlışlar eğilip bükülerek  kurana dayandırılmaktadır.

selam...    

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Arkadaşlar ,

Sorunun islam ile alakası yok.

Sorun sosyolojik.

Ben farklı bir bireyim. Farklı ortamlarda farklı kültürle yaşadım. En azından ben kendimi şehirli, modern olarak tarif ediyorum. Annem eşarplıydı ama beş vakit namaz kılmazdı. Yaşlandıktan sonra kılıyor. Babam cuma müslümanıydı ,1980 lerin başında hacca gitti, ondan sonra beş vakit müslümanı oldu.

 Ben dini kısmen görerek ama daha çok okuyarak kabul ettim. Ama o okuduklarımdan sonra dinin çekirdeğine çok yaklaştım ama kabuğundan nefret ettim. Çünkü kabuğundakiler bilinçsizdiler. Kör geleneğin kurbanıydılar.

Bu aldığım iletilerden arkadaşların bana göre çok daha muhafazakar çevrelerden  geldiğini anlıyorum.

Onlar o kültürü aşamazlar. Belki çocukları, belki torunları aşarsa aşar.

Benim o kültürle anlaşabilmem mümkün değil.

Akarapir arkadaşın dediği gibi afrika kabilellerinde insanlar çıplaklığa alışık. Biz kapalı ortamlardan geldik. Ondan çıplaklığa alışık değiliz der. Doğrudur.

Verdiği Lut kavmi örneğini aşırı buluyorum. Bu apaçık büyük bir sapıklık ta, hadi normal kadın erkek ilişkisi açısından Amerikada, Almanyada, ingilterede gençlik çağında erkek kadın birbirinin üstünde. Gayet rahatlar. Buna ne diyeceksiniz.  Otuzlu yaşlarında evleniyorlar, ilişkileri gayet mazbut ve düzgün.Çünkü ilişki artık sex temeline dayanmıyor, hayat arkadaşlığı temeline dayanıyor. Artık yaşımız ilerliyor, kızlar da, erkekler de bize bakmaz. Artık sürekli beni kollayacak, çocuk yetiştirebileceğim ciddi bir ilişki olsun diye yaklaşıyorlar olaya.  Gayet iyi çocuk yetiştiriyorlar. Her konuda bilinçliler. Bizdeki gibi baba parasıyla ortalıkta dötçeker jeep le fink atan zengin çocukları falan yok. Bilinçsizi  yok değil ama az. Biz de de bunun tersi. Sorun oradan çıkıyor.  

Ben kadınların denize girmesini  asla ve asla islama aykırılık olarak düşünmüyorum. Bizler çocukluktan denize gittik. Annem, yengemler, teyzemler falan denize girmezdi, onlar kapalı insanlardı. Ama onların yaşıtım kızları girerdi. Ayrıca gittiğimiz yerde denize giren orta yaşlı veya genç bayanlar da vardı. Onun için ben alışkınım.Ben onlara asla ve asla kötü gözle bakmadım.  Asla ve asla bunun tartışmasını yapmak bile bana ZUL geliyor. Ama muhafazakar köy, kasaba, semt ortamından gelip İslamı böyle algılayanlara bir şey demiyorum, diyemiyorum ne diyeyim. Görgülü kuşlar gördüğünü işler.

Ben asla vay ben 35 senedir, günah işliyormuşum , kadının kızın çıplak olduğu ortamlarda denize giriyormuşum falan. Ne büyük günah işledim. ASLA ve ASLA düşünmedim. Düşünmüyorum ve düşünmeyeceğim.

Olayı bu hale getiren din adamları. Yahudisi de, Hristiyanı da, müslümanıda. Tevratında da, İncilinde de ne biçim Kadına baskı var, ne biçim tesettür var. Kur'anda iki tanecik ayet o da gayet mantıklı  ve hele ki ahzap 59 tavsiye niteliğinde.

Kur'andaki iki tane ayeti nasıl tesettüre, kadın düşmanlığına malzeme yaptılar.

Arkadaş Yüce Allahın anlattığı kadınlara şehevi gözle bakma ki toplumda huzur olsun. Kavga olmasın. İnsanlar bu yüzden birbirini öldürmesin falan.

Kadınlar kendine biraz çeki düzen versin de bunlara sebeb olmasın. Makul bir şey. Kimbilir kaç kişi böyle konulardan helak oldu.

Bu ayetlerin hiç bir şey ifade etmediği hristiyan toplumlarda yani kadınlar kendini sakınmıyorlarmıydı. Sakınıyorlar. Yirminci yüzyılın başına kadar gayet kapalı giysiler giyerlerdi. Gidin Almanyanın, Amerikanın kırsal kesimine her şeyin gayet uygun olduğunu göreceksiniz. Küçük ev dizilerini hatırlarsanız, kadınların kıyafeti, tavır hareketi nasıldı. Şunun şurasında 1870 ler falan.

Yani hani Türk filimleri vardır. "Battal Gazinin Oğlu" , "Kara Murat" "Kahpe Bizans" vb. Bunlarda Bizans prensesleri falan gayet, saçı başı açık. Çok çekici kıyafetlerde falan görünür. Tarihi gerçeklerle alakası yoktur. Rumun kıyafeti kara sayadır. Ayrıca o devirde kadınların hepsi başı örtülüdür. Kara çarşaf bize Rum dan geçmiştir.

Ben modernim. Modernite insanın aklıyla geldiği son çizgidir. Modernite ile müslümanlık arasında asla bir çatışma yaşamıyorum. Yaşayanlar genelde modern ortamın içine hiç girmemiş, bu şekilde yetişmemiş,  zihni öyle koşullanmış kişiler.  Ben en kötü Prof. Hayrettin Karaman hocanın dediği Garaudy tipi müslümanım.

Ben  İslamiyeti gerçek vahiy olarak ele alıyorum.

Size şu linkteki yazıyı okutmak istiyorum. Ben o linkteki yazıya UYDURULAN din adına katılıyorum, ama İNDİRİLEN din adına katılmıyorum.

http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&D ate=11.03.2009&ArticleID=1066733&AuthorID=60&b=K otu%20Musluman-Daha%20kotu%20Musluman&a=Ece%20Temelkuran &ver=88

Nereden nerelere geldik.

Bırakın kadınlar, kızlar denize rahat girebilsinler. Kimseye zararı yok. Allahın nimetlerinden onlarda faydalansınlar. Korkmayın hiç bir sakıncası yoktur. Ama zihinleri açılırda bazı şeyleri eleştirir, kabul etmezler, dil pabuç gibi olur falan diyorsanız, analarının, ninelerinin yolundan ayrılır diye korkuyorsanız o başka.

Lütfen bu yazdıklarımdan genel olarak öyle düşünmeyen, ama işte bir hassasiyetle kendini sakınan  arkadaşlar alınmasın.

Ama özellikle böyle düşünen arkadaşlara diyorum ki , deyinki biz böyle düşünüyoruz. Yetişme tarzımız, yaşama tarzımız böyle.

Ben de öyle düşünüyorum. Yetişme tarzım da yaşama tarzım da böyle.

Ortada bir kötülük yoksa, kötülüğe yol açan bir durum yoksa ki, dünyanın 7. büyük turizm ülkesi Türkiyede böyle bir durum yok. Bunda İslama aykırı bir şeyde yok  bence diyorum. Bence diyorum, bazı itirazlar gelmesin kendi adına konuş, din adına konuşma diye konuşabilirler, diye.

Herkese selamlar.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın Saffet Metin;

sorun islam ile alakalıdır, yani Kur'an ile... :

şöyle ki :

24 NUR SURESİ 30-31 :

Diyanet Vakfı	30. (Resûlüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.
Edip Yüksel	30. İnananlara, gözlerini sakınmalarını (kadınlara gözünü dikip bakmamalarını) ve iffetlerini korumalarını bildir. Bu, onlar için daha temiz bir davranıştır. Elbette ALLAH yaptıklarından haberdardır.
Süleyman Ateş	30. İnanan erkeklere söyle: "Bazı bakışlarını kıssınlar, ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Şüphesiz Allah, onların her yaptıklarını haber almaktadır.
Yaşar Nuri Öztürk	30 Mümin erkeklere söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Diyanet Vakfı	31. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Edip Yüksel	31. İnanan kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve açıkta olması gereken yerleri hariç, alımlı yerlerini göstermesinler. Örtülerini göğüslerinin üzerine kapasınlar. Vücutlarının alımlı yerlerini kimseye göstermesinler; ancakkocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kızkardeşlerinin oğulları, diğer kadınlar, cinsel iktidara sahip olmayan erkek hizmetkarlar ve işçiler ve kadınların cinsel yönlerinihenüz anlamayan çocuklar hariç. Gizledikleri alımlı bölgelerini sergilemek/bildirmek için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar, topluca ALLAH'a yöneliniz ki başarılı olasınız.
Süleyman Ateş	31. İnanan kadınlara da söyle: "Bazı bakışlarını kıssınlar, ırzlarını korusunlar. Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç. Baş örtülerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar. Süslerini kimseye göstermesinler. Yalnız kocalarına,yahut babalarına, yahut kocalarının babalarına, yahut oğullarına, yahut kocalarının oğullarına, yahut kardeşlerine, yahut kardeşlerinin oğullarına, yahut kızkardeşlerinin oğullarına, yahut kadınlarına, yahut ellerinin altında bulunan(köle)lerine, yahut kadına ihtiyacı bulunmayan erkek tabi'lerine, yahut henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklara gösterebilir. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler, topluca Allah'a tevbe edin ki felaha eresiniz.
Yaşar Nuri Öztürk	31 Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut erkek kardeşlerinin oğulları yahut kız kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!

AHZAB SURESİ 59 :

Diyanet Vakfı	59. Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Edip Yüksel	59. Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve inananların kadınlarına örtülerini üzerlerine salmalarını söyle. Bu, onların (erdemli kadınlar olarak) tanınıp hakarete uğramamaları için daha elverişlidir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Süleyman Ateş	59. Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle: (Bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üstlerine salsınlar; onların tanınıp incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk	59 Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

kadınların veya erkeklerin  denize girme yasağı diye bir durum da sözkonusu değildir...

burada sürekli söylenen : kadın-erkek ayrı ayrı denize girme imkanı varken, neden illaki ve billaki hep birlikte denizde yüzmek isteniyor...söylenen budur kardeşim...yoksa sürekli söylediğim gibi Allah'ın denizi tabiki kimseye yasak değildir...kadınların ve erkeklerin hep birlikte yan yana yüzmesi, hep birlikte yan yana sere serpe güneşlenmesi Kur'an'a aykırıdır ve fıtrat dışıdır...kimsenin insanların böyle şehevi / tabiî / doğal yapısını böylesi - Kur'an'a göre-gayri meşru vaziyet ve hâl'lerle TEST etmeye hakkının bulunmadığını düşünüyorum. fakat dileyen kendisini bu tür hâllerle TEST edebilir. fakat insanlara : hadi sizde kendinizi test edin, korkmayın birşeyler olmaz / KESİNLİKLE AKLINIZDAN DA BİR ŞEY GEÇMEZ.../ sizde hiçbir his oluşmaz... demenin doğru olmadığını düşünüyorum. daha önce de söylediğim gibi, siz ancak kendiniz için garanti verebilirsiniz, başkası için garanti veremezsiniz....hem herşeyi bırakalım bir tarafa, Kur'an'a göre gayri meşru bir durum olduktan sonra, bir şey söylemeye gerek kalıyor mu? şüphesiz " inandık ve itaat ettik " diyenlerden bahsediyorum...

selam

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

sahil ve lobi kuralları cümlesini kullanmamanı tavsiye ederim saffet abi, çıkış yerinin bu olması farklı neticeler doğurabilir,

Esen kal