Selamlar Özellikle son günlerde heyecanla okuduğum ve kurduğu analojiler üzerine düşündüğüm nadir kitaplardan biri olan Tanrının Doğumgünü adlı çalışma ile ilgili bazı tespitler üzerinde durmak adına yazdığım yazımda, yazar ya da çalışma hedef olarak gösterilmemektedir.
Tarafımdan ifade edilen bilgilerin, gerçek anlamda GRAMER ve KAVRAM bazında önem arz ettiğini belirtmek isterim. Hatalı anlamlandırılan ayetler üzerine büyük binalar inşa ederek, GİZEMLİ bir kurgu oluşturmak ilgi çekici bir çalışma ortaya çıkartır. Bu talep ile doğru orantılı bir durumdur… Meselemiz, Bakara Suresi 30 ile başlayan levhi mahfuz kurgusu üzerine dir.
Mevzuu kitapta bahsedilen, Bakara 30. ayetin çevirisindeki hata üzerine çok ciddi bir bina inşa edilmiş olmakla beraber, kelimenin gerçek anlamı yerine konduğunda, maalesef o bina çökmekte ve geriye tehlikeli bir enkaz bırakmaktadır.
Şöyle açalım ayeti :
Ve iz kale rabbüke lil melaiketi inni cailün fil erdi halifeh, kalu e tec’alü fiha mey yüfsidü fiha ve yesfiküd dima’, ve nahnü nüsebbihu bi hamdike ve nükaddisü lek, kale inni a’lemü ma la ta’lemun
Tam çevirisi :
Bir zamanlar Rabb’in meleklere: “Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım.” demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: “Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz.” Allah şöyle dedi: “Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim.”
Cailün = Ceale = ca’l
Bu kavram : Var olan bir olgunun, bulunduğu durumun değişimi/yükselme/yücelme/hal değişimi, anlamı dışında bir anlam barındırmaz.
YARATMA = Harekeden ibarettir.
Ya eyyühen nasu'büdu rabbekümüllezi halekaküm vellezine min kabliküm lealleküm tettekun
Ey insanlar! Sizi de sizden öncekileri de yaratan Rabb'inize ibadet edin ki, korunabilesiniz.
Yaratma : Halık.
O ayet dahilinde bulunan Cailün ifadesine YARATACAĞIM anlamı biçmek ile, Siyaha beyaz demek arasında fark yoktur…
Şimdi Yazarımızın kurduğu binadan bahsedelim..
YARATACAĞIM olarak çevrilen kelimenin doğurduğu bir sonuç :
Melekler insanın kan dökeceğini nerden biliyordu ?
Onlar Levhi Mahfuz bilgisine sahiplerdi!
Hayır, maalesef öyle değil. Melekler Kan döküldüğüne şahitlerdi, çünkü tam anlamıyla yeryüzünde akılsız varlıkla vardı ve bunlar KAN DÖKÜP, BOZGUNCULUK yapan varlıklardı…
Nitekim, Halifeleştirmek yolu ile HAL değiştirip ADEMLEŞMELERİ sağlandı… Yani Eşya(Varlığı tanımlama ) öğretildi…
Meleklerin GAYB bilgisine sahip olmadıklarını ;
Dediler ki: “Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alîm’sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm’sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin.”Bakara 32
Ayetinde görürüz.Çünkü O akılsız varlıklara RUH(BİLGİ) yükleyeceğini kast eden Rabbimize karşılık, bunun olacağından habersiz biçimde o Varlıkları O an ki durumlarına göre değerlendiren MELEKLERİN GAYBI bilmediği NET ve APAÇIK biçimde karşımıza çıkmaktadır… Tüm bu nedenlerden ötürü YAZARIMIZIN çalışmasını tekrar gözden geçirmesini diler, saygılar sunarım..
Kitap ile ilgili diğer bilimsel eleştirilerimizide sunacağız.
Eren Erdem..