HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: Allah’ın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

 Sayin Hasan sizce;

Muhammedin muhatabi oldugu toplum hangi takvim sistemini kullaniyordu?

Kuran takvim sistemine mudahelede bulundu mu? 

Eger bunu yaptiysa hangi izahlarla bu gerceklesti?

Allah'a emanet

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

cin13 Yazdı:
Sayın Hasan Akçay,
Sayım işini anlamaya çalışıyorum.

Önerdiğiniz üzere 13.dolunayları saymayalım ve 13.dolunayı yeni yılın ilk dolunayı olarak sayalım. Yani 12.dolunayla birlikte yılı bitirelim.

1. Bunun bir yılda dolunayların sayısı 12'dir demek ile farkı nedir?
2. Bu yeni bir takvim önerisi olmuyor mu? Üstelik her yılbaşısı farklı bir güne gelen?
3. Bu sayım işinin bize ne faydası var?
4. Allah'ın indinde dolunay sayısı mı olur?
5. Bu öneriniz mevsimlere göre hareket etmek zorunda kalan birçok kişiyi özellikle tarımla uğraşanları kaosa iter.Neden?

Miladi güneş takvimine duyulan ihtiyacın nedeni yılın aynı günlerinde ekip-biçmek zorunda kalan, bunu da Dünya'nın Güneş çevresindeki hareketine dayandırmak zorunda olan insanların varlığıydı.
Nil nehrinin yılın hep aynı döneminde taşmasının ve tarım mevsiminin başlangıcını belirleyen Sirius yıldızının ufka en yakın noktaya ulaşmasının tayini bu takvim sistemiyle sabitlenmiştir. Sizin söylediğiniz gibi dolunayların sayımı ile yıl tayin edilmiş olsaydı mevsimleri hesaplamak işi karmakarışık olurdu.

Merhaba cin13. Nasılsın?

12.dolunayla birlikte yılı bitirelim. 1. Bunun bir yılda dolunayların sayısı 12'dir demek ile farkı nedir?

Fark SAYI ile SAYMA arasında. 22 Haz 2005 ile 10 Tem 2006 arasındaki yılı ele alalım. O yıldaki ayların SAYISI 13'tür.

Eğer sizin için aslolan, SAYI ise ilk 12 ayı alır; on üçüncü ayı bir sonraki yıla devredersiniz. Yani bir sonraki yıl 12 Haziran 2006'da başlar. İçinde bulunduğunuz yıl 354 gün olur. Hicrî takvim.  

Eğer Allah'ın Tevbe 36'daki hükmüne uyup "SAYI dert değil, aslolan SAYMA işidir," derseniz on üçüncü ayı yılınızın içinde bırakır 10 Temmuz  2006'ya kadar beklersiniz. İçinde bulunduğunuz yıl "küsur"suz bir güneş yılı olur. Kuranî takvim.

2. Bu yeni bir takvim önerisi olmuyor mu? Üstelik her yılbaşısı farklı bir güne gelen?

Evet yeni ama Kuran kadar kadîm bir takvim. Üstelik yılın başı da daima o "kızıl dolunay"dır. Herkese aşikar, meşhur bir işaret. MEŞHUR, dikkat eder misin lütfen, ŞEHR ile aynı kökten geliyor. Yeni yılın habercisi olan o işaret, "şehr"u ramazan olup en sıcak "dolunay"dır.  Meşhurdur; cümle alem tanır ve görür onu. Eğer Kuranî takvim kullanılsaydı orucun ilk günü hakkında sinir törpüsü hiç bir ihtilaf çıkmazdı. 

3. Bu sayım işinin bize ne faydası var?

Eğer ilk iki soruyu cevaplarken meramımı anlatabildiysem bu sorunun cevabını vermişim demektir. Meramımı anlatabilmiş miydim?

4. Allah'ın indinde dolunay sayısı mı olur?

Olmaz elbet. Olmuyor zaten. Allah'ın ındinde aslolan, dolunayların "sayılması"dır; sayısı değill.

5. Bu öneriniz mevsimlere göre hareket etmek zorunda kalan birçok kişiyi özellikle tarımla uğraşanları kaosa iter. Neden?

Kuranî takvim mevsimlere göre hareket edenlerin takvimidir. Bunun en açık kanıtı Yûsuf sûresinde sözü edilen 7 bolluk yılı ve 7 kıtlık yılıdır. 7 bolluk yılı 7 hasat mevsimi demek. Eğer geçerli olan, 354 günlük güdük yıllar olsaydı 7'den daha az hasat mevsimi ile yetinmek zorunda kalınırdı. 

Kaos hicrî takvim geçerli kılınıp Kuranî takvim engellendiği için yaşanıyor.  

Sevgi ile.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

Merhabalar.
Sayın Hasan Akçay, iyiyim, teşekkür ederim.Umarım siz de iyisinizdir.

Maalesef meramınızı anlayamadım.

Benim sizin teklifiniz ile ilgili görüşüm şudur:

Sayı ile sayım arasında objektik bir farklılık kuramıyorsunuz.
Sayım adını verdiğiniz bu yöntem ile yılbaşını Haziran ortası,Temmuz başına getirmek için bazen 12 bazen 13 aydan bir yılı oluşturuyorsunuz. Bu tercihler tamamen keyfi.

Örnek veriyorum:

2006 yılında yılbaşı neden 11 Haziranda değil de 10 Temmuz'da başlıyor? (burada 13 ay var)

10 Temmuz' da havalar daha sıcak olur diye düşündüğünüzden mi? Oysa hatırlayalım farklı enlemlerde haziran ayları daha sıcak olabilir. Güney yarımküreden bahsetmiyorum bile. Orada sıcak yaz haram aylarını nasıl ayarlacağımız bambaşka bir konu.

2007 yılında yılbaşı neden 30 Haziran'da başlıyor? (burada 12 ay var)
Bir önceki yılda 13 ay vardı. Neden 30 temmuzda başlatmadınız? 30 temmuz da çok sıcak bir gün olabilir.

Sorular çoğaltılabilir.

Ben bir çiftçi olsam,her yıl 1 Haziran'da(günümüz miladi takvimine göre) ekmem gereken ürün olsa bunu sizin önerdiğiniz sistemde asla yapamam.
Neden?
Çünkü,dolunay sayımına göre yaşasaydık, ürün ekme günümüz bir yıl dolunaydan 10 gün önce, bir yıl 15 gün önce vs... diye giderdi. Mısırlılar sizin hesabınızla ürünlerini ekselerdi bir sabah kalktıklarında ürünlerinin sular altında kaldığını görürlerdi.

Önerdiğiniz sistem, söylediğiniz gibi küsursuz bir güneş yılı da olmaz. Dünya'nın Güneş çevresinde hareketi tam gün sayısı bile değildir. Hatta saniyelere bile tam bölünemez. Bu yüzdendir ki her yıl Dünya'nın değişik bölgelerindeki atom saatleri  Ingiltere'de bulunan merkezi atom saatine göre ayarlanır.



__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

[

 

 

Selam

Benim bu konuda bazı sorularım var

 

1-kuranın indirilmesi ne demek?nereye indi?o kızıl dolunayda ,kuranı tamamlayan tüm ayetlerin hepsi birden mi indi?

 

kuran ayetlerinin peygambere vahiy yoluyla parça parça indirildiğini biliyoruz bakara süresindeki tüm ayetlerin hepsinin bir anda ,birden bire ayette anılan ayda indirilmiş olması ifadesi çelişkiye neden oluyor.İndirilmeye başlandı ifadesi yerine indirildi ifadesi neden kullanılmış?

 

 

Soruma tatmin edici cevap alamadım diğer katılımcı arkadaşlardanda

cevap bekliyorum lütfen



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Selam.

Sayım adını verdiğiniz bu yöntem ile yılbaşını Haziran ortası, Temmuz başına getirmek için bazen 12 bazen 13 aydan bir yılı oluşturuyorsunuz. Bu tercihler tamamen keyfi.

Güneş yılından söz ediyoruz. Yerküre güneşi bir kez dolanırken geçen zaman. Bu, beşerî tercihe bırakılmamış ki keyfî olsun; bir dolanmalık zamandır. Sabit.  

Bir güneş yılının içindeki dolunayların SAYISI bazan 12'dir, bazan 13. Bunu Allah gökleri ve yeri yarattığı gün kararlaştırmış; hiç bir beşer oluşturmuyor.

Evet, dolunayların SAYISI bazan 12'dir, bazan 13. Ama her bir yılın zaman olarak uzunluğu aynıdır. Çünkü içinde 12 dolunay bulunan yıl da bir "dolanmalık"tır, 13 dolunay bulunan da.

Yılın zaman olarak uzunluğunu dolunayların SAYICA 12 olması ile sınırlı tutmuyor Allah. Eksik kalan zamanı o 12 dolunayın temsil ettiği zamana otomatik olarak ekliyor.

Otomatik deyişim, yerkürenin güneş etrafındaki dolanmasının otomatik olması yüzünden. O hareketi Allah gökleri ve yeri yarattığı gün -yevme halaka's semavâti ve'l ardh (9:36)- otomatiğe bağlamış. 

Benim dökümünü yapıp (..)larla ve (.:.)larla açıklamaya çalıştığım yıllara lütfen bir daha bakın. Göreceksiniz, Allah isterse. Ama (.) bir noktayı 10 (on) gün değil de 1/3 dolunay sayalım.

Haziranın ortası, temmuzun başı beşerin ürettiği kavramlar. Kuran o kavramları kullanmıyor. Haziran yok Kuran'da, Temmuz yok. Dolunaylar var. Onların en "meşhur"u ise o Üstün olup Bilen'in ölçüp biçmesi ile -"takdir"u'l azîzi'l alîm (36:38)- gerçekleşiyor. 

İtiraf edeyim, bu nokta benim açımdan da net değil. Dolunay sayısı önceden bilinerek mi algılanmalı yılın başı? Okumam lazım. KURAN'IN KULLANDIĞI TAKVİM konusunu müzakereye açarken "Kendim de ikna olmuş değilim," demiştim. Bu noktayı örnek verebilirim.

*

Bir de fikrin sahibi sanki kendimmişim gibi anlatışım söylediklerimden kendim sorumlu olduğum içindir. Aslında iddianın sahibi Dr Ayman'dır. 

Dr Ayman'ın "giriş yazıları"nı ve konunun müzakeresi sırasında dile getirilen itirazlarla onlara verilen cevapları okumak için www.free-minds.org adlı forumun calendars bölümüne bakabilirsiniz.

*

Ayrıca, güney-kuzey farkından söz ediyorsunuz.

Ama takvim hicrî olsa da var o; rumî olsa da, Kuranî olsa da. Yılbaşını kuzey yarıküre kışın karşılıyor; güney yazın.

Yine de "ön görüş"ümü söyliyeyim. Bunun yalnızca bir öngörüş olduğunun, dolayısıyla sonradan değişebileceğinin  göz önüne alınması ricasıyla.

Haram aylar, ekim-hasat dönemleri ve hac ayları kuzey yarıkürede örtüşüyor ama güneyde yaz ve kış kadar birbirinden uzak. O halde haram aylar ve ekim-hasat dönemleri gibi yerel konularda güney kuzeyden elbet bağımsız hareket eder; hac konusunda ise kuzeyin zaman çizelgesine uyar. Çünkü hac edilecek yerler orada.

Bakara 194'teki "Yasak aya yasak ay. Yasaklar karşılıklıdır" hükmünün  komşu kabileler hakkında olduğu "misliyle karşılık verin" ifadesinden anlaşılıyor:

"Yasak aya yasak ay; yasaklar karşılıklıdır. Aleyhinize haddi aşana, misliyle karşılık verin."

Tamam, ayet AYNI COĞRAFYADA yaşayan insanlar hakkında. Ama yine de "yasaklar karşılıklıdır" hükmünün kapsama alanı genişletilip, yarıküreler dahil, FARKLI COĞRAFYALARDA yaşayan insanlar için de geçerli kılınamaz mı? Örneğin avlanmak güneyde serbest ama kuzeyde yasak iken hacca gelen güneyliler için?  

Sevgi ile.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba,

Hasan bey herhalde sorularimi farketmemissiniz.

Kuran'in muhataplari hangi takvim seklini kullaniyorlardi?

Kuran mevcut uygulamaya karsilik olarak nasil bir alternatif sunmustur?

Bunu hangi ayetlerde yapmistir?

Kendinizin de net bir sonuca varmamis oldugunuzu itiraf  ediyorsunuz. Sorularima verecek cevabiniz yoksa anlayisla karsilarim.

Allah'a emanet

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Merhaba muhliskul. Kuran'in ilk muhataplari da Allah Kuran'da ne diyorsa ona uydular elbet; örneğin Allah Tevbe 36'da hangi takvimi işaret ediyorsa onu kullandılar:

İnne ıddete'ş şuhuri ındellahi 'sné aşere şehran fî kitabillahi yevme halaka's semâvâti ve'l ardh

İkinci sorunuz: "Kuran mevcut uygulamaya karsilik olarak nasil bir alternatif sunmustur?

Sözünü ettiğiniz o mevcut uygulama ne idi? Onun özellikle "zaman birimi"ni, kanıt olarak ayetler getirerek, açıklar mısınız.

Aşağıdaki haberde geçen yazı tabiîn dönemine ait. Dikkat eder misiniz; "dördüncü yılın 20'sin"nde AY yok.

SUUDİ Arabistan Turizm Yüksek Komisyonu’nda yer alan Arap araştırmacılardan Ali ibn İbrahim Gabban, ülkenin kuzeybatısında eşiyle birlikte yaptığı gezide, tarihi bir keşfe imza attı. Gabban söz konusu gezide, üzerinde şu ifadenin kazılı olduğu bir kayayla karşılaştı: "Allah’ın adıyla; ben, Züheyr, bunu Ömer’in öldüğü zamanda, dördüncü yılın 20’sinde yazdım."

İlahiyatçı Hatipoğlu: Yazıda, "Ben Züheyr, Ömer 4’te vefat etti" ifadesi geçiyor. Aradaki bir kelimeyi okumak zor.

 

HÜRRİYET 21 Kasım 2008

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/10410097.asp?gid=229

Sevgi ile.



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

hasakcay Yazdı:

Merhaba muhliskul. Kuran'in ilk muhataplari da Allah Kuran'da ne diyorsa ona uydular elbet; örneğin Allah Tevbe 36'da hangi takvimi işaret ediyorsa onu kullandılar:

İnne ıddete'ş şuhuri ındellahi 'sné aşere şehran fî kitabillahi yevme halaka's semâvâti ve'l ardh. 

İkinci sorunuz: "Kuran mevcut uygulamaya karsilik olarak nasil bir alternatif sunmustur?" 

Sözünü ettiğiniz o mevcut uygulama ne idi? Onun özellikle "zaman birimi"ni, kanıt olarak ayetler getirmek suretiyle, açıklar mısınız.

Aşağıdaki haberde geçen yazı Halife Osman dönemine ait. Dikkat eder misiniz; "dördüncü yılın 20'sin"nde AY yok.

SUUDİ Arabistan Turizm Yüksek Komisyonu’nda yer alan Arap araştırmacı Ali ibn İbrahim Gabban, ülkenin kuzeybatısında eşiyle birlikte yaptığı gezide, tarihi bir keşfe imza attı. Gabban söz konusu gezide, üzerinde şu ifadenin kazılı olduğu bir kayayla karşılaştı:

"Allah’ın adıyla; ben, Züheyr, bunu Ömer’in öldüğü zamanda, dördüncü yılın 20’sinde yazdım."

İlahiyatçı Hatipoğlu: Yazıda, "Ben Züheyr, Ömer 4’te vefat etti" ifadesi geçiyor. Aradaki bir kelimeyi okumak zor.

 

HÜRRİYET 21 Kasım 2008

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/10410097.asp?gid=229

Sevgi ile.

Şimdi bir de şu yazı var. Kuran öncesine ait. Aslında DOLUNAY anlamına gelen ama hicrî takvim fantazisine uysun diye 28 günlük AY diye çarpıtılan ŞEHR bu yazıda da kullanılmamış; YARH* kelimesi kullanılmış.

 

http://www.islamic-awareness.org/History/Islam/Inscriptions/ raqush.html

__________________________

*Muhliskul kardeşim, Miladî 267 yılına ait o yazıyı lütfen inceleyin. Orda bi yarkh-ı temmuz ifadesi var. Zaman birimi olarak AY işte o. Ancak bu, Arapların dünyasında olmayan bir şey. "Temmuz"dan da anlaşılıyor zaten. TEMMUZ Arapça değil. O mezar yazısının sahibi öyle anlaşılıyor ki Romalılarla ilişkileri olan biridir. Onların etkisinde kaldığı için koymuş o ifadeyi annnesinin kabir taşına.

Kuran'da zaman birimi olarak AY yok.    



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
hasakcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 ocak 2008
Gönderilenler: 1236
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasakcay

Haziran 22, 2005’te başlayıp Mayıs 24, 2010’da biten dört KURANÎ TAKVİM yılında gerçekleşmiş olan dolunaylar:

 

2005

HZ22>te21>ağ19>ey18>... ek17>ka16>ar15>(2006)oc14>şu13>ma14>ni13>may13> + hz11 (383)

TE10>ağ9>ey7>ek7>... ka5>ar5>(2007)oc3>şu2>mar3>ni2>may2>hz1 (355)
HZ30>te30>ağ28>ey26>... ek26>ka24>ar24>(2008)oc22>şu21>mar21>ni20>may20> + hz18 (382)
TE17>ağ16>ey15>ek14>... ka13>ar12>(2009)oc11>şu9>mar11>ni9>may9>hz7 (353)

TE6>ağ6>ey4>ek4>... ka2>ar2>ar31>(2010)oc30>şu28>mar30>ni28>may27 (350)

KURANÎ takvimde bir yılın uzunluğu o yıl gerçekleşen dolunayların sayısına bağlı olarak değişiyor.

Örneğin Haziran 22 2005’te başlayıp Temmuz 10 2006’da biten yılda ON ÜÇ dolunay belirmiş. O yılda 383 gün var. Ertesi yılın dolunay sayısı ise ON İKİ; dolayısıyla o yılda 355 gün var.    

Ama Kuranî takvimde, örneğin hicrî takvimdekinin aksine, tarihler sabit. Yaz yaza geliyor; kış kışa. İlgili ayetler açısından bu çok önemli.  

*

 

İlgili bazı ayetler:

 

Tevbe 36: Allah’ın ındinde dolunayların SAYIMI on iki dolunaydır… bunlardan dördü haramdır.

 

Tevbe 37 (NESÎ, on üçüncü dolunayı ertesi yıla devretmek demek): NESÎ küfrü artırır ve kafirler onunla saptırılır; öyle ki o dolunayı bir yıl helal bir yıl haram sayarlar* (1).

 

Bakara 189: Sana hilalleri soruyorlar. De ki: "HİLALLER insanlar ve hac için vakitleri belirler…" Evlere arkadan girmek olamaz iyilik. Evlere kapılardan girin.  

 

Bakara 185: "En kızıl dolunay"da kuran indirildi… o dolunaya tanık olanlarınız oruç tutsun. Bakara 184: SAYILI GÜNLER.

 

Kadr 1: Onu elbet "Kadr Gecesi"nde indirdik. Kadr 3: Kadr Gecesi bin dolunaydan iyidir.

 

Kureyş 1-3: Kureyş bu Ev’in Rabbine ibadet etsin çünkü onları kış ve bahar* (2) yolculuklarına O alıştırdı.

 

Bakara 197: Hac, bilinen dolunaylardadır. Bakara 203: “Allah’ı SAYILI GÜNLER”DE anın. Ama aceleyle iki günde bitirene de uzatana da* (3) günah yok.   

 

Tevbe 3: Allah ve Elçisi BÜYÜK HAC günü insanlara duyurur ki Allah ve O'nun Elçisi müşriklerden uzaktır.       

 

Tevbe 19: Siz hac sakalığı yapıp Mescid-i Harâm'ı onarmayı Allah'a ve ahiret gününe inanıp Allah yolunda didinen kişinin ameliyle bir mi tuttunuz?  

 

Tevbe 64: İkiyüzlüler, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin tepelerine inmesinden korkarlar. Tevbe 81: Allah yolunda malları ve canlarıyla savaşmak onlara zor geldi. O yüzden şöyle dediler: "Çıkmayın savaşa bu SICAKTA!" Tevbe 124: Ne zaman bir sûre indirilse "Hanginizin imanını artırdı bu?" diyen olur içlerinde... (9:124).

 

Mâide 94: Allah sizi ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşabileceği av hayvanı gibi bir şeyle sınar. Mâide 95: Size yasak iken hayvan öldürmeyin. Hanginiz onu bile bile öldürürse cezası öldürülen hayvanın dengi koyun, deve gibi bir ev hayvanıdır…

_______________________________________

 

(1)Örneğin 2006 Haziranının 11'inde gerçekleşen ON ÜÇÜNCÜ dolunay müşrikane bir hinlikle ertesi yıla devredilir. Böylece o yıla ait HARAM AYLAR Allah'ın takdir ettiğinden (36:38) bir ay erken başlar, bir ay erken biter:

 

2005

HZ22>te21>ağ19>ey18>... ek17>ka16>ar15>(2006)oc14>şu13>ma14>ni13>may13> + ? 

hz11>TE10>ağ9>ey7>... ek7>... ka5>ar5>(2007)oc3>şu2>mar3>ni2>may2>hz1

 

Av yasağının delinmesidir bu; Allah'ın düzeninden sapmadır, zulümdür.

 

Kuran'ın indirildiği devirdeki müşriklerin nesî yoluyla BAZAN sergilediği bu zulüm Hz Peygamber'in ölümünden bir süre sonra Hicrî Takvim fantazisi ile SÜREKLİ hale getirildi. 

 

Hicrî takvimin uygulandığı coğrafyalarda "av yasağı" anlamında HARAM AYLAR yok çünkü Hicrî takvimin vaktî oynaklığı yüzünden hac dönemi bazan örneğin kışa denk geliyor.

 

Avlanmak, avlanma yasağının gerekmediği o dönemde HARAM ama av yasağının gerekli olduğu yaz aylarında HELAL. Mâide 94, 95'i vahyeden Allah'a inat.  

 

(2)KIŞ: şita

BAHAR: sayf (22 Haziran-22 Ağustos arası)

 

Arapların altı ve beş mevsimlik bir sistemi vardı. Bizim YAZ dediğimiz mevsimi ikiye bölerdi bu. Yaklaşık 22 Nisan-22 Haziran arasındaki SAYF ve 22 Haziran-22 Ağustos arasındaki KAYTH. Ramazan "kayth"ın içinde idi; "sayf"ın değil. 

 

(3)Hac evlerin kapıları gibi (meŞHuR) aşikar olan DOLUNAY ile başlar; HİLAL ile  biter (2:189). Bu demektir ki dolunayın hilale dönüşmesi 10 (on) gün aldığına göre haccın normal süresi 10 (on) gündür. Ama acelesi olanlar haccı iki güne sığdırabilir.

 

Şöyle ki:

 

Dolunayın göründüğü gecenin sabahı haccın ilk günüdür. Hacı adayları o gün Arafat'ta Allah'a hesap verir, arınır, bilinçlenirler (22:29). Bu, Bakara 198'deki şu ifadeyle kastedilendir:

 

Allah'ın sizi ilettiği gibi siz de Allah'ı anın; ONDAN ŞAŞIRMIŞ şaşırmış durumdaydınız -vezkurû kemâ hedékum ve in kuntum MİN KABLİHÎ lemine'd dallîn.

 

ARAFAT VAKFESİ budur.

 

Aynı günün akşamı Arafat'tan Meş'ari'l-Harâm'a (2:198) akın akın inerler ve DAHA ÖNCE onları arındırıp bilinçlendirmiş olan Allah'a şükrederler. Bu da MÜZDELİFE VAKFESİ. 

  

İkinci günün sabahı Kâbe'nin yoluna düşerler. O yönde yoksullara hayvan bağışında bulunurlar (2:196, 22:28) ve bağış yerine varınca İŞLEM TAMAM anlamında saç tıraşı olurlar. Ardından Kâbe'yi ziyaret (3:97) ve tavaf ederler (22:29).  

 

Hac budur. İstenirse 2 (iki) iki güne sığar. 



__________________
hasanakcay.net
allahindini.net
Yukarı dön Göster hasakcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasakcay
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

 Sayin Hasan bey benim yontemim  farkli . Ben fikirlerimi desteklemek icin ayetleri kullanmaya, onlara zorlayarak tahrif etmeye karsiyim. Ben Kuran'i onfikir edinmeden anlamak taraftariyim.

Siz ve fikirinden istifade ettiginiz zat bir iddia ile ortaya cikmaktasiniz. Kuran'in kendine munhasir bir takvimi teklif ve tarif ettigini soyluyorsunuz. Simdiye kadar sunulanlardan ben boyle bir sonuc cikaramadim. Illaki yanlis dusunuyorsunuz demiyorum. Sadece sizden bu iddialarinizi yapmaya tesvik eden Kuran'i bilgiyi bize sunmanizi rica ediyorum.

Benim kanaatim boyle bir seyin dogru olmadigidir. Kuran'in anlatim yontemini kavrayamayan kimselerin dustugu yanilgiya dusmektesiniz. Allah'u teala insanlarin mevcut olan uygulamalarini  kendilerine lutfedenin Allah oldugunu hissettirmek icin bazen var olanlari bu sekilde gundeme getirir. Allah'i hayattan soyutlayan onu uzaklara has kilmaya calisan zihniyetle kuran surekli mucadele etmektedir. Kendisini onemsedigimiz her olusumun ardindaki mutlak guce isaret etmek icin Allah'i hep fail olarak tanitir. Bu defalarca Kuran'da gorulen bir husustur. Kuran'in muhataplari bu ifadeleri cok iyi anlamislardir. Ekollesmis Islam'in varisleri olan bizler ise, suuraltimizdaki yerini koruyan klasik kabullerimizin tesiri altinda kalarak yanlis anlamakta israr etmekteyiz. Bunu yaparken cok yuzeysel degisiklikler dikkatimizi toplayarak bizi klasik anlayistan cok farkli iddialar yaptigimiz hissine kaptirmaktadir.

Sayin arkadasim Kuran hic bir teknik icad amaci gutmemistir. Muhataplarina bildikleriyle konusmustur. Zaten bunun tersi bir uygulama olsaydi bu konudaki hararetli tartismalar Kuran tarafindan kayda gecirilirdi. Muhataplarin sunulanlara karsi getirdigi argumanlardan  Kuran'in onlari iktibas edip yanitlamasindan oturu haberdar olmaktayiz. Takvim konusunda herhangi bir tartismanin yasandigi ayetlere yansimamis. o halde siz bu bildiyi nerden aliyorsunuz. Bunun yanisira Arapca zaman birimi olarak ay hangi kelimeyle ifade edilir, yazmis iseniz dikkatimden kacmis . Tekrar edermisiniz.

Kadir.

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 

<< Önceki Sayfa 12 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats