HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: Kızılderili Atasözleri Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Kızılderili Atasözleri

Allah’ ın kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez: çam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır.

Üç barış vardır: Birinci barış, en önemli barıştır. İnsan ruhundadır o. İnsan, kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini, beraberliğini farkettiğinde, kainatın merkezinde Büyük Ruh’un durduğunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduğunu farkettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır, diğerleri sadece bunun akisleridir. İkinci barış iki fert arasında olan barıştır. Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır. Fakat hepsinden önce, anlamalısınız ki ‘gerçek barış’ dediğim birinci barış, insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletler arasında barış olabilir.


Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz. (Ute Kabilesi)


Aşkı tanıdığında, Yaratıcıyı da tanırsın. (Fox Kabilesi)


Avlayacaksan en zayıf geyiği avla, çünkü sağlam olanlar yeni neslin devamını sağlayacaktır.


Barış ve mutluluk her anda mevcuttur. Barış ve mutluluk her adımdadır. Ruhun meseleleri için siyasi çözümler yoktur.


Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi makoseninin içine bak (Sauk Kabilesi)


Bir düşman çok, yüz dost azdır. (Hopi Kabilesi)


Bir kere “Al şunu” demek, iki kere “Ben vereceğim” demekten iyidir. (Kabilesi bilinmiyor)


Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar.
Bütün Kızılderililer her yerde durmadan dans etmelidir. Önümüzdeki ilkyaz Yüce Ruh gelecek. Bütün av hayvanlarını geri getirecek. Avdan geçilmeyecek bu topraklarda. Bütün ölü Kızılderililer geri gelecek ve yeniden yaşayacaklar. (Wovoka)


Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatin dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır. (Mohawk Kabilesi)


Dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. Ve her insan bir görevle yaratılmıştır.


Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım. (Apache Kabilesi)


Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz. Sadece bir kişiye yardım et! Şimdiki usul bu değil ama inanıyorum, insanlar bu yolu öğrenecekler.


Eğer sorsanız: ‘Sessizlik nedir?’ Cevap veririz: O Büyük Ruh’ un sesidir. Yine sorsanız: ‘Sessizliğin meyveleri nelerdir?’ Cevap veririz: Kendi kendini kontrol, gerçek cesaret demek olan metanet, sabır, vakar ve saygı.’


Fakir olmak, şerefsiz olmaktan daha küçük bir meseledir.


Gözlerde yaş yoksa, ruh gökkuşağına sahip olamaz.


Gözün ile değil, yüreğin ile hüküm ver.


Günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti değil. Halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal (Lumbee Kabilesi)


Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. Her şey birbirine bağlıdır. Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.
Her şey halkadır. Her birimiz kendi hareketlerimizden sorumluyuz. Hepsi döner dolaşır, bize geri gelir.


Her birimizin farklı bir rüya gördüğünü hatırlatmakta fayda var.


İhanet arkadaşlık zincirini karartır, fakat vefa onu her zamankinden parlak yapar.


İlkbaharda usul usul yürü; toprak ona hamiledir…


İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır.


İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.


Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka şey değildir. Hava ya bulutlu olacaktır, ya da güneş açacaktır. (Cherokee Kabilesi)


Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü! (Cheyenne Kabilesi)


Nimette külfette ‘Büyük Ruh’ un elindedir. Bazen onun külfeti bizi nimetinden daha fazla akıllandırır.


Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder. (Hopi Kabilesi)


Senin vicdanın senden başkasını temsil edemez.


Sevgi ile yorulmadan ilerleriz. Sevgi ile, sadece onunla başkaları için fedakarlık yapabiliriz.


Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.


Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli. (Siyu Kabilesi)


Şeytan hakkında konuşmayın.Gençlerin kalbinde merak uyandırır. (Siyu Kabilesi)


Güneşin doğuşundan batışına kadar acele edenler uzun yaşamazlar.


Hançer gibi bir dile fakat pamuk gibi bir yüreğe sahip ol.


Hiçbir iğnenin iki sivri ucu yoktur.


İlginç zamanlarda yaşayasın. (beddua olarak söylenir)


İyi cins ata hafif bir darbe, akıllı insana da ufak bir söz ya da işmar yeterlidir.


İyimser insan, her felakette bir fırsat, kötümser insan da her fırsatta bir felaket görür.


Kadına inanan, kendini aldatır. İnanmayan da kadını aldatır.


Kalbinde yeşil bir dal bulundurursan şakıyan kuşlar gelir.


Karanlığı lanetlemektense bir mum yakmak daha iyidir.


Kızarmış ördeğin ağzına gelmesini bekleyen çok bekleyecektir.


Kızgınken asla mektup yazma.


Kızgınlıkta bir an sabırlı olursan, yüz günlük pişmanlıktan kurtulursun.


Kimse boğulma ihtimalinden dolayı yemek yemeyi bırakmaz.


Kişinin aklından geçeni öğrenmek istersen, söylediklerini dinle.


Köpeğin ağzında fildişi bulamazsın.


Köşeye sıkışınca bir tavşan bile ısırır.


Kötü bir şey yapmadıysan şeytanların kapını çalmasından korkma.


Neden birbirimizi öldürüyoruz ki biraz beklesek zaten kendiliğimizden öleceğiz.


Oturarak yapabileceğin hiçbir şeyi ayakta, yatarak yapabileceğin hiçbir şeyi oturarak yapma.


Ölüm sadece sonun başlangıcıdır.


Önünden gelen bir mızraktan korunmak kolaydır fakat arkandan atılan oktan korunamazsın.


Prensipleri amaçla, erdemli hareket et, yardımseverliğe göre hareket et, kendini sanata ver.


Rüzgar yoksa dalga da yoktur


Sakın bir kaplanın kuyruğundan tutmayın, tutarsınızda sakın ama sakın bırakmayın…!!!


Satın alırken kulaklarını değil, gözlerini kullan.


Sevinçli anında kimseye vaatte bulunma. Öfkeli anında kimseye cevap verme.


Sorun kuyunun derinliği değil hedefe ulaştırmayan ipin kısalığıdır.


Tanrım! Değiştirilebilecek şeyleri değiştirebilmem için bana güç ver, değişemeyecek şeyleri kabullenebilmem için sabır ver ve bu ikisini ayırt edebilmem için akıl ver


Uzağındaki dostların için yaşarsan onlar seni bir gün terk eder. Ama yakınındaki dostların için yaşarsan onlar hep yanında kalır.
Uzaktaki su, acil susuzluğu gideremez.


Unutmayın çocuklarınız sizin değildir. Onu Yaratıcıdan ödünç aldınız. (Mohawk Kabilesi)


Verdiklerin aldıklarından daha değerli gelir.


Yakınındakileri mutlu et, uzaktakiler gelecektir.


Yağmur iyilerin üzerine de yağar, kötülerin de..


Yanlışı gören ve önlemek için eli uzatmayan yanlışı yapan kadar suçludur.


Yapmamız gereken: her şeyi eski sadeliğine döndürmektir, böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır.


Yaşlılık ölüm kadar şerefli değildir. Yine de çok kimse onu ister.
Yeryüzüne iyi muamele et! O babanızın malı değil, onu çocuklarınızdan ödünç aldınız. Zenginlik gübredir. Yalnızca saçıldığında yararlı olur.



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Kızılderili Şef'in Amerikan Başkanına Mektubu

ŞEF SEATTLE’IN MEKTUBU

Yüzyıllardır halkımın üzerine merhamet gözyaşları döken şu sonsuz gökyüzü bir gün değişebilir. Bugün açık gözüken gökyüzü yarın bulutlarla kaplanabilir. Sözlerim, asla yer değiştirmeyen yıldızlar gibidir.

Şef Seattle her ne söylerse Washington'daki büyük Şef ona, güneşin ya da mevsimlerin dönüşüne
inandığı ölçüde inanabilir. Washington’daki Büyük Şef bize dostluk ve iyilik dilekleriyle birlikte
bizden topraklarımızı satın almak istediğini bildirmiş. Onun, bizim arkadaşlığımıza çok fazla ihtiyacı olmadığının farkındayız.

Merak ediyoruz ki gökyüzünü ve toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilir ya da satabilirsiniz? Bunu anlamak bizler için çok güç.

Bir zamanlar insanlarımız bu topraklara tıpkı rüzgarda kıvrımlanan deniz dalgalarının kabuklu kum yüzeyleri kapladığı gibi yayılmışlardı. Çok uzun zaman geçti ve o büyük kabileler artık hüzünlü bir anı oldu.

Bu toprakların her parçası halkım için kutsaldır. Çam ağaçlarının parıldayan iğneleri, vızıldayan böcekler, beyaz kumsallı sahiller, karanlık ormanlar ve sabahları çayırları örten buğu; halkımın anılarının ve geçirdiği yüzlerce yıllık deneylerin bir parçasıdır. Ormandaki ağaçların damarlarında dolaşan su, atalarımızın anılarını taşır; biz buna inanırız.

Beyaz adamın ölüleri yıldızlar arasında yürümeye gittiklerinde, doğdukları ülkeyi unuturlar. Bizim ölülerimiz bu güzel dünyayı asla unutmazlar. Çünkü o Kızılderili’nin anasıdır. Biz dünyanın parçasıyız ve o da bizim parçamız. Güzel kokan çiçekler bizim kız kardeşlerimizdir; geyik, at, büyük kartal, bunlarsa bizim erkek kardeşlerimiz, kayalık tepeler, çayırlardaki ıslaklık, tayın vücut ısısı ve adam, hepsi aynı aileye aittir.

Büyük Beyaz Reis bize rahat yaşayacağımız bir yerin ayrılacağını, bize babalık edeceğini, biz kızılderililerin ise onun çocuktan olacağımızı söylüyor. Toprağımızı alma teklifini düşüneceğiz, ama bu kolay olmayacak. Çünkü bu toprak bizim için kutsaldır. Dereler ve nehirlerden akan, parıldayan sular, sadece su değil atalarımızın kanlarıdır. Eğer size toprak satarsak, onun kutsal olduğunu hatırlamalısınız ve çocuklarınıza da onun kutsal olduğunu öğretmelisiniz. Göllerin berrak suyundaki her hayali yansıma, halkımın yaşamından anılar ve olaylar anlatır. Suyun mırıltısı babamın babasının sesidir. Nehirler erkek kardeşlerimizdir, susuzluğumuzu giderirler, nehirler kanolarımızı taşırlar ve çocuklarımızı beslerler. Eğer size toprağımızı satarsak hatırlamalısınız ve çocuklarınıza öğretmelisiniz ki nehirler bizim kardeşlerimizdir ve sizin de bundan dolayı nehirlere herhangi bir kardeşe göstereceğiniz sevgiyi göstermelisiniz.

Biliyorum, beyaz adam bizim gibi düşünmez. Beyazlar için bir parça toprağın diğerinden farkı yoktur. Beyaz adam topraktan istediğini almaya bakar ve sonra yoluna devam eder. Çünkü toprak beyaz adamın dostu değil, düşmanıdır. Beyaz adam topraktan istediğini alınca başka serüvenlere atılır.

Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. O'nun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yok edecektir.

Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlayamayız biz Kızılderililer. Bu kentlerde huzur ve barış yoktur. Baharda yaprakların açılışını ya da böceklerin kanat vuruşlarını duyacak yer yoktur. Belki bir vahşi olduğum için anlayamıyorum ama benim ve halkım için önemli olan şeyler oldukça başka. İnsan bir su birikintisinin etrafına toplanmış kurbağaların, ağaçlardaki kuşların ve doğanın seslerini duymadıkça yaşamın ne değeri olur?

Bir kızılderiliyim ve anlamıyorum. Biz kızılderililer, bir su birikintisinin yüzünü yalayan rüzgarın sesini ve kokusunu severiz. Hava önemlidir bizim için. Ağaçlar, hayvanlar ve insanlar aynı havayı koklar. Beyaz adam için bunun da önemi yoktur. Ancak size bu toprakları satacak olursak havanın temizliğine önem vermeyi de öğrenmeniz gerekir. Çocuklarınıza havanın kutsal olduğunu öğretmeniz gerekir. Hem nasıl kutsal olmasın ki hava? Atalarımız doğduktan gün ilk nefeslerini onun sayesinde almışlardır. Ölmeden önce son nefeslerini de gene bu havadan almazlar mı?

Toprak satmamız için yaptığınız öneriyi inceleyeceğiz. Eğer önerinizi kabul edecek olursak, bizim de bir koşulumuz var; beyaz adam bu topraklar üzerinde yaşayan bütün canlılara saygı gösterecek. Ben bir vahşiyim ve başka türlü düşünemiyorum. "Yaylalarda cesetleri kokan binlerce buffalo gördüm. Beyaz adam trenle geçerken vurup öldürüyor bu hayvanları sadece eğlenmek için. Dumanlar püskürten bu demir atın bir buffalodan daha değerli olduğuna aklım ermiyor. Biz sadece yaşayabilmek için avlarız buffaloları. Bütün hayvanları öldürecek olursanız nasıl yaşayabilirsiniz? Canlıların yok edildiği bir dünyada insan ruhu yalnızlık duygusundan
ölmez mi?

Unutmayın bugün diğer canlıların başına gelen yarın insanın başına gelir. Çünkü bütün hepsinin arasında bir bağ vardır.

Şu gerçeği iyi biliyoruz: Toprak insana değil, insan toprağa aittir. Ve bu dünyadaki her şey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi ortaktır ve birbirine bağlıdır. Bu nedenle de dünyanın başına gelen her felaket insanoğlunun da başına gelmiş sayılır.

Bildiğimiz bir gerçek daha var; sizin Tanrınız bizimkinden başka bir Tanrı değil. Aynı Tanrının yarattıklarıyız. Beyaz adam bir gün bu gerçeği de anlayacak ve kardeş olduğumuzu fark edecektir. Siz Tanrınızın başka olduğunu düşünmekte serbestsiniz. Ama hepimizi yaratan Tanrı için kızılderili ile beyazın farkı yoktur.

Ve kızılderililer gibi Tanrı da toprağa değer verir. Bu toprağa saygısızlık, Tanrının kendisine saygısızlıktır. Beyaz adamı bu topraklara getiren ve kızılderiliyi boyunduruk altına alma gücünü veren Tanrının adaletini anlayamıyoruz. Tıpkı buffaloların öldürülüşü, ormanların yakılışı, toprağın kirletilişini anlamadığımız gibi.

Bir gün bakacaksınız gökteki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş, yabani atlar ehlileştirilmiş ve her yer insanoğlunun kokusuyla dolmuş. İşte o gün insanoğlu için yaşamın sonu ve varlığını devam ettirebilme mücadelesinin başlangıcı olacak.

Gündüz ve gece bir arada olamaz. Kızılderililer her zaman beyazlardan tıpkı sabah sislerinin güneşten kaçtığı gibi kaçmışlardır. Bütün bunlara rağmen, teklifinizi tartışacağız. Ve umuyorum ki, halkım bunu kabul edecek ve Büyük Beyaz Şef'in vaadettiği üzere beraber barış içinde yaşayacağız. Böylece Ay birkaç kez daha doğacak, birkaç kış daha geçecek. Geri kalan günlerimizi nerede geçirdiğimiz önemli değil. Çocuklarımız babalarının yenilgiyle aşağılandığını gördüler. Savaşçılarımız utanç duydu ve yenilgiden sonra günlerini aylaklık etmek ve vücutlarını tatlı yiyecekler ve sert içkilerle kirletmekle harcıyorlar. Birkaç saat, birkaç kış ve bu dünyada bir zamanlar yaşamış büyük kavimlerin veya şimdi ufak topluluklar halinde ormanda dolaşanların çocukları da kalmayacak; bir zamanlar sizinkiler gibi güçlü ve umutlu olanların mezarlarında yas tutmak için. Ama, niye insanlarımın kaderi için yas tutayım ki? Tıpkı deniz dalgaları gibi kabileler kabileleri, uluslar ulusları takip ediyor. Bu doğanın düzenidir ve teessüf gerekmez. Yok oluşumuz çok uzak olabilir ama kesinlikle bir gün gerçekleşecek; son kızılderili yok olup kabilemin hatıraları beyazlar için bir tarih olduğunda, bu kıyılar kabilemin görünmez cesetleriyle kaynaşacak.

Çocuklarınızın çocukları kendilerini bir dükkanda, bir yolda, boş bir yerde yalnız olarak düşündüğünde aslında yalnız olmayacaklar. Dünyanın hiçbir yerinde tamamen ıssız bir yer yoktur. Geceleri, şehir ve kasabalarınızın caddeleri boşalmış gibi görünse de, aslında, bir zamanlar oralarda yaşamış ve bu güzel toprakları gerçekten seven ruhlarla dolu olacaktır. Beyaz adam asla yalnız kalamayacaktır.

Beyaz adamın, benim insanlarıma saygı göstermesini sağlamalısınız, çünkü; ölüler güçsüz değildir.

Ölü mü dedim?... Ölüm diye bir şey yoktur ki sadece dünya değiştirir insan.

Şef Seattle, 1854



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Ancak bu sözleri dahi insanlar sarf edebilir.

Bence kızılderili dedikleri,vahşi insan olarak nitelendirdikleri insanlar dünyanın en medeni en akıllı en temiz insanları,onlara vahşi diyenler kendilerinin insanlık muhasebesini yapsınlar.

Şu sözlerdeki manalara bakın...



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

hayrullah41 Yazdı:
İsrâ  53  
 
Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.


Hayrullah Bey,

Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.(Aristo)

Bu ayeti yazarak bana kur'an dışında söylenen sözlerin güzel olmadığını ima etmeye çalışıyorsanız yanılıyorsunuz.

Sözün en güzelini Muhammedin öğretileri ile sınırlandıramassınız.

Her nerede,hangi coğrafyada ve öğreti mensublarınca söylenirse söylensin eğer İnsanlığın hayrına ve barışına yönelik ise bunlar sözün en güzeli kapsamına girer.

 

 

NOT :

 Hayrullah41'e ait bir önceki ileti forum yöneticisi tarafından silinmiştir...



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
UlulElbab
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 488
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulElbab


Ayetleri Mızrak,Kalkan gibi kullanmak,Kerbelada uygulanandan farklımı sizce?

Ayetler Kur'an la sınırlı değildir.

Doğru söz kökü derinlerde dalları ise Göklere uzanan Yüce bir ağaç gibidir.

Kötü söz ise rüzgarda savrulan dikenli bir çalı.



Çalı lar mücadele edilmesi gereken"kötü huylardır".Çare Kur'an dır.

Okumak..okumak..Anlayana kadar okumak.

Ayrıca Dinlemekte tedavi edicidir.Örneğin ben Shatri nin yorumunu çok beğenirim.

Huzur verir.

not:son güncelleme 05.12.09 18:00

__________________
Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Yukarı dön Göster UlulElbab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulElbab
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

evrensel Yazdı:
hayrullah41 Yazdı:
İsrâ  53  
 
Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.


Hayrullah Bey,

Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.(Aristo)

Bu ayeti yazarak bana kur'an dışında söylenen sözlerin güzel olmadığını ima etmeye çalışıyorsanız yanılıyorsunuz.

Sözün en güzelini Muhammedin öğretileri ile sınırlandıramassınız.

Her nerede,hangi coğrafyada ve öğreti mensublarınca söylenirse söylensin eğer İnsanlığın hayrına ve barışına yönelik ise bunlar sözün en güzeli kapsamına girer.

 

 

 

öncelikle açmış bulunduğunuz güzel konu için size teşekkür ederim Evrensel kardeşim.

Vahy, yani kendisinden sorumlu olduğumuz vahy, yalnız Kur'an değildir...

Ebukerem kardeşimizin de söylediği gibi, VAHİY KİTABI-KAİNAT KİTABI-İNSAN KİTABI...

hepside vahy'dir, Ayet'tir...hepsi de bizim sorumluluk alanlarımızı tespit ve işaret eder. bu üçünün biribirleriyle uyum içinde, biribirlerine muvafık ve mutabık olmalarıdır bizden " satır satır yazılmış olan Ayet'lerde istenen...bu üçünün biribirleriyle entegre olabilmesidir sonu dünya'nın imarı/ cennetin kazanımı ile biten...hem dünya'yı hem de ahireti cennete çevirecek olan...

müteaddid defalar söylediğim bir şey vardır :

Kur'an ile uyumlu, Kur'an ile çakışan, Kur'an ile çatışmayan her söz, tıpkı Kur'an gibidir. o sözü alıp başımın üstüne koyarım, söyleyeni kim olursa olsun. ister söyleyeni tanıyayım, ister tanımayayım; ister senet zinciri ile gelmiş olsun, ister bir mağarada bulunmuş olsun, hiç farketmez.

hep derdik bir zamanlar : yahu müslüman olan biz, icadları, keşifleri yapanlar gavurlar...neden bu keşif ve icadları hakkeden taraf olarak biz değilde onlar yapıyor... " ilim çin'de bile olsa gidiniz ve alınız! diyen bir Peygambere de sahiptik oysa.

işin aslı işte burada: adamlar satır satır yazılı olan Kur'an'a nefis ve hevaları gereği veya İSLAM başlığı altındaki  uydurmalarla, kainat ile uyumsuz, kendi içlerinde uyumsuz, apaçık bilim Ayetleri ile uyumsuz binbir çeşit palavra ile karşılaşınca , biz islam(!)a girmeyiz diyenler, geri kalan kainat ayetleri ve insan Ayetlerinin sadece bir kısmına bile uyum gösterip sebep-sonuç aleminde bu noktalara gelebiliyorlar...tek gözlü evlerden kendilerine ancak sövüp sayabilen insanların üzerine fosfor bombalarını atabiliyorlar...binecek eşek bulamayan insanların ancak seyredip durduğu " mahalleler taşıyan uçaklar " yapabiliyorlar, uzaydan tüm dünya'yı didik didik edebiliyorlar...aynı insanlar satır satır yazılmış olan Kur'an vahyinden beri oldukları, müberri bulundukları için, atom bombalarıyla , ürettikleri virüslerle tüm dünyayı tehdit edebiliyorlar...

VAHİY KİTABI- İNSAN KİTABI- KAİNAT KİTABI ; evet işte bu kitaplar: akıl, fıtrat ve vijdan ile yorumlanırsa...

işte bütün mes'ele budur kardeşlerim...

Avlayacaksan en zayıf geyiği avla, çünkü sağlam olanlar yeni neslin devamını sağlayacaktır."

bu sözü öpüp başımın üstüne koymayayım mı...

Muhabbetle

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Sevgili Hasan,Allah sözüyle kul sözünü karıştırmamak lazım.Çünkü birinin içinde ruh var diğerinde yok.Bu Avrupada üretilen bir ürünün Çin de taklit edilmesine benzer.Hasas bir gözlemle aradaki fark ortaya çıkar.Kaldı ki böyle bir kıyasada gerek yoktur,çünkü Allahın ayetleri insanı cennete götürme noktasında yeterlidir.Güvensizliğe başka arayışlara gerek yoktur.Tabi sözüm Allahın cennetini umanlara..Selamlar..
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Selam adaşım Hasan öktem abi,

Bende size çok güzel tanımlamalar yaptığıız için tesekkür ederim.

Bu tanımlar cok güzel ve cok dogru.

Daha temelde bir algı bize konuyla ilgili bir kapı acacaktır.

Buda Evrenle bütünleşmeden geçer.

Bu bütünleşmeyi sağlayabilirsek algı kanallarımız açılacak ve daha net ve berrak bir düşünce içerisine girebileceğiz.

Asıl mesele kanalın açılır hale gelmesidir.

Bunun açılmasıda Evrendeki bilgiye giderek ona daha fazla vakıf hale gelerek ve farkındalık melekelerini geliştirmekle mümkün hale gelecektir.

Kainatla bütünlüğü sağlayan herkes mevcut olan bilgiyi(ruh)elde edecektir.

O bilgi sınırlıdır.

Elçiler bu bilgiden sınırlı bir edinim ile toplumlarına anlatım yoluna girmişlerdir.

Ben dermanbeg'e bu yönüyle katılmadığımı da ayrıca bildirmek istiyorum.

''Ruh''kimsenin tekelinde değildir.

Kainatla bütünleşen herkes bu bilgiden edinim sağlayacak ve Rablerinin kelimelerini ayakta tutmak adına var güçleri ile mücadele edeceklerdir.

Bu konuyu açarken eğer dikkat edilirse enbaştaki sözü herşeyi açıklamaya yetiyor aslında.

Neydi o söz?

''Allah’ ın kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez: çam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır.''

İşte Evrenle bütünleşenler bu tanrısallık sofrasından faydalanabilirler.

Onu her an devaran eden taptaze yaşamın kalbine dokunarak elde edebilirler.

Dolayısıyla böyle bir temel algıyı yakaladığınızda size bir kapı açılır ve siz artık ne yapacagınızı biliyorsunuzdur.

saygılarımla abi...

 



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Aklıma gelmişken  ''Ruh''konusunada değinmek gerekir.

Hatırlarsanız bir ayette''sana ruhtan soruyorlar.deki; ruh rabbimin bildiği bir iştir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.''(17/85)deniliyor.

Neden?

Çünkü;İnsan zihni herşeyi anlayacak ölçüde değildir.

Örneğin;Zihin “Sonsuzluk” kavramını algılayabilir mi?

Bu sorunun cevabını bulabilmek icin basitce uzayın nasıl sonsuz oldugunu anlayabiliyor muyuz, görmek yeterlidir.

Uzayın sonsuzluğunu algılamaya calışırken bu sonsuzluk kavramını bile bir son algısı ile anlamaya calıştığimızı görebilirsiniz.

Zihin  sonsuzluk kavramını anlayamayacaktır, çünkü; “Zihin Sınırlıdır”.

Eğer sürekli soru sorup yanıtlar alma eğilimi içinde olabilirsek gerçeklere bir nebze de olsa ulaşabiliriz.

Bunun yolunuda gözlemlenebilir müşahade alanına çevirmekle mümkün olacağını önceki iletilerimde defalarca belirttim.

Kainat kitabını okuduğumuz müddetçe O bilgilerden bizede koklatılabilir...

Benim tanımlamalarım birçoğuna ters gelecektir.

Çünkü ben Sevgili Muhammedin öğretilerini Kainatla okuyarak anlama yoluna girişiyorum.Geleneksel ezberci ağızlarla konuşmadığımdan sürekli tersleniyorum.

Neyse...

 


 



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

bakışdaş'lığımıza adaşlığımız eklendi demekki, Evrensel kardeşim.

kızılderili atasözlerine biraz daha bakalım mı. çok sevdim, çok yararlandım ve etkilendim gerçekten. siz bize ulaştırmadan önce böyle derli toplu okuma fırsatım olmamıştı bu güzel sözleri.

http://www.fikirbul.com/list/list.asp?ktgr_id=923

Muhabbetle

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats