HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Resuller Arası Fetret Devri Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
tardu-kaan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 haziran 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 231
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı tardu-kaan

Maide SURESİ 19

يَاأَهْل 14; الْكِتَا 76;ِ قَدْ جَاءَكُم 18; رَسُولُن 14;ا يُبَيِّن 15; لَكُمْ عَلَى فَتْرَةٍ مِنَ الرُّسُل 16; أَنْ تَقُولُو 75; مَا جَاءَنَا مِنْ بَشِيرٍ وَلَا نَذِيرٍ فَقَدْ جَاءَكُم 18; بَشِيرٌ وَنَذِير 12; وَاللَّه 15; عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Maide 19 - Ey kitap ehli! Resullerin arasının kesildiği bir sırada size Resulümüz geldi, gerçekleri açıklıyor ki, (yarın kıyamet gününde): "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demeyiniz. İşte müjdeleyici ve uyarıcı geldi. Allah, her şeye kadirdir.  
 
Demek ki REsullerin arasında fetret devri olabiliyormuş .
 
 
 
Yukarı dön Göster tardu-kaan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: tardu-kaan
 
-melih-
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 26 temmuz 2005
Gönderilenler: 4
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı -melih-

peygamber olmayan resullerin arasında fetret devri olmaz..çünkü Allahu Teala o resulleri arası kesilmeksizin, ard arda gonderdiğini soyluyor...

23/MU'MİNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etba'nâ ba'dahum ba'dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu'den li kavmin lâ yu'minûn(yu'minûne).

Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeden, peşpeşe) gönderdik. Hangi kavme resûlü  gelse hepsi onu tekzip ettiler (yalanladılar, reddettiler). O zaman Biz, birbiri ardından onları yok ettik ve onları efsane kıldık. Mü'min olmayan kavim artık uzak olsun.

 

 

 

 

Ayrıca Allahu Teala her kavim içinde insanlar içinde resul beas ettiğini soyluyor..yani kendi yaşadığı zaman devresi içinde resul bulunmayan hiç bir insan ve kavim yoktur...

 

16/NAHL-36: Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu),fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Ve andolsun ki; Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde bir resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). Allah’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını, Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının da üzerine dalâlet hak oldu. (Resûllere tâbî olanlar hidayete erdi, tâbî olmayanların ise üzerine dalâlet hak oldu.) Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduğuna bakın (görün).

 

4/NİSA-165: Rusulen mubeşşirîne ve munzirîne li ellâ yekûne lin nâsi alâllâhi huccetun ba'der rusul(rusuli), ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).                                        

Müjdeleyici ve uyarıcı olarak resûlleri göndeririz ki; resûllerden sonra Allah'a karşı (bizi uyaran ve müjdeleyen bir resûl gelmedi diye) hüccetleri (delilleri) olmasın. Allah, Azîz ve Hakîm'dir.

 

14/İBRÂHÎM-44: Ve enzirin nâse yevme ye’tîhimul azâbu fe yekûlullezîne zalemû rabbenâ ahhırnâ ilâ ecelin karîbin nucib da’veteke ve nettebiır rusul(rusule), e ve lem tekûnû aksemtum min kablu mâ lekum min zevâl(zevâlin).             

Azabın onlara geleceği gün ile insanları uyar. O zaman zalimler şöyle diyecek: “Rabbimiz, bizi yakın bir süreye kadar tehir et (bize zaman ver). Senin davetine icabet edelim ve resûllere tâbî olalım.” Daha önce “sizin için bir zeval olmadığına”  yemin eden siz değil misiniz?

 

28/KASAS-47: Ve lev lâ en tusîbehum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim fe yekûlû rabbenâ lev lâ erselte ileynâ resûlen fenettebia âyâtike ve nekûne minel mu’minîn(mu’minîne).                                            

Kendi ellerinin öne sürdükleri dolayısıyla, onlara bir musîbet isabet ettiğinde: “Rabbimiz, bize de bir resûl gönderseydin de; böylece Senin âyetlerine tâbî olsaydık (âyetlerindeki emirlerine itaat ederek mürşidimize tâbî olsaydık) ve mü’minlerden olsaydık.” diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).

 

20/TAHA-134: Ve lev ennâ ehleknâhum bi azâbin min kablihî le kâlû rabbenâ lev lâ erselte ileynâ resûlen fe nettebia âyâtike min kabli en nezille ve nahzâ.
Ondan önce gerçekten Biz onları, azapla helâk etmiş olsaydık, muhakkak şöyle derlerdi: "Rabbimiz, bize resûl gönderseydin olmaz mıydı? Böylece biz de zelil (rezil) ve rüsva olmadan önce senin âyetlerine tâbî olsaydık."

 

10/YUNUS-47: Ve likulli ummetin resûl(resûlun), feizâ câe resûluhum kudıye

beyne-hum bil kıstı ve hum lâ yuzlamûn(yuzlamûne).

Her ümmetin bir resûlü vardır. Onlara, resûlleri geldiği zaman onların aralarında adaletle hükmolundu. Onlara zulmedilmez.

 

3/AL-İ İMRAN-164: Le kad mennallâhu alel mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete), ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin).                   

Andolsun ki mü’minlerin (başlarının) üzerine (devrin imamının ruhu) bir ni’met olmak üzere kendi zamanlarında, kendi içlerinden bir resûl beas ederiz, onların aralarında (kendi kavminin içinde) onlara Allah’ın âyetlerini tilâvet eder, onları tezkiye eder ve onlara kitap ve hikmeti öğretir. Ondan evvel  (resûle tâbî olmadan evvel) onlar açık bir dalâlet içinde idiler.

 

6/EN’AM-130: Yâ ma’şerel cinni vel insi e lem ye’tikum rusulun minkum yakussûne aleykum âyâtî ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû şehidnâ alâ enfusinâ ve garrethumul hayâtud dunyâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).

Ey insan ve cin topluluğu! Size âyetlerimi anlatan ve bugününüze ulaşacağınız konusunda sizi uyaran içinizden resûller (elçiler) gelmedi mi? “Kendi nefslerimize şahit olduk.” dediler. Dünya hayatı onları aldattı. Ve kendilerinin kâfir olduğuna, kendileri şahit oldular.

 

2/BAKARA-87: Ve lekad âteynâ mûsal kitâbe ve kaffeynâ min ba’dihî bir rusuli ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhil kudus(kudusi), e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, fe ferîkan kezzebtum ve ferikan taktulûn(taktulûne).
Andolsun ki Biz, Musa’ya kitap verdik ve ondan sonra da birbiri ardından (araları kesilmeksizin, peşpeşe) resûller gönderdik. Ve Meryem’in oğlu İsa’ya beyyineler (açık kanıtlar) verdik ve onu RUH’ÛL KUDÜS ile destekledik. Her ne zaman size bir resûl, nefslerinizin hoşlanmadığı bir şeyle (emirle) geldiyse, hemen kibirlendiniz. Bir kısmını yalanladınız ve bir kısmını da öldürdünüz.

 

39/ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeren), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye'tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne).       

Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Kapılara geldikleri zaman kapılar açılır. Cehennem bekçileri, onlara derler ki: "Size sizden (sizin aranızdan) olan resûller gelmedi mi ki size (üzerinize) Allah'ın âyetlerini okusun (anlatsın, izah etsin) ve sizi bugüne (buraya) geleceğinizi (söyleyerek) uyarsın, ikaz etsin. (Cehenneme girenler) dediler ki: "Evet (geldiler)." Fakat azap sözü, kâfirlerin üzerine hak oldu.

 

7/İSRA-15:  Menihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihî), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve lâ teziru vâziretun vizre uhrâ, ve mâ kunnâ muazzibîne hattâ neb’ase resûlâ(resûlen).

Kim hidayete ererse kendi nefsi için hidayete erer. Kim de dalâlette ise dalâlette olmak onun aleyhinedir. Nezir’in (uyaran Resûl’ün) nezrettiğini (ikazını, uyarısını) yerine getirmeyenlerin (bu sebeple günah yüklenenlerin) günahlarını başkaları yüklenmez. Bir resûl göndermedikçe (hiçbir kavme, hiç kimseye) azap etmeyiz.



__________________
25/FURKAN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmît tehazû hâzel kur’âne mehcûrâ(mehcûren).
Resûl dedi ki: “Yarab, kavmim Kur’ân’ı terkettiler.”
Yukarı dön Göster -melih-'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: -melih-
 
tardu-kaan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 haziran 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 231
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı tardu-kaan

Melih ;
 
benim yazdığım ayete bak istersen. Ayette resul kelimesinden başka kelime geçiyor mu  ?
 
Arkasından Müminun 44'ü bir incele. Hepsi geçmiş zaman fiili. Dolayısıyla Efendimizden önceki kavimlerden bahsediliyor. Başlığa bakma sadece. Ayetin arapçasını da yazdım.
 
Mihr Vakfı mensupları Maide 19 'a açıklama getirmedikçe sizleri le hiç bir şey konuşmayacağım. Mihr Vakfı ve İskender Beyden daha önemli şeylere karar vermem gerekiyor. Kusura bakmayın. Benim açımdan Mihr Vakfı mevzusu kapanmıştır.
Yukarı dön Göster tardu-kaan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: tardu-kaan
 
-melih-
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 26 temmuz 2005
Gönderilenler: 4
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı -melih-

Peygamber olmayan resuller ve peygamber olan resulleri de biz size yukardaki ayetlerle açıkladık...farkı anlayamıyorsanız cevap vermek mecburiyetinde değilsiniz...Bir yanda her zaman diliminde, her devirde, her kavimde resul beas ettiğini soyleyen Allah var bir yanda sizin soylemleriniz..karar sizin...



__________________
25/FURKAN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmît tehazû hâzel kur’âne mehcûrâ(mehcûren).
Resûl dedi ki: “Yarab, kavmim Kur’ân’ı terkettiler.”
Yukarı dön Göster -melih-'s Profil Diğer Mesajlarını Ara: -melih-
 
tardu-kaan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 haziran 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 231
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı tardu-kaan

Melih aslında bu konu benim için bitti. Ama son bir söz sana.
 
Ben daha açık anlatayım :
 
Mihr VAkfı ne diyor :
 
1. Nebi  : Bunlar peygramberdir. Aralarında fetret devri vardır.
 
2. resul : Bunlar peygamber değildir. Aralarında fetret devri olmaz.
 
Ben de MAide 19 'u yazıyorum. Ayetin Arapçasını aç bak. Geçen kelimeler resul . Maide 19 'da resuller arasındaki fetret devrinden bahsediliyor.
 
Bana resuller arasında fetret devri olmaz diyeceğine Maide 19 'un önce arapçasını sonra altına türkçesini yaz ve yorumla.Bilmem anlatabildim mi ?
 
 
 
 
Yukarı dön Göster tardu-kaan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: tardu-kaan
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Tardu

 

Sevgili dostum, çok güzel nokta yakalamışsın. Maide 19’da Rabbimiz Nebiler arasında fetret/inkıta konusundan bahsetmiyor. Bilakis Resuller arasındaki Fetretten bahsediyor.

 

Bu çok çok önemli.

 

Örneğin Sevgili Peygamberimiz Hz. İsa  ile Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed arasında geçen 571 yıl. Ne kadar uzun bir zaman. İşte bu iki Resul arasındaki geçen süre fetret konusuna örnek.

 

Benim görebildiğim kadarıyla durum şu:

 

Resul elçi demek. Ve İki tür Elçi var.

 

-Birinci elçi Allah’ın elçisi. Allah’ın elçilerinin özel ismi Nebidir.

-Diğer elçiler ise ya bir Allah Elçisinin/Resulünün yani Nebisinin Elçisi yada O Nebiye gelen vahyin Elçisi/Resulü yada herhangi bir kişinin Elçisi/Resulü yada temsilcisi.

 

Örneğin Yusuf Suresi 50’de Firavunun Haberci olarak gönderdiği şahıs da Resul/Elçi olarak anılmıştır. Aynı gerçeği Neml 35’te de görmekteyiz. Orada da Allah’ın elçileri değil Hz. Süleymanın elçileri/Resulleri/temsilcileri sözkonusu.

 

Buradan şu gerçek ortaya çıkıyor. Allah tarafından biz insanlara dosdoğru yolu gösterme adına gönderilmiş Resullerin Hepsi Nebidir.

 

Veli-Resul diye bir şey asla yoktur.

 

Ayrıca Allah’ın yeryüzü işleriyle vazifeli melekler de Resul olarak anılmıştır. (En’am 61, Zuhruf 80) Bu gerçek bizim yukarıdaki tanımımızı zedelemiyor. Çünkü Allah’ın vazifelendirdiği bu -Melek Resuller- insanlara gelip de dosdoğru yolu anlatmıyorlar. İşleri farklı. Onlar Allah’ın yeryüzü işlerini yürüten vazifeli elçiler yani Resuller. Bu resul/Elçi konusunun Allah tarafından biz insanlara dosdoğru yolu gösterme adına gönderilmiş Resullerle yani Nebilerle hiçbir alakası yok.

 

Ayrıca Allah’ın -özel mesajını- iletmek için görevlendirdiği, tek bir iş için vazifelendirdiği melekler de Resul/Elçi olarak anılmıştır. (Hud 69, 77, 91, Hicr 61) Bunların da yine Allah tarafından biz insanlara dosdoğru yolu gösterme adına gönderilmiş Resullerle yani Nebilerle hiçbir alakası yoktur.

 

Sözün özü Resul=Elçi özel isim olarak kullanıldığında Nebiyi işaret eder. Genel isim olarak kullanıldığında ise herhangi bir haberciyi/elçiyi/temsilciyi işaret eder.

 

 

Değinmek istediğim bir başka konu daha var.

 

Kur’anda kullanılan millet , kavim ve ümmet kavramları belli bir etnik kökeni işaret etmez. Hucurat 13’te de görürüz ki etnik köken ifade eden kavram “kabaile”=kabile kavramıdır. Diğer kavram olan “şuuben” tüm bu millet, kavim, ümmet kavramlarını kapsar.

De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." (Enam Suresi 161)

De ki: "Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim'in milletine uyun! Müşriklerden değildi o." (Ali İmran Suresi 95)

Ayette görüldüğü gibi millet kavramı etnik köken ifade etmiyor. İbrahimin Milletinden olmak İbrahimin Dindaşı olmak demektir. Millet=Dindaşlık.

 

Kur’anda Kavim kavramı da asla etnik köken ifade edilerek kullanılmamıştır. Kavim kavramı da dindaşlık, fikirdaşlık anlamında kullanılmaktadır. Bu Kavim Kavramının geçtiği 51 ayet incelenirse bu gerçek görülür.

 

Kur’anda ümmet kavramı da etnik köken ifade etmez. Örneğin Enbiya 92’de İslam ümmeti tek bir ümmet olarak belirtilmiştir.

 

Buradan şuraya varmak istiyorum. “Her ümmete” demek “her ırka” demek değildir, “her millete” demek “her ırka” demek değildir, “her kavme” demek “her ırka” demek değildir.

 

Dolayısıyla her Irka Allah tarafından bizi uyarmakla görevli Resul yani Nebi gönderilmemiştir.

 

“Kendi lisanları ile” tabiri ise tamamen mecazi bir söylemdir. “Senin dilinden konuşuyorum kardeşim” deriz ya işte bunun gibi. Kendi lisanları ile demek kendi anlayacakları dilde/tarzda/usulde demektir. Yoksa Hz. Muhammed neden sair ırklara onların lisanları ile konuşan Resuller gelecekse elçiler göndersin. Mektuplar yazmış, sahabeler dil öğrenmiş, Resulullah’ın Resulleri/Elçileri tutmuş gitmiş o insanlara gerçeği tebliğ etmiş.

 

Burada iki önemli bulgumdan bahsetmeye çalıştım:

 

Birincisi; Resulullah olanların yani insanlara İlahi gerçeği, Allah vahyini, dosdoğru yolu, hidayeti duyurmakla görevli Allah Elçilerinin hepsi Nebidir. Yani peygamberdir. Veli-Resul diye bir şey asla yoktur.

 

Resul özel isim olarak kullanıldığında Nebi demektir. Genel isim olarak kullanıldığında ise elçi/haberci vb. demektir.

 

İkincisi; Millet, Kavim, Ümmet kavramları etnik köken=ırk ifade etmez. Her ırka Peygamber=Allah Resulü=Nebi gönderilmemiştir. Bu Resuller=Resulullahlar arasında fetret vardır.

 

Çok önemli bir gerçeği daha vurgulamak istiyorum. Hatemünnebiyyin olan Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’le birlikte Resulullahlık dönemi kapanmıştır. Son Nebi demek son Allah elçisi yani Resulu demektir. “Allah tarafından görevlendirildim”,  “Ben de Allah’ın Resulüyüm”, “Allah beni de veli-Resul(?) olarak vazifelendirdi” iddiasıyla ortaya çıkanlar yalancıdır, sahtekardır.

 

Hz.Muhammed’den sonra gelen insanlar Allah’ın Resulü değil, Hz. Muhammed’in Resulüdür, Kur’anın Resulüdür, Kur’anda anlatılan dosdoğru yolun=sıratı müstakimin=hidayetin Resulüdür, elçisidir. İrtibatları Resulullahlar gibi direkt Allah ile değil, Manen Resulullahlarla ve on(lar)a gelen Vahiylerledir. Bu meyanda hepimiz Resulüz.

 

Saygılar

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
tardu-kaan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 haziran 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 231
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı tardu-kaan

Şimdi bu resul - nebi mevzusu çok uzun abi ama ben artık Mihr ciler ile tartışmayı kesiyorum ve iki konuda ikna edici açıklamalar bekliyorum :
 
1. Maide 19
 
2. Ulul elbab konusunda senin yakaladığın yorum.
Yukarı dön Göster tardu-kaan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: tardu-kaan
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Yine senin bu sorularını farklı farklı yönlere çekmeye çalışacaklar, yine bu iki soruyu bambaşka yorumlarla istedikleri konulara ve kendi kafalarındaki ezberletilmiş mevzulara malzeme yapacaklar.

Çünkü adamlar ezberden okuyor.

Ezberi bozamazlar, Haram.

Bu Ulul Elbab ve Maide 19 konusunda ezberdeki yorumları (kendi değil efendilerinin yorumları) çıkmazlarda. Bu yüzden asla net/sade/yalın cevap VEREMEZLER.

Ben yine de linki vereyim: http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=149&PN=1&TP N=118

Kelalaka, gereksiz, münasebetsiz açıklamalar gelmeye başlar şimdi. Resul konusuna en baştan başlarlar, Ulul elbab konusundaki parantezli ayetleri yine döşerler buraya. Cevap vermezler, laga luga yaparlar sadece. O laga lugayı da efendilerinin aklıyla yaparlar ancak.

Bunlarla tartışmak, cedelleşmek boş...

 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Taner22
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 08 haziran 2005
Gönderilenler: 139
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Taner22

tardu-kaan Yazdı:
Melih aslýnda bu konu benim için bitti. Ama son bir söz sana.
 
Ben daha açýk anlatayým :
 
Mihr VAkfý ne diyor :
 
1. Nebi  : Bunlar peygramberdir. Aralarýnda fetret devri vardýr.
 
2. resul : Bunlar peygamber deðildir. Aralarýnda fetret devri olmaz.
 
Ben de MAide 19 'u yazýyorum. Ayetin Arapçasýný aç bak. Geçen kelimeler resul . Maide 19 'da resuller arasýndaki fetret devrinden bahsediliyor.
 
Bana resuller arasýnda fetret devri olmaz diyeceðine Maide 19 'un önce arapçasýný sonra altýna türkçesini yaz ve yorumla.Bilmem anlatabildim mi ?
 
 
 
 


Her Nebi ayni zamanda bir Resuldür ama her Resul bir Peygamber degildir sözünü unutmussun Tardu ?

Dikkat edersen buyüzden imani sartlarindan biride Resullere iman etmek. Allah burada Nebilere dememis cünkü Resul kelimesi hem Peygamberleri hemde Peygamber olmayan Resulleri iceriyor. Senin gösterdigin ayet Peygamberler icin gecerlidir bunun simgeside zaten Hz. Isa ile Peygamber Efendimizin arasinda 600 senenin gecmesidir. Bu 600 sene icinde Peygamber olan Resuller gelmemistir ama Veli olan Resuller hep gelmistir.

Yoksa Kur'an celiskiye düser bi ardarda demek ile birde fetret devri demek ile bununda mümkünati yok! Üstelik her lisanda demek ile. Peygamberler her lisanda gelmemistir!

Sonuc olarak bilmen gerekir ki. Allah Resul kelimesini Peygamberlerede kullanir velilerede, hatta meleklerede hatta ve hatta kafirlerede ve cinlerede. Bu böyle oldugu icin Resul gecen ayetlere cok dikkat etmek gerekir "acaba Allah busefer hangi Resullerinden bahs ediyor" diye!

Her zaman demisizdir ki Her Nebi ayni zamanda bir Resuldür ama her Resul bir Peygamber degildir diye!

Bilmem anlata bildimmi ?

Allah razi olsun!
Yukarı dön Göster Taner22's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Taner22
 
Taner22
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 08 haziran 2005
Gönderilenler: 139
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Taner22

Ve dikkat edersen Maide 10 "Ey kitap ehli" olarak basliyor.
Baska bir ayette Nebilere kitap he kikmet verdim diyor Allah. Serri hüküm tasiyan kitap verilenler Peygamber olan Resullerdir. Bu kitabin ise Risalet nurlari ve ona benzer sohbet kitaplari ile ilgili olmadigi yine fetret devrinden belli oluyor! Hangi acidan bakilirsa bakilsin bu ayetteki Resul kelimesi Peygamberler icindir!

Umarim mudmain olmussundur bu sorunda tardu-kaan !

Allah razi olsun!

Eger Alperen senin sorumada cevap vermemi kabul ediyorsun, Ulul Elbab konusunada cevap vermek isterim. Tabiki yazilarimi silmekten vazgecerseniz ins.!
Yukarı dön Göster Taner22's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Taner22
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats