-A-
Abdestbozanotu ( pimpinella saxisfrage) :Gülgillerden;
siyah ve yeşil boya çıkartılan bir bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70
santimetre kadardır. Kökü akıcıdır.
Kullanıldığı yerler:
Mideyi kuvvetlendirir. Göğüs ağrılarını dindirir. Ateşi düşürür. Boğmaca,
öksürük ve baş ağrılarını keser. Vücuda dinçlik verir. Balgam ve ter söker.
Burun kanamalarını keser. Bademcik şişlerini indirir. Mide yanması ve bağırsak
gazlarını giderir. Çıbanın olgunlaşmasına yardım eder.
Acı ağaç ( kuvasya ağacı ) :Sedefotugillerden;
2-3 metre boyunda küçük bir bitkidir. İnce kabuklarının üzerinde sarı benekler
vardır. Çiçekleri kırmızıdır. Sıcak ülkelerde yetişir. Bu ülkelerde acı ağaç
kabuklarından yapılan kaplardan su içenlerin kuvvetleneceğine inanılır.
Hekimlikte; kökü, kabuğu ve odunu kullanılır. Etkili maddesi "Quassine"dir. Çok
acıdır.
Kullanıldığı yerler:
İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır.
Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek
sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını
döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla
kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.
Acıbakla ( Lupine, Lupin, Lupine) :10-100 cm
yüksekliğinde, sık tüylü, bir senelik bitkidir. Yaprakları el şeklinde parçalı,
uzun saplı, 5-9 yaprakçıklıdır. Çiçekleri dik salkım durumunda, beyaz veya
mavimsi renkli, çiçek taç yaprağı kelebek şeklindedir. Yahudi baklası diye de
tanınır.Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi, Bursa, Antalya ve Konya
çevreleridir. Memleketimizde üç türü bulunmaktadır.- Beyaz yahudi baklası: Beyaz
çiçeklidir. 120 cm kadar yükseklikte, bir yıllık bir bitkidir.- Sarı çiçekli
yahudi baklası: Vatanı, Orta ve Güney Avrupa’dır.- Mavi çiçekli yahudi baklası:
Vatanı, Akdeniz çevresi memleketleridir.
Kullanıldığı yerler:
Tohumlarının idrar söktürücü, kan temizleyici ve kurt düşürücü tesiri vardır.
Bazı türlerinin kavrulmuş tohumları “sebze kahvesi” ismiyle kahve yerine
kullanılmaktadır. Fakat alkaloid taşıyan türlerinin bu şekilde kullanılması
tehlikelidir.
Acıçiğdem ( Herbstzeitlose, Krokus, Colchique,
Colchicum, Autumn crocuses) :Boyu 10-30 cm yüksekliğe ulaşan, otsu ve
yumrulu bir bitkidir. Sonbaharda morumsu pembe renkli, 6 parçalı çiçekler açar.
Yaprak ve meyvaları ise ilkbaharda ortaya çıkar. Sonbaharda çiçek açtığından
dolayı halk arasında “güz çiğdemi” olarak da bilinir.Yetiştiği yerler:
Türkiye’de pek bulunmaz. Avrupa’nın sulak çayırlarında bol miktarda yetişir.
Kullanıldığı yerler:
Tıbbi önemi haiz bir bitkidir. Kullanılan kısmı yumru ve tohumlarıdır. Tohum ve
yumruların idrar arttırıcı, terletici, müshil ve romatizma ağrılarını dindirici
etkisi vardır. Alkaloitlerin çok yüksek zehirleyici özelliği olduğundan, bu
droglar, dahilen ancak hekim kontrolünde kullanılabilir. Eskiden halk arasında
romatizma ağrılarını dindirmek için haricen kullanılırdı. Bunun için bir tutam
acı çiğdem tohumu, 2-3 diş sarmısak ile havanda iyice dövülür. Elde edilen sulu
kısım bir tülbente emdirilip, ağrıyan kısma sarılır. Bu pansuman birkaç gün arka
arkaya tekrarlanır.
Adaçayı ( salvia officinalis ) :Ballıbabagillerden;
özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ıtırlı bir bitkidir. Menekşeye benzeyen
çiçekleri haziran, temmuz aylarında açar. Yaprakları uzun, kenarları tırtıllı,
beyazımsı yeşil renktedir. Hafif kafuru kokusu vardır. Çiçek açtığı zaman
toplanıp, kurutulur.
Kullanıldığı yerler:
Mide va bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin
düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir.
Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo
suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla
içilmemelidir.
Adamotu (Alraunwurzel, Mandragore, Mandrake) :Mavimsi-mor
renkli çiçekler açan, rozet yapraklı ve kazık köklü çok yıllık otsu bir
bitkidir. Kökleri insana benzediği için, bu isim verilmiştir.Türkiye’de
yetiştiği yerler: Batı ve Güney Anadolu.
Kullanıldığı yerler:
Kökleri % 0,3 oranında Hiyosiyaminlerle Skopolamin alkaloitlerini taşır. Bundan
dolayı zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı
etkileri vardır. Halen tedavide çesitli preparatların terkibinde
kullanılmaktadır. Rastgele kullanıldığında zararlı olur.
Adasoğanı (Scille, Scillae bulbus, Sea onion, Urginea
maritima) :Zambakgillerden bir çesit bitkidir. Yaprakları uzun şerit
şeklindedir. Çiçekleri yeşil ve beyaz damarlıdır. 2 kilogram kadar olan soğan
kısmı, yapraklarının altındadır. Acı ve zehirlidir. 7,5 gram adasoğanı, bir
insanı rahatça öldürebilir. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve
kusmalara yol açar. Soğanın etli olan orta kısmı, dilimlenerek kurutulur. Sonra
dövülüp toz haline getirilir. Çok iyi bilmeden kullanılmamalıdır.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. Kalp hastalarında vücudda biriken suyu boşaltır. Azotemiyi
azaltır. Böbrek hastaları kullanmamalıdır.
Ahlat (Yaban armudu, Piraster, Pirus elaegrifolia, Wild
pear-tree, Poirier sauvage) :Gülgillerden, kendi kendine yetişen ve
üzerine armut aşılanan bir ağaçtır. Yemişi iyice olgunlaştıktan sonra yenir.
Kullanıldığı yerler:
Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarında, filizi ezilip yaraya
sürülür.
Ahududu (Himbeere, Framboise Common, Rasberry bush)
:Ağaç çileği ve sultan böğürtleni olarak tanınır. Haziran-Temmuz ayları
arasında beyazımtırak renkli çiçekler açan, 30-150 cm boyunda, çok senelik,
dikenli, çalı görünüşünde bir bitkidir. Dağlık mıntıkaların orman ve korularında
tesadüf edilir. Gövdesi dallı, dikenli ve yatıktır. Yaprakları 3-5 parçalı,
sivri uçlu, yaprak sapı kıvrık dikenlidir. Çiçekleri ekseriya dalların ucunda
5-10 çiçekli salkım halindedirler. Meyvesi etli ve birçok eriksi tipli
meyvelerin biraraya gelmesi ile meydana gelmis, küre biçiminde, kırmızı renkli
ve güzel kokuludur. Meyveleri temmuz ve agustos aylarında olgunlaşır. Çoğu
çesitleri bahçelerde yetiştirilir. Umumiyetle sonbaharda 1-1,5 m aralık
bırakılmak suretiyle dikilir. Ahududurar her 6-7 senede bir yenilenmelidir.
Türkiye’de; Ege, Marmara, Karadeniz bölgelerinde yetiştişir
Kullanıldığı yerler:
Kullanılan kısmı, meyve, çiçek ve yapraklarıdır. Meyveler tamamen
olgunlaştıkları zaman toplanır. Yapraklarında tanen, meyvelerinde ise organik
asitler (malik asit, sitrik asit vs.) şeker, pektin, uçucu ve sabit yağlar
bulunmaktadır. Yaprakları bogaz hastalıklarında gargara için kullanılır.
Çiçeklerinden romatizma ve nikris (gut) hastalıklarında faydalanılır. Taze
olarak, şeker ve böbrek hastalıklarında perhiz yiyeceği olarak istifade edilir.
Halk arasında ishal ve ateşli hastalıklara karşı tavsiye edilir.
Akasya ( salkım ağacı) :Baklagillerden; bir
çeşit süs ve gölge ağacıdır. Salkım çiçekli ve küçük yapraklıdır. Çiçekleri
güzel kokar. Çiçekleri kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Astım ve Nefes darlığını giderir.
Akdiken (Gemeiner Kreuzdorn, Nerprun Alaterne, Common
Buckthorn) :Mayıs-Haziran aylarında, sarı-yeşil renkli, küçük
çiçekler açan bodur bir ağaçtır. Orman ve koru kenarlarında bulunur. Dalları
karşılıklı, uçları diken halindedir. Yaprakları karşılıklı ve saplıdır. Çiçekler
küçük demetler halinde bir araya toplanmıştır. Küre şeklinde ve bezelye
büyüklüğündeki meyvası evvela yeşil, olgunlukta morumsu-siyah renk
alır.Türkiye’de yetiştiği yerler: Bolu ve Trabzon civarıdır.
Kullanıldığı yerler:
Bitkinin kullanılan kısmı taze meyvalarıdır. Meyvalerında yağ, renkli maddeler,
şeker ve glikoz vardır. İyi bir müshildir. Şurubu yapılır. Müshil ilacı olarak
kullanılır. Bunlardan başka meyvalarından yeşil bir boya da hazırlanır.
Memleketimizde yetişmekte olan bir Akdiken çeşidi de “Cehri” adıyla anılır. Bu
cins sadece memleketimizde yetişir.
Akkuş ağacı ( kayınağacı )Kayıngillerden;
nemli topraklarda yetişen bir ağaçtır. Meyveleri küçüktür. Yaprakları ilkbahar
aylarında toplanıp kurutulur.
Kullanıldığı yerler:İdrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır.
Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. Şişmanlamayı önler. Romatizma ağrılarını
dinlendirir. Ayak kokularını keser. Saçları gürleştirir, kepekleri yok eder.
Cilt hastalıklarını tedavi eder. Kalp kifayetsizliğinin sebep olduğu idrar
tutukluğunu giderir. Vücutta biriken tuzu atar. Üremi ve albüminde faydalıdır.
Alıç ( Ekşimuşmula )Gülgillerden; kırlarda
yabani olarak yetişen bir ağaçtır. Meyveleri; küçük muşmulaya benzer, kırmızı
renklidir. Tadı mayhoştur. Hekimlikte meyvesi kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür.
Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği
ve göğüs nezlesinde faydalıdır.
Altınbaşak otu ( solidago officinalis )İdrar
tutukluğu, albümin, nefrit, üremi ve sistit tedavisinde kullanılan bir çeşit
bitkidir.
Kullanıldığı yerler:
Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür.
Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği
ve göğüs nezlesinde faydalıdır.
Altınkökü ( ipeka )Güney Amerika'da yetişen
bir bitkidir.Kullanılığı yerler:Az miktarda kullanıldığı takdirde
tatlandırıcıdır. Yüksek dozlarda kullanılırsa kusturur, ishal yapar. Müzmin
bronşitte ifrazatı artırır.
Amberkabuğu ( croton elutheria )Antil
adalarında yetişen "liquidamber/sığla ağacı" denilen ağacın kabuğudur.
Kabukların dışı kahverengiye yakın gri; içi ise sarıdır. Yandığı zaman hoş bir
koku verir.
Kullanıldığı yerler:
Dizanteri ve ishali keser. Hazım bozukluklarını giderir. Kansızlıkta faydalıdır.
Anne sütünü artırır.
Amberbaris ( kadıntuzluğu )Yabani, çalı
şeklinde, sarı çiçekli bir ağaçtır. Kökü acıdır. Yaprakları ve yemişi tatlıdır.
Seyrek ormanlarda bulunur. Boyu 2-3 metre arasındadır. Meyvelerinde bol miktarda
C vitamini vardır. Meyveleri, kabukları ve kökü kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarını iyileştirir. Ateşi düşürür. Hazım
bozukluklarını giderir. Bağırsak iltihaplarını tedavi eder. Öksürüğü keser.
Mideyi kuvvetlendirir. İştah açar. Ağız yaralarını iyileştirir. Kan dolaşımını
düzenler. Yüksek tansiyonu düşürür. Siyatik, romatizma ve eklem ağrılarını
giderir.
Anason (Anis, Anis, Anise)Haziran-Agustos
aylarında, beyaz renkli çiçekler açan, 50-60 cm yüksekliğinde, bir senelik
bitki. Gövde dik, silindir biçiminde, içi boş, çok dallı, tüylü ve üstü
çizgilidir. Alt yaprakları uzun saplı, oval veya kalb biçimindedir. Çiçekler
bileşik şemsiyelerde toplanmışlardır. Meyveleri armut şeklinde küçük, üzeri
tüylü, yeşilimsi sarı renklidir.Başta Ege bölgesi olmak üzere bütün Anadolu’da
bahçelerde yetiştirilir. Kültür anasonunun vatanının Anadolu olduğu tahmin
edilmektedir. Meyvalarında nişasta, müsilaj, sabit ve uçucu yağ bulunmaktadır.
Uçucu yağ miktarları bitkinin cinsine ve yetistiği yerin şartlarına bağlıdır.
Uçucu yağın % 80-90’i anetoldür. Anetol, zehir etkili fakat bu etkisi şok
olmayan bir maddedir. Meyvelerinden su buharı distilasyonu ile elde edilen
anason yağı, hemen hemen renksiz ve karakteristik kokuludur. Anason tıpta
midevi, bağırsak gazlarının teşekkülünü önleyici, hazmı kolaylaştırıcı ve göğüs
yumuşatıcı olarak kullanılır. Ayrıca nefes darlığı, öksürük ve kalb çarpıntısı
rahatsızlıklarında da etkilidir. Anason yüksek dozda alındığında baş ağrısı,
uyuşukluk, görme zorluğu yapar. Daimi kullananlarda anisizm hastalığına sebeb
olur. Bilhassa çocuklara uyku vermede, midede teşekkül eden gazları gidermede
çok faydalıdır. Bebekler için bir çay kaşığı tohum bir bardak suya olmak üzere
çay olarak hazırlanır. Yemeklerden önce veya süte katılarak bir kaç çay kaşığı
verilir. Büyükler % 1-2’lik çayını günde 2-3 bardak alabilir. Türkiye’de Bütün
Anadolu'da yetişir.
Kullanıldığı yerler:
Kullanılan kısmı, meyvaları ve yapraklarıdır. Meyveleri tamamen olgunlaştıktan
sonra toplanır ve gölgede kurutulur. Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığıi giderir.
Mide ve barsak gazlarını söktürür. İdrar artırır. Migren ağrılarını keser.
Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir.
Andızotu (Atgözü, Kızılağaç, Inula, Inula helenium,
Annuèe inule)Bileşikgillerden, nemli yerlerde yetişen, 1 metre kadar
sapı olan bir çesit ottur. Yaprakları büyük, yumuşak ve yuvarlaktır. Çiçekleri
sarı renkte olup, acı ve kokuludur. Kökü kalındır. Meyveleri küçük, fıstık
kozalağına benzer.
Kullanıldığı yerler:
Mideyi kuvvetlendirir. Balgam söker. Mikropları öldürür. Vücudda biriken tuzu
atar. Üremi, nefrit, sistit, İdrar yolları hastalıklarında faydalıdır. Nefes
darlığıını giderir. Karaciğer hastalıklarını tedavi eder. Kaşıntıları keser.
Fazla kullanıldığı zaman, mide bulantısı yapar.
Antepfıstığı ( Şam fıstığı)Antepfıstığıgiller
familyasındandır; Gaziantep havalisinde yetiştirilen, 5-10 metre yüksekliğinde
bir ağaç ve bunun meyvesidir. İçeriğinde sabit yağ, sakkaroz ve proteinli
maddeler vardır.
Kullanıldığı yerler:
Vücudun gelişmesini sağlar. Bedeni ve zihni gücü arttırır. Cinsel istekleri
kamçılar. Böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir. Göğsü yumuşatır, öksürük
söktürür.
Ararot ( Maranta nisastası, Arrow-root )Sıcak
iklimlerde yetişen "Maranta" adlı kamıştan veya ona benzer başka bitkilerin
köklerinden çıkarılan beyaz bir tozdur. Nişastadan daha incedir. Kokusu ve tadı
yoktur.
Kullanıldığı yerler:
Çocuk maması yapımında kullanılır. Süt çocuklarına ve nekahat dönemindeki
hastalara verilir. Hastalıklardan sonra görülen halsizlikleri giderir.
Ardıç (Wacholder, Geniévre, Juniper) :Kışın
yapraklarını dökmeyen daimi yeşil ağaçlardan. Yaprakları küçük pulsu veya iğne
şeklinde olup 1-2 cm uzunluğundadır. Bir evcikli veya iki evcikli bitkilerdir.
Ardıç yemişi diye anılan kozalakları dişi ağaçlar üzerinde bulunur. Ardıç
türleri kozalaklarının büyüklüğüne, rengine ve özellikle her kozalağın içinde
bulunan tohumlarının sayısına göre birbirinden ayırt edilir.Çesitleri ve
kullanıldığı yerler: Sıcak iklimlerde ve korunmuş alanlarda ağaç gibi büyümesine
karşılık, soğuk bölgelerde çalı manzarasındadırlar. Genel olarak odunu yumuşak
ve dayanıklıdır. Kurşun kalem yapılır. Kerestesi de demiryolu traversi olarak
kullanılır. Bütün Kuzey Yarımküre’de yetişen 60 türü vardır. Memleketimizde 8
ardıç türü yetişmekte olup önemlileri şunlardır:- Katran ardıcı (Juniperus
oxycedrus): Trakya ve Anadolu’da yaygındır. Çalı veya küçük bir ağaç
şeklindedir. Yaprakları üçlü ve batıcıdır. Kozalakları kırmızımsı olup iki
tohumludur. Dallarından elde edilen katranı cilt hastalıklarında kullanılır.-
Adi ardıç (Juniperus communis): Memleketimizde Trakya bölgesinde tesadüf edilen
çalımsı veya küçük agaçlardandır, yaprakları batıcıdır. Kozalakları mavimsi
siyah renkli, üç tohumludur. İdrar söktürücü olarak kullanılır.- Bodur ardıç (Juniperus
nana): Memleketimiz dağlarında, özellikle Kuzey Anadolu dağlarında geniş
topluluklar meydana getirir. Kozalakları mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar
söktürücü özelliktedir.- Kokar ardıç (Juniperus foetidissima): Doğu Akdeniz
Bölgesi ağacıdır. Memleketimizin dağlık yerlerinde yetişir. Sürgünleri dört
köşeli, kozalakları mavimsi siyah renkli, 1-2 tohumludur. Yapraklar ezildiği
zaman fena kokular çıkarır.- Yüksek ardıç (Juniperus excelsa): Memleketimizin
dağlık bölgelerinde yetişir. Sürgünleri dört köşeli değildir. Kozalakları
mavimsi siyah renkli, 4-6 tohumludur.- Finike ardıcı (Juniperus phoenicea): Batı
ve Güney Anadolu’da yetişen çalımsı, bodur ağaçlardandır. Kozalakları kızılımsı
kahverengi, 4-9 tohumludur.
Armut ( pirus communis ) :Gülgillerden;
çiçekleri beyaz bir ağacın meyvesidir. Armut; suluca yumuşak tatlı ve küçük
çekirdeklidir. Rengi sarı ile yeşil arasında değişir. Ankara, Mustabey, Çengel,
Kumla, Bey olmak üzere birçok çeşidi vardır.Kullanildigi yerler: Böbreklerin
düzenli çalışmasını sağlar. İdrarı bollaştırır. Böbrek kum ve taşlarının
dökülmesine yardım eder. Yüksek tansiyonu düşürür. Kanı temizler bütün salgı
bezlerinin normal çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir, kabızlığı önler.
Sinirleri yatıştırır. Zihni yorgunluğu giderir. Susuzluğu keser. Tükürük
ifrazatını artırır. Hamilelerin kusmalarını azaltır. Hazımsızlığı giderir.
Mafsal kireçlenmesi, nikris ve romatizmada faydalıdır. Şeker hastaları da
yiyebilir. Midesi zayıf olanların kompostosunu içmeleri tavsiye edilir.
Yemeklerden önce yenecek olursa daha faydalı olur.
Arpa ( hordeum vulgare ) :Buğdaygillerden;
taneleri ekmek ve bira yapmakta kullanılan bir bitkidir. Hayvan yemi olarak da
verilir. Nişastası boldur. Kavrulup kahveye de karıştırılır.Kullanildigi yerler:
İdrar söktürür. Mesane ve idrar yollarındaki iltihapları temizler. Böbrek ve kum
taşlarının dökülmesine yardım eder. Prostat büyümesini önler. Asabi kusmaları
durdurur. Boğaz ve yarımbaş ağrılarını dindirir. Dil iltihaplarını giderir.
Temriye ve mayasılda haricen kullanılır.
Aslanağazı (Kurtagzı, Tavşandudağı, Anthirinum, Linaire,
Muflier) :Türlü renklerde yetişen güzel görünümlü bir bitkidir.
Kokusuzdur. Daha ziyade süs bitkisi olarak kullanılır.Kullanildigi yerler:
Balgam söktürür. Bronşitte rahatlık verir.
Aslandişi (Yabani acimarul, Karahindiba, Taraxacum
officinalis, Dent de lion, Dandelion)Bileşikgiller familyasından, yol
kenarlarında, çayır ve hendeklerde yetişen bir çeşit bitkidir. Yaprakları rozet
şeklindedir. Çiçekleri sarıdır. Taze yaprakları salata olarak yenilebilir.
Kökünde, Teraxacin, Levulin, Inulin ve şeker vardır. Yaprakları ilkbahar,
kökleri ise sonbahar aylarında toplanıp kurutulur.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. Mesane ve kalınbağırsak iltihaplarını giderir. Gögsü yumuşatır,
öksürüğü keser. Balgamlı ishalleri keser. Karaciger şişkinliğini indirir. Böbrek
ve safra taşlarını düşürür. Sarılıkta faydalıdır. Anne sütünü artırır. Taze
filizleri kırıldığı zaman akan sütü de dişleri temizler. Ögütülen kökü, kahveye
de katılır.
Aslanpençesi ( alchemila vulgaris ) :Gülgillerden;
çayırlarda, ormanlarda yetişen ve türlü çeşitleri olan bir yabani bitkidir. 5-7
parçalı olan yaprakları büyüktür. Kökü geniştir. Çiçekleri; ufak yıldız şeklinde
olup, yeşilimtıraktır. Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur.
Kullanıldığı yerler:
Ateş düşürür. Vücuda kuvvet verir. Yarımbaş ağrılarını keser. Anne sütünü
artırır.
Asma ( vitis ) :Asmagiller familyasından
tırmanıcı, uzun ömürlü, ağaçsı bir bitkidir. Mayıs-Haziran ayları arasında çiçek
açar. Gövdesi üzerindeki kabuklar zamanla esmerleşip şeritler halinde dökülür.
Çiçekleri küçük, yeşilimsi renktedir. Yapraklarının taban kısmı kalp
şeklindedir. Kenarları dişli ve ucu sivridir. Üst yüzleri tüysüz, alt yüzleri
ise tüylüdür. Meyvelerine üzüm denir. Kuru veya yaş olarak yenir.
Kullanıldığı yerler:
Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı
keser. İshali durdurur.
At kestanesi ( hindkestanesi ) :Atkestanegiller
familyasından; süs olarak yetiştirilen iri bir gölge ağacıdır. Nisan-Temmuz
aylarında çiçek açar. Meyveleri kestaneye benzer. İçinde nişasta, saponin ve yağ
vardır.Kullanildigi yerler: Kabuklarından yapılan ilaçlar ateşi düşürür. Vücuda
kuvvet verir. Tohumları ise romatizma ve mafsal ağrılarını giderir. Varis flebit
ve basur memelerinin tedavisinde ve deri çatlaklarını gidermekte kullanılır.
At kuyruğu ( zemberekotu ) :Atkuyruğugillerden;
kök sapı ömürlü olan, nemli yerlerde yetişen bir bitkidir.Kullanildigi yerler:
İdrar tutukluğunu giderir. İdrarı artırır. Böbrek taşlarının düşürülmesinde
yardımcı olur. İdrar torbasındaki iltihabı giderir. Kan işemeyi keser. Albümin
miktarını düşürür. Zatülcenp ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde
kullanılır. Nikris ve romatizmanın şikayetlerini giderir. Tavsiye edilen
miktardan fazla kullanılmamalıdır.
Ayı üzümü ( İt üzümü ) :Fundagillerden;
küçük taneler halinde kırmızı renkli yemişleri olan, tüylü bir bitkidir.1-3
metre yüksekliğindedir. Her mevsimde yaprakları vardır. Makilerde bulunur.
Dalları kırmızımtırak kahverengidir. Yaprakları şimşir yapraklarına benzer.
İçinde Hydrochinone vardır. Sonbahar aylarında toplanıp kurutulur. Çiçekleri
pembe salkımlar halindedir. Ev ilaçlarında yaprakları kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Kuvvet verir. İshali keser. İdrar yollarını temizler. İdrar söktürür. Ateşi
düşürür. İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder. Prostat büyümesinden
kaynaklanan şikayetleri giderir.
Aylandız ( kokarağaç ) :Sedefotugillerden;
bir çeşit süs ağacıdır. Çiçekleri uzun salkım şeklindedir. Kokusu keskindir.
Meyveleri sonbaharda dökülmeden önce kızarır.
Kullanıldığı yerler:
Bağırsak solucanlarını düşürür.
Aynısefa ( gecesefası ) :Bileşikgillerden
çiçekleri güzel, sarı renkli bir bitkidir.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. Terletir. Aybaşı kanını söktürür ve aybaşı kanamalarının normal
olmasını sağlar. İştah arttırır. Nikris ve sıracada da faydalıdır.
Ayrıkotu (GemeineQecke, Chiendent commun, Common Couch
Grass, Scutch, Twitch) :Temmuz-agustos ayları arasında yeşil veya
morumsu-yeşil renkli başaklar veren, 30-100 cm boyunda, çok senelik otsu bir
bitkidir. Toprak altında çok fazla yayılmış olan ana kökleri bulunur. Bilhassa
kumlu toprakları sever. Gövdeleri dik, tüysüz ve içi boştur. Yaprakları dar,
uzun, ince, paralel damarlı, sivri uçlu, koyu yeşil renklidir. Çiçekler gövdenin
ucunda ve yassı bir başak durumunda toplanmışlardır. Meyve sarımsı renkli ve
uzuncadır. Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastalıklarda
kullanılan önemli bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil,
mesanedeki taş ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür.
İdrar arttırıcı olarak mısır püskülü, arpa ile beraber kaynatılarak kullanılır.
Hatta köpekler bile ağız ve barsaklarını temizlemek için bitkinin yapraklarını
büyük bir zevkle yedikleri için bitki "köpekçimeni" olarak da bilinir.
Tarlalarda belirtilen türden başka, buna çok benzeyen büyük ayrıkotu (cynadan
dactylon) olarak bilinen çeşidinin daha kalın kökleri olup, nişasta da
taşımasıyla ayrılır ve digeri gibi kullanılır. Türkiye’de; İstanbul, Trakya,
Mugla, Anadolu'da yetişir.
Kullanıldığı yerler:
Kullanılan kısımları kökleridir. Köklerinde triticin, uçucu yağ, müsilaj ve
potasyum bulunur.
Ayva ( sefercel ) :Gülgillerden çiçekleri
iri ve pembe renkli; yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikteki bir ağacın
meyvesidir. Ayva; limondan büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe ve
ufak çekirdekli bir meyvedir. Vitamini boldur. Çiğ yenilmesi tavsiye edilmez.
Komposto veya jöle yapılarak veya külde pişirildikten sonra yenmesi uygundur.
Kullanıldığı yerler:
İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak
iltihabını giderir. Kanı temizler. Karaciğer tembelliğini giderir. Safra akışını
sağlar. Çarpıntıyı dindirir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Bronşit,
müzmin öksürük ve veremde faydalıdır. Ağızdan su gelmesini ve kan kusmayı önler.
Vücudun gelişmesine yardım eder. Merhem yapılarak kullanıldığı takdirde; el ayak
ve meme ucu çatlaklarını, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir. Egzama
kaşıntılarını ve basur memelerinin doğurduğu şikayetleri giderir. Kabızlık
çekenler ve tansiyonu yüksek olanlar yememelidir.
-B-
Badem ( prunus amygdalus ) :Gülgillerden bir çeşit ağacın
yemişidir. Meyvesi ancak çağla halindeyken yenir. Olgunlaştıktan sonra, sert
kabukla kaplı olan içi yenir. Hekimlikte kullanılan kısmı da burasıdır. Başlıca
2 çeşidi vardır.- Acıbadem- Tatlıbadem
Kullanıldığı yerler:
Badem, bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin zayıf düşmemesini sağlar.
Sütle içilirse mideyi kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Nekahat devresini
kısaltır. Böbrek mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı,
karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir. Bronşit, boğaz ağrısı, anjin, boğaz
yanması ve akciğer hastalıklarında faydalıdır. Bademyağı kabızlığı giderir.
Egzama ve kaşıntıların verdiği rahatsızlıkları azaltır. Böbrek ve mesane
taşlarının düşürülmesine yardım eder. Kulak ağrılarını dindirir. Yumurtayla
karıştırılıp da, basur memelerine sürülecek olursa, ağrı ve yanmaları giderir.
Bakla ( ful ) :Baklagillerden hazmı kolay ve besleyici bir bitkidir. Ev
ilaçlarında çiçekleri kullanılır. Bir çeşidi olan acıbakla ise, acı ve otsu bir
bitkidir.
Kullanıldığı yerler:İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir.
Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı
olur. Lumbago, romatizma, siyatik ve dolama şikayetlerini giderir.
Baldıran ( Ağuotu ) :Maydanozgillerden nemli yerlerde yetişen 1-2 metre
boyunda zehirli bir bitkidir. Gövdesi kalındır. Saplarının alt kısmı erguvani
renktedir. Yeprakları büyük, çiçekleri yayvan ve küçüktür. Terkibinde coniine
vardır. Büyük baldıran ve küçük baldıran olmak üzere 2 çeşidi vardır. Ev
ilaçlarında kullanılmaz.
Kullanıldığı yerler:
Hekimlikte ağrı giderici ve spazm giderici olarak, siyatik, tetanoz, epilepsi,
trilemnius nevraljisi ve kore hastalığının tedavisinde kullanılır.
Baldırı kara ( fujer ) :Eğreltiotugillerden; nemli yerlerde yetişen otsu
bir bitkidir. Yaprakları at yelesini andırır. Yurdumuzun hemen hemen her yerinde
yetişir.
Kullanıldığı yerler:
Grip ve soğukalgınlığında hastayı rahatlatır. Balgam söktürür. Mide ağrılarını
keser. Böbrek kumlarının dökülmesini sağlar. Derideki şişlikleri indirir. Saç
dökülmesini önler. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Diğer ilaçlara
da tat verici olarak kullanılır.
Balık otu ( hablülhilal ) :Cava'da ve Malabar'da yetişen ve zehirli
meyvesiyle balıkları sersemleterek yakalamaya yarayan zehirli bir bitkidir. 50
santim boyundadır. Dalları yeşil ve tüylüdür. İlaç olarak yaprak ve çiçekleri
kullanır.
Kullanıldığı yerler:
Terletir, idrar söktürür. Vücudu rahatlatır. Had bronşit ve nezlede, bütün
bulaşıcı hastalıklarda kullanılır.
Ballıbaba ( laminum ) :Ballıbabagiller familyasından bir çeşit bitkidir.
Benekli ballıbaba ve arıların çok sevdiği ak ballıbaba gibi türleri vardır.
Kullanıldığı yerler:
Kabakulak, mayasıl ve kanlı basurda faydalıdır.
Bamya ( hibiscus esculentus ) :Ebegümecigiller familyasından; yaprakları
asma yaprağına benzeyen, meyvesi beş bölmeli, tohumları yuvarlak ve yeşilimtrak
gri renkte, sebze olarak yenen bir bitkidir. Amasya, Balıkesir bamyası gibi
çeşitleri vardır.
Kullanıldığı yerler:
Kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.
Banotu ( konca )Patlıcangiller familyasından; yol kenarlarında, gölgelik
yerlerde yetişen, 80 santimetre kadar boyunda uyuşturucu ve zehirli bir
bitkidir. Açık yeşil renktedir. Her tarafında beyaz, uzun tüyler vardır.
Çiçekleri sarımtırak, kırmızımsı mor renktedir. Meyvesinin içinde yüzlerce
tohumu vardır. Ev ilaçlarında kullanılması tavsiye edilmez.
Kullanıldığı yerler:
Teskin edicidir. Titreme ve çarpıntıyı giderir. Uykuyu kaçırır. Keyif verir.
Beyin hastalıkları, kore hastalığı ve nikriste faydalıdır.
Basur otu ( küçük kırlangıç otu )Düğünçiçeğigiller familyasından;
ilkbaharda çalılıklar arasında yetişen küçük bir bitkidir. Yaprakları üç
parçalıdır. Yeşilimtıraktır. Yumruları yapraklarının arasındadır. Kökü küçüktür.
Çiçekleri altın sarısı rengindedir. Sabahları açar, akşamları kapanırlar. Ev
ilaçlarında kökleri kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Basur memelerinden doğan şikayetleri giderirler.
Behmen ( kavza kökü )Turp'a benzer, otsu bir bitkidir. 20 Ocak ile 20
Şubat arasında çiçek açar. Çiçeğinin rengine göre kızılbehmen ve akbehmen adında
iki türü vardır.
Kullanıldığı yerler:
Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir.
Bergamot ( citrus bergamia ) :Sedefotugiller familyasından bir çeşit
narenciye türüdür. Meyvesinin kabuklarından güzel kokulu bir esans yapılır.
Dalları seyrek ve kısa dikenlidir. Meyvesi armut şeklinde, sarımtırak yeşil veya
altın sarısı rengindedir. 8-10 dilimi vardır. Bergamot meyvasından çıkarılan
esans yeşilimtırak veya sarımtırak yeşil renktedir. Acı ama hoş kokuludur.
Kullanıldığı yerler:
Koku vermesi için bazı ilaçlara ve çaya karıştırılır. Reçeli de yapılır.
Besbase ( macis ) :Hindistancevizi çekirdeğini örten özlü zardır.
İçeriğinde esans ve yağ vardır.
Kullanıldığı yerler:
Teskin edici iştah açıcı ve vücudu kuvvetlendiricidir. Tavsiye edilen milktarı
aşmamalıdır Aksi halde zehirlenme belirtileri görülebilir.
Beşparmak otu ( kaz otu )Gülgillerden; yol kenarında ve çayırlarda
yetişen 40-70 santimetre boyunda yabani bir bitkidir. Yaprakları beşparmak
şeklindedir. Rozete benzer. Gümüşi renktedir. Uzun saplı çiçekleri, yaprakların
arasından çıkar. Altın sarısı rengindedir. Yaprak ve kökleri Temmuz, Ağustos
aylarında toplanıp kurutulur.
Kullanıldığı yerler:İshali keser. Mide rahatsızlıklarını giderir. Vücuda
kuvvet verir. Bademcik ve boğaz ağrılarını giderir. Diş ağrılarını dindirir. Diş
etlerini kuvvetlendirir. Yüz lekelerini giderir ve cildi yumuşatır.
Bezelye ( pisum ) :Baklagillerden tırmanıcı bir bitki ve onun tohumudur.
Kullanıldığı yerler:
Kabızlığı giderir. Kan yapar. Kan kanserine karşı korur.
Biber ( filfil ) :Patlıcangillerden; taze iken yeşil ve çoğu acı olan
meyvesi; sebze ve baharat olarak kullanılır. Bol miktarda C vitamini vardır. Acı
ve tatlı, yeşil ve kırmızı çeşitleri vardır.
Kullanıldığı yerler:
Kırmızı biber ile hazırlanan ilaç, nevralji, lumbago ve romatizmada faydalıdır.
Ayrıca biber, mideyi kuvvetlendirir. İştahı açar ve hazmı kolaylaştırır.
Kanamaları önler. Cinsel arzuları kamçılar.
Biberiye ( kuşdili ) :Ballıbabagillerden; Akdeniz çevresinde çok yetişen;
küçük, kalınca, ensiz ve kokulu yaprakları ile çiçeklerinden faydalanılan bir
bitkidir. Yaprakları iğneye benzer. Boyu 2 metre kadardır. Çiçekleri mavi veya
eflatundur. Çiçeklerinden renksiz veya soluk sarı renkte olan biberiye esansı
çıkarılır. İçeriğinde kafuru, sineol, kamfen, pinen, borneol ve bornilasetat
vardır.
Kullanıldığı yerler:
Hazımsızlığı giderir. Çarpıntıyı keser. Yarımbaş ağrılarını giderir. Baş
dönmesini keser. Astım, bronşit ve kansızlıkta faydalıdır. Yağlı saçların yağını
alır. Burkulmalarda ve deri yaralarında da haricen kullanılır. İdrar ve adet
söktürür. Safra ifrazatını arttırır.
Binbirdelik otu ( hypericum calycinum ) :Çalılık ve fundalıklar arasında
yetişen uzun ömürlü bir otsu bitkidir. 30-80 santimetre boyundadır. Gövdesi dört
köşelidir. Yaprakları sapsızdır. Çiçekleri parlak sarı renktedir. Mayıs ve eylül
aylarında çiçek açar.
Kullanıldığı yerler:
İdrar ve balgam söktürür. İştah açar. Sinirleri yatıştırır.
Bit otu ( mezevek ) :Düğünçiçeğigiller familyasından; bir çok çeşidi
bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitkidir. Tohumlarında Delphinine
vardır. Zehirlidir.
Kullanıldığı yerler:
Bit, pire gibi zararlı asalak ufak böcekleri öldürmekte kullanılır.
Boru çiçeği ( çan çiçeği ) :Çançiçekgillerden; çiçekleri boru biçiminde
olan bir bitkidir. Çiçekleri turuncu renktedir.
Kullanıldığı yerler:
Nefes darlığı, bronşit ve astımın sebep olduğu rahatsızlıkları giderir.
Böğürtlen ( tilkiüzümü ) :Gülgillerden bahçe çitlerinde, yol kenarlarında
kendiliğinden yetişen, dikenli bir çalıdır. Yemişi ahududuya benzer, fakat ondan
küçüktür. Önceleri kırmızı iken sonraları kararır. Yaprakları; çiçekleri açmadan
toplanıp, kurutulur. Birçok türü vardır.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. Ayaklardaki şişlikleri indirir. Yüksek tansiyonu düşürür.
Gözlerdeki zafiyeti giderir. Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur. Ağız,
dil, diş eti ve bademcik iltihaplarını giderir. Kadınlarda görülen beyaz
akıntıyı keser. Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları
iyileştirir. Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını
düşürür.
Börülce ( Karnıkara ) :Göbeği koyu renkli bir çeşit ufak fasulyedir.
İçeriğinde protein, azot, nişasta ve C vitamini vardır.
Kullanıldığı yerler:İdrar tutukluğunu ve anüs kaşıntısını giderir. Yanık
tedavisinde kullanılır.
Buğday ( triticium vulgare ) :Birçenekligillerdendir. Sapları kamışsıdır
ve içleri boştur. Çiçekleri başak şeklindedir. Yemişlerine buğday denir.
İçeriğinde B vitamini ve karbonhidratlar vardır. Bunlar, tanelerin kepeğindedir.
Bu nedenle buğday unu ne kadar çok kepekli, yani esmer olursa, o derece faydalı
olur.
Kullanıldığı yerler:
Kepekli buğday unundan yapılan ekmek, kurabiye ve benzerleri bağırsakların
düzenli çalışmasını sağlar. Kabız olmayı önler. Çimlendirilmiş buğday tanesi
zihin yorgunluğu ve sinir bozukluklarını giderir. Damar sertliği, mide ve cilt
hastalıkları olanlar, taze ekmek ve sıcak börek gibi şeyler yememelidirler.
Burçak ( lathyrus ) :Baklagillerden; taneleri hayvan yemi olarak
kullanılan bir bitkidir. Taneleri mercimeğe benzer.
Kullanıldığı yerler:
Lapası; ezik, çürük tedavisinde; taneleri ise, isilik ve mayasılda kullanılır.