Journey to Brain/Beyne Yolculuk

Amerikalı bilim adamları, beynin sırlarını çözmek üzere yeni bir proje başlattılar. Beyinde depresyon ve kekemelikle ilgili merkezler belirleyen bilim adamları, bu gizemli organın üzüntü ve sevinçlere nasıl tepki verdiğini, nasıl düşünüp nasıl öğrendiğini çözmek amacındalar.

İnsan beyni doğanın en mucizevi eserlerinden biri. Nasıl işlediği, nasıl tepki verdiği ise yüzyıllardır merak konusu. Tıp teknolojisinde yaşanan gelişmeler ve yeni cihazlar, bugün beynin nasıl çalıştığı konusunda önemli bilgilere ulaşılmasını sağladı.

ABD Savunma Bakanlığı'nın desteklediği yeni bir proje, San Antionio'daki Teksas Üniversitesi'nde yürütülüyor. Research Imaging Center (RIC) adlı kuruluştaki 60 bilim adamı, hem kendi beyinlerini, hem de gönüllülerin beyinlerini inceliyorlar.

Tomografi cihazları ve hassas algılama aletleriyle beyin dalgalarını ölçen bilim adamları, insan beyninin ağlarken ya da gülerken nasıl tepki verdiğini, bulmaca çözerken ya da yeni bir kelime öğrenirken hangi bölümünün faaliyete geçtiğini belirliyorlar.

DEPRESYONUN KAYNAĞI

Merkezde çalışan Nörolog Helen Mayberg, depresyonun beyinle ilgili olduğu görüşünde. İnsanlar, ruhsal açıdan dayanıksız ya da küçükken ebeveynlerinin ihmaline uğradığı için değil, beyinleri hasta olduğu için depresyona sürükleniyorlar. İnsan üzüldüğü zaman, yalnızca beynindeki duygularla ilgili bölüm değil, düşünmeyle ilgili bölümleri de harekete geçiyor. Ancak kavramayla ilgili bölüm tamamen kapanıyor.

Mayberg, ‘‘Bu herkesin başına gelmiştir. Ruhi sıkıntı yaşayan bir kişinin düşünme kapasitesi de değişir. Normalde kolay gelen işler, ağır bir yüke dönüşür. Olaylara yoğunlaşma kapasitesi de geriler. Şimdi biz beyinde oluşan duygusal çıkmazları ve düşünce çıkmazlarını görüntüleyebiliyoruz’’ diyor.

Sakinleştirici ilaçlarla depresif kişilerin normal bir hayat kurmaları sağlanabiliyor. Ancak bazı vakalarda ilaç bile çare olmuyor. Dr Helen Mayberg, beyin loplarından birinde bir merkez bulduklarını, bu merkezin bundan sorumlu olabileceğini söylüyor.

Normalde gri çıkması gereken bir beyin filminde bazı yeşil lekeler tespit ettiklerini söyleyen Dr. Mayberg, ‘‘Bu lekeler depresif kişiliğin merkezi olabilir, yani buradaki bir vida gevşemiş olabilir’’ diye konuşuyor. Dr. Mayberg, ‘‘BA 24 a/b’’ adını verdikleri bu bölgeyi göz önünde bulundurarak depresif kişiler için yeni tedavi yönetmeleri geliştirmeye çalıştıklarını belirtiyor.

KEKEMELİK MERKEZİ

Beyinle ilgili birçok keşfin gerçekleştirildiği Research Imaging Center'da yapılan bir başka buluşu ise kekemelikle ilgili. Dr. Peter Fox, kekemelerin beyninde ‘‘normal insanlara oranla hiperaktif şekilde işleyen’’ bir merkez keşfettiklerini söylüyor. Bilim adamları, manyetik dalgalar aracılığıyla beynin bu merkezinin aşırı faaliyet gösterenmesini engelleyerek kekemeliği yok etmeye çalışıyorlar

Merkezde ayrıca çocuk beyinlerinin şiddet içeren filmlere nasıl reaksiyon gösterdiği de belirlenmeye çalışılıyor. Örneğin ekranda şiddet görüntüleri geldiğinde çocukların sadece görme merkezlerinin değil, öğrenme ve hafıza merkezlerinin de harekete geçtiği tespit edildi. Uzmanlar, şimdi şiddetin çocuğun öğrenme kapasitesini artırma açısından bir yöntem olup olmayabileceğini araştırıyorlar.

       Sizden Gelenler Sayfasına Dön!