Allah Hz. İbrahim’i dost edindiğini neden açıkladı
Allah Hz. İbrahim’i dost edindiğini neden açıkladı?
Nisa 122- İman
edip salih amellerde bulunanlar, Biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi
kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah'ın gerçek olan va'didir. Allah'tan
daha doğru sözlü kim vardır?
Nisa 123- Ne
sizin kuruntularınızla, ne de Kitap Ehlinin kuruntularıyla değil. Kim
kötülük yaparsa, onunla ceza görür; o, Allah'tan başka bir veli (dost) ve bir
yardımcı bulamaz.
Nisa 124- Erkek
olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete
girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa
uğramayacaklardır.
Nisa 125- İyilik
yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in milletine
uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir.
Allah Hz. İbrahim’i
dost edinmiştir. Aynı ayetten sadece onu dost edinmediğini de anlıyoruz.
Çünkü Hristiyan, Yahudi, Müslüman herkese bu dostluğun yol ve yöntemini
açıklıyor. Allah bu açıklamayı neden yapıyor? Çünkü kendi dostluğunu elde
etmenin yegane usulü bu.
Allah Hz. İbrahim’i
dost edindiğini neden açıklıyor? Çünkü Yahudiler ve Hristiyanlar kendilerinin
Allah’ın oğlu ve Sevgilisi olduklarını iddia ediyorlar. İşte tam bu noktada bu
saptırılan konuya Rabbimiz itirazını bildiriyor. Dinlerini şirk ve yozlaşmayla
bozan ehli kitaba bu iddialarının yanlış olduğunu anlatıyor. Ve Allah’ın
sevgisini, dostluğunu kazanmanın yegane yolunun Hanif (Allah’ı birleyen) olan
İbrahimin yol ve yöntemi olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
Maide 18 Yahudiler ve Hıristiyanlar dediler ki, biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz. De ki: "O halde, niçin size günahlarınız yüzünden azap ediyor?" Hayır, siz de O'nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini affeder O, dilediğine azap eder. Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülkü/yönetimi Allah'ındır. Dönüş de O'nadır.
Yahudiler ve Hristiyanlar Hz. İbrahim’i kendi taraflarında varsayıyorlar. Sadece kendilerinin Hz. İbrahim’in yolunda olduklarını ve bu yüzden Allah’ın sevgilisi olduklarını iddia ediyorlar. Ama yanılıyorlar;
"Ey Kitap ehli, İbrahim konusunda ne diye çekişip tartışıyorsunuz? Tevrat da, İncil de ancak ondan sonra indirilmiştir. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?" (AL-İ İMRAN SURESİ / 65)
Ehl-i Kitap doğru yola kılavuzlanmanın sadece kendi dinleriyle mümkün olduğu kanaatindeler. Hanif olduğundan dolayı Allah’ın “dostum” dediği Hz. İbrahim’in yolunda olduklarını iddia eden bu zümreler hanifliğin zıddı davranışlar sergileyerek şirk ve yozlaşma içine düştüklerini bile göremiyorlar. Bu körlüklerine rağmen Allah’ın oğulları ve sevgilisi olduklarını iddia edebiliyorlar. Halbuki Allah’ın dostluğunu kazanmanın yegane yolu Şirki terk etmek yani hanif olabilmekle mümkündür ancak.
"Yahudi yahut Hiristiyan olun ki dogruya kılavuzlanasiniz." dediler. De ki: "Hayır, öyle degil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, Ibrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi." (Bakara 135)
Allah’ın dostluğuna aday olabilmek için Hanif olan İbrahimin Milletine tabi
olmak önşarttır. İbrahim atamızın yolunda olanlar ona uyanlardır ve Hz. Muhammed
ve ona tabi olanlardır. Şüphesiz ki müminlerin tek VELİSİ, tek HALİLİ, tek
DOSTU, tek YARDIMCISI Allah’tır.
İbrahim, ne yahudi idi, ne de hıristiyandı: ancak, O hanif (muvahhid) bir müslümandı, müşriklerden de değildi. Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir. Allah, mü'minlerin velisidir. (AL-İ İMRAN SURESİ / 67-68)