FEHUŞ/FuHuŞ
& HAMR BAĞLANTISI
Maalesef Kur'anı herkesten daha doğru anladığını iddia eden bir takım
insancıklar, Kur'anı bir bütün olarak görememişler ve dolaylı anlatım/ifadenin
olabileceği göz ardı edilmiştir. Cemaat/Gurupları yanlışa sürükleyen en büyük
sebep; Kur'ana bir bütün olarak bakmamaktır. Her cemaat/gurup, kendi
savundukları hususu destekleyen ayetler üzerine EN ÇOK yoğunlaşırlar, ve bu
ayetleri EN
ÇOK ön plana çıkarırlar ve bu da onları hataya götürür. Kur'an kendi kendini
açıklayan bir kitaptır. Tarzı itibarıyla, insanı adeta zorla araştırmaya, aklı
zaman zaman zorlamaya çalışır. İşleyen demir ışıldar misali. Bunu nereden
anlıyoruz: Allah bir konuya değinip, sanki yarım kalmış veya nihayete
bağlanmamış, yada bir bölümü (sanki) atlanmış, puzzle taşlarından biri o surede
veya ayette adeta yok gibidir... Araştırmaya devam edildiğinde,
görülecek ki: eksik sanılan "A Suresi"ndeki puzzle taşını, "B suresi"ne
koymuş Yüce Allah. Tabi ki siz bu taşın "B suresi"nde olduğunu bulana
kadarki Kur'an taramanızdan farkında olarak veya olmayarak başka soru
işaretlerinin de cevabına çoğu zaman böylelikle ulaşmış olursunuz. İşte bu
da Kur'an ın mucize yöntemlerden biridir. Bunun böyle oluşunu, bazıları
"ayetlerinin yerlerini değiştirmişler!" olarak anlar. Ama bazan puzzle taşı
gözünüzün önünde olduğu halde onun aradığınız taş olmadığını sanırsınız. Ve
Kur'an da "şu yoktur" veya "bu kelime geçmemiştir" demeye başlarsınız. İşte FHŞ
(فحش) kökünden
FuHuŞ/FuHŞiyat/FevaHiŞ.....vs buna iyi bir örnektir: Birazdan FHŞ-HAMR
bağlantısına değineceğiz ama önce serbest stil bir yorum:
İşte tüm bunlara dayanarak HAMR(sarhoşluk veren HER ŞEY) kesinlikle HARAM değil
diyenler büyük vebal altına girerler. Çünkü onların bu sözlerini doğru kabul
edip uygulamaya dökecek olan eşi/dostu/yandaşı veya bağlılarının da vebaline girmiş
olurlar. Düşününki normalde içkinin günah olduğuna inanan bir genç hayatı boyunca
ağzına sürmüyor. Sonra gün geliyor bir gurup insancığın fikriyle daha doğrusu
İSLAM harici YENİ DİNiyle tanışıyor. Burada ona HAMRın günah/Haram/Yasak
olmadığı inandırılıyor kendisine. Buna güvenen o genç başlıyor artık içmeye. Bir gün
geliyor içkiliyken incir çekirdeğini doldurmayan sebepten başlayan bir tartışma
ölümle katliamla sonuçlanıyor...Buna yalan yada bu bir senaryodur diyenin alnını
karışlamak lazım. Girin internetten Bir yıllık haber arşivlerine. Ve bakın bir
yılda sadece HAMR yüzünden işlenen cinayetler, trafik kazaları, boşanan eşler,
dağılan yuvalar, ortada kalan yetimler...............................vs. Bunlar
bir realite değil mi? Eee "ama efendim bizim kastımız ZOM olana kadar içmek
değil" demeyin sakın. Bütün zararlı alışkanlıklar önce KARARINDA yada hafiften
başlamaz mı zaten. Hepimiz beşeriz ve hepimizin bir takım zaafları vardır. Bir
gün duygusal olduğumuz veya sinirli olduğumuz, yada büyük üzüntü yaşadığımız
anlar mutlaka olur. İşte kararında içmek diye ağzına bulaştıran bir insan böyle
anlarda, ölçü ve kararı çoğu zaman bir kenara atar. Aslında en büyük tehlike
Araf/24. ayetini ve kapsamını unutmaktır:
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم
بسم الله الرحمن الرحيم
قَالَ اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ
وَلَكُمْ فِي الْأَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ إِلَى حِينٍ
7/24 "Birbirinize düşman
olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz."
Şeytanın yegane görevi:
1- Yapabiliyorsa; verdiği parazit ilhamla/ vesvese ile seni
DİNinden etmek
2- Şayet bunda muvaffak olamaz ise, en azından, seni günaha
sürüklemektir.
لَعَنَهُ اللَّهُ وَقَالَ لَأَتَّخِذَنَّ
مِنْ عِبَادِكَ نَصِيبًا مَفْرُوضًا
وَلَأُضِلَّنَّهُمْ
وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ
ءَاذَانَ الْأَنْعَامِ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللَّهِ
وَمَنْ يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِيًّا مِنْ دُونِ اللَّهِ فَقَدْ خَسِرَ
خُسْرَانًا مُبِينًا
4/118- Allah onu lanetlemiş, o da şöyle demişti:
"Celalin hakkı için kullarından belirli bir kısmını (saptırmak için) alacağım."
4/119- Ve mutlaka onları
saptıracağım ve her durumda onları kuruntulara düşürüp, olmayacak
kuruntularla aldatacağım. Mutlaka onlara emredeceğim de
hayvanların kulaklarını yaracaklar ve yine mutlaka onlara emredeceğim de
Allah'ın yarattığını değiştirecekler. Ve her kim Allah'ı bırakıp şeytanı dost
edinirse, şüphesiz açıktan açığa bir zarara düşmüştür!
İnsanı şeytana karşı koruyan en büyük faktör UYANIK
ŞUUR/Bilinçtir (İman ehli için tabii) HAMR ile; şeytana karşı savunma kalkanımız
olan ZİNDE/Uyanık ŞUUR/bilincimize adeta kelepçe & pranga vurmuş ve KALE
kapısının sürgüsünü çekip kapıyı da araladıktan sonra laine adeta "buyurmaz
mısınız?" demiş olursunuz.
o da "Oooo ne demek efendimiz, siz kapıyı
aralarsınızda BİZ (azazil + ona inan sayıca ezici cin çoğunluğu) hiç girmez
olur muyuz. Hayatınız boyunca BİR KEZ açabilirsiniz ihtimali ile (size göre)
yıllarca kapı aralanacak diye nöbet tutmaktayız. Bir de buyur edeceksiniz de
BİZler naz mı yapacağız" Bu kelimeler realite olmasına rağmen sakın Kur'anda
DOLAYISIZ aramayın bulamazsınız. Aynen tavşan ya da çilli horoz etinin HELAL
olduğunu bulamayacağınız gibi !
Ama biz yine de bir ip ucu verelim:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا إِنَّمَا الْخَمْرُ
وَالْمَيْسِرُ وَالْأَنْصَابُ وَالْأَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ
عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ
لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
5/90 - Ey iman edenler! HAMR(sarhoşluk veren her şey) ve kumar, ve dikili
taşlar (putlar) ve fal okları şeytan
işi pisliktir. Bunlardan kaçının ki, FELAHA eresiniz.
Pisik
= رِجْس
ve türevleri
>>> تُرَاب ; تَرْب ;
تُرْب ; ثَرَى ; دَرَن ; دَنَس ; عَفَاء ; عَفَر ; قاذُورَة ; قَذَارة ; قَذَارَة ;
قَذَر ; وَسَخ ; وَضَر
Kumar =
مَيْسِر
ve türevleri >>>
قِمَار ; مُقَامَرَة ; مَيْسِر
Hamr =
خَمْرُ
ve türevleri >>>
حُمَيَّا ; خَمْر ; خَمْرَة ;
راح ; صَهْبَاء ; عُقَار ; مُدَام ; مُسْكِر ; نَبِيذ
إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ
أَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ
وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَعَنِ الصَّلَاةِ فَهَلْ أَنْتُمْ مُنْتَهُونَ
5/91 - Şeytan, içki ve kumarla sizin
aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak
ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?
Dikkat edilirse şeytan ile HAMR & Meysir arasında
bir bağlantı var. Burada Allah'ın Akıllı insanlara bir işareti/Uyarısı var!!!
Canab-ı Allah yaratmış olduğu insanı, zaafını, özelliğini, insanın kendisinden
daha iyi bilir. Psikolojide şöyle bir bilgi vardır: "Kişilerin en basit
alışkanlığından bile vazgeçmesi zordur" bunun daha derununu bilen Allah, HAMR
konusunda; bir domuz etine açıkça koyduğu tarzda bir YASAK tarzını uygulamamış.
Beşer olmanın zaafiyeti, ve alışkanlıktan HEMEN vazgeçilemeyeceğinin Rabb'mizce
çok çok iyi bilinmesi hasebiyle, çok çok Rahmet sahibi olan Allah'ımız adeta
rica eder GİBİ çok nezih bir üslubu benimsemiştir. "...Artık
bunlardan vazgeçtiniz değil mi?" Bu
ayette oldukça bariz şekilde anlaşılıyor.
Yukarıda da izah etmeye çalıştığım gibi dolaylı bir
şekilde günah değil, günahlara (şeytana açık yol bırakmakla) sürükleyen HAMRı
"...efendim Allah YASAK kelimesi kullanmamıştır" ince görüşlükten yoksun çok
kaba bir bakış ile bakmayalım.
Böyle bir üsluba karşı BENCE inanlar da haddini
bilmeli; sonucu: ölüm, pişmanlık, günaha götürecek HAMRı yeniden gözden geçirmek
lazım diye düşünüyorum. Dolaylı bağlantısı olan bir ayet daha:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا لَا
تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ وَمَنْ يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ
الشَّيْطَانِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاءِ
وَالْمُنْكَرِ وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكَا
مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَكِنَّ اللَّهَ يُزَكِّي مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ
سَمِيعٌ عَلِيمٌ
24/21- Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip
etmeyin. Ve kim şeytanın adımlarını takip ederse, bilsin ki o
mutlaka, FâHŞ ve Münkeri emreder. Velev ki;
Allah'ın lütuf ve merhameti üzerinize olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize
çıkmazdı. Ve lakin Allah, kimi dilerse arındırır. Allah işiten ve bilendir.
Çok uyanık olmak ve "doğrusunu ben bilirim" hastalığından/şeytanın tuzağından
kurtulmak ve puzzle taşlarını yerli yerince oturtmadan karar/hüküm vermemek
lazım.
Dedik ya Kur'an reel mânada akıl sahiplerine hitap
eder. Kendisini akıllı lanse ettirene ve bunu kabul edenlere yada böyle
inanlara değil. Kur'an akılsızlığının en büyük belirtisi (bana GÖRE) "sadece EN
DOĞRUYU BİZ/BEN bilirim......gerisi yalan söyler" kalbi söyleyişidir. Bu da
lainin berbat tuzaklarından bir tuzaktır. Öyle bir tuzaktır ki; iiçinde
bulunduğu yanlış yoldan kurtarmak için
elini uzatırsın, hançer uzattığını sanıp gardını alır (savunmaya geçer) Bunu
bilmenize rağmen türlü yollarla el uzatmak istersiniz..tekrar tekrar ısrar etmek
istersiniz. Bunu bize yaptıran 11/74~75 ve 9/128 ayeti ile ahlaklanmaya gayret
etmemizdendir(inşaAllah) işte o anda yani dostunuza ısrarla yardım çabanız
sırasında ANLIYORSUNUZ...ANLIYORSUNUZ...ANLIYORSUNUZ
O an Wallahi de anlıyorsunuz, Billahi de.........
NEYİ.....? Resulullah'ı...................... o düşmanlarının bile kendine EMİN
lakabı taktığı merhametli ki ne merhamet, duygusal ki ne duygusal
9/128......9/128.......9/128........9/128..........9/128.......>
Evet neyi anlıyoruz? >>>> Ebu Süfyan tebliğindeki
ısrarı..........anlıyorsunuz o an.....kendi ısrarınızdan biçiyorsunuz bir pay.
Ve hepsinden önemlisi: Israrı kendi nefsi için miydi? Bana: bağ, bahçe, makam,
mevki mi ver diyordu? Ya da o mülayim, gönülden anlayan, kurban olduğum,
kimsenin üzerinde bekçi yada gözetleyici olmadığını mı bilmiyordu sizce....belki
de işiteceği azarı... Yarısı Nebi & Resul iken diğer yarısı BEŞERDİ elbet.
Hangimiz insani duygularımıza zaman zaman yenilip, olmayacak duaya amin demedik
veya olamayacak şeyler için ısrarda bulunmadık.
Onun düşüncesi şuydu: " Eğer ben şu Mekke'nin en
ileri gelenini Allah yoluna getirmeyi başarır isem, şayet o Müslim olursa:
dolayısı ile onun emri altında olan ne kadar insan varsa onlarda,
yola/Selama/Barışa/Tevhide gelmiş olurdu" yani onun hedefi bir taşla yüzlerce
kuş vurmaktı. Düşmanı da olsa cehennemde tedavi görmesini istemiyordu. Yoksa
Abdullah ibni Maktum'a (Abdullat mevzuu çıkmaza girer diye bu ön ad kullanılmaz
nedense) Allah Resulü'nün (Selam ve Salat) bir garezi yoktu. Kime hayatı boyunca
kime vardı ki ABDULLAH ibni Maktum'a olsun. 9/128 de Efendimizin bize olan
duygularına bilmukabele dememiz gerekmez m? Aynı duyguları bizlerin de beslemesi
gerekmez mi? Değil ki söz ile bir de incitelim. Benim babam onu çok sever, velev
ki babam bile onu incitecek söz söylerse lanet olsun ona. Ona incitecek sözleri
şu gözlerim söylemiş olsa, wallahi parmaklarımı sokar iki gözümü de tereddütsüz
çıkarırım.
Allah Resulü'nü GERÇEK bir hanif doyasıya sevmeye
KORKMAZ. Kur'an ehli bilir ki; Bir Resul/Nebi Peygamber ölçüsünde sevilir. ALLAH
İSE, ALLAH ÖLÇÜSÜNDE SEVİLİR..................(SONSUZ) Kişiler hakkında
kötü söylemi belirli periyotlarla dile getirmek, o kişiye olan sevgi ve muhabbeti
öldürür. Gün gelir bakarsınız ki hep negatif görmekten dolayı, gönülde o kişi
hakkında minnacık bir sevgi kalmış/kalmamış. 20 lt boş teneke içinde bir nohut
tanesi misali. Bizler çok sevdiğimiz bir dostumuzu uzun süre görmediğimiz zaman
özleriz. Adı geçtiğinde övgü ve muhabbetle anarız. Güzeldir bu duygular.
Kalbinizi yoklayın!!! güzel elçiye olan sevgimiz bari, çok sevdiğimiz
arkadaşımıza olan muhabbet kadar olsun. Kısaca: Mu HaMmeDi (SvS) sevin !!! çünkü
o sizi çok seviyor...Bunu ben değil Yüce Allah söylüyor 9/128......
Neyse asıl konumuz olan HAMR meselesine kaldığımız
yerden devam edelim:
Gün gibi açık HAMRın SONUCU, işlenen BÜYÜK GÜNAHLAR değil
mi? E peki nasıl olur da En Büyük günahlara götüren ARAÇ (HAMR) HELAL olur?..Görülmeyen o puzzle taşı FHŞ
(فحش )
kelimesinin içeriğinde. Kur'an GERÇEK AKıL sahiplerine hitap eder elbet.
Ne demek FHŞ? ve hepsinden önemlisi NELERİ KAPSAR :
فَحُشَ \ فُحْشاً \ فَحَاشَةً الا اَمْرُ
= Bir işin çok çirkin ve kötü olması
|
ال
قَوْلُ آوالْفِعْلُ ... =
Söz/iş/olay/ fiiliyatının ÇOK çirkin olması |
آفْحَشَ \ افْحَشًا = Kötü/çirkin SÖZ söylemek veya
FİİL işlemek |
فحش
= Her türlü Kötü/Çirkin söz, ve Fiiliyat, Sözde& fiiliyatta
Sınırı/Haddi aşmak, Çirkin işler , günahlar (Fuhşiyyat) |
قُلْ تَعَالَوْا أَتْلُ مَا حَرَّمَ
رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ أَلَّا تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ
إِحْسَانًا وَلَا تَقْتُلُوا أَوْلَادَكُمْ مِنْ إِمْلَاقٍ نَحْنُ نَرْزُقُكُمْ
وَإِيَّاهُمْ وَلَا تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ مَا
ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ
إِلَّا بِالْحَقِّ ذَلِكُمْ وَصَّاكُمْ بِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
6/151 De ki: "Rabbinizin sizlere neleri
haram kıldığını söyleyeyim: O'na hiçbir şeyi ortak
koşmayın, anaya babaya ihsanda bulunun, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı
öldürmeyin, sizin ve onların rızkını veren Biziz, Gizli ve açık
çirkinliklere/kötülüklere/günahlara yaklaşmayın,
Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Allah bunları size düşünesiniz
diye buyurmaktadır."
أَلَّا تُشْرِكُوا بِه
O'na HİÇ BİR ŞEYİ
ortak koşmayın! |
وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا
Anneye-Babaya
ihsanda bulununuz! |
وَلَا تَقْتُلُوا
أَوْلَادَكُمْ
Evlatlarınızı
öldürmeyin! |
وَلَا تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ
مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَن
Gizli-açık
çirkinlik/kötülük/günahlara yaklaşmayın |
وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ
الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ
Allah'ın HARAM
kıldığı, cana kıymayın |
Peki Allah'ın haram kıldıkları bu kadar mı ki; "Rabbinizin
sizlere neleri haram kıldığını söyleyeyim:"
deniyor. Yukarıda görünen sadece 5 ana madde...!!!
Sır FuHŞ kelimesinde; .....neden?
1-Çok kapsamlı kelime oluşu (Her türlü çirkin/günah SÖZ ve
FAALİYET)
2- Kapsamlı olmasına rağmen tekil değil çoğul ifade
kullanılmış ! >>>Fewahiş
Bu kelimeyi sadece türkçede kullandığımız mânada "fahişelik"
olarak algılamak/bilmek yanlışlık/eksiklik olur.
Gün geçmiyor ki akşam haberlerini izlediğimizde HAMR yüzünden
trafik kazası (mal &can kaybı) veya HAMR belası yüzünden karısını çocuğunun
dışarı atan ve/veya onların canına kasteden yada önce muhabbet edip HAMR aklı
baştan aldıktan sonra dostunun canına aynı sofrada
kastedenler......................................+n
Cana kıymak veya sebebiyet vermek ki EN BÜYÜK KUL HAKKI ve de
telafisi mümkün olmayan bir günahtır. Canına kastedip öldürdüğünüz kişi hayatta
değil ki helallik dileyesiniz. Bunca kötülüğün sebebi olan HAMR nasıl olurda
HELAL olur. (Haram olmanın tersi!?)
Burada dolaylı bir yasak var. Aynen dolaylı vergi verip
fakına varmadığımız gibi. Ekonomi okuyanlar daha iyi bilir. Bir açıktan direkt
nakit olarak araba, ev, temizlik...vs vergisini DOLAYSIZ veririz. Bir de
Bakkaldan bir paket sigara alırız vergi vermediğimizi sanırız. Oysa onun vergisi
fiyatın içine önceden konmuş sen yine vergi ödüyorsun ama bir farkla DOLAYLI
VERGİ !!!
Eğer illa da HARRAME kelimesi arıyor isek, Kur-an'ın ruhundan
hiç bir şey anlamamışız demektir. O halde Namaz 2 rekat olduğu halde nerede (اِثْنان
) isnân (2) kelimesi? "illa o kelimeyi görcem" ya da "hani ! o kelime
nerde, Kur'anın neresinde" gibi dolaylı anlatımları bir kenara itip, kuru kuruya
KELİME avcılığı yapacak iseniz, daha fazla DİN'İ dejenere edip, başkalarının da
siz farkında olmadan vebaline girer bunun altında ezilirsiniz.
Velev ki benim Kur'ana bakış tarzım/stilim/metodum budur
diyor iseniz eyvallah. AMA bir şartla aynı metodu TÜM konular için
uygulamalısınız. Yani biri size :
"Hızır, Hızır diyorsunuz, Kur'anın neresinde HIZIR kelimesi
geçiyor?" Bu kelimeyi mutlaka gösterme mecburiyetiniz var. Evet hangi ayette
"Hızır" kelimesi var? Madem böyle bir isim yok. O halde sizin metoda göre ASLA
ve ASLA Hızır ismini kullanmamanız gerekiyor. BU örnekler daha da
çoğaltılabilir. Şayet bu kelimeyi göstermez iseniz. O halde şimdiye kadar
yaptığınız tercüme & yorumların tamamı hatalı demektir. İşinize gelince mi
KELİME peşine düşüyorsunuz?
İslam'da bir erkeğin dört kadınla evlenmesi de YASAK değil.
Ama YASAK etmemesine rağmen Allah'ın isteği ne yöndedir? bu bilindiği için
içeriğine girmeye gerek duymuyorum. Peki yasak olmayan bu evlilik türünü kaç
aklı başında insan savunur? ve uygulamaya döker? HARRAME kelimesi geçmedi diye.
Konu ile değil de mantık ile alakası olan bir ayetten örnek
vermek istiyorum
إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ
الْخِنْزِيرِ وَمَا أُهِلَّ بِهِ لِغَيْرِ اللَّهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ
وَلَا عَادٍ فَلَا إِثْمَ عَلَيْهِ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
2/173- Size yalnız şunları haram kılındı: Ölü hayvan ve kan, ve domuz eti,
ve bir de Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlar. Her kim bunlardan yemeye
mecbur kalırsa, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret ölçüsünü geçmemek
şartıyla ona da bir günah yükletilmez. Şüphesiz, Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
Bu ayette Rabb'imiz bizlere yenmesi HaRraMe olan temel gıdalardan bahsetmiş.
Peki bunun dışında kalan TÜM gıdaların hükmü nedir? Bunu nasıl anlamalıyız?
Hemen bir önceki ayete bakalım:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا كُلُوا
مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا
لِلَّهِ إِنْ كُنْتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ
2/172- Ey iman edenler! yiyin! size verdiğim
rızkların hoş olanlarından ve Allah'a
şükredin, yalnız O'na kulluk ediyorsanız.
Maalesef bir çok mealde
güzel olanından diye çevrilmiş, bu yanlış. Güzel ile hoş aynı
şeyler değildir. Her güzel (görünen) hoş olmaya bilir.Ki zaten bu ayette
جَذَّاب ; جَمِيل ; حَسَن ; زَيْن ; صُبَاح ;
لَطِيف = Beautiful= Güzel kelimelerinden herhangi biri
kullanılmamıştır.
طَيِّب Fakat şu kelime kullanılmıştır>>>
Nice=Hoş
Peki Nelerdir bu HOŞ olanlar? Nelerdir HOŞ olmayanlar? Ortada "HOŞ olanlardan
yiyin!" diye emir var. Demek ki hoş olmayanlar da var. Yıllardır yukarıdaki
TEMEL yasak gıdalar üzerine yorum yapıldı. Ama işin bu kısmı üzerinde durulmadı
ya da ben göremedim. Evet nedir bu HOŞ olanlar? HOŞ'luğun kriteri ne olmalı?
Kimlere GÖRE HOŞ, Kimlere GÖRE değil?
Yukarıdaki ayetleri neden örnek verdim? Bana FuHuŞ kelimesini çok abarttığımı ve
içeriğini çok geniş tuttuğumu söyledi, bazı dostlarım. Alın size işte yine
çooook geniş içerikli bir EMR, " HOŞ OLANLARDAN..........?"
Yasak olan temel gıdalar belli "...Ölü hayvan
ve kan, ve domuz eti, ve bir de Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlar."
4 unsur... Peki dostlar kim kanalizasyonda
insan pisliğiyle beslenen hamam böceği, lağım faresi veya sümüklü böcek yemek
ister? Ne o............yemez misiniz yoksa?.................HOŞ (TaYyiBe) değil
de ondan mı yoksa? Ne dersiniz?.....................................FeHuŞ
kelimesi çok mu abartılmış.......?
Bu konuyu noktalar iken tarzıma yabancı olanlar
anlatmak istediğimi yanlış anlayabilir diye şu cümle ile tamamlamayı uygun
buldum:
Biri bana "Kur'ana göre HAMR, KESİN ve AÇIK olarak
HARAM mı?" diye sorar ise, cevabım>>> HAYIR olur.
"Peki Helal mıdır" derse..., Cevabım
yine>>>>HAYIR olur.
Kur'an ruhunu anlayan bir mü'min HAMR konusunda
şunu söyleyemez: "Efendim ben şarhoş olacak düzeyde içmiyor isem..." Kur'anın
koyduğu emir ve yasaklar kişiselleştirilemez. "Bana dokunmaz" veya "ben
kararında içerim" gibi kişisel söylemlerin bir önemi yoktur. Dünya üzerindeki
TÜM insanları baz almalı ve sonuçlarını gözlemlemelisiniz. Yani bir yılda dünya
insanlarına verdiği zarar ile faydayı kıyaslamalısınız.
Anlayana, cep melodi, anlamayana belediye
bandosu........(No File)
==================================================================================
Alkol Haberlerinden
Örnekler:
Yine alkol, yine facia
Tam 199 promil alkolle direksiyon başına geçen sürücü bir de hatalı sollama
yapınca, sonuç korkunç oldu: İkisi çocuk dört ölü, dört yaralı
ERHAN
GÖGEM
Kırıkkale yakınlarında, alkollü sürücü ve hatalı sollama bir araya gelince
sonuç korkunç oldu.
Kırıkkale’den Kırşehir’e giden ve alkollü olduğu belirlenen Adem Erdoğan
yönetimindeki minibüs, Kırıkkale - Kayseri karayolunun dördüncü kilometresinde
hatalı sollama yaparak, karşı yönden gelen Yusuf Gümüş yönetimindeki otomobile
çarptı. Kazada, hurda haline gelen otomobilin sürücüsü Yusuf Gümüş (47), eşi
Meryem (45) olay yerinde, torunları Tuğba (3) ile Burak Gümüş (2) de
kaldırıldıkları hastanede hayatlarını kaybettiler.
Sanki lehimlendiler
Ağır yaralanan Esma (30), Mürvet (32) ve İrem Gümüş’le (5) minibüs sürücüsü
Erdoğan (52) ise Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’ne kaldırıldı.
Müthiş bir süratle çarpışan ve adeta birbirlerine lehimlenen hurda
halindeki otomobil ile minibüs, kaza sonrası itfaiye ekiplerince güçlükle
birbirinden ayrıldı. Korkunç kazada hayatlarını kaybeden çocukların biberonları
ve oyuncakları ise yollara saçıldı. Hatalı sollama yaparak kazaya yol açan
Erdoğan, yapılan alkol muayenesinde tam 199 promil alkollü çıktı
=================================================================================
Alkol yüzünden karaciğerinin bir kısmı alınan 'kötü adam' Larry Hagman'dan
doktorlar ümidi kesti
Dünyada ve Türkiye'de televizyon izleyicilerini yıllarca ekran başına
kilitleyen Dallas dizisindeki "kötü adam" J.R. Ewing karakteriyle ünlenen Larry
Hagman, alkol bağımlılığının yol açtığı karaciğer rahatsızlığı nedeniyle ölümün
pençesinde.
Almanya'da yayımlanan Bild gazetesinin haberine göre, daha önce bir
karaciğer nakli ameliyatı geçiren 72 yaşındaki Larry Hagman'a nakledilen
karaciğerin bir kısmı, iki hafta önce New York'ta yapılan ameliyatla alındı.
Doktorlar, artık bir şey yapılamayacağı gerekçesiyle Hagman'ı taburcu ettiler.
Dallas'ın ünlü "kötü adamının" sağlık durumunda olumlu bir değişiklik olmadığı
belirtiliyor.
Haberde, daha önce karaciğer nakli yapılan Hagman'ın yıllardır alkolik
olduğu, geçirdiği karaciğer nakli ameliyatına rağmen geçen yılın başında tekrar
içki içmeye başladığı ifade edildi. Hagman'ın bir arkadaşı, "Kendi mezarını
kazdığının bilincindeydi" dedi.
=================================================================================
TIR ve alkol 11 can aldı
Afyon'da yabancı plakalı TIR'ın ezdiği araçta 6, Samsun'da alkolle gelen
kazada 5 kişi can verdi
İSMAİL AKAR Afyon / HASAN DAVRAN Samsun
DHA
Afyon - Sandıklı karayolunda yabancı plakalı bir TIR'ın çarptığı
otomobildeki 6 kişi yaşamını yitirdi.
Makedon uyruklu Mehcypj Jawapebuk yönetimindeki BT621BU plakalı TIR, Başağaç
rampasında hatalı sollama yapınca, Veli Aydemir'in kullandığı 07 KC 595 plakalı
otomobille kafa kafaya çarpıştı. TIR'ın altına giren araçtan kurtulan olmadı.
Aydemir'in yanı sıra Ayhur (53), Hatice (30) ve Ümmü Özdemir'le (10) Ahmet Avşar
(54) ve Nuri Özbay (23) feci şekilde öldü. Karayolu kaza nedeniyle uzun süre
trafiğe kapalı kalırken, Jawapebuk gözaltına alındı.
Bafra'da da alkollü olduğu iddia edilen sürücünün yönetimindeki otomobilin
kanala uçmasıyla meydana gelen kazada 5 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı.
Kanala uçtular
Samsun'dan Bafra yönüne giden Orhan Yıldırım (34) yönetimindeki otomobil
aşırı hız yapınca Yörükler Beldesi mevkiinde direksiyon kontrolünü yitirdi.
Yandaki kanala uçan araçta Yıldırım ile Hasan Deniz (25), Hakkı Hasanoğlu (34),
Burhan Duman (44) ve Mustafa Demir (45) yaşamını yitirdi. Ağır yaralı Turhan
Yıldırım (33) ile Halit Deniz (38) tedavi altına alındı.
=================================================================================
CENK BAŞLAMIŞ Moskova
Rusya'da yapılan bir araştırma, bu yılın ilk yarısında ülkede 17 bin
kişinin alkol zehirlenmesinden öldüğünü ortaya çıkardı. Rusya Sağlık Bakan
Yardımcısı Gennady Onishchenko, "Alkol düşkünlüğü özellikle erkekler arasında
giderek artıyor. Kalitesiz içki öldürüyor. Ülkede 2 milyon kayıtlı alkolik var.
Ve bunlardan 56 bini, 14 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor" dedi. Rapor,
geçen yılın ilk yarısına oranla, alkol zehirlenmesinden ölümlerin bu yıl yüzde
30 arttığını gösteriyor. Geçen yıl Rusya’da 16 bin 803 kişi alkol zehirlenmesine
kurban gitmişti. Rusya'da, alkol düşkünlerinin büyük bir bölümü, evde damıtılmış
votkalara ve diğer alkollü içkilere yöneliyor. Yetişkin bir erkek, yılda
ortalama 14 litre saf alkol tüketiyor.
===============================================================================
Ekber
olan zararına karşın Sağiren faydaları da var elbet:
‘Ayıldım’ sananlar! YANILIYORSUNUZ
DIŞ
HABERLER
Kanada’da yapılan bir araştırma, alkolün beyin üzerindeki olumsuz etkisinin
sanıldığından daha uzun sürdüğünü ve ayıldığını sanan insanların aslında içerken
olduğundan daha kötü durumda olduklarını ortaya koydu.
Montreal’deki McGill Üniversitesi uzmanları, denekler üzerinde yaptıkları
araştırmada, bir gruba portakal suyuyla karıştırılmış alkol; diğer bir gruba ise
alkolsüz içecek içirdi. Yapılan ölçümlerde ayılma sürecine giren deneklerin,
alkol almaya devam eden deneklerden daha tehlikeli durumda olduğu anlaşıldı.
Soyut muhakeme, planlama ve hareket kabiliyeti gibi beyin faaliyetlerinin
kontrol merkezi olan ön lobu inceleyen bilim adamları, kandaki alkol miktarı
kişi tarafından hissedilmeyecek seviyeye düştüğü ayılma sürecinde zihinsel
faaliyetlerin daha da olumsuz etkilendiğini gözlemledi. Ayrıca bir uyarıda
bulunan uzmanlar, "Direksiyon başına geçmek için içkinin ardından aslında altı
saat beklemek gerekir" dedi.
Az alkol damar açar
İsrail’de yapılan bir araştırma, günde bir duble alınan alkollü içkinin
atardamarları daha esnek hale getirerek, kalp - damar hastalıkları riskini
azalttığını ortaya koydu. Tel Aviv Üniversitesi’nden Dr. Reuven Zimlichman,
başta kırmızı şarap olmak üzere günde bir ölçü tüketilen bira ve daha sert
içkilerin damar esnekliğini önemli ölçüde artırdığını söyledi. Bulgulara göre,
alkol tüketiminin nabız atımını düşürdüğü kaydedilirken, Zimlichman, diğer
içkilerin alışkanlık yapma olasılığını göz önüne alarak, hastalarına "günde bir
bardak kırmızı şarap" tavsiye ettiğini açıkladı.
==================================================================================
Ailesini kurşuna dizip içki içti
ALPTEKİN IHKAN, EMRE SEDEF Kırklareli DHA
Kırklareli Pınar Mahallesi Vatan Bulvarı'ndaki evinde kumar borçlarını
kapatabilmek için Almanya'dan tatile gelen oğlundan borç isteyen Enver Gültekin
(61), olumsuz yanıt alınca cinnet getirerek eşini, oğlunu, gelinini ve 2
torununu öldürüp kaçtı. Alkol bağımlısı da olduğu iddia edilen Gültekin,
otomobilinde içki içerken yakalandı. İddiaya göre, sürekli alkol alan ve kumar
oynadığı için ailesiyle sık sık tartışan Gültekin dün Almanya'dan gelen oğlu
Ersin'den (33) kumar borçlarını kapatabilmek için para istedi. Oğlunun olumsuz
yanıt vermesi üzerine cinnet getiren Gültekin, ruhsatsız 7.65 mm. çapındaki
tabancasıyla ölüm kustu. Eşi Ayşegül Gültekin'i (60), oğlu Ersin'i, gelini Hale
Gültekin'i (31) ve torunu Enver (8) ile Ayşe Gültekin'i (12) kurşun yağmuruna
tutan Gültekin, 12.35'te evinden çıkarak, otomobiliyle kaçtı. Gültekin, polis
tarafından arabasının içinde içki içerken yakalandı.
==================================================================================
Alkolü seçip eşini öldürdü
ERZURUM DHA
Erzurum E Tipi Cezaevi'nde infaz koruma memurluğu yaparken "Ya alkol ya ben"
diyen 17 yıllık eşi Songül Çakmak'ı (38) öldüren Hasan Çakmak'ın (39) davası
sonuçlandı. Üç çocuk babası Çakmak, eşini, "Çocuklarımı alır giderim" sözleri
üzerine geçen mayısta yedi yerinden bıçaklayarak öldürdü. Çakmak, 'kasten adam
öldürmek'ten ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Çakmak'ın son sözleri şöyle
oldu: "Tercihimi yanlış yaptığımı anladım. Pişmanım."
==================================================================================
Alkollü kavga katil ediyor!..
İstanbul'da son 5 ayda 155 kişi öldürüldü. Cinayet nedenlerinin başını kavga
çekerken, alkolün de cinayeti tetiklediği gözlendi...
Elvan Ezber
İstanbul genelinde 01 Ocak 2004 - 10 Mayıs 2004 tarihleri arasında işlenen 155
cinayetten 129'u aydınlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği
dosyalarına göre; çözülen 129 cinayetten 52'sinin kavga yüzünden işlendiği, bu
kavgaların 26'sının alkol, 9'unun sebepsiz, 8'inin psikopatlık, 7'sinin trafik
ve 2'sinin de park tartışmasından çıktığı belirlendi.
Bu yılın verileri geçen yılla karşılaştırılınca da aynı tablo ortaya çıktı. 2003
yılında meydana gelen 399 olaydan 207'sinin kavga nedeniyle işlendiği, alkolün
207 cinayetten 156'sında birinci derecede etkili olduğu görüldü.
Öfkeye yenik
İnsanların öfkelerine yenik düştüğünü belirten bir sorgu uzmanı, şunları
söyledi: "Artık çok küçük kavgalar bile cinayetle bitiyor. İki kişi sohbet
ederken tartışabiliyor, sonra da saldırıp öldürebiliyor. Bu kavgaların çoğunda
en çok dikkat çeken şey; tarafların alkollü olması. Alkol, gergin bir ortamda
cinayeti kolayca tetikleyebiliyor. Zanlıların birçoğu kendine geldiğinde 'Ben
neden böyle bir şey yaptım? Nasıl yaptım? İnanamıyorum!' deyip pişmanlık
duyuyor."
Kavga cinayetleri
Alkol etkisi: 26
Belirsiz neden: 9
Psikopatlık: 8
Trafik kavgası: 7
Park kavgası: 2
==================================================================================
Cinnet, mahalleliyi çıldırttı
Adana’da bir çılgın, ayrılmak isteyen eşini sokakta hem de oğlunun gözü
önünde kurbanlık koyun gibi yere yatırıp 55 yerinden bıçakladı. İtfaiyenin su
sıkarak durdurduğu çılgını mahalle halkı linç etmeye kalktı
FATİH
KARAÇALI Adana DHA
Adana’da cinnet getiren Aydın Kara (32), eşi Ayşegül Porsuk’u (27), 7
yaşındaki çocukları Ayhan Kara’nın gözleri önünde sokak ortasında yere yatırarak
bıçakla yaraladı. Mahalle sakinlerinin linç etmek istediği Kara’yı polis
güçlükle kurtardı.
"Oğlumu da keserim"
Kendisini sürekli dövdüğü için ayrılmak isteyen Porsuk’la tartışan Kara,
alkol aldıktan sonra eşini sokakta bıçaklamaya başladı.
Olay yerine gelen itfaiyenin tazyikli su sıkarak durdurduğu Kara, gözaltına
alınmak istenirken, mahalle sakinlerinin saldırısına uğradı. Kara’ya taş ve
sopalarla saldıran semt sakinlerini dağıtmakta zorlanan polis, öfkeli kocayı
ekip otomobiline bindirerek uzaklaştırdı.
55 yerinden bıçak darbesi alarak ağır yaralanan iki çocuk annesi Porsuk ise
kaldırıldığı Numune Hastanesi’nde ameliyat edildi. Genç kadının bıcak
darbelerinin derin olmaması nedeniyle ölümün eşiğinden döndüğü belirtildi.
Annesi bıçaklanırken babasının elinde rehin tuttuğu Ayhan ise yakınlarının
yanına sığındı. Küçük çocuk, babasının iş bulamayınca sürekli annesini ve
kendisini dövdüğünü belirterek "Akşam sürekli kavga ettiler. Biz de
akrabalarımıza gittik. Gece orada kaldık, babam eve dönmemiz için bizi çağırdı.
Annem dönmeyeceğini söyleyince de bıçakladı" dedi.
Kaynak: Milliyet.com arşivi