-I-
Ihlamur ( tilia ) :
Ihlamurgiller familyasından; kerestesi güzel, bir gölge ağacı ve bunun
kurutularak çay gibi haşlanıp içilen güzel kokulu çiçeğidir. Temmuz ve ağustos
aylarında toplanıp, kurutulur. Birçok çeşidi vardır.
Kullanıldığı yerler:
Sinirleri kuvvetlendirir, sinir bozukluğunu giderir. Uyku verir. Kan dolaşımının
normal olmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Kalp kifayetsizliğinde faydalıdır.
Damar kireçlenmesini önler. Böbrekleri ve mesaneyi temizler. İdrar söktürür. Kum
döker, taş oluşmasını önler. Ter söktürür. Grip ve soğuk algınlığının
şikayetlerini giderir. Göğsü ve bronşları yumuşatır. Mide ifrazatını artırır.
Balla karıştırılıp içilirse, mide ülserine faydalıdır. Kabızlığı ve bağırsak
spazmını giderir. Boyun ve yüze güzellik verir. Burkulma ve ezilmelerde ağrıyı
keser. Saç dökülmesini önler.
Isırgan otu ( urtica urenus ) :
Isırgangillerden ilkbaharda yetişen, her tarafı sert tüylerle kaplı bir büyük
ottur. Tüylerinin içeriğinde formik asit vardır. Sürüldüğü yeri kaşındırır ve
yakar. Tohumları da kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Dıştan tatbik edildiği zaman, iç organlarda biriken kanı çeker. Romatizma ve
mafsal ağrılarını dindirir. Burun kanamasını keser. Egzamanın şikayetlerini
giderir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Böbrek kumlarını döker.
Balgam söktürür. Haricen tatbik edildiği zaman, dalak hastalıklarına ve
çıbanlara da faydalıdır.
Ispanak ( spinacia oleracea ) :
Ispanakgiller familyasından; kış sebzesi olarak yetiştirilen bir bitkidir.
İçeriğinde demir, vitaminler ve enzimler bulunur.
Kullanıldığı yerler:
Vücudun dayanıklılığını artırır. Kansızlığı ve gelişme bozukluğunu giderir.
Soğuk algınlığına karşı korur. Kalp ve gelişme bozukluğunu giderir. Kalp
adalelerini kuvvetlendirir. Ruhi çöküntünün sıkıntılarını giderir. Kan miktarını
artırır. Ağız, boğaz ve göğüs hastalıklarında faydalıdır. Kanser ve veremden
korur. Hamilelerde faydalıdır. Doğacak bebeğin güçlü olmasını sağlar. Yara,
yanık ve dolamada da faydalıdır. Dişlerin çürümesini önler. Şişmanlık ve şeker
hastalığına da faydalıdır.
Itır ( çobaniğnesi ) :
Sardunyagillerden, yaprakları güzel kokulu, çiçekleri türlü renklerde bir süs
bitkisidir. Kumlu topraklarda yetişir. Yeşil kısımları tüylü ve oyalıdır.
Çoğunun çiçekleri beyaz veya pembedir. Losyon yapımında kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Cildi güzelleştirir. İshali keser. Boğaz ağrılarını giderir. Mide ve bağırsak
gazlarını söktürür. Nikriste de faydalıdır.
-İ-
İğde ( Olweide, Olivier, Sauvage, Oleaster, Elaeagnus ) :
İğdeciler familyasının örneğidir. Yemişi, kızılcık biçimindedir. Derisi sert ve
sarı, eti beyaz un halinde mayhoş ve burukçadır. Yaprakları tüylüdür. 10 kadar
türü vardır. Anadolu’da bağ ve bahçelerde tatli meyvelerinden dolayi meyve agaci
olarak yetistirilmektedir.
Kullanıldığı yerler:
Bağırsak bozukluklarını ve ağız pasını giderir.
İnciçiçeği ( mayısçanı ) :
Zambakgillerden, ok biçimindeki yaprakları arasında ince bir sap üzerinde küçük
çan biçiminde beyaz çiçekler açan bir süs bitkisidir. Boyu 20 cm kadardır.
Çiçekleri beyazdır ve üzüm salkımı şeklindedir. Yemişleri küçük ve kırmızıdır.
Kokusu çok güzeldir.
Kullanıldığı yerler:
Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Çarpıntıyı keser. Kalp
hastalığından kaynaklanan suyu söktürür. Ev ilaçlarında kullanılmaz.
İncir ( yemiş ) :
Dutgillerden asıl vatanı Akdeniz kıyıları olan yaprakları geniş ve dilimli bir
ağacın meyvesidir. Armut biçiminde ve büyüklüğünde yumuşak, çekirdekleri darı
şeklinde tatlı bir yemiştir.
Kullanıldığı yerler:
Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Mide tembelliğini tedavi eder. Vücudu
ve sinirleri kuvvetlendirir. Enerji verir. Nekahat devresini kısaltır. Bronşit,
öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Bronşları yumuşatır. Çıbanların
olgunlaşmasını sağlar. Lapası, yanık ağrılarını keser. Dallarından akan süt,
nasır ve siğilleri giderir. Basurda faydalıdır. Nezle ve sıtmada da kullanılır.
İtüzümü ( köpeküzümü )
Patlıcangillerden; ormanlarda yetişen bir bitkidir. Çiçekleri beyaz, meyveleri
parlak siyahtır. Meyvesi, yaprakları ve çiçekleri kullanılır. Ev ilaçlarında çok
dikkatli kullanılması gerekir.
Kullanıldığı yerler:
Romatizma ve mafsal ağrılarını keser. Aybaşı düzensizliğini ve rahim
hastalıklarını giderir.
İzlandalikeni ( izlandayosunu )
Dağlarda ve ormanlardaki kayalar üzerinde bulunur. Zeytinyeşili renginde, dantel
gibi tırtıllı parçalar halindedir. Yaz aylarında toplanıp kurutulur. Müsilajlı
ilaç yapmakta kullanılır. İçeriğinde "Lichenin", "Dekstrolikenin" ve "Cetrarin"
vardır.
Kullanıldığı yerler:
Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Bağırsak bozukluğunu giderir, ishali keser.
Nefesdarlığını giderir. Bronşitin sebep olduğu şikayetleri giderir. Veremde
faydalıdır. Şeker hastalarına ekmek yapmakta da kullanılır.
-K-
Kabak ( cucurbita ) :
Kabakgiller familyasından, meyvası sebze olarak kullanılan, otsu bir bitki
cinsidir. Kökü saçak şeklindedir. Gövdesi sürüngen, köşeli, ince ve çok uzundur.
Üzerinde sert ve kısa tüyler bulunur. Yaprakları büyük, kaba, tüylü; çiçekleri
sarıdır. Meyvesi, etli ve suludur. İçinde kabak çekirdeği denilen pek çok tohum
vardır.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür ve idrar tutukluğunu giderir. Böbrek ve mesane iltihaplarını
temizler. Prostattan doğan şikayetleri giderir. Mide ve bağırsaklara yumuşaklık
verir, kabızlığı giderir. Basuru olanlar için faydalıdır. Yüksek tansiyonu
düşürür. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Helvacıkabağının çekirdekleri bağırsak
kurtlarının düşmesine yardımcı olur. Lapası dıştan tatbik edilecek olursa boğaz
ağrılarını ve kadınlarda görülen akıntıyı keser.
Kabakulakotu ( venüsçiçeği ) :
İkiçeneklilerden; 70-80 cm boyunda ince saplı tırmanıcı bir bitkidir. Çiçekleri
koyu kahverengidir. Kokusu pistir.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar.
Kafuru ( kafur ) :
Tabiatta, bir çok bitkide bulunur. Tıpta kullanılan kafuru "Japonya Kafuru"dur.
"Cinnamomun Camphorea" ağacının odunu, su buharıyla distile edilerek elde
edilir. Kafuru renksiz, şeffaf, billuri yapılı, gevrek parçalarıdır. Kokusu
hususi ve keskin, lezzeti sonradan serinlik veren acı ve yakıcıdır. 204
santigrat derecede kaynar. Adi sıcaklıkta uçar. Suda çok az erir. Alkolde,
eterde, kloroformda, benzolde ve yağlarda çok erir.
Kullanıldığı yerler:
Kan dolaşımını kuvvetlendirir. Beyni ve sinirleri uyarır. Kalp yetersizliğini
giderir. Solunum sistemini uyarır. Bronşların ifrazatını arttırır. İspirto ile
karıştırılmış kafuru, ağrıları ve kepeklenmeyi keser. Akciğer hastalıklarında
faydalıdır. Ateşli hastalıklarda, uyuşturucu maddelerde zehirlenmelerde ve gece
terlemelerinde de kullanılır. Tıpta kafurulu yağ, kafurulu ispirto gibi
terkipler kullanılır.
Kahkahaçiçeği ( çitsarmaşığı ) :
Çitsarmaşığıgiller familyasından, uçları mavi çizgili beyaz çiçekler açan bir
çeşit sarmaşıktır.
Kullanıldığı yerler:
Kabızlığı giderir. Hazmı kolaylaştırır.
Kahve ( coffea ) :
İkiçenekliler sınıfının, kökboyasıgiller familyasından, vatanı Afrika olan,
fakat Asya ve Amerika'nın tropik bölgelerinde yetiştirilen, 20 kadar çeşidi olan
bir ağaçtır.En çok bilineni Arabistan kahvesi'dir. 7-8 metre boyunda bir
ağaçtır. Yaprakları sivri uçlu olup, kenarları dalgalıdır. Çiçekleri beyaz ve
hoş kokuludur. Meyvesi kiraza benzer; içinde ince iki çekirdek bulunur. Her
çekirdeğin içinde aynı şekilde bir tohum vardır. Tohumlarında, kafein
alkoloidleri vardır.
Kullanıldığı yerler:
Kandolaşımını sağlar. Uykuyu kaçırır, düşünmeyi kolaylaştırır. Yarımbaş
ağrılarını dindirir. Uyuşturucu maddelerle zehirlenmelerde faydalıdır. Boğmaca
öksürüğünü keser. Nikris ağrılarını teskin eder. Tansiyonu yüksek olanların
kahve içmemesi tavsiye edilir. Ayrıca fazla miktarda içildiğinde uykusuzluk,
sinir bozukluğu ve çarpıntı yapar.
Kakao ( hindbademi ) :
İkiçenekliler sınıfının sterculiaceae familyasından, vatanı tropik Amerika olan
bir ağacın meyvesidir. Kakao ağacı 4-10 metre boyundadır. Yaprakları derimsidir.
Çiçekleri her mevsimde açar. Meyvelerinin içinde kestane büyüklüğünde tohumları
vardır. Tohumlarının içeriğinde teobromin denilen alkoloid vardır. Bu madde
uyarıcıdır. Tohumlarından kakao yağı çıkarılır. Kozmetik sanayiide ve
eczacılıkta fitil yapmakta kulanılır. Tohumlarının yağı alındıktan sonra elde
edilen kakao tozuna çikolata denir.
Kullanıldığı yerler:
Uyarıcı, iştah açıcı ve kuvvet vericidir. İdrar söktürür. Vücuttaki zehirlerin
dışarı atılmasını sağlar. Böbrek iltihaplarını giderir. Fazla içildiği takdirde
çarpıntı ve baş ağrısı yapar.
Kakule ( cardamon ) :
İkiçenekliler sınıfının, zencefilgiller familyasından bir bitkidir. Hindistan'da
ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yetişir. Meyvesi 1-2 cm boyunda bir kapsüldür.
İçinde birbiri üzerine oturan siyah, prizmatik tohumları vardır. Meyveler
tamamen olgunlaşmadan toplanır. İçeriğinde sineol, terpineol ve asetat vardır.
Kullanıldığı yerler:
Ferahlık verir. İştah açar. Mide rahatsızlıklarını ve gazları giderir. Vücuda
rahatlık verir.
Kanaryaotu ( senecio )
Bileşikgiller familyasından bir bitki cinsidir. Adikanaryaotu denilen çeşidi,
bütün yıl boyunca çiçek açan 10-40 santimetre boyunda bir veya iki yıllık otsu
bir bitkidir. Çiçekleri küçük silindir şeklindedir. Meyvelerinin içeriğinde
uçucu yağ, tanen, reçine, inulin vardır. Köklerinde ise; "Senecin" ve "Senecionin"
adlı iki alkoloid bulunur.
Kullanıldığı yerler:
Aybaşı kanamalarını düzenler. Aybaşı ağrılarını keser. Bağırsak kurtlarını
düşürür. İshal, dizanteri ve kanamalarda faydalıdır. Yaraları iyileştirir.
Romatizma ağrılarını keser.
Kantaron ( kantariyyon )
İkiçenekliler sınıfının, bileşikgiller familyasından, bütün dünyada, özellikle
ılıman bölgelerde yaygın olan çok yıllık veya bir yıllık bitkidir. Kırmızı,
sarı, mavi ve nadiren beyaz çiçekli olanı bulunur. Kökü acıdır. Bu türüne "Büyük
Kantaron" da denir. Çoğunlukla kökü kullanılır. Yaz aylarında toplanıp
kurutulur.
Kullanıldığı yerler:
Vücudu kuvvetlendirir. Ateşi düşürür. İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İshali
keser. Nekahat devresini kısaltır. Nezle ve bronşite faydalıdır. Öksürüğü keser.
Mide ağrılarını dindirir. Yaraların iyileşmesinde yardımıcı olur. Astım, mide
ülseri, midede asit fazlalığı, akciğer hastalıkları, damar sertliği ve sinir
iltihaplarında da faydalıdır.
Karaağaç ( ulmus )
İkiçenekliler sınıfının, karaağaçgiller familyasından, kışın yaprak döken, bir
çeşit orman ağacıdır. Yaprakları kısa saplı, kenarları çift dişlidir. Çiçekleri
salkım şeklindedir. Odunu iyidir. Hekimlikte kabukları kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Ağrıları keser. Yara ve bereleri tedavi eder. Yaprakları kaynatılıp, içilecek
olursa kandaki şeker miktarını düşürür.
Karabaşotu ( lavadula stoechas ) :
Ballıbabagiller familyasından, bir veya çok yıllık otsu yahut dip kısmı odunsu
bir bitkidir. Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkarır.
Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir. Bir türünden karabaşyağı denilen bir
esans çıkarılır. Yurdumuzda alçak makilerde bulunur.
Kullanıldığı yerler:
Ağrıları geçirir. Kalbe kuvvet verir. Damar sertliğinde faydalıdır. Balgam
söker. Sara ve beyin hastalıklarında kullanılır. Uyuşukluğu giderir, zindelik
verir.
Karabiber ( dar-i fülfül ) :
İkiçenekliler sınıfının, karabibergiller familyasından, vatanı Doğu Hindistan
olan, yaprak dökmeyen tırmanıcı bir bitkidir. Yaprakları yürek biçiminde ve
damarlıdır. Çiçekleri sarkıktır. Meyveleri küçük, toparlak ve sapsızdır.
Kullanıldığı yerler:
Mideyi ısıtır. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsaklardaki
mikropları öldürür. Gaz söktürür ve gaz birikmesine engel olur. Şeker
hastalığının ilerlemesini durdurur. İdrar söktürür. Enerji verir. Cinsel
istekleri kamçılar. Sinirleri kuvvetlendirir. Yiyeceklerde baharat olarak
kullanılır. Damar sertliği, yüksek tansiyon, egzama, üremi, bağırsak iltihabı ve
romatizmadan şikayet edenler, mümkün olduğu kadar az kullanmalıdırlar.
Karamuk ( agrostemma githago )
Karanfilgiller familyasından, yurdumuzda hububat yetiştirilen tarlalarda
görülen, çoğu zaman buğdayla karışık olarak biten, 30-100 cm yüksekliğinde,
tohumları zehirli bir bitkidir. Üzeri tüycüklerle kaplıdır. Yaprakları
almaşıktır. Çiçekleri büyük ve güzel ve morumsu pembe ve ender olarak da
beyazdır.
Kullanıldığı yerler:
Soğuk algınlığını giderir.
Karanfilağacı ( caryophyllus aromaticus ) :
Mersingiller familyasından anayurdu Molük adaları olan ve birçok tropik
ülkelerde ve başlıca Zengibar, Filipinler ve Hindistan'da yetiştirilen, kış
aylarında yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Çiçeğinin tomurcuklarına karanfil denir.
Baharat olarak kullanılır. Çiçeklerinden elde edilen karanfilyağının içeriğinde
hidrokarbür, euganol, salisilik asid ve karyofilin vardır. Güzel kokuludur. Tadı
acıdır. Baharat olarak kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır.
Koku giderir. İştah açar. İshali keser. Bedeni ve zihni yorgunlukları giderir.
Cinsel arzuları kamçılar. Doğumu kolaylaştırır. Karanfil esansı diş macunlarında
kullanılır.
Karanfilçiçeği ( dianthus caryophyllu ) :
İkiçenekliler sınıfının, karanfilgiller familyasından; karşılıklı ensiz sivri
yapraklı, düğüm düğüm ince saplı, 300 kadar çeşidi bulunan, otsu bir süs
bitkisidir. Yaprakları pembe, beyaz veya kırmızıdır. Ençok tanınan türü çiçek
karanfili'dir. Çok hoş kokuludur. Yapraklarından şurup yapılır.
Kullanıldığı yerler:
Ateş düşürür, terletir. İştah açar. Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir.
Dağkaranfilinin çiçekleri balla karıştırılıp yenirse, iktidarsızlığı giderir.
Karanfilkökü ( geum urbanum ) :
Gölgelik yerlerde yetişen sarı çiçekli bir çeşit bitkinin, karanfil kokulu
köküdür. İlkbahar ve yaz aylarında toplanıp, kurutulur. İçeriğinde tanen vardır.
Kullanıldığı yerler:
Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. İştah açar. Ağrıları
dindirir. Sinirleri kuvvetlendirir.
Kardeşkanı ( ejderkanı ) :
Birçenekgiller sınıfının, zambakgiller familyasından, Kanarya adalarında yetişen
bir ağaç veya ağaçcıktır. Gövdesi kalındır. Yaprakları sert ve kılıç
şeklindedir. Dallarının ucunda demet şeklinde toplanmıştır. Yaşlı gövdelerden,
boyacılıkta kullanılan, reçinemsi kırmızımtırak bir özsu akar.
Kullanıldığı yerler:
Yaraları tedavi eder. Dış kanamaları keser.
Karnabahar ( karnabit ) :
Turpgillerden; vatanı Doğu Akdeniz bölgesi olan 2 yıllık otsu bir bitkidir.
Yaprakları koyu yeşil, çiçekleri beyaz veya sarımtıraktır. Kış sebzelerindendir.
Lahanaya benzer. Aslında, lahananın çiçek saplarının kısalıp etlenmesiyle
lahanadan türemiştir. Yenen kısmı, henüz açmamış yoğun çiçek durumudur.
Yurdumuzda; güzlük turfanda karnabahar, kışlık karnabahar ve mart karnabahar
olmak üzere üç çeşidi vardır. Fosfor ve vitamin bakımından çok zengindir.
Kullanıldığı yerler:
Zihin yorgunluğunu giderir. Cinsel gücü arttırır. Sinirleri kuvvetlendirir.
İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına faydalıdır.
Kalp hastalıklarında şikayetlerin azalmasında yardımcı olur.
Karpuz ( harbuz ) :
Kabakgiller familyasından; sürüngen gövdeli, parçalı sert yapraklı, sarı
çiçekli, iri meyveli, bir yıllık bir bitkidir.
Kullanıldığı yerler:
Kanı temizler. Vücuda serinlik verir. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine
yardım eder. Kemiklerin gelişmesine yardımcı olur.
Kasıkotu ( fıtıkotu ) :
Karanfilgiller familyasından; Avrupa'da, Asya'da ve yurdumuzda yetişen, toprak
yüzeyinde yatık olarak gelişen bir veya çok yıllık bitkilerdir. Yaprakları
küçüktür ve kümeler halindedir. Hekimlikte; toprağın üstünde kalan kısımları
kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Böbrek ve mesane hastalıklarını giderir. Fıtıkta faydalıdır. İdrar söktürür.
Vücuda rahatlık verir. Kasık şişmelerini indirir. Bademcik iltihap ve
şişmelerini tedavi eder.
Kasımpatı ( krizantem ) :
Bileşikgiller familyasından; sonbahar aylarında çiçek açan bir süs bitkisidir.
Birçok çeşidi vardır.
Kullanıldığı yerler:
Bir türünden böcek öldürücü ilaç yapılır.
Kasnı ( galbanum ) :
Maydanozgillerden; çadıruşağıotu ile şeytanteresi ağacı gibi bitkilerden elde
edilen bir çeşit zamktır. Kokusu kuvvetli tadı acıdır.
Kullanıldığı yerler:
Ağrı kesicidir. Spazmları önler.
Kaşıkotu ( cochleria ) :
Turpgiller familyasından; Mart'tan Temmuz'a kadar beyaz çiçekler açan, güzel
yeşil renkli bitkidir. Hardala benzer. Lezzeti acı, kokusu keskindir. Yaprakları
etli, kenarları kaşık gibi içeri doğru kıvrıktır. Taze yapraklarında acı ve
yakıcı bir esans vardır. Yaprakları ve kökü kullanılır. Taze iken kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Skorbütte ve sıracada faydalıdır. Diş eti iltihaplarını giderir. Diş etlerini
kuvvetlendirir.
Kaşu ( cacho ) :
Kaşu akasyasının odunundan elde edilen bir maddedir. Kahverengi, kokusuz bir
kütledir. Soğuk suda kısmen, sıcak suda ve alkolde tamamen çözünür.
Kullanıldığı yerler:
İshali keser. Vücuda kuvvet verir.
Katırtırnağı ( genista luncea ) :
Baklagiller familyasından; dik duran çalı halinde, her zaman yeşil olan odunsu
bir bitki cinsidir. Genç sürüngenler, narin yapılıdır. Üzerinde çok sayıda
yaprak bulunur veya yapraksızdır. Çiçekleri sarıdır.
Kullanıldığı yerler:
İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır. Böbrek ve safra kesesi taşlarının
düşürülmesine yardım eder. Mesane hastalıklarını tedavi eder. Romatizma ve
nikriste de faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında da kullanılır.
Katrancı ( sedirağacı ) :
Çamgiller familyasından; Lübnan dağlarında ve yurdumuzda Toros dağlarında
yetişen 40 metre kadar boyu olan çok gösterişli ve heybetli bir ağaçtır. Dalları
yataydır. Yaprakları iğne gibi olup, demet şeklindedir. Renkleri, genç yaşında
koyu yeşildir. Zamanla açık mavi yeşile dönüşürler. Kozalağı, olgunken açık
kestane renkli, uzunca, oval şeklinde ve 8-12 cm boyundadır. Tohumlarında reçine
vardır. Odunu kokuludur.Gövde ve dallarının kapalı yerlerde yakılmasıyla
sarıkatran elde edilir.
Kullanıldığı yerler:
Mikrop öldürücüdür. Cilt solunum yolları hastalıklarında kullanılır. İdrar
söktürür.
Katranköpüğü ( agaric ) :
Çayır mantarlarındandır. Şapkasının alt yüzü dilim dilimdir.
Kullanıldığı yerler:
Solunum yolları hastalıklarında kullanılır.
Kavakağacı ( populus ) :
Söğütgiller familyasından, sulak yerlerde yetişen bir çeşit ağaçtır. Akkavak,
titrekkavak, tellikavak, servikavağı, karakavak, Hollandakavağı gibi çeşitleri
vardır. Hekimlikte karakavak kullanılır. Karakavak 25-30 metre boyunda, gövdesi
kalın bir ağaçtır. Yaprakları üçgen şeklinde, dişli ve tüysüzdür. Yaprak
tomurcukları tanen, uçucu yağ, mum, salisin ve populin adı verilen glikozitleri
taşır.
Kullanıldığı yerler:
Kavak tomurcuklarından hazırlanan merhemler basur memelerinin ve romatizmanın
lokal tedavisinde kullanılır. Karakavak odunun yakılmasından kömür elde edilir.
Mide ve bağırsaklardaki gazı giderir. Yine bu kömürden yapılan diş tozları da
dişlerin temizlenmesinde ve dişetlerinin kuvvetlendirmekte kullanılır.
Kavun ( cucumis melo ) :
Kabakgiller familyasından; vatanı Küçük Asya olan, sürüngen gövdeli, iri meyveli
bir yıllık bir bitkidir. Yaprakları oldukça büyüktür ve yürek biçimindedir.
Çiçekleri, yapraklarının koltuğundan çıkar. Meyvesi sulu ve güzel kokuludur.
Kullanıldığı yerler:
Sinirleri yatıştırır. Rahat bir uyku verir. Böbrekleri ve kanı temizler. Cide
temizlik verir. İdrar söktürür. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım
eder. Nikris ve romatizma şikayetlerinin hafiflemesini sağlar. Akciğer veremi ve
kansızlıkta da faydalıdır. Kabızlığı giderir. Basur memelerinin şikayetlerini
azaltır. Vücuda serinlik verir. Mide ve bağırsaklarda ülser veya iltihap
olanlarla, şeker hastaları ve yüksek tansiyonlular yememelidir.
Kayakoruğu ( kulakotu ) :
Damkoruğugiller familyasından; tam ve etli yapraklı odunsu veya otsu bir
bitkidir. Çiçekleri salkım biçimindedir. Yeşil kısmı acıdır.
Kullanıldığı yerler:
Yeşil kısımları zeytinyağı ile karıştırılıp, merhem yapılır. Cilt
iltihaplarında, egzamada, nasır tedavisinde kullanılır.
Kayışkıran ( eşekotu ) :
Baklagiller familyasından; boş arazilerde ve kurak yerlerde yetişen 30-60 cm
yüksekliğinde çok yıllık dikenli bir bitkidir. Yaprakları kısa saplıdır.
Çiçekleri pembedir. Meyveleri küçüktür. Köklerinde tanen, sakkaroz, zamk, uçucu
ve sabit yağ, spinosin ve ononin vardır. Kökleri kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Terletir ve idrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Böbrek taşlarının
düşürülmesine yardım eder. Böbrek ve mesane iltihaplarını giderir. Boğaz
ağrılarını geçirir.
Kayınağacı ( akgürgen ) :
Kayıngiller familyasından; kış aylarında yapraklarını döken güzel görünüşlü bir
orman ağacıdır. Dalları salkım gibidir. Kabukları halka halkadır. Kabuk ve
dallarının kuru distilasyonundan kayınağacı katranı elde edilir.
Kullanıldığı yerler:
Müzmin bronşit, verem tedavisinde kullanılır. Diş ağrısını keser. Kabuklarının
suda kaynatılmasıyla elde edilen suyla yüz lekeleri, çiller giderilir. Kıllar
temizlenir.
Kayısı ( Zerdali, prunus armeniaca ) :
Gülgillerden 4-6 metre boyunda bir çeşit meyve ağacıdır. Meyvesi cevizden büyük,
derisi ince, açık turuncu renkte, eti sulu, tatlı ve güzel kokulu, tek ve sert
çekirdeklidir. Şekerpare, şam, tokaloğlu, imrahor, muhittinbey, hacıkız,
hasanbey, darende gibi çeşitleri vardır.
Kullanıldığı yerler:
Sinir zafiyetini giderir. Uyku verir. Beyin yorgunluğunu geçirir. İştah açar ve
hazmı kolaylaştırır. Nekahat devresini kısaltır. Raşitizmde faydalıdır.
Kansızlığı tedavi eder. Kabızlığı giderir. Yüz ve boyunlara tazelik ve güzellik
verir.
Kaynanadili ( kaktüs ) :
Atlasçiçeğigiller familyasından; bir çeşit bitkidir. Nopal zamkı elde edilir.
Kullanıldığı yerler:
Dizanteri ve ishali keser.
Kazayağı ( kenopodyum ) :
Ispanakgiller familyasından; yaprakları kazayağına benzer, Kuzey Amerika'nın
doğu bölgelerinde yetişen ve Akdeniz bölgesinde de görülen kokulu, otsu bir
bitkidir. Topraküstündeki kısımlarından su buharı distilasyonu ile elde edilen
uçucu yağa "kazayağı esansı" denir.
Kullanıldığı yerler:
Bağırsak solucanlarını düşürmekte faydalıdır.
Kebabe ( hindistaneriği ) :
Cava, Sumatra ve Borneo'da yetişen "piperaceae"nin kurumuş meyvesidir. Taze iken
%6-15 terementi ruhunun polimeri bir esans ve kübebik asidden mürekkep bir
reçine ve kübebin denilen kristalize, lezzetsiz bir cevher ihtiva eder.
Kullanıldığı yerler:
Mide ve idraryolları hastalıklarında kullanılır.
Kebereotu ( kedi tırnağı ) :
Bir çeşit çalıdır. Fransa'da ve ülkemizin Akdeniz bölgesinde yetişir. Yemişi
nohuttan büyüktür. Turşusu yapılır. Kökünün kabukları kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür, vücuda rahatlık verir. İştah açar. Skorbüt tedavisinde
kullanılır.
Keçiboynuzu ( harnup ) :
Baklagiller familyasından; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz havzasında yetişen 6-10
metre boyunda, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç ve onun meyvesidir. Çiçekleri
yeşilimtıraktır. Meyvesi 10-20 cm boyunda, yassı, etli, açılmayan ve koyu
renklidir. İçeriğinde yağ, sakkaroz, glikoz, selüloz ve azotlu bileşikler
vardır. Çiğ yendiği gibi reçel ve likör de yapılır.
Kullanıldığı yerler:
Mide ve bağırsak hastalıklarına faydalıdır. Göğsü yumuşatır, balgam söker ve
bronşları boşaltır. İshali keser. Sigara tiryakileri için faydalıdır.
Keçi sedefotu ( keçisedefi ) :
Baklagiller familyasından; Haziran - Ağustos ayları arasında açık mor renkli
çiçekler açan 50 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları koyu
yeşildir. Çiçekleri gövde ve dalların ucunda salkımlar şeklindedir. Meyvesi;
esmer kırmızımtırak renkli, tüysüz ve çok tohumludur. Toprak üstündeki
kısımların içeriğinde "tanem" ve "galegin" adlı alkoloid ve acı maddeler vardır.
Bitkinin tamamı toplanıp, kurutulur.
Kullanıldığı yerler:
Anne sütünü artırır. Az miktarda verildiği takdirde kandaki şeker miktarını
düşürür. Fazla kullanmamak gerekir.
Kediayağı ( antennaria diocia ) :
Bileşikgiller familyasından; Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yetişen,
beyazımsı ve yumuşak sık tüylü bir bitkidir. Çim ve çalılar arasında bulunur.
Çiçekleri kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Öksürüğü keser. Göğsü yumuşatır ve balgam söktürür. Bronşit ve safra kesesi
hastalıklarında kullanılır. İdrar söktürür.
Kedinanesi ( yabani sümbül ) :
Ballıbabagiller familyasından; kırlarda yetişen beyaz ve pempemsi çiçekli bir
bitkidir. İstanbul ve İç Anadolu bölgesinde görülür. Kediler çok sever.
Kullanıldığı yerler:
Hazım sistemini düzeltir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını
söktürür. Karın ağrılarını giderir. Astım grip ve bronşitin sebep olduğu nefes
darlığını geçirir. İdrar söktürür. Bağırsak solucanlarını düşürür. Ağrılı aybaşı
kanamalarında faydalıdır. İktidarsızlığı giderir. Sinirleri yatıştırır.
Kediotu ( valeriana ) :
İkiçenekliler sınıfının, kediotugiller familyasından; kökü az etli, çok yıllık
bir otsu bitkidir. Boylarına göre iki gruba ayrılır. Bir kısmının boyu 5-50
santimetre kadardır. Diğerleri ise, 2 metreyi bulabilirler. En yaygın türü tıbbi
kediotudur. Yurdumuzda büyük yapraklı kediotu, küçük kediotu ve dağ kediotu gibi
türleri vardır. Tıbbi kediotu : Avrupa ve Kuzey Asya'da yabani olarak yetişir.
Öneminden ötürü kültür bitkisi olarak da yetiştirilir. 1-1,5 metre yükseklikte
çok yıllık bir kediotu türüdür. Gövdesinin içi boştur. Yarprakları karşılıklı
olarak dizilmiştir. Sapları kısa, kenarları dişlidir. Çiçekleri büyük, beyaz
veya pembe renklidir. Meyveleri küçük ve tüylüdür. Rizom ve köklerinde nişasta,
şeker, reçine, chatin, valerin ve uçucu bir yağ vardır. Kökü tazeyken
kokusuzdur. Kuruduğu zaman keskin fena bir kokusu vardır.
Kullanıldığı yerler:
Sinirleri telkin eder. Nevrasteni ve isteride faydalıdır. Ateş düşürür, spazm
çözer. Sinirsel baş ağrılarını, sinirsel çarpıntıları teskin eder. Tıbbi
kediotunun kökünden elde edilen kediotu esansı isteri, kore ve epilepside
kullanılır. Baş dönmesi, taşıt tutması ve heyecanlanma hallerinde kullanılır.
Kekik ( thymus ) :
İkiçenekliler sınıfının, ballıbabagiller familyasından; odunsu saplı, karşılıklı
küçük yapraklı, sürüngen, çok yıllık timol kokulu alçak bir bitkidir. İçeriğinde
thymol vardır. Güney Amerika'da yetişen thymus vulgaris türünden hafif sarı
renkli uçucu kekikyağı elde edilir. İçeriğinde timol ve karvakrol vardır.
Midevi, idrar söktürücü ve antiseptik olarak kullanılır. Yurdumuzda yabani kekik
ve başlı kekik çok miktarda yetişir. Ancak mercanköşk türlerinin çoğu da kekik
yerine kullanılmaktadır.
Kullanıldığı yerler:
Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı giderir. Sinirleri
kuvvetlendirir. Kalp çarpıntılarını keser. Yemeklerin bozulmasını önler.
Bağırsak iltihabını iyileştirir. Salgı bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar.
İdrar söktürür. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Bağırsak
solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Böbreklerde ve mesanedeki mikropları
öldürür. Cinsel isteği kamçılar. Tansiyonu geçici olarak yükseltir. Hastalıklara
karşı direnme gücünü artırır. Çocuklarda görülen kansızlığı giderir. Kan
dolaşımını düzenler. Müzmin öksürük, astım, bronşit ve iltihaplı zatülcenp'e
faydalıdır. Grip, beyin nezlesi ve anjinde şikayetlerin azalmasına yardımcıdır.
Kekik suyu ile banyo romatizma ağrılarını dindirir. Kandaki şeker miktarını
azaltır. Hamileler ve guatrı olanlar kullanmamalıdır.
Kenevir ( esrarotu ) :
Kendirgiller familyasından, vatanı Hindistan olan, sıcak ülkelerde ve yurdumuzda
da kültürü yapılan, bir yıllık bir bitki türüdür. Gövdesi diktir. İçi boştur.
Yüzeyi pürtüklüdür. Yaprakları 5-11 parçalıdır. Meyvesi 3-5 milimetre
boyundadır. Tanelerinin içinde etli bir cücük vardır. Dal uçlarında reçine ve
uçucu bir yağ vardır. Meyveleri yağ bakımından zengindir. Tohumlarından
çıkarılan yağ, sabun sanayiinde kullanılır. Gövdesinin kabuk kısmından kenevir
veya kendir denilen bir lif elde edilir. Bunlardan ip, halat ve kaba dokulamalar
yapılır.
Kullanıldığı yerler:
Yapraklarının suda haşlanması müzmin romatizma ağrılarını keser.
Keraviye ( karamankimyonu ) :
Maydanozgiller familyasından Doğu Anadolu bölgesinde yetişen 2 yıllık otsu bir
bitkidir. Çiçekleri beyaz renklidir. Mayıs - Temmuz ayları arasında açar. 30 -
90 cm boyundadır. Kazık köklüdür. Meyvesi esmerdir. İçeriğinde tanen, reçine,
sabit ve uçucu yağlar vardır.
Kullanıldığı yerler:
Anne sütünü artırır. Mide ve bağırsak gazlarını, midedeki diğer şikayetleri
giderir. İdrar söktürür. Astımda faydalıdır.
Kereviz ( apium graveolens ) :
Maydanozgiller familyasından, kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan
kokulu, iki yıllık bir bitkidir. İçeriğinde sedanonik anhidrit, sedanolin,
limonen, palmirik asit, gayakol gibi maddeler vardır. Yaprakları ve baş kısmı
kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Uyarıcı ve idrar söktürücüdür. İktidarsızlığı giderir. Cinsel istekleri
kamçılar. Şeker, guatr ve yüksek tansiyonda faydalıdır. Böbrek, akciğer ve
karaciğer hastalıklarını önler. Mideyi kuvvetlendirir. İştah açar. Sürmenajda
faydalıdır. Sinir yorgunluğunu giderir. Kanı temizler. Karaciğer şişliğini
giderir. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesinde yardımcı olur. Safra
ifrazatını düzenler. Nikris ve romatizmada faydalıdır. Susuzluğu keser ve vücuda
serinlik verir. Kalp hastalarına tavsiye edilir. Ses kısıklığını giderir.
Kestane ( castanea vesca ) :
Kayıngiller familyasından; kışın yapraklarını döken, 25 - 30 metre boyunda bir
ağaçtır. Yaprakları geniştir. Meyveleri iridir.
Kullanıldığı yerler:
Kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan ilaç; ateş düşürür ve sinirleri
yatıştırır. Meyvesi, kasları kuvvetlendirir. Kan dolaşımını düzenler. Bedeni ve
zihni yorgunluğu giderir. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler.
Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kansızlığı giderir. Mideyi
kuvvetlendirir. Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle, şeker
hastaları yememelidir.
Ketentohumu ( graine de lin ) :
Keten denilen kireçli topraklarda yetişen otsu bir bitkinin tohumudur.
İçeriğinde sabit yağ, müsilaj, protein, siyanogenetik bir glikozit olan
linamarin vardır. Ketenyağında asitler vardır. Boya ve muşamba sanayiinde
kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Akciğer hastalıkkları bronşit ve soğuk algınlığında faydalıdır. Lavman olarak
kullanılırsa kabızlığı giderir. Müzmin öksürüğü keser. Dolama, köpekmemeleri ve
her türlü çıbanın tedavisinde faydalıdır.
Kılıçotu ( sarıkantaron ) :
Kılıçotugiller familyasından; Mayıs - Eylül ayları arasında sarı renkli çiçekler
açan, 30 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları sapsızdır.
Koyu yeşildir. Çiçekleri dallarının ucundadır. Çiçek dallarında; pinen, cadinen,
tanen, reçine, zamk, acı maddeler ve boya maddeleri vardır.
Kullanıldığı yerler:
Sinirleri yatıştırır. İdrar ve balgam söktürür. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser.
İştah açar. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi yaraları iyileştirir. Filizlenmiş
uçlarından yapılan haşlama, bağırsak kurtlarını düşürür.
Kınaağacı ( hınna ) :
Kınaağacıgiller familyasından, anayurdu Hindistan olan ve Arabistan'da ve
Akdeniz ikliminde yetiştirilen ayrık dallı, beyazımsı kabuklu, karşıt yapraklı
bir ağaçtır. Çiçekleri beyaz renkli ve keskin kokuludur. Kurutulmuş
yapraklarından kına elde edilir. Saç ve parmakları boyamakta kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Ayak terlemelerine engel olur. Dolamada kullanılır. Uyuz ve egzamaya iyi gelir.
Guatrın üzerine bağlanırsa, faydası görülür. Sarılık, idrar zorluğu, gastrit ve
kolit'de iyileştiricidir. Ağız yaraları ve deri çatlaklarını tedavi eder.
Kınakına ( kontestozu ) :
Kökboyasıgiller familyasından; anayurdu Peru ve Bolivya olan ve sanayii bitkisi
olarak Cava, Güney Hindistan, Kolombiya, Seylan, Guatemala, Kamerun ve Kongo
gibi tropikal ülkelerde yetiştirilen 15-20 metre boyunda bir ağaçtır. Kabuğundan
kinin çıkarılır. Kınakınanın içeriğinde kinin, kinidin, kinşonin, singol,
kupreol gibi maddeler vardır. Gövde, kök ve kabukları kullanılır. Tadı acıdır.
Kullanıldığı yerler:
Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda faydalıdır. Ağır ve mikroplu
hastalıkların nekahat devresini kısaltır. Cilt kaşıntılarında faydalıdır. İştah
açar. Kuvvet verir. Kabızlığı giderir. Kinidin alkoloidi taşikardide kullanılır.
Vücuda kuvvet verir.
Kırkdamarotu ( cryptogamae ) :
Damarlı çiçeksiz bitkilerdendir. 100 kadar çeşidi vardır. Kibritotları,
atkuyrukları ve eğreltiotları bu familyadandır. Yol kenarlarında ve kumlu
topraklarda yetişirler.
Kullanıldığı yerler:
Burun kanamasını keser. Kesiklerde ve çıbanda faydalıdır. Balla karıştırılıp
yenecek olursa, nefes darlığını giderir. Yaraları iyileştirir. Kandaki şeker
miktarını düşürür.
Kırlangıçotu ( hilaliye ) :
Gelincikgiller familyasından, Nisan - Mayıs ayları arasında sarı renkli çiçekler
açan, 30 - 70 cm yüksekliğinde çok yıllık otsu bir bitkidir. Kuzey Anadolu
bölgesinde yetişir. Çiçekleri dallarının ucundadır. Bitkinin tamamında ve
özellikle yapraklarında sarı renkli boya maddesi ve alkoloidler vardır. Sapı
kırıldığı zaman sarı renkli bir süt akar. Zehirlidir.
Kullanıldığı yerler:
Sütü siğil ve nasırların tedavisinde kullanılır.
Kırmızıbiber ( guinea pepper ) :
Olgunlaşak kızarmış yıllık biberin kurutularak toz haline getirilmiş şeklidir.
Kullanıldığı yerler:
Hazmı kolaylaştırır. Mide tembelliğini giderir. İştah açar. Kusmayı önler.
İshali keser. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. İshali keser. İdrar
ve ter söktürür. Cinsel istekleri kamçılar. Grip ve soğuk algınlığında
faydalıdır. Merhemi lumbago, nevralji ve romatizmada faydalıdır. Egzama, yüksek
tansiyon, üremi veya damar sertliğinden şikayet edenler kullanmamalıdır.
Kısamahmut ( dalakotu ) :
Ballıbabagiller familyasından; Haziran - Eylül ayları arasında pembe ve seyrek
olarak da beyaz renkli çiçekler açan, otsu bir bitkidir. 10 - 30 cm boyundadır.
Yaprakları; karşılıklı, tüylü, kenarları dişili ve küçük bir meşe yaprağı
şeklindedir. Çiçekleri üst yapraklarının koltuğunda gruplar halindedir. Meyvesi
küçüktür. Çiçekli bitkide uçucu bir yağ, acı maddeler, tanen, glikozitler
vardır.
Kullanıldığı yerler:
Vücuda kuvvet verir. Ateşi düşürür. İdrar söktürür. Mesane taşlarının
düşürülmesine yardımcı olur. Aybaşı tutkluğunu giderir. Öksürüğü keser.
Kızılcık ( cornus ) :
Kızılcıkgiller familyasından; çoğunluğu çalı veya ağaç halinde odunsu ve bir
kaçı da otsu karakterde, kışın yaprak döken veya her zaman yeşil bitki cinsidir.
Yaprakları sade, uzun veya kısa saplı, genellikle çatallı tüylüdür. Çiçekleri
salkım veya şemsiye şeklindedir. 40 kadar türü vardır. Meyvesi yuvarlaktır.
Yurdumuzda yetişen türü sarı çiçekli kızılcıktır. Boyu 7-8 metre kadardır. Çalı
şeklinde olanları da vardır. Kış aylarında yapraklarını döker çiçekleri
yapraklarından önce açar. Renkleri sarıdır. Yaprakları karşılıklı dizilmiştir.
Meyveleri sonbaharda olgunlaşır. 1-1,5 cm boyundadır. Parlak kırmızı
renktedirler. Lezzeti buruktur.Meyveleri şeker, müsilajlı maddeler ihtiva eder.
Kabuklarında ise reçineli maddeler, tanen ve müsilaj vardır. Meyveleri yenir
veya şurubu yapılır.
Kullanıldığı yerler:
Meyveleri ishali keser. Kabızlık yapar. Kabukları ateş düşürür. Ağız
paslanmasını giderir. Ağız yaralarını geçirir. Şurubu, vücuda kuvvet verir.
Kimyon ( kyminon ) :
Maydanozgiller familyasından; Mayıs - Haziran aylarında bayez veya pembemsi
çiçekler açan, 15 - 20 cm boyunda, bir yıllık otsu bir bitkidir. Anavatanı
Mısır'dır. Yaprakları dar ince şeritler halinde parçalıdır. Çiçekleri 3-5 saplı
şemsiye durumundadır. Meyveleri ovaldir. İçeriğinde, reçine, sabit ve uçucu
yağlar vardır. Keskin, hoş kokuludur. Tohumları baharat olarak kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
İştah açar. Hazımsızlığı giderir. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler.
Birikmiş gazı söktürür. Hava yutmayı önler. Sinirleri yatıştırır. Sinirsel
başdönmelerini keser. Anne sütünü artırır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını
sağlar. İdrar söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür. Bağırsak solucanlarının
düşürülmesine yardımcı olur. Romatizma ve şişmanlıkta faydalıdır. Hamileler
kullanmamalıdır.
Kiraz ( prunus avlum ) :
Gülgiller familyasından; anayurdu Asya olan, düz kabuklu bir çeşit ağaç veya
ağaçcıktır. Genellikle yapraklanmadan önce çiçek açar. Meyvesi, etli ve tek
çekirdeklidir. Ev ilaçlarında sapları, meyvesi, kabuğu ve çiçekleri kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür. Böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur.
Kabızlığı giderir. Kanın temizlenmesine yardım eder. Nikris, romatizma, damar
sertliği ve mafsal kireçlenmesinde faydalıdır. Karaciğer şişliğine iyi gelir.
Safra akışını normale döndürür. Sivilceleri önler. Susuzluğu giderir. Kabukları
ishali keser. Ateşi düşürür. Çiçekleri göğsü yumuşatır ve öksürüğü giderir.
Kişniş ( ) :
Maydanozgiller familyasından; Haziran - Ağustos ayları arasında pembe beyaz
renkli çiçekler açan, 30 - 50 cm boyunda, oldukça fena kokulu bir yıllık otsu
bir bitkidir. Nemli çayır ve sırtlarda yetişir. Yaprakları açık yeşil renkli ve
tüylüdür. Çiçekleri, dallarının uçlarında şemsiye şeklinde toplanmıştır.
Meyveleri nişasta, tanen, şekerler ve uçucu yağ taşır. Kişniş şekeri, likör
yapımı, pastacılık ve eczacılıkta kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
İştah açar. Bağırsak gazlarını giderir. Sinirleri yatıştırır. Hazmı
kolaylaştırır. Sinirsel baş ağrılarını keser. Karın ağrılarını giderir. Cinsel
arzuyu kamçılar. Aybaşı kanamasını düzenler. Doğumu kolaylaştırır. Sürmenajda
faydalıdır. Bayat yiyeceklerin zararını azaltır. Fazla miktarda yenirse zararı
görülür.
Kokulu yonca ( melilotus ) :
Baklagiller familyasından, Avrupa'da ve yurdumuzda yetişen, 30 - 100 cm boyunda,
iki yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi silindir biçimindedir. Tüysüzdür. Çok
dallıdır. Yaprakları almaşık dizilişlidir. Sarı çiçekleri güzel kokuludur.
Meyvesi 4 mm kadar boyunda 1-2 tohumludur. Çiçekli ve yapraklı dallarında
kumarin, melilotik ve kumarik asitler ile uçucu bir yağ vardır.
Kullanıldığı yerler:
Hafif kabız vericidir. Romatizma ağrılarını dindirir. Vücuda rahatlık verir.
Koruk ( ekşi üzüm ) :
Henüz olgunlaşmamış, ekşi, ham üzümdür. Şerbeti yapılır.
Kullanıldığı yerler:
İştah açar. Kurdeşende faydalıdır. Göz ağrılarını dindirir.
Kralotu ( peucedanum ostruthium ) :
Dantela gibi güzel yeşil yapraklı bir bitkidir. Çiçekleri pembe ve beyaz renkte
olup, dallarının ucuna toplanmıştır. Yaprakları ilkbahar, kökü ise sonbahar
aylarında toplanıp, kurutulur.
Kullanıldığı yerler:
Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. Kanı temizler. Damar
sertliği ve nikriste faydalıdır.
Kudrethelvası ( manna ) :
Bir çeşit dişbudak olan fraxinus ornus ağacının torba şeklinde ve içi sıvı dolu
yerine yapılan kesiklerden çıkan sıvıdır. İçeriğinde mannit şekeri vardır.
Yuvarlak, yassı, billuri, kuru parçalardır. Rengi soluk sarımsı ve içi beyazdır.
Kokusu bala benzer. Lezzeti şekerlidir. Suda kolay erir.
Kullanıldığı yerler:
Kolay kullanılır, hoş bir müshildir.
Kudretnarı (momordica ) :
Kabakgiller familyasından, tırmanıcı, ince gövdeli, bir yıllık bir bitkidir.
Yaprakları saplı ve el gibi parçalıdır. Meyvesi olgunlaşınca, birbirinden
ayrılır. Meyveleri 10-15 cm boyunda şişkin ve iki uçta incelmiş şeklindedir.
Üzerinde kabarcıklar vardır. Turuncu - sarı renktedir. Ev ilaçlarında,
zeytinyağı ile karıştırılarak kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Mide ülserini tedavi eder. Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır.
Yaraların çabuk kapanmasını sağlar.
Kuduzotu ( dişotu ) :
Dişotugiller familyasından, koyu yeşil renkli, çok yıllık otsu bir bitkidir.
Boyu 30-120 cm arasındadır. Yaprakları sert ve dalgalıdır. Çakıllı, çorak
arazide yetişir. Çiçekleri salkım şeklindedir. Zehirlidir.
Kullanıldığı yerler:
Ödem hastalığında faydalıdır. Mesane taşlarının düşürülmesine yardım eder. Spazm
ve ağrıları giderir.
Kurtayağı ( Lycopode ) :
Kibritotunun en çok görülen şeklidir. Boyu 1 m kadardır. Sporlu başaklarından
kurtayağı tozu denilen ve hekimlikte kullanılan sarı bir toz elde edilir.
Kullanıldığı yerler:
Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında faydalıdır. Ağrıları dindirir.
Romatizmada şikayetleri giderir. Böbrek ve safra kesesi taşlarının düşürülmesine
yardımcı olur.
Kurtbağrı ( kurtbaharı ) :
Zeytingiller familyasından kış aylarında yaprağını döken veya her zaman yeşil
olan odunsu bir bitkidir. Yurdumuzda adi kurtbağrı yetişir. 4-5 m boyunda bir
çalıdır. Çiçekleri beyazdır. Meyveleri parlak siyah renkte olup, üzümsüdür.
Bütün orman bölgelerinde yetişir.
Kullanıldığı yerler:
Çiçekleri cilt kurumasında faydalıdır. Meyveleri kullanılmamalıdır.
Kurtpençesi ( kurttırnağı ) :
Gülgiller familyasından beşparmakotu adlı bitkinin salkım çiçekli, sapı ve kökü
bol taneli, çok yıllık bir türüdür. Yaprakları kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
İshali keser.
Kuso ( kusso ) :
Gülgiller familyasından Habeşistan'da yetişen almaşık yapraklı, katmerli çiçekli
ve dişi organı geniş tepecikli bir ağaçtır.
Kullanıldığı yerler:
Bağırsak solucanlarını düşürmeye yarar.
Kuşburnu ( fructus rosa canina ) :
Yabangülünün, şeker, organik asit ve C vitamini bakımından zengin olan
meyvesidir.
Kullanıldığı yerler:
İdrar söktürür, ishali keser.
Kuşekmeği ( çoban dağarcığı ) :
Turpgiller familyasından; beyaz veya mor çiçekli otsu bir bitkidir. Birçok türü
vardır.
Kullanıldığı yerler:
Basur memelerini tedavi eder. Boğaz ağrılarını geçirir.
Kuşkonmaz ( asparagus ) :
Zambakgiller familyasından; çalı veya yarı çalı halinde odunsu, çoğu sarılıcı,
bazı türleri de otsu olan Asya, Afrika ve Akdeniz bölgesinde yetişen bir
bitkidir. Yaprakları pul gibi ve almaşık dizilişlidir. Çiçekleri küçüktür.
Renkleri yeşilimsi veya beyazdır. Meyveleri üzümsüdür. 150 kadar türü vardır.
Tıbbi kuşkonmaz Trakya ve Doğu Anadolu'da yabani olarak yetişir. Çiçekleri
sarımsı yeşildir. Meyvesi kırmızıdır. Kök ve rizomlarında şekerler, mannit,
koniferin, asparajin A ve C vitaminleri vardır. Hekimlikte toprakta sürünen
gövdesi, kökü ve tomurcukları kullanılır. İlkbahar aylarında toplanıp kurutulur.
Kullanıldığı yerler:
Kalp hastalıklarından doğan ödemleri giderir. İdrar söktürür. İdrar yollarını
temizler. Sinirleri kuvvetlendirir. Kanı temizler. Karaciğer ve böbreklerin
muntazam çalışmasını sağlar. Karaciğer şişliğini indirir. Dalak hastalıklarında
faydalıdır. Zihin yorgunluğunu giderir. Sivilce ve egzamanın iyileşmesinde
yardımcı olur. Kandaki şeker miktarını düşürür. El ve ayaklarda görünen
şişlikleri indirir. Bel soğukluğu böbrek ve mesane iltihabı olanlarla, çok
sinirli kimselerin kullanmaması gerekir.
Kuzukulağı ( rumex ) :
Karabuğdaygiller familyasından; nemli kırlarda yetişen, genellikle bir kaç yıl
yaşayan, yeşil veya firfiri renkte orsu bir bitki cinsidir. Yaprakları hafifçe
kabarık ve geniştir. Meyveleri üç köşeli veya yassıdır. Yurdumuzda yetişen
türleri; Labada, büyük kuzukulağı, küçük kuzukulağı gibi çeşitleridir. Ev
ilaçlarında büyük ve küçük kuzukulağının yaprakları kullanılır.
Kullanıldığı yerler:
Yaprakları ile salata yapılıp, yenir. İdrar söktürür. Mide şişkinliğini giderir.
Egzamalar üzerine kompress yapılır. Romatizmalılar, böbreklerinden hasta
olanlar, yememelidir.
Küçük hindistancevizi ( myristica ) :
Myristicaceae familyasından; Anavatanı Molük olan, diğer sıcak bölgelerde de
yetiştirilen, 16 - 18 m yüksekliğinde bir ağaç ve onun meyvesidir. Görünüş
itibariyle Portakal ağacına benzer. Tohumları beyazımsı kül halinde ve
yuvarlaktır. Kabuğu soyulmuş halde satılır. İçeriğinde uçucu bir yağ vardır.
Kullanıldığı yerler:
Vücudu kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. İştah açar. Kalp ve sindirim
ilaçları yapmakta kullanılır.
Şİfalı Bitkiler Ana Sayfasına Dön