2 INKAR, 1 KOTAR
Kur'an iki şekilde inkar edilir. 1- Açıkça inkar 2- Dolaylı inkar
1- Açıkça Inkar: Bunu en klasik manayla Allah'a açıkça inanmayanlar yapar. Kendileri için sonuç bir felaket olmasına rağmen burada bile en azından bir mertlik var. Adam açık seçik inanmadığını beyan eder. Bizim asıl üzerinde duracağımız bu değil, 2. şıkta olanlardır.
2- Dolaylı Inkar: Bu inkarı ise maalesef SOZDE müslümanlar yapar. Dolaylı inkar edenler de kendi aralarında ikiye ayrılır.
A- Bilmeyerek Dolaylı Inkar edenler, B- Bilerek dolaylı inkar edenker.
A- Bilmeyerek Dolaylı Inkar Edenler: Ezici çoğunluğu bunlar oluşturur. Peki neden bunlar dolaylı inkar ederler diyoruz. Çünkü Kur'anın açık/yoruma dahi gerek duyulmayan ayetlerini bile, efendileri ters/yanlış yönde yorumluyorsa onlar efendilerinin bu yorumuna kayıtsız şartsız teslim olmuştur. Bu dolaylı inkar değil de nedir? YANI KUR'ANA IMANLA BIRLIKTE/KUR'ANA RAGMEN KUR'ANI INKAR ETMEK!!! Bunlar çeşitli sebepten dolaylı inkara giderler. Bunun birçok sebebi olmasına rağmen indirgendiğinde iki temel sebebinin olduğu görülür: 1. si en önemlisi kendini daha en başta "Nasılsa ben Kur'anı anlayamam" deyimiyle küçük görür ve daha iyi bilene (Hoca/Şeyh/efendi/dabbet/mehdi....) aklını teslim eder. Aklını teslim ederken, imanını da teslimettiğinin pek farkında değildir. Çünkü AKıL varsa Iman vardır. Çünkü, Allah akıl ile bilinir. Çünkü, akıl sahibidir ancak MUKELLEF olan.
Bilmeden/dolaylı olarak, Kur'anı inkar edenlerin, aklını bloke edip, Allah tarafından üstün nitelikle donatılmış farzettiği/inandığı efendisine teslim ettiği aklını tekrar ondan alıp, HUR IRADE ile yeniden sorgulayıp FITRAT imana dönmesi imkansız olmamakla birlikte çok güçtür. Çok güçtür çünkü bunun tezahürlerini gördük ve hala görmekteyiz. İyi niyet ama akılsızca girilen bu kapıdan, aslında bir felakete girildiğinin farkında değildir. Derin hipnoz/etki/uyku vardır orda. Kendisi böyle bir ahval içindeyken, Allah'tan ekstra bir rahmete muhtaç iken, tam tersi o herkesin dalalet içinde olduğu sanıyla, bulunduğu ortamın ne büyük bir niğmet olduğunu düşünmektedir.
B- Bilerek Dolaylı Inkar Edenler: Bunların sayısı, diğerlerine oranla oldukça azdır, marjinaldirler. Sebebi açık çünkü bunlar Ya şeyh, ya efendi, ya dabbet, ya mesih yada isa adayıdırlar. Kuşkusuz bunlar arasında ortak yönler çok olmasına rağmen, benim tespit ettiğim zaman zaman da vurguladığım ortak temel bir tek yönleri vardır. Kur'anda daha önce üzerinde pek durulmamış bir konuyu amacına KOTARARAK SLOGAN YAPMAK! Yani bazı ayetleri suistimal ederek onu bayraklaştırmak, slogan haline getirmek.
Böylece ona bağlanacak KURBANLAR adayları "Way be şimdiye kadar hiç bir efendi/hoca, bizim efendinin gördüğünü görememiş" desinler. Tabi anlattığımız işin yavan kısmı. Daha sonra iblisi ilhamlarla, saf ademlerin asla aklına bile getiremeyecekleri ali-cengiz oyun ve söylemlerle çevresindekilere asıl iman edilmesi gereken, Kur'an değil, kendisi olduğunu dolaylı olarak hissettirir. Ama ASLA bu emelini SOZLU olarak dile getirmez. Aptal değillerdir, ama maalesef AKILLI da değildirler. Çünkü bir KURBAN "efendim Kur'anı en mükemmel şekli ile bilirken ben nasıl muhalefet edebilirim ki" diye düşündüğünden, Kur'an artık 2. sırada efendiden sonra gelir. Çünkü kendi anlayışı ya efendinin anlayışı ile çakışırsa/ters düşerse niceolur hali. Bu KURBAN/Murit Artık hep Kur'anla yatsa Kalsa, etrafındaki dostlarıyla sohpette hep Kur'an ayetlerinden örnekler de verse, aslında Kur'anı dolaylı inkar ettiği ve hayatından çooook uzaklarda olduğunun idrakinde değildir. Bu durumu ona anlatan az sayıdaki dini GERCEKTEN Allah'a has kılanlar hatırlattığında, bunu bir saldırı ve gerçek yollarından ayırma faaliyeti olarak değerlendirirler. Öyle bir durumda normal üstü HIRCINLASTIKLARINI gözlersiniz.
Bilerek Dolaylı Inkar Eden ve azınlık olan bu efendiler Kur'andan sloganlaştırdıkları söylem ve etrafına topladıkları iyi niyetli ama aklı 2. planda tutan muritlerin etkisiyle, kendilerine asla küçümsenmeyecek PAYE ve makamlar verirler artık onlar ALLAH'TAN başka HERSEYDIRLER!