SEVGİ VE KORKUNUN Hudutları; ŞİRK denen bela!.
Şirk deyince! anlaşılmaz bir bilmece veya sadece Resulullah döneminde(veya
önceki dönemlerde) yaşanmış ve bitmiş gibi algılanan bir tarihi vakıa gözlerde
canlanmaktadır.
Allah C.C Hazretlerine! olan/olması gereken! korku veya sevgi(hub) gibi!!! bir
başkasına yönelik olan korku veya sevgidir, bu afete bizleri düşüren aqıbet!.
Elbette ki, insanlığı azdırmaya ve saptırmaya and içmiş bir negatif karşıt
bilinç(iblis&hizbi=hannas) de varsa! ki var! o faktörü de anti parantez,
başköşeye almak gerekmektedir.
"Allah'ı sevdikleri gibi severler!" veya "Allah'tan korkar gibi korkarlar!"
İlahi hitabına! iyice dikkat göstermemiz gerekmektedir.
Geçmiş yazılardan birinde bir dostumuz, şöyle belirtmişti: hz Adem'in ve eşinin
örneğinden kıyasla! "Allah'a şirk koştular!"
Burada şöyle bir genel emre bakmamız gerekiyor dostlar;
"Ey iman edenler, mallarınız ve evlatlarınız sizi Allah'ı zikr etmekten
alıkoymasın!"
Şirk koşmak tabiri çok geniş anlamlarda karşımıza çıkabilmekte ve bizleri de, en
zayıf noktamızdan vurabilmektedir(Sevgi-Korku).
Sevginin hudutlarından olmak üzere; Mal-mülk sevgisi-sevdası hududu, Evlad-eş
sevgisi-sevdası hudutu, bizleri çok kolay aldatabilecek örnekler olarak bizlere
verilmiştir. Misalleri olabildiğince artırmak mümkündür bu bağlamda dostlar.
Dozu iyi bilmek lazımdır, tâki Allah C.C'ü bizlere unutturmaya! o, olan
sevgimiz-sevgilerimiz! veya korkumuz-korkularımız!................(?!?)
1) Allah C.C Hazretlerini Sevmek(Ümit&Korku)
2) Allah C.C Hazretlerinin Rızası için Sevmek(Hamd-Şükür-Tesbih ile)
Allah C.C hazretlerini gerçekten seven bir kulda, şunlar beklenir; her
baktığında Allah'ı görür-bilir(=OKU!) ve her baktığı şey de!(her ne ise!), onun;
hamdını, şükrünü, tenzih ile zikrini ziyadeleştirir. Ve, bizlerin de aslında
yaradılış gayemiz bu değil mi, dostlar?
Elçiler gönderiyor! bizler de ne yapıyoruz?
Mesaja bakacağımız yerde! şeytanın ve hizbinin katkısı ile derlenen,
Hadis&Sünnet Külliyatlarına kendimizi teslim ediveriyoruz!
Allah'ın(C.C) gönderdiği, elçisinin de bizlere getirip ulaştırdığı! MESAJa niçin
teslim olup, hem Allah'a(C.C) hem de elçisine ittiba edemiyoruz dostlar ?
Allah'a(C.C) ve Elçisine itaatin başka bir yolu ve yöntemi var mı ki acaba?
Hadis iftiralarına başvuran( Resulullah'ın ölümünden sonra; hicri 1.5-4.yy),
hizb-i şeytanın mazereti şudur: bunlar, qur'an'ın açıklaması ve uygulanmasıdır!
Ne yani dostlar! şeytanlar bize, haşa! "Allah C.C yoktur" diye mi geleceklerdi ?
O halde şimdi de kitabımıza bakalım inşaAllah!
[004.059] [TK] Ey iman edenler, Allah'a itaat edin;
peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde
anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve Resulüne döndürün. Şayet Allah'a
ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha
güzeldir.
Not: Resulullah aramızda yaşasa idi, ona başvurmamız gerekmekte idi. Ve, O da
kitaba göre hüküm edecekti(3/23, 5/48,49).
[003.007] [IK] Sana kitabı indiren O'dur. O'nun bazı
ayetleri muhkemdir ki bunlar; kitabın anasıdır. Diğer bir kısmı da
müteşabihlerdir. İşte kalblerinde eğrilik bulunanlar; fitne çıkarmak ve te'vile
yeltenmek için müteşabih olanlara uyarlar. Halbuki onun gerçek te'vilini, ancak
Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar: Biz ona inandık, hepsi Rabbımızın
katındadır, derler. Ancak akıl sahibleri düşünebilirler.
Not: Kitabın açıklaması da Allah'a ait olup, dolayısıyla onun kelamı olan
ayetlerdedir. Ayet ayeti açıklamaktadır! her devrin idrakinin değişik nasipleri
olmaktadır.
[007.053] [IK] Onlar, onun te'vilinden başkasını mı
bekliyorlar? Onun te'vilinin geldiği gün; daha önce onu unutmuş olanlar derler
ki: Gerçekten Rabbımızın elçileri, bize hakkı getirmiştir. Şimdi bize şefaat
edecek var mı ki; şefaat etsin. Yahut geriye çevrilir miyiz ki, yapmış
olduğumuzdan başkasını yapalım? Onlar gerçekten kendilerini hüsrana
uğratmışlardır. Ve uydurageldikleri şeyler, kendilerinden uzaklaşıp
kaybolmuştur.
Not: Görülüyor ki, kitap, kendi kendini açıklar bir mahiyettedir.
[010.039] [E0] Hayır onlar, ılmini ihata etmedikleri ve
te'vili kendilerine hiç gelmemiş olan bir şey'i tekzib ettiler(!?), bunlardan
evvel geçenler de böyle tekzib etmişlerdi! amma, bak zâlimlerin akıbeti nasıl
oldu?
Not: Açıklamayı kimin yaptığı buradan da anlaşılmaktadır dostlar! sonuçta kitap
elimizde olduğuna göre ve de inzal süreci de tamamlandığına göre; tüm
açıklamaları kitaba göre aramamız ve bulmamız gerekmektedir. Allah C.C,
gönderiyor ve O, açıklıyor! ve de O, muhafaza ediyor!..(Zikrin korunması, Allah
C.C tarafından garanti edilmektedir).
Hiç şüphesiz kitaptan uzaklaşmaya(anlamamaya) sebep olan, bu hadis&sünnet
uydurmalarından! kendimizi acilen kurtarmamız gerekmektedir!.
Yoksa, hadis&sünnet gemisinin kaptanı olan iblis ve hizbi! bizleri daha çook
şirk belalarına duçar bırakıp gidecektir.
Allah'ımızı(C.C) iyi bilmemiz; gerçek sevgi ile gerçek korkunun da, O'na olması
gerektiğini iyice idrak etmemiz gerekmektedir!.
RZi,,,Amin