Mekkeliler, islam olduktan sonra, ne saç, ne sakal, ne de geleneksel giyim tarzlarını değiştirmemişlerdir. O yüzden; sarıklı namaz kılanların sevabının 70 veya 100 derece daha fazla olduğunu iddia eden hadisin yalan bir hadis olduğu aşikardır. Çünkü Ebu Leheb'de sarık takıyordu.
Aynen bu kılık kıyafette olduğu gibi isimlerinde de herhangi bir değişikliğe gittiklerine dair delil mevcut değildir. Ali Bin Ebu Talib, islam olmadan önce de aynı ismi taşıyordu sonra ,,Ebu Bekr de...Osman da...Hamza da.....vs
Şimdi gelelim Mekkeli'lerin islam olmadan önce (Müşrikler dahil) Allah özel ismini bildiklerine, bu isimleri çocuklarına verdiklerine dair örneklere:
Kendi adı ya da babasının adı Abdullah (Allah'ın kulu) olan sahabelerden örnekler:
Abdullah ibnu el-Haris ibnu Cez
Abdullah ibnu Sercis el-Müzeni
Abdullah ibnu Umeyr
Abdullah ibnu Selam
Abdullah ibnu Cafer
Abdullah ibnu Buhayre
Abdullah ibnu el-Zubeyr
Cuneyd ibnu Abdillah
Abdullah ibnu Zeyd
Abdullah ibnu Bişr
Abdullah ibnu Ebi Evfa
Cabir ibnu Abdillah
Abdullah ibnu Amr
Abdullah ibnu Mes'ud
Abdullah ibnu Abbas
Abdullah ibnu Ömer
Cabir ibnu Abdullah ibnu Amr (Akabe Beyatında bulunanlardan)
Ebu Seleme ibnu Abdullah
Şimdide Allah'ın diğer isimlerini bildiklerine dair örnekler:
Sa'd ibnu Muaz
(Bedr Mücahidlerinden) (El Muiz ال معز ile aynı kökten (İzzet veren, ağırlayan)قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَ
تُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ بِيَدِكَ الْخَيْرُ إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ3/26- De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın, dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır Senin elindedir. Muhakkak ki, Sen her şeye kâdirsin.
Hakim ibnu Hizam
(Fetih'de Teslimolanlardan) (El Hakim ال حكيم HKM kökünden ; Her işi hikmetle yapan, Herşeye HüKMeden)خَالِدِينَ فِيهَا وَعْدَ اللَّهِ حَقًّا وَهُوَ الْعَزِيزُ
الْحَكِيمُ31/9- Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek bir vaadidir. O, çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ayrıca>>> Havle bintu
HakimAli ibnu Ebi Talib (4. halife) (El Ali ال علي (Alâ) (Her şeyden) Yüce/Ulu olan
وَجَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ الْجِنَّ وَخَلَقَهُمْ وَخَرَقُوا لَهُ بَنِينَ وَبَنَاتٍ بِغَيْرِ عِلْمٍ سُبْحَانَهُ وَتَ
عَالَى عَمَّا يَصِفُونَ6/100- Onlar, Allah'a cinlerden de ortak koştular. Halbuki onları yaratan O'dur. Bilgileri olmadan O'na oğullar, kızlar uydurdular. O'nun şânı onların uydurdukları sıfatlardan münezzeh ve
yücedir.Bureyde ibnu el-Hasib
(El Hasib الحسيب HER ŞEY in teferruatını en ince detayına kadar bilen/hesab eden, tüm mahlukun ihtiyacı için kafi gelen, hesab görücü... )الَّذِينَ يُبَلِّغُونَ رِسَالَاتِ اللَّهِ وَيَخْشَوْنَهُ وَلَا يَخْشَوْنَ أَحَدًا إِلَّا اللَّهَ وَكَفَى بِاللَّهِ
حَسِيبًا33/39- Onlar, Allah'ın gönderdiklerini tebliğ ederler ve O'ndan korkarlar, Allah'tan başka kimseden korkmazlardı.
Hesap görücü olarak da Allah yeter.
Rafi ibnu Hudeyc
(El Rafi = ReFeA الرفع RFA kökünden...Raf-raf, kademe kademe yükselten Yukarı kaldıran, dilediğini yükselten ٌوَهُوَ الَّذِي جَعَلَكُمْ خَلَائِفَ الْأَرْضِ وَرَفَعَ بَعْضَكُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَاتٍ لِيَبْلُوَكُمْ فِي مَا ءَاتَاكُمْ إِنَّ رَبَّكَ سَرِيعُ الْعِقَابِ وَإِنَّهُ لَغَفُورٌ رَحِيم
165- Sizi yeryüzünün halifeleri yapan, size verdiği şeylerde, sizi denemek için, kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O'dur. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve O, bağışlayan, esirgeyendir.)
Ayrıca>>> Ebu Rafi, Rifaa ibnu Rafi
Abdullah ibnu Selam
(El Selam السلام Kullarını her türlü tehlikelerden koruyan/selamete çıkaran, her türlü olumsuzluktan uzak olan, cenneteki kullarına SELAM veren)هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ
السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ59/23. O, öyle bir Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mâlik ve sahiptir, münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah puta tapanların ortak koştukları şeylerden münezzehtir
Abdurrahman ibnu Semure
(El Rahman الرحمن Yarattıklarının tamamına merhamet dileyen. İnanan-inanmayan tüm insanlara (dünyada) çokça nimetler veren.وَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ
الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ2/163- Her halde hepinizin ilâhı, bir tek ilâhtır. Ondan başka bir ilâh yoktur. O Rahmân ve Rahîm'dir.
Ayrıca>>> Abdurrahman ibnu Ebza, Abdurrahman ibnu Avf, Abdurrahman ibnu Şibi el-Ensari
el-Hakem ibnu Umeyr
(El Hakem = الحكم Son Hükmü veren, Hükmeden, Hakkı yerine getiren...اللَّهُ يَ
حْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كُنْتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ22/69- Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında kıyamet günü Allah aranızda hükmünü verecektir.
Eş-Şifa bintu Abdillah
(el Şafi الشـافي Hastalara, Hasta gönüllere şifa veren)وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَ
شْفِينِ26/80- "Hastalandığım zaman bana O, şifâ verir."
Bir de Eyyub (SvS)'ın da isminin bilindiğine delil Ebu Eyyub el-Ensari'dir.
Fakat bana göre sahabe içinde ismi en ilginç olan, hatta ilginçten öte hayretlik veren kişi : Sehl Bin Hanif (Hanif in oğlu Sehl) Yani ashabdan Sehl'in babasının adı HANİF. Bunun üzerine bence hiç bir yorum gerekmez.
Hazır adını anmış iken bilmeyen dostlar için Sehl Bin Hanif'i Salat ve Selam ile anarken; özet olarak tanıyalım.
SEHL BİN HANİF:
Sehl bin Hanif (Hanif oğlu Sehl) Sahabeler arasında en iyi ok kullanan olarak nam salmış sahabidir. Bütün gazalarda var gücüyle savaşıp, attığı çok isabetli oklarla müşriklere kayıplar verdiren Sehl Bin Hanif, özellikle Uhud gazasında, bir ara müslümanlar hafif bir bozguna uğruyor ve dağılır gibi oluyor iken Sehl Bin Hanif, destan yazdıracak bir kahramanlık, bir aşk ile Allah Resulüne adeta etten bir siper oluyor. Allah Resulüne olan muhabbeti ve onu koruma güdüsü yüzünden vucuduna saplanan oklardan adeta bihaberdir.
Sehl Bin Hanif'in bu haline gören Efendimiz, ashabına seslenerek:
- "Sehl'e ok yetiştiriniz, çünkü o çok iyi ok atıyor" der.
Daha sonra; Hendek, Ben-i Kurayza gazalarına katılır sonra hicretin 6. yılında Hayber, 8. yılında Huneyn, gazalarına katılır ve çok sayıda müşrik öldürür. Hicretin 9. yılında ise Tebük gazası için hazırlıklar başlar. Allah resulü gaza hazırlıkları için sahabeyi maddi yardıma çağırır. Hali vakti yerinde olanlar özellikle çok fazlaca yardımda bulunurlar. Çok fakir olan Sehl Bin Hanif, yapılan büyük yardımları görünce, islam adına çok sevinirken, yoksulluktan dolayı yardım yapamamanın da ezikliğini duymaktadır.
Hiç yardım etmemektense elinde olanı kadarıyla yardıma iştirak edebilme düşüncesiyle, hemen evinin yolunu tutar. Ailesi/çocukları için ayırmış olduğu iki ölçek hurmayı alıp, hemen Efendimize teslim eder ve şöyle der:
-" Ey Allah Resulü, evimizde bundan başka yiyecek hiç birşeyimiz yok, bu benim ve kızımın yardımlarıdır, kabul buyurunuz ve bereket için dua ediniz." der.
Efendimiz, Sehl'in getirdiği hurmaları diğer hurmaların içine katar ve dua eder. Bu durumu izleyen, zahiren müslüman görünüp, kalben inanmayan münafıklar "Yüce Allah'ın, Sehl Bin Hanif'in getirdiği 2 ölçek hurmaya ihtiyacı yoktur" deyip, Sehl Bin Hanif'i hem ayıplayıp, hem de kınarlar. Sehl'in bu içten ve samimi tavrını alay konusu edip Medine'ye adeta yayarlar. Sokakta ne zaman Sehl Bin Hanif'i görseler, alayımsı ve küçümseyici bir edâ ile gülerler.
Münafıkların adi tutumlarına cevap Yüce Allah'tan Tewbe/79. ayet ile gelir.
Tewbe/79- Sadakalar konusunda, mü'minlerden ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Allah (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azab vardır.