--- Y A R A T I L I Ş ---

                                         Yaratılış Adem-Havva, Melek-İblis-Yasak Ağaç-Kovulma

 

وَلَقَدْ خَلَقْنَاكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَاكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ لَمْ يَكُنْ مِنَ السَّاجِدِينَ

7.11  Sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere "Âdem'e secde edin" dedik. Onlar da secde ettiler. Ancak İblis etmedi, secde edenlerden olmadı.

* Allah Ademi yarattıktan sonra meleklere Adem için secde emri vermiştir. Bu secde emri Adem in bizatihi halife makamını alması sebebiyledir. İlgili ayete bakacak olursak :

 

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الْأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُوا أَتَجْعَلُ فِيهَا مَنْ يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاءَ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لَا تَعْلَمُونَ

2.30 Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım." demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada fesad etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz." Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim."

* Bu ayetle ilgili sorulan sorulardan birisi de , Meleklerin daha Adem yaratılmadan , yeryüzünde bozgunculuk , kan dökecek olmasını nereden ve nasıl bilmeleri ile ilgilidir. Bu soruya bazı araştırmacılar , Adem yaratılmadan önce yeryüzünde insansı adını verdikleri , ilk ilkel insan prototipinin var olması düşüncesidir. Kanımızca bu düşünce araştırmaya açık olup , biz kendi düşüncemizi aktarmayı uygun gördük.

* Ayrıca Melekler bildiğimiz üzere sadece Allah ı , zikretmekle ve görevlendirildikleri amelleri/işleri yapmakla yükümlüdürler. Asla ve Asla ALLAH ın emri dışına çıkma gibi bir durumları yoktur. Lakin kendilerine NEFS verilmemiştir. Oysa burada geçen cümlede Meleklerin ALLAH 'a karşı sitem içeren sözleri ilginçtir. Belki İblis daha ilk andan itibaren , kıyasa başlamış , isyan tohumlarını Meleklere böyle bir sözü söylemeleri için telkinde bulunarak atmıştı. Fakat düşünce daha Fiiliyata geçirilmemişti. ALLAH onun halinden habersiz değildir.

 

وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ كَانَ مِنَ الْجِنِّ فَفَسَقَ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِ أَفَتَتَّخِذُونَهُ وَذُرِّيَّتَهُ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِي وَهُمْ لَكُمْ عَدُوٌّ بِئْسَ لِلظَّالِمِينَ بَدَلًا

18.50 Hani, biz meleklere "Âdem'e secde edin" demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. İblis, cinlerdendi. Kendi Rabbinin emrine ters düştü. Şimdi siz, benim beri yanımdan, onu ve onun soyunu veliler mi ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için ne kötü bir değiştirmedir bu!

* Bu ayetten de anlaşılacağı üzere İblis yaratılış olarak Meleklerden değil , Cinlerdendir. Cinler ve İnsanlar yaratılış olarak farklı maddelere sahip olsalar bile aralarında büyük bir benzerlik olduğu da aşikardır. Şöyle ki ;

1- Cinler ve İnsanlar Allah'a kulluk için yaratılmışlardır.
2- Cinler de İnsanlar gibi Kıyametten sonra hesap vereceklerdir.
3- Cinler de İnsanlar gibi Kitaba muhataplardır.
4- Cinlerinde İnsan topluluğunda olduğu gibi erkek ve dişileri vardır. Ömür denilen hayat çizgisi içinde doğum , üreme ve ölüm sünetullahına tabiidirler.

 

وَلَوْ شِئْنَا لَآتَيْنَا كُلَّ نَفْسٍ هُدَاهَا وَلَكِنْ حَقَّ الْقَوْلُ مِنِّي لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ

32.13 Biz dileseydik, her benliğe hidayetini elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun, cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım."

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنْسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ

51.56 Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.

وَإِذْ صَرَفْنَا إِلَيْكَ نَفَرًا مِنَ الْجِنِّ يَسْتَمِعُونَ الْقُرْءَانَ فَلَمَّا حَضَرُوهُ قَالُوا أَنْصِتُوا فَلَمَّا قُضِيَ وَلَّوْا إِلَى قَوْمِهِمْ مُنْذِرِينَ

46.29 Bir zaman, cinlerden bir topluluğu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Onu dinlemeye hazır hale geldiklerinde: "Susup dinleyin!" dediler. Dinleme bitirilince de uyarıcılar olarak kendi toplumlarına döndüler.

وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا رَبَّنَا أَرِنَا الَّذَيْنِ أَضَلَّانَا مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ نَجْعَلْهُمَا تَحْتَ أَقْدَامِنَا لِيَكُونَا مِنَ الْأَسْفَلِينَ

41.29 O küfre sapanlar şöyle diyecekler: "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster ki, onları ayaklarımızın altına alalım da en aşağıda kalanlardan olsunlar."

وَجَعَلُوا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجِنَّةِ نَسَبًا وَلَقَدْ عَلِمَتِ الْجِنَّةُ إِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ

37.158 Allah'la cinler arasında bir nesep oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir kendilerinin Allah huzuruna mutlaka getirileceklerini/cinler de bilmiştir, bunların Allah'ın huzuruna mutlaka çıkarılacaklarını.

* Velhasıl bu örneklemeyi daha da çoğaltabiliriz, Konunun özünden ayrılmamak için kısaca değindik , ve ilgili ayetleri daha da açıklayıcı olması için yukarıda verdik. Sonuç olarak : İblis in de cinlerden olması sebebi ile , yeryüzünde İnsan dan önce cinlerin yaratıldığını söyleyebiliriz. Ve İblis de Cinlerin temsilcisi olarak Adem in yaratılışına şahit tutulmuş ve secde emrine muhatap kalmıştır. İşte burada İblisin Nefsi ile kıyas yöntemine gittiğini görmekteyiz. İblis belkide kendisi için hayırlı / yada şer olacak en büyük imtihanın eşiğindedir. Belki de yaratıldığından hemen sonra içinde ki kibirlik duygusunu barındırmış , fakat kendisine karşı herhangi bir imtihan aracı olarak olay yada kıyas sunulmadığından o en büyük olayla karşı karşıya kalıncaya kadar , bu düşüncesi fiiliyata geçmemişti.

إِلَّا إِبْلِيسَ اسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرِينَ

38.74 İblis etmemişti. O, kibre sapmış ve inkârcılardan olmuştu.

قَالَ يَاإِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّ أَسْتَكْبَرْتَ أَمْ كُنْتَ مِنَ الْعَالِينَ

38.75 Allah dedi: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi? Burnu büyüklük mü ettin, yoksa büyüklerden mi oldun?"

قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْهُ خَلَقْتَنِي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ

38.76 İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın."

* 76. ayetten de anlaşılacağı gibi ALLAH İblis in secde etmemesinin nedenini sorunca , İblis in kıyas yöntemine gittiğini görüyoruz. Ve kendi nefsi ile kibirlenerek , Adem'e secde etmeyi kendi öz benliğine yediremiyor. Ve kendince kendini Ademin üstünde müstağni görerek , ondan hayırlı/üstün olduğunu söylüyor. Lakin bir önemli noktada İblisin cinlerden olmasına rağmen , Meleklerle aynı topluluk içinde yer alması ve Belki de kendine verilen İlim yada Rahmet ile Cinlerin temsilcisi olması hususudur. Konumuza ilgili ayet ile devam ediyorum.

قَالَ فَاهْبِطْ مِنْهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ أَنْ تَتَكَبَّرَ فِيهَا فَاخْرُجْ إِنَّكَ مِنَ الصَّاغِرِينَ

7.13 (Allah):"İn oradan! Senin haddine mi orada büyüklük taslamak! Hadi çık! Şüphesiz sen alçaklardansın." buyurdu.

* Bunun üzerine ALLAH İblise verdiği Rahmetin karşılığında onu itaat edici olarak göremediğinden dolayı , onu yüksek olan makamdan kovuyor.Lakin dediğimiz gibi Meleklerle aynı makamı paylaşan İblis'in ALLAH 'a karşıda belli bir yakınlığı olduğu anlaşılıyor. Kanımızca bu makam Arş olabilir , fazla uzatmadan önemli bir noktayı açıklamak gerekiyor burada, Tam bu noktada genel kanı İblisin makamdan kovulduğu ve yeryüzüne indiği hususu ile ilgilidir. Halbuki; birazdan da açıklayacağımız gibi , bu genel kanı yanlıştır.

قَالَ أَنْظِرْنِي إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ

7.14 "İnsanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." dedi.

* İşte İblis in bu sözüne karşılık ,

قَالَ إِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَرِينَ

7.15  "Süre verilenlerdensin." dedi.

* ALLAH İblise istediğini veriyor. Yani İblis henüz oradan inmiş değildir. İnme ve kovulma olayı o an için tehir edilmiştir. Burada sorulan diğer bir soruda İblis in İnsanların diriltileceği günü nereden bilmesi ile ilgilidir ki : Bu da yine değindiğimiz gibi Cin ve İnsan topluluklarının aynı Sünettulaha tabii olmaları ile ilgilidir, Yeryüzünde İnsanlardan önce cinler olduğuna göre , ve onlarda ancak Allah a kulluk ve ibadet için yaratıldıklarına göre ; Onlar içinde yazılmış belirli bir hayat ve hesap gününde tekrar dirilme olacağı kesindir. (En azından ayetlerden anladığımız kadarı ile )

قَالَ فَبِمَا أَغْوَيْتَنِي لَأَقْعُدَنَّ لَهُمْ صِرَاطَكَ الْمُسْتَقِيمَ

7.16 "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım." dedi.

ثُمَّ لَآتِيَنَّهُمْ مِنْ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ أَيْمَانِهِمْ وَعَنْ شَمَائِلِهِمْ وَلَا تَجِدُ أَكْثَرَهُمْ شَاكِرِينَ

7.17 "Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Birçoklarını şükreder bulamayacaksın."

* İblis in telafuz ettiği ''Dosdoğru yol kavramı'' nı burada açıklamaya değer buluyorum. Daha Adem yaratılmışken / yada Adem yaratılmadan önce cinler için geçerli olan değişmez ve Allah katında ki halis din kavramını İblis in bu sözünden anlayabiliriz. Yani değişmez kayyum din , yaratılıştan kıyamete değin vardır , var olacaktır. Lakin ayetlede sabittir ki , insanların büyük çoğunluğu bunun farkına varamıyacaktır. Sonra 17. ayettende anlaşılmaktadır ki : İblis in insanlara vesvese yoluyla musallat olacağı , ve insanların büyük çoğunluğunu isyana ve şirke sürükleyecek olmasıdır. Yalnız o an için İblisin bu söyledikleri ancak bir görüş ve sanmadan ibarettir.

وَلَقَدْ صَدَّقَ عَلَيْهِمْ إِبْلِيسُ ظَنَّهُ فَاتَّبَعُوهُ إِلَّا فَرِيقًا مِنَ الْمُؤْمِنِينَ

34.20 Yemin olsun, İblis onlarla ilgili sanısında isabet etti. İnananlardan bir grup dışındakiler ona uydular.

قَالَ اخْرُجْ مِنْهَا مَذْءُومًا مَدْحُورًا لَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنْكُمْ أَجْمَعِينَ

7.18 Allah buyurdu: "Çık oradan. Yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki, cehennemi tamamen sizden dolduracağım."

* İkinci kovulma emrine muhatap kalıyor İblis , ve ardından ALLAH ın , İblise uyanların akibetinin cehennem olacağı hakkında ki kelamı...

وَيَا ءَادَمُ اسْكُنْ أَنْتَ وَزَوْجُكَ الْجَنَّةَ فَكُلَا مِنْ حَيْثُ شِئْتُمَا وَلَا تَقْرَبَا هَذِهِ الشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ الظَّالِمِينَ

7.19 "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz."

* Ve şu meşhur ağaç ... (İleride deyineceğiz)

فَوَسْوَسَ لَهُمَا الشَّيْطَانُ لِيُبْدِيَ لَهُمَا مَا وُورِيَ عَنْهُمَا مِنْ سَوْآتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَاكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هَذِهِ الشَّجَرَةِ إِلَّا أَنْ تَكُونَا مَلَكَيْنِ أَوْ تَكُونَا مِنَ الْخَالِدِينَ

7.20 Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi: "Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir."

وَقَاسَمَهُمَا إِنِّي لَكُمَا لَمِنَ النَّاصِحِينَ

7.21 Ve onlara, "ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.

Adem ve Havva yaratıldıktan sonra ilk yalanla muhatap kalmaları neticesindedir ki aldanışları kolay olmuştur. Lakin daha alemde çift kavramını kendilerinde görmektedirler, eş (erkek-dişi) olarak

* Belki de alemlerde yalan üzerine ilk yemin eden yine İBLİS ...

فَدَلَّاهُمَا بِغُرُورٍ فَلَمَّا ذَاقَا الشَّجَرَةَ بَدَتْ لَهُمَا سَوْآتُهُمَا وَطَفِقَا يَخْصِفَانِ عَلَيْهِمَا مِنْ وَرَقِ الْجَنَّةِ وَنَادَاهُمَا رَبُّهُمَا أَلَمْ أَنْهَكُمَا عَنْ تِلْكُمَا الشَّجَرَةِ وَأَقُلْ لَكُمَا إِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمَا عَدُوٌّ مُبِينٌ

7.22 Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?"

قَالَا رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنْفُسَنَا وَإِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ

7.23 "Ey Rabbimiz, dediler, öz benliklerimize zulmettik. Eğer bizi affetmez, bize acımazsan elbette ki hüsrana uğrayanlardan olacağız."dediler.

* Burada ağaçtan bahis soy ve nesep kavramıdır. Nitekim ağaç misalinin verilmesi , şecereyi en iyi tanımlamak hususu ile ilgili olmasıdır. Bir çok farklı medeniyette yaratılış hikayeleri genın tree kavramı ile anlatılır ve bir çok uygarılığın kalıntılarında yaratılış ağaç olarak resmedilmiştir. Zaten cennette yasak meyve kavramı gibi bir kavram ayette de geçmiyor. İblis in çirkin yerlerini onlara açmak için vesvese vermesi, Adem ve Havva nın öz benliklerine cinsel dürtüleri sokmak için olmasıdır. İşte bu ana kadar kendi öz benliklerinde gizlenmiş olan bu istek ve dürtü, Ağaçtan tatmak misali ile anlatılan / cinsel birleşme olayı ile kendilerinde açığa çıkmıştır.

Nitekim çirkin yerleri kendilerine açıldı derken , daha önceden gizlenmek terimi ile anlatılan olgunun , Adem ve Havva nın bu dürtüden mahsun olmaları kavramı ile alakalıdır. Başka bir bakış açısı ile bakacak olursak, belki de Adem ve Havva nın öz benliklerine NEFSİN bir tekamülüdür. Bu konu tartışılabilir. Bizim anladığımız öz benlik kavramı ile anlatılan kelamın, NEFS ile eşit anlamlar taşıdığıdır. Ve sonuç olarak bahçe yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeleri ise , yaptıkları durumun fenalığını anlamaları neticesinde , yine utanma duygusunun açığa çıkmış olmasıdır.

* Yine burada açıklamaya değer bulduğumuz bir nokta da : Daha ALLAH ın en başta İblise olan sözlerinde '' Onlardan sana uyan'' demekle , işin sonucunun tarafından hüküm verilmiş olması ile ilgilidir. Lakin ALLAH için nasıl mekan kavramı abes teşkil ediyorsa aynı şekilde zaman kavramı da abes teşkil etmektedir. Zaten bu ayetlerinde tam olarak anlaşılamaması , zaman kavramına endeksli olarak düşünülmesindendir. Halbu ki ALLAH bundan münezzehtir ve cenette ki zaman kavramı ile Madde / dünya sında ki zaman kavramı çok farklıdır. ALLAH ın İblisle ve aynı şekilde Ademle olan münasebetlerinde aynı an içinde olması büyük ihtimaldir. (En doğrusunu ALLAH bilir.)

قَالَ اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ وَلَكُمْ فِي الْأَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ إِلَى حِينٍ

7.24 Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekân tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür."

قَالَ فِيهَا تَحْيَوْنَ وَفِيهَا تَمُوتُونَ وَمِنْهَا تُخْرَجُونَ

7.25 Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."

فَأَزَلَّهُمَا الشَّيْطَانُ عَنْهَا فَأَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِ وَقُلْنَا اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ وَلَكُمْ فِي الْأَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ إِلَى حِينٍ

2.36 Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de şöyle buyurduk: "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin. Belli bir süre kadar yeryüzünde sizin için bir bekleme yeri, bir nimet/bir yararlanma imkânı olacaktır."


* Ve son olarak ALLAH ın kesin hükmü gelmiş , İblis ve İnsan düşman olarak yeryüzüne inmiştir.