ebu muharrem Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 11 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 77
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam KUL HAKKI VE ŞİRK
Yaşadığımız toplumun kısaca hak anlayışına göre;1 kul hakkı 2)Allah hakkı vardır. Kul hakkının içeriğinde;hırsızlık,iftira,yalan,dedikodu,gıybet vbgünahlar,Allah hakkı'ndada şirk,namaz kılmama,hacca gitmeme,tesbih çekmeme vb günahlar var.Diriliş gününde de af edilemeyecek günahlar kul hakkı oluyor,af edilebilir günahlar ise Allah hakkı oluyor.Konuştuğum imamlar ve halk böyle düşünüyor.Kul hakkı, insanın can, mal ve namus gibi dokunulmazlıklarına yönelik tecavüz ve haksızlıkların ortaya çıkardığı hak. İnsana yönelik tecavüz ve haksızlıklar haram ya da mekruh eylemler içinde yeralır. Bu nedenle günah, dolayısıyla ceza konusudur. Kul hakkından doğan günahların ve cezaların Allah ya da devlet tarafından bağışlanması sözkonusu değildir. Kul hakkı, ancak hak sahibi kulun bağışlaması ile ortadan kalkabilir. Müfessirler, "Ey kavmimiz dediler, Allah'ın davetçisine uyun ve O'na inanın ki (Allah) günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acı bir azabdan korusun" (el-Ahkaf, 46/31) âyetini yorumlarken bağışlanacak günahların Allah hakkını ilgilendirenler olduğu, kul hakkından doğan günahların ise Allah tarafından bağışlanmayacağı sonucuna ulaşırlar. Hz. Peygamber (s.a.s)'den gelen rivayetler de bunu doğrulayacak niteliktedir. Ebu Hureyre'den rivayet edilen bir hadisinde Hz. Peygamber (s.a.s), üzerinde kul hakkı bulunan kişilerin kendilerini mazlumlara bağışlatmalarını öğütler. Bunun yapılmaması durumunda haksızlık yapan kişinin salih amelleri haksızlığı ölçüsünde alınarak hak sahibine verilir. Eğer verilecek salih amel bulunamazsa o zaman da mazlumun günahları zâlime yüklenir, (Buhari, Mezalim, 10). Bu hadise göre kul hakkı, kişinin Cennet ya da Cehennem'e gidişinde önemli ölçüde belirleyici bir rol oynamaktadır. Kul hakkı, İslâm ceza hukukunda cezaların sınıflandırılmasında, karara bağlanmasında ve uygulanmasında temel belirleyicilerden biridir. Buna göre cezalar hak sahibine göre yalnız Allah hakkı olarak, yalnız kul hakkı olarak iki temel sınıfa ayrılır. Bununla birlikte Allah hakkı ile kul hakkının içiçe girdiği haklar ve bunların gerektirdiği cezalar da vardır. Bunlar da Allah hakkı galip olanlar ve kul hakkı galip olanlar biçiminde yine ikiye ayrılır. Sözgelimi namaz kılmayanlara, içki içenlere, özürsüz olarak oruç yiyenlere uygulanacak cezalar (tazir) yalnız Allah hakkı olarak uygulanır. Bir çocuğun birisine sövmesi durumunda ise yalnız kul hakkı sözkonusudur. Bir kadına yapılan sarkıntılıkta kul hakkı da bulunmakla birlikte ağırlıkta olan Allah hakkıdır. Buna karşılık bir kimsenin namusuna, vücuduna yapılan tecavüzlerde Allah hakkı da bulunmakla birlikte galip olan kul hakkıdır.
Yukarıda, toplumdan alıntı yaptığım sapık din anlayışına göre insanlar Allahı soyutlamaya çalışıp(bu bir küfürdür),güya kendilerini yüceltiyorlar.
Kuranı kerime baktığımızda;ne hikmetse insanlık suçundan başka bir suç görülememekte ve günahların insanlığa zarar verdiği sevaplarında topluma huzur ve yarar verdiği defalarca anlatılmakta,hatta bu kuranın özünü oluşturmaktadır.Yani kuranda anlatılan kul hakkından başka çeşit günahın olmadığıdır.Allah hakkının zerresi yoktur.Allah insana nasıl muhtaç olabilir,hiç düşünmezler mi?Günahları af edecek olan da Allah,af etmeyecek olanda ..
Kul hakkı tipi din anlayışına sahip toplumumuz, yaptığı ibadetleri şekilsel, içi boş yapmakta,camileri tapınaklaştırmakta,cennete nasıl olsa gireriz çünkü müslüman ülkede doğduk ,diyerek toprağı bile kutsallaştırmakta,az da olsa işlediğimiz sevap hatırı için ve peygamber şefaatıyla cennete gireceğini sanmakta vs.Hep bu çarpıklığa kendi uydurdukları din anlayışı sebep olmaktadır.İnsanlar sanki çok güçlü varlıklarda birbirlerine karşı işlediği suçlarda Allahı bir kenara itme curetine kapılıyorlar.Bunların amacı Allahı yüceltmek değil kendilerini yüceltmek.
Şirk koşmayıda Allah'ın yaptıklarıyla ortak hareket etme (genellikle tabiat olayları)şeklinde anlıyorlar.Halbuki şirk tabiat olaylarından ziyade toplumsal olaylarla ilgilidir.Allah'ın koyduğu toplum düzenine karşı,farklıve zıt bir toplum düzeni oluşturmaya şirk denir.kısaca ahlaksızlığı ahlak edinmektir.Ahlaksızlığı ahlak edinen toplum insanlık suçu işlemiyorda ne suçu işliyordur.Sünnetullah'a ters bir şeyler mi yapabilirler,bu mümkünmü? En büyük birey ve topluma zarar veren günah ŞİRKTİR.Şirkin başlangıcıda işlenen günahlara karşı tevbe etmemektir.Kısaca yapılan günahı meşrulaştırmadır.
Allah'ın bir özelliği de yapılan günahlara karşı tevbeleri kabul edendir.Ayrıca af edici ve BAĞIŞLAYICIDIR.Nedir bağışlayan o zaman?Nasıl bağışlama?Adı üzerinde (bağış)lama.Bir insan bir insana karşı suç işlediğinde,suç işleyen tevbe edip Allah tarafından kabul edilirse,suç işlenen tarafa verilen zarar BAĞIŞLANIR.Yani Allah tevbeleri kabul etmekle kimsenin ahını kimsede bırakmıyor.Ne adalet ama değilmi?Öyle kul hakkındaki gibi değil....
Şimdi bütün bunlardan sonra konuyu toparlayacak olursak şunu söyleyebiliriz.Allah,insanları insanlardan daha iyi bilen yegane güçtür.Bu münasebetle neyin insanlar için iyi ve güzel,neyin insanlar için kötü ve çirkin olacağını bilen ancak O'dur.Güzel ahlak ve adaletide ancak O verebilir.Bu yüzden islam,hz ademden beri toplumlara hidayet rehberi olarak yollanmaktadır.Ancak insanın şeytanı güzele ve iyiye secde etmediğinden, insanlar hep kendilerini tatmin edecek,şeytanını sevindirecek din yapmışlardır.Bu din kurucuları hep güçlüler olmuş,hep güçsüzleri ezmişlerdir.Bu güçsüzlerde yardımı yine bu güçlülerden beklemişler ve güçlü ile güçsüz bir noktada anlaşmışlardır.Genellikle bu güç takımı,zenginlerden,ulemalardan ve din adamlarından oluşmaktadır.Bu din adamları hem kendini hemde diğer iki sınıfı beslemiş,bunu yaparkende ibadetlerin içini boşaltmıştır.Camileri tapınak hale getirmiştir.Halbuki Hz peygambere Allah"sana yeryüzünü mescid kılmadık mı?" diyor.Hep bu tip ayetlerin üstü örtülmüş ve toplumda göktanrı anlayışı egmen olmaya başlamıştır.
Toplumun yeniden kuranla tanışması dileğiyle;
Selametle
|
anafikir Uzman Uye
Katılma Tarihi: 26 aralik 2006 Gönderilenler: 112
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamlar.
Kuran'da kul hakkı diye birşey geçmez.Doğrudan yalan söylemeyin.hırsızlık yapmayın ,adam öldümeyin,gıybet etmeyin,vb...şeyler geçer. Allaha bu kul hakkıdır diye demek zor değildi. Ama ortak(şirk) etmeyin defalarca geçer. Allah ortak edenlerin büyük suç işlediklerini söyler. Nedense toplumda insanlar kul hakkının en büyük gunah olduğunu söylerler. Sadece İnsanlar değil bu işin ılmını alan Hocalar,profoserler,ilahiyatçılarında çoğu kul hakkının en büyük günah olduğunu söylerler halbukı bu konuda Allah In ne dediğine kimse bakmıyor. Diyelim ki kul hakkı en büyük günahtır. O zaman insanların hata yapması her zaman olasıdır.Eğer şirk gibi büyük günahsa Allah neyi bağışlayacak. Çünkü hırsızlık yapmaktan adam öldürmeye, bir insanın moralini bozmaktan birine çamur sıçratmaya kadar hepsi kul hakkıdır.
4/48Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur.
selam ile
|