HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Kuran’ın indirilişinden günümüze gelişi Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
putdüşmanı
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 02 eylul 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 23
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı putdüşmanı

Sevgili arkadaşlar;

Öncelikle herkese merhaba...

Bu konu başlığı altında, Allah’ ın kitabının resul döneminden bugüne hangi aşamalardan geçerek ne tür evrimler geçirerek geldiği konusunu irdelememizi istiyorum. Kuran, bize tarih içinden geçerek nasıl gelmiştir, nasıl derlenip toplanmıştır? Sahabelerin elinde bulunduğu söylenen mushaflar birbirleriyle çelişmiş midir? Kuran' ın noktalanması, harekelendirilmesi, işaretlendirilmesi hangi şekilde olmuştur? Kıraat farklılıkları  gerçekten doğru mudur, tek bir vahyi mesaj yok mudur, günümüzde dünyada mevcut bulunan mushaflar arasında bir ayrılık var mıdır? Sure ve ayetlerin tertibi neye istinaden yapılmıştır, bu düzenleme tevkıfi (vahye dayalı) mıdır? Daha birçok sual üretilebilir.

Bu soruları sizlere yöneltmemin sebebi, bizlerin düşünmesini sağlamak ve tartışma yoluyla doğrulara yaklaşma isteğidir. Sizlerin kafasını karıştırmak istemiyorum; ama yukarıda yazmış olduğum soruların cevabını internette aramaya koyulursanız, bu işin hiç de kolay olmadığını anlayabilirsiniz. Çünkü sorulara verilen cevaplar farklı türden ve soruların cevaplarıyla ilgili çok değişik tarihi rivayetler var. Bu rivayetler de birbirleri ile zaman zaman çelişmektedir. O halde doğru nedir? Konu hakkında araştırma-incelemede bulunan, birikimli, uzman kişilerin yorumlarını ve düşüncelerini bekliyorum. Hadi bakalım, kolay gelsin.

Selametle...

Ayrıca konuya farklı bir açıdan yaklaşan Mehmet Yaşar Soyalan' ın kitabından alıntılanmış bir yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum.

http://beytegiris.blogcu.com/alinti-kur-an-in-bir-kitap-hali ne-getirilmesi_2780767.html

 

Yukarı dön Göster putdüşmanı's Profil Diğer Mesajlarını Ara: putdüşmanı
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam,

Aşağıdaki yazıyı "kur'an'ı anlamada metodoloji" başlığı altında daha önce asmıştım. Her hangi bir "ileti" almadım ilgilenirseniz bu meseleyi konuşabiliriz. (rıdvan) 

 

İlk karşılaşma*

1.Giriş:

Bu kısa yazı bu gün Kur’an’ı Kerim’in orijinal metnini(Arabça Mushaf) okuyanlar için metinde ilk karşılaştıkları enstrümanlar için kısa bilgiler içermektedir. Her bir başlık elbette ki, bir kitabın konusu olabilecek keyfiyettedir.

2.Metnin Resmi:

2.a. Matbu musafların kısa tarihi:

Matbaanın icadından 439 yıl geçtikten ve Türkiye'de matbaa açıldıktan 152 yıl sonra Mushaf basımına başlanmıştır. Bu baskı için tarihi değeri çok yüksek, san'at kıymeti üstün olan ve Şekerzâde'nin Medine-i Münevvere'de yazdığı nüsha seçilmiştir. Mushaf ilk defa 1694 tarihinde Hamburg'ta basılmıştır. Müslümanlar tarafından da ilk olarak 1801 tarihinde Kazan'da basılmıştır. 185O’de Hindistan'da, 1864'te Kahire'de, 1871'de İstanbul'da hafız Osman hattıyla basıma başlanmıştır. (Mushaf eskiden taşbasması basılırdı). Osmanlı Devleti’nin 1889’da kurduğu Huffaz Meclisi Mushaf’ın matbu olarak korunmasının en önemli ve ilk adımı oldu. Şimdi bu görevi Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Mushafları İnceleme Kurulu yapıyor.

2.b. Metnin dili: Arabça

Arabça dünya dillerinin yapıca sınıflandırılmasına göre büklümlü/çekimli dillerdendir.Sami dil grubunda yer alır. Bu dillerin özelliği sözcük köklerinin başında, içinde veya sonunda çeşitli değişikliklerin olmasıdır.Bizzat metnin kendisi dilinin Arabça olduğunu vurgulamaktadır. (Bak. 12:2, 13:37, 20:113, 39:28, 41:3, 42:7, 43:3, 46:12, 16:103, 26:195, 19:97, 44:58, 14:4)

Bu gün Arab yazısıyla ilgili en güçlü deliller “nebati”lerin yazısından türetildiğidir. Nabatî alfabesinin 22 harfi vardır. Yine yazı sağdan sola doğru yazılmaktadır. Harfler bitişik ve noktasızdır. Bu yüzden bitişmiş  bir harf grubu birkaç değişik şekilde okunabilir. Erken devir Arabçasında da gözlenmektedir. Gün aşığına  çıkarılan en erken tarihli Nabatî yazıtı Tenûh kralı Cezime’nin mürebbisi Fihr b.Selî’nin mezar taşıdır. Bu yazıtın tarihi M.S.250 ya da 270 olarak tahmin edilmektedir. Şam civarında bulunan “Bursa”  yakınlarındaki Ummu’l-Cimâl adlı yerde bulunmuştur. Bu yazıtlar Arab yazısının el-Musned ya da el-Himyerî yazılarından türediği görüşünü çürütmektedir. Yine nebatilerin politeist anlayışları ve tanrıçaları “Hobalu-Hubel”, “Menat-Manotu”, “lat-Allat”, “Aluzza-Uzza”  olması “Cahilyye dönemi Arap politeizmine nebatilerin” etki ettiği bilinmektedir.

2.c. Metnin işaretleri: (Vakf, ibtidâ ve secavendler):

Kur’an’ı Kerim’i (Mushaf) açıp baktığımızda harflerin üstünde ve altında  tek veya çift çizgiler, bazen noktalar, ayet numaraları, bazı kelimelerin üstünde harfler bulunmaktadır. Arabça da ünlü harfler olmadığı için ünlü görevi gören bu harekeler okunmak için konmuştur. Elbette ki, Kur’an’ı Kerim’in indiği dönemde noktalama ve harekeleme yoktu. Bu harekelerin amacı Arab olmayanların okuması içindir. Bu harekelemeye ilk başlangıç Ebu Esved ed-Dueli (V. 69/688) olmuştur. Ebül-Esved de kelimelerin sonlarına nokta şeklindeki harekeleri koymaya başlıyor. Üstün için harfin üzerine bir nokta, ötre için harfin içine veya önüne bir nokta, esre için harfin altına bir nokta koyuyor. Tenvin için iki nokta koyuyor. Daha sonra kelime sonlarına nokta birbirine benzeyen harfleri ayırd etmek için Haccac zamanında (V. 95/ 713),  Nasr b. Âsım(V.89/707) ve Yahya b. Ya'mer(V.129/ 746) harflere nokta koyma işini başardılar. Harf noktaları aynı renkte yâni siyah idiler. Hareke noktaları ise başka renkte idi. Bu faydalı olunca Halil bin Ahmed tarafından (V.170/786) nokta ve hareke konmuştur. Yine bunlardan başka  Okuyucuya kolaylık olması amacıyla bir takım işaretler ve vakflar mevcuttur. Vakflar Mushafların ekserisinde Secavendi’ye (V.560/1164) göredir. Bu yüzden bu işaretlere bu alimin ismiyle secavedler de denir. Bunlar, ayet veya cümlelerin mana ve gramer esasları dikkate alınarak yerleştirilmiştir. (Kur’an ilimlerinden biri olan vakf ve ibtida, Kur’an okurken mana esas alınarak nerelerde durulup nerelerde geçileceğini bildirir). Bu yerler bilinmedikçe birçok yerlerde manaya vakıf olunamaz. Bu işaret/vakf/secavendlerden biri olan “Ayn  harfi bir konunun sona erdiğini veya diğerlerinin başladığını göstermektedir. Bazı Mushaflarda da “Hemze” bunun yerine konulmuştur. Halk arasında “aşır(on ayet)” olarak bilinir bu yüzden “aşr/aşara” kelimesinin “Ayn”ı  ayet sonlarına konulmuştur. Bunun dışında;

mim” Bulunan metinde mutlaka durmak gerekir, geçilirse anlam bozulur.

” Bulunan metinde durulmalıdır, geçmek doğru değildir.

cim” Durmak, geçmeye tercih edilmelidir anlamına gelir

ze” Durmak mümkün olmakla birlikte geçmek tercih edilmelidir.

lam elif” Durmamak gerektiğini, durulursa anlamın bozulacağını ifade eder. Nefse yetişmeyip durulduğu takdirde geriden almak gerekir. Bu harf ayet sonunda ise durulur ve geriden alınmaz. Başlangıçlarda Surelerin adını, Mekki’mi Medeni’mi olduğu, kaç ayet ihtiva ettiği, “cüz” (20 sayfalık her bölüm) ve “Hizib” (5 sayfalık her bölüm) ve secde yerleri metinde belirtilmiştir.

Secavedlerle ilgili Mushaf metninde bir takım meseleler vardır. Bu meselelerle ilgili misaller bir başka yazının konusu olabilir.

3. Metnin Bölümleri:

3.a. Fasıla: 

Ayet kelimesi, bir teknik terim olarak Kur’an-ı Kerim’de fasılalarla ayrılmış parçalara verilen bir addır. “Ayet durakları” diye de adlandırılan bu fasılalar gramatik anlamda birer cümle değildir. Bilakis cümleler birkaç ayetin birleşmesiyle ortaya çıkmakta, mana ancak bu bütünlük dikkate alındığı taktirde tamam olmaktadır. “Ayet”: ise sözlük manası âlamet, işâret, nişâne, manalarına gelen bu kelimenin çoğulu ây veya âyât’tır. Allah’ın varlığına delâlet eden her şeye âyet denilmiştir. “Siyak”: Sözün gelişi, ifâde tarzı, uslûb, tarz, yol anlatım biçimi gibi manalarda kullanılan siyak: bir terkip olarak da (siyâk’ul-Kelâm), sözün gelişi sevk edilişi anlamlarına gelmektedir. Genel olarak, bir sözün, bir ifâdenin kullanımını gerekli kılan ya da ona uygun düşen ortam anlamında kullanılmaktadır.  “Sibak” Bir şeyin geçmişi, öncesi, üst tarafı, başlangıcı, dil açısından bir ifadenin öncesi, yukarısı gibi anlamlara gelmektedir. “Sibâk’u siyâk”: Sözün gelişi ve evveliyatı ile, sonundaki ifadeden hasıl olan mana demektir. Yani cümlenin, sözün bağlamı anlamındadır.

3.b. Sureler:

Sure: Sûre kelimesinin sözlük manası, yüksek rütbe, mevki, şeref, binanın kısmı veya katları manasına gelir. Çoğulu suverdir. Kur’an’ı Kerim biri diğeri tarafından kesilmiş yüz on dört sûreye ayrılmıştır. Bina katlarına sûre denildiğinden dolayı, Kur’an’ı Kerim’in bölümlerine sûre adı verilmiştir.

4. Metinler/Mushaflar:

4.a.Bugün Müslümanların okudukları matbu olan mushaflar:

Bilindiği gibi Kur’an’ı Kerim ilk muhatablar için Hitab (şifahi/sözlü) sonraki muhatablar için Kitabi (Yazılı) bir metindir. Öncelikle Kur’an’ı Kerim metni ezberlenme (Hıfz/Hafızlık) yoluyla sonraki nesillere aktarılmıştır. Bu okumalar ve ezberlemelerdeki farklılıklar yani Kırâat farklılıkları bu makalemizin  konusu olacak fakat meselenin tümünü bu makalede tüketmek gibi çabamız olmayacaktır. 

Faklı kırâatler meselesi, Tefsir Usûlü ve Tarihi’nin en çok tartışılan konuları arasındadır. kıraatlerin meydana gelmesinde sadece bir değil, birden fazla ve oldukça değişik faktörden bahsedilebilir. Kıraat türlerinin bu kadar artmasına yol açan âmillerin başlıcaları şöyle sıralanabilir:

a) Arabça’nın iptidâîliği; yani henüz bütün unsurlarıyla gelişmemiş ve olgunlaşmamış olması. O dönemin şartlarında Arap yazısının tam manasıyla istikrara kavuşmamış olması ve bu yüzden onun hattında yer yer meydana gelen değişkenliklerdir.

b) Kur'an’ı Kerim’in indiği tarihsel bağlamda yaşayan insanlar, yani Kur'an’ı Kerim’in ilk muhatapları arasında okuma-yazma oranının çok düşük seviyede bulunması.

c) Belli bir dönem (fetih hareketlerin)den sonra İslâm Devleti’nin sınırlarının sür’atle genişlemesi ve gayr-i Arab unsurların hızla Müslüman olmaları.

e) İslâm’ın ilk devirlerinde Kur'an’ı Kerim’de hareke, nokta, sükûn vs. imlâ işaretlerinin bulunmaması ve bu yazı şeklinin özellikle acemleri zor durumda bırakması.

Yedi sahih ve mütevatir kırâat olarak günümüze kadar ezberlenme (hızf) yoluyla ulaşan bu kırâatların bugün Müslüman ülkelerde kullanımı yaygın olarak beş kıraat  üzerinden yapılmaktadır.

Bunlar;

Basra:      Ebu Amr’dan (53/770)rivayet edilen:                       Ed-Duri (1. ravi)

Kufe:        Ebu Bekir Asım’dan (158/778) rivayet edilen:         Hafs     (1. ravi)

Medine:   Nafi’ den (169/785) rivayet edilen:                            Verş     (1. Ravi) ve Kalûn (2. ravi)

Şam:        İbn Amir’den (11/736) rivayet edilen                            Hişam  (1.Ravi)

Bu kırâatların Müslüman coğrafyalardaki yaygınlığı şöyledir;

%   95    Asımdan Hafs  Kırâatı:                                              Dünya geneli

%     3    Nafi’den Verş   Kırâatı:                 Cezayir, Güney Afrika, Sudan, Fas

%  0.7    Nafi’den Kalûn  Kırâatı:                  Libya, Tunus, Katar

%  0.3    Ebu Amr’dan Ed-Duri Kırâatı:                             Güney Afrika,  Sudan

%     1    İbn Amir’den Hişam kırâatı:                                      Yemen

4.b. Matbu metinler/Mushaflar arasındaki farklılıklar:

 

Bu bölümde Müslüman ülkelerde yaygın üç kıraat olan Hafs, Verş ve Kalûn kırâatlarının matbu karşılaştırılmasına misaller verilecektir. (Ulaşma imkanı bulduğum  Verş, Kalun” basımları olduğu için diğer basılı kırâatlara ulaşmam şuana kadar mümkün olmadığından misaller elimdeki matbu nüshalardan verilecektir.) 

         Misâller:

a.Ayet numaralandırılmalarında farklılıklar ve üç matbu Mushaf’ın karşılaştırılması

 

Bakara: 286 (Hafs)-Bakara: 285 (Verş), Nisa: 176 (Hafs)-Nisa:175 (Verş),

Maide: 120 (Hafs)-Maide: 122 (Verş), Enam: 165 (Hafs)-Enam: 167 (Verş)

Tevbe: 129 (Hafs)-Tevbe: 130 (Verş).

Toplamda :

Hafs  6236  (113 Besmele): 6349

Verş  6214  (113 Besmele): 6327 

 

b. İbare faklılıkları:

b.a. 18. suresi Kehf suresi  Hafs:36 ve Verş:35 ibare faklılığı:

    Verş Mushaf’ındaki “min Huma ibaresi Kalun Mushaf’ında da “min Huma” diye geçmektedir. Hafs Mushafında ise “menHâ

b.b. 42. Şura suresi  Hafs:30 ve Verş:28 ayette ibare farklılığı: 

                Hafs mushafında (Şura: 30) “febimâ” diye geçen ibare Verş (Şura:28) ve  Kalûn (Şura:28)  Mushaflarında “bimâ” diye geçmektedir.

         b.c. 5. Maide suresi Hafs: 54 ve Verş:56 ayette ibare farklılığı:

               Hafs mushafında (Maide: 54) “yertedde” diye geçen ibare Verş (Maide:56) ve Kalûn (Maide:56) Mushaflarında “yertedid” şeklinde geçmektedir.

        b.d. 2. Sure Bakara suresi Hasf:259 ve Verş:258 ayette ibare farklılığı:

             Hasf Mushaf’ında (Bakara: 259) “nunşizuhâ” şeklinde geçen ibare Verş (258) ve Kalûn (258) Mushaf’ında “nunşiruhâ” diye geçmektedir.

 

c.     Yazım farklılığı (hat):

Verş Mushaf’ında “fe” harfinin noktaları altta (bir nokta), “kaf” harfinin noktası yukarıda tek nokta. “nun” harfi bazen noktasız yazılmaktadır. “Harf-i Tarif”in “elif”lerinde yukarıda siyah bir nokta ve elifin altında çizgi bulunmaktadır.

Cehd bizden Te’vfik Allah(a.c)’den



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam Baybora;

Biz bu güne kadar "Kuran'ın bir harfi bile değişmeksizin Allah tarafından korunduğuna" inandık.

Biz yanlış bir şeye mi inanmışız ?

Kuran'ın korunmuşluğu konusunda delil edinilen ayetleri mümkünse teker teker ele alarak nasıl tevil ettiğinizi bizimle paylaşır mısınız ?

Tabi bu aşamada Kuran'ın derlenişi (mushaf / kitaplaşma süreci) hakkındaki görüşlerinizi de.

Bir de, "Kuran neden evrensel bir kitaptır" veya "Tevrat veya İncil neden evrensel değildir" denildiğinde gerekçe olarak ileri sürülen, "Çünkü onlar korunmamıştır da Kuran korunmuştur" argümanı hakkında ne düşündüğünüzü...

Çok mu şey istedim bilmiyorum. Görüşlerinizi paylaşırsanız mutluluk duyarım.

Muhabbetlerimle...


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

Selam,

 

Biz bu güne kadar "Kuran'ın bir harfi bile değişmeksizin Allah tarafından korunduğuna" inandık.

Biz yanlış bir şeye mi inanmışız ?

 

Buna “evet” diyeceğim.

 

Bunun nedeni yazının kendinde mevcut. “Kıraat” meselesi “Kur’an’ı Kerim”den (benim “metin içi ilimler” diye kategorize ettiğim) çıkartılmış ilimlerden biridir.

Mushaflaşma tarihi kadar eskidir. Benim elimde edinebildiğim “üç matbu mushaf” bulunmaktadır. Asım, Verş ve Kalun. Verş ve Kalun yazım tekniği farklı fakat ravileri birdir.

Ebu Amr veya ed-Duri kıraatına uygun matbu mushaf’a imkanlarım nedeniyle ulaşamadım. “Sudan”la bir iki girişimim olmasına rağmen.

Söylediğim gibi bu mesele bidayetinden beri bilinmektedir.

 

Meseleyi “Kur’an’ı Kerim’in korunmuşluğu” meselesine “indirgemeniz” anlaşılır değil.

Yani “mesvukkiyet” bağlamında değerlendirilmemeli. Mushaflaşma dönemindeki “Arabça’nın ilkelliği” ile ilintilidir.

 

Zikri biz indirdik” ile başlayan ayetin yorumu benim anladığım “vahiy yolunun” korunması ve şeytanlardan uzak tutulmasıdır. Maddi koruma  “Kur’an’ı Keim’e inananlarca gerçekleşmiştir” diye düşünüyorum (özellikle ilk dönemler için ezberleme). Bu güne kadarda bu korumada sorun çıkmamıştır.  

 

“Evrensel Kitab” tanımlaması beni rahatsız eden bir cümledir. “Evrensellik” kelimesi özellikle. Bu ayrı bir başlık altında tartışılmalıdır.

 

Şimdilik bu kadarı ile yetineyim. inşAllah devam ederiz.

 

Allah(a.c)’e emanet olunuz

 

rıdvan

 



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

Selam,

Bir taşkent nüshası fotokopileri elimde mevcuttur. Bir ara "19.org'da bir arkadaş zıplı dosya şeklinde asmıştı (tufan olabilir). Yine 19.org'da bir arkadaş 18 suresi olan bir eski mushafın resimlerini tektek asmıştı. İlgilenirseniz  "belki" siteden bulabilirsiniz.

karşılaştırma açısından size bir fikir verebilir.

selam ve dua ile

 

rıdvan

 

 

 



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam Baybora;

Mesele "indirgeme" meselesi değil. Mesele, ezberlenmiş ön yargıların yıkılması. Mesele ezberbozma. Mesele, akıl yürütme. Mesele, erişilebilir "tüm" delilleri / emareleri ön yargısız olarak değerlendirip bildiklerimizin dışında "bilmemiz gerekenler"i konuşma...Hele ki, bilmemiz gerekenler bildiklerimizin yanlış olduğunu söylüyorsa...

Ben bu forumda, "Kuran her bir harfi ile Allah tarafından korunmuştur" diye bağır çağır tartışmalara giriştim, çok kırıp döktüm.

Bu mücadeleden "kör döğüşünün" mahzurları hakkında bilgi sahibi, deneyim kazanmış biri olarak çıktım.

Gördüm ki, körle yatan şaşı kalkıyor. Kör bilgiyi bilgi diye özümseyen de ya hiç görmüyor, yahut "şaşı" bakıyor. Aynı sizin imzanızda belirttiğiniz gibi...

Elimize aldığımız meali Kuran zannedip, orada ne yazıyorsa "Allah böyle söylüyor" demenin mahzurları pek bir dokunaklı sonuçlar doğuruyor.

Allah'ın demediği şey hakkında "dedi" demenin altında Allah'ın aslında ne dediğini bilememenin yattığını gördüğümde iş biraz değişti. Sonra bunun nedenini sorguladığımda iş daha çok değişti.

Ön yargılarımızı "ayet" gibi görmeyi bıraktıkça, ayetlerin biraz daha anlaşılabilir olduğunu müşahade ettim.

İşte şu tartıştığımız konu da böyle olmuştu benim için. Önceleri, korunan Kuran'ın harfleri idi ve korumayı mutlak olarak ilk elden / doğrudan doğruya  Allah yapıyordu. Neden ? Çünkü Kuran evrensel bir beyandı. Kıyamete dek baki idi.

Resuller arasında ayrım yapmaya getirdiğimiz "haklı" eleştiriyi, o resullerin kitapları hakkında hiç getirmedik. Resuller ayrılamazdı da Kitaplar ayrılabilirdi. Açıktan deklare etmesek te, söyleyip durduğumuz şeyler, ön yargılarımız bağır çağır bunu söylüyordu.

Ortada tamamen tahrif edildiği iddia edilmeyen iki kitabın varlığına  rağmen, vahiy öncesinde kitap nedir iman nedir bilmediği apaçık ilan edilen bir resulun bu yönünün "neden kınanmadığını" hiç sorgulamadık.

Aslı İbranice olan Kitaplar için neden "Arapça meal" olamasın ?

Bu evrensellik meselesi bence pek mühimdir. Çünkü neyin evrensel olmadığı konusu bizi neyin evrensel olduğuna, diğer bir deyişle "eskimez dine"  götürecektir.

Her nerede tartışacaksanız şu konuyu ele almanızdan mutluluk duyacağım.

Muhabbetlerimle...     


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

Selam ali,

Bir haftadır rahatsızım bu psikolojiyle size yazdım,

Bazı cümlelerimde bu psikoloji etkisini göstermiş olabilir. İnşAllah sizi üzmemişimdir.

Devam etmek umuduyla

selam ve dua ile,

rıdvan  

 



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

Selam Rıdvan;

Allah şifa ihsan etsin, umduğundan fazlasını verip, korktuğundan emin kılsın.

İbadet kabilinden gördüğüm bu güzel müzakerelerde kırılmak olacak iş değildir.

Devam etmek umuduyla.




__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

 Merhaba,

Kuran'in korunmusluguna dair konulari gundeme getirdigimde en asiri tepkiyi   Ali Aksoy  beyden gormustum. Bu konu uzerinde bir saplantiya suruklenmeksizin ufkunu genisletmis olmasi beni cok sevindirdi. Rabbim hepimizi uzerinde oldugumuzdan daha dogruya  ve daha  hayirlisina sevketsin.

Bize ulasan dogmatik anlayislari sorgulamanin akabinde yasadigimiz hayal kirikliklari dengeleri  epeyce    sarsmis bir durumdadir. Her kimsenin sahsi ozellikleri onun gosterecegi reaksiyonlarda buyuk bir paya sahiptir. Bu yuzden asiriliga  meyilli kisiliklerin gosterecegi reaksiyonlarda dogal olarak buna dogru orantili bir sekilde gelismektedir. Hararetli tartismalarin olustugu bu ortamlarda bir cok kez  artik neyin dogrulugu bir kenara birakalip, kimin hakli oldugu on plana cikmistir. Bu yaklasim bicimi maalesef bosa enerji tukettirmekte ve hayirli sonuclar elde etmeyi geciktirmekte hatta bazen imkansizlastirmaktadir.  

Yukarida ifade ettiklerimin etkin oldugu bir ortamin yerine bilgiye hurmetin gosterildigi, emek sahibi kimselerin birikimlerini umumla paylasabildigi bir ortam olusturmamiz gerekmektedir. 

 Bircoklari benim bu tarz yaklasimimi luzumsuz gormektedir ve beni bu yuzden elestirmektedir. Benim dusuncem  ideallerimiz yasamimiza yansimiyorsa biz burda bosa cene calmaktayiz. Samimi olarak dogrularin pesinde isek , oncelikle insan iliskilerine dair edep hususunda  titizlik gostermeliyiz. Insan iliskilerine  yonelik olarak sergilenmesi gereken edeb  hakkindaki ayetleri  uygulamak sureti ile hos bir ortam olusturmamizi umid ediyorum.

Biraz gecikmeli de olsa sadede geliyorum. Kuran'in vahyin korunmasi hakkinda ki ifadeleri vahyin  Allah'tan Resule ulasimi  ile son bulmamakta olup Vahyin resul uzerinde korunmasini da icermektedir.  Resul Muhammed'in vahyi zihninde kalici kilmaya yonelik girisimleri dahi gereksiz gorulmustur.  Hem vahiy esnasinda hemde vahyin resulde toplanmasi hususunda  kontrolun tamamen Allah'a ait oldugunu gormekteyiz.  Bize kagit uzerine yazili harflerden olusmus bir kitap olarak iletilmeyen, Kuran Resulun kendine ulasani kendi dilinde ifade edisinin ardindan,  insanlar tarafindan yaziya gecirilmistir. Resul'un yasadigi donem ve mahalde  arapcanin yazimin  yeni gelismekte oldugunu bilmekteyiz. Ticari gelisim  ve maddi imkanlarin artmasi dogal olarak  mekkenin imkan sahiplerini   bu hususta  tesvik etmekteydi.Oral agirlikli bir dil kullanimi soz konusu  olmasina ragmen yazi ve araclarinin  degeri  adeta kutsallastirilacak derecede cok iyi bir sekilde bilinmekteydi.  Muhammed  yaziya verdigi onemi ,  Kuran'i yazmak veya yazdirmakla gostermistir. Kuran'in yazilmasini emreden    acik ve net bir ayet olmamasina ragmen bu karar Muhammed'in kendisine aittir. Yazarak kaydetmenin yaygin olmayisi insanlarin zihni kayda agirlik vermelerine sebeb olmustu. Kuran'i  o donemde  hifzetmis kimselerin cok yaygin olmasina bu yuzden sasmamak gerekir. Kuran gununun hem zihni hemde yazili yontemiyle kayda geciriliyordu. Muhammed  butun yasaminda sergiledigi disiplini,  kendisine   en hayati deger ifade eden Kuran'in kaydi hususundada gostermekteydi. Kendi gununun yazim seviyesini birden asarak mutekamil bir yazim ile bunu yaptigini soylememiz cok hayalperest olur. Butun bunlarin yanisira kuran'in   Muhammed'in yasaminda kayda gecmesi hakkinda detayli bir bilgiye sahip degiliz. Muhammed'in nushalarinin Osman'a ulasmasinin ardindan ne oldugu kesin olarak bilinmemektedir. Yazili kuran'in  korunmasi ve gelecek nesillere orjinal yapisina en uygun bir sekilde ulasmasi tarihin verilerine gore Osman donemine denk gelmektedir.  Boyle mukaddes bir gorevi  Ebu Bekir donemine tasimak isteyenlerin  gayretlerinin ardinda Osman hosnutsuzlugu yattigi bilinmektedir.

 

Ilerde devam etmek uzere.

Sayin Ridvan Umarim sagliginiza kavusmussunuzdur.

Allah'a emanet

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

ilk indigi iddia edilen ayetlerde ellezi alleme bil kalem geçmesi vahyin yazılması gerktigine işaret olabilir....
yada sana vahyettiklerimizi mutlaka kaydet yaz diye ayrıca bildirilmiş te olabilir mi...
korunan kuran mı yoksa zikir mi...zikir kurandan başka bişey olabilir mi...korunan zikir yani hatırlama yada hatırlatma işi mi..sürekli bize doğruyu hatırlatan vicdan diye bişey var ....acaba korunan o mu..
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 

Sayfa 19 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats