Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Aşağıda Enbiya 104’ün çeşitli
çevirilerini veriyorum.Bu çevirilerde
diğerlerinden farklı olarak, altlarını çizmiş olduğum gibi, göğün yaratılış
anındaki haline çevirilmesi fakat bununla kalmayıp tekrar yaratılması var.Bu tekrar yaratımın da metafiziksel veya
mecazi bir yaratım olmadığı, geçmiş-mevcutsüreç ile aynılığı belirtilmiş.
Elmalılı Hamdi: Göğü, kitab dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız
gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz.
Doğrusu biz bunları yaparız.
Yaşar n. Öztürk : Gün olur, göğü, yazı
tomarlarını dürer gibi düreriz. İlk yaratılışta başladığımız gibi onu baştan
yaparız. Üzerimizde bir vaat olarak biz bunu mutlaka yapacağız.
M.pickthall :The Day when We shall roll
up the heavens as a recorder rolleth up a written scroll. As We began the first
creation, We shall repeat it. (It is) a promise (binding) upon Us. Lo!
We are to perform it.
Yusuf Ali The day that we roll up the heavens
like a scroll rolled up for books (completed), Even as We produced The first
Creation, so Shall we produce A new one: a promise we have undertaken:
truly shall We fulfil it.
Şaban Piriş : Göğü kitap dürer gibi
düreceğimiz gün, ilk defa yaratmaya başladığımız gibi yine onu tekrar ederiz.
Söz veriyoruz, elbette bunu yapacağız.
Muhammed Esed : O Gün gökleri sayfaları
dürer gibi düreceğiz; [ve] âlemi ilk kez nasıl yarattıysak onu yeniden yine
öyle yaratacağız; 99
gerçekleştirilmesini kendi üzerimize aldığımız bir sözdür bu: şüphesiz, Biz
[her şeyi] yapabilecek güçteyiz!
Diyanet işleri: Göğü, kitap dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız
gibi katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu
Biz yaparız.
Abdülbaki Gölpınarlı : Biz o gün göğü,
kitap sahifelerini dürüp büker gibi dürüp bükeceğiz; önce nasıl yaratmaya başladıysak
tekrar yaratacağız, bu, vaadimizdir bizim ve gerçekten de yapacağız
bunu, gücümüz yeter yapmaya.
Birincisi, bilime göre evrenin
kapalı olması mümkün görünmemektir. Bunu, şu şekilde cevaplayanlar olacaktır: “
Bilim, geçmişte olduğu gibi gelecekte de yeni keşifler ile Kuran’ı
doğrulayacaktır.”Evet, öyle olmalıdır.
Sorum şuralardan
kaynaklanıyor: Kıyamet, evrenin sahip olduğu mevcut yasalara tabi olarak mı var
olacaktır? Yoksa, bu yasalardan bağımsız olarak mı?
Kıyamet ile büyük çöküş
ilişkisi var mıdır? Kıyamet’in kapsamı tüm evren midir yoksa yalnızca Dünya
mıdır?
Kıyamet, evren çapında
olacak ise, bu çöküş, milyarlarca yıl alacak bir süreçtir. Oysa, Kuran’a göre
kıyamet ansızın gelecektir. Yaratıcı, tavrını sünnetullah içinde kalarak
belirliyorsa, evrenin bir anda toptan çöküşünü sağlayabilecek bir evrensel
mekanizma olmadığını ekleyelim.
Kıyamet dünya ile sınırlı
kalırsa, milyarlarca yıl sonra şimdilik bilmediğimiz bir mekanizma ile evren,
kıyametten bağımsız olarak büyük çöküşe uğrayacaktır.
Fakat, yeniden aynı
mekanizma ile yaratılacak olan evrenne
içindir?
Cennet ve cehennem yeniden yaratılacak olan
evrende mi olacaktır?
Yoksa, Allah, bu evrende yeni imtihanlar için
başka insanlar mı yaratacaktır?
Allah, büyük patlama-büyük çöküş-büyük
patlama.. mekanizmasını işleteceğini belirttiğine göre, içinde
bulunduğumuz evren “ilk” midir? Yoksa, bizden önceki evrenlerde de insan nesilleri var olmuş mudur?
Büyük patlama-büyük çöküş-büyük
patlama..mekanizması “açılıp-kapanan evren” modeli olarak adlandırılır. (not:Sitemizde
birçok kez tavsiye edilen “mucizeler.net” gibi Kuran-bilim çalışmaları
yapan birçok gruplarca da reddedilir.) Acaba, bu açılıp-kapanma kaç kez
tekrar edecektir?
Paylaşacakları olan
arkadaşları bekliyorum.
Saygılar.Sevgiler.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Katılma Tarihi: 04 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 78
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam
Kurandaki ayetlerin %90 ı müteşabihtir.Yani teşbih=benzetme sanatı uygulanmıştır.Kıyameti anlatan tüm ayetlerde müteşabihtir.Onlarda esas olarak insanın ölümünü anlatmaktadır.Bana göre ölümün hemen sonrasında dirilme olmaktadır.Somut olarak ayetleri anlayanlar somut kıyameti çok beklerler gibime geliyor.
Birincisi, bilime göre evrenin kapalı olması mümkün görünmemektir. Bunu, şu şekilde cevaplayanlar olacaktır: “ Bilim, geçmişte olduğu gibi gelecekte de yeni keşifler ile Kuran’ı doğrulayacaktır.”Evet, öyle olmalıdır.
Sorum şuralardan kaynaklanıyor: Kıyamet, evrenin sahip olduğu mevcut yasalara tabi olarak mı var olacaktır? Yoksa, bu yasalardan bağımsız olarak mı?
Kıyamet ile büyük çöküş ilişkisi var mıdır? Kıyamet’in kapsamı tüm evren midir yoksa yalnızca Dünya mıdır?
Kıyamet, evren çapında olacak ise, bu çöküş, milyarlarca yıl alacak bir süreçtir. Oysa, Kuran’a göre kıyamet ansızın gelecektir. Yaratıcı, tavrını sünnetullah içinde kalarak belirliyorsa, evrenin bir anda toptan çöküşünü sağlayabilecek bir evrensel mekanizma olmadığını ekleyelim.
Kıyamet dünya ile sınırlı kalırsa, milyarlarca yıl sonra şimdilik bilmediğimiz bir mekanizma ile evren, kıyametten bağımsız olarak büyük çöküşe uğrayacaktır.
Fakat, yeniden aynı mekanizma ile yaratılacak olan evrenne içindir?
Cennet ve cehennem yeniden yaratılacak olan evrende mi olacaktır?
Yoksa, Allah, bu evrende yeni imtihanlar için başka insanlar mı yaratacaktır?
Allah, büyük patlama-büyük çöküş-büyük patlama.. mekanizmasını işleteceğini belirttiğine göre, içinde bulunduğumuz evren “ilk” midir? Yoksa, bizden önceki evrenlerde de insan nesilleri var olmuş mudur?
Büyük patlama-büyük çöküş-büyük patlama..mekanizması “açılıp-kapanan evren” modeli olarak adlandırılır. (not:Sitemizde birçok kez tavsiye edilen “mucizeler.net” gibi Kuran-bilim çalışmaları yapan birçok gruplarca da reddedilir.) Acaba, bu açılıp-kapanma kaç kez tekrar edecektir?
Selam Cin13,
Kıyametin ansızın gelecek olması beni de zaman zaman düşündürmüştür.
Bu konularda kapsamlı araştırmalar yapmadım. Ancak bildiğim kadarı ile en son bulgu evrenin genişlemesinin artan bir hızla devam ettiği yönünde idi. Yani sizinde söylemiş olduğunuz gibi mevcut bilgilerimizle evrenin çökmesi olası görünmüyor.
Oysa Kuran'daki ayetler, kıyamet ile bildiğimiz evrenin yapısının bozulacağına işaret ediyor.
Bu durumda bu bozulma olayının mekanizmasını şu anda bilemiyoruz, ama göklerin dahi bozulacağından bahsedildiğine göre bu mekanizma şu anda bizim hakkında bilgi sahibi olmadığımız yedi gök'ten biri veya birkaçında olabilir. Kuran en yakını kandillerle süslenmiş yedi gökten bahsediyor. Benim düşüncem, bu durumda bizim bildiğimiz uzay ve atmosfer en fazla iki gök olabileceği diğerleri hakkında bilgimiz olmadığı yönünde. Bu şartlar altında kıyametin, beklemediğimiz bir şekilde ansızın gelmesi olası.
Bir diğer olasılık, şu anda evrenin geçmişine bakmakta olduğumuz gerçeği. Belkide bilmediğimiz bir nedenle bozulma başladı ve yokoluşa gidiyor.
Muhabbetle.
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Selamlar,
Enbiya 104'ün kıyamet ile ilişkili olmayabileceği olasılığı yok değildir.Ancak,
kıyameti nasıl yorumladığınızdan öte Enbiya 30 ve 104 ‘ün evrenin
doğumu,ölümü ve belki de (benim de asıl dikkat çekmek istediğim nokta) yeniden
doğumuna işareti ele alınmalıydı. Elbette-Ayetlerin müteşabih olması bu
ayetlerde haber verilen olayların gerçekleşme durumunu değil
"nasıllığını" yorum veya tartışma konusu yapabilir.
Kıyamet ile gök ilişkisi (Rahman 37) de belirtildiğine göre, kanaatim,
kıyametin tüm evren çapında olmasıdır.Eklemem gerekirse, kıyamet sadece
dünya ile sınırlı ise Allah niçin kıyamet sonrasına ilişkin bir dünyevi bilgi
olan evrenin çökmesi bilgisini versin?
Sünnetullahın, bugün fizik kanunları olarak adlandırdığımız şekilde tanımlanmış
olduğuna inanıyorum. Nitekim,Enbiya 30'da verilen evrenin doğumu olayını büyük
patlamanın 10 üzeri -33 saniye sonrasına kadar neredeyse eksiksiz olarak
biliyoruz.
Evreni ve içerisindeki her olayı tarifleyebilecek 4 ya da 5
kuvvetimiz var. Nasıl ki doğum ve gelişme evrelerini bu yasalar ile
açıklıyor isek, çöküş de, yeniden yaratılan evren de bu yasalara tabi olmalıdır.
Ayette « İlkyaratılışta başladığımız gibi » derken
yeni evrenin doğma evresinin, mevcut evrenimizle aynılığına işaret etmektedir.
Ancak bilim ne bu çöküşü ne de bu “dalgalanan evren”
modelini mümkün saymaktadır. Görece yakın 1a tipi süpernovaların incelenmesiyle
evrenin giderek artan bir hızla genişlediği ortaya çıkarılmıştır. Bahsettiğimiz
bu olası 5.kuvvet evrenin artan hızla genişlemesinden sorumlu olabilir. Evrenin
çöküşünü sağlayacak olan kütleçekim kuvveti ise olması gereken değerin çok çok
altında çıkmaktadır. Eksik kütleyi tamamlayabilecek olan, karanlık
madde,kahverengi cüceler,karadelikler,ya da "wimp" adını verdiğimiz
zayıf etkileşimli atomaltı parçacıklar yetersiz kalmaktadır.
Standart modelimizin eksik olduğunu bildiğimize göre, umudumuz yeni
keşiflerdedir.
Çöküşün, göğün sadece kandillerle süslenmiş en yakın
olanında,yani sadece bildiğimiz evren
ile sınırlı olduğunu, 7 kat göğün atmosferin tabakaları hatta atmosfer ile
ilişkilendirilmesinin son derece zorlama ve temelsiz olduğunu düşünüyorum.
Bir önceki yazımdaki sorularım geçerlidir:
Enbiya 104’teki “önce nasıl yaratıldıysa”, “tekrar” ve “ilk
defa yaratmaya başlandığı gibi” yaratılacak fiziki evren ne içindir?
Elmuh kardeşe not: Çöküş başlamış olsaydı aşağıdakilerden birinin gözlemlenmiş
olması gerekirdi
1. Çöküşün başlaması termodinamiğin 2.yasasının ihlali anlamına gelir.
2. Çöküşün başlaması evrensel arkaalan ışıması(kozmik fon radyasyonu) nın
sıcaklığının artması anlamına gelir.
3.Çöküşün başlaması, yıldızların elektromanyetik spektrumunda maviye kaymayı
getirir. (birbirine yaklaşarak daha büyük kütleli galaksi kümelerine hareket
dışında. Ör: Samanyolu ve andromeda birbirlerine yaklaşır)
4.Çöküşün başlaması için gerekli olan genişlemenin durması
ve geriye sarma işleminin başlaması için gerekli kuramsal süre sınırına
yaklaşmış değiliz. Kaldı ki genişleme hızı artıyor.Hem de lokalbölgede.Bu da geçmişteki olası değişimi
(çökmeye başlamayı) gözlemleme zamanımızı çok yakınlaştırıyor.
5.Çöküş hızı ışık hızından hızlı olabilir. Benzer şekilde
genişlemenin başlangıcı olan şişme safhasında olduğu gibi.
Saygılar.Sevgiler.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Çöküş başlamış olabilir demedim. Ben bozulma başlamış olabilir dedim, bilmediğimiz bir mekanizma ile, bilmediğimiz bir şekilde. Kıyamet ile ilgili ayetlerden kıyametin ne şekilde gerçekleşeceğini anlamak için yeterli veri olmadığını düşünüyorum. Bu konuda pek çok senaryo yazmak mümkün olsa da çok gerçekçi olmaz. Ben sadece kıyametin ansızın kopması olayının ne şekilde mümkün olabileceğine dair aklıma gelen ihtimallerden bahsettim.
Diğer taraftan çöküş hızının ışık hızından hızlı olmasının aşağıdaki ayetlere göre mümkün olmadığı kanısındayım. Belki son anında olabilir.
Hac 1: Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet saatinin zelzelesi gerçekten çok büyük bir şeydir.
Hac 2: Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın, emzirdiğinden vazgeçer ve her gebe kadın, taşıdığını düşürür. Sen o gün insanları sarhoşlar halinde görürsün; oysaki onlar sarhoş değillerdir, ama Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
Sevgi ve dostlukla.
__________________ O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam,
Ayetin muhtevasinda gunumuz fizik ilminin alanina isabet eden hususlarin mevcudiyetinden yola cikarak hemen fizikci gozluklerini takmak bizi yanlis anlayislara sevkedebilir.
Cin 13 ile cok konularda farkli anlayislara sahip olmamla birlikte, bilim alaninda ve ozelde fizik biliminin konularina dair izahlarinda cok tutarli bir kimse oldugunu goruyorum. Sayin Cin 13 Kuran'i anlamak icin konunun islenis bicimi goz ardi edilmemeli. Kuran'in muhataplari yeniden varedilisi ve yargiyi inkar ediyorlar ve Kuran surekli degisik tarz anlatimlarla yeniden var olusu-dirilisi kabule davet ediyor. Bu yeniden var olus ile ilgili teknik cikarimlar ayetler zorlanarak yapilmamali. Cunku buda tahrifin ve ayetlerin hakkinda ilhada dusmenin baska bir tarzi olur. Kuran vahiy sureci acisindan bakildiginda olusan anlayis ile gunumuz anlayisi arasinda bir baglanti gereklidir. Gunumuz biliminin her anlayisini vahiye sigdirmak onu cok sismanlatir. Sagligini bozar. Ayetteki anlatimdan bir bilimsel cikarim gereksizdir. Kimyaci kurandan kimyevi sonuclar,fizikci fiziksel sonuclar,matematikci sayisal sonuclar,tarihci tarihsel sonuclar vb cikarirsa bu mesaji daraltir. Kuran'i okurken herseyden kendimizi soyutlayarak ona endeksleyip,asil mesaja pur dikkat kesilince, hersey cok daha net anlasiliyor. Yuce Allah Kiyametin gerceklesmesinin ardindan, yeniden dirilisin-varolusun gerceklesecegini uzerine bir soz olarak aliyor ve bunu kesin likle yapacagini soyluyor. Kuranin her kelimesini gunumuz bilimleri acisindan ele almak yerine muhtevayi goz onunde bulundurmaliyiz. Konuyu butunun sadece kucuk bir alanina daraltirsak o zaman asil gayeden sapmis oluruz.
Kuran'in vahyedildigi anlayis ortami bilinmek sureti ile bakildiginda bir cok konular daha iyi anlasilir. Kuran evreni o gunun arabinin gozuyle tanimlamayi bir taban olarak aliyor. Bu esas anlasilirsa bir anahtar gorevi ustlenir ve neden gunes ve ayin hakkinda gunumuz bilimine ters gibi gorunen ifadeler kullanildigi anlasilir. Dunyanin adeta duz olusunu hissettirren ifadelerin sebebi anlasilir. Kuran labaratuvar kilavuzu degil yasam kilavuzudur. Insanin yaratilisinda ona kodlanan kesfedicilik illada Kuran'i bir formulden olusturulmak zorunda degildir. Kuran'in hak oldugunu soyledigi iyi anlasilmalidir. Duygusal bir kuran taraftari icin Kuran'da kullanilan kelimelerin arizasi kabullenilir bir sey degildir. Oysa biraz bilgi nefesi alarak bakildiginda gorulur ki Kuran o gunun insaninin dilini oldugu gibi kullanmistir, gramer duzenlemesi veya imla duzenlemesi, anlam duzenlemesi yapilmamistir. Onlarin anladigi ve bildigi versiyon esas alinmistir. Mesaja degilde ayrintiya kafayi takanlar isin icinden cikamazlar. Tek bir care bulurlar oda gunlerinin populer anlayisina uygun olanini tercih etmek. Boylece insulin sistemi bozulan din diabetic bir hasta olur ve onun yapay mudahelelere ihtiyaci artar ve bunlara bagimliligi gittikce artar taki riskli tercih yapilma asamasina dek ......
Selamlar. Sayın muhliskul, yazınıza teşekkür ederim. Sizinle ayrıldığımız nokta sanıyorum ki şunlar:
muhliskul Yazdı:
Ayetteki anlatimdan bir bilimsel cikarim gereksizdir. Kimyaci kurandan
kimyevi sonuclar,fizikci fiziksel sonuclar,matematikci sayisal
sonuclar,tarihci tarihsel sonuclar vb cikarirsa bu mesaji daraltir.
Ben tam tersini düşünüyorum. Ayetin, bu evreni yaratan Allah'ın, yeniden yaratışa muktedir olduğunu belirtmesinin yanısıra,ayetlerin genel özelliği olan iç içe anlamlar taşımasının getirdiği, evrene ait bazı ipuçlarını da verdiğini düşünüyorum.
Kimyacının, tarihçinin,fizikçinin vs. kendi bilgi dairesi içinde ayetlerden çıkaracağı, faydalanacağı kısımlar olduğuna, bu sonuçların da mesajı daraltacağını değil, bilakis genişleteceğine inanıyorum.
Hatırlamamız gereken sadece, çıkardığımız sonucun, tek sonuç olmadığıdır.Bu düşünme yöntemi, mesajı genişletir.
Örneğin: Enbiya 30:İnkâr edenler görmedi mi: Gökler ve yer
bitişik iken Biz onları birbirinden ayırdık.Her canlı şeyi de sudan
yarattık.Hâlâ mı inanmıyorlar? ayeti Kuran'ı yüzyıllar önce okuyanlar tarafından Allah'ın sınırsız kudretinin ifadesi olarak anlaşılabilir iken, bugün okuduğumda daha önceki anlayışa ek olarak çok açık ancak öznel, bilime konu ipuçları da görüyorum. İleride de muhakkak benim kavrayışıma ek anlamlar da kazanabilir. Benim, mevcut bilimsel gelişmeler sayesinde kazanmış olabileceğim ek anlamlar niçin mesajı daraltsın? Tam tersini söyleyeceğim.
Ancak eklenmesi gereken şudur. Kuran ayetleri nesnel bilimsel önermeler değildir. Çıkarılan sonuçlar özneldir. Kuran ayetlerine dayanılarak yapılan bilimsel terimler içeren çalışmalar bilimsel değildir.
Sizden ve diğer arkadaşlardan Enbiya 104 'ün türkçe çevirisini tekrar rica ediyorum.
Farklılıklarımız, Kuran'da buluşmamıza engel olmayacaktır. Saygılar.Sevgiler.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba yazdiklarim da anlatmak arzusu tasidigim dusuncelerim ayan ve beyan. O yuzden bil mukabele dusuncelerinize tekrar cevap yazmak geregini duymuyorum. Siz zeki bir insansiniz bir kez daha ayni mesajimi okursaniz kastimi anlayacaksiniz. Herneyse asagiya enbiya 104 ile ilgili tercumemi ilistiriyorum.
"Gogu yazi siccillerinin(tabletlerinin)duruldugu gibi, durdugumuz gun,evvelki yaratilisa basladigimiz gibi , onu yeniden iade ederiz-tekrarlariz. Bunu mutlaka yapmak bizim verdigimiz bir sozdur."
Siccil, kil taslarinin firinlanmasi sonucu yapilmis kil tabletler ve benzeri anlamlari mevcuttur. Fil suresinde firinlanmis kil taslari olarak gecmesi bunun diger ornegidir.
Teva kelimesi durmek,gizlemek ve yok etmek anlaminda kullanilmaktadir.Zumer 67 de ayni konuyla ilgili olarak gecmektedir.
Kutub,malumen kitaplar-kitabeler (yazitlar) anlamina gelmektedir.
Yeterince net olmadiysa ilerde daha detayli arastirarak tercume edebilirim.
Selamlar.
Bilgisayarda çalışıyordum,cevabınızı gördüm. Hemen cevap yazayım diye düşündüm. İlginize,yardımınıza teşekkür ederim. Konu benim için netleşmiştir. Çıkardığım sonuç, evrenin kapalı geometriye sahip olduğu ve bir sonraki büyük patlamaya doğru yol aldığıdır. Saygılar.Sevgiler.
__________________ Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma