Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Ölüm hakkında çeşitli kesimlerde yaygın olan batıl inançlardan birisi de "reenkarnasyon"dur. Öldükten sonra çeşitli kereler farklı yer ve zamanlarda ve farklı kimliklerle dirilerek yeniden dünyaya gelme şeklinde açıklanan reenkarnasyon, gerek iman etmeyenler gerekse çeşitli batıl inanışların mensupları arasında, son zamanlarda ilgi gören sapkın bir akım haline gelmiştir.
Teknik olarak hiçbir delile dayanmamasına rağmen bu tür batıl inançların taraftar toplamasının başlıca sebebi, dini inancı olmayan insanların bilinçaltlarındaki, öldükten sonra yok olma endişesidir.Dini inançları zayıf olan kimseler de, dünyada yaptıklarının karşılığı olarak ahirette cehennem gibi bir cezanın kendilerini beklediğini bildikleri için ya da en azından ihtimal verdikleri için öldükten sonra ahirete gitme gibi bir gerçekten rahatsız olurlar.Her iki sınıf için de öldükten sonra dünyaya tekrar tekrar gelmek son derece cazip bir durumdur. Bu yüzden bu işin istismarını yapan belirli kesimlerin birkaç göz boyama seansıyla, daha fazla delil aramadan reenkarnasyon gibi bir safsatayı seve seve benimserler.
Ne yazık ki bu sapkın düşünceye, son zamanlarda Müslüman çevrelerden kendisine aydın, entellektüel, ilerici görünümü vermek isteyen bazı kişiler de olumlu bakmaktadır. Olayın asıl ciddi yönü ise, bu tür kimselerin söz konusu sapkın iddialarına Kuran ayetlerinden delil getirmeye ve ayetlerin açık ve net ifadelerini, "dillerini eğip bükerek" kendi yorumlarına uydurmaya çalışmalarıdır.Burada vurgulanmak istenen temel konu da, bu sapkın itikadın kesinlikle Kuran ve İslam dışı olduğu ve Kuran'ın açık ayetleriyle tamamen çeliştiğidir. Reenkarnasyonun Kuran'da geçtiğini iddia edenlerin delili olarak öne sürdükleri birkaç ayetten biri Mümin Suresi'nin 11. ayetidir. Ayet şöyledir:
Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?"
(Mümin Suresi,11) Reenkarnasyoncular bu ayette, insanın dünyada bir kere yaşayıp öldükten sonra tekrar diriltilerek dünyada ikinci bir yaşama başladığını, bu suretle ruhunun gelişimin tamamladığını ve bu ikinci yaşamını takip eden ikinci ölümünden sonra ahirette diriltildiğini iddia ederler.
Şimdi herhangi bir ön yargıya kapılmadan bu ayeti inceleyelim: Ayete göre insanın iki defa ölü iki defa diri hali olduğu anlaşılmaktadır. Üçüncü bir ölü ya da dirilik hali söz konusu değildir. Bu durumda doğal olarak akla, insanın en baştaki durumunun ölü mü ya da diri mi olduğu sorusu gelir. Bu sorunun cevabını ise Bakara Suresi'nin 28. ayetinde buluruz:
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz.(Bakara Suresi, 28)
Ayet açıktır; insan başlangıçta ölüdür, yani yaratılışının temeli başlangıçta, ayetlerde de bildirilen toprak, su, çamur gibi cansız maddelerden oluşmaktadır. Daha sonra Allah bu cansız yığına "bir düzen içinde şekil verip" diriltir. Birinci ölüm ve birinci diriliş gerçekleşmiştir. Birinci dirilişten belli bir süre sonra insan, yaşamı sona erince tekrar öldürülür, ilk ölümünde olduğu gibi toprağa geri döner, çürüyüp-ufalanıp toz haline gelir. Bu da ikinci defa ölü haline geçişidir. Geriye ise ikinci ve son diriltilmesi kalmıştır. Bu da ahiretteki dirilmesidir. İkinci ve son diriliş ahiretteki dirilme olduğuna göre, dünya hayatında ikinci bir diriliş söz konusu olamaz. Aksi takdirde bu tür bir iddia üçüncü bir dirilişi gerektirir ki böyle bir durumdan hiçbir ayette söz edilmez. Görüldüğü gibi ne Mümin Suresi 11. ayetinden, ne de Bakara Suresi 28. ayetinden insanın dünyada birden fazla kez diriltildiği anlamı çıkmaz. Tam tersine bir kere dünyada bir kere de ahiretteki dirilişin olduğu ayetlerden açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
Durum bu kadar açık olmasına rağmen reenkarnasyoncular her iki ayeti de kendi anlamsız iddialarına delil olarak kullanmaya çalışırlar. Ancak bu ayetle söz konusu kişilerin iddialarının aksine ölümün ve dirilmenin gerçekte nasıl olacağı bizlere haber verilmektedir. Bunun dışında, Kuran'daki pek çok ayet de insanın içinde imtihan edildiği tek bir dünya hayatı olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin ölümden sonra tekrar dünyaya dönüş olmadığı, Allah'ın buna kesin olarak izin vermeyeceği ayetlerde şöyle bildirilmektedir:
Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün;/99
Döndürün ki, o arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu. Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır./100 (Müminun Suresi, 99-100)
Ayette, kişiye ölüm geldikten sonra yeniden dünya hayatına bir dönüş, bir telafi imkanı bulunmadığı anlatılırken inkarcıların, bunun aksine ikinci bir diriliş ve dünyaya dönüş beklentisine sahip oldukları da dikkat çekmektedir. Allah bunun hiçbir geçerliliği bulunmayan ve inkarcının kendi söylediği bir sözden ibaret olduğunu açıkça belirtir.
Bir başka ayette de cennettekilerin "ilk" ölümden başka bir ölüm tatmayacakları şöyle bildirilir:
Orada, ilk ölüm dışında ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur./56
Rabbinden bir lütuf olarak böyledir. İşte budur o büyük başarı.(Duhan Suresi, 56-57)
Cennet ehlinin, birinci ölümleri dışında başka bir ölüm tatmayacaklarından dolayı duydukları sevinç bir başka ayette şöyle geçer: "Peki, biz artık ölmeyecek miyiz?"/58
"Sadece ilk ölümümüz; azaba da uğratılmayacağız, öyle mi?"(Saffat Suresi, 58-59)
Üstteki ayetler o kadar açıktır ki, insanın tattığı tek bir ölüm olduğu, hiçbir tevile yer bırakmayacak netlikte vurgulanmaktadır. Burada, önceki ayetlerde iki ölümden bahsedildiği halde, neden burada tek bir ölümden başka ölüm tadılmayacağının söylendiği gibi bir soru akla gelebilir. Bunun cevabı Duhan Suresi'nin 56. ayetindeki ölümü "tatma" ifadesinde kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Zira, insanın bilinçli olarak tattığı, yani yaşadığı, karşılaştığı, idrak ettiği ilk ve tek bir ölüm vardır; o da dünya hayatının sona erdiği an karşılaştığı ölümdür. En baştaki ölü halinden önce diri olmadığı dolayısıyla algılama ve şuur gibi özellikleri olmadığı için bu birinci ölümünün şuuruna varması, bunu tatması gibi bir durumu elbette ki olamaz.
Kuran'ın bunca açık ve kesin haberine rağmen, dünyada birden fazla ölme, dirilme, yeni bedenlere girme gibi olayların bulunduğunu iddia etmek Kuran'ın açık ayetlerini reddetmek anlamına gelecektir.Kendi çapında bile (örn;sebep-sonuç yasası nın olmayışı her şeyin sonuçlandığı,bizim sebepleri yaşadığımızı) çelişen bu dal Kur’an sözlerini menfaatine göre yorumlayarak hüküm vermiş ve milyonları bu inanaçla kasıtlı olarak zehirlemiştir. Yec’üc Mec’üc sorusuna yec’üc sen Mec’üc ben, şeytan sorusuna senden benden ala şeytan mı var diyerek yanıtta bulunan parapsikoloji yine kur’an dan ayetler yazıp riyakarca çarptırarak reenkarnasyon vb. olayları ikna etmeye çalışmıştır vedurum açıktır. Gerisi Aklınıza kalmış. Saygılar….
Katılma Tarihi: 12 mart 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 52
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Abi Allah Razı olsun.Reenkarnasyon saf satasını biricik klavuzumuz olan Allah ın ayetleriyle açıkladığınız için size müteşekkirim.Daha bu gün bir arkadaşla buna benzer bir safsata üstünde konuştuk.Arkadaşım insan ruhununöldükten sonra tekrar aynı bedene gelebileceğini iddia etti.Bende ona ayetler ışığında bunun olamıyacağını izah etmeye çalıştım.Bu asırda insanlar böyle şeylere nasıl inanıyorlar hayret....Allah yardımcımız olsun...
Güzel bir konuya değinmişsin.Özellikle hatay ve çevresinde bu inançta olan insanlar var.hatta bunun programı bile yapılmıştı.Gelecek yorum ve eleştirilere göre konu genişletilirse iyi olur.
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
reenkarnasyon olayını klasik anlatımlarla açıklayabiliriz.ama başka yerde etkili olacak olan bu açıklamaların temeline bakıldığında bu sitede zerre değeri yoktur.
klasik anlatımlardan insanların cinlerin işgali altında olduğu ve cinlerin onlarla bedenlerine (!) girerek günahlar işlediği anlatılır.
güldüğünüzü hissediyorum ama maalesef doğru,ömer nasuhi bilmen'in islam ilmihali kitabına bakarsanız dumur bir olay göreceksiniz. bakacağınız kısım BOY ABDESTİNİN ALINMASI GEREKEN HALLER.
orada cinlerle ilişkiye girenlerde gusül abdestinin gerekliliğini okuyacaksınız.
cinlerle bu kadar içli dışlı olanlar elbette birşeyler(!) görecektir.
hatay'a gelince;o örnekler insanı gerçekten hayrete düşürür-bir hanif müslümanı ise sadece tebessüm ettirir.cem yılmaz'ın esprisinde olduğu gibi "ahrette turnike yok geri gelemiyorsun,bonus can filan anca bilgisayar oyunlarında oluyor"
kendimizi kandırmayalım büyü ve cinleri bu kadar kafamıza takmayalım. öyle bir şeyi detaycı dediğimiz manyak imamzadeler çoktaaaan yorumlardı.
soru :vücuduna cin girmiş birine sevap günah yazılır mı hocam?
el cevab : (valla tırtsım billa bilmiyorum karizma yerlerde sürünmesin) bunlar boş işler evladım daha yararlı konulara bak
Fatir suresi 37.Ayet ; Onlar o cehennem ateşinde rabbimiz bizi çıkar önce yaptığımızdan iyi işler yapalım diye feyat ederler.Biz sizi öğüt alacak olanın öğüt alabileceği bir ömürle yaşatmadık mı? Ve size uyarıcıda geldi.Öyle ise tadın azabı artık zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.
Hüküm Allahındır bizce ayetin zahirinden anlaşılıyorki,yeni bir imkan verilmesini isteyenler daha önce kendilerine yeterli süre verildiği için ret cevabı almaktadırlar.Bu süre verilmemiş olsaydı tekrar dünya planına gönderilebileceklerdi.Denilebilirki bu ayetin muhatabı olmak bakımından dünyada 25 yıl kalanla 100 yıl kalan aynı tutulamaz.Geri dönüşe ret verilmesi için dünyada kalışın,''Öğüt alanın onu alması için gerekli bir süreyi bulması lazımdır.Şunuda söyleyelim Kur'an Ömür kavramını İnsanın tekamülünü tamamlaması için gerekli olan süre anlamında kullanmaktadır.Buna muammer olmakta deniyor 11.ayet bu sürenin bir kitapta belirlendiğini ve hiç kimsenin bu belirlenen süresinin o kitaptaki kayıtlar aksine kısaltılamayacağını söylemektedir.Sürenin dünyaya kaç kez gelmekle tamamlanacağını Cenabı hak bilir.Kişinin mahşer hesabı işte bu hesabın tamamlanması sonucu görülecektir. ............................................................ ............................................................ ............................................................ ............. Vakıa suresi 60-62. Ayetlerdeki ölüm ve tekrar yaratılma kavramları.
Önce ayetleri görelim; ''Aranızda ölümü biz taktir ettik ve biz yerinize diğer benzerlerinizi getirmemiz ve sizi bilemiyeceğiniz bir yaratılışta ve suretlerde tekrar yapılandırmamız hususunda önüne geçileceklerden de değiliz.(ayrıca bak İnsan 28)
(İnsan 28- Onları yaratan ve vücutlarına biçim veren biziz. İstediğimiz zaman onları benzerleri ile değiştiririz)
İşin esasını Allah bilir.Bu ayetlerden mahşerdeki yaratılış anlaşılabileceği gibi,dünyada yeniden bedenlenme yani reankarnasyon da anlaşılabilir.Hatta ayetler ikinci manayı anlamaya daha uygundur.Nitekim Fahrettin Errazi den Elmalılı ya kadar birçok müferris getirdikleri açıklamalarla ikinci manayı ortaya koymuş ancak geleneksel kabule uyarak reankarnasyon dan bahsetmemişledir.Reankarnasyonun Kur'an a ters düşmediğini savunan Süleyman Ateş bu ayetleri açıklarken şu satırlarıda yazmıştır.''Birinci ayette ,yeniden yaratılack insanın bedeninin bu bedenin aynı değil ,benzeri olacağı:''Sizi bilmediğiniz bir biçimde yaparız'' anlamındaki ikinci cümledende yeniden yaratılacak insanın,bilinmeyen bir biçimde yaratılacağı anlaşılır.Daha önce geçen benzeri ayetlerle karşılaştırılırsa bu ayetlerden de kemal bulmadan ölmüş insan ruhunun bilinmeyen bir zamanda ve bilinmeyen bir biçimde yeni bir bedene sokulup bedensel hayata getirileceği manası çıkarılabilir.Bu ayetler olgunluk kazanmış mümin insanlara değil ahireti inkar eden kemal bulmamış cehennem halkına hitaptır.Bundan kemal bulmamış isyancı insanların,kemal bulmak üzere tekrar bedenlere sokularak yaratılacağı anlaşılır.Bu taktirde ba's (Yeniden bedensel hayata çıkarma öldükten sonra diriltme) olayı kemal bulmamış ruhlara mahsus olabilir.Kemal bulmuş ruhlar huld cennetine gittiklerinden,bedensel hayata dönemezler.Ba2s kemal bulmamış ruhların kemal bulmak üzere bedensel hayata getirilmesidir ki bedenden bedene geçen ruh bu bedenler içinde dünyanın ıstırabını sıkıntılarını çekerek olgunlaşır.İşte bu gelip gitmeler ruhu pişirip olgunlaştıracak olan cehennem hayatıdır.Her bedensel hayatta yapılanlar,ruhun daha sonraki hayatının mahiyetini çizer.Kötülüklerden korunan ve Allah'a ibadetle olgunlaşan ruh,ebedilik cennetine girer.Birdaha gerçekte azap olan bu bedensel hayata dönmez.Ama olgunlaşmayan ruhlar olgunlaşıncaya dek yeni bedenlere sokularak dünyaya getirilirler.Olgunlaşmanın tek yoluda Allah'a ibadet ve güzel ahlaktır. ............................................................ ............................................................ ............................................................ ............. Mümin suresi 11. Ayet;Ey Rabbimiz bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin.Artık günahlarımızı itiraf ettik.Buradan çıkmak için bir başka yol daha var mı?
Görüldüğü gibi ayette iki defa öldürülüp diriltilen ve tekrar diriltilmeyi isteyen bir topluluk söz konusu edilmektedir.Buradaki iki defa öldürülüp iki defa diriltilmeyi ayete parantez içi ifadeler yaparak istedikleri anlamlara çekenlerin kendi kanaatlerini Allah'ın kitabına sokmaktan başka hiçbir dayanakları yoktur.Ayet bazı insanların ikinci üçüncü kez bedenlenmek üzere dünyaya geri gönderildiklerini gösterir lafızdadır.Saffat suresi 54-61 ayetlerde biri cehennemde biri cennette iki arkadaş şöyle konuşturulmaktadır.''Bakarmısınız dedi.Baktı,onu cehennemin tam ortasında gördü.Dedi ki;'Vallahi ,az kalsın benide oralara indirecektin.Rabbimin nimetleri olmasaydı şimdi ben de elbette ordakilerdendim.Biz cennetlikler tekrar ölecekmiyiz?Hayır ,yanlız ilk ölümümüz.Ve biz azabada uğratılmayacağız.Gerçektende bu büyük başarının ta kendisidir.Çalışanlar böylesi için çalışsınlar.'' Görüldüğü gibi ayetlerde cennet ehli yani tekamülünü tamamlamış olanların tekrar öldürülmeyecekleri söylenerek.Cehennem ehliyle bir farklarınında bu olduğuna dikkat çekilmektedir.Duhan suresi 56. ayet Cennet ehlinin ikinci kez öldürülmemelerini yine Allah'ın lütfu olarak gündeme getirmektedir.''Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar.Allah onları bir lütuf olarak cehennem azabından korumuştur.''Müfessis Süleyman Ateş,Furkan suresi 13-14.Ayetleride İşaret ettiğimiz yönde değerlendirerek şu açıklamayı yapıyor;''Cennet hayatında ölüm yoktur.Cehennem azabından korunmuş olanlar , o nimet ve ikram içinde sonsuzca kalırlar.'' ''Cennetliklerin ölmeyeceği vurgulanırken,Cehennemdekiler hakkında böyle bir açıklama yapılmamıştır.Hatta tersine ordakilerin ölümü temenni edecekleri;''Orada ölümü çağırırlar;Kendilerine bugün bir tek ölüm çağırmayın birçok ölüm çağırın.(Furkan suresi 13-14)Ayetleriyle belirtilir.Tevsirlere göre bu ifadelerde ,Cehennem azabının korkunçluğu anlatılmaktadır.Yani azap öyle korkunçtur ki orada bulunanlar ölmeyi yaşamaya yeğleyecek,ölüpte kurtulmayı dileyecek ama bu mümkün olmayacaktır.''O en büyük ateşe girer ,sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar.( A'la suresi ;12-13)ayetleride bu anlamı güçlendirmektedir.''Belkide bu ayetlerde,dünyada olgunlaşıp bedenin ölümünden sonra cennete giden ruhların bir daha dünyadaki bedensel hayata dönmeyecekleri:Fakat dünyada olgunlaşmadan bedenden ayrılan ruhların bir süre ruhsal azaptan sonra bedene dönüp tekrar ölecekleri ta ruh olgunluğuna erinceye dek birkaç kez bedensel hayata dönerek ölümü tadacakları ancak olgunlaşmış ruhların bedenden ayrıldıktan sonra Cennete girip ölümsüzlüğe erecekleri anlatılmış olabilir.''Allah'ı nasıl tanımazsınız siz ölüler idiniz o sizi diritti yine öldürecek yine diriltecek.Sonra o na döndürüleceksiniz.(Bakara suresi 28)''Sonra onu öldürdü kabre koydurdu .Sonra dilediği zaman onu yeniden diriltti''(Abese suresi 21-22)Ayetlerin zahirindende bu mana anlaşılmaktadır.Gerçeği Allah bilir.İnsanlar belli yönde şartlanmış olan kamunun tepkisinden çekindikleri için bazı ayetlerin açık anlamını tavil etme yolunu tutmuşlardır.(Ateş 8/318) Ateş'e göre Bakara 28,Vakıa 60-61 İnsan 28,Abese 19-22 ayetlerde de tekrar bedenlenmeye işaret vardır.Ateş şunu da ekliyor;''Derileri piştikçe ,azabı tatsınlar diye onlara başka deriler vereceğiz''(Nisa suresi 56) Ayeti ünlü İslami düşünce ekolü İhvanus Safa tarafından tekrar bedenlenmeye delil olarak değerlendirilmiştir.(Ateş 8/202)
Alınan Kaynak Yaşar Nuri Öztürk Kur'an daki islam sayfa 153-160-161-248-249-250
Katılma Tarihi: 05 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 113
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
reankarnasyon safsatasına inanan ve hatta asırlar öncede yaşadığını iddia edenler var maalesef.önceden yaşayıp öldüklerini savunan bu zevat ne hikmetse önceki hayatlarında ya rus çarı oluyorlar,ya bir büyük komutan,ya şehzade,yada eski çağ filozofu oluyorlar genelde.benim aklıma takılan konu şu:reankarnasyona tabi olanlar hep elit tabakadan insanlarmı?içinizden hiç 'ben önceki hayatımda (afedersiniz)karı satan bir dümbüktüm,yada i.ne'idim ve yahutta kanlı bir katildim diyene rastladınızmı? neden hep rus çarları,büyük komutanlar büyük sanatçılar filan yeniden dirilirde öteki saydığım şahıslar tekrar dirilmezler?
biraz daha yazarsam üyeliğim iptal edilebilir.onun için bu muhabbeti burada keseyim bari.
reankarnasyon safsatasına inanan ve hatta asırlar öncede yaşadığını iddia edenler var maalesef.önceden yaşayıp öldüklerini savunan bu zevat ne hikmetse önceki hayatlarında ya rus çarı oluyorlar,ya bir büyük komutan,ya şehzade,yada eski çağ filozofu oluyorlar genelde.benim aklıma takılan konu şu:reankarnasyona tabi olanlar hep elit tabakadan insanlarmı?içinizden hiç 'ben önceki hayatımda (afedersiniz)karı satan bir dümbüktüm,yada i.ne'idim ve yahutta kanlı bir katildim diyene rastladınızmı? neden hep rus çarları,büyük komutanlar büyük sanatçılar filan yeniden dirilirde öteki saydığım şahıslar tekrar dirilmezler?
biraz daha yazarsam üyeliğim iptal edilebilir.onun için bu muhabbeti burada keseyim bari.
Evet bencede sen daha fazla yazma ama ne yalan söyleyeyim yazdıkların her ne kadar bu site için uygun değilsede çok güldürdün beni:)
Önce Ayeti görelim Allah sizi yarattı sonra öldürüyor.İçinizden bazıları ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevrilirki bir şey bildikten sonra hiçbirşey bilmez hale gelsin.
Geleneksel müfessir ve mealciler bu ve hac suresi 5. ayetteki ''erzelil umr'' (ömrün en basit ve düşük noktası) deyimini ihtiyarlık ve bunaklık şeklinde mânalandırarak ayetin bütün esprisini yok etmişlerdir.Bir kere erzeli ömre atılmaktan veya itilmekten değil,geri götürülmekten bahsediliyor.Yüreddü fiili itilmek, atılmak gibi pejoratif bir mâna ifade etmez.Bir geri çevirme ve başa döndürme ifade eder.Buna göre erzelil umr,ömrün başlangıcı yani tekamül süresinin en düşük noktası olur.
İkincisi insanın ileri yaşlara kadar yaşatılması ,elinin ayağının tutmaz,hafızasının gereğince işlemez hale gelmesi insan için,bir rezillik ve düşüklük neden olsun? İnsan ,ömrünün o noktasında fıtrat kanunları açısından en saygın ve olgun dönemindedir.Allah kulunu kendisine en yakın olduğu bir dönemde böyle kötü bir sıfatla anmaz.En iyisini Allah bilir ama,bize göre bu ayette mucize bir üslupla yeniden bedenlenme yani reankarnasyon gündeme getirilmektedir.Allah insanları yaratır ve öldürür.Ölenlerden bazıları (hepsi için kural değil) Yeniden ömrün başlangıç noktasına çevrilir ve ilk hayatında edindiği bilgileri hatırlamayacak bir biçimde yeniden bedenlenebilir.
Çocuk iken ölenler: Kişi yaşadığı süre içersinde amellerinden sorumlu olduğuna göre,onlar günahsız olarak ölmüşlerdir.Allah onlarada bilinç ve mükafaat verecektir.
-islamiyeti hic duymamis olanlar[eskimolar, afrikanin bazi halklari]
GÜZEL SORU İslamiyet duyularak/babadan oğula nakledilen bir din değildir,Rab'bimiz de bunu zaten bizden istemiyor.Eğer öyle olsa idi müslüman ülkelerinde doğanların torpilli olduğu anlamına gelir ki bu Allaha karşı bir hakaret niteliği taşır.İslamiyet bir şekilde kendilerine ulaşmamış bir toplumun "hanif" tektanrı inancına sahip olması onu kurtarırı.Yani Allah'ı bulabilmişse kurtulmuş demektir.Kendilerine uyarıcı gelmemiş toplumların ise sorumluluk taşımadıklarını Rab'bimiz bize bildiriyor yüce kitabında.
-elde olmayan sartlardan cok cahil kalmislar
Kişi ne kadar cahil olursa olsun,Allah'ı tanımasına bilmesine engel bir durum yoktur(akıl sağlığı yerinde ise).Bu nedenle cahil kişilerde asgari ölçüde sorumludur.Kendini yetiştirenlerin sorumluluğu ise çok daha fazladır.Sonuç olarak kişinin kendini geliştirmesi farzdır.
Allah'ın sıfatlarının biri de el-Adl dır.Herkese eşit imkanlar sunulmuyor gibi görünsede bu sadece bizlerin yorumudur.Allah tüm kullarına aslında "sınırsız" imkanlar sunar,kul yetersiz kalmış ise şüphesiz Allah'ın bir suçu yoktur olamaz da.
Yalnız bu haksızlık konusunda iyi düşünmeliyiz.Müslüman anne babadan dünyaya geldiğimiz için kendimizi şanslı görmemeliyiz.Bu tarz bir iman bizi kurtarmaz yani anne babadan nakledilen iman yeterli değildir.Yoksa hristiyan bir anne babanın çocuğu olsaydık muhtemelen hristiyan olurduk.O halde dini sorgulayarak içimize sinerek kalben iman ederek kabul edelim...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma