Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kuran okumak için, tesbih için, allahı zikretmek için, oruç için farz olmayan abdest (salât söz konusu olunca) niçin alınır? abdest ne işe yarar? (zorunlu misafir)
Çünkü Kuran her hangi bir zamanda okunur; Allah her hangi bir zamanda anılıp yücelenir; oruç her hangi bir zamanda tutulur. Ve bunların öyle tarifi yapılmış uygulama şekilleri yoktur. O yüzden örneğin bir kimsenin oruçlu mu değil mi olduğu görülemez.
Salât ise bir törendir; göstere göstere eda edilir çünkü özel bir uygulanış şekline ve vaktine sahiptir.
Ben bu bölümün müzakeresine başlarken salâtı Allah'a vermiş olduğumuz söze bağlılığımızı belirtme etkinliğimiz diye tarif ettim.
İki husus önemli:
(1)Salât, ant diye tarif ediliyor sanılmasına rağmen, ant değildir. Ant içme işi zaten "kâlû bela"da olup bitmiş. Salât ise bir etkinliktir; şimdi yapılıyor.
(2)Salât elbet değişik anlamlara gelir ama bu müzakerenin konusu olan salât, şeklen ve vakten sınırlı olan salâttır. O halde tarifini kim yaparsa yapsın benim gibi yapar. Ama nedense ben acayip bir tarif yapmışım gibi algılandı. Ya da ben mi alınganlık edip öyle bir duyguya kapıldım?
Neyse. Soru, "Niçin salât söz konusu olunca abdest alınıyor?" idi. Çünkü salât özeldir. Zaten özel olduğu için uygulanma şekli ve vakitleri belli edilmiştir; artı, amacı belli edilmiştir:
...Beni anmak için salât et -akımi's salâte li'z zikrî (20:14)
Evet. Yüce Allah’a "kâlû bela"da verdiğimiz bir söz var (7:172-173, 33:72-73): yaşadığımız sürece "Allah bir!" deyip yalnızca O’na tapacağız (36:60). İşte salât o sözümüzü hatırlamak amacıyla günün belli vakitlerinde yaptığımız kıyamlı-rükulu-secdeli etkinliklerdir.
Allah’ın salât ile o sözümüzü ilgili kılan sözleri:
Andınıza bağlı kaldığınız sürece sizinleyim –
innî ma’aküm lein akamtümü’s salât (5:12)
Senin andına bağlılığın mı atalarımızı bırakmamızı gerektiriyor? –
E salâtüke te’muruke en tetrüke ma ya’budu ébâüna (11:87)
Sizin dostunuz, andına bağlı kalmaya çalışandır –
veliyyüküm ... ellezîne yukıymûne’s salât (5:55)
Şeytana tapmıyacağınız hakkında sizden söz almadık mı?
E lem a’hed ilayküm... en lâ ta’büdü’ş şeytan
Bana tapın; doğru yol bu
Eni’büdüni hézé sırâtü’n müstakîm (36:61)
Şeytan sizi andınızdan caydırmak ister –
yurîdû’ş şeytanü enyasiddûküm ani’s salât (5:91)
Andınızı anımsama etkinliklerinizi sürdürün ve bilinçle yerine getirin –
Hâfizû alâ’s salavâti ve salâti’l vusta (2:238)
Ahrete inanan herkes vahye de inanır ve andını sürekli anımsamaya çalışır –
ellezîne yü’minûne bi’l âhiri yü’minûne bihî ve hüm alâ salât ihim hâfizûn (6:92)
Abdest arınıp o törene yoğunlaşmamız almamız gereken bir önlem:
Allah sizi arındırmak ve size olan iyiliğini, değer bilin diye, tamamalmak istiyor -('llahü) liyutahhir eküm ve liyütimme nı'metehu aleyküm le'alleküm teşkürûn (5:6)
Özetle, salât bir araçtır; amaç değil. Yararı öteki dünyada değil bu dünyada elde edilmek durumundadır: Allah bize olan iyiliğini bu dünyada tamamlamak istiyor ki Kendisinin bu dünyada değerini bilelim.
Değer bilir olmak İslamî bir erdemdir; münkir olmanın zıt anlamlısıdır.
Sevgi ile, Hasan Akçay
|