Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
09 Haziran 2006 Cuma günü itibari ile Hans Von Aiberg (Bülent Ayberg) tutuklanarak yargı önüne çıkarılmış. Eşide tutuklanmış hatta ve hatta sitelerinde bana fırça çeken bir şahıs wardı Ergün Bektaş oda gözaltına alınmış ve hatta grup içerisinde hansa inanan bir kişi benide kandırdılar dolandırdılar. şikayetçiyim diye dawa açacakmışş. bilmiyorum ama ben bu konu ile ilgili zaten bi konu açmıştım. orda ayrıntılı ve sağlam kaynaklarden edinilen bilgi wardır. heralde sildiler.
Yazınız silinmedi. Konuyla ilgili diğer yazılar gibi bu başlık altına taşındı. (Moderator)
Bülent bey ve eşi Mesude Hocanım dışında herkes tutuksuz yargılanmak
üzere serbest kaldı.. Ama bu ikisi tutuklandı. Biraz da cezaevi tozu
yutsun çıktığında ne döktürüüüür ne döktürür professor :p
Selam , Malum yazmayacaktım ama sıradışı gelişmeler mecbur ediyor insanı. Bu yazımda bir çok cümle kullanacağıma ama bilin ki ana tema şu olacaktır: HANS, "HANİF ISLAM" TERİMİNE SİLİNMESİ ÇOK UZUN ZAMAN ALACAK KOCA BİR LEKE SÜRMÜŞTÜR! Kocayusuf gibilere, mezhepleri din sanan, hadislerle, Kur'an ayetlerini horoz güreşine tuttaranların eline mükemmel kozlar geçti. .......
Kuran eksenli dusunce zarar gormustur. Hanif islam bir sahtekar yuzunde zarar gormustur. Simdiden insanlar suclamalara basladilar. Bir arkadasimin beni arayip suclamada bulunmasi beni cok uzdu Ama bu forumu takip edenler bu forumun uyelerinin Hans Aiberg sahtekarinin ic yuzunu ortaya cikarmak icin nekadar ugrastigini bilir.
Gerek bu forumda gerekse www.Hansvonaiberg.org sitesinde hansin ic yuzunu ortaya cikarmak icin yazi yazanlardan Allah razi olsun. Hans Von aiberg ne ilk sahtekardir ne de son. Allahin kitabini birakip bu tip insanlarin pesine gidenlere Allah tokatini vuracakdir.
__________________ Müslümanim diye hic utanmiyorum.... Mevsim Bahar..Ben artık özgur bir müslümanım. Bir elimde KURAN, Bir elimde bahar çiçekleri ve arkamda 1400 yıllık hurafe, hadis, mezhep ve şeyhlerın enkazı.
Bu gelişme üzerine basında yer alan haber ve yorumların, forumda bu başlık altında toplanması herhalde faydalı olur...
Böyle düşünerek, iki köşe yazısını dikkatinize sunuyorum...
Birincisi, İnterhaber.com'dan Sn. Kemal Çapraz'a ait..
Kemal Çapraz Yazdı:
Şeyhliğin dayanılmaz cazibesi
Bugün gazeteleri açtığımda “Sanal Şeyh Gözaltında” haberini hayretler içersinde okudum. Yıllar öncesinde basın piyasasından bildiğim, Bülent A.’nın gözaltına alındığı haberi beni acı acı gülümsetti. O tarihlerde sarı saçları sebebiyle gazeteci arkadaşların “Hans” adını verdikleri Bülent A... yıllarca büyük gazetelerde fal, astronomi ve buna benzer işlerle geçimini sağladı. Bir ara, Prof. Dr. Hans von Aiberg ismiyle islami kitaplar da yayınlamaya başladı. Babıalinin gediklilerinin iyi tanıdığı bu sahte Profesör’ün peş peşine kitapları yayınlanıyor, o da İslami konularda ahkâm kesiyordu. Herkes de bu kişiyi Müslüman olmuş bir Alman Profesör sanıyordu.
Hatta bu tongaya meslektaşlarımız da zaman zaman düşüyordu. Eskiden gazetelerin meyhane baskısı dediğimiz akşam baskıları yapılırdı. Kemal Ilıcak’ın o zamanlar bir basın okulu gibi çalışan Tercüman gazetesinin akşam baskısını açtığımızda, Prof. Dr. Hans Von Aiberg’ten önemli açıklamalar başlığı sürmanşete çekilmişti. Hemen gazetedeki arkadaşlarımızı arayıp Hans’ın gerçek profesörlük bir yana, Alman da olmadığını belirtmiştik. Gazetenin taşra baskıları öyle gitti ama İstanbul baskısında sürmanşet değişmişti. Prof. Dr. Hans von Aiberk lakaplı Bülent A. dini kitaplar yazmaya devam etti. Binlerce insan bu kişinin dini kitaplarını okudu.
Sahte Profesörün aynı zamanda da sahte şeyh olduğunu gazetelerden öğrendim. Hatta bir internet sitesi kurarak “Hanif İslam Öğretisi” adı altında propaganda yaptığını, bu sayede zengin olduğunu ve hatta kendisinin NASA uzmanı olarak da tanıttığı ortaya çıktı. İnsanın her şeyi sahte olunca bütün unvanları da çok rahatlıkla alabiliyor. Sahte Alman, Sahte profesör, sahte Nasa Uzmanı, sahte Şeyh, yani bütün sahteliklerin uzmanı hakkında yazı yazmayı asla istemezdim. Ama bu sahte şeyhlerden, sahte profesörlerden, sahte NASA uzmanlarından ülkemizde o kadar çok var ki... Bunları ne denetleyen var, ne de bu konuda bir yaptırım var. İsteyen başının adına bir Profesör unvanı koyuyor. Hemen bir kitap yazıyor. Hiçbir bilimselliği olmayan, bu tür sahte profesörlerden o kadar çok var ki toplumda... Artık gerçek profesörler profesörlüklerini saklar oldular.
Ülkemizdeki insan manzaraları böyle... Bizim milletimiz çok saf ve temiz bir millet, herkesi kendisi gibi saf ve temiz zannediyor. Hele hele bizim mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’den ve dini konulardan birazcık bahseden kişiyi hiçbir şekilde araştırmadan peşine takılıveriyor. Bunun örneklerini o kadar çok görüyoruz ki... Toplumda yüzlerce sahte şeyh türüyor.
Toplumun bu şekildeki kabullenmeleri olduğu müddetçe daha çok Hans von Aiberg’ler çok çıkar. Sahteliklerin adamı Hans şimdi kanun karşısında hesap verecek ama ya hesap vermeyen toplumdaki yüzlerce sahte profesör, sahte şeyh, sahte Nasa uzmanları ne olacak.
Ey milletim artık insanların kullandığı güzel kelimelerin peşine düşmek yerine onları biraz olsun sorgula. Kendisini çeşitli şekillerde tanıtan insanların peşine düşmekten artık vazgeç. Çalışmalarını incele. Geçmişine bak... Çevresine bak... Toplummuz artık bu sahte şeyhlerden, sahte profesörlerden ne zaman kurtulacak bilemiyorum.
Ama şunu biliyorum ki, bu sahtelikleri yapanlar artık bu işini uzmanı olmuşlar. İnsanların hassas noktalarını çok iyi yakalıyorlar. İnsanların sorgulamadan kabul ettikleri değerleri çok çok iyi kullanıyorlar.
Kimisi İslam’ı kullanıyor, kimisi Uzay araştırmalarını, kimisi de ilim adamı vasıflarını... Ama toplum her geçen gün çürüyor. İnsanlar sahteliklerin ve sanal şeyhlerin peşinde koşuyor. Şeyhlik bir gelir kapısı olmuş, herkes bu gelir kapısını en iyi şekilde değerlendiriyor. Allah aşkına siz son zamanlarda şeyhim diye ortaya çıkanların içinde hiç fakir birisine rastladınız mı?
Ben rastlamadım. Şeyhliğin dayanılmaz cazibesine kapılarak toplumda nice hayatları söndürenleri hep birlikte gördük... Yeni yeni şeyh faciaları yaşamak istemiyorsak bu sanal şeyh bozuntularına artık bir dur diyelim.
İkincisi, Milliyet'ten Sn. Taha Akyol'a ait...10.06.2006
Taha Akyol Yazdı:
Kuran ve bilim
İSMİ Hans van Aiber; İskandinav asıllı Alman teorik fizikçi; Freiburg ve Kopenhag üniversitelerinde 'evrenbilim' eğitimi görmüş. Amerikan Uzay Araştırmaları Merkezi NASA'da uzman olarak çalışmış. Kozmolojiye meraklı olduğu için, Kuran'ı da incelemiş. Kuran'da pek çok modern bilim teorisinin ipuçlarını bulunca, kendi internet sitesinde yazdığına göre, "Müslüman ve milliyet olarak Türk olmayı" seçmiş. Ve, "tamamen Kuran hedeflerine dayanan" bilim teorileri geliştirmiş; dünya hayran olmuş kendisine, hatta "uydu-roket, astrofizik ve nükleer fizik dallarında uluslararası üç ödül" almış... Falan, filan... Polis önceki gün bu adamı gözaltına aldı. Çünkü söylediklerinin hepsi yalan; üstelik bu yalanlarla saf insanları kandırarak muazzam bir servet kazanmış!
Yirmi yıllık yalan 1987 yılıydı galiba. Tercüman gazetesinin Genel Yayın Müdürü'yüm. Gazetede ciddiyetine güvendiğim bir arkadaş bu "Hans van Aiber"le görüşmüş. Türkçeyi sonradan öğrenen bir Alman gibi konuşuyormuş, sarı saçlarıyla da tam bir Alman! Tayini çıkmış, yakında İstanbul Fen Fakültesi'nde ders verecek; belgelerini de göstermiş! Tercüman'da "Bilim ve İslam" konusunda bir haftalık dizi yazmak istiyor. Belgeleri de görünce inandım. Gazeteye anons koyduk: "Müslüman Alman Fizikçi Aiber'in kaleminden..." Sabah vakti rahmetli Prof. Ayhan Songar'dan bir telefon: "Yahu bu adam şarlatan! Hepsi yalan!.." Araştırdım, gerçekten, baştan aşağıya yalan! Saçını ve kaşlarını sarıya boyamış, ağzını eğip büküp Alman gibi konuşan bir şarlatan! Hemen ertesi gün gazeteye açıklama koyduk, okuyucudan özür diledik. Aradan yirmi yıl geçti; aynı yalanlar! O zaman da "Hans..." adını kullanıyor, "Türklüğü ve Müslümanlığı seçmiş bir Alman fizikçi" olduğunu söylüyor, aynı teorik zırvalardan bahsediyordu.
Gizli ilimler! İşin prensibi bu tekil vakadan daha önemli: Dinle ilgili veya falcılık gibi dinle ilgisiz olsun, "gizli ilimler" pek çoğumuzun ilgisini çekiyor ve şarlatanlara servet kazandırıyor! Batılıların "occultism" dediği şey... Bunun dini ilimlerle de modern bilimle de hiçbir ilgisi yoktur. Bu şarlatan, mesela, yoğun bir şekilde "cifr" işlemi yapıyor: Kuran'daki veya başka metinlerdeki harf ve rakamlardan "gizli manalar"ı çözme işlemi... Dinle de bilimle de ilgisi olmayan, olsa olsa 'sanat' diyebileceğimiz bir yakıştırma... Ama "esrarengizliğin" cazibesine sahip! İşin 'metot' tarafı, bu tekil olaydan daha önemlidir: Kuran'da şifrelenmiş ve özel kişilerce ya da 'occult' yollarla deşifre edilebilecek gizli manalar yoktur! İlmi ve dini metotlarla her çağın bilgilerine göre Kuran tefsiri yapılabilir; bu tamamen ayrı bir meseledir. Kuran, Güneş'in ve Ay'ın hareketlerinden bahseder. Bunu eski tefsirciler Batlamyus teorisine göre "yermerkezli" yorumlamışlardı, bugünkü din bilginleri modern astronomi açısından yorumluyorlar. Bu normaldir, bilgiye göre yorumun değişmesi tabii, hatta gereklidir. Kuran bir fizik, kimya, iktisat ve siyaset kitabı olmadığı gibi, "gizli ilimler" kitabı değildir, "mübin"dir, yani 'açık'tır. Aklımızı çelebilecek ideolojik veya 'occult' tipi büyülere dikkat!
Bu iki yazıyı okuduktan sonra, şu soru zihnimi meşgul ediyor...
Mâdemki herkes herşeyi biliyor; bir insan 25 yıl aynı sahte isim ve ünvanlarla nasıl aynı oyunu oynayabiliyor? Yâni, Polis olaya el koyduktan ve adlî süreç başladıktan sonra, bahsi geçen kişinin cemâziyelevveline dair yazarlarımızın bildiklerini anlatmalarının aldatılan insanlara ne faydası var...?? Yâni, kendisini tanıyanlar sessiz kalmak yerine, zamanında daha aydınlatıcı ve uyarıcı olamazlar mıydı?? İllâ meselenin 7 tane kitap yazılarak ve 5 yıllık internet mâcerâsı ile büyümesini beklemek mi gerekliydi..??
Neyse! Bundan sonrası Yargı'ya tâbî... Bize bekleyip görmek düşer...
Katılma Tarihi: 18 mart 2006 Yer: United States Gönderilenler: 75
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
CreativeSuite2 Yazdı:
Balıkesir Emniyet Müdürlüğü'nce düzenlenen operasyonda, "İslam dinini kullanarak para topladıkları" iddiasıyla gözaltına alınan 6 zanlıdan 2'si tutuklandı. .................................
"Hans Van Aiberg" olarak tanıtan Bülent A. "Hanif İslam öğretisi" adı altında internette propaganda yapıyordu.
...............
Bu arada, internet aracılığıyla 5 yılda 2 bin 161 kişiye ulaşan Bülent A'nın, 767 kişiyi organizasyona dahil ettiğinin tespit edildiği belirtildi.
BALIKESİR (A.A)
Nasilsa butun bu magdurlarin ne zaman ne kadar para aktardiklari polisin elindeki banka kayitlaridna var. Butun bu magdurlarin bir araya gelip Bu sahtekarin evlerien arabalarina, bankadaki binlere dolardan haklarini almalidirlar. Bence butun magdurlar bir araya gelip bir avukat tutup bu asalaga verdikeri paralari en azinda almalidrlar ki. Bunun gibiler hic olmazsa hapide zengin hayati yasamasinlar.
Amarikada olsaydi cokdan insanlar avukat tutup malvarligina haciz islemi baslatmislardi bile. Bence bunun gibilere bunu yapmak gerekiyor ki, hapisden cikdikdan sonra bari zengin yasamasinlar. Bence birilerinn cikip butun magdurlar icin bir avukat tutmasi gerek.
Selam arkadaşlar bu durum ebelenme durumu kaç kişi için sürpriz oldu acaba ?
Hansın ebelenmesi durumu yani, adam yaklaşık 20 yıldır milleti tokatlıyor!!
Sülün osman bunun yanında bakire meryem kalır. Kendisini 16 yıldır tanırım misafiri oldum misafirim oldu. Şu ana kadar susma nedenim zannımca hareket etmemekti.Bakalım gelişmeleri görüceğiz. Yalnız bakın çok Üstüne BASARAK YAZIYORUM BU OLAYDA HANS VE MESUDE NİN DIŞINDA SUÇLU OLMIYACAK DİĞERLERİNİN TAMAMI KURBAN.Ego ve kişisel zafiyetler bilinçli suç değildir. Bundan adri ve belki e.bektaş ı ya da çok iyi tanımadıklarımı kast ediyorum
gerçi adri ve e. bektaş ıda tanımam,haber grubunun ilk yılında net cafelerden katılırdım adrinin fevriliğini ordan biliyorum.Sanırım alperen de o dönem de gruptaydı burda usta üye diye geçiyor çok anlamam bu işlerden ama belki hatırlıyacaktır nikim otsukarcıydı, öte yandan o yılda 2001 sanırım hans ın ziyaretine gitmiştim oğlumla 3 gün kaldık. Daha civciv zamanlarıydı
yani klasik deyimle parayı bulmamıştı. Gördüğüm yaşam tarz ı olacaklarla ilgili ipuçları vermişti bana eskiden beri bilirim hans çok rahat harcar yarını düşünmeden.
Sanırım daha sonra iyice sapıttı (özür hans umarım bunları yüz yüze konuşabiliriz ben hesaplaşmak için öbür dünyayı bekliyordum,bilirsin ayetle sabit uzlaşma yoksa ^^hakkımızda kararı allah versin^^) Alperen bu not sana porno da doğru dostum. ( pornoya karşı değilim kimseyi rahatsız etmiyorsa insanlar dilediğini izliyebilirler) Son not daha sonra yeniden yazıcağım belki balıkesire gidip eski dostumu ziyaret ettikten sonra Hoşçakalın
Kendisini 16 yıldır tanırım misafiri oldum misafirim oldu. (............)
eskiden beri bilirim hans çok rahat harcar yarını düşünmeden. (........)
Sanırım daha sonra iyice sapıttı... (.........)
Son not daha sonra yeniden yazıcağım belki balıkesire gidip eski dostumu ziyaret ettikten sonra Hoşçakalın
Süleyman Bey,
Sormak zorundayım... Biliyorsanız lütfen söyleyin veya kendisi ile görüşme imkânı bulursanız lütfen öğrenin....
"Bir insan bunu neden yapar?????"
Maksat, sâdece çok para kazanmaksa; neden gerçek kimliği ile 7 adet bilim-kurgu romanı yazmak yerine farklı bir kimlik ve ünvanla mâlum kitapları kaleme alır???? Bildiğimiz ve okuduğumuz kitapların yazımı, bilim-kurgu yazmaktan daha mı kolay???
Öncelikle Akik ustama tekrar hoşgeldin demek istiyorum. O içeriden ilk uyananlardan ve hepimizi uyaranlardan bir insandır. Ben de özellikle onun telkinleriyle kurtulmuştum Hansçılıktan. Adri'nin ve diğerlerinin özellikle ona karşı kindar olmaları gayet doğal(dı).
Bizlere ev kuran Radyoman ise şüphesiz ki teşekkürlerin en büyüğünü hak etmektedir. Süreçte etkisi olan tüm dostlarımızdan Mevla razı olsun.
Sevgili Süleyman, Hans'ın pornoculuğu doğru olabilir. Mitrea nickli arkadaşımız da gruptan ayrıldıktan sonra zamanında Hans’ın evine onu ziyarete gittiğinde Hans'ın bilgisayarının temp klasöründe pornografik içerik bulduğunu söylemişti. “60 yaşındaki bir adam nasıl olur da böyle şeylere yönelir” diye şaşkınlığını dile getirmişti. Tabi o zaman sıkı bir mürit olduğumdan inanmamıştım bu söylenene. Şimdi Emniyetin de Hans'ın evinde aynı türden materyal bulması bu açıdan da anlamlı. Yani adamın kanında var muhtemelen. Bu yüzden geriye döndüm ve ilgili iletimi düzelttim.
Sevgili Dostlar, benim ilgimi çeken bir diğer şey de (eski) müritlerin Hans’ı bir çırpıda silivermesi. Örneğin tanıdığım bir kişi olan Akın. Haberlerde kendisinden “Hans’ın kasası” olarak bahsediliyor.
Flash TV’de izledim. Bu arkadaşımız şöyle diyordu: “Hepimiz aldatıldık, kandırıldık, soyulduk. Herkesin paraları gitti, benim de az miktarda param gitti. Her şeyi anlatacağım.”
Akın aslında tertemiz bir insandır. Onun tek suçu bütün uyarılarımıza kulak tıkaması ve enayi yerine konduğunu anlayamamasıdır. Zamanında Hans ondan arabasını bile istemişti. İşte daha o zaman Hans’ın sahtekar birisi olduğunu anlamalıydı. Keşke başına bu musibet gelmeden önce paçayı kurtarabilseydi sahtekar Bülent’ten.
Hans ve eşinin dışındaki şahısların mağdur olduğu doğrudur. Bu forumun ilgililerce okunduğunu bildiğimden dolayı o insanların mağduriyetlerini artırmama adına geriye dönük daha fazla şey yazmak istemiyorum.
Yalnız Hansçılardan hala uyanmayanlar var. Hala birbirlerine “yapılan şey çamur atma operasyonudur. Hans temizdir. En kısa zamanda kaldığımız yerden devam” mesajları verenler var. Artık bu saatten sonra yine de “kerizliğe devam edelim” diyerek birbirlerini gazlayanlarda zerre kadar akıl yok. Kendilerine acımayanlara her şey müstehak.
Hans tarafından kandırıldıklarını geç de olsa anlayan ve zamanında bana (GeLoN) olmadık laflar söyleyen herkese hakkımı helal ediyorum. Ve keşke “aldatıldığınızı anlamak için canınızın yanması gerekmeseydi” diyorum.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma