Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 25 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Alperen & DOstlar
işte budur Alperen dostum. Ellerine sağlık zevkle okudum. BU konuda elbette başka fikirlerde olacak. Ama inan ki; ayetlere bağlı kalınarak bakıldığında esas yorumun bundan başka olamayacağı aşikardır. Cumartesi akşamı messengerde söylediklerine beni ikna ettin. Yani klavyen gerçekten mikrofonundan güçlü
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Katılma Tarihi: 29 nisan 2005 Yer: Antarctica Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Alperen Yazdı:
YASAK AĞAÇ
-Cinsel Güdülerin/Dürtülerin Açığa Çıkması-
Araf 19- Ve ey Adem, sen ve eşin cennete yerleş. İkiniz dilediğiniz yerden yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.
Adem ve Eşi cennetteki tüm nimetlerden faydalanma özgürlüğüne sahipti. Sadece bir nimet hariç. O nimetten faydalanmaları Allah tarafından yasaklanmıştı. Acaba bu yasak ağacın özelliği neydi? Ondan yiyince ne olacaktı ki Allah bu ağaçtan faydalanmalarını yasaklamıştı? O ağaçtan yendiği içindir ki dünya serüveni başladı. Bu ağacın özelliği neydi acaba? Ağaç deniliyor ama burada ağaç=şecere bir sembol, bir simge olmalı.
Araf 20- Şeytan, kendilerinden 'örtülüp gizlenen çirkin yerlerini' açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir."
Araf 21- Ve: "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.
Ayetten anlaşılıyor ki bu ağaçtan yedikleri an Adem ve Havva cinsel organlarının farkına varacaklardı. Daha önce bu organlarının farkında değiller miydi? Farkındaydılar ama bu organlarının üreme konusunda işlevlerinin olduğunu bilmiyorlardı.
Adem ve Eşi bu ağaçtan yediğinde neler olacağını Şeytan biliyordu. Onların cinsellik güdüsü kazanacağını ve sonrasında böylece çoğalacaklarını biliyordu. Ademoğullarının böylece oluşacağını ve dünya serüveninin de bundan dolayı başlayacağını biliyordu. Dünya hayatını başlatabilmek için Ademe ve Eşine bu ağacın meyvesini tattırmak gerekiyordu. Ve Adem ve Eşi o meyveyi tattılar. (İblis sanki görevli gibi çalışıyor)
Araf 22- Böylece onları aldatarak düşürdü. Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar. (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?"
O meyveyi tattıkları an cinsel organlarının bir işlevinin daha farkına vardılar. Cinsel dürtüleri açığa çıktı. Cennette güzel güzel yaşarken, her türlü nimetten sınırsızca faydalanırken, sonsuz olabilmek adına, melekleşebilmek gayesiyle şeytana uydular. Sonsuz olabilmek adına bunu yaptılar ama sınırlı, sonlu dünya hayatını elde ettiler sadece.
Araf 23- Dediler ki: "Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer bizi bağışlamazsan ve esirgemezsen, gerçekten hüsrana uğrayanlardan olacağız."
Araf 24- (Allah) Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleşim ve meta (geçim) vardır."
Araf 25- Dedi ki: "Orda yaşayacak, orda ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."
Böylece kurgu tamamlandı ve insanın yeryüzü hayatı başlamış oldu. Yasak ağaç(=şecere) yasağı çiğnendiği için insanın soy ağacı (şeceresi) oluştu. Soy ağacımızı (şeceremizi) oluşturmak yasaklanmıştı. Adem ve Eşi bu yasağı çiğnedi. Bu yüzden pişman oldular, Tevbe ettiler ama artık iş işten geçmişti. Belli bir vakte kadar yeryüzüne indirildiler. Allah şeytanı insanın ezeli düşmanı olarak belirledi ve atadı. İnsanoğlunun dünyada imtihan edilme etabına böylece geçildi.
Araf 26- Ey Ademoğulları, Biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size 'süs kazandıracak bir giyim' indirdik (var ettik). Takva ile kuşanıp-donanmak ise, bu daha hayırlıdır. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler.
Cinsel dürtülerimizi takva elbisesi ile örtmemiz bize Rabbimizin tavsiyesidir.
Araf 27- Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık.
Bu ayetten açıkça anlıyoruz ki; Adem ve Havva yasak ağaçtan yediklerinde cinsel dürtüleri meydana çıktı. “Elbiselerini sıyırtarak” denilerek bu açıklanıyor. Adem ve Havva cennetten bu yüzden çıkarıldılar. Şeytan nasıl ki onları cinsellik olgusunu kullanarak cennetten çıkardıysa bizi de cinsellik olgusunu kullanarak belaya uğratmak istiyor.
Bir önemli nokta da şu; Ayette şeytan denmiyor şeytanlar deniliyor. Şeytanların taraftarlarından bahsediliyor. Bizlere göremeyeceğimiz yerlerden yaklaşacakları söyleniyor. İnanmayacakların şeytanların dostları olduğu ilan ediliyor. Bu son kısım da üzerinde düşünülmeye değer.
Not: Bu yazı, Akik dostumun bende şecere, soyağacı ve cinsel dürtülerin açığa çıkması arasındaki ilintiyle alakalı soru işaretleri oluşturmasıyla açığa çıktı. Kendisine teşekkür ediyorum.
SeLaM DoStLaR ve AlPeReN
Ben de eleştiri yapacağım müsaade ederseniz
Şimdi avcı gibi olup, haşa mizansen yapan Allah'ı avladınız mı?
Şeytanla dolaylı bir mizansen ile insanın dünyaya refüze edilmesi mi?
Allah C.C, abesle yahutta mizansenle uğraşır mı?
Plan kuran bir İlah var da! sonrasında bizler foyasını mı keşf(ifşa) ediyoruz?
Allah C.C, eş verdim! eşini yarattım desin. Sonra da, sadece beş taş oynayın mı desin? Yoksa röntçü bir pozisyon mu hissettiniz de, sırf bu sebepten dünyaya kovduruyorsunuz?(Adam ve Kadınını)
Allah C.C, elbette ki yaratandır; Hayr ve Şerri yaratır! ama, hayrı tavsiye ile emr eder! sen değişmeyi dileyip-istemedikçe de seni zorla "tek ümmet" olma bağlamında zorlamaz! herkesleri seçiminde hür ve bağımsız bırakmaktadır.
Allah'ımızı iyi bilmeliyiz ve O'nun hakkını vermesini de, uygun(haqq) ölçeğinde olmak üzere iyi bilmeliyiz.
Elestte "zürriyet" kastı yapılırken! kitapta, hep nebat geçen "şecere"yi nasıl "zürriyet" olarak te'vil ediyorsunuz?
Cennete giderseniz(inşaAllah) o halde seks yapmayın olur mu?
Ne de olsa orada yasaktı! diyen siz değil miydiniz?
Şunu dikkate almanızı öneriyorum; Yazanı tek-İzleyeni tek olan bir monoton mizansende, tek kişi izleyicisi olan bir sahnede(?) bütün roller bizlere zorla mı oynattırılmaktadır?( Loo bu da otçu-lara idi )
Katılma Tarihi: 25 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
HanifUlus Yazdı:
Plan kuran bir İlah var da! sonrasında bizler foyasını mı keşf(ifşa) ediyoruz?
Allah C.C, eş verdim! eşini yarattım desin. Sonra da, sadece beş taş oynayın mı desin? Yoksa röntçü bir pozisyon mu hissettiniz de, sırf bu sebepten dünyaya kovduruyorsunuz?(Adam ve Kadınını)
Selam hanifulus dostum. Bunun çeşitli nedenleri/hikmetleri var. Herşeyden önce Allah'ın değişmez(statik (Sünnetullah) kanunları ve birde birçoğumuzun dikkatinden kaçan DEGISKEN (Dinamik) kanunları var. Bunun da Allah'ın El Alim-EL Rahman- EL Rahim sıfatıyla bağlantısı varOlaylara buradanda bakalım derim. Alperen dostumla bu kısma da değindik ama teferruata girmedik henüz. Yine bir hafta sonu enine boyuna değiniriz inşaAllah
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Katılma Tarihi: 29 nisan 2005 Yer: Antarctica Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Akik Yazdı:
HanifUlus Yazdı:
Plan kuran bir İlah var da! sonrasında bizler foyasını mı keşf(ifşa) ediyoruz?
Allah C.C, eş verdim! eşini yarattım desin. Sonra da, sadece beş taş oynayın mı desin? Yoksa röntçü bir pozisyon mu hissettiniz de, sırf bu sebepten dünyaya kovduruyorsunuz?(Adam ve Kadınını)
Selam hanifulus dostum. Bunun çeşitli nedenleri/hikmetleri var. Herşeyden önce Allah'ın değişmez(statik (Sünnetullah) kanunları ve birde birçoğumuzun dikkatinden kaçan DEGISKEN (Dinamik) kanunları var. Bunun da Allah'ın El Alim-EL Rahman- EL Rahim sıfatıyla bağlantısı varOlaylara buradanda bakalım derim. Alperen dostumla bu kısma da değindik ama teferruata girmedik henüz. Yine bir hafta sonu enine boyuna değiniriz inşaAllah
Sevgili Dostum değerlendirmen/eleştirin için teşekkür ediyorum.
Pekala sen bu Araf Suresi 19-27 hakkında ne dersin? Sen bu ayetlerden ne anlıyorsun?
Cennete giderseniz(inşaAllah) o halde seks yapmayın olur mu? Ne de olsa orada yasaktı! diyen siz değil miydiniz? (HanifUlıus)
-Seks kötüdür diye bir şey söylenmediki…
-Cennette seks olacağını sen nereden biliyorsun? Belki olmayacak,belki gerekmeyecek.
-Olacaksa da dünyadaki gibi olacağını nereden biliyorsun?
-Cennette yada Cehennemde dünyadaki gibi karbon temelli et-kemik bedenlere sahip olacağımızı nereden biliyorsun?
Farklı fizik koşullarda farklı bir araç/beden ile -özbenliğimiz=asıl biz- olarak varlığımızı devam ettirmeyeceğimiz ne malum?
Örnek olarak; Belki de Cennette yediğimiz besinlerin posasını çıkarmayacağız. Bu demektir ki boşaltım sistemimiz olmayacak. Boşaltım sistemimiz olmayacaksa sindirim sistemimiz de olmayacak. Orada orasının şartlarına uygun bir bedenimiz olacak. O bedende tenasül uzvunun varlığına neden gerek olsun? Ne boşaltım sözkosunu ne de üreme. Cennette çok çok daha fazla haz alınacak bambaşka durumların olmadığını nereden biliyoruz? Dünyevi ihtiyaçlar adına varolan dürtülerimiz, cennet ortamında da neden varolmaya devam etsin?
Cennet yada Cehennemle alakalı olarak anlatılanların dünyamızla bir alakası var mı acaba? Bizim terimlerimizle biz anlayalım diye örneksenerek anlatılan konulardaki sembolleri gerçek sanmak ne kadar mantıklı?
////////////////////////////////
Kutsal Kitaplarda ve Kur’anda Simge Dili kullanılmıştır. Simge Dilini kullanmanın avantajları çoktur. En büyük avantajı da herkes kapasitesi ölçüsünde nasiplenir. Herkes bir anlam çıkarır. Her seviyeye uygun bir anlam ortaya çıkabileceğinden herkes nasiplenmenin verdiği haz ile tatmin olur. Hiç kimse anlayamamanın acısıyla kıvranmaz. Kişi terakki ettikçe, algılama kapasitesi arttıkça aynı hikayeye/kurguya/mizansene tekrar bakar ve daha başka, daha derin anlamlar çıkarır. Direkt anlatımda anlattığın meseleyi kısıtlarsın. Dondurulmuş bir hal vardır direkt anlatımda. Ama sembolik anlatımda esneklik vardır ve zaman-aşırı, anlayış-aşırı bir durum vardır.
Nasıl ki karikatür ve şiir sihirlidir. Birkaç kare ile yada mısra ile çok şeyler anlatırsın. Hakkında kitaplar bile yazılır. Aynen bunun gibi Simge Dili kullanılarak sunulan gerçekler de sihirlidir. Birkaç paragrafla bir sürü gerçek anlatılabilinir. Bu birkaç paragraf için birkaç kitap yazılabilinir.
Simge Dilinin kullanılmasının bir diğer nedeni de meselenin çok soyut yada anlaşılmaz olmasıdır. Örneğin Cennet/Cehennem hakkındaki ayetler. Cennet/Cehennem ortamı ile dünyamızın zerre kadar alakası yok. Ama bir şekilde anlatılması da zorunlu. Bu yüzden dünyasal örneklerle, sembollerle mesele izah edilmeye çalışılır.
Örneğin Allah’ın isim/sıfatları. Tamamen biz anlayalım diye var. Bizim anlayacağımız dilde Rabbimizin özellikleri bize anlatılmış. Ama aslında sıfatlar sınırlar. Örneğin, Allah aslında ne EVVEL’dir, ne de AHİR’dir. Bu sıfatlar bizim tarafımızdan O’na bakıldığında vardır. Sana senin terimlerinle anlatıyor Allah kendisini. Halbuki terminoloji tamamen farklı. Yada özel bir terminolojisi var mı ki? Belki soru bile anlamsız kaçıyor.
Sözün özü;Her seviyedeki fert için bazı konuları -somutlaştırarak algılatma ihtiyacı- adına Simge Dilini kullanmak zorunlu. Simge Dili kullanılarak sunulan konulardaki sembolleri gerçek sanmak yanlış.
Ayrıca, Adem ve Havva’nın beraber yaşadığı cennet nasıl bir cennetse… O cennette Şeytan da var. O cennette yasak var. Sınanma var. Kandırılma var. Suç ve ceza konusu var. Orada bir ağaç var ama o ağaçtan yemek yasak. O cennetten kovulma durumu var. Demek ki bu cennet bizim tasavvur ettiğimiz cennetten farklı bir yer. Zira bizim bildiğimiz cennette bu tür konular/durumlar yok.
Üstelik bu cennet Ademin yaratıldığı ve Meleklere secde emrinin verildiği yerden de farklı bir yer. Şeytanın cennetten kovulduğunda gittiği bir yer bu yer.
Katılma Tarihi: 29 nisan 2005 Yer: Antarctica Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
SeLaM AlPereN
Ben de nezaketin adına teşekkür ediyorum :)
Bahsetmiş olduğun ayetlere baktım;
Diyalog(Huzur Meclisi) veya muhatab olma gibi bir meclisin olduğundan teşbih ile; iblis'in böylesi bir meclis veya huzurdan, emre(secde) uymaması nedeniyle kovulduğunu görüyoruz(Kıyamet gibi bir sözü bildiği için, o güne kadar süre istiyor, istediği süre de kendisine veriliyor). Ama, Adem ile eşi de dahil olmak üzere hala cennetteler! ve ayetlerden de görüleceği üzere malum dolduruşunu yapıyor, adem ve eşi de ona kanarak yasağı çiğniyorlar! sonra da hep birlikte dünyaya postalanıyorlar..
Evet, kovuluncaya kadar hepsi cennetteler, burası açık!.
[002.025] [TK] (Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: «Bu daha önce de rızıklandığımızdır» derler, bu birbirinin benzeri olarak onlara sunulmuştur. Onda, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar.
*Bu ve benzeri ayetlerde eşler verdiğini(ins&cinn) bildiriyor. Sindirim ve boşaltım konusu hakkında ne desem ? :)
[002.029] [FK] O ki, yeryüzünde(erd) bulunan bütün varlıkları sizin için yarattı. Sonra da göklere yönelerek onları yedi gök olarak düzenledi. O her şeyi bilir.
*Bizim için yaratılmış bir dünya(erd) var!
[002.030] [FK] Hani Rabb'in, meleklere «Ben yeryüzünde(erd) bir halife yaratacağım» demişti. Melekler «Ya Rabbi sen yeryüzünde kargaşalık çıkaracak, kanlar dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor, takdis ediyoruz» dediler. Allah meleklere «Ben sizin bilmediklerinizi bilirim' dedi.
*Burada, işin düğümü çözülmekte işte! mizansen vs. falan da yok hani!
Sakın yanlış anlamayın ve itham da etmiyorum!
Sadece, yanlış algılamalara meydan vermemek istiyorum. Biz konuşmakla hallederiz, fakat, yazılanların da yazı ile açılması onun halli olacaktır inşaallah.
Katılma Tarihi: 24 mart 2005 Yer: Germany Gönderilenler: 95
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Arkadaslar.
Bende farkli bir soru ile yöneleyim.
Iblis'in azmasina sebep olan baska bir Seytanmiydi? Hayir! Iblisden
baska bir Seytan yoktu. Iki ihtimal var, Ayette Iblis'in dile getirdigi
gibi Iblisi azdiran Allah'di, yada Iblisin yaratilis itibariyle bu
özellik zaten mevcuttu ve kendi tercihi ile yanlis yolu secti. Yoksa
tercih sözkonusu olamazdi, Ayetlerde Iblisin acikca bir iradeye sahip
oldugunu görüyoruz.
Isteseydi secde ederdi ama etmedi.
Ben olaylari sembolik yorumluyorum, olaylar derken ilk insanlar
yaratilmadan önceki bir takim ön hadiseleri. Bundan önceki sayfalarda
degindik gerci.
Bana göre, hadiselerde adi gecen Iblis gercekten yasamis bir varlik
degil, enazindan verilen mesaj bu degil. Cinler'de bu Seytanlik mevcut
oldugu gibi, Insanin mayasinda da mevcut bir özellik olsa gerek.
Cinler görünmez varliklardir diyoruz, peki bir insani cinlerden
soyutlayabilsek, yani cin-seytanlarindan, dahasi, insan seytanlarindan
da irak eylesek, o kisi seytani özellikten kurtulacakmi dersiniz? Bence
hayir.
Seytanin, insan ve cinlerin disinda ayri bir yaratik türü olmadigini biliyoruz, cinlerden de olabilir insanlardan da.
Allah zaten insanlari yaratmayi murad eylemis, Meleklerede bildirmis
bunu. Mevzu bahis olan Cennet, sembolik bir mana tasiyor bence. Ahiret
alemindeki Cennetten farkli. Dolayisi ile oraya giren ilk insan da
sembolik bir Figür, Iblisde aynen öyle.
Konu icinde sözü gecen Cenneti sembolik olarak yorumluyorsam, bu
sembolik ortamda yasagin cignenmeside cinsel dürtüleri meydana
getiriyor olamaz. Bir kere Allah insanlarin üremesine neden yasak
getirsin? Zaten yaratmayi dilemis, konulan yasagin özünde itaatlik,
Allah'a karsi samimiyetin sinavi olsada, bazi arkadaslara göre bu
yasagin cignenmesi sonucunda insanlar üremeye basliyor.
Ben bu yoruma katilmiyorum. Sembolik Adem ve Esinden kasit, biz Ademler
ve Havvalar isek, oradaki yasak agacin sonucunda üremenin olusmasi...
bir celiski var. Bir olayi ya sembolik yorumlarsin yada gercek yasanmis
haliyle, ikisi bir arada olmaz. Belki o yasagin cignenmesi sonucunda
yaptiklari yanlis kendilerine göründü.
Iclerindeki kötü unsura uyarak ne yaptiklarini, daha dogrusu sonucunu
ön göremediler. Kücük, yavas yavas akil bagli olan bir cocuk, yapmamasi
gereken birseyi, uyarildigi halde yapipta bunun sonucunda azar
isitecegini bilir, kacacak yer arar! Belki, bakin belki diyorum,
Cenette etraftaki yapraklarla üstlerini örtme ifadesi, belki,
yaptiklari hatadan dolayi bir utancin, pismanligin göstergesidir. Allah
deger verip yüceltmis, Cennetine aliyor, sunu yapmayin diyor, buna
ragmen yapiyorlar. Ben bundan böyle bir yorum cikariyorum. Yorum
eksikligide olabilir yanlista olabilir.
Diger türlü yorumlarsak, Hristiyan inancindaki gibi sonraki insanlarin
sorumluluklarida ilk insanin üzerine biniyor. Bence (dogrusunu Allah
bilir) insanlar ilk olarak Cennette degil, yer yüzünde
yaratilmislardir, sembolik anlatimla yasanmis hadise arasinda gecis
var. Ve hayatin geregi insanlar bir araya gelir, soylar olusur, gelisir
yasarlar ölürler. Bu sekilde yorumladigim taktirde ben neden Hz. Ademi
yaratilmamdan sorumlu tutayim? Yasagi cignemeselerdi Cennetten
kovulmayacaklardi, bizler var olmayacaktir, iste bu düsünce bana hicmi
hic uymuyor.
Iblis, secde reddinde, insanlarin tekrar dirilecekleri güne kadar
müsade istiyor. Bu adam daha Cennete girmedi, Adem'i yaniltmadi, ilk
insan Cennetten kovulmadi, yani insanlar henüz türemedi. Is o noktaya
gelecekse de, ki hadi bunlari bildi diyelim, Allah'a karsi kullarini
saptiracagina dair meydan okuyor, neredeyse and iciyor bu yaratik. Bu
rahatligin ve kendinden emin bir tavrin dayanagi nedir? Allah'dan
haberi yok degil ki, biliyor, emrin sahibini biliyor, kime
seslendiginide biliyor. Hani diyelim ki, bir insan dünyaya geldi ve bas
kaldiriyor(Fravun bas kaldirmadi mi?).
Siz gercekten bir yaratigin, muhattabi dogrudan Allah olup'da, bu denli
rahat rahat konusabilecegini düsünebiliyormusunuz? Ben düsünemiyorum.
Ama dünya hayatinda böyle bir yaratigin olabilecegini düsünebiliyorum,
cünkü, Dünyada bazi sapik kafirler sözde Allah'a meydan
okuyorlar(belkide sembolik Iblis iste bu tür insanlarda canlaniyor ne
dersiniz!?), ama Mahser gününde hadi ayni boy gösterisinde bulunsunlar
ya?
Ilk insanlar arasinda ensest(incest) iliskisi yoktu görüsündeyim. Bir
arkadasimiz Yahudilerin hadisesinden örnek göstererek bazen zaman
icinde yasalarin degisebileceginden söz etmisti yanilmiyorsam. Oysa
bununla hic alakasi yok, o tür yasalar Kurandan dogru anladiysam belli
kavmlere özelliktir, belli davranislar sonucu bir konuda sinirlama,
yasak konulabilir. Ve ensest konusu Allah'in icin, cirkin bir
davranistir, hangi zamanda hangi kavim olursa olsun bundan men
edilmislerdir diye inaniyorum. Görüsümce belki ilk kadinlarda vahiy
sonucu Allah rahimlerde insan yaratmis olabilir. Herseye gücü yeten
Allah neden incest münasebetine izin versin, bana göre yanlis bir yorum.
Bayraktar Hocanin bu konuda ki görüsüne katilmiyorum ben, o'na göre,
farkli genetik sahibi ikiser cift dogmus ve durum kurtarilmis oluyor.
Velhasil, Iblis "belkide" Allah'a bile bas kaldirabilecek(ki Ayetlerde
görüyoruz), insan ve cinlerin mayasinda özel bir unsur olabilir. Insan
ve Cin seytanlarinin yapabilecekleri tek sey, bu kötü özelligi ancak ve
ancak kiskirtma eylemi olur. Ne zamanki Insan Allah'a dayanip
teslimiyete kosarsa Ibliside icinde o derece susuturabilecegini, ona
karsi saar olabilecegine inaniyorum ben.
Öylede olsa böylede olsa, Ayetlerde bize aciklanan ifadelerden hisse
cikarip, hayatimiza uyarlamamiz gerekiyor, aklimizin hayalimizin
eremeyecegi gercekleri bu tabanda yorumlayip anlatmak degil. Mesajlar
önemli.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma