HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Ahzab sûresi -çeviri, yorum Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(9.4) Ortam, o evliliği zorunlu kılıyordu

 

Ateist: Allah’ın bir ayet vahyedip "Evlatlığınız özoğlunuz değildir," demesi yetmez miydi; bunu anlatmak için Peygamber'in Zeynep'le evlenmesine ne gerek vardı?

 

Cevap:

 

Ateist yine yanılıyor çünkü bunu anlatan Ahzab 4 zaten inmiş ama müşrikleri ikna etmeye yetmemiş, hatta onları daha bi bileğlemiş olmalı ki asarız keseriz diye peygamberi tehdit etmişler. O da bir bakıma sinmiş.

 

Hurafecileri ikna etmenin tek yolunun kendisinin Zeyneb’le evlenip hurafeyi onların gözleri önünde yere sermek olduğunu anladığı halde korkup ağırdan almış. Allah o yüzden elçisini azarlıyor:

 

İnsanlardan korktun sen; oysa asıl korkman gereken Allah’tır. (37)

 

Bilindiği gibi batıl inançlı insanlar onulmaz derecede bağnaz oluyor. O kadar ki zamanımızın gümbür gümbür yayınları bile onları milim kıpırdatmıyor.

 

Cahiliye ise bir ara dönemdi. Ancak bir mucize görünce inanabilen ilkel insandan mucizeye ihtiyaç duymayan ileri insana geçiş dönemi.

 

Kuran anlatıyor ki Muhammed’den sürekli mucize istemişler:

 

-Kıyamet mi ne kopacakmış; kopsun da görelim. Ondan sonra inanırız!

-Bize peygamber olarak neden bir melek yollanmadı!

-Muhammed’in yanında bir melek olsa da uyarı görevinde Muhammed’e yardım etse ya.

-Rabbimizi niye görmüyoruz?

 

Ve tehditler:

 

-Haddi aşıyor bu adam.

-Atalarımızın dininden edecek bizi.

-Ona uyarsak çarpılırız.

-Ağzımız eğrilir; gözlerimiz kayar.

-Başımıza taş yağar.

-Evlatlığımız özoğlumuz değilmiş! Pöh!

-Haddini bildirelim şuna!

 

Sonunda elbet ALLAH’IN dediği oldu – kane emrullahi mef’ûla. Ama kimsenin başına taş yağmadı; kimse çarpılmadı; kimsenin ağzı eğrilmedi, gözleri yamulmadı.

Görmeden inanamıyan o devrin hurafecileri dersini aldı.
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Papatya
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 14 mart 2006
Gönderilenler: 211
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Papatya

Hasan Akcay Yazdı:

.......


Evet.
"Tesettür dini"ne mensup hayrettin karamanlara göre bir aile, bakımını üstlendiği garipleri ve garibeleri evlat telakki edip sevemez. Çünkü aileye namahremdir onlar.

O halde, örneğin peygamber eşleri tarafından bakımı üstlenilip Ahzab 55’te ma meleket eyman ühünne diye anılan garipler de o hanımlara namahremdir. Müminlerin anaları o gariplere saç baş açık görünemezler. Yasak!

Bakımı üstlenilen garibeler de Allah’ın Elçisi’ne namahremdir; onunla saç baş açık bir arada bulunamazlar. Yasak!

Peki, öyle miydi sahiden? Hz Peygamber o garibeleri ailesinden dışlar mıydı, onların saçı başı açıkken sofralarına oturmayı reddeder, evin içinde onlardan köşe bucak kaçar mıydı?

Başka bir tesettürcü, "Hayır!" diyor. Ahzab 55’te ma meleket eyman ühünne diye anılan kimseler bazı ulemaya göre sadece câriyelerdir ama bazılarına göre hem câriyeler hem (erkek) köleler.

Doğrusu bu son görüştür. Çünkü mâlikesi, kölenin mahremidir. Evin içinde bunlardan kaçmak güçtür. (Süleyman Ateş, Kur’ân-ı Kerîm Tefsîri, 33:55)

Demek neymiş? Evlatlığınız size namahrem olup yabanın biridir. Ama erkek köleniz size mahrem olup aileden biridir; tıpkı erkek kardeşiniz gibi.

Gözlerinize mi inanamadınız; "Her halde yanlış okudum!" mu diyorsunuz? Hayır. Doğru okudunuz: erkek köle, sahibesinin her yerine bakabilir. Saçına, memelerine... (age, 24:31)

Yüzünüz kızardı belki. Ama dahası var. Örneğin Hz Peygamber’i pzvnk yerine koyan şu rivayet. Enes b. Malik’ten Ebu Davud, Ahmed, Beyhaki’den naklen "tesettür dini"nin piri Mevdudi anlatıyor:.........

Ve biz Müslümanlar yüzyıllardır "tesettür dini"nin bu zırvalarıyla peygamber ailesine attığı iftiraları kös dinliyoruz.
Utanmayı da mı unuttuk?

 Hasan akcay bey Allah razi olsun boyle bir sacmaligi ortaya koydugunuz icin. Yaziniz ibret ile okudum. Bu kadar da olmaz. Diyecek soz bulamiyorum. unlari cope atip  Allahin kitabini ele alma zamani geldide geciyor.. Bu sacmaliklardan yuzyillardir bikmadik mi artik.....



__________________
Müslümanim diye hic utanmiyorum.... Mevsim Bahar..Ben artık özgur bir müslümanım. Bir elimde KURAN, Bir elimde bahar çiçekleri ve arkamda 1400 yıllık hurafe, hadis, mezhep ve şeyhlerın enkazı.
Yukarı dön Göster Papatya's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Papatya
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Sayın papatya'ya katılımı için candan teşekkür.

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay

 

__________________________________

 

(9.5) Ahlakî ve nebevî açıdan Resulun Zeyneb’le evliliği

 

Ateist: Muhammed, evlatlığının karısını boşatıp kendisi almış. Ahlakî açıdan hiç şık değil.

 

Cevap:

 

Ayeti okuyun; gerçek bunun tam zıddıdır: Peygamber Zeyd’e "Eşini boşa!" dememiş; tam aksine, "Eşini tut! Allah’tan sakın!" demiş –emsik aleyke zevcike ve’ttakı ’llah. Ama Zeyd, peygamberin tavsiyesine uymamış; eşini boşamış.

 

"Zeyd eşinden alacağını alıp boşanınca..." deniyor ayette.

 

Ahlakî şıklık üzerinde duran ateist, görüldüğü üzere, asıl  kendisi ahlaken şık davranmak ve doğruya doğru demek zorunda. Resulullahın Zeyneb’le evlenmesini namertçe istismar etmek onu hiçbir yere vardırmıyor.

 

*

 

Öte yandan "Onu sana nikahladık," ifadesini de şeriatçılar istismar ediyor. Onların iddiası: Hz Peygamber, Zeyneb’i eş aldığında zaten çok eşli idi ve bu evliliği Allah’ın  onayı ile yaptı. Demek ki karı üstüne karı almak caizdir.

 

Oysa yalnızca bir görev evliliği idi yapılan. Amaç değil araç idi. Zorunluydu çünkü Cahiliye müşrikleri ancak o tür bir uygulama ile inanabilecek yapıda idi.

 

Yoksa şeriatçılara sormak gerekir:

 

Yüce Allah nebisine evlatlığının eski karısıyla evlenmesini buyurdu. Size de buyuruyor mu? Yani, siz nebî misiniz; karı üstüne karı alınca hangi nebevî görevi yerine getirmiş oluyorsunuz?
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(10) Allah inananlara yardım eder

 

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

 

İnananlar! Allah’ı çokça anın. (41) Sabah akşam O’nu yüceleyin (42). Karanlıklardan aydınlığa çıkmanız için Allah ve melekler size yardım ediyor. İnananları bağışlar Allah (43).

 

Kavuşma gününde onları "Barış!" diye selamlayacak. Onlara güzel bir ödül hazırladı (44).

 

Peygamber! Seni tanık, müjdeci ve ikazcı olarak yolladık (45). Allah’ın izniyle Allah’a çağıran ışıl ışıl bir lamba (46). Sen inananlara Allah’ın büyük bir ödülü bulunduğunu bildir (47).

 

İnkarcılara ve iki yüzlülere uyma. Diren onların eziyetine. Allah’a güven. Dost olarak Allah

yeter (48).

 

***

 

43 cü ayet bir bakıma 56’nın ikizi:

 

Allah ve melekleri siz (inananlar)a salât ederler

Hüve ‘llezî yusallî aleykum ve melâiketühü (43)

 

Allah ve melekleri peygamber’e salât ederler.

İnne ‘llâhe ve melâketehü yusallûne ale’n nebîyyi (56)

 

Bu ayetlerde "salât"ın fiil şekli olan yusallî kullanılmış. Ama namaz kılmak değil yardım etmek anlamında.

 

Allah ve melekleri siz inanlara yardım ederler.

Allah ve melekleri peygambere yardım ederler.

 

Yardımın aracı ise gidilecek yolu ışıl ışıl aydınlatan Kuran’dır, ki Allah'ı temsil eder:

 

Allah göklerin ve yerin nurudur. Nur, lamba içindeki alev gibidir, cam bir kab içinde. Cam, sanki inciden bir yıldız. Doğuya da batıya da ait olmayan bir ağacın üstün zeytinleri yakar onu. Sanki ateşe değmeden ışıyan bir yakıt. Pırıl pırıl. Allah istediğini nuruna iletir...  (24:35)      

(Peygamber!) Şöyle de: "Bana bu Kuran vahyedildi ki sizi ve onun ulaştığı herkesi onunla uyarayım." -liünzir eküm bihî ve men belaga (6:19).

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(11) Kendisiyle cinsel ilişkide bulunmadığınız eşiniz

 

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

 

İnananlar! Evlendiğiniz kadınları cinsel ilişkide bulunmadan boşarsanız sayacağınız bir bekleme süresi yoktur. Geçimliklerini verip güzelce bırakın (49).

 

***

 

Üzerinde önemle durulması gereken bir ayet bu. Çünkü yanlış anlaşılan bazı ayetlere açıklık getiriyor. Örneğin Nur 60’a.

 

Konu: bir adamın, cinsel ilişkide bulunmadığı eşinden ayrılması. Yani nikah var; cinsel ilişki yok. Dolayısıyla ayet açıkça gösteriyor ki nikah başka, cinsel ilişki başkadır.

 

Bundan iki sonuç çıkar:

 

(1)Müminler cinsel ilişkinin dışında bir amaçla da evlenebilir. Örneğin çaresiz birini eş alıp korumak için, eşin akrabalarından siyaseten yararlanmak için, ahir ömürde bir can yoldaşı edinmek için... İslam buna izin veriyor.

 

Hani çöpçatanlık eden bazı tv programları var. Onlara katılıp eş arayan bazı kimseler cinsel ilişki yaşını çoktan geçmiş. Zaten kendileri açık açık söylüyor:

 

"Çok yalnızım. Ahir ömrümde elimi tutup yalnızlığımı giderecek bir dost arıyorum. Cinsel ilişkide bulunamam. Ama benim gibi yalnız birine canyoldaşı olabilirim. O da bana sıcak bir çorba pişiriversin yeter."

 

Yalnızlık çeken yaşlılara bir can yoldaşı edinme hakkını kimse çok göremez. Canyoldaşı cinsel gücü olmayanların da hakkıdır. 

 

Şimdi bir Ahzab 49’dan çıkan bu ilahî hükme bakın bir de Nur 60’daki kavâidü mine’n nisâi lâ yercûne nikahen ifadesine verilen şu meallere:

 

Evlenme beklentisi olmayan yaşlı kadınlar (E Yüksel)

Nikah arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınlar (Y N Öztürk)

 

Evlenme beklentisi olmayan... ne demek; daha doğrusu, mümkün mü? Arzular yani beklentiler insanların, son nefeslerini verinceye kadar, analarının ak sütü gibi hakkı olduğuna ve beşerî mealler yoluyla iptal edilemiyeceğine göre? 

 

Zaten dikkat edilirse nikah arzusu ile evlattan kesilme de bir birine karıştırılmış. Oysa kadınların menopozdan sonra evlattan kesildiği doğrudur ama cinsel istekleri devam eder.

 

Neyse. Nur 60’ın mealen her halde şöyle olması gerekiyor:

 

Cinselliği kalmamış olup evde oturan kadınlar giysilerini atabilirler. Ama takı teşhirciliği yapmasınlar. Ölçülü olsunlar; bu onlar için daha iyidir.

 

(2)Boşanan kadınların evlattan kesilmek zorunda olmadığını belirten ayetler var. Örneğin 65:4. Gebelik durumları kesinlik kazanıncaya kadar bekleyecekler; o kadar.

 

Yani halen evli olan kadınlar ikinci bir kocaya varamaz. İslamda yalnızca karı üstüne karı almak (33:52) değil koca üstüne kocaya varmak ta yasaktır. Çok eşlilik erkek için de kadın için de haramdır.  

 

Hayızdan kesilen kadınlarınızın bekleme süresinden kuşkunuz varsa, üç aydır. Henüz hayız görmeyenler de öyle. Gebe olanlar ise yüklerini bırakıncaya kadar beklerler. Kendisinden sakınanlara kolaylık gösterir Allah (65:4).
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(12) Çok eşlilik

 

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

Ey peygamber! Mehirlerini ödediğin eşlerini, Allah’ın bağışladıklarından yemin edip sahip çıktıklarını, seninle hicret eden amca-hala-dayı-teyze kızlarını ve, kendisini peygambere sunması üzerine Peygamber’in ister ise nikahına aldığı mümineyi -öteki inananlara değil yalnızca sana- helal kıldık. Biz, inananlara olağan ve yemin nikahlı eşleriyle ilgili olarak neleri farz kıldığımızı açıkladık ki sana zorluk çıkmasın. Allah esirger; bağışlar (50).

Eşlerinden istediğini yanına alır, istediğini bırakabilirsin; bir süre bıraktıklarını sonra yine alabilirsin. Onların üzülmemesi için ve senin verdiğinin tümünden hoşnut olup gözlerinin ışıması için uygun olan budur. Allah kalbinizde ne varsa bilir. Haberlidir; hoşgörür (51).

Bundan sonra kadınlar sana helal değildir. Kadınları güzel bulsan bile eşlerini onlar ile değiştirmen de öyle. Ama yemin edip sahip çıktıkların ile başka (52)

 

***

 

(12.1) Peygamberin çok eşliliği

 

Bu üç ayet Hz Peygamberin çok eşliliği hakkında. 50 nci ayet Hz Peygamberin mevcut çok eşli durumunu tesbit edip o durumun tebliğ görevini zora soktuğunu akla getiriyor; 51 nci ayet o zorluğu ortadan kaldıracak anlık önlemi, 52 ise kalıcı çözümü duyuruyor. 

 

50 nici ayet şöyle başlıyor: Ey Peygamber! Sana mehirlerini ödediğin eşlerini helal kıldık. Ve devamla daha başka helal kılınanları sayıp döküyor, ve yeminle sahip çıktıklarını gibi.

 

Görüldüğü üzere helal kılınanlar Hz Peygamber’in bundan sonra evlenmesine izin verilen kadınlar değil, zaten evlenmiş olduğu eşleridir. O halde aslında bir aklamadır bu. Mealen söylenen şu: "Sen bu kadınları alıp çok eşli bir aile kurdun; tamam. Bu eşler senin günah hanene yazılmaz. Helalin onlar senin."

  

O dört grup kadın:  

-
mehir vererek olağan nikahla edindiği eşleri
-yemin edip sahip çıktıkları
-kendisiyle hicret eden akrabala kızları
-peygambere kendisini sunan mümine


28 ve 29 ncu ayetlerde ortaya konduğu üzere Hz Muhammed bu bir sürü eşe koca olarak dünyevî açıdan yetişemiyor. Onun için eşleri ya "Şunu da isteriz bunu da isteriz!" demeyi bırakıp ahret yurdunu seçmeye çağrılıyor ya da eğer bu dünyayı seçerlerse Hz Peygamber istediklerini kendilerine verecek ve onları güzellikle boşayacak. 

 

Kitapta boşanma sözü geçmediğine göre ahret yurdunu seçmişler.

 

51 nci ayette duyurulan anlık önlem şudur: peygamber eşleri yapmış oldukları seçime uyup nebevî görevin her şeyden önce geldiğini bilecekler; görev sırasında Muhammed onları yanına alsa da geride bıraksa da olağan karşılayacaklar; görevin hakkıyla ifasına  elverişli ortamı sağladıkları için gözleri ışıyacak.

 

Kalıcı önlem ise 52 nci ayette ilan ediliyor: bundan sonra karı üstüne karı almak yasak edilmiştir. Aslında bu, çok eşliliğin yasak edilmesidir. Çünkü karı üstüne karı alınmadan çok eşli olunamaz.

 

***

Benim yorumumun bundan ötesi çok eşliliği yasak eden Nisa 23 ve Nur 32’nin ışığında konunun müzakeresi olacaktır. Ama çok eşliliği yasak eden ayetler başlığı altında o iş zaten yapılmış olduğu için buraya bir daha yazmayı şimdilik gereksiz buluyorum.

 

Sevgi ile,

Hasan Akçay
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(12.2) Çok eşlilik zulümdür

 

Çok eşliliğin zulüm olduğunu 4:23’te Allah söylüyor:

 

İki kızkardeşi bir arada eş almanız ... yasaktır

Hurrimet aleyküm... en tecm beyne’l uhteyn

 

Dikkat edilirse burada vurgulanan, kızkardeşlerin eş alınması değil. Bir adam onları birer birer eş alabilir; örneğin eşi ölen ya da kendisinden boşanan bir adam onun kızkardeşini alabilir. O caiz. O zulüm değil. Zulüm olduğu için yasaklanan, kızkardeşlerin bir arada eş alınmasıdır –en tecmaû beyne’l uhteyn. Yani çok eşlilik.  

 

Çok eşliliğin adaletsizlik anlamında zulüm olduğunu istisnasız bütün müfessirler de  söylüyor. Örneğin Elmalılı’nın 4:3 yorumu şöyle:

 

Ve in hıftüm en lâ ta’dilû ve eğer birden fazla kadınlar arasında da adalet yapamıyacağınızdan korkarsanız –ki korkmalısınız...

 

Buna rağmen kalkıp 4:3’te Allah’ın çok eşli evliliği caiz kıldığını öne sürüyorlar. Bunda bir çarpıklık yok mu? Yani, Allah zulmeder mi?

 

Hayır. Allah insanlara asla zulmetmez; onlar kendi kendilerine zulmediyor (10:44)

 

***

 

(12.3) Çok eşlilikle malul uyduruk dini kimse ciddiye almaz

 

Şu iki ayete bakın. Biri eşinizi bırakıp başka kadınlar alabilirsiniz  diyor; öteki alamazsınız. Neden?

 

inizin yerine başka bir eş almak isterseniz...(4:20)

Ve in eradtüm üstibdale zevcin min kane zevcin

 

Eşlerinizi başka kadınlarla değiştirmeniz de yasaktır... (33:52)

Ve lâ (yahıllü leke) en’tebeddele bihinne min ezvacin

 

Çünkü 4:20’de eş tekil –zevc. Bu ayet tek eşli adamlara sesleniyor; 33:52’de ise eşler çoğul –ezvac; ayet çok eşli Muhammed’e sesleniyor.

 

Tek eşli biri eşini bırakınca bekar olur; evlenmek onun elbet hakkıdır. Oysa çok eşli Muhammed bir eşini bırakınca da evlidir; ve onun evlenmesi eş üstüne eş almaktır. Allah buna izin vermiyor.

 

Bu kadar açık. Allah’ın dininde eş üstüne eş almak haramdır. Ama İslamın sözde uleması tercih mercih lafları geveleyip haramı sulandırıyor. Muhammed Esed:

 

Bir kadının yerine başka bir kadın alınması, Kur’an’ın, tek eşli evliliğin daha tercihe şayan olduğu şeklindeki görüşüne açık bir işarettir. (Kur’an Mesajı)

 

Oysa çok iyi biliyorlar ki Allah’ın Elçisi, Ahzab 52’nin vahyinden sonra Rabbinin bu haram emrine hep uymuş, bir daha evlenip te asla eş üstüne eş almamıştır. Süleyman Ateş:

 

Peygamber, bu ayetin inişinden sonra mevcut eşlerinden başka kadınla evlenmemiştir. (Kur’ân-ı Kerîm Tefsîri)

 

Yoksa Rabbine baş kaldırmış olacağı için peygamberlikten atılırdı, kafir olarak ölürdü ve o büyük gündeki cezayı hak ederdi. Hem yalnızca o değil, çok eşli sahabeleri de öyle:

 

Bizimle buluşmayı beklemiyenlere apaçık ayetlerimiz okununca şöyle derler "Bize başka bir Kuran getir ya da bunda değişiklik yap!" Dek ki, "Onu ben değiştiremem. Bana ne vahyedilirse ona uyarım; yoksa Rabbime baş kaldırırsam o büyük günün azabından korkarım." -İnnî ehâfu in asaytü rabbî azâbe yevm’in azîm (10:15).

 

Ama bütün bu kesin gerçeğe rağmen bazı çok eşli sahabelerin yine de bir daha bir daha evlendiği öne sürülebiliyor. Gerçekten ilginç. "Bir dinin peygamberine eş üstüne eş almak yasakken ve peygamber o yasağa uyup dururken onun ümmeti çatır çatır eş üstün eş alırsa o dinde ciddiyet kalır mı?" denmiyor.

 

Ne yazık ki sahabeler hakkında da boylarını aşan sözler etmişler. Onları gereği gibi takdir edememişler. Tıpkı Allah’ı nasıl gereği gibi takdir edemedilerse:

 

Allah’ı gereği gibi takdir edemediler (6:91). Onlara göre Allah çok eşli zulmü caiz kılan bir zalimdir. Tabii, sonuç olarak, Allah’ın dinini gereği gibi takdir edememişler. Güzelim İslam, sayelerinde, ciddiyetten uzak bir Erkekler Klübü olup çıkmış.
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(12.4) Bekarlarınızı evlendirin

..........Evlilerinizi evlendirmeyin

 

Bekarlarınızı evlendirin -Ve enkihu eyame minküm. 24:32’deki bu emir Allah’ın emridir, başka birinin değil. O halde farzdır. Tıpkı O’nun 62:9’daki "Cuma günü Allah’ı anmaya koşun!" emri gibi.

 

Bekarlarınızı  evlendireceksiniz -eyâme minküm. Nikah memuru olarak kesinlikle, ana-babalar olarak ise gücünüz yettiğince.

 

Evlilerinizi evlendirmeyeceksiniz; haramdır. Yüce Allah’ın Kur’anun mübîndeki her hükmü gibi bu hükmü de apaçık.

 

Nasıl "62:9’da Allah bize Lat-Menat-Uzza’yı anmaya koşmayın!" demiyor bahanesiyle yapay ilahları anmaya koşamazsanız çünkü haramdır "24:32’de Allah bize evlilerinizi evlendirmeyin!" demiyor bahanesiyle evlilerinizi evlendiremezsiniz çünkü haramdır.

 

Dinî nikahı kıyan memur olarak ta ana babalar olarak ta işlemeyin o günahı.  

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(12.5) İslama zorluk çıkmasın

Biz, inananlara eşleri ve yeminle sahip çıktıkları hakkında neleri farz kıldığımızı açıkladık ki sana zorluk çıkmasın (33:50).

"Sana zorluk çıkmasın" aslında "İslama zorluk çıkmasın" demek. Çünkü Hz Muhammed Allah’ın elçisidir; İslamı temsil eder.

Peki, müminler ne yapmasın ki Allah’ın elçisini istismar edip İslamı zora sokmasınlar? Cevap: Hadlerini bilsinler ve sanki kendileri Allah’ın elçisi imiş gibi davranmasınlar. 

Örneğin:

(1)Eşlerini kendileri isteyince yanlarına alıp istemeyince bırakmasınlar. Hz Muhammed’in öyle davranmaya mezun olmasının nedeni, onun nübüvvet görevi idi ve yaşantısındaki her şeyin o göreve odaklanması idi. Eşleriyle ilişkileri dahil.

Oysa öteki müminler, eşlerini de ilgilendiren konularda eşitlik kuralını gözönünde tutarlar.

Çünkü ey müminler! Hepiniz birsiniz (3:195; 4:25). Eşinizin üzerinde koca olarak sizin ne kadar hakkınız varsa onun da sizin üzerinizde o kadar hakkı var. O halde, örneğin boşanma sırasında bencilce hepten kendinizden yana eğilip öteki yanı askıdaymış gibi boşlukta bırakmayın -felâ temîlû külle’l meyli fe tezarûhé ke’l muallakah (4:129).

(2)Başını sokacak güvenli bir yer arayışı içinde kendisini bir erkeğe mehirsiz sunacak kadar ürküye kapılan her kadını istismar etmeyin. O kadın güvence arıyor; koca değil. İslam devleti henüz kurulma aşamasında iken resmî güvenceyi ancak Allah’ın elçisi verebiliyordu. Şimdi devlet var.

(3)Eşinizin üstüne zeynebleri kuma getirmeyin. Hz Muhammed, Zeyneb’le evlendirildi çünkü evlatlığın eşini özevlat sayan Cahiliye insanını bunun yanlışlığına ikna etmesi gerekiyordu ve Cahiliye insanı ancak o uygulama ile ikna olabilecek yapıdaydı. Sizin öyle bir göreviniz yok.

Siz peygamber değilsiniz.

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(13) Devlet başkanının evi

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

 

İnananlar! Peygamber’in evlerine izinsiz girmeyin; ancak yemek için size izin verilince girin. Ve yemeğin pişmesini orda beklemeyin. Çağrılınca girin; yemeği yiyince dağılın. Söze dalmayın. Öyle yapmanızdan üzülen Peygamber sizden utanıyor ama Allah gerçeklerden çekinmez. Peygamberin eşlerinden bir şey isteyeceğiniz vakit perdenin ardından isteyin. Bu her iki tarafın da kalbi için daha temizdir. Allah’ın elçisini üzmeniz ve o öldükten sonra onun eşleriyle evlenmeniz de kabul edilemez. Allah’ın gözünde büyük günahtır bu (53). Açığa vursanız da gizleseniz de Allah her şeyi bilir (54).

 

Peygamber eşlerinin babaları, oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları ve yeminle sahip çıktıklarında sakınca yoktur. Hanımlar, Allah’tan sakının. Allah her şeye tanık oluyor (55).

 

*

 

(13.1) Peygamberin halkla ilişkileri ve evi

 

Günümüzde devlet başkanının evi çağrısız-izinsiz kimselere kapalı tutuluyor. "Ne idüğü belirsiz" kimselerin başkanı ve ailesini rahatsız etmemesi için alınan önlemlerden biri bu. Ve bir başka önlem: özel korumalar.

 

İslam devletinin kurulma aşamasında ve ilk dört emîrin dönemlerinde devlet konutunun güvenini ve mahremiyetini sağlamak için, anlaşılan o ki, alınan bir önlem yok. Üç emîrin cinayete kurban gitmesi her halde biraz da bu yüzdendir.

 

Resulullahın evine ise herkes girmekte ve orada edebe aykırı davranabilmekte. O kadar ki odalara paldır küldür yaklaşanlar ve daha içeri girmeden ta sokaktan "Hey! Muhammed!" diye bağıranlar bile var: 

 

Seni odaların ardından ünleyenlerin çoğu düşüncesiz kimselerdir (49:4). Sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretseler elbet daha iyi olurdu (49:5).

 

Allah’ın elçisi utangaç bir insan -Öyle yapmanızdan üzülen Peygamber sizden utanıyor ama Allah gerçeklerden çekinmez. (33: 53). Tabii, bu durumda inananları uyarmak ve önlemleri almak ta Allah’a düşüyor:

 

 -İnananlar! Toplantilarda "Yer açın!" denince yer açın ki Allah size genişlik versin. "Ayağa kalkın!" denince ayaklanın ki Allah siz inananları ve bilginleri yüceltsin (58:11).

 

-Sesinizi peygamberin sesinin üstüne çıkarmayın (49:2)

 

-Allah’ın Elçisiyle özel olarak konuşmanızdan önce yoksullara sadaka verin (58:12)

  

-Peygamberin eşlerinden bir şey isteyeceğiniz vakit perdenin ardından isteyin. Bu her iki tarafın da kalbi için daha temizdir (33:53).

 

İlk önlemler bunlar. Yeterli mi değil mi, ayrı bir konu.
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats