| Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Safbilgi yazdı:
Kuran Miractan bahsetmez,Necm suresi 5-15 te görülen Cebrailin yüzüdür,İsra olayından çok önce vuku bulmuştur ayetlerin iniş sırasına görede İsra ile ilgisi yoktur,Allah zaten görülemez,o bizim gibi maddesel belirli alanı kaplayan aciz bir varlık değildir ,O heryerdedir.Enam 103 ''Gözler onu idrak edemez''.Bu konu Kutubbi siteden bıle destek alır:
Hz Ayşe ,''Muhammed Rabbını gördumu? ''diye soran birine ''öyle bir şey söyledinki tüylerim dıken dıken oldu.Peygamberin gördüğü,Cebraildir.Kim sana Muhammed Rabbını gördü derse Allahı değil Cebraili görmüştür,Onu kendı suretınde ıkı kez gördü,Sidretul Muntehada ve Ciyadda ''tırmızı tefsır 27/51 buharı bedulhalk7 muslım,iman 287,ıbn Hanbel 6/236
Rahman ve Rahîm Allah adına.
Ayetlerin meali:
Ven necmi iza heva;
1 - İndiği zaman necme kasem olsun ki
Ma dalle sahıbuküm ve ma ğava;
2 - arkadaşınız sapmamıştır, azmamıştır.
Ve ma yentıku anil heva;
3 - O, hevasından da konuşmuyor.
İn huve illâ vahyun yuha;
4 - O, kendisine vahyedilen vahyden başka bir şey değildir.
Allemehu şediydulkuva;
5 - Ona, onu müthiş kuvvetleri olan öğretti.
Zu mirretin, festeva;
6 - O, üstün akıl sahibi. Ki istiva etmiştir O.
Ve huve bil ufukıl a'la;
7 - Ve O, en yüksek ufukta idi.
Sümme dena fetedella;
8 - Sonra yaklaştı ve hemen sarktı.
Fekâne kabe kavseyni ev edna;
9 - İki yay uzunluğu kadar, ya da daha yakın olmuştu.
Feevha ila abdihi ma evha;
10 - Hemen de kuluna vahyettiğini vahyetti.
Ma kezebel fuadu ma rea;
11 - Gönlü, gördüğünü yalanlamadı.
Efe tumarunehu alâ ma yera;
12 - Onun gördüğü şeyden kuşku mu duyuyorsunuz?
Ve lekad reahu nezleten uhra;
13 - Ant olsun onu, başka bir inişte daha gördü.
Inde SidretilMünteha
14 - Son sidrenin yanında.
Indeha Cennetül Me'va;
15 - Ki onun yanında oturulan bahçe vardır.
İz yağşes sidrete ma yağşa;
16 - O zaman sidreyi kaplayan kaplıyordu.
Ma zağal basaru ve ma tağa;
17 - Göz şaşmadı ve azmadı.
Lekad rea min ayati Rabbihil kübra;
18 - Ant olsun, Rabbinin ayetlerinin en büyüğünü gördü.
Değerli Safbilgi Kardeşim!
5 nci ve 6 ncı ayetlerde Kur`an`ı yani vahyi kimin öğrettiği isimle değil, sıfatlarla açıklanmıştır.
Kur’an’ı anlatırken rivayetlerden kopamayan ve Peygamber Efendimizi göğe çıkarmaya karar veren bu mantık ne yazık ki bu uğurda ayetleri de çarpıtmıştır.
5 ve 6 ncı ayetlerde geçen bu sıfatları Cebrail’e vermişlerdir. Vermişlerdir ancak 10 ncu ayete geldiklerinde bir bakmışlar Peygamberimiz Muhammed’in Cebrail’e kul olması gibi bir anlam ortaya çıkıyor. Doğal olarak ne yapacaklarını şaşırmışlar yorum yapalım derken de işi iyice karıştırmışlardır.
Oysa, Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah Rahman suresinin 1ve 2 nci ayetlerinde:
“Er Rahman;”
Rahman/ çok merhametli olan
Allemel Kur'ân; :
Kur`an`ı öğretti.
Diyor.
Bu ayetlerdeki sıfatlar Kur’an’da hangi anlama geliyor?
5nci ayette geçen şedidülkuvâ (kuvvetleri çok güçlü olan) ifadesi, kadir sözcüğünün başka türlü ifadesidir çok güçlü olan anlamındadır. Bu ifade Kuvvet kökünden anlatılmak istenirse, mübalağa ism-i fail kalıbıyla Kaviyyün olarak söylenir. “Kaviyyün” sözcüğü de zaten Allah`ın sıfatlarından birisidir. Kur`an`da dokuz kez yer alır:
Enfal; 52:”… innAllahe Kaviyyün Şediydül Ikab;”
“….. Muhakkak ki Allah Kavî`dir (çok güçlüdür, azabı çok şiddetli yapandır).”
Hud; 66, “… inne Rabbeke huvel Kaviyyul Aziyz”
Hacc; 40,”… innAllahe le Kaviyyün Azîyz;”
74, “ …innAllahe leKaviyyün Aziyz;”
Mümin; 22, “ …innehu Kaviyyün Şediydül ıkab;
Şûra; 19, “…ve huvel Kaviyyül Aziyz”
Hadid; 25, “… innAllahe Kaviyyun Aziyz;”
Mücadele; 21,”… innAllahe Kaviyyun Aziyz”
Ahzab; 25.”… ve kânAllahu Kaviyyen Aziyza;
6. ayetteki zümirre (üstün akıl sahibi) ifadesi de Allah`ın Rabb ve Mukaddir (her şeyin en inceden inceye hesabını yapan) olduğunun beyanıdır. Bu sözcük bu ayetten başka hiç bir yerde yer almaz.
6 ncı ayetteki istiva eden ifadesi ile kastedilen de Allah`tır. Çünkü, “İstiva” Allah`ın sıfatlarındandır, meleğin veya kulların sıfatı değildir. “İstiva”, mecazen, “egemenlik kurdu, kontrolü altına aldı” demektir.
İstiva sözcüğünün geçtiği ayetlere bakalım.
Ta Ha; 5: “ ErRahmanu alel Arşisteva;”
“Rahman, Arş üzerine istiva etmiştir (egemenlik kurmuştur).”
A`râf; 54: “ İnne Rabbekümullahulleziy halekas Semavati vel Arda fiy sitteti eyyamin sümmesteva alel Arşi yuğşil leylen nehare yatlubuhu hasiysen veşŞemse velKamera vennücume musahharatin biemrihi, ela lehul halku vel emr tebarekâllahu Rabbül alemiyn;”
“Şüphesiz ki sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratıp sonra da Arş üzerine istiva eden (egemenlik kuran), gündüzü durmadan kovalayan gece ile bürüyen, Güneş, Ay, yıldızları emrine boyun eğdirmiş olarak var eden Allah`tır. Gözünüzü açın; yaratış da onundur, buyruk da. -Âlemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir.”
Bakara; 29 : “ Huvelleziy halaka leküm ma fiyl’Ardı cemiy’an sümmesteva ilesSemai fesevvahünne seb'a Semavatin, ve huve bikülli şey'in Aliym;”
“O, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan, sonra semaya istiva edip (egemenlik kurup) onları yedi gök olarak düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilicidir.”
Yunus 3:” İnne Rabbekümullahulleziy halekas Semavati vel Arda fiy sitteti eyyamin sümmesteva alel Arşi yüdebbirul emr* ma min şefiy’in illâ min ba'di izniHİ, zâlikümullahu Rabbuküm fa'buduHU, efela tezekkerun;”
“Doğrusu sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratıp sonra arşa istiva edip (egemenlik kurup), işi düzenleyen Allah'tır, izni olmadan kimse şefaat edemez. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'na kulluk edin. Nasihat dinlemez misiniz?
Ra`d 2:” Allahulleziy rafeas Semavati Bi ğayri amedin teravneha sümmesteva alel Arşi ve sahhareş Şemse vel Kamere küllün yecriy liecelin müsemma* yüdebbirul’emre yufassılül’ayati lealleküm Bi Lıkai Rabbiküm tukınun;”
“Gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yükselten, sonra arşa istiva eden, her biri belli bir süreye kadar hareket edecek olan Güneş ve Ay'ı buyruğu altına alan, işleri yürüten, ayetleri uzun uzun açıklayan Allah'tır; ola ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız.”
Furkan 59:” Elleziy halekas Semavati vel Arda ve ma beynehüma fiy sitteti eyyamin sümmesteva alel Arş erRahmanu, fes'el bihi Habiyra;”
“Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan sonra da arşa istiva eden Rahman'dır. Bunu bir bilene sor.”
Secde 4:” Allahulleziy halekas Semavati vel Arda ve ma beynehüma fiy sitteti eyyamin sümmesteva alel Arş ma leküm min dunihi min veliyyin ve la şefiy' efela tetezekkerun;”
“Gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. O'ndan başka bir dostunuz ve şefaatçiniz yoktur. Düşünmüyor musunuz?”
Değerli Safbilgi Kardeşim!
Gördüğünüz gibi ayetlerde istiva” sözcüğü ile Allah`ın gücü ve kuvveti tanıtılmaktadır. “İstiva etti”den başka, “Gökte olan”, “Tahtta oturan”, “Tahtını sekiz meleğin çektiği kral” gibi ifadeler de Kur`an`da Allah`ın gücünü ve kuvvetini anlatmak için kullanılmıştır. Bu ifadelerin çoğu, o günkü Araplar arasında yerleşmiş kabuller olup, anlatılmak istenen kavramlar, onların kendi anlayışlarına uygun olan şekilde ifade edilmiştir.
Meselâ Allah`ın; gelmesi, inmesi, yaklaşması, Arş üzerine istiva etmesi, gökte olması, eli olması, yüksek-açık ufukta olması, Âdem ve İblis ile bire bir diyalog kurması, görmesi, işitmesi… bunlar hep müteşabih( “Birden çok, birbirine benzer, birbirinden güzel ve her biri açık açık anlaşılan ayetler”) ifadeler olup, tevil (geriye dönüş anlamından değişimle “tedbir/arkalaştırma” ve takdir/ayarlama” anlamınadır. Bunu tam tamına Türkçeleştirirsek “1’inci 2’nci, 3’üncü …..” gibi ardı ardına dizmek” ,“öncelik sırasına dizmek, öncelikleştirmek”) edilirler.
Kusursuz olan Allah’tır.
Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
Sevgi saygı ve muhabbetle.
Allah’a emanet olunuz.
Necm:
Allemehu şediydulkuva;
5 - Ona, onu müthiş kuvvetleri olan öğretti.
Zu mirretin, festeva;
6 - O, üstün akıl sahibi. Ki istiva etmiştir O.
Rahman:
“Er Rahman;”
1-Rahman/ çok merhametli olan
Allemel Kur'ân; :
2-Kur`an`ı öğretti.
|
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu: İSRA RUYA AYETİ MİRAC MI HAC MÜJDESİ Mİ?
Soru: Bir yazınızda İsra ve Miraç hakkında bilgiler verdikten sonra Mescid-i Aksâ'nın yeri konusunda bir dip notunuz vardı. Mescid-i Aksâ'nın, Cirane'de bulunan küçük bir mescit olduğunu belirtmiştiniz. Ben, bu yer kargaşasından kendimi kurtaramadım. İsra Suresi'nin ilk ayetinde bahsedilen Mescid-i Aksa, Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa mı yoksa sizin bahsettiğiniz Arafat'ta Cirane'de bulunan küçük mescit mi? Beni bu konuda aydınlatır mısınız? (Hikmet Coşkun)
