Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
selam,
cüppeli ahmet..adını koymuşlar bende bi isim koyayım bari..
camide cüppeli plajda don paça ahmet...
Tuttum bu ismi; Don paça Ahmet:))
Bakın bu Don paça Ahmet ne demiş: Fıkıha göre haram işlemedim, ama bizim Mahmut Efendi’nin takva ekolüne göre yaptığım yanlıştır. Yani fetvaya göre yanlış yapmadım, ancak takvaya göre yanlış yaptım."
İyi de birader sen milletin beynini ütülerken fetvaya göre mi konuşuyordun? "Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma" lafı boşuna söylenmemiş sanki.
Dahası var:
Ahmet Ünlü’nün evle ilgili en dikkat çekici cümleleri ise “800
metrekare ve triples olan bu kadar lüks bir ev israf değil mi?
Cemaatiniz kıt kanaat içinde geçirirken, sizin böylesi bir lüks evde
yaşamanız da takvaya göre hata değil mi?” sorumuzdan sonra geldi. Ünlü
bu soruya şu cevabı verdi: “Bunda takvaya göre bir hata yok. O zaman
sahabenin hayatını da sorgulamamız gerekirdi. Hz. Muaviye ihtişam
içinde yaşardı. Sahabeden Ebu Zer de vardı, Hz. Muaviye de vardı. ‘Hz.
Muaviye’de ‘takva yoktu’ diyebilir miyiz?
Hz. Muaviye imiş. Pehh. Üçkağıtçı, Saltanatçı, Zevk Budalası, Şehvet Düşkünü bir yaratık ne zamandan beri hazret oluyor? Adamın örnek gösterdiği şahsa bak. Muaviyenin yaptığı pislikleri bilmeyen mi var aramızda. Yezid'in hem babası hem de akıl hocası... Devlet eliyle palazlanan Mezhepçi Terörün atası.
Senin etin ne, butun ne? Sen kim, Muaviye'yi rehber edinmek kim? Başaktör ayaklarına yatmak senin neyine?
Hadi bunu geçtik, bak Hazretin hizmetinde 200 tane cariye olduğu söyleniyor, senin neyin var Cübbeli? Bu ne biçim örnek almak böyle:))
"nerden ve nasıl bir dini eğitim aldın meçhul ama devlet tarafından ayarlandığın belli.doğru yolu itidalli yolu seçen müslümanların iktidarını engellemek için senin gibi aşırılıkları vitrine çıkarıyorlar ve sen bu oyunun belki de gönüllü parçasısın.Hz.Ali ye kılıç kaldırmış bir demirel kılıklıya(muaviye hazretleri) diye ancak bilgiden ve takvadan yoksun insanlar hitap eder.verdiği örneğe bak.ve inanıyorum ki o villanın parası cemaatten ..."
"Tüm toplum olarak böyle din bezirganlarının teşhir olmasından mutlu olmalıyız, bu adamlar ne kadar kapalı kapılar ardında kalırlarsa o kadar tehlikeli.. Meseleyi dini yöne çekip, müslüman olanlar hata yapınca hemen üşüşüyorsunuz mantığında bakacak olanlara peşinen derim ki, hayır, hata yapan kim olursa olsun eleştirilmeli, toplumu sömürmelerine izin vermemeliyiz.. Nokta.
"günümüzde tarikatlar islam birliğini ve toplum birliğini baltalamaktadır. bence tarikatlar ya devlet denetiminde olmalı yada kapatılmalı. millete hiç bir katkısı olamdığı gibi tam tersi zararı olmaktadır. halkı sosyal hayattan ve bilimden geri bırakmaktadırlar. dinde aşırılığa gittiklerinden allaha farkında olmadan şirk koşabilmekte, dini yaşıyor gibi ama aslında dinden sapıtabilmektedirler. yine aklı başında bir müslüman neyin günah neyin helal olduğunu bilir, ayrıca fetva almasına gerek yok."
"ya ne diyebilirim ki..Allah'ım sen nasıl biliyorsan öyle yap..şunları eğer hoca söyledi ise ki duymadım ve görmedim...yazık..çok yazık...lütfen kimse inanmasın kardeşim..yok böyle bir hayat...600 bin dolar sadece evi...!!!atalarımızın bir lafı var ; "Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz" diye, hadi siz çıkın işin içinden...))) Rab'bim aç ve açıkta olanların rahmeti ve sevgilisi olsun İnşAllah...Rab'bim bizi kötülerden ve muhtaç olanlardan eylemesin..."O" Rahman(Esirgeyen) ve Rahim'dir (bağışlayandır)...Bizleri Yokluk,Açlık ve Hastalık ile ıslah etme Allah'ım(c.c.)...Sana sığınırım..
"yaşamları firavun yaşamı savundukları ALLAH yolu bu bana çok komik geliyor muaviye denen adama o ki Hz. Peygamberimizin (S.A.V.) torununu katleden değil mi? o şahsiyetsiz şahsı nasıl İslam yaşamına örnek gösteriyorsunuz cübbeli efendiyi yargılamak bize düşmez ama gözün gördüğü şeylerde yenilir yutulur cinsten değil adam saltanat yaşıyor bu iş imamlıkla hocalıkla oluyorsa neden diyanetin cami hocaları acarkentte oturamıyorda hep caminin lojmanında kalıyor? "
"şurda yapılan yorumları okuyorum ve herkes ahkam kesiyor kafasına göre ama bu olayların medyaya yansımasının ve bunu yayınlayan gazetenin hürriyet(allah ve peygamber din düşmanları)olmasının esprisini hala anlıyamayanlar var galiba.sonuçta yapılanlar cübbeli ahmet hocaya değil islama ve dini yıkma adına yapılan girişimlerdir.ben müslümanım deyipte bu karalama kampanyalrına alkış tutanların gerçeklerden ne kadar haberi olduğunu merak ediyorum.şuurlu bir müslümanın yapacağı işler değil bunlar.bi akıllı olun da kimin safına geçtiğinizi iyice idrak etmeye çalışın.ayrıca tatile gitmek onunda hakkı ama işin içinde farklı şeyler var. bi şeylere yön verilmiş olumsuz gelişmesi için.hidayetine vesile olduğu yüzbinlerin duası yeter hocama.bana benim günahlarım yeter diye düşünüyorum. herkes kendisi islam için ne yapıyor onu sorgulasın önce.????:)
Cübbeli gibi asalak, tutarsız, halkın üzerinden geçinen samimiyetsiz adamlar kötü bir müslüman imajı oluşturuyorlar. Bundan dolayı fatura bütün müslümanlara çıkarıldığı için hakkımı helal etmiyorum. Tarikatların, İslamı çeşitli konularda yozlaştırdıklarını düşünüyorum. Ancak, M. Zait Kotku ve Mahmut Efendi gibi hocaların kendi dünyalarındaki tutarlılığını ve samimiyetini de yürekten kutluyorum. Müslüman kişi tutarlı olmak zorundadır. Cübbeli'nin Show TV'deki röportajınıda daha önce söylediklerini iki ayağının üzerinde redderken benim yüzüm kızardı ve Müslüman'ın bu kadar omurgasız olamayacağını düşündüm. Ya söylediğinin arkasında duracaksın, ya da bolca konuşmayacaksın.
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
çok güzel bir haber cidden, foyası ortaya çıksın böylelerinin !
Denize girmeyi ona buna haram kılıp, kendisi bunu yapıyorsa burda samimiyetsizilik var. Zira günlük hayatta vaaz verirken mutlaka haram demiştir bu zat ! Onca mal varlığı da tartışılı doğrusu, heralde müritlerinden almş olsa gerek......
Katılma Tarihi: 09 mart 2005 Yer: United States Gönderilenler: 100
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
savas1 aklinda uydurdugun seyleri burda gercekmis gibi satma!...
showtvnetin nasil adi bir oyun oynadigni ve video goruntulerini kaldirip yerine tohmet goruntulerini koydugunu yazmistim....
Cüppeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'ye destek veren SP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Vehbi Hatipoğlu, "Birileri psikolojik savaş sezonunu belden aşağı vurarak başlatmış bulunuyor. Jet-sky'e bir hoca efendi değil de bir papaz veya haham binseydi manşetler 'çağdaş din adamı' olurdu" dedi.
Buna benzer senaryoların vizyona girme vaktinin yaklaştığını öne süren Hatipoğlu, "Acaba, jet-sky'e binen zat bir hoca efendi değil de sözgelimi papaz veya haham olsaydı acaba medyanın yorumu ne olurdu? Manşeti tahmin etmek hiç de zor değil. 'Çağdaş din adamı.' Eminim ki haberin devamında, jet-sky'i nasıl ustalıkla kullandığı, çok iyi bir yüzücü olduğu, ailesi ve eşi ile ele ele gezerek tam bir çağdaşlık örneği sergilediği ballandıra ballandıra anlatılırdı. Papazın veya hahamın üzerindeki cübbe, başlarındaki takke veya kipa asla alay konusu da edilmezdi. Bu ülkede birileri psikolojik savaş sezonunu belden aşağı vurarak başlatmış bulunuyorlar" dedi.
İsmailağa Cemaati başta olmak üzere İslami kesime yönelik haberleri "psikolojik savaş"a benzeten Hatipoğlu, "Psikolojik savaş düşman olarak belirlenmiş kişi veya gücün iradesini sarsmak ürkütmek, saygınlığını ortadan kaldırmak, taraftarlarını dağıtmak, taşıdığı değerleri onun şahsında küçük düşürmek, mahcup hale getirmek, suçluluk kompleksi içine itip iş göremez duruma düşürmek maksadına yönelik profesyonel bir iştir" ifadesini kullandı.
Herifçioğlu 'televizyon seyretmeyin, günahtır' dermiş, evinden LCD ekran televizyon çıkmış, 'Caponların son icadı', çok kişinin parasızlıktan alamadığı yeni teknoloji ürünü, likid kristal...
Bunu gören 'mürit' şaşmış kalmış.
Elbette herkes 'hocayı' suçluyor. Din sömürüsü, falan filan.
Kimsenin aklına 'ulan budala, televizyon seyredip seyretmemeyi gidip de birilerine sormaya ve onların sözüyle hareket etmeye utanmıyor musun' demek gelmiyor.
(Sert laf ettim ya, şimdi gene bir Babıali ayakçısı çıkıp bana da 'nobran' diyecek.)
Öyle ya, hep sömüren suçludur, kendini sömürten de melek.
Sülün Osman da Galata Kulesi'ni satarken yakalandığında, 'kusura bakma komiser bey,' demişti, 'bu memlekette bu kuleyi alacak kadar salak insanlar yaşadığı sürece ben bunu satarım!'
İnsanlar niçin kendilerine ille bir şeyh ararlar? Bunun alafrangası, Budist dininden kinaye, 'guru' oluyor.
Tamam, cami çıkışında imama 'meselem var hocam' diye yaklaşıp sorarsın, büyük abdestini ederken sakız çiğnemek caiz midir, onu anladık da... Karını boşayacağın zaman niçin danışıyorsun?
..... Nedir bu şeyh tutkusu yahu, 'father figure' arayışı mı? Baba özlemi... Güçlü bir babanın elinde büyüyememiş olan koca bebeklerin sevgi ve ilgi beklentisi, otorite özlemi mi? Bir yol gösterici olacak, öz baban göstermezse sanal baban gösterir.
Aman ha, o sonra gider 'Führer arayışına' dönüşür. Kimi zavallı da şeyhinden aldığı emir üzerine uçakla birlikte kulelere toslar kendini. Kimisi Walhalla'ya gider Wotan'la ya da Odin'le buluşmaya, kimisi de eşek cennetine.
Çünkü akıl yirminci yüzyılda kaldı. Amerikan kültür emperyalizmi, bön ve sığ basitliğiyle yeni yüzyılda hepinizi esir aldı. Fakat kimsenin de birey olmaya niyeti yok, kendi ayaklarınızın üzerinde duramıyorsunuz, kafanız da karışık, o zaman şeyhinizle birlikte mutluluklar dilerim. Acıtmayanını tercih edin bari. (ENGİN ARDIÇ)
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Kızlar yedi yaşını geçti mi kendimizi sakınıyoruz. El bile öptürmüyoruz.
Şimdi 11, 12 yaşındaki kızımı bile öpmüyorum.
Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Köse:
"Aklı selim sahibi olan her
insan çocuğunu her zaman, sever de, öper de, kucaklar da. Böyle bir şey yok.
Tarihte Peygamberimiz'de de böyle bir şey görülmemiş. O yüzden bu tür
düşünceleri hiç kimse İslamiyet'e mal edemez. İslamiyet'te insanın kendi
kızından sakınmasını gerektirecek bir yasak yok. Aksi düşünce, insana potansiyel
sapkın bir varlık olarak bakmayı gerektirir ki bu İslam'da yok. İslamiyette
cinselliğe tamamen reddedilmesi gereken değil, kontrol edilmesi gereken bir olgu
olarak bakılır."
Kızlar yedi yaşını geçti mi kendimizi sakınıyoruz. El bile öptürmüyoruz. Şimdi 11, 12 yaşındaki kızımı bile öpmüyorum.
Bu cümle, malum kafanın en güzel rontgen'idir. Kızına bile bu gözle bakan birinin diğer kadınlar hakkında ne düşündüğünü anlamak için uzun uzun düşünmeye gerek var mı ?
CÜBBELİ AHMET BEBEKLERİ Çin'e filan sipariş eden olursa dava açarım valla! Fikir benim. Acayip takmış durumdayım bu işe... 'Ticari zeka' diye ben buna derim! Memoli, Polat Alemdar, Cüppeli Ahmet... Kapiş? 2007 benim yılım olacak! 'Kahramanımızı' kendi içimizden seçmekle kalmıyor, müthiş de bir istihdam yaratıyorum. Nasıl mı? Her şeyi ince ince düşündüm, sevgili Göz/Eye okurları. Buyrun...
Yıllardır 'Dünyayı Kurtaran Adam'dan başka 'kült' kahraman çıktı mı sinemamızdan? Hayır. Cüppeli Ahmet'in 'rol model' olduğu bir 'seri' düşünün şimdi... Ferdi Eğilmez olsam, yemeyip içmeyip sömestre yetiştiririm ilk filmi: 'Cüppeli Ahmet - Malta Şahini.'
Sakal, cüppe, jet-ski filan... şekil yani. Kara Şimşek nasıldı? Opet'te var ya: Huv, huv...
Tabii eğer Şahan Gökbakar oynamayı kabul ederse, 'Malta Şahanı' yaparız hemen filmin adını... Sorun değil. Ardından, TV haklarını Osman Yağmurdereli'ye satıp, diziye başlıyoruz: 'Cüppeli Ahmet Melekler Adası'nda' O Zinnur (Hande Ataizi) var ya... İşte o Zinnur, hakkından gelir bu hocanın!
Bildiniz. 2007 yazına zengin bir kadın olarak giriyorum! Temmuz'da da jet-ski'yi scooter yapıyoruz ve 2. filmi patlatıyoruz: 'Cüppeli Ahmet-Roma Tatili' It's a good idea! Büyük düşünmek budur... Bitmedi. Bir yandan da, 'Cüppeli Ahmet bebekleri' sürüyoruz piyasaya. Hamburgercilerle anlaşıyoruz hemen. Burger King, ramazanda Yeniçeri filmi oynatmadı mı? Hah işte! Adamlar yerel pazar stratejisi uyguluyor... Demek ki onlara satıyoruz bebekleri! Galadan hemen sonra oyuncaklar satışta: Soğan halkası alana 'Cüppeli Ahmet' bedava! Film çıkışı kuyruk olmazsa, ben bu işten zerre anlamıyorum... 'Yok ben soğan halkası sevmiyorum' diyene Cüppeli Ahmet de yok! Aman zaten 2 YTL. Yiyen de alsın, yemeyen de! Maksat, hizmet efendim...
Sonra gelsin okul sezonu! Çantalar, kalem kutuları, mataralar, defterler, silgiler... Bildiniz: Cüppeli Ahmet'e eğitim şart! Bir anda her yer 'cüppe'!? Yerli Matrix hesabı.
Nasıl proje? Vizyon bu, vizyon! Ortak olmak isteyen, elini çabuk tutsun... 'İsim hakkı' meselesi var, biliyorsunuz ama ben onu da çözdüm: 'Nick'lerle (lakaplarla) ilgili, yasal bir düzenleme yok. Cüppeli'nin isim hakkı bendenizde yani... Erken kalkan yol alır!
Son olarak casting'den söz edeceğim. Fikir ve eser sahibi sayıldığımdan, benim dediğim olacak. Problem var mı? Yok. Peki. Proje büyük ya şimdi... Star demek astronomik rakam demek, biliyorsunuz. Ama Tamer Karadağlı olmaz, çünkü Hollywood'a gitti. Mecburen 'havuç' oynayacak! Müthiş rating'i var çocuğun. Reklamlarda da görüyoruz, büyümüş... Sakalı da çıkmıştır herhalde? Çıkmamışsa da olur, 'Şevket Perukları' ne güne duruyor? Ayrıca bu çocuk, yurtdışı satışları için çok önemli. Latin ya da Çinli Batman olmaz mesela... ama 'kızıl' olur. Niye? Özdeşleşmek için ya eşitlik ya da tarafsız bir 'genetik mesafe' gerekir de ondan. Doğal çağrışıma yatırım yapar bu yüzden, dünya sineması. Örnek: Godzilla. Tarzan da öyledir mesela... E, üç sene sinema programı yaptık, boru değil!
Durum bu. Türk sineması için aranan kan bulundu. Dosta düşmana müjde: Cüppeli Ahmet, pek yakında sinemalarda! Eh, inanmak başarmanın yarısıymış, kaldı üç nalla bir at... Ama bi dakka, Beyaz Show'dan aklıma geldi: Ajdar da olabilir... Tarz yani. Fakat o zaman bütün stratejiyi değiştirip 'müzikal' düşünmek lazım. Bollywood olayı! You know...
***
Şaka bir yana, bu ölçekte bir proje, kafadan 1000 kişilik istihdam demek. Film, dizi, oyuncak, çanta, kırtasiye derken... Tişörtü unuttuk bak! İşin tekstil boyutu var daha! Ay, her şeyi ben mi düşüneceğim? Neyse, Cem Yılmaz'ın Hokkabaz'ını seyretmeye gidiyorum şimdi... Bir yandan da yapımcı düşünüyorum. Kültür Bakanlığı destek verir mi acaba? Ah, Erkan Mumcu olacaktı ki şimdi... Sinema geçmişi var bir kere. Osman Sınav'la çalışmış... Aaa, yeter! Biri beni durdursun. Ya da bir zanax alıp, yatayım...
Önemli not: 'Cüppeli Ahmet' dışında, bu yazıda ismi geçen özel ve tüzel kişilerin, konuyla hiçbir alakası yoktur. (Sevim Gözay)
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Benimle "Nişantaşı kafeleri" bağlamında polemik yapanlar kervanına Cüppeli Ahmet Hoca da giriverdi!
Böylece...
"Nişantaşı kafeleri" bağlamında Reha'sından Hülya'sına, Bulaç'ından Gülben'ine, Mehmet Ali'sinden Taşgetiren'ine polemik yaptığımız nice anlı şanlı isimler arasına bizim "Cüppeli" de adını yazdırmış oldu.
Hayırlı ve de uğurlu olsun.
Ancak ben daha çok ortaya çıkan postmodern duruma bayıldım:
Hani
ünlü yıldızlarımız, kendilerine laf sokuşturan köşe yazarlarına magazin
programlarını kullanarak cevap yetiştiriyorlar ya...
Allah taksiratını affetsin, bizim "Cüppeli" de, bana cevap vermek için "vaaz kürsüsü"nü kullanmış.
Yani...
1400 yıllık kutsal "İrşat makamı", olmuş "polemik makamı".
Neyse...
"Umarım başımıza taş yağmaz" deyip, işin bu kısmını geçeyim.
"Cüppeli", başına gelen onca şeyin ardından verdiği son vaazına, 'Ey cemaati müslimin!" hitabıyla, yani klasik kürsü hitabıyla başlamış.
Ancak vaazın ortalarına doğru, olayın şekli postmodernleşivermiş.
Bizim "Cüppeli", aniden "Köşe yazarlarına yanıt yetiştiren bir Hülya Avşar edası" takınıvermiş ve şöyle buyurmuş:
"Ey cemaat!Ahmet
Hakan diye bir şahıs var. Bu adam bendenizin Malta ve Alpler'e yaptığım
gezileri diline dolamış. Yahu sen değil misin Nişantaşı kafelerine
giden? Sen Nişantaşı kafesine gideceksin de ben Malta'ya, Alpler'e
gidemeyecek miyim?"
Şu cevaba bakar mısınız?
Şunca zamandır adım "polemikten beslenen adam"a çıkacak denli kavganın ve ateşin göbeğinde yer alıyorum.
Ancak...
Hiç bu kadar güzel "90'a takılacak" bir "al da at" pası alamamışımdır.
Ne yalan söyleyeyim, buna İclal'in pasları da dahildir.
* * *
Madem pas atılmış, o halde değerlendireyim:
Bana bak ey hoca!
Eğer ben günde beş vakit etrafına topladığı gariban insanları "ateş ile korkutan" bir vaiz olsaydım...
Ve onlara "Sakın Nişantaşı kafelerine gitmeyin! Zinhar kafir olursunuz, cehennem ateşinde cayır cayır yanarsınız" diye seslenseydim.
Sonra da çaktırmadan kendimi o mekanlara atsa idim...
O zaman belki haklı olabilirdin.
Ama gel gör ki...
Ben kendi halinde bir adem oğluyum.
Ne "10 mark" karşılığında sattığım vaaz kasetlerim var, ne de hayatım boyunca herhangi bir kişiyi "ateş" ile korkutmuşluğum.
Ne garip gurebayı "havuza girmeyin", "televizyon seyretmeyin" diye uyarmışlığım vardır, ne de milletin parasını "Cüppeli Ahmet Külliyesi" yaptırmak için çar çur etmişliğim.
Yani ben senin gibi kariyerimi "takvada ileri gitmek iddiası" üzerine oluşturmuş biri değilim. Ayrıca...
Sana "Oralara niye gittin" denmiyor ki.
"Talkın/Salkım" meselesi anımsatılıp "Hoca ne iş?" deniliyor.
Ey hoca!
Bence sen şu polemik işini benim gibi günahkarlara bırak da...
Şu kutsal günlerde tövbe et, nedamet getir, dağa çık, insanlara küs, derviş ol!
Yani...
Hamlığı bırak da biraz pişmeye çalış!
Böylesi senin iki dünya saadetin için daha iyi olacaktır.
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Katılma Tarihi: 09 mart 2005 Yer: United States Gönderilenler: 100
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
daha oncede yazdik, ben sahsen hocayi seyrettim ve sakincali bir taraf gormedim!!!!!!!....
ancak gelin su celiskiye birdaha bakalim, yani 'salkim, talkin' burda sozde hocayi elestiren 'alperen ve ahmethakan' nasil kendilerine zit davraniyormus!!!!!...
ahmethakanin temeli belli ve hala 'ehlisunnet velcemaat' itikadinda !!!! bu itikadi yuzeysel ya da derinlemesine herkes bilir! ( valla ozet gececem kusura bakmayin ayrintilara tehammulum yok!) sayin ahmet hakan sen! nisantasi cafelerine gitmeyin demedin diye o cafelere gitme hakki kazanamazsin!!!!! yani hoca vaaz edip aksini yapiyorsa, sen de sonucda itikadina aykiri davranis icerisindesin ki bunun psikolojisini tahlil ettik (kendinle celisemezsin ya mantiga buruyeceksin ya karsiya gececeksin ve tabii her kozu kullanacaksin!) sebep ve sonuclariyla! hani klasik 'koylu deymiyle' insan 'sakalindan utanir!!!!!"
gelelim alperene: simdi demezler mi adama: " kardesim bu adamin 'hanifle hafifle ilgisi yok! ne diye atliyorsun ustune!!!!!!!!"
gelelim onceki sayfadaki "okunmus ipe!!!!" sen bilmem kacyil iclerindeydim diyorsun ben de sormustum "boyle birsey var mi diye?" neden var diyemiyorsun?????.... cunku YOK!!!!!!!!!
bu insanlari kafasinca degerlendirip kendi hayaldunyalarinda olusturduklari yerlere koyan KAFASIZLARIN gunahi bunlara yuklemek, dogru mu?....
not:ayrintiya girmiyecegim dedim ama meraklisina veya yaziyi anlamayana aciklama yaparim....
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma