Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kaya Yazdı:
Tespihatı
bidat içerisine mi alıyorsunuz? Nelerin bidat olup olmadığını dikkatli analiz
etmek gerek. Tespihat(tespih etmek) bidat değil ki. Bidat Kur'an a ters söz ve
davranışlardır. |
|
|
Selam
Kaya
Bidat Din
ve Dindarlık adına uydurulanlardır. Bu uydurmalar farz, vacip, sünnet yada
müstehab, mendub ambalajlı olabilir.
Zikir
çekmek ile zikrin arasında hiçbir alaka yoktur. Tesbih çekmekle de tesbih’in.
Yüce
Allah hiçbir ayetinde bizlere kelime tekrarını öğütlememiştir. Kur’anda bizlere
örnek hayatları sunulan hiçbir elçimiz bir kelimeyi şu kadar kez tekrarlayıp
durmamıştır.
Din ve
dindarlık adına yaptıklarımız Kur’andan kaynaklanmalıdır. Buna MECBURUZ.
Zikir
Kavramı Nasıl Çarpıtılıyor(e-kitap) Tesbih
çekmenin kökeni?
Ayetlerde
geçen “sabah-akşam” ve "gece-gündüz" ifadeleri olayın sıklığını ve devamlılığını ifade eder. “Sabah-akşam”
ve "gece-gündüz" Yüce Allah’ın tesbih edilmesi demek eylemin elden geldiği ölçüde
kesintisiz sürdürülmesi demektir.
Bakın İsa
Peygamberimizle tesbihe nasıl bir örnek verilmiş:
Maide 116 .Allah şunu da söyledi: "Ey Meryem oğlu İsa!
Allah'ın yanında beni ve annemi de iki tanrı olarak kabul edin diye insanlara
sen mi söyledin?" İsa dedi: "Hâşâ! tespih ederim seni. Hakkım olmayan bir şeyi söylemek benim haddime
değildir. Eğer onu söylemişsem sen onu elbette bilirsin. Sen benim içimde
olanı bilirsin ama ben senin zatında olanı bilmem. Çünkü sen, evet sen,
gaybları çok iyi bilensin!"
Musa Peygamberimizle ise şöyle bir örnek sunulmuş:
Araf 143. Musa, bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle
konuşunca şöyle konuştu: "Rabbim, göster bana kendini, göreyim
seni." Dedi: "Asla göremezsin beni. Ama şu dağa bak. Eğer o
yerinde durabilirse, sen de beni görebileceksin." Rabbi dağa tecelli
edince onu parça parça etti. Ve Musa baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine
gelince şöyle yakardı: "tespih
ederim o yüce varlığını, tövbe edip sana yöneldim. İman edenlerin ilkiyim
ben." Tesbih Rabbimizi yüce, kusursuz ve benzersiz bilmenin ve itiraf edip buna uygun hayat sürmenin adı.
Aslında tesbih
varlığın yaratılış amacına uygun davranmasıdır. Canlı-cansız varlıklarda
böyle, insanlarda da.
Cuma 1. Göklerdekiler ve yerdekiler o Melik, o Kuddûs, o Azîz, o
Hakîm Allah'ı tespih ediyor.
İsra 44. Yedi gök, yerküre ve bunların içindekiler O'nu tespih ederler. Hiçbir şey yoktur ki,
O'nu överek tespih etmesin;
fakat siz onların tespihlerini
fark edemezsiniz. O Halîm'dir, Gafûr'dur.
Nur 41. Görmedin mi, göklerdeki ve yerdeki şuurlular da, bölük
bölük olmuş kuşlar da Allah'ı tespih
etmektedir. Her biri kendine özgü duasını, kendine özgü tespihini bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi
bilmektedir.
Varlık zorunlu olarak
yaratılış amacına uygun hareket ediyor. Bu onların olağan hali ve tesbihi. Bizlerden
ise istemli/bilinçli tesbih isteniyor. Varlıkla birlikte tesbih etmemiz
Rabbimizin varlık ayetini okuyabilmekten geçiyor.
İnsanın yaratılış
fıtratı nedir? Cevap Rum Suresi 30. ayette; Haniflik. Yani Allah odaklı, şirksiz
yaşam. İnsan da yaratılışına uygun hareket edecek, doğal davranacak ve böylece
tesbih etmiş olacak.
Muhabbetle, Alperen
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|