Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 77
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
HİMAR
Bu kavram doğrudan kadınların "başlarını" örtmeleri ile ilgilidir.
"Mümin kadınlara da söyle, bakışlarını sakınsınlar, ırzlarını ve namuslarını korusunlar. Görünmesi zarurî olan yerler dışında cinsel cazibelerini sergilemek için açılıp saçılmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar." (Nur; 24/31)
Bu tür ayetlerin o günkü Medine'de yaşanan "yürürlükteki duruma" cevap olarak geldiği unutulmamalıdır.
Demek ki o günkü toplumda; 1- Bakışlarını sakınmayan, 2- Irz ve namuslarını korumayan,3- Görünmesi zarurî olan yerler dışındaki yerlerini de cinsel cazibelerini sergilemek için açıp saçan, 4- Başörtülerini yakalarının üzerine salmayan bir takım kadınlar vardır. Ayet "mümin" kadınlara bunlar gibi olmamaları çağrısında bulunuyor.
İlk üçü anlaşılabilir olduğu için dördüncüsünden başlayalım.
Ayette "başörtülerini" diye çevirdiğimiz "humuruhinne" kelimesi HAMR kökünden gelir ve tam anlamıyla "başörtüsü" manasına gelir.
Kelimenin kökünü biraz deşersek; HAMR: Sözlükte " Örtmek, kapamak, mayalamak" demektir. Örtünmek, örtmek, kapanmak (ihtimâr), karışmak, alışmak (muhâmere), mayalamak, örtmek (tahmîr), mayalanmak, örtünmek, kapanmak (tahammür), başı döndürüp karıştıran, aklı örten, şarap, içki (hamr), baş döndüreni satan, şarapçı (hammâr), başı döndürme, aklı örtme yeri, şaraphane (hammâre), şarap rengi, koyu kırmızı (hamriyyun), hamurun içine örtülüp karışan, maya (hamîra), mayalı, örtülü, kapalı (mahammer), örtülmüş, mayalı, mayhoş, sarhoş (mahmur), içkinin verdiği baş ağrısı (humâr), başı beyaz koyun (muhammera mine'ş-şiyâh), başörtüsü, yemeni, eşarp (himâr) kelimeleri bu köktendir…
Görüldüğü gibi ayette geçen başörtüsü (hımâr) kelimesinin en önemli özelliği "baş" ile ilgili olmasıdır. Nitekim bu ayetler başı açıklığın yaygın olduğu bir topluma inmiş değildir. O günkü toplumda değil kadınlar erkekler bile, kimisi sıcaktan, kimisi Arap örfünden zaten başlarını bir şekilde örtmektedirler. Yani erkek kadın hemen hiç kimse "başı açık" dolaşmamaktadır. Sarık, kaftan, tül, renkli bez vs. başlarına bir şeyler dolayıp sararak veya alarak dışarı çıkmaktadırlar. On bin nüfuslu Medine'de yaşayan Yahudiler, Evs ve Haçreçliler, Muhacirler vs. dışarıdan bakıldığında üstlerinde "baş"larında bir takım örtüler olan insanlardır. Fakat özellikle kadınlarda bu örtü, örtünmek amacıyla değil, daha da çekici ve egzotik olmak amacıyla, "az aç-az kapa" tarzında olmaktadır.
Peki, öyleyse ayet ne demektedir? Dikkat edilirse "Başörtüsü takın, başınızı örtün" denmiyor da "Başınıza aldığınız o örtüleri boyunlarınıza, omuzlarınızdan aşağıya da salın" deniyor. Bunun sebebi, o dönem kadınlarının başörtülerini arkadan bağlayarak, omuzlarını ve göğüslerine kadar boyunlarını açıkta bırakmalarıydı. Böyle daha çekici olacaklarını düşünüyor olmalılar… Buradan "Başörtüsü değil, boyun örtüsü emrediliyor" diye bir sonuç çıkarmak, işi yokuşa sürmek ve anlamamak için diretmekten başka bir şey değildir. Çünkü Kuran'ın çoğu emri zaten böyledir. Yani ayetler çoğunlukla "yürürlükteki durum" üzerine gelir ve onu düzene sokar.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
, öyleyse ayet ne demektedir? Dikkat edilirse "Başörtüsü takın, başınızı örtün" denmiyor da "Başınıza aldığınız o örtüleri boyunlarınıza, omuzlarınızdan aşağıya da salın" deniyor. Bunun sebebi, o dönem kadınlarının başörtülerini arkadan bağlayarak, omuzlarını ve göğüslerine kadar boyunlarını açıkta bırakmalarıydı. Böyle daha çekici olacaklarını düşünüyor olmalılar… Buradan "Başörtüsü değil, boyun örtüsü emrediliyor" diye bir sonuç çıkarmak, işi yokuşa sürmek ve anlamamak için diretmekten başka bir şey değildir. Çünkü Kuran'ın çoğu emri zaten böyledir. Yani ayetler çoğunlukla "yürürlükteki durum" üzerine gelir ve onu düzene sokar. (ebu muharrem)
selam
Nur31de bahsi geçen hımar başörtüsüdür .Başta takılı bulunan.Boyun örtüsüdü masa örtüsu şu örtüsü bu örtüsü anlamı yüklemek anlamsız.
Konu şu;Ayette o başörtüsünü yakalarının üzerine salıp saklanması gizlenmesi istenen nedir?
Bu ayet kadının zinet yerlerinin örtünüp saklanmasını mı emereder?
Yoksa zinetlerinin mi örtünüp saklanmasını?
Bunun ayırdını iyi yapmak lazım.O ayetin konusu kadının zinet yerlerinin örtünüp saklanması emri değildir.Eğer nur 31deki zinetleri kadının örtünmesi gerekli alımlı yerleri olarak anlarsanız ayetin devamındaki emride yerine getirmekle mükellef olursunuz.Bakın ne diyor ayetin devamında mümin kadınlar zinetlerini babaları kocaları kocalarının babaları evlatlıkları emrinde çalışan ihtiyaç sahibi olmayan erkekler... işte o zaman o mümin kadın hani o durmadan örtüp sakladığı çekici alımlı yerlerin tamamını bu kimseler yanında açabilir anlamı çıkar.
Örtünüp saklanması istenen kadının zinetleri yani taktığı takılardır ayetin konusu (kadını korumak amaçlı )zinet teşhirciliğini önlemektir.Ayetin devamında sayılıp dökülen kimselerin tamamı kadının çevresinde bulunan yakınları veya güvenebileceği kimselerdir .İşte bunlar yanında o kadın kollarını dirseklere kadar altın bilezikle doldurup rahatca dolaşabilir.
Nur 31i tesettüre delil olmaya gösterenler ayetin devamındaki emre neden uymazlar?Örtünüp sakınan kadın ayette verilen listedeki kimseler yanında neden açılıp saçılmazlar?Allahın emrine karşımı geliyorlar?Ayetin bir kısmını kabul edip diğerini inkarmı ediyorlar yada iffetli olma anlayışı olarak kabul ettikleri tesettürü dine sokup farzlaştırmaya mı çalışıyorlar?
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
bilgi olması açısından iffet kökünün geçtiği ayetler...
2/273
Lil fükaraillezine uhsiru fi sebilillahi la yestetiy'une darben fil erdi yahsebühümül cahilü ağniyae minet teaffüf, ta'rifühüm bi simahüm, la yes'elunen nase ilhafa, ve ma tünfiku min hayrin fe innellahe bihi alim
(Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
4/6
Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikah fe in anestüm minhüm ruşden fedfeu ileyhim emvalehüm ve la te'küluha israfev ve bidaran ey yekberu ve men kane ğaniyyen felyesta'fif ve men kane fekiyran felye'kül bil ma'ruf fe iza defa'tüm ileyhim emvalehüm fe eşhidu aleyhim ve kefa billahi hasiba
Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin. Büyüyecekler diye bu malları tez elden saçıp savurarak yemeyin. Zengin olan, iffetli davransın. Fakir olan ise örfün gerekli kıldığı oranda yesin. Mallarını kendilerine teslim ettiğiniz zaman yanlarında tanıklar bulundurun. Hesap sorucu olarak Allah yeter.
24/33
Vel yesta'fifillezine la yecidune nikahan hatta yuğniyehümüllahü min fadlih vellezine yebteğunel kitabe memma meleket eymanüküm fe katibuhüm in alimtüm fihim hayrav ve atuhüm mim malillahillezi ataküm ve la tükrihu fetaytiküm alel biğai in eradne tehassunel li tebteğu aradal hayatid dünya ve mey yükrihhünne fe innellahe mim ba'di ikrahihinne ğafurur rahiym
Nikâh imkânı bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Size bağımlı olanlardan, hürriyetini satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı anlaşma yapın. Allah'a size verdiği malından siz de onlara verin. Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları baskı altında tutarsa Allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir.
24/60
Vel kavaidü minen nisaillati la yercune nikahan fe leyse aleyhinne cünahun ey yeda'ne siyabehünne ğayra müteberricatim bi zineh ve ey yesta'fifne hayrul lehünn vallahü semiun alim
Kadınlardan evliliği ummayıp da oturmakta olanlar, süslerini açığa vurmaksızın (dış) elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Yine de iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah, işitendir, bilendir.
__________________ Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 77
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
Birileri başörtüsüne karşı diye ayetleri mi çarpıtalım veya üç kuruşluk dünya menfaati için ahireti mi feda edelim.Baş örtüsü aynı zamanda fıtridir.Kadını cinsel istismardan,şehvet dolu bakışlardan korur.Bunun saçla bir ilgisi bütünsel oluştadır.
İkinci olarak,sayın savana yazında başörtüsünü inkar etmediğini okudum.Yanlızca zineti bilinen anlamda takı olarak alman ilginç.Zinet aynı zamanda 'değeri' ifade eder.Yani erkeğin kadından en çok istediği yerlerdir.Tekrar söyleyeyim,o zaman ki kadının giyinişini bana aktarırsan sevinirim
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
ebu muharrem Yazdı:
selam
Birileri başörtüsüne karşı diye ayetleri mi çarpıtalım veya üç kuruşluk dünya menfaati için ahireti mi feda edelim.Baş örtüsü aynı zamanda fıtridir.Kadını cinsel istismardan,şehvet dolu bakışlardan korur.Bunun saçla bir ilgisi bütünsel oluştadır.
İkinci olarak,sayın savana yazında başörtüsünü inkar etmediğini okudum.Yanlızca zineti bilinen anlamda takı olarak alman ilginç.Zinet aynı zamanda 'değeri' ifade eder.Yani erkeğin kadından en çok istediği yerlerdir.Tekrar söyleyeyim,o zaman ki kadının giyinişini bana aktarırsan sevinirim
saygılar
Selam
Elbette kimsenin ayetlerin anlamı kendi kişisel görüşüne göre yorumlamaya hakkı yoktur.Ayet ne anlatıyorsa anlamamız gereken odur
Nur 31. Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar.Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. zinetlerinişu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut erkek kardeşlerinin oğulları yahut kız kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. zinetlerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!
Ayetti dikkatlice okursanız ayette yasaklanılanın zinet teşhirciliği olduğunu sizde göreceksiniz.Ayetteki zinet kelimesi kadının alımlı yerleri anlamında o-la-maz.Eğer olursa o alımlı yerlerini (bacaklarını kollarını göbeğini göğüslerini gerdanını saçlarını)örtüp duran kadının ayetin devamındaki emre göre o yerlerini ayette zikredilen kimseler yanında açabilir.Allah bu ayette bize kadın alımlı yerlerini örtüp gizlesin sakınsın ama bu yerlerini emrinde çalışan erkekler yanında ,kayınpederi yanında, evlatlıkları yanında serbestce açsın mı demek istemiş? E madem diğer insanlar yanında neden açmıyor alımlı yerlerini, sakınıp koruduğu nedir? yanında çalışanların yanında açılan o alımlı yerleri açarken karşısındaki çalışanının şehvetinden emin olması mı emrediliyor?Allah böylesine mantık dışı çelişik söz söylermi? haşa-Elbette söylemez o halde saçmalık beşeri yorumda ,kişisel görüşü dayatmadadır.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Benim de aklımda olan ve yanıtını bulmaya çalıştığım bir soru yöneltmişsin, Allah razı olsun. Yanıtını düşünmekte olduğum içindir ki, net bir sonuçta değilim. Arkadaşların başörtüsü farz mı tartışmalarını diğer forumda yapmaları, bu konunun es geçilmemesi açısından iyi olur diye düşünüyorum.
Ben başörtüsü takmıyorum. Ancak küçüklükten gelen bir alışkanlıkla, (eskiden arapçaKuran okurken örtü takardım) namaz kılarken başımı kapıyorum. Aslında senin sorduğun sorunun amacı galiba, başörtüsünün farz olmadığına inanan başörtülü bayanların, bu farzlaştırmaya karşı olmak adına, taktıkları başörtülerini çıkarmaları gerekip gerekmediği hususu.
Ancak benim gibi davranan bayanlar da mevcut toplumda. Yani başı açık olduğu halde namaz esnasında başını kapatan. Durumumun tuhaf olduğunun, hiçbir anlamı olmadığının farkında olmama rağmen, bu davranışımı sürdürmekteyim. Başım açık namaz kıldığımda kendimi rahatsız hissediyorum. Ben dahi böyle düşünürken, başörtüsüyle gezen bir bayanın, bunun farz olmadığına inansa dahi, başörtüsü takmaktan vazgeçebileceğini sanmıyorum.Alışkanlıklar kolay terkedilemiyor. Peki bu bayan buna mecbur mu? Buna şu an yanıtım yok ama benim gibi davranmanın bir ikiyüzlülük olup olmadığını da halen düşünmekteyim.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam barış
İçinde bulunduğunuz durumu çok iyi anlıyorum.Bende namazı başımı örtüp kılıyordum ta ki nur 31i beşer yorumundan arınmış gerçek anlamında anlayana kadar.
Hatta ilk başlarda kendime kızıyordum ben baş açık geziyorum Allah bunu biliyor ama namazda niye başımı örtüyorum bu ikiyüzlülük diye.Ve bazen kendi kendime başörtüsü takmak farzsa ve kadının saçı alımlı olduğu için kadın bunu karşı cinse göstermiyorsa Allahın huzurunda bu alımlı yerini yani saçlarını örtmesi niye?Orada bir ben bir de Allah varız onun yarattığını ondan neden gizliyorum diye.Sonra bu onun emri emre riayet için örtüyorum diye düşünüp bu duruma kendimce mantıklı çözüm bulmuştum ancak bu seferde namazdan önce alınan abdestte başa mesh var başa mesh alırken başörtüyü açıp başınızı mesh ediyoruz saçımızın bir sürü kılı görünüyor hem saçın bir telini göstermeyeceksin hemide abdest alırken saçını açacaksın sonra saçını güzelce kapayıp namaza duracaksın.Baya karışık bir durumdu.
Nur31e göre başımı kapayacaksam sakınacaksam saçımı neden emrimde çalışanların yanında açmama izin var buda ayrıca cevaplanması gereken soruydu.
Neyse tüm çelişkilerden arınmış haliyle bu ayeti anlamak tüm soru işaretlerini silmede yeterli oldu.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma