Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Yazdığın hususlar benim de aklımdan defalarca geçirdiğim ve nefsimi dışarıda tutarak anlamaya çalıştığım şeyler. Bu hususta birbirimizi anlıyoruz sanırım.
Şu var ki, benim son durumumdaki ikiyüzlülüğüm odur ki, namazda başörtüsü takıyorum halen. Bu durumu ortadan kaldırmak için başım açık da namaz kılıyorum ama bir huzursuzluk oluyor içimde. Camiye gitmem gerektiğinde çok tuhaf oluyor durum. Nerede takayım nerede çıkarayım bilemiyorum. Sinirlerim bozuluyor. Sakıncası yoksa sormak istiyorum, sen camide kılarken de başı açık mı kılıyorsun, ve bir kardeş tavsiyesi olarak sence benim sadece namazda baş örtmem (bunun farz olmadığını düşündüğüm halde) ikiyüzlülük mü yada namazımdaki samimiyetimi ortadan kaldıracak bir husus mu? Tamamen eleştirilerine açığım. Şimdiden teşekkürler.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 77
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam
sayın savana ve sayın barış,yazdıklarınıza bakılırsa bayan olduğunuzu belirtiyorsunuz.Baş örtüsü ve türban kadının fıtratına uygun,onu şehveti taarruzdan koruyan bir siper,sapıklıkları azaltan bir kalkandır.Yazdıklarınıza göre hala şüphe içersindesiniz.Bir ayeti bile bile inkar etmek,Allaha karşı savaşmak kolay değil.Başaramazsınız.
Size tavsiyem tekrar ve tekrar türban Allahın emridir.Toplumsal dengeyi oluşturur ve kadını erkeğin şehvetinden korur.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam ebu muharrem
Benim yazdıklarımı dikkatli okuyun.Ben baş açık namaz kılmaktan dolayı yada baş açık olmaktan kesinlikle şüphe içinde değilim.Barış kardeşimize anlattıklarım daha önce onun içinde bulunduğu durumu kendiminde yaşamış olduğuydu.Bu durumu yaşamama sebep toplumun başörtüsünü farz Allah tarafından emredilen bişey sanması ve bunu dayatmasıydı.
Kardeş sen oarda başörtüsü Allahın emridir diyorsun ama Allah başörtüsünü hangi ayette emretmiş getriip buraya yazmıyorsun.
Nur31 çokca başörtüsü emrine delil gösterenler neden ayetin anlamını çarpıtarak bunu yapmaya çalışıyorlar.Bir önceki iletimde nur31e ilişkin sorularımı ve ayetin çelişkiden arınmış gerçek anlamının ne olması gerektiğini anlattım.Ama hiç cevap yok.Yuvarlak cümlelerle fıtrattan,emirden, örtünmeden bahsediyorsunuz.Allahla savaşmaktan bahsetmişsiniz kim savaşıyor Allahla söylermisiniz? başörtüsünü kendince iffetli olabilmenin aracı sayıp sonrada buna kurandan onay çıkarmak için nur31i çarpıtıp oradaki zineti kadının alımlı yerleridir diye anlatan, mümin kadının kocasına açabileceği alımlı yerleri kocası dışında akrabalarına emrinde çalışanlarada açar diyen bu zihniyetmi ?
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
barış Yazdı:
Selam Savana,
Yazdığın hususlar benim de aklımdan defalarca geçirdiğim ve nefsimi dışarıda tutarak anlamaya çalıştığım şeyler. Bu hususta birbirimizi anlıyoruz sanırım.
Şu var ki, benim son durumumdaki ikiyüzlülüğüm odur ki, namazda başörtüsü takıyorum halen. Bu durumu ortadan kaldırmak için başım açık da namaz kılıyorum ama bir huzursuzluk oluyor içimde. Camiye gitmem gerektiğinde çok tuhaf oluyor durum. Nerede takayım nerede çıkarayım bilemiyorum. Sinirlerim bozuluyor. Sakıncası yoksa sormak istiyorum, sen camide kılarken de başı açık mı kılıyorsun, ve bir kardeş tavsiyesi olarak sence benim sadece namazda baş örtmem (bunun farz olmadığını düşündüğüm halde) ikiyüzlülük mü yada namazımdaki samimiyetimi ortadan kaldıracak bir husus mu? Tamamen eleştirilerine açığım. Şimdiden teşekkürler.
Saygıyla.
Selam Barış
Namazda başörtmek günahtır ikiyüzlülüktür vs gibi bir iddiam olmadı olamamazda sanırım sizde farkındasınız.Paylaştığım bir zamanlar başörtüsü Allahın emri mi değil mi emin olamayan kafası karışık savananın yaşadıklarıydı.Benim kendi içimde herşey yerli yerine oturmuş vaziyette ve içim rahat.Nur31in beşer yorumundan arınmış gerçek anlamını görüp anlayabilmek tam bir ayımı aldı.Bunu yaparken Hasan Akçay kardeşi'de baya bir yordum Allah razı olsun ondan bildiklerini paylaştı.
Mesela siz başınızı örterek namaz kılmanızı alışkanlık olarak tanımlamıştınız Ancak başım açık olarak kıldığımda başörtmenin farz olmadığını bildiğim halde huzursuz oluyorum demişsiniz. Bence bu huzursuzluğun nedeni bildiğinizden emin olmamaktan kaynaklanıyor.
Benim bu konuda size tavsiyem başörtüsünü gelenek neye göre farz diyor onu önce bir ararştırıp geleneğin kapanmaya kurandan delil olarak gösterdiği nur31 ve cilbabla ilgili ayetleri tarafsız bakış açısıyla anlamaya çalışmak.Anladığınızı anlamanızın yolu: o ayetlerin her satırında her cümlesinde anlatılanların ayetin bütünüyle çelişik olmayacak ve kurandan başka ayetlerle çelişik olmayacak .İşte o zaman ayeti doğru anlamışsınız demektir.
Birde cami meselesini sormuşsunuz.Ben enson 2 yıl önce beyazıttaki süleymaniye camine gitmiştim orada başaçık ibadet etmiştim kimsede bişey dememişti ama semtlerdeki camilerde başaçık ibadete izin verilip verilmediğini bilmiyorum.Hiç gitmedim.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
somut bir konudan genel anlamda çıkarımlar yapabileceğimiz güzel bir yazışma olmuş...
Kişinin din konusndaki tek bağlayıcı etken Kuran olduğunu biliyoruz. Ayetlerde bir tavsiyenin olması, o uygulamayı/tavsiyeyi yapmak için yeterlidir. Eğer bir konuyla ilgili bağlayıcılık yoksa ve hala yapmak yada yapmamak konusunda "acaba yanlış mı yapıyorum" gibilerinden tereddütler yaşanıyorsa, yapılacak iş, bir adım önceye gitmektir..
Bir adım öncesinde sorulması gereken soru:
Kuranda yazanlar, bizim için gerçekten yeterli mi? Nedenleri...
Bir anda olmaz değişimler, aşama aşama...
özü ıskalamamak dileğiyle...
__________________ Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur.
Mesela siz başınızı örterek namaz kılmanızı alışkanlık olarak tanımlamıştınız Ancak başım açık olarak kıldığımda başörtmenin farz olmadığını bildiğim halde huzursuz oluyorum demişsiniz. Bence bu huzursuzluğun nedeni bildiğinizden emin olmamaktan kaynaklanıyor.
Selam Savana ve ABCDF,
Yorumlar için teşekkürler. Rabbim hepimize doğruyu yanlıştan ayırma gücü versin, bizleri dosdoğru yoluna kılavuzlasın inşaAllah.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 77
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
savana Yazdı:
selam ebu muharrem
.
Kardeş sen oarda başörtüsü Allahın emridir diyorsun ama Allah başörtüsünü hangi ayette emretmiş getriip buraya yazmıyorsun.
Nur31 çokca başörtüsü emrine delil gösterenler neden ayetin anlamını çarpıtarak bunu yapmaya çalışıyorlar.Bir önceki iletimde nur31e ilişkin sorularımı ve ayetin çelişkiden arınmış gerçek anlamının ne olması gerektiğini anlattım.Ama hiç cevap yok.Yuvarlak cümlelerle fıtrattan,emirden, örtünmeden bahsediyorsunuz.Allahla savaşmaktan bahsetmişsiniz kim savaşıyor Allahla söylermisiniz? başörtüsünü kendince iffetli olabilmenin aracı sayıp sonrada buna kurandan onay çıkarmak için nur31i çarpıtıp oradaki zineti kadının alımlı yerleridir diye anlatan, mümin kadının kocasına açabileceği alımlı yerleri kocası dışında akrabalarına emrinde çalışanlarada açar diyen bu zihniyetmi ?
selam
İnanan kadınlara söyle, onlar da gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler; iffetlerini korusunlar; [örfen] görünmesinde sakınca olmayan yerleri (37) dışında, cazibe ve güzelliklerini açığa vurmasınlar; ve bunun için, başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. (38) Cazibe ve güzelliklerini kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, üvey oğullarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin ya da kız kardeşlerinin oğullarından, kendi evlerindeki kadınlardan, yahut yasal olarak sahip oldukları kimselerden, yahut kendilerine bağlı olup cinsel isteklerden yoksun bulunan erkeklerden, (39) ya da kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başka kimsenin önünde açığa vurmasınlar; ve [yürürken] gizli görkem ve güzelliklerini belli edecek şekilde ayaklarını yere vurmasınlar.Ve siz, ey müminler, hepiniz topluca, günahkarca davranışlardan dönüp Allah'a yönelin ki kurtuluşa, esenliğe erişesiniz!
37 - Bizim "[örfen]" sözcüğüyle yaptığımız ilave illâ mâ zahera minhâ ifadesiyle ilgili olarak ilk İslam alimlerinin ve özellikle (Râzî'nin kaydettiğine göre) el-Kiffâl'in yaptığı "kişinin hakim örfe (el-âdetu'l-câriyye: geçerli âdet) uyarak açık tutabileceği, yani örtmemesinde beis olmayan yerler" şeklindeki açıklamayı yansıtmaktadır. İslam Hukuku'nun geleneksel temsilcileri "görünmesinde [örfen] sakınca olmayan" ifadesinin tanımını her ne kadar kadının yüzü, elleri ve ayaklarıyla sınırlı tutma eğilimini göstermişler -hatta sınırlamayı bazan daha da ileri götürmüşler- ise de, illâ mâ zahera minhâ'nın anlamı bizce çok daha geniştir; nitekim, kullanılan ifadedeki kasdî belirsizlik (yahut çok anlamlılık) da bu hususta, insanın ahlakî ve toplumsal gelişiminin gereği olarak ortaya çıkan zamana bağımlı değişikliklerin gözönünde bulundurulduğunu göstermektedir. Yukarıda, aynı kelimelerle hem erkeklere ve hem de kadınlara ulaştırılmak istenen mesajın özü, onların "haramdan gözlerini çevirmeleri ve iffetlerini korumaları" noktasında düğümlenmektedir; kişinin, yaşadığı çağda, Kur'an'ın toplumsal ahlak konusunda getirdiği ilkeleri gözönünde tutarak, dış görünüşünde, giyim kuşamında göstermek zorunda olduğu dikkatin sınırlarını da bu ölçü belirlemektedir.
38 - Himâr (çoğulu humur), hem İslam'dan önce, hem de İslam'dan sonra Arap kadınlarının kullandıkları geleneksel başörtüsüdür. Klasik müfessirlere göre, bu başörtüsü kadınlar tarafından İslam öncesi dönemde az çok süs giysisi olarak kullanılır ve uçları örtünen kadının sırtına serbestçe bırakılırdı; o günün yaygın modasına göre, kadınların giydiği gömleğin ya da bluzun önünde genişçe bir açıklık bulunur ve böylece göğüsler örtülmezdi. Bunun içindir ki, göğsün himâr ile örtülmesinin emredilmesi bu iş için mutlaka himâr kullanılmasının gerektiğini ifade etmez; fakat, sadece kadınların göğüs kısmının, örfen açık bırakılmasında sakınca bulunmayan yerlerden olmadığını ve dolayısıyla örtülmesi, gösterilmemesi gerektiğini ifade eder
39 - Yani, çok yaşlı erkekler. "Yasal olarak sahip oldukları kimseler" ifadesiyle (lafzen, "sağ ellerinin malik olduğu kimseler") köleler kasdedilmektedir; yine de bu konuda bkz. 78. not.
40 - Lafzen, "gizledikleri güzellikleri/cazibeleri bilinsin diye". Yedribne bi-erculihinne ifadesi deyimsel olarak darabe bi-yedeyhi fî mişyetihî (yürürken kollarını salladı) ifadesiyle benzeşmektedir (bu anlam örgüsü içinde Tâcu'l-Arûs'da kaydedilmiştir) ve dolayısıyla, tahrik edici bir yürüyüşe işaret etmektedir.
41 - Müminlerin topluca tevbeye çağırılmasının anlamı, "insan zayıf yaratıldığına" göre (4:28), hiç kimsenin hata ve ayartıdan korunmuş olmadığının hatırlatılmasıdır. Hz. Peygamber'in bile şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Doğrusu, günde yüz kere tevbe edip Allah'a yöneliyorum" (Abdullah b. Ömer'den rivayetle İbni Hanbel, Buhârî ve Beyhakî).
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
İnanan kadınlara söyle, onlar da gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler; iffetlerini korusunlar; [örfen] görünmesinde sakınca olmayan yerleri (37) dışında, cazibe ve güzelliklerini açığa vurmasınlar; ve bunun için, başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. (38) Cazibe ve güzelliklerini kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, üvey oğullarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin ya da kız kardeşlerinin oğullarından, kendi evlerindeki kadınlardan, yahut yasal olarak sahip oldukları kimselerden, yahut kendilerine bağlı olup cinsel isteklerden yoksun bulunan erkeklerden, (39) ya da kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başka kimsenin önünde açığa vurmasınlar; ve [yürürken] gizli görkem ve güzelliklerini belli edecek şekilde ayaklarını yere vurmasınlar.Ve siz, ey müminler, hepiniz topluca, günahkarca davranışlardan dönüp Allah'a yönelin ki kurtuluşa, esenliğe erişesiniz!
Selam ebu muharrem
Bakalım nur 31in tesfirinde ne demişsiniz.Örfen açılmasında sakınca olmayan yerlerini (el yüz) hariç vucudunun diğer tüm uzuvlarını açığa vurmasınlar örtsünler.(maviyle işaretlediğim bölüm)Tamam başörtüsü takıp saçı ,uzun pardüse giyip ,kolları bacakları ,göbeği ve göğüsleride kapadık.Çok güzel.
Şimdi gelelim kırmızıyla işaretli kısma.Mavi işaretli tanımda kolu bacağı ,göbeği ,göğsü tüm alımlı yerleri örtük sakladık kırmızı işaretli bölümdede diyorsunuz ki o örtüp sakladığınız alımlı yerleri( kol bacak göğüs göbek )şunlara açın.. kimlere?:koca (tamam olur ), kayınpeder ,erkek yeğenler ,erkek evlatlıklar erkek köle vs bunların yanında açın.Kardeş örtünmedeki amaç alımlı yeri saklamak bu yüzden örtüyorum o örtüp sakladığım yerlerimi neden bana o listede sayılıp dökülen erkekler yanında açtırıyorsunuz? Hem kapıyorum hem açıyorum.Aç kapa. Kapıyorsam niye kapıyorum ,açıyorsam niye açıyorum.Bu işin mantığı ne ,saklanan ne?
Lütfen ayeti dikkatlice okuyup değerlendirin ve ona göre yazın böylesine çelişki dolu tesfiri sunup alın işte ayetin açıklaması budur demeyin.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Katılma Tarihi: 11 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 77
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam savana
'Cazibe ve güzelliklerini' kısmı çırılçıplaklığı ifade etmez.Arap mekke dönemi kadını zaten göğüslerinin tamamını veya başka organlarının tamamını teşhir etmiyorlar.Nasıl söylesem,Şu anki kadın sanatçıların!giyinişine benzer tarzda fakat başları örtük olarak bir giyim anlayışına sahip.bunu siyer kitaplarında görebiliyoruz.Yani böyle giyiniş tarzı; (
kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, üvey oğullarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin ya da kız kardeşlerinin oğullarından, kendi evlerindeki kadınlardan, yahut yasal olarak sahip oldukları kimselerden, yahut kendilerine bağlı olup cinsel isteklerden yoksun bulunan erkeklerden, (39) ya da kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başka kimsenin önünde açığa vurmasınlar; )da belirtilenlere en azından yasak değil.yoksa ayeti başka yönlere çekip,Bu kadınlar alenen (özür dilerim) memelerini veya daha mahrem organlarını tabiki gösteremezler.Fakat kocaları ibaresi kafa karıştıra bilir.Bu da ayetin akışıyla uyumludur.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma