Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam
"harekelenmiş halde elimizde olan kur'an tefsirlerinde ne yaparsanız yapın söylenecekler belli değil mi?"
Eğer anlam sabitlenmesi tanımınız, "söyleneceklerin belli olması" ise varılacak nokta çok belirsiz ve anlamsız olacaktır.
1-Söyleneceklerin neler olduğu konusunda bilgi belirleyici bir öğedir. Ne kadar çok şey bilirsem Kurandan anladığım ve söyleyeceğim şey daha çok olur, ister harekeli ister harekesiz olsun. Bu durumda söyleneceklerin belli olduğunu nasıl iddia edebiliriz?
2-Söyleneceklerin belli olmaması nasıl bir avantajdır? Bu belirsizlik demek değil midir?
3-Verdiğiniz örneğe gelelim, burada söyleneceğin belli olmaması değil, farklı bir söylemin dile getirilebilmesi durumu söz konusu. Eğer örtünme yoksa ve siz tilloda öğrenim görerek bunu öğrenmiş iseniz bunu ortaya koymanız gerekir. Çünkü herkesin Tilloya gidip öğrenim görme olanağı yoktur. Yok eğer öğrenim görmeden sadece duyumlarla bize birşeyler anlatmaya çalışıyorsanız, bunu en baştan işte şuradaki medresede şu bağlamda şöyle birşey öğretiliyormuş, ilginenlere duyurulur deseydiniz yeterdi. Kıt kanaat bilgi sahibi olduğunuz bir konuda bize ne verebileceğinizi umuyorsunuz?
4-Nur süresinde göğüs yırtmacını örtmek emredilmiştir. Beden diliyle ilgili bir bilgi öğrenince bu emrin bir hikmetinide anlamış oldum. Eğer konuşurken kişinin çene ile alın arasındaki bölgeye bakarsanız bu o kişinin söyledikleriyle ilgileniyorsunuz anlamına geliyor, eğer çene ile göğüs arasındaki bölgeye doğru bakıyorsanız bu o kadının cinsel yönüyle(şehvetle) ilgilendiğiniz anlamına geliyor. Buradan da emrin, ilişkilerde dişiliğin değilde kişiliğin ön plana geçmesi amacıyla konduğu hikmeti ortaya çıkıyor. Görüldüğü gibi öğrenilen bir bilgiyle söylenebilecekler çok çok gelişebiliyor, ne yaparsanız yapın söylenecekler bellidir diyemeyiz. Siz ne dersiniz?
|