HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: SEÇİME GİDERKEN PARTİ SEÇMEK Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

 azadeh  ve muvahhit hala aynı tas devam ediyonuz üstadım,

 

bir gün okula konuşma dersinde adalet kavramı ile ilgli bir sunum hazrılamıştık bir kaç arkadaş, konunun benimle ilgil kısmında kalktım yerime geçtim, adalet ve zulmün kaynaklarını konuşmaya başladık konuşma ilerledi, sınıftakiler terlemeye başladı, çünkü, ne yobaz ne de çağdaş diyebiliyorlardı hocada eliyle arkadan susu işaretini yapıyor artık biri şunu sustursun ya da kapa şu mevzuyu edası hakim oluyorduki sağolsun hocamız bir soru sordu, iyi hoş da dedi şu an iranın durumu ortada bu nasıl iş peki,,,,,,

 

tahtaya bir çöp adam çizmiştim bir de ince yol, çöp adam gidiyor gidiyor yolun ortasına gelince aşşağı dönüyor, oklarla felan çizdim gerçi resim kabiliyetim pek iyi değildir ama yine de meramımı anlatacak kadar çizebilmiştim, döndüm ve sordumşimdi suç kimde yolda mı yoksa çöp adamda mı? Dedem İbrahime esenlik versin Allah,

şimdi siz bu sahnede bulunanların hiç birisi değilsin siz sahnenin daha sonrasında sınıfa giren ve tahtada ki resmi gören, resimdeki çöp adamın aşşağı döndüğünü gören ve buna kızarak, ortadaki optimal yolun yukarısına doğru bir çizgi daha atan derse geç gelen öğrencisiniz,

dostum ben kimsenin terlemesi veya bilmem nesi ile burda değilim, burda bile kişilere bağlanıp kalmışsın, yok canım demek ki adamlar terlemese bilmem ne yapsa daha ilerde olacaktım, azıcık durun bakalım, bizler Allah'ın kullarıyız demi, O bize yol göstermeyecek de o çabalayana yollarını açmayacakta, o bizlere merhamet edip uyarıcı göndermeyecek de, birileri terleyecek, yarı asit yarı su karışımı maddeleri önümüze koyacak biz de bu su güzel de işte şu asitleri canımızımı acıtıyor diyeceğiz, bak kardeş, ilk iletim de izzet sadece Allah ve resulü katındadır dedim, sen ilave istedin, ikincisinde sofra ortada Allah'ın sofarası buyur dedim sen yine ilave istedin, aha da bu son iletim, kardeş, Allah'ın saf suyu ortada ağzını ona daya, milletin teriyle başıyla uğraşma, birileri seni çimbikledi diye o suyu terk etme, son olarak dosdoğru yol kendiliğinden doğru olandır, su kendiliğinden temiz, sofra kendiliğinden leziz,

geçen bir değerli bir abimle konuşurken de buna benze bir olay yaşandı söylediklerinin doğruluğunu yaşadıkları ile kabullenmemi istiyordu, ben bu guruplara girip de çıkmışsam tatmin olmamışsam demek ki bir şeyler var bunların içinde diye bir yaklaşımı oldu, (gerçi daha sonra anladı bunun yanlışlığını ama,) ben de ona mrütedlerden bahsettim onlar islamı terk ettiği için islam kötü mü, onlarda mürted halleri ile kendilerince tatmin, diye sormuştum, ki babacan biriydi anlaşmıştık ama sen hala mürtedlere bakarak islamı terk etmek isteyenlerdensin o mantık var sen de, islam'a ve kendine güvenin eksik bu dolayısıyla Rabbinle alakalı, Rabbimiz ne kadar güçlü ise bize o kadar melek yardım eder, bakıyoruz adamlara adamların hallerine göre fikri eleştiriyoruz ve bakıyoruz bu iş en kolay ve en az zaiyatlar en güçlü olanlarla yapılır onlarda kim aha da Rabbine yakarmalar m.kemaller duaları, Rabbim bana yeter, yazık ki ne yazık bu da yeni moda herhalde neyse bir müddet de böyle takılsın millet ondan sonra birileri çıkar başka bir yem atar ortaya ondan sonra biraz daha farklı bir tarz oluşur, kapitalistlerin yanında komunist, maçoların yanında feminist, feminsitlerin yanında maço, ahmet dayı ne diyor, oportunizme bulaşmış tipik bir orta yolcu misali milletin etkileri ile kendi rotalarını çizenlere ben ne anlatsam da kar etmeyecek, bu hal beyle giderse bahsettiğin modernlerin karşısında bir gün yobaz olarak durabilin haberin olsun,

bizler her zaman teslim olmayı seçenlerden olalım, yobaza karşı modern değl müslüman, moderne karşı yobaz değil müslüman,

 

 

dur şu örneği verem de daha da yazmayam bu konuda,bunu da konu ile çok alakalı olduğu için veriyorum yoksa anılar diye bölüm açmaya niyetim yok, öğrenciyken millet harıl harıl cumayı tartışıyor bir taraf cuma şirktir gidilmez bir taraf cuma farzdır gildilir diyor, bu iki tarafın arasında kalan bir başka arkadaş lafa giriyor ve cuma benim için nötrdür diyor :) aklı sıra orta yol izliyor, dosdoğru yol böyle bulunmaz, islam üçüncü seçeneği sunar derken inşallah bunu anlamamışsındır,

 

dosdoğru yol mevcutları karşımıza alarak yolun ortasını bulmak değildir, şunlar şöyle bunlar böyle o zaman biz bunun ortasında olalım değildir, kendiliğinden delilli kendiliğinden sürecli tepkisel değil olması gereken neyse o.Dünyevi gözlükler sana yakışmıyor dost, komunizm emperyalizme tepki ile doğmuş, feminizm maçoluğa tepki ile doğmuş, ama islam hiç bir şeye tepki olarak doğmamış, o fıtrattan gelir,

 

 

neyse görecek gözleri olanlar için yeteri kadar yazdığıma iman ediyorum, katkı maddelerine hayır, ( o değilde bu katkı maddesi lafını okuması olası bir abimin tebessümlerini duyar gibiyim ona da selam, )

 

 

selam ve dua ile

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

malik bin nebi Yazdı:

...
dostum ben kimsenin terlemesi veya bilmem nesi ile burda değilim, burda bile kişilere bağlanıp kalmışsın, yok canım demek ki adamlar terlemese bilmem ne yapsa daha ilerde olacaktım, azıcık durun bakalım, bizler Allah'ın kullarıyız demi, O bize yol göstermeyecek de o çabalayana yollarını açmayacakta, o bizlere merhamet edip uyarıcı göndermeyecek de, birileri terleyecek...


Selam...

… İçinizde fetihten evvel (Allah yolunda) harcayan ve muharebe eden kimseler (diğerleriyle) bir olmaz. Onlar derece itibariyle ( o fetihten) sonra harcayan ve muharebe edenlerden daha büyüktür. (Bununla beraber) Allah (bu iki zümreden) her birine en güzel olanı (cenneti) vaat etti .Allah ne yaparsanız hakkıyla haberdardır ” (Hadid , 10 )

Ahde vefa iyi ve her mümine gerekli bir şeydir. Birileri terledi ise bunu takdir eden de Allah'tır. Fakat bu gerçeklik bundan istifade edenlere nankörlük etme hakkını vermez.

Selametle...





__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

selam ali aksoy nasılsın inşallah iysindir, anlaşılan daha yiyecek çok ekmeğimiz var, durumlar hali hazırda tesbit edilmiş tek tesbit edilemeyen gerçek kendimiz kalmışız, bir gece vakti iki kafadar bir bank da oturuyoruz sigara tüttürüp dertleşiyoruz, o sırada yolunu kaybetmiş bir emmi geliyor, iki dakaka oturuyoruz haydi gençler bir çay içelim diyor en yakın çay ocağına gidip çayları söylüyoruz emmimiz pazarlamacı insanları nasıl tanıdığından bahsediyor felan neyse laf dönüp dolaşıp sırlar dünyasına geliyor, adam gençler ne olursa olsun o programlar bir çok kişinin doğruyu bulmasına vesile oluyor içinde yanlışlar bile olsa en azından insanlar ibret alıyor felan diye edebiyat parçalıyor, emmiye sordum peki dedim, adam gidip kerhane de o kadınların suratında ki acı gülümsemeyi görüp iman etse, şimdi bu kerhaneleri açık mı tutmak lazım,,,,, verdiğiniz örnekle bana o emmimi hatırlattınız demek milletin teri için şükredecez e o zaman kerhane güllerine de bir demet çiçek yolayın da iyki onların vesilesi ile iman edenler oldu, arkadaşlar araçları kutsamayın ama o araçlara da nankörlük etmeyin eğer o araçlar kaynağını kutsaldan alıyorlarsa siz bana kaynağı batıl olan araçların vefasından bahsediyorsunuz, samiri sonrası dönem de yaşasam samiriye bıraktığı miras için şükran dileklerimi mi sunayım ne de olsa elçinin öğretinin bir parçası var içinde, ee bu adamların öğretilerinin içinde de bir parç yok mu, yooo sağol üstadım bana sofrada olanlar yeter birileri sofraya psilik karşışıklı altın sundu diye kusura bakmayın ama onlara teşekkür etmem, bana iylik yapmıyor ki nefsi bunu kendisine hoş gösteriyor da ondan, sakın bana samiri kavminin cevapları ile gelmeyin ne yapalılm sen yoktun o vardı, o bizi kandırdı, onlar bize bunları getirdi felan feşman işte,

 

 

selam ve dua ile

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
muhammedi
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 22 nisan 2007
Gönderilenler: 13
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhammedi

Bende afyonkarahisarlı bir çiftçiyle konuşma fırsatı buldum otobus yolculugum sırasında!!!çifti kardeş geçen seçim akp'ye oy verdiğini soyledi.peki umduğunu buldun mu dedim?o da bana bu hükümetin çiftciyi,tarımı nasıl bitirdiğini uzun uzadıya anlattı!halleri gerçekten kotu durumda!yani insanları bir kere kandırabilirsiniz ikinciye onlar size ananı da al git derler!Yani akp sakın olaki zannetmesin halk yine aynı şeyi yapıp seçecek.
Gel gelelim seçilecek partiye ben temiz,alnı ak birini istiyorum,aynı zamanda ab ve abd'nin kopegi olmayan birini istiyorum,ben vatanına, dinine, diline, atasına,milletine sahip çıkan birilerini istiyorum.yalanla dolanla milleti kandırmayacak dürüst birilerini istiyorum.oy kaygısı koltuk sevdası olmayan türkiyenin sorunlarını cozecek birini istiyorum.
Bunlarıda yapacak kişi olarak Yaşar nuri öztürk ve partisi Halkın yükselişi partisini goruyorum.


__________________
Kim Allah'ın İNDİRDİĞİ ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.(maide suresi 44)
Yukarı dön Göster muhammedi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhammedi
 
AZADEH
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 subat 2007
Gönderilenler: 102
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı AZADEH

aliaksoy Yazdı:
malik bin nebi Yazdı:

...
dostum ben kimsenin terlemesi veya bilmem nesi ile burda değilim, burda bile kişilere bağlanıp kalmışsın, yok canım demek ki adamlar terlemese bilmem ne yapsa daha ilerde olacaktım, azıcık durun bakalım, bizler Allah'ın kullarıyız demi, O bize yol göstermeyecek de o çabalayana yollarını açmayacakta, o bizlere merhamet edip uyarıcı göndermeyecek de, birileri terleyecek...


Selam...

… İçinizde fetihten evvel (Allah yolunda) harcayan ve muharebe eden kimseler (diğerleriyle) bir olmaz. Onlar derece itibariyle ( o fetihten) sonra harcayan ve muharebe edenlerden daha büyüktür. (Bununla beraber) Allah (bu iki zümreden) her birine en güzel olanı (cenneti) vaat etti .Allah ne yaparsanız hakkıyla haberdardır ” (Hadid , 10 )

Ahde vefa iyi ve her mümine gerekli bir şeydir. Birileri terledi ise bunu takdir eden de Allah'tır. Fakat bu gerçeklik bundan istifade edenlere nankörlük etme hakkını vermez.

Selametle...



 

"Ahde vefa iyi ve her mümine gerekli bir şeydir. Birileri terledi ise bunu takdir eden de Allah'tır."

Selametle Güzel Yürekli Dostum.

Yukarı dön Göster AZADEH's Profil Diğer Mesajlarını Ara: AZADEH
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

eğer Allah dilemeseydi biz bunlara tapıcılar olmazdık,

Allah açları doyurmak isteseydi doyururdu bize ne,

 

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
AZADEH
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 22 subat 2007
Gönderilenler: 102
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı AZADEH

:: Mumcu: Zekat toplayıp, banka kuruyorlar
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Türkiye’de birilerinin örgütlenerek, fakir ve fukaranın hakkı olan zekatı toplayıp banka kurduğunu söyledi
Mumcu: Zekat toplayıp, banka kuruyorlar
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, "Bu memlekette kim 'Elhamdülillah Müslümanım' diyorsa, bilsin ki imanını Allah'a, dinini devlete borçludur" dedi.
Mumcu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, önceki grup toplantılarında yaptığı konuşmalarının, muhatapları tarafından anlaşılmadığını belirterek, "Eğer anlaşılsaydı, bugün Türkiye'de yaşananların çoğu yaşanmayacaktı" dedi.
Türkiye'nin geçmiş yılları ile gelecek 10 yılının değerlendirilmesi açısından konuşmalarının bir gün yeniden okunup dinleneceğini belirten Mumcu, "İsteyenler nerede yanlış yapıldığını anlamak için bu konuşmalarıma müracaat edecek" dedi.
Marmara Denizi'nde yapılan sismik araştırmaya göre, bundan sonra olabilecek depremin en az 7.6 büyüklüğünde olacağının tespit edildiğini bildiren Mumcu, Marmara Depreminden sonra geçen 7 yıl sürede, bölgede değişen bir şey olmadığını savundu. Mumcu, şöyle devam etti:
"O gün de büyük bir deprem yaşayacağımızı biliyorduk. Bir belediye, fay hattının yerini değiştirmeye kalkıştı. TOKİ, yandaşlara fay hattı üzerinde arsa verip, kat karşılığı anlaşma yapıyor. Rantı, yandaş müteahhitlerle bölüşülüyor. Karaborsa ticareti gibi görünüyor ama 7.6 büyüklüğünde deprem olursa, bunun can ticareti olduğunu hep beraber göreceğiz.
İstanbul'da 3 yıl belediye başkanlığı yapmış, 5 yıl Başbakanlık yapan şahıs, 'İstanbul'da çok güzel şeyler yaptığını' söylüyor. Ülke fay hatları üzerinde yaşıyor. Karşı karşıya kaldığımız felaketi nasıl anlatayım? Nerede alarm düğmesi varsa gösterin onlara basayım."

"UYANMAK İÇİN BİLDİRİ Mİ İSTİYORSUNUZ?"
Erkan Mumcu, "Türkiye, sadece yerin sarsılmasıyla değil; ekonomik, etnik, kültürel gettoların çatışması,kırsal ile kentin çatışması, Doğu ile Batı'nın atışmasıyla, büyük tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya yaşıyor" dedi.
Silahlı Kuvvetlerin bildirisine değinen Mumcu, "Gece yarısı bildiri oluyor, kıyamet kopuyor. Haftalarca, günlerce tartışılıyor. Önemsiz değil ama asıl bildiriler hayatın içinden geliyor. Bir sağır, dilsiz gibi olup biteni seyrediyoruz" diye konuştu.
Kayseri'de 5 çocuğun yaşamını yitirdiği trafik kazası ile İzmir'de bir binanın çökmesi sonucu, gecekonduda yaşayan 2 çocuğun ölümünü gündeme getiren Mumcu, şöyle devam etti:
"Pazardan arta kalmış, kokuşmak üzere olan sebzelerden yenilebilir olanlarını ayırırken 5 çocuk ehliyetsiz sürücü yüzünden hayatını kaybediyor. Uyanmak için bildiri mi istiyorsunuz, ne istiyorsunuz?
İzmir'de çökecek bina boşaltılıyor, gecekonduda yaşayanlara kimse haber vermiyor. Bina 2 bebeğin üstüne yıkılıyor. Sorumlusu, hepimiziz. Siz hala bildiri bekliyorsunuz. Silahlı Kuvvetler bildirisine saatini, günlerini, sayfalarını tahsis eden aydınlar, diğer olaylarda tık çıkarmıyor. Eğer laiklik için birileri toplanıyorsa; o insanlar, bu insanlar, hepimiz şimdi bu manzara karşısında 10 milyonlar toplanmalıyız. Millet olma vasfımızı yitiriyoruz."

"KİM 'ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM' DİYORSA..."
Din, laiklik ve devlet tartışmalarına dikkati çeken Mumcu, şöyle devam etti:
"Bu memlekette kim 'Elhamdülillah Müslümanım' diyorsa, bilsin ki imanını Allah'a, dinini devlete borçludur. 'Müslümanım' diyen herkes, aklını başına alsın. Hele hele Müslümanlığı, birilerine üstünlüğüymüş gibi takdim edenler, Müslümanlıklarını sanki bedeli, mükafatı dünyada talep edilecek bir fedakarlıkmış gibi algılayanlar bilsinler ki eğer imanları varsa; imanları, Allah'ın onlara bir lütfüdür. Bunun için şükretmelidirler, onun yolu da hayırdır, hasenadır. Onun dışında imanından gayrı bir din yaşayabiliyorlarsa, 'Müslümanım' dedikleri bir din yaşıyorlarsa, bunu devletlerine, devlete borçludurlar. Ama bu ülkede din ve devlet birbirinin karşısındaymış gibi sunuluyor. Bu, devlete de ihanettir, dine de ihanettir, vatana da ihanettir. Bu, millete kurulacak en büyük tuzaktır..."

"ZEKAT TOPLAYIP BANKA KURUYORLAR"
Türkiye'de birilerinin örgütlenerek, fakir ve fukaranın hakkı olan zekatı topladığını ifade eden Mumcu, "Zekat toplayıp, banka kuruyorlar.
Banka kurmakla yetinmeyip, devlet kudretini istiyorlar. Devleti ele geçirmek için hırçınlaşıp, her türlü ahlak dışı din dışı yola başvuruyorlar. Bunun adını da din koyuyorlar" diye konuştu.
Almanya'da Deniz Feneri'ne bir operasyon düzenlendiğini ve Kanal 7 televizyonunun yöneticilerinin zimmetine milyonlarca avro aktarıldığının tespit edildiğini bildiren Mumcu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sanki bunları bir tek ben mi biliyorum ey millet? Milletten sadaka ve zekat diye topladıkları paralarla faizcilik yaptıklarını bir tek ben mi biliyorum? İslami holdingler adı altında yüksek oranlı faiz getirilerini, sözüm ona kar payı diyerek fakir fukaranın üç kuruşunun çıpalandığını bir tek ben mi biliyorum? Milyarlarca doların medya gücü olduğunu, siyasi sermaye olduğunu bir tek ben mi biliyorum? Siz bilmiyor musunuz?
Fakirin fukaranın hakkını batıran insanlar, bunların o paraları nasıl batırdığını anlatayım size. Önce içinde 'müzik haramdır' yazan ilmihaller sattılar. Sonra buradan oluşturdukları paralarla pazarlama ağı kurdular. Bunlardan alırsanız sevaptır fetvası aldılar. Sonra finans kurumları kurdular. Sonra televizyon kurup dansöz oynattılar.
Oynattıkları dansözlerle, saatlerce süren yemeklerde ağızlarının suyunu akıttılar. Bunların marifeti. Bunların bir tek marifeti var; çaldıklarına fetva buluyorlar, çapkınlıklarına nikah kıyıyorlar
Yukarı dön Göster AZADEH's Profil Diğer Mesajlarını Ara: AZADEH
 
MSER1
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 17 kasim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 199
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı MSER1

BAKMAK VE GÖRMEK

"Bakmak" ve "görmek" çok farklı şeylerdir. Bakmak; insanlarla ve hayvanların ortak özelliğidir. Ama görmek; sadece insanlara özgü bir fazilettir. Bakmak için göz yeterlidir... Ama görmek için akıl ve gönül gereklidir. Gözü olan herkes bakabilir, ama bunların, belki de yüzde biri görebilmektedir.Yani insanların çoğu "bakar-kör" gibidir..

"Görenedir görene

Nasipsize ne çare..

Köre nedir, köre ne,

Bakar görmez biçare!"

 

Kur'an:

"İşte onu gördünüz. Ama bakıp duruyorsunuz!"[1] diye uyarıyor.

Yani Ondaki, faziletli farklılığı ve haklılığı anlayamıyorsunuz... İzan ve vicdan terazisinde tartmıyor, ibret ve hikmetle bakmıyor... Asıl yapan ve yaratan Allah'ın takdir ve taksimini kavramıyorsunuz" diyor.

"(Ey Resulüm) Onları Sana bakar görürsün. Oysa onlar görmezler!"[2]  ayeti de, bakmakla görmenin farklı şeyler olduğunu ortaya koymaktadır. Ve en mükemmel gözetleyici Allah'tır. "Sonra nasıl davranacağınızı gözlemek için, onların ardından sizi yeryüzünde halifeler (Allah'ın tecelli ve temsilcileri) kıldık"[3] ayeti insanların ve olayların sadece dış görünüşlerine değil, onların iç yüzlerine, perde arkası heves ve hedeflerine ve asıl niyet ve neticelerine dikkat etmemiz gerektiğini de işaret buyurmaktadır.

Kur'an:

"(Ashabı Kehf, asırlar sonra dirilince): Şimdi içinizden birinizi, (yanınızdaki) bu paranızla, şehre gönderin de, baksın, hangi yiyecek temiz ise, size ondan rızık getirsin"[4]  ayetinde de, her şeye, iç yüzünü görmek için bakmak ve aslını, özünü araştırmak gerektiğini hatırlatmaktadır. Çünkü bugün bile çekici ve göz alıcı ambalaj ve marklar içinde ne kirli ve zehirli şeyler satılmaktadır!..

Ne hainler ve zalimler; "Kahraman ve kurtarıcı" kılıfı altında, toplumlara pazarlanmaktadır.

Sömürü sermayenin uşakları; solcu ve sosyal adaletçi... İstismarcı münafıklar; ılımlı İslamiyetçi... Atatürk'ün yedi düvelle savaşıp kurtardığı aziz vatanı, şahsi makam ve menfaat hatırına satılığa çıkaranlar; Kemalist ve ilerici... Mandacı bir kafayla Avrupa himayesine girmeğe can atan şaşkınlar; gerçek demokrat ve cumhuriyetçi olarak sunulmaktadır.

Hz.Musa'nın "Rabbim, bana göster, Seni göreyim!"[5]  teklif ve temennisi de, Allah'tan; gerçekleri, incelikleri, hikmetleri görebilme yeteneği... Kısaca basiret ve feraset istemek gerektiğini öğretmektedir.

"Herkes yarın (ölüm sonrası) için neyi takdim (ve tedarik) ettiğine baksın![6] ayeti de bakmanın: düşünüp taşınmak, ölçüp tartmak ve ciddi bir muhasebe ve murakabe yapmak anlamında olduğunu göstermektedir.

"Sizin için (kızıl) denizi ikiye ayırıp, sizi kurtardığımızı... Firavun'un avanesini ise gözlerinizin önünde boğup batırdığımızı hatırlayın!"[7]  ayeti de; ibret alınmayan, ders çıkarılmayan, devamlı hatırda tutulup ona göre doğru davranışlar yapılmayan, en acı ve çarpıcı olaylara bizzat şahit olmanın ve bunları yaşamanın bile hiçbir yararı bulunmadığını bildirmektedir.

Oysa, bakmak; düşünmek, değerlendirmek, incelemek ve irdelemek için bir araçtır. Amaç; hikmet ve hakikatleri görmek ve gereğini yerine getirmektir.

"Onlar, göklerin ve yerin melekutuna (Bağlı oldukları ilahi kudret ve kanunlara) ve Allah'ın yarattığı (bütün) eşyaya (tüm varlıklara)... Ve (kesin bir) ihtimalle, ecellerinin (ölüm gelip bu dünyadan göçmelerinin) de pek yakın olduğuna (hiç) bakmıyorlar mı?"[8]

Ayeti, göklere ve yerdekilere; canlı cansız her şeye ve ölümle biten ömür sürecine, sadece zevk almak için değil, asıl ders çıkarmak ve bütün bunların Yüce Yaratıcısını ve kul olarak sorumluluklarımızı hatırlamak ve hayırlı birisi olmaya çalışmak için bakmamız gerektiğini öğütlemektedir.

Ve yine Bakara Suresi 259. ayetinde, Cenabı Hak Üzeyir Peygamberin şahsında, bir ayette tam üç defa "Bak!.. Bak!.. Bak!.." buyurarak; doğayı ve olayları şuursuzca seyretmek değil, ibretle ve hikmetle inceleyip öğrenmek gerektiğine dikkatimizi çekmektedir.

"Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki; Kendilerinden öncekilerin, nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar"[9]  ayeti de; tarihten ve harabelerden de mutlaka ders almamız ve yararlanmamız gereğini haber vermektedir.

"Ey iman edenler! (sürü gibi) bizi güt, bizi seyret" demeyin.( Bunun yerine) "Bizi gözet" deyin"[10]  ayeti de, yönetici ve başkanların: halkın davranışlarının nedenlerine ve sorunlarının kökenlerine inmelerini ve toplumun psikolojisine eğilmelerini istemektedir.

Zaten bir toplumu, hayırlı ve yararlı yönde değiştirmek, öyle baskıcı ve zorlayıcı tedbirlerle mümkün değildir.

Çünkü, bir toplumda kalıcı ve akılcı bir "değişim"in yaşanması için; Sünnetullah'a uygun bulunan (doğal ve doğru olan) sosyal kanunlar ve kademeler vardır:

1-"Bir kavim kendisini değiştirmedikçe, Allah O toplulukla olan (nizam)ı değiştirmez"[11]

2-Toplumdaki değişime ise: "fiil"den değil, "fikir"den başlanması gerekir. Çünkü beyin eğitimi olmadan, beden eğitimi taklitten öteye geçmeyecektir.

3-Toplumun fikren değişip doğrulması ve mevcut batıl ve bozuk zihniyetin esaret ve etkisinden kurtulması için de, önce örgütlenmesi ve organize edilmesi gerekir.

4-Değişimin ve devrimin çekirdeği olacak örgütlenmenin bilinçli, bilgili, becerikli ve birikimli bir lider şahsiyet tarafından başlatılması ve toplumun her kesiminde ulaştırılması ve yaygınlaştırılması ise; uzun, zorlu ve sabır isteyen bir dönemdir.

5-Parti, vakıf, sendika, sivil örgüt, medya, uluslar arası yapılanmalar gibi örgütler bünyesinde;

a-Bir yandan çekirdek kadro eğitilir, öğretilir ve elenir.

b-Bu kadrolar ve örgütler-organlar aracılığıyla toplum katmanlarında, giderek fiiliyata da yansıyan bir fikri olgunlaşma sürecine girilir.

c-Toplum, saplantı haline gelmiş sabit ve basit fikirlerden.. Bozuk ve baskıcı rejimin ruhi esaret ve etkilerinden... Benliğini kuşatan korku ve endişelerinden kurtulmaya... Bağımsız düşünüp karar verebilme yeteneği kazanmaya başlayınca, bundan sonra yaşanacak olan; geçiş süreçleri ve ara formüllerle demokratik devrim denemeleri ve "hazırlık hükümet dönemleri"dir.

6-Bütün kurumlar ve toplumsal katmanlar köklü ve kesin değişime hazır hale gelince, bilge liderin kontrolündeki çekirdek kadrolar eliyle, tarihi ve talihli devrim gerçekleştirilir...

7-Bu sefer devlet ve hükümet imkânlarıyla ve halkın ekonomik, psikolojik ve demokratik ihtiyaçlarının da karşılanmasıyla; top yekün iyileşme, yenileşme ve hayırlı yönde düzelme ve değişme safhasına ve yeni bir medeniyet sıçramasına sıra gelir.

Evet AKP iktidarı, ona destek veren Dışişleri Uzmanları ve Askeri kurmayları; Annan Planı'nın, 20 ciltlik koca bir ansiklopedi kadar olan 9 bin sayfalık özetine belki bakıyorlar... Ama içindeki, ayrıntılarda gizli hıyanet tuzaklarını ya görmüyorlar ve fark etmiyorlar... Veya, bile bile görmemezlikten gelip malum güçler hesabına hareket ediyorlar!..

Evet bakıp ta görmeyenler fark etmiyorlar. Annan Planı'nın karasularıyla ilgili detaylarını halktan saklayarak planı KKTC halkına kabul ettirmeye çalıştığını.. Yarın bunun mutlaka hesabının sorulacağını.. Bunun hesabının sorulacağı yerinde Yüce Divan olacağını düşünmüyorlar...

Ve Annan Planı'nın bu ekine göre Türk Savaş gemilerinin Kıbrıs'ın karasularına girmek için merkezi Kıbrıs yönetiminden izin almak zorunda kalacağını söylemiyorlar..."Bu durumun diplomasi hayatımızda yaşadığımız en büyük skandal" olduğunu bilmiyorlar.

Çünkü Plan'da belirtilen çizgilerden itibaren 12 millik sınırın belirlenmesi halinde Türkiye ile Kıbrıs arasındaki denizin büyük bölümünün Kıbrıs'ın karasuları sayılacağını ve bu suların Türk Savaş gemilerine kapalı olacağını, halktan gizliyorlar.

Bu metne evet diyen ve olur veren Dışişleri de, Genelkurmay yetkililerinin sorumluluğu üzerlerine aldıklarını, ama Annan Planı'nın karasularla ilgili eklerinden haberdar olmadıklarını açıklamıyorlar...

Ve tabi, değişmez ve doğal bir kanundur ki "Her toplum layık olduğu idarecileri buluyor." Çünkü hem idareciler gerçeği görmüyor veya gizliyor; hem de halk bu idarecilerin gaflet ve hıyanetini fark etmiyor!.

Hoca efendilerin ve hükümetlerin; Samimisiyle, sahtesini... Hayırlı hizmet vereniyle, istismar edenini fark edip ayırabilme yeteneğini ve sadıklardan taraf olma gayretini yitiren bir toplum: Gerçekleri görünceye ve Hak'ka dönünceye kadar da, başları beladan asla kurtulmuyor!

Bu konuyu Ramuz El- Hadis kitabından: Münafıklara işaret, bizleri de ikaz ve irşat eden bazı hadislerle aydınlatalım:

"Ümmetim için; Mü'minden de, müşrikten de korkmam. Ancak, dili bilgili (zahiren muttaki ve muhterem zannedilen ve alim geçinen) münafıktan korkarım. (Çünkü Onlar) marufu (hep hayırlı ve yararlı şeyleri) konuşurlar, ama sürekli münkeri (Müslümanlara ve İslam davasına zarar verici işleri) yaparlar.[12]

"Ben sizin için hikmetli (etkili ve ibretli) söz söyleyen, ama hıyanetle amel eden (ve zalimleri destekleyen) münafıktan korkarım"[13]

"Siz; münafıklık huşuundan (görünüşte Allah korkusu ve ahiret kaygusu taşıyormuş gibi davranıp, gerçekte dünyalık şöhret ve hıyanet peşinde olanlardan) sakının (ve bunlara kanmayın ve kapılmayın!)

Çünkü bunların bedeninde-kalıbında huşu olur, (görenleri hayret ve hayranlığa sevk eden ibadet ve hizmet erbabı gibi durur) ama kalbinde zerre kadar huşu (Allah korkusu) bulunmaz."[14]

İşte böylesi "münafıklara "Efendim" demeyin. (Bunları rehber ve lider edinmeyin) Kim bu (sıfatları taşıyan) münafıklara "Efendi..." diyerek saygı gösterirse, (Hoca efendi... Beyefendi diye önem verirse) Allah'ı gadaplandırmış olur."[15]

"Ümmetimin münafıklarının çoğu okumuş-yazmış (etkili-yetkili, bilgili-becerikli) Kimselerdir. (zaten böyle olmasalar, Müslümanları kandırmaları mümkün değildir."[16]

"Münafıklar, efendiniz (Hocanız, hükümetiniz) olursa, (ardından) Allah'ın kahrına uğrarsınız (ve bundan vazgeçmedikçe iflah olmazsınız)"[17]

Ve dikkat! Kur'an; münafık ve  marazlı yönetici ve yetkililere projektör tutuyor, görmeye çalışalım:

"İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatıyla (Ekonomik, sosyal ve siyasal huzur ve rahatla) ilgili sözleri, senin hayretine gider... (Görünüşte hayırlı ve yararlı olduğuna inandığı şeylermiş gibi söyler). Ve kalbindeki (hile ve hıyanete) rağmen, Allah'ı şahit tutar (Yemin eder) Hâlbuki O, azılı (ve münafık) bir hasımdır. (Rakip ve sinsi bir düşmandır)

O, sırtını dönüp gitti mi-veya (imkân ve iktidar sahibi olup) işbaşına geçti mi; yeryüzünde (ülkesinde) fesat çıkarmaya, ekini ve nesli kurutmaya (ziraatı ve ahlaki hayatı bozmaya) çalışır. Allah (c.c) ise bozguncuları asla sevmez! (Gerçek başarıya eriştirmez)

O'na "Allah'tan kork!" denildiğinde, İzzeti (şöhret, siyaset ve etiketinden kaynaklanan kibiri), O'nu kötülüğe ve nankörlüğe sürükler, (gaflet ve enaniyet benliğini kuşatır.)[18]

"Gerçek şu ki (hainler, zalimler ve şerli güçler) hileli (ve tehlikeli) tuzaklar-planlar kurdular. Oysa Onların (mazlumlar ve inananlar aleyhindeki) düzenleri-şeytani projeleri, dağları yerinden oynatacak (kadar kuvvetli ve dehşetli de) olsa, Allah katında onları (boşa çıkaracak ve hüsrana uğratacak şekilde) hazırlanmış düzenler vardır.

Sakın ha, Allah'ı; elçilerine (ve hak davetçilerine) verdiği vadinden (zafer sözünden) döner sanma! Gerçekten Allah, Azizdir ve mutlak intikam sahibidir"[19]

Müslüman kasabı ve çağın en canavarı Ariel Şaron'un özel talimatıyla Şeyh Ahmet Yasin ve ardından Abdulaziz Rantisi'nin katledilmesinden hemen sonra İsrailli işadamlarıyla görüşen ve çok samimi pozlar veren... Ve Siyonist Time Dergisi'nin kendisini "Dünyanın en etkili 100 kişisi arasında göstermesine" böbürlenen... Başpiyon olmakla Başbakan olmanın farkını göremeyen siyasilerle...

Aynı vahşi Yahudi Lobilerinin himayesinde hikmet üreten "Hoca Fendi.."lerin gerçek niyetini ve mahiyetini hala çözemeyen kimselerin, " fazilet kaçağı" ve "feraset fukarası" oldukları kuvvetle muhtemeldir.

İsrail vahşetini, Irak'taki Amerikan dehşetini... Bartolomeos'un hıyanetini... AKP Hükümetinin Kıbrıs cinayetini; hep hoş gören, boş veren nasipsizlerin: Milli Çözüm'ün haysiyetli ve cesaretli tespitlerine tahammül edemeyerek açtıkları tehdit telefonları ve terbiyesiz telaffuzları; tam bir samimiyetsizlik ve seviyesizlik göstergesidir.

Ama umuyoruz ki: Büyük çoğunluğu inancımıza ve insanımıza hizmetten başka gaye gütmeyen kardeşlerimiz;

"Koca Amerika arkasında ve AKP iktidarı yanında olmasına rağmen, bu Hoca efendimizi, eğer Türkiye'ye bile getiremiyorsak, bu durum, ülkemizde ve yeryüzünde, artık Siyonist merkezlerin değil, Milli Güçlerin etkin ve yetkin olduğunun alametidir!" gerçeğini anlama ferasetini gösterecektir...

Ve bu Siyonist oyunları ve sinsi piyonları sezerek; Hz.Üstad'ın müjde ve mesajları doğrultusunda, milli ve yerli gayretlere yönelecektir.

On beş sene önce İzmir'de yaptığı bir konuşmada, başörtülü kızları ve onlara destek çıkanları kastederek:

"Bu anarşistlerin oyununa gelmeyin!.. Biz muhabbet fedaileriyiz. Huzur ve itminanın yanındayız"[20]   diyen ve başörtülülere zulmeden iktidarın yanında olduklarını ilan eden Fetullah Gülen'in şimdi de; "Ilımlı İslam ve hoşgörü" edebiyatıyla, inancımızı ve insanımızı yozlaştırmak isteyen dış güçlere taşeronluk yaptığını, artık herkes görmelidir.

İslami kimliğinden ve Milli Görüş gömleğinden kurtulmak(!) ve kendilerini malum güçlere kanıtlamak için, milletvekillerine, önce "Selamun aleyküm"ü, sonra "Allah'ın selamı üzerinize olsun, Allah'a emanet olun" gibi İslami söylemleri bile yasaklayan...

Yani, Türkiye örneği diye, İslam alemime ihraç edilmek istenen, Anglasakson tipi Laiklik formülüne ve Layt İslam modeline mankenlik yapan AKP iktidarının, bütün kutsallarını inkarcılığı da artık hiçbir kılıfa sığmayacak kadar, açık ve nettir!..

Ama, tabi; şaşılar ve Siyonist gözlüğü takan şapşallar hariç...

"Görenedir, görene!..

Köre nedir, köre ne?"

Milli Çözüm yazarı, AHMET AKGÜL

[1] Ali-İmran:143

[2] Araf:198

[3] Yunus:14

[4] Kehf:19

[5] Araf:143

[6] Haşr:18

[7] Bakara:50

[8] Araf:185

[9] Yusuf:109

[10] Bakara:104

[11] Rad:11

[12] Hz. Ali'den / 146-6

[13] Hz. Ömer'den / 137-4

[14] İbni Mesud'dan / 176-6

[15] Hz. Büreyde'den / 56-13

[16] Hz. İbni Amr'dan / 80-2

[17] Abdullah İbni Büreyde'den / 56-13

[18] Bakara:204-206

[19] İbrahim:46-47

[20] Nuray Mert 29-4-2004 Radikal- ayrıca Ruşen Çakır. Ayet ve Slogan Sh:110

< style =text/css> .bl {background: url(http://www.millicozum.com/components/com_magazine/layout s/images/bl.gif) 0 100% no-repeat #eeeeee; } .br {background: url(http://www.millicozum.com/components/com_magazine/layout s/images/br.gif) 100% 100% no-repeat} .tl {background: url(http://www.millicozum.com/components/com_magazine/layout s/images/tl.gif) 0 0 no-repeat} .tr {background: url(http://www.millicozum.com/components/com_magazine/layout s/images/tr.gif) 100% 0 no-repeat; padding:10px} .clear {font-size: 1px; height: 1px}

__________________
Yanlız sana ibadet eder ve yanlız senden yardım bekleriz.
Yukarı dön Göster MSER1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: MSER1
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 2
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats