Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
kaya Yazdı:
Siz eşek hikayesi diye
anladıklarınızdan kimileri neler anlıyor. Ne anladığınız sizi ilgilendirir
ancak "ben böyle anladığıma göre böyledir" düşüncesi yanlış.
İsterseniz doğrulayın da göreyim.
|
|
|
Selam Kaya
Eşek hikayesi aşağıda. Bu
pornografik hikayeyi foruma asmamız doğru değil ama insanlar nasıl bir hikayeciye
Mevlana dediklerini bilmeli. Bu adamın gerçek yüzü görülmeli.
Hazret(!) porno hikayelerle din
iman edebiyatı yapıyor, bu bilinmeli.
Bayan arkadaşlarımızdan özür
diliyorum.
Mesnevi’den;
ŞEHVETİN SONU
Bir halayık şehvetin
çokluğundan, hırsının fazlalığından bir eşeği kendisine alıştırmıştı. O eşek,
kendisine yakınlaşmayı adet edinmiş, insana yakın olmayı öğrenmişti. O hilebaz
halayığın bir kabağı vardı. Eşek kendisine ölçülü yaklaşsın diye kabağı, eşeğin
aletine takardı. Yakınlaşma zamanında aletin yarısı girsin diye bu işi
yapmaktaydı. Çünkü, eşeğin aleti tamamı ile girse rahmi de parçalanırdı,
damarları da.
Eşek boyuna zayıflayıp durmaktaydı. Eşeğin sahibi
olan kadın da neden bu eşek böyle zayıflıyor, neden böyle kıl gibi inceliyor
deyip dururdu. Fakat işin ne olduğunu anlamakta acizdi. Nalbantlara illeti
nedir, neden zayıflamakta diye gösterdiyse de, onda hiçbir illet görünmedi,
kimse bunun iç yüzünü haber veremedi. Kadın bu işin aslını adamakıllı
araştırmaya başladı. Her an eşeğin haline dikkat etmekte, neden böyle
zayıfladığını bulmaya çalışmaktaydı.
İnsanın adamakıllı çalışmaya kul olması gerekir.
Çünkü her şeyi iyice arayan nihayet bulur. Eşeğin haline dikkat edip dururken
bir de ne görsün? O halayık eşeğin altına yatmıyor mu? Bunu kapının yarığından
gördü bu hale pek şaştı. Eşek erkekler kadınlara nasıl yakınlaşırsa aynen onun
gibi halayığa yakınlaşmış, işini becermekteydi.
Kadın hasede düştü. Dedi ki, bu eşek, benim eşeğim,
nasıl olur bu iş? Bu işin bana olması lazım ben işe daha ehlim. Eşek işi
öğrenmiş, alışmış. Adeta sofra yayılmış, mum da yanmış. Görmezlikten gelip
ahırın kapısını vurdu. A kız ne vakte dek ahırı süpürüp duracaksın? dedi. Bu
sözü işi gizlemek için söylüyor, ben geldim kapıyı aç diyordu.
Sustu halayığa hiçbir şey söylemedi. Bu işe tamah
ettiği için işi gizledi. Halayık bütün fesat aletlerini gizleyip kapıyı açtı.
Yüzünü ekşitip gözlerini yaşartarak dudaklarını oynatmaya başladı, güya
oruçluyum demek istiyordu. Eline sapı yıpranmış bir süpürge aldı, develerin
yatması için ahırı süpürüyor göründü. Elinde süpürge kapıyı açınca kadın, dudak
altından seni usta seni, dedi.
Yüzünü ekşittin, eline süpürgeyi aldın, iyi. Fakat
yemeden içmeden kesilmiş eşeğin hali ne? İşi yarıda kalmış, öfkeli, aleti
oynayıp durmada. Gözleri kapıda seni beklemede. Bunu dudağı altından söyledi,
halayıktan gizledi. Onu suçsuz gibi ululadı,
Dedi ki: Tez çarşafını başına al. Filan eve git
benden selam söyle. Şunu söyle, böyle yap, şöyle et. Neyse ben kadınların
masallarını kısa kesiyorum. Maksat neyse sen onun özünü al. O işi görmezlikten
gelen kadın onu yola vurunca, zaten şehvetten sarhoş olmuştu, hemen kapıyı
kapadı, oh dedi.
Yalnız kaldım, bağıra, bağıra şükredeyim. Artık
erkeklerin gah tam, gah yarım yamalak yakınlaşmalarından kurtuldum. Kadının
keçileri, sanki bini bulmuştu, öyle neşelendi. Eşeğin şehvet ateşiyle kararsız
bir hale düştü. Hatta ne keçisi? O yakınlaşma kadını keçi haline getirdi.
Ahmağı keçi haline getirmeye, hor hakir bir hale sokmaya şaşılmaz ki!
….
Kadın kapıyı kapadı, sevine, sevine eşeği kendisine
çekti, cezasını da tattı ya! Eşeği çeke, çeke ahırın ortasına getirdi. O erkek
eşeğin altına yattı. O kahpe de muradına ermek üzere halayığın yattığını
gördüğü sekiye yatmıştı. Eşek ayağını kaldırıp aletini daldırdı. Eşeğin
aletinden kadının içine bir ateştir düştü. Alışmış eşek kadına abandı, aletini
ta hayalarına kadar sokar sokmaz kadın da geberdi.
Eşeğin aletinin hızından ciğeri parçalandı,
damarları koptu birbirinden ayrıldı. Soluk bile alamadan derhal can verdi. Seki
bir yana düştü o bir yana. Ahırın içi kanla doldu, kadın baş aşağı yıkıldı,
öldü. Kötü bir ölüm, kadının canını aldı.
Kötü ölüm, yüzlerce rezillikle gelip çattı
babacığım. Sen hiç eşeğin aletinden şehit olmuş insan gördün mü?
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|