Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Neyse, Aziz üstad yine döktürmüş, bilmeyen kalmamıştır
lakin hatırlatma babında bir tebessüm...
BAYRAM TEBRİĞİ ( AZİZ NESİN )
1965 senesiydi. İşe gireli henüz iki hafta olmuştu. Bir
genel müdürlükte, özel kalem müdürünün yardımcısıydım.
Bayrama on gün kala, müdürüm hastalandı ve rapor aldı.
Ertesi gün, genel müdür, beni odasına çağırdı.
Buyrun efendim.
Tebrik kartları hazır mı evladım?
Hangi tebrik kartları efendim?
Eyvahlar olsun, Şükrü sana söylemedi mi? Bayram geldi,
tebrik kartı göndermeli. Şimdiye çoktan postaya vermiş
olmamız gerekirdi.
Hiç haberim olmadı efendim
Hemen, hemen hemen ! Yarına istiyorum üç bin adet kartı
sabaha kadar yaz ve postaya ver.
Emredersiniz efendim! dedim ve odadan çıktım. Ancak üç
bin adet bayram tebrik kartını tek tek nasıl yazacağım
Genel müdür, kartların çini mürekkeple ve güzel bir
yazıyla yazılmasını isterdi. Üç bin adet kartın iki bin
tanesi makamca kendinden aşağıda olanlara şu şekilde
yazacaktım:
Bayramını kutlar, gözlerinden öperim.
Kalan bin tanesi de, daha üst makamdakilere:
Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli
ve başarılı günler niyaz ederim. şeklinde yazılacaktı
Hiç vakit geçirmeden masamın başına geçip kolları
sıvadım. Önümde davetiyelerden oluşan irili ufaklı pek
çok dağ duruyordu. Ben mesaim bitiyor, az sonra çıkar
evime giderim derken, sabaha kadar burada kalıp üçbin
kartı yazmak zorunda kaldım. Sızlanmanın faydası yok, işe
başlayım:
Bayramını kutlar, gözlerinden öperim.
Bayramını kutlar, gözlerinden öperim.
5,10,20,50,100, 750,875. Yazıyorum yazıyorum bitmiyor!
Vakit gece yarısını
geçti gitti bana öyle bir sıkıntı bastı ki, tarif edemem.
Yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum.. bitmiyor.
En nihayetinde alt makam kartları bitti. Ama ben de
bittim. Şafak sökmek üzereydi. İşi biten kartları masamın
üzerinden alıp başka bir yere koydum.
Ama önümde hâlâ bin adetlik bir kart yığını durmaktaydı.
Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli
ve başarılı günler niyaz ederime başladım..
Durmadan yazıyordum. Göz kapaklarIm öyle ağırlaşmıştı ki,
gözlerimi açık tutmam her bir karttan sonra daha da zor
bir hale gelmişti. Resmen işkence çekiyordum.
125,279,400, 689. yazdım yazdım yazdım. Bir vakit sonra,
artık ben kaleme değil o bana hakim olmaya başladı. Ama
hâlâ yazıyordum:
Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli
ve başarılı günler niyaz ederim.
Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli
ve başarılı günler niyaz ederim.
Niyaz ederim başarılı günler sizinle eşinizin bayramını
kutlarken...
Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla sıhhatli günler
diler Niyazi ile beraber ederim...
Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken
ayrIca sıhhatle ederim...
Önce bayramınızı eder, sonra eşinizle Niyazi'ye başarılı
günler dilerim...
Sizin de eşinizin de Niyazi'nin de bayramını saygıyla
eder, sıhhat dilerim..
Sıhhatli eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, Niyazi'ye
başarılar diler aynı zamanda ederim...
Bayramınıza etmeden önce eşinizi saygıyla kutlar
Niyazi'nin gözlerinden öperim...
Sizin de, eşinizin de, Niyazi'nin de, bayramını da,
tatilini de, gelmişini de, geçmişini de.. saygıyla
ederim...
Sabah tam mesai saatinde, gözlerim kan çanağı bir halde
kartları yetiştirdim.. Genel müdür bir-ikisine şöyle bir
baktı:
Aferin dedi. Bitirmen iyi olmuş. Hemen postalayın!
Hemen postaladık.
Üç gün sonra da önce bizim genel müdürü, ardından
bendenizi postaladılar..
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma