Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Merhaba ,
Arkadaşlar aslında Kur'an ayetlerinin neshi diye bir şey yoktur. Bu nesh edilen şey Yahudilik ve Hristiyanlık dinidir. Onu da o gün için Medinede olan Yahudi ve Hristiyanlara bildirmiştir. Bundan dolayı da Yahudi ve Hristiyanlardan Kur'anın emriyle Cizye alınmaktadır. Yani Kur'ana göre denilmektedir ki Yani sizin dininiz Allah tarafından nesh oldu, onu bırakın yada Cizye ödeyerek bir aşağılanmaya razı olundur.
Asla ve Asla Kur'an ayetlerinin birbirini nesh etmesi değildir. Böyle bir olay dini oyuncağa çevirmektedir.
Şimdi asıl sıkıntı şudur. Bu da 19. yüzyıldan beri, Osmanlıda Tanzimat döneminden beri var olan bir konudur. Kur'anın Ahkam ayetleri zamana göre değişir ve farklı uygulanabilirmi.
Mesela. Tanzimat döneminden beri kimsenin Hırsızlıktan dolayı eli falan kesilmemiştir.
Recm uygulanmamıştır.(Kur'an hükmü değil ama İslam Hukukunda uygulanmakta)
Tanzimattan beri Hristiyan ve Yahudilerden Cizye alınmamnmaktadır.
Tanzimat döneminden beri Osmanlı Ülkesinde Bankacılık yapılmakta ve Mislim Gayrimüslim kişiler Faizle ticaret yapmaktadır.
Cumhriyet döneminde Aşar vergisi kaldırılmıştır. Kuran Aşardan bahseder ama oranını vermez . Onda bir olarak 1300 sene uygulanmıştır.
Cumhuriyet kadın ve erkeğin şahidliğini eşit kılmıştır. Halbuki Kur'anda iki kadının şahidliği bir kadına eşitti. (aslında Hristiyan toplumlar bizden de kötüydü. 19 yüzyıl sonuna kadar kadının şahitliği kabul edilmezdi).
Evlenmesi yasak kişiler arasında süt kardeş yoktur.
Bankacılık faiz çok doğal bir hal almıştır. Ekonomi dersinde Faiz Tasarrufa verilen bir karşılık olup, insanlar faiz almak için tasarruf eder. Bankalarda bu tasarrufları girişimcilere aktarır. Faiz hadleri ekonomide önemli bir göstergedir. Bankasız ve Faizsiz bir düzen dünyada yoktur. Komünist ekonomide faiz olayı yoktu veya azdı. Sıkıntı bu zamandaki Kapitalist ekonomide bundan kaçmanın zorluğudur. Kur'anda Allahın en çok kızdığı ve sonsuz cehennemle tehdid ettiği bir fiil olan riba (faiz) hakkında ne diyeceğiz.
Bugün Türkiyede zina bir boşanma sebebidir ama zinadan dolayı kimseye ceza verilmemektedir.
Türkiyedeki Miras hukuku Kur'andan farklıdır.
Evlenme boşanma hukuku da farklıdır.
Bunun gibi bir çok mesele. Bunlar hep Endüstri çağına geçmiş toplumların İslam toplumunu etkilemesi ile ortaya çıkmış meseleler. yani 1700 lerde yoktu. Ama 1800 lerde ortaya çıktı.
Bu konuda en cesur yorumu Mısırlı İslam bilgini Muhammed Abduh yaptı. Zamanın değişmesiyle Ahkam da değişir dedi ve Kur'anın ahkam ayetlerinin uygulanmayabileceğini söyledi. Yani Kur'anın inanca ait hükümleri değişmez ama Ahkama ait hükümleri zamanın değişmesiyle değişebilirdi.
Bu konularda genel hükmünüz nedir. Abduh doğru mu yapmıştır. Atatürk Laiklik prensibiyle Abduh'un dediklerini daha keskin biçimde yapmış, dini inanca indirgemiş , ama Dünyevi konularda çağın hukukuna ve iktisadına uygun bir yapı meydana getirebilmek için dini hukuktan ayrılıp Laik hukuka geçmiştir. Türk toplumu daha endüstrileştikçe, Global dünyaya entegre oldukça ki bugün 20. büyük ekonomidir. Laik hukuk oturmuştur.
Bu konulardaki düşünceniz nedir. ?
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|