savana Uzman Uye
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
gariban Yazdı:
Selam arkadaşlar yardımcı olursanız sevinirim.
Neden insan öldürmek,ırza tecavüz etmek,hırsızlık v.s değilde şirk koşmak en büyük suç sayılıyor kurana göre
Şirk koşmanın ebedi cehennemlik olmayı gerektiren bir suç olmasının mantığını bir türlü anlayamıyorum.
Mesela ben ahmet isimli bir şahıs için on tane ahmet vardır diye inansam o benim o şeklide inanmamla o kişi on tane olmaz. O kişiye gidip sen on tanesin desem sadece gülüp geçer buna.Tutup beni cayır cayır yakmaz.
Allah insanların şirk koşmasıyla ortakları olmayacağına göre neden bu kadar basit bir şeyi ebedi yakmakla cezalandırıyor?
|
|
|
Selam
İnsanlar neden yeryüzünde belirli bir süre yaşıyorlar?İnsanın yeryüzünde bulunuş gayesi nedir?
Yeryüzünde bulunma sebebi özgür iradenin sınanmasıdır.
İradenizle yaşamınız boyunca ;
Hayır ve barışa yönelik iyi işler yapan Yaratıcıyı kabul edip ona şirk koşmaksızın iman eden biri olursunuz
yada
insanlara Kötülük eden yaratıcıyı inkar eden yada ona şirk koşan biri olursunuz.
Bu seçim özgürlüğünü yaratıcı dünyada insanlara vermiş ,her kim hangi yolu seçer ve o yol üzerine giderse ben yolunu açık ederim de demiş.
Allah zaman ve mekandan müzettehtir.Herşey Allahın bilgisi dahilindedir.Bir insanın yaratıldığı andan ölümüne kadar olacak şeylerin hepsi Allahın bilgisi dahilindedir.Burada oluş sebebimiz Allahın bizim hakkımızda fikir ve bilgi edinmesi için değil bize verilen özgür irademizle seçimimizi kullanmamız içindir.
Dünyada var oluş gayesi seçim yapmak olan insan ölümden sonra ebedi yaşamda seçimine göre yer bulacaktır.
Allah insanlara ebedi yaşamı vaad ediyor.Ebedi yaşamda 2 yurd var diyor.Biri cehennem yurdu diğeri cennet yurdu.Bu yurtlardaki yaşamın nasıl olacağını anlatıyor.Ve insana dünyadaki yaşamında ,özgür iradeleriyle seçim hakkı sunuyor.İster cehennem yurdunu seçersiniz ister cennet yurdunu.Dünyadaki seçimini cehennem yurdundan yana kullanan bir insan sonraki yaşamda cehennem yurduna kondulduğunda evet dünyada ben seçimimi bu yurttan yana yapmıştım benim yerim burasıdır der.Allahım ben seçimimi cehennemden yana yapmıştım beni neden cehenneme koydun diye sormaz:)
İnsanlar yaratıcı kudretin yanında öylesine küçük ve aciz ki buna rağmen büyüklük taslamaktan geri durmuyor.Muhatabı olduğu sonsuz irade ve kudreti kendi kısır anlayışının hezayanlarıyla yargılıyor.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
|
aliaksoy Uzman Uye
Katılma Tarihi: 05 subat 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 989
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam;
"... onlar gayba iman ederler"
Meselenin aslı astarı, özü budur diye düşünüyorum. Gayb, ellenip koklanan bir şey olmadığı için somut bir cevap isteyenler kıyamete kadar bunu bulamayacaklar.
-onlar aşikare iman ederler- diye bir cümle zaten Kuran'ın temel mantığına, mevcudata aykırı düşer. Aşikar olan şeyin sınaması olmaz. Cevapları bildirilen sınav,sınav olmaz.
Şu muhakkak ki, Allah Kuran'ı sadece "... onlar gaybe iman ederler" cümlesinden ibaret kılsa idi bu elbette bir zulüm olurdu.
Kuran'ın geri kalan kısmı, düşünen, gören kimseler için bu gayb haberine neden iman edilmesi gereğini açıklar.
Arkadaşın sorusu, meleklerin Allah'a insanı neden halife tayin edeceğini sormasına benziyor.
Meleklerin Allah'a sorduğu bu soruya verilen cevap cidden düşünülmelidir.
Cevap detay içermiyor. Bir giz. Sadece sonuç bildiriyor. Bu sonuç, Sübhan olan Zatı haricinde her varlıktan gizlenmiş ve bence sadece öbür dünyada anlaşılabilecek bir haldir.
Belki bu hakikat ortaya çıktığında;
"Aralarında adaletle hükmolundu ve alemlerin Rabbine hamdolsun denildi" cümlesinde vurgulandığı üzere, "...alemlerin Rabbine hamdolsun" denilecektir.
Bu "belki"lerin bu dünyada "aşikar" bir sonu yoktur.
Aşikar bir cevap bekleyenler, İbrahim ve Musa kıssalarını gözden geçirmeli, özellikle bu iki peygamberin Allah'tan olan taleplerinin Kuran'da zikredilmesinin hikmetleri üzerinde düşünmeli, kendilerine de münasip bir pay çıkarmalılar.
Bir de, Allah'ı anlamaya, kavramaya çalışmak fikri, mesela bir bakterinin insanı anlamaya çalışması kadar mantıklı ve olanaklıdır. (Elbette o kadar bile değildir)
"... yarattıkları O'nun ilminden ancak O'nun dilediği kadarını kavrayabilir"
<Ben her şeyi anlarım / anlamalıyım > düşüncesi bu yönüyle daha baştan sonunun olmadığı belirtilmiş, hayatın içerisinde / kendi nefislerimizde somut delillerle ortaya çıkmış ve çıkmakta olan çaresiz bir düşüncedir.
Selam ve dua ile...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
|
yavuz Newbie
Katılma Tarihi: 17 mart 2007 Gönderilenler: 21
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamun aleyküm,kıymetli dostlar şirkin en büyük günah olmasının sebebini,furkani bilgiye vakıf olan her hanifin,kuran eksenli tefekküründe anlaşılabileceği mevcuttur,cennetin onlara haram kılınacağı beyan edilen fırka,biz o mutlak bir izzete,kuvvete,kudrete,ilme,övgüye,en güzel nitelendirmelere sahip,asılsız nitelendirmelerden münezzeh olan alemlerin rabbi olan ALLAH 'a sadece onun istediği metodla teslim olup,kulluk ve ibadetlerimizi sadece ona has kılarak hayatımızı devam ettiririz,şimdi biz ruhlar aleminde rabbimize verdiğimiz sözü hatırlıyoruz diyebiliyormuyuz,ama hepimiz böyle bir sözün verildiğine iman ediyoruz,inanan osun olmasın dünyaya geldiğimizde onu ilah tanıyacağımıza dair sözümüz var.gayba iman edenlerin iman etmeyenlerden ayrıldığı nokta budur.Eşyanın ismi öğretilip meleklere arz edilen eşrefi mahluk olan insan melekler tarafından saygıya davet ediliyor,kibrini yenemeyen hariç, onun katında melek mertebesinde olanlar onun yarattığının üstünlüğünü kabul edip yüce yaratıcıyı tesbih ederek,gaybı tamamen bilen,yapıp yarattığı şeyde kusur olmayana RAHMAN'a teslim oluyorlar,çünkü melekler kendi tesbihatını biliyorlar oysa Adem a.s ,a ALLAH kendi ruhundan üflediğini,diğer yaratılmışlardan farklı olduğunu beyan ediyor.İnsan ağır bir emanet yükleniyor ve bu şerefli yükü, emaneti dünyaya gönderildiği zaman,araya ulaştırıcı makamlar,aracılar vs katarak kulluk ve ibadete meylediyorlar,müşriklerde ALLAH'ın varlığına inanıyorlardı,yeri göğü,bunlar arasındakileri,nefislerini kim yarattı diye sorulduğunda ALLAH cevabını veriyorlar,fakat ayet sonunda rableri müşriklere,nasıl çevriliyorlar? sorusunu soruyor.İşte bu dönüş insanı en büyük günaha,(şirke) ve neticesinde cehenneme sürüklüyor.kuran indirildiği zaman,vahyi dinlemeye tahammül edemeyen,anlamak istemeyen,ellerini ağızlara kapaklayan pislik olan müşrikler,bunlara bizi ALLAH a yaklaştırsın diye tapıyoruz dedikleri,uyduruk ilahlarından vazgeçemiyorlardı,onlar o ilah diye öne sürdükleri onlara evlatlarını öldürmeyi,ALLAH hakkında asılsız sözler söylemeyi,ALLAH 'ı şanına yaraşır bir şekilde tanıyamamayı süslü gösteriyordu.her şeyin sahibi olan ALLAH 'ı menfaat,çıkar,heva,heves,istek vs gibi dünyevi taleplerde askıya almak,sen gökte kal yere inme,yerde biz akıllarımızın ilahlaştırdıkları putlarla hareket edelim,ulaşmayı arzu ettiğmizi elde etme adı altında her yöne dönebilelim,insan öyle her arzu ettiğne kavuşacak diye sahifelerimi var?,her şeyin sahibini iyi tespit edip,kabullenip ondan gelen her şeye tam manasıyla teslim olmak,bir kesim insanara verilen üstünlük ve fazlalıkları şiddetle arzu etmemeliyiz,bunlara ulaşamama imtihanı evresinde sabır çizgisinden aşıp,başka adreslerden medet kapısı aramak, en büyük tehlikelerden biri olsa gerek, örnek verecek olursak,evlat verilmeyen anne-baba,zenginlik verilmeyen kişi,makam verilmeyen kişi vs gibileri,bunlar şiddetle arzu ettikleri bu hedeflerine ulaşma sürecinde,rabbinden gelecek hükme sabredemeyip,yücelttiği değerlerden,tağuttan,put üzerinden talebi iade yaparsa,ALLAH 'ın onu ne derece kulum diyerek,kendine yaklaştırabileceğini iyi muhakeme ve muhasebe etmemiz gerek,durgun sudada,şiddetli dalgada da rabbe halis kul olabilme devamlılığını son nefese kadar sürdürebilmek ne mutlu bir son olurdu değil mi?.Ne mutlu yüzünü bir hanif olarak hakka yönelip,bende müslümanım diyip,dosdoğru olup,şirk koşmaksızın ALLAH 'a kulluk ve ibadet edenlere..selam ve dua ile
|