Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Kartveli..
Maun Suresi 1. ayet;
Dini yalanlayanı gördün mü?
-Dini yalanlayan namaz kılar mı?
----------------
2. ve 3. ayet;
Ki o, yetimi itip kakar, Yoksulu doyurmaya önayak olmaz.
- Din nedir, İslamdır. İslam ise elbette Allah'ın Kur'an'da tarif ettiği inanç ve yaşam sistemidir. Kur'an ayetlerinin bir çoğunda görürüz ki; yetimlerin mallarının ve haklarının korunması ve gözetilmesi, onlara özveriyle davranılması, onlara kol kanat olunması vb. istenmekte. Ve yine Kur'an ayetlerinin bir çoğunda görürüz ki; yoksullara, muhtaçlara yardım, onları doyurma, bakma, maddi ve manevi yardım etme gibi sorumluklar istenmekte, ve hatta onların halinden anlanması için de Oruç tutulması dahi istenmekte...
----------------
4. ve 5. ayet
Musallilerin vay haline, ki salatdan yanılgıdalar.
-
------------
6. ayet
Gösteriş yaparlar.
-------------
7. ayet
Maun'a/ yardıma engel olurlar.
-------------------------------------------------
Şimdi uzatmadan ve Arapça bilgim yeterince olmadığından kelime açıklamasına yada anlam üzerinde münakaşa etmeden sizi üzerinde düşünülecek ve belkide Maun suresine ilgili anlamı verecek ayetlere götürmek istiyorum..
(Bakara Suresi, 2/262-264) "Mallarını Allah yolunda harcayıp da infaklarının ardından minnet altında bırakmayanlar, rahatsızlık vermeyenler yok mu, işte onların Rab'leri katında mükâfatları vardır. Onlara hiç bir endişe yoktur ve onlar üzüntü de duymayacaklardır.
Bir tatlı söz, bir kusur bağışlama, peşinden incitme gelen maddî yardımdan (sadakadan) çok daha iyidir. Zira Allah ganî ve halîmdir.
Ey iman edenler! Sadaka verdiğiniz kimseleri minnet altında bırakmak, incitmek suretiyle o sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Allah'a da, âhirete de inanmadığı halde sırf insanlara gösteriş yapmak için malını harcayan kimsenin durumuna düşmeyin.
Onun durumu, üzerinde toprak bulunan kaygan bir kayaya benzer ki, şiddetli bir yağmur yağar yağmaz toprağı kayıverir, cascavlak kalır. Öyleleri işledikleri hiçbir şeyden sevap ve mükâfat elde edemezler. Zira Allah inkârcılar güruhunu hidayet etmez, emellerine kavuşturmaz."
( Nisa Suresi 4/38 )
"Bunlar mallarını halka gösteriş için harcayıp Allah'a ve âhiret gününe iman etmeyen kimselerdir. Şeytan kimin arkadaşı olursa, artık o arkadaşların en kötüsüne düşmüş demektir."
( Mearic Suresi 70/ 19-38 )
Gerçek şu ki insan pek tahammülsüz yaratılmıştur. Kendisine fenalık dokununca basar bağırır, sızlanır. Ona imkan verildiğinde ise pinti kesilir. Ancak musalliler öyle değildir ki onlar salatta daimidirler. Bunların mallarında belirli bir hak vardır: Yoksul ve yoksun için. Bunlar, ceza gününe içtenlikle inanırlar. Bunlar, yalnız Rablerinin azabından ürperirler. Gerçekten de Rablerinin azabı emin olunmayacak bir azaptır. Bunlar, cinsiyet organlarını titizlikle korurlar. Ancak onlar, eşleriyle, imkânlarının sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar. Kim bunun ötesini isterse, işte böyleleri sınırı aşanların ta kendileridir. Bunlar, kendilerindeki emanetlere ve ahitlerine sadık kalırlar.
O inkarcılara ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak o yandan, bu yandan sana doğru geliyorlar?
Sağdan ve soldan gruplar halinde.
Onlardan herbiri Naim/nimet bahçesine konulacağını mı sanıyor?
-----------------
“Musalli”, “Namaz Kılan” mı Demek, “Namaz Yeri” mi?
9. Arapçada “ilk atın peşinden burun farkıyla giden at”a el-musallî (yakından izleyen) denirken Kuran’daki musallî (ﻤﺼﻠﻰ) kelimelerinin “vahye bağlılığı ayakta tutan inanıcı” anlamında çevrilmesinin önündeki engel nedir? Müslüman milleti, namazı Arap toplumunun dil dağarından mı öğrendi, yoksa Fars toplumunun dil dağarından mı? Peki, 77/22, 74/43, 107/4 ayetlerinde aynı biçimde yazılan kelime (ﻤﺼﻠﻰ) 2/125 ayetinde, aslında “musallî olan İbrahim’in makamını örnek alın!” diyen 2/125 ayetindeki “Vettehızû min mekâme İbrâhiyme musallî” sözündeki musallî niçin “namaz yeri” olarak çevrilmiştir? Ahzetmek kelimesi “almak” anlamında kullanıldığı gibi “örnek almak” anlamında da kullanılamaz mı? Aynı kelime Yedi Uyuyanlar Mağarası üzerine -sözde- tapınak (mescid !) dikildiğini bildiren ayette de kullanılmıyor mu? İkisinin birbirine benzer bir anlam taşıdığı açık. Ne var ki, 2/125’teki “yer edinmek” anlamıyla kullanılıyor, ikincisiyse “bir yapı edinmek” (!) anlamında. Bu ihtilaf nereden kaynaklanıyor?
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
|