Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Kendimle ilgili olarak; ben önceki yazımda NOT şeklinde belirtmiştim. Geleneksel inançlara bağlı olarak başörtüsünü Allahın emri zannedenlerin de laik bir ülkede başı örtülü olarak okuyabilmeleri gerekir. Başı örtülü olarak okumak ayrı konu, başörtüsü farz mı değil mi ayrı konu. İsteyen istediği gibi inanır ve yaşar. Dinde zorlama yoktur.
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
rehber02 Yazdı:
Sanırım çok açık yazdım.
Vesselam.
eline sağlık
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Ama ben gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. Sünnilere sorsan bu ülke darul harb dir. Hatta maaş alınır alınmaz tartışmaları bile yapıyorlar. Belliki çok büyük bir nefret duyuyorlar, kendi içlerinde. Ama sıra maaş almaya, ödül almaya gelince feryad u figanları basıyorlar. Madem bu ülkede şeriat karşıtı bir rejim, o halde neden bu devletin maaşını alıyorsun. Sen kafir bir devletsin, maaşını almıyorum, al da başına çal diyemiyorlar mı? Ya da senin bana vereceğin ödül inancım açısından bana hakarettir deyip neden ellerinin tersiyle bir kenara fırlatmıyorlar, anlayabilmiş değilim. Ondan sonra etkiye tepki kanununca ağzının payını alırsın böyle.
Tekrar söylüyorum ki insanlar yanlış anlamasın. Ben ordaki davranışı tasvip etmiyorum. Hatta kınıyorum. Ama sen kalkıp da adamlara olur olmaz küfürler sayar, devleti mürted, Atatürkü deccal diye tanıtırsan karşılığını da böyle alırsın. Talibanvari bir sistem kurup da başı açıklara yapacakları zulmün sınırını düşünemiyorum. Üstelik canlı örneği de mevcut iken insanlar ısrarla şeriat tamtamcalığından vazgeçmiyorlar.
velhasılı ben anlayamıyorum ve insanlardan davranışlarıyla ilgili onurlu ve tutarlı bir hareket bekliyorum.
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba Arkadaşlar;
Bu konuda başı açık bir bayan olarak ben de bir iki cümle yazmak istiyorum. Bu ülkedeki türban sorunu öncelikle cambaza bak cambaza görüntüsü olmaktan öteye gidemiyor maalesef. Sanırım bu benzetmeyi hepiniz bilirsiniz. Bir yerde bir ip kurulur, iki hırsız vardır ortada, biri ipe çıkar cambazlık yapar, diğeri de halka bağıra bağıra cambaza bak cambaza der, bu arada halkın cüzdanları hooppp hemen yer değiştirir ve hırsızın cüzdanı olur. Ne zaman halkın genelinin onaylamayacağı veya halkın aksi menfaatinde bir şey yapılacak olsa hemen türban meselesi kaplar gündemi. Niyetim burada hükümeti filan eleştirmek değil, yerleşmiş bozuk olan bir sistem var ortada, bunu kavramak, insanlara bu kavram bilincini verip gündelik yaşantılarında ve ülkeleriyle ilgili meselelerde daha duyarlı olmaya davettir
Sonuçta özgür ve laik bir ülkede yaşıyoruz diyorsak, tabi ki isteyen başını da örtebilir, örtmeli de bence. Ancak, mevcut hukuk sistemimiz buna izin vermiyorsa şu an için, bunu yasal platformda halletmek yerine halkı halkla yüzyüze getirmek bana çok insafsızca geliyor.
Bir diğer konu da, başını kapatan hanımların açıklara baktığı bakış açısıdır. Kendimden örnek vereyim: İlle de Kuran diye yaşamaya çalışan bir insan olarak, etrafımda, ailemde, gelenekten, inançla veya aile baskısıyla başını kapatan bir çok hanım var. Ve dayatılan şudur: Başını kapatan müslüman, kapatmayan değil. Halka da sinmiş olan durum budur. Ben yanımdakilerin yanlış inançları ile ilgili Kurandan ayet okuyorum, bakın burda yanlışsınız diyorum. Bana ilk söylenen laf, sen önce başını kapat, sonra gel bize din dersi ver. Yani ben şimdi başımı kapatsam, benim her söylediğim de doğru kabul edilecek. Traji-komediye bakarmısınız?
Yine söylüyorum, bu işin en vicdansız tarafı, halkı halkla karşıya karşıya getirip kaos yaratmak, bu kaos ile birlikte cüzdanlarımızın yer değiştirmesi olayıdır.
Kadınların başının örtülmesini savunan bir çok insanın ailesinde başı açık bayanlar ve kadınların başının açık olmasını savunan birçok kişinin ailesinde ise başını kapatan kadınlar varken, bunlar hala mevcutken, kendi yakınları tarafından inançlarından dolayı yaşadıklarına saygı duyulurken, lütfen gözümüzü açalım, lütfen. Oyuna gelmeyelim derim.
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Sanırım sorun anlayışlardan kaynaklanıyor. Şahsi kanaatime göre Kuranın öngördüğü sistem bu günküne benzer laik demokratik sosyal ve hukuka dayalı bir sistemdir. Burada sorun ne Kurandan ne de laiklikten kaynaklanıyor. Evet, sorun kraldan çok kralcı olanlardan kaynaklanıyor. Tabiki menfaatler ve rantlar da işin içine giriyor ama bence laikliğin ya da islamın hiç bir günahı yok. Tamamen yorumların yanlış yöne doğru yapılmasından kaynaklanıyor. Ve tabiki de etkiye tepki prensibi öne çıkıyor. Esasında şahsi kanaatime göre Kuranla çelişir hiç bir yanı bulunmayan laikliği laik geçinenlerin elinden kurtarabildiğimiz an mesele hallolur demektir. Diğer taraftan Kuranı da müslüman geçinenlerin elinden kurtarmak gerekiyor, kanaatimce.
Türkiyede laiklik adına yapılanlarla afganistanda islam adına yapılanlar arasında anlayış olarak ne fark var ki?
Tüm mesele işin özüne dönememektedir. Arap kültürünü dünyanın her tarafında uygulamaya çalışmanın elle tutulur bir yanı var mı? Yanlış anlaşılmasın, arapları falan küçümsediğim yok. Ama mesela arap kültürüyle Türkiye toplumunun kültür ve yaşayışını küçümseme hakkına hiç kimse sahip değildir. Peygamber arap milletindendi diye arap taklitçiliği yapmanın ne gereği var? Allahın birer ayeti olan millet ya da kavimleri birbirleriyle tanışıp kaynaşmaları için yaratan Allah asabiyet ve milliyetçiliğe dayalı bir anlayış benimsensin diye mi yaratmıştır? Irk milliyetçiliği, din milliyetçiliği, kültür milliyetçiliği... Adı ne olursa olsun farketmez.
Kıymetli Dostlarım,selamlar. anlata anlata dilimizde tüy bitti.40 senedir bu türban tartışılıyor,hala duracak gibi de görünmüyor.isterseniz bunun sebeplerini biraz tartışalım. birilerinin bunu rant ve oy aracı haline getirdiği kesin.böyle bir şey söylendiği zamanda hemen şunu söyleyiveriyorlar.iyi niyetle ve inanarak bu türbanı takanlara engellemeler çıkartılması günah değil mi deyiveriyorlar.aslında bu sorunun da mantıklı cevabı vardır,ancak anlayabilirlerse.Bakın Kur'an çok geniş kavramlarla dolu kelimeleri içinde barındıran bir kitaptır. herkes kur'andan her istediğini anlayabilir,ancak her anladığını bu benim inancımdır diye yapamaz.öyle olmuş olursa Kur'anın tevhid ilkesine zarar verilmiş olur.isterseniz bunu bir misalle açıklayayım. örneğin,şimdiki anayasamızda insanların seyehat etme özgürlüğünden bahsedilir.bir şahıs anayasadaki bu maddeye uyuyorum ve bu benim hakkımmış,istediğim gibi bu hakkımı kullanabilirim,diyerek arabasına binip cadde ortasında son sürat gidip,hiç trafik kurallarına riayet etmeden son sürat gitse ne olur dersiniz.Bence üç durumla karşılaşacaktır.1-ya arabasının kontrolünü kaybedip bir yere toslayıp öbür dünyayı boylayacaktır,2-ya da birine toslayıp onun öbür dünyaya boylamasına sebep olacaktır.3-en şanslı hali diyelim trafik polisleri ensesine çökecek,basacaktır cezayı. o zaman kendi kendine der mi aceba<<Haa demekki anayasada belirtilen hak ve özgürlükler sınırsız değilmiş>>bir sınırı varmış demekki.Şimdi her Kur'anı eline alan şahıs her anladığını uygulamaya geçiremez.Geçirebilmesi için şu şartların olması lazımdır. 1-kendine zarar unsuru taşımayacak. 2-başkalarına zarar unsuru taşımayacak. 3-çevreye zarar unsuru taşımayacak. 4-Genel Kamu düzenine zarar verici unsuru taşımayacak 5-Allah'ın kitabını suistimal özelliği olmayacak. şimdi bu türban bazılarına göre görünürde kimseye zararı olmayan bir metrelik bir bez parçasıymış gibi görülsede aslında 40 yıldır ülkemizi ve enerjimizi boş yere meşgul etmesi açısından yukarıda saydığım 2.ve 4.maddelere aykırılığından dolayı uygulanamaz.uygulanması dinende caiz olamaz.Ben bu kanaat ve inançtayım.en doğrusunu Allah bilir. selamlar,sevgiler.
selamlar,kıymetli dostlarım, yüce rabbim
insanların başlarını birbirlerini tanıma bölgesi olarak
yaratmıştır.Başın dışı buna yarar,içi de düşünmeye yarar.Allah'ın
fıtratı budur.Araf46'da buna işaret edilmiştir. ''ya’rifûne kullen bisîmâhum'' herkes,siymalarından tanınır''
siyma bölgesi,baş bölgesidir,başı kapatmak bu
fıtrata mani olmaktır.Araf46'da böyle diyen Rabbim,Nur31 de ve
ahzab59'da buraların kapatılmasını istemiş olamaz.Yüce Rabbim çelişkili
beyanda bulunmaz.görüyorsunuz işte saptıranlar saptırmış.ne diyeyim
onları yüce Rabbime havale ediyorum. selamlar,sevgiler.
Kuran'da simâ-hum; alametleri, işaretleri, özellikleri, karekterleri, kişilikleri, şahsiyetleri, tavırları, tutumları, duruşları... anlamına. Ne kafirleri nede inananları baş bölgesinden, yüz çehrelerinden tanıyamazsınız. Oh ne âlâ bak yüzüne; katil, hırsız, ırz düşmanı... de ve tanı koy!
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma