Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam,
çok önemli bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum;
Allah herşeyden olduğu gibi,ZAMANDAN da Münezzehtir.
Biz insanlar Maddeye,Mekana bağımlı olduğumuz gibi
Zamanada bağımlıyız.
Oysa Allah için Dün,Bugün ve Yarın diye bir kavram
yoktur!Onun için Zaman,bizim düz bir Cetveli görmemiz
gibidir.Herşeyin başıda sonuda Rab için
Apaçıktır.Mubindir.Allah Alimdir.
Hal böyle olunca,Kuranda ki ÖZEL ANLATIM bazılarının
kafasını karıştırmıştır.
Kronoloji yorum hatalarına neden olmaktadır.
Birçok Ayette Olaylar olmuş-bitmiş haliyle
anlatılmakta,bu düzmantık çeviri yapanlar odukca zor
durumda bırakır.Şimdiki zaman kipinden,geçmiş zaman
kipine geçişlerde,çevirmenlerin(Alim,Fakih,v.s)
Zaman mefhumunda kaynaklı,aklı karışmaktadır.
Örnekleri çok...Yeniden diriliş,Mezardan
kalkış,Cennet,Cehennem hayatı ile ilgili Ayetlerde bu
soruna rastlanmaktadır.
İnsan yaratılış itibari ile ZAMANSIZLIK kavramına
yabancıdır.Bu da doğal olarak Ayetleri bir kalıba
sığdırma çabasına dönüşüyor.
Örneğin Yasin Suresinde,şehrin bir ucunda koşarak gelen
adam halkını Peygamberlere uymaları için
uyarır.Sonrasında anlatımın gidişatından,okuyan o
şahsın öldürüldüğünü anlar...Ardında "Gir
Cennete"diye bir ses...ve keşke halkım Rabbin beni nasıl
mükafatlandırdığını bilseydi mealinde devam eder.
Burada Allahın ZAMAN kavramından bağımsız olduğu GERÇEĞİ
net olarak ortaya çıkıyor.
Biz insanlara göre SANKİ O şahsa istisna bir Muamele
yapıldığı izlenimi doğabilir.Ama gerçekte Allah zamandan
Münezzehtir ve bizlere/olaylara Zamanın her ANINDAN
seslenebilir,bakabilir.
Zamanı aradan çıkardığınızda;
Zam-AN,herşey bir andan ibaret ve tarih boyunca yaşanan
ve "bize göre"yaşanacak olan olaylar Allahın nazarında
yaşanmış bitmiştir.
Görecelilik kurami bu prensip üzerine
kuruludur.
Ben bu satırları yazarken,sizler okurken veya
okuyacakken...bunlar hep görecelidir.
Bu durumda Zaman kareleri içinde herşeyin,heran yeniden
yaşandığını düşünebilirsiniz.
Düşünün ki şuanda Adem yasak Meyveden yiyor
ve yine şuanda kıyamet kopuyor.
Şu anda Peygamber Mekke Müşrikleri ile Mucadele ediyor
ve yine şuanda Musa Kavmini Firavunun Zulmünden
kurtarmaya çalışıyor.
Ve yine Düşünün ki şuanda Allahın takdirine göre Cennet
veya Cehennemdesiniz...Eğer bir "Big Bang"varsa,o
patlama olmuş Evren genişlemiş,sonrada tekrar büzülüp
bir"Nokta"haline dönüşmüş
derin derin
düşünmeli insan...ve asla madem olmuş bitmiş ise benim
ne yapacağımın ne önemi var dememeli .
Sonuc itibari ile birisinin ŞUAN Cennette veya
Cehennemde olduğunu söylerken aslında YALAN veya YANLIŞ
demeden önce neye göre ve Kime göre? diye sormak lazım.
Zaman ve Mekan bize göre BAĞLAYICI,Allah indinde pek
önemsiz veya AYRINTI. Kim bilir?
Alim ve Hakim olan Rabb dir elbette...
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Yazdıklarımı dikkatli okumamışsın sen de sevgili Metehan.
İstisna insanların şimdiden cennet ve cehennemde olduğunu ayetlerden delilleriyle veriyoruz.
Allah'ın zamansız olduğunu uzun yıllardır forumlarda anlatanlardan biri de benim. Bu konuda da için rahat olsun. Delil olarak olayın olmuş bitmiş gibi anlatılması tek başına verilmiyor. Olayın gerçekten gerçekleştiği ve gerçekleşmeye devam ettiğini delilleriyle açıkladık.Bir zahmet yazılanları iyice anlamadan yorum yapmaya kalkma alışkanlığınıza son verin artık.
Apaçık ayetleri bir daha dikkatlice incelersen, önyargını kırabilirsin.
Katılma Tarihi: 11 ocak 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 474
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Değerli kardeşim,
İYİCE ANLAMADAN YORUM YAPMA diyorsun ;
"İstisna insanların şimdiden cennet ve
cehennemde olduğunu ayetlerden delilleriyle
veriyoruz."diyorsun...
İstersen şimdiden iyice bir daha düşün.
Bu şimdiden ne zaman? Kime ve neye
göre şimdiden?
Şimdiden diye birşey yoktur!An vardır.O Anın sahibide
belli.O halde bizler An hakkında Zan etmekten geri
duralım.
Biraz daha geniş perspektiften bakmak gerekiyor.Bazen
büyük bir Resmi net görebilmek için bir iki adım geri
gitmek gerekiyor.
__________________ "Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz"
Kabul buyurursanız değerlendirmelerinize ilişkin birkaç sualim olacak.
1- Geleneğin kabullendiği şekilde tanımladığınız "şehit" kavramına dair neler söyleyebilirsiniz?
2- "Şehitlik" diye tanımladığınız alan içerisine kimler girer kimler girmez?
3- İlgili 2/154 ve 3/169 ayetlerinde "şehit" kavramı geçmeyip, nasıl bir bağlantı kurmamız gerekir? Neden?
"Allah yolunda öldürülenler için “ölüler” demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız." 2/154 (y nuri öztük)
"Allah yolunda öldürülmüş olanları ölüler sanma sakın. Hayır! Onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklandırılıyorlar." 3/169 (y nuri öztürk)
4- Şehit olmayan peygamber var mıdır?
5- "Şehitler" cennette diyorsunuz, bu anlayıştan hareketle şayet varsa "şehit" olmayan Allah Resullerinden önce mi cennete girdiler?
6- 2/154 ve 3/169 ayetleriyle parelellik arzeden, 22/58,59 ve 4/74 ayetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
"Allah yolunda hicret edip sonra da öldürülen yahut ölenleri, Allah güzel bir rızıkla mutlaka rızıklandıracaktır. Allah, rızık verenlerin elbette ki en hayırlısıdır."
"Onları, razı olacakları bir yere elbette sokacaktır. Allah elbette ki, Alim’dir, Halim’dir." 22/58,59 (y nuri öztürk)
"İğreti hayatı ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Allah yolunda çarpışıp da öldürülen yahut galip gelene biz yakında büyük bir ödül vereceğiz." 4/74 (y nuri öztürk)
7- Cennet ve cehennem var ise 14/48 ve 7/25 ayetlerini nasıl anlayabiliriz?
"O gün yerküre başka bir yerküreye dönüştürülür. Gökler de öyle. Hepsi o Vahid ve Kahhar olan Allah’ın huzurunda dikilir." 14/48 (y nuri öztürk)
"Buyurdu: “Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız.” " 7/25 (y nuri öztürk)
8- Akıl baliğ olmadan ölmüş olanlar (örneğin çocuklar), cennetemi yoksa cehennememi gider? Neden?
Teşekkür ederim.
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
Arkadaşlar bir anlık hırsımıza yenik düşüpte birbirimizi üzmesek iyi olmaz mı? Eğer ortak paydamız Rabbimizi kendimizden razı etmekse ve beraberinde yarına çıkmaya kimsenin senedide olmadığına göre, 41/33,34 ayetleri mucibince birbirimize karşı hoşgörü, saygı ve sevgiyle yaklaşmamız gerekmez mi?
"Allah’a çağırıp / yakarıp hayra ve barışa yönelik iş yapan ve “ben müslümanlardanım” diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır."
"Güzellikle çirkinlik / iyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel tavırla sav. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir." 41/33,34 (y nuri öztürk)
Dostane ilişkiler içinde sohbet edilmesi temennisi ile...
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
"Hocam, farzedelim dünyada mükemmel bir klonlama ve senin beynindeki hatıralarını vs yi içeren tüm bilgiyi başka bir beyne kopyalama teknolojileri olsun. Senin aynını klonladılar ve beynindeki bilgiyi aynen o klonuna aktardılar. Yani senin madde olarak aynını yarattılar. Sonra sana dedilerki, "seni artık öldürelim, sen kopyanda zaten yaşamaya devam edeceksin."
Kabul eder misin? Yerinde olsam ben etmem, çünkü o klon sen değilsin, tamamen başka biri. Ne onun yediği pirzolanın tadını alırsın, ne de onun etini yakan ateşin acısını hissedersin.
İşte ruh kavramı bence burdan geliyor. Eğer Allah beni ödüllendirmek yahut cezalandırmak için tekrar diriltecekse, o ben olmalıyım, beni temsil eden başka bir varlık değil. Aksi durumda ben bugün, ahirette başka bir varlığın mutlu yaşaması için bir anlamda kendimi belli şeylerden mahrum eden bir enayi durumuna düşerim.İşte bu yüzden benim hiç yok olmayan bir parçam olmalı ki, yarın ahiretteki ceza yada ödülün muhatabı olsun.
Keza İsra 85'te Allah peygabere "sana ruhtan sorarlar, deki bu konuda bana çok az ilim verilmiştir" diyor. Herhalde peygambere vahyi ya da cebraili sormuyorlar, bildiğimiz ruh olayını soruyorlar. Eğer ruh diye bir şey olmasa Allah, o eskilerin masalıdır der geçer, ama öyle demiyor.
Bilmiyorum dediklerim hakkında ne düşünürsün ?"
vesselam
CEVABIM
Senin bahsettiğin "canının bedenle bütünleşmesi sonucu ortaya çıkan nefsin".
Hayır, ahiretteki yaratılış senin kopyan değil, sen olacaksın.
Ama bu nefsin, tek başına var olabilen ve düşünebilen varlık falan değil.
Yaşam enerjisinin(ki o da elektrik gibi maddidir) bedenle buluşması sonucu yine sana özgü nefsin ortaya çıkacak.
Senin sen olman için, içine bir hortlağın girmesi gerekmiyor.
Tam tersine, onun olmaması gerekiyor.
Yoktan nasıl yaratıldıysan ve bu "sen" olduysan, yine aynı şekilde olacak.
Verdiğin ayette vahiy ve ilgili melekten bahsediliyor.
Ama yine ortada hortlakla ilgili bir soru falan yok.
Fakat hadis veya İncil gibi başka kaynakların etkisi altında kalırsan, ruhları soruyor zannedersin.
Kuran'da özel isim olarak Ruh(vahiy meleği) hep tek başına geçer.
Hiçbir insana ait falan değildir. O da senin benim gibi bir kuldur ve görevi de vahyi iletmektir.
Bir de şu ayetler de konuyla bağlantılı:
KAF
2 İş sanıldığı gibi değil! Kendilerine içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaştılar da şöyle dediler o küfre batanlar: "Acayip şey bu!"
3 Ölünce mi, biz toprak olunca mı? Çok uzak bir dönüştür bu."
4 Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda.
İnkarcılar, öldükten sonra bedenlerinin tamamiyle yok olacaklarını düşünüyorlar.
Ama 4. ayette onlara gerekli cevap veriliyor.
Parmak uçlarına kadar tüm bilgiler kayıtlıdır ve yeni yaratılışta yine "aynı insanlar" olarak var olacaklardır.
*********
Bu dünyadaki bedenin de sürekli yenileniyor. Her 8 yılda bir falan tüm hücrelerin yenilenmiş oluyor. Son araştırmalarda, bugüne kadar yenilenmediği düşünülen beyin hücrelerinin bile yenilendiği iddiaları var.
Yani 10 yıl önceki bedeninden hiçbir kırıntı yok şu anda.
Seni sen yapan, senden bir parçanın kalması değildir.
Seni sen yapan, Allah'ın gözünde senin sen olmandır.
Allah'ın sana yüklediği değer ve bireyselliktir.
Bir zaman makinasına atlayıp geçmişe gidebilsen kendinin eski haline ulaşacaksın. Ama ortada bir sorun olacak, 2 tane sen olmuş olacaksın. Bir zamanda yolculuk yapan, bir de geçmişe gittiğinde karşılaştığın sen.İki tane Şaban yanyana gelmiş olacak.
Ama Allah seni birey olarak yarattığından, sen yine benliğinden birşey kaybetmemiş olacaksın.
Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.
ben de o ayetle ilgili bir çalışma yapmıştım müsadenle bulabildiklerimi paylaşayım.
"Kâfirler diyecekler ki: "Ey Rabbimiz! Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Şimdi günahlarımızı anladık. Fakat çıkmaya bir yol var mı?" Mümin 11
"İn hiye illa mevtetunel ula ve ma nahnu bi munşerîn". Duhan 35
"(Bütün her şey) Bizim yalnızca ilk ölümümüzdür; biz yeniden diriltilip kaldırılacak değiliz." Duhan 35
"La yezukune fihel mevte illel mevtetel ula, ve vekahum azabel cehîm."Duhan 56
"Orada, ilk ölümün dışında başka ölüm tadmazlar YANİ (Allah) onları cehennem azabından korumuştur." Duhan 56
------------
"Derken, bakıverdi, onu 'çılgınca yanan ateşin' tam ortasında gördü."
Dedi ki: "Andolsun Allah'a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin."
Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım.
Nasıl, biz ölecek olanlar değil miymişiz?
Yalnızca birinci ölümümüzden başka (öyle mi)? Ve biz azaba uğratılacak olanlar değil miymişiz?" Saffat 55-59
-----------------------------------
Mümin 11 ayeti Duhan suresinin bu iki ayeti ile beraber Saffat 55-59 arası pasajda muhkemine ulaşıyor diye düşünüyorum. dikkat edersen duhan 35 de ahiret inkarcıları BU İLK ÖLÜMDEN ( yani dünyadaki ölümden ) BAŞKA YOKTUR DİYORLAR.
Duhan 56 da ise Rabbimiz Muttakilerin İLK ÖLÜMDEN BAŞKA ÖLÜM TATAMAYACAKLARINI, Allah onları cehennem azabından korumuştur diyerek açıklıyor.
bütün bu bütüncül anlamdan, Mümin 11 de CEHENNEMDEKİLERİN İKİ KERE ÖLDÜRDÜN İKİ KERE DİRİLTTİN demelerinin Duhan 35 deki iddialarına yani ahireti inkar etmelerine cevap olduğunu, cehennemede defalarca ölmek kadar kötü bir duruma düştüklerini anlıyorum. yani oradaki ikinci ölüm cehennemin dayanılmaz azabı. senin dediğin gibi olsa diğer iki ayette İLK ÖLÜMÜN DIŞINDA ÖLÜMÜ TATMAZLAR diye muhkem bir ifade olamazdı.
zaten bir diğer ayette de :
"Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi başaramıyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardından daha katı bir azab olacak." İbrahim 17
en doğrusunu Allah bilir.
selam ile.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Verdiğin ayette ise yaratılmdan önce yok olmamız birinci ölüm, bu dünyada yaratılış birinci yaratılış, bu dünyada-evrende ölüm ikinci ölüm, ahiret evreninde yaratılış ise ikinci yaratılıştır.
Diğer söylediklerine gelince, lütfen benim "kader ve özgür irade" başlıklı çalışmamı incele(tüm sayfalarda yazdıklarımla birlikte):
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma