Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Hanif
Bu konudaki görüşlerinin tümüne aynen katılıyorum kardeşim. Zaten aklın yolu da bir ve gerçekler de açık açık ortada. Bazılarımızın göremeyişinin nedeni önyargıları.
Bilgi sahibi olmadan fikir ve kanaat sahibi oluyoruz maalesef. Başörtüsü, çarşaf, cübbe, sarık vb. konusu buna en güzel bir örnek. Bize atalarımız tarafından öyle söylenmiş ve bizde öyle olduğuna inanıvermişiz maalesef.
Örneğin sarık. Kum fırtınalarının olduğu ve sıcağın kasıp kavurduğu bir ortamda doğal olarak o iklime uygun kıyafetler vardı. Müslümanı, müşriği, Hristiyanı, Yahudisi herkes ortamın gerektirdiği, kültürün ve örflerin de şekillendirdiği benzer kıyafetleri giyiyordu. Hz. Muhammed kendisine vahiy geldikten sonra kıyafetini değiştirmiş değil.
Çok soğuk iklimi olan bir ülkeden -alemlere rahmet- bir peygamberimiz olsaydı ne yapacaktık? Arabistan’daki adam da onun gibi mi giyinecekti? Yada İskoç Bir Resulümüz olsaydı etek mi giyecektik hepimiz. Etek giyerek kılınan namaz 27 kat daha sevap mı olacaktı?
Türkiyedeki bir tarikatın müridlerinin bir iddiası şu: Cübbe, Şalvar ve Sarığı bir Melek prototip olarak getirmiş yada önermiş. Cübbe şalvar sünnetmiş, Araplar fistan giyer Cübbe şalvarın sünnetle ne alakası var? Kara Çarşaf da böyle. O zamanki Araplarla ve Araplıkla alakası bile yok ki sünnetle alakası olsun.
Sözün özü yanlış yanlış içinde. Sünnet Hz. Muhammed’in Kur’anı yaşama adına ortaya koyduğu fiillerdir. Bu yüzden sünnetler sünnet değil farzdır (O’na özel olan bazı hususlar hariç). Örneğin namaz sünnettir. Farz olan bir sünnettir vb. Hz. Muhammed’in Kur’anı yaşama adına olmayıp da örflerinden, geleneklerinden kaynaklanan tavırları ve ikliminden ve adetlerinden kaynaklanan giyim kuşamı ve yeme içme alışkanlıkları vs. bizi din adına bağlamıyor.
Neyse ben asıl konumuza geleyim;
Kadın erkek herkesin başını -koşullar gereği- zorunlu olarak örtmesinin dinle alakası olamaz. Ayet ortada (Nur 31) Cuub=Göğüs bölgesi kapatılacak. Allah aynı ayette Zinet yerini de söylüyor. Ayetin sonunda “ayaklarını yere vurmasınlar” deniliyor. Ayaklar yere vurulduğunda bir kadının hangi organı hareket eder ve dikkat çeker? Nur 31’den açıkça anlaşılıyor ki emir göğüs bölgesinin örtülmesi.
Bir bayan başı açık bir şekilde namaz da kılabilir hatta kılabilir değil kılar. Çünkü başı örtmek Allah’ın bir emri değildir. Örfi bir konudur.
Örtü ve kıyafetin şekli sosyal statü ayıracı olarak da kullanıyordu(Mealen “Bilinip tanınmanız ve eziyet görmemeniz adına” denilerek işaret edilen nokta- Ahzab 59). Hatırladığım kadarıyla Siyer Kaynaklarına göre Cariyelerin başını örtmesi yasaktı. Sadece hür kadınlar başını örtebiliyordu. Verdiğim bu bilginin kaynağını ve doğruluğunu bilmiyorum. Ama eğer bu bilgi doğruysa bir Cariye Müslüman bile olsa sosyal statüsünden dolayı başını örtemiyordu. Bu da bize başın örtülmesinin dinle değil örfle alakalı olduğunu gösterir. Cariyelik, Kölelik mevzularının o gün için değerlendirilişi ve o dönemin bu gerçekler eşliğinde getirdiği sosyal sonuçları bizi din adına bağlamıyor tabiî ki. Ben sadece bu konunun o dönemde nasıl değerlendirildiğine değinmek için bu örneği verdim.
Sözün özü, Kur’andaki İslamda kadının başını örtmesi hakkında bir emir YOK. Göğüs bölgesinin örtülmesi zorunluluğu var. “Kadının Saçının bir teli görününce Cehennemde bilmem kaçbin yıl yanar” konusu da masal. Çoğumuza ters gelse de ve hemen kabullenemesek de bu böyle. Dileyen örter dileyen açar. Herkesin keyfine kalmış. Bu konuda kimse kimseye din adına yada başka nedenlerden ötürü baskı ve dayatma yapmamalıdır.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|