Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 07 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sayın selimbay
müslüman olmak için milyarla insan şimdi arapça mı öğrenecek arapça öğrenemeden ölenler nolcak, araplar arapça biliyorda noldu nedir bu acınası hallari?????
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selam gondolcu, ben arapça bilinirse daha iyi anlaşılır demek istedim..Ama ekleme yapmakta yarar var ki sadece dilde kurtarmaz
metinle muhatap arasındaki mesafe açıldıkça, metin ile bağlam
arasındaki sıkı ilişkiye binaen dil'i ve bağlam'ı bilmek bir zaruret
oldu. İşte o zaman, dil'i ve bağlam'ı bilenler, dolaylı muhataplar
nezdinde -haklı olarak- vazgeçilmez birer merci halini aldılar... Bu
durumda, değil sadece Hz. Peygamber'in, onun bütün yakın arkadaşlarının
söyledikleri her söz, yaptıkları her amel, -hiç kuşkusuz taşıdıkları
asli kıymetin ötesinde- büyük bir önem kazanacak, Hz. Peygamber'in
sözlerini bilenlere, amellerine şahit olanlara müracaat etmek, Kur'an'ı
anlamak bakımından bir zorunluluk olacaktı.
Bedir Savaşıyla ilgili tafsilatı bilmeden Enfal Suresi'ni, Uhud Savaşıyla ilgili tafsilatı bilmeden Nisa Suresi'ni,
Araplardaki "zihar" adetini bilmeden Mücadele Suresi'ni,
İfk hadisesini bilmeden Nur suresi'ni, Mekke toplumunun tarihini bilmeden Fil Suresi'ni, Ticari hayatını bilmeden Kureyş Suresi'ni,
Hz. Peygamberin özel hayatını bilmeden yahudilerle ve münafiklarla ilgili değerlendirmeleri, o dönem arabın tasavvuratını, kullandığı deyimleri, mecaz, istiare,
kinaye, ta'riz, v.b. söz sanatlarını bilmeden Kur'an'ın idyomatik
anlatımlarını, kısacası o dönemin diline ve metnin tabii bağlamına
vakıf olmadan neredeyse Kur'an'ın tamamını anlamaya imkan varmıdır?..
Katılma Tarihi: 07 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sayın selibay
hem peygambere okuma yazma bilmiyor diyorsunuz arap toplumuda o yıllarda örgütsüz kabilelerdi bi devlet oluşturmamışlardı rivayetler ne kadar tutarlı olacak tarih dediğiniz evraklar ne kadar güvenilirki, bize en güzel kaynak o yollardan KURAN dır...
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Peygamberimiz Allah tarafından korumaktaydı yanlış yapması mümkünmü ki ismet sıfatı Peygamberlerin sıfatıdır.. onun ümmi olması bizimkilerin ümmi olması gibi değildir...
Meal, Arapça olan Kuran-ı Kerim'i anladığımız dile çevirmektir. Bu dil, türkçe, almanca, farsça, ingilizce, flemenkçe v.s olabilir. Eğer, art niyet yoksa bütün mealler uygundur.
Ama bakıyorsunuz, 15 mealin 3 tanesinde, adem ile havva'dan bahsediyor 12 tanesinde sadece ademden bahsediyor...
İnsan o zaman şüpheleniyor.
Tevrat'ın orjinalinde yer alan, Kuran-ı Kerim'in orjinalinde yer almayan HAVVA,bu üç mealde nasıl yer aldı?
Bizler, Kuran-ı Kerim'i ÖĞRENMEK ADINA TEVRAT MI ÖĞRETİLİYOR?
Başka bir çarpıcı örnek:
Tevrat'ın orjinalinde yer alan, Kuran-ı Kerim'in orjinalinde yer almayan AMİN, hiçbir mealde yer almadığı halde, Namazın tüm evrelerinde, tüm dualarda yer almaktadır.
selam gondolcu, ben arapça bilinirse daha iyi anlaşılır demek istedim..Ama ekleme yapmakta yarar var ki sadece dilde kurtarmaz
metinle muhatap arasındaki mesafe açıldıkça, metin ile bağlam
arasındaki sıkı ilişkiye binaen dil'i ve bağlam'ı bilmek bir zaruret
oldu. İşte o zaman, dil'i ve bağlam'ı bilenler, dolaylı muhataplar
nezdinde -haklı olarak- vazgeçilmez birer merci halini aldılar... Bu
durumda, değil sadece Hz. Peygamber'in, onun bütün yakın arkadaşlarının
söyledikleri her söz, yaptıkları her amel, -hiç kuşkusuz taşıdıkları
asli kıymetin ötesinde- büyük bir önem kazanacak, Hz. Peygamber'in
sözlerini bilenlere, amellerine şahit olanlara müracaat etmek, Kur'an'ı
anlamak bakımından bir zorunluluk olacaktı.
Selam Selimbay;
Peki, senin dediğini yapalım.
Şu linkteki Tefsir-i Kebir alıntısını okuyup neler anladığınızı ve ne anlamamız gerektiğini bize açıklarsanız cidden müteşekkir olacağım.
Sanırım bu kişiler iyi derecede Arapça biliyorlar ve muhtemelen sizin referans olarak sunduğunuz bütün kaynakları da hepimizden daha iyi biliyorlardır.
Açıklamalarınızı bekliyorum.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
selam Hanif Dostlar, benim çevremde bir sürü insan dini rivayetlere göre hareket ediyor, bazı uyduruk şeyleri din diye savunuyor. mesela namaz mir'aç gecesi 50 rekattan 5 e indi diyorlar, Bende diyorum ki böyle bir şey Kur'an'da yok, o bir hikayedir. onlarda diyorlar ki Kur'an mealleri tam çeviri olamazmış, bir sürü anlama çıkıyormuş. yani arapca gibi olamazmış. Acaba bu ne kadar doğru, ben arapça bilmiyorum ama meal'i okuyorum. Sizce mealler tam karşılığı degil mi? Ben şimdi süper derecede arapça bilsem ve Türkçeye çevirsem başka bir anlam mı çıkarırım? yardım ederseniz çok sevinirim. Kısaca mealler güvenilir midir? selametle
Sonuna kadar mantık hatası var yazdıklarınızda. Miraç Kuran'da yok bu bir.
Allah Peygamberiyle gökyüzünde namaz için pazarlık yapmaz bu iki. . .
Çeviri işine gelicem çok kısaca ama bu dediklerinizin çeviriyle alakası yok ki?
Çeviride şu var ki bugünkü Araplar da Kuran'ı mealinden okuyor. Nitekim 1420 sene hiçbir dil aynı kalmaz.
Bırakın 1420 seneyi daha 1 asır geçmemiş üstünden Sheakespeare'yi bile tam çeviremezsiniz. Dillerin filolojik özelliğidir bu. .
Tevrat'ın orjinalinde yer alan, Kuran-ı Kerim'in orjinalinde yer almayan AMİN, hiçbir mealde yer almadığı halde, Namazın tüm evrelerinde, tüm dualarda yer almaktadır.
Buna ne diyeceğiz?
Sevgi ile,
Amin diyeceğiz Efrayim, amin! :) :)
Ya da "Amenna"..
Ya da " Amen"..
Ama dua ya da Fatiha sonunda değil. hayatımızın tüm alanında bu "Amen/İman'' ı gözeteceğiz...
Sevgiyle....
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
tigin Yazdı:
gercekci-dost Yazdı:
selam Hanif Dostlar, benim çevremde bir sürü insan dini rivayetlere göre hareket ediyor, bazı uyduruk şeyleri din diye savunuyor. mesela namaz mir'aç gecesi 50 rekattan 5 e indi diyorlar, Bende diyorum ki böyle bir şey Kur'an'da yok, o bir hikayedir. onlarda diyorlar ki Kur'an mealleri tam çeviri olamazmış, bir sürü anlama çıkıyormuş. yani arapca gibi olamazmış. Acaba bu ne kadar doğru, ben arapça bilmiyorum ama meal'i okuyorum. Sizce mealler tam karşılığı degil mi? Ben şimdi süper derecede arapça bilsem ve Türkçeye çevirsem başka bir anlam mı çıkarırım? yardım ederseniz çok sevinirim. Kısaca mealler güvenilir midir? selametle
Sonuna kadar mantık hatası var yazdıklarınızda. Miraç Kuran'da yok bu bir.
Allah Peygamberiyle gökyüzünde namaz için pazarlık yapmaz bu iki. . .
Çeviri işine gelicem çok kısaca ama bu dediklerinizin çeviriyle alakası yok ki?
Çeviride şu var ki bugünkü Araplar da Kuran'ı mealinden okuyor. Nitekim 1420 sene hiçbir dil aynı kalmaz.
Bırakın 1420 seneyi daha 1 asır geçmemiş üstünden Sheakespeare'yi bile tam çeviremezsiniz. Dillerin filolojik özelliğidir bu. .
Selam, arkadaşlar Kur'an'ı Kerim vahyedildiğinden beridir her gün okunmaktadır, arapça diğer diller gibi değişime uğramaz/uğrayamaz arapçanın tutkalı Kur'an'dır. Kur'an dili değişmez çünkü yazılıdır ve 1400 küsur yıldır durmaksızın okunagelmektedir, dilinin değişebileceğini söylemek yanlıştır..Diğer dillerle karşılaştırmak yersizdir. Sheakespeare'ı anlayamamak gayet doğaldır çünkü Sheakespeare her gün milyonlarca insan tarafından okunmamıştır bir kaç kişinin okumasıyla o eser geldiği dili koruyamaz ama Kur'an koruyabilir..
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
yunusemre Yazdı:
Başka bir çarpıcı örnek:
Tevrat'ın orjinalinde yer alan, Kuran-ı Kerim'in orjinalinde yer almayan AMİN, hiçbir mealde yer almadığı halde, Namazın tüm evrelerinde, tüm dualarda yer almaktadır.
Buna ne diyeceğiz?
Sevgi ile,
Amin diyeceğiz Efrayim, amin! :) :)
Ya da "Amenna"..
Ya da " Amen"..
Ama dua ya da Fatiha sonunda değil. hayatımızın tüm alanında bu "Amen/İman'' ı gözeteceğiz...
Sevgiyle....
amin mütevatiren gelen bir söylemdir Peygamberimizden bu yana hergün yapılagelen duaların sonunda söylene söylene gelmiştir, şaşılacak bir şey yoktur, aynı namaz'ın kılınış şekli, hac'cın menasikisi ve diğer Kur'an'da geçmeyen dini ritüeller gibi buda mütevatiren Müslümanların birbirini izleye izleye yapageldiği bir şeydir.. Müslümanların konsensus sağladığı şeylerdir bunlar..
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma