Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
imam-ı azam gibi ilmi düşünüp şüphecilk yapacaksan buyur, burada önemli olan çıkış noktan, niyetin olmalı, İmamı Azam
Ebu Hanife'nin hadis ve sünneti teşri kaynağı olarak kabul etme
konusunda diğer imamlardan farkı yoktur. O şöyle der: "Resulullah
(s.a.s.)'in üzerinde konuştuğu her şey, biz duyalım, duymayalım,
başımız ve gözümüz üstündedir. Buna inandık ve bunun Resulullah
(s.a.s.)'in söylediği gibi olduğuna şehadet ederiz." (Ebu Hanife,
el-Alim, sh. 27)
Ebu Hanife'nin istidlal kaynaklarını sayarken önce Allah'ın kitabına
sonra Resulullah'ın sünnetine baktığı, sonra da sahabe kavlinden
dilediğini tercih ettiği rivayet edilir. Kitap ve sünnette bulamadığı
bir hususu son olarak sahabe kavillerinde araştırmakta, bunların
dışındaki görüşleri bağlayıcı saymamaktadır.
Ebu Hanife, hadise muhalefet ithamlarını bizzat kendisi reddetmiştir.
Rivayetlere göre bir meselede kendisine hadise muhalefet ettiği
bildirilince, dayandığı hadisi zikrederek: "Allah, Resulüne muhalefet
edene lanet etsin. Allah onunla bize ikram etti, bizi onunla kurtardı"
demiştir. (İbnu Abdilberr, el-İntika, sh. 144)
Ebu Muti el-Belhi anlatıyor: "Bir gün Kufe camiinde Ebu Hanife'nin
yanında oturuyordum. İçeriye Süfyanu's-Sevri, Mukatil ibnu Hayyan,
Hammad ibnu Seleme, Caferu's-Sadık ve diğer alimler girdi. Ebu
Hanife'yle konuşarak: "Bize ulaştığına göre, sen dinde çok kıyas
yapıyormuşsun. Bu yüzden senin için endişeliyiz. Çünkü ilk kıyas yapan
iblistir" dediler. Ebu Hanife onlarla Cuma sabahından öğle vaktine
kadar münazara ederek görüşünü arz etti ve şöyle dedi: "Ben önce
Allah'ın kitabıyla, sonra Resulünün sünnetiyle amel ederim. Daha sonra
sahabenin üzerinde ittifak ettiği hükümleri, ihtilaf ettiği hükümlere
takdim ederim. Ancak bundan sonra kıyas yaparım." Bunun üzerine hepsi
kalkarak Ebu Hanife'nin elini öptüler ve: "Sen alimlerin efendisisin"
dediler." (Şa'rani, Mizan, C. 1, sh. 53)
Ebu Hanife'nin hadis ve sünnete bağlılığını bunların dışında da birçok rivayet teyit etmektedir.
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sünnetin yazılması için verilen ruhsat
sünnetin muhafazası îçin yazılmalarına ruhsat veren hadisler:
abdullah b. amr diyor ki: "ben ezberlemek maksadıyla, resulullah'dan
duyduğum her şeyi yazıyordum. kureyşliler beni bundan alıkoydular ve
dediler ki: "resulullah'dan duyduğun herseyi nasü yazıyorsun? nihayet
o da bir beşerdir. öfkeli olduğunda da konuşuyor. sakin iken de. bunun
üzerine yazmaktan vaz geçtim ve meseleyi resulullah'a anlattım. o da
parmağıyla ağzına işaret ederek buyurdu ki: "yaz. canım elinde olan
allah'a yemin olsun ki, buradan haktan başka bir şey çıkmaz." [1]
ebu hureyre diyor ki: "resulullah'ın sahabelerinden hiçbir kimse,
benden daha fazla hadis rivayet etmiş değildir. ancak abdullah bin amr
hariçtir. çünkü o hadisleri yazıyordu. ben ise, yazmıyordum." [2]
resulullah mekke'nin fethinden sonra bir hutbe okudu. hutbesinde
mekke'nin kutsallığını anlattı. bu hutbeyi dinleyen yemen halkından
ebu şah isimli bir zat ayağa kalktı ve dedi ki: "ey allah'ın rasulü!
bu söylediklerini bana yazılı olarak verir misin? resulullah da
buyurdu ki: bunu ebu şah'a yazın” [3]
yine resulullah, ezberlediği hadisleri unutmasından şikâyetçi olan bir
zata eliyle yazıyı göstererek buyurmuştur ki: "sağ elinle yardımlaş"
[4]
görüldüğü gibi resulullah, zaman zaman hadislerin yazılmasını
emretmiştir. bu da sünnetin delil olduğunu gösterir. aksi takdirde
delil olmayacak şeylerin yazılmasını emretmesi anlamsız olurdu ki, bu
da resulullah'a layık olmayan bir husustur.
* [1] ebû dâvûd, kit. ilim, hn: 3646 darinıi; kil. mukaddime bab: 13; müsned imam ahmed c. ii. sh. 162, 192
* [2] buhârî, kit. ilim, bab: 39; tirmizî, kil ilim, bab: 12 hn: 2668;
menakib, bab: 46 hn: 3841; müsned, imam ahmed, c. ii sh. 249.
* [3] buhârî kit. ilim bab: 39; lukata 7; ebû dâvûd, kit. menasik, bab:
89 hn: 2017; tirmizî, kit. ilim bab: 12, hn: 2667; müsned îmam ahmed,
c. ii, sh. 238.
* [4] tirmizî, kit. ilim, bab: 12. hn: 2666 (not: bu hadisin ravilerinden biri eleştirilen bir zattır.)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma