Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Suan icin DNA gecerli, supheye dusen supheleri giderebilir..
Ancak, dedem nasil bildisini, supheci insan arastirir sorusturur ogrenir..
Guven diye birseyde vardir.. Guvensizlik hissedildigi an suphe ortaya cikar.. Supheli yaklasimdan iki yol cikar.. biri dogru biri yanlis.. ya bulursunuz yada bulamazsiniz...
Yani gercek annemi arayacagim der yola cikarsiniz, bulamazsiniz.. Acikta kalirsiniz..
Biz, hadislerde guvensizligi celiskiyi tutarsizligi mantiga ve fitrata aykiriligi gorduk ve gercek "Annemizi" aramaya ciktik.. Bulduk mu ?
Bence bulduk.. Ben kendi adima 5 aydir, "Annemin" gogsunde yatiyorum uyaniyorum kalkiyorum.. "Anne" sicakligini hissettim.. "Anne" nedir simdi anliyorum..
Meger "Annemi" koyden surmusler, "Babam" , "Uvey Anne" getirmis bu senin annendir demis, kucukken,,, bende bukadar senedir "Anne" diyorum, demek ki bu benim "Annem" deyip katlanmisim o dayaklara..
Sukurler olsun ki, sen benim "Annem" olamazsin, deyipte "Annemi" aramaya cikmisim..
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
velevki yanlış kadına anne diyorsunuz, ne acı Anneniz çok üzülüyor buna emin ol ! Zan'ın çoğu ne kötü değilmi? Zan etmek... Anne zan etmek, baba zan etmek.. Allah anasız babasız komasın !
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
velevki yanlış kadına anne diyorsunuz, ne acı Anneniz çok üzülüyor buna emin ol ! Zan'ın çoğu ne kötü değilmi? Zan etmek... Anne zan etmek, baba zan etmek.. Allah anasız babasız komasın !Selimbay
Anlayamadim.. Yanlis kadina mi anne diyorum..!
Kuran'i tek kaynak ( anne ) olarak aliyorum.. Buna kusura bakmada yanlis demen icin, elinde kesin delillerin olmasi lazim.. Sizin niyetinizi anlayamadim.. Ben zanin coguna da azina da yaklasmiyorum ki.. Zandan celiskiden uzak olan Kuran'a sarildim baglandim.. Anne ve Baba dan zan etmek, bir mecazdir, anlayana..
Hz. Ibrahim gunesi yildizi ay'i nasil sorguladiysa, ve sonrasinda da bu olamaz dediyse.. bizde oyle yaptik yapiyoruz Allah'in izniyle..
Kardesim, ne amacinizi nede niyetinizi anlamis degilim.. Burada en azindan, Kuran'i raflardan, arapca harflerden okunustan ibaret olmayan bir Kitap oldugu anlatiliyor.. Okunsun anlasilsin dusunulsun ogut alinsin deniiyor..
Yillarca, hadisler yuzunden anlasilamayan! Kuran'i anlamaya calisiyoruz.. Bir ayetin inis sebebi icin 20 degisik rivayet ediliyor hadislerde gel de cik isin icinden.. !!!
Benim yanlis kadina anne deyip demedigimi Allah daha iyi biliyor.. O aramizda sahit olarak yeter.. Sana selam olsun..
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Sevgili selimbay:
Aşağıdaki ayetlere beraber bakalım ve üzerinde düşünelim biraz:
HAKKA SURESİ:
Ali Bulaç
40- Hiç şüphesiz o (Kur'an), şerefli bir elçinin kesin sözüdür.
Diyanet Vakfı
40. Hiç şüphesiz o (Kur'an), çok şerefli bir elçinin sözüdür.
Edip Yüksel
40. Ki bu şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür.
Elmalılı Hamdi Yazır
40-O (Kur'an), hiç şüphesiz şanlı bir peygamberin getirdiği sözdür.
Süleyman Ateş
40. Ki, o (Kur'an) elbette değerli bir elçinin sözüdür.
Yaşar Nuri Öztürk
40 Ki o, çok soylu bir elçinin sözüdür.
Ali Bulaç
41- O, bir şairin sözü değildir. Ne az inanıyorsunuz?
Diyanet Vakfı
41. Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az iman ediyorsunuz!
Edip Yüksel
41. O bir şair sözü değildir; ne de az inanıyorsunuz?
Elmalılı Hamdi Yazır
41-Ve O, bir şair sözü değildir. Siz pek az inanıyorsunuz!
Süleyman Ateş
41. O, bir şa'irin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz!
Yaşar Nuri Öztürk
41 Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz?
Ali Bulaç
42- Bir kahinin de sözü değildir. Ne az öğüt alıp-düşünüyorsunuz?
Diyanet Vakfı
42. Bir kâhin sözü de değildir (o). Ne de az düşünüyorsunuz!
Edip Yüksel
42. Kahin sözü de değildir; ne de az düşünüyorsunuz?
Elmalılı Hamdi Yazır
42-Bir kahin sözü de değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz!
Süleyman Ateş
42. Bir kahinin sözü de değildir. Ne de az düşünüyorsunuz!
Yaşar Nuri Öztürk
42 Bir kâhinin sözü de değildir o. Ne kadar da az araştırıp düşünüyorsunuz?
Ali Bulaç
43- Alemlerin Rabbinden bir indirilmedir.
Diyanet Vakfı
43. (O), âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.
Edip Yüksel
43. Evrenlerin Rabbinden indirilmedir.
Elmalılı Hamdi Yazır
43-O, alemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.
Süleyman Ateş
43. Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk
43 Âlemlerin Rabbi'nden bir indiriştir o.
Ali Bulaç
44- Eğer o, bize karşı bazı sözleri uydurup-söylemiş olsaydı.
Diyanet Vakfı
44. Eğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,
Edip Yüksel
44. O bize bazı sözler yakıştırsa,
Elmalılı Hamdi Yazır
44-O Bizim adımıza bazı laflar uydurmaya kalkışsaydı,
Süleyman Ateş
44. Eğer o, (Muhammed), bazı laflar uydurup bize iftira etseydi,
Yaşar Nuri Öztürk
44 Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi,
Ali Bulaç
45- Muhakkak onun sağ-elini (bütün güç ve kudretini) çekip-alıverirdik.
Diyanet Vakfı
45. Elbette onu kıskıvrak yakalardık.
Edip Yüksel
45. Biz onu kuvvetle yakalar,
Elmalılı Hamdi Yazır
45-Elbette Biz onu, o yüzden yeminiyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır)dık!
Süleyman Ateş
45. Elbette onun sağ(elini veya kuvvet)ini alırdık.
Yaşar Nuri Öztürk
45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık.
Ali Bulaç
46- Sonra onun can damarını elbette keserdik.
Diyanet Vakfı
46. Sonra onun can damarını koparırdık (onu yaşatmazdık).
Edip Yüksel
46. Sonra, ondan vahyi keserdik.
Elmalılı Hamdi Yazır
46-Sonra da onun iliğini keser atardık.
Süleyman Ateş
46. Sonra onun can damarını keserdik.
Yaşar Nuri Öztürk
46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.
Ali Bulaç
47- O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip-uzaklaştıramazdı.
Diyanet Vakfı
47. Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.
Edip Yüksel
47. Ve sizden kimse de buna engel olamazdı.
Elmalılı Hamdi Yazır
47-O vakit sizden hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.
Süleyman Ateş
47. Sizden hiç kimse buna engel olamazdı.
Yaşar Nuri Öztürk
47 Sizin hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.
Ali Bulaç
48- Çünkü o (Kur'an, Allah'tan sakınan) muttakiler için bir öğüttür.
Diyanet Vakfı
48. Doğrusu o (Kur'an), takvâ sahipleri için bir öğüttür.
Edip Yüksel
48. Kuşkusuz bu, erdemliler için bir hatırlatmadır.
Elmalılı Hamdi Yazır
48-Ve o, hiç şüphesiz takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür.
Süleyman Ateş
48. O (Kur'an), korunanlar için bir öğüttür.
Yaşar Nuri Öztürk
48 Gerçek şu ki o, sakınanlar için tam bir uyarıcı ve düşündürücüdür.
Evet bu ayetlerdede görüyoruz ki kuranın bizler için bir öğüt olduğu, peygamberin her zaman kuran eksenli yaşayıp bunu anlattığını ve eğer kuran ekseninin dışına çıkarsa başına neler gelebileceği detaylıca anlatılmış.
Lütfen bu ayetler ışığında dediklerinizi bir daha düşünmenizi rica ediyorum...
Selametle...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
peygamberimizin Kur'an'ın ekseni dışından birşey söylemediğini elbette biliyoruz, Kur'an eksenli demek ne demek? Önce bunu iyi tahlil etmek lazım gelirki sünneti burada nereye koyduğumuz çok önemli, sünneti Kur'an dışında apayrı birşey gibi algılarsak tüm algılarımız yanlış gider, sünnet; Peygamberimizin Kur'an'ı pratikteki yaşamıdır.. Bu yüzdendirki; Kur'an ile sünneti ayrı göremeyiz..
Katılma Tarihi: 25 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selimbay kardeşim.
Batılı
yazarların etkisi altında kalan bazı mezhepsiz reformcular, "Sünnete
uymak, peygamberi
ilah yerine koymak demektir. Dinimizde kaynak sadece Kur'andır."
diyorlar.''
(Yalnız
Kur’an) diyenler, aslında Peygambere inanma, bana inan demek istiyorlar. Sanki Kur’an-ı
kerimi en iyi bunlar anlıyor. İmam-ı Azama, İmam-ı Malike, İmam-ı Şafiye, İmam-ı
Ahmede
uyma, bana uy diyorlar.
2/129-
"Rabbimiz, içlerinden onlara bir peygamber gönder, onlara ayetlerini
okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz, Sen güçlü ve
üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."
Kuranı Kerimde, Hz. İbrahim in duasında Peygamberin vazifesinin sadece
vahyi okumaktan ibaret olmadığı, insanlara kitabı ve hikmetli işlerin sırlarını
öğretmesi, insanları kötülük, günah ve dünyevi kirlerden arındırmak olduğudur.
Yani özetle dinin kamil manada öğretilmesidir.
Hz. İbrahim in Allah için mescit inşa etmesi gibi, Hz. Muhammed de Medine
ye hicret edip özgürlüğe kavuşunca ilk iş olarak mescit inşa etmişti. Allah
için mescit inşa etmek Peygamber sünnetindendir.
2/151- Nitekim kendi
aranızdan, size âyetlerimizi okuyan, sizi her kötülükten arındıran, size kitap
ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi de öğreten bir peygamber gönderdik.
Söz konusu bu peygamber Muhammed (s.a.)'dir. O size hakka
götüren ve doğruluğa ileten Allah'ın ayetlerini açıklar, Allah'ın
vahdaniyetine, kudretinin büyüklüğüne dair kesin delilleri ortaya koyar. Sizi
putperestliğin pisliklerinden arındırır. Nefislerinizi yüceltecek ve
arındıracak en şerefli bilgileri ve akla saygı duymayı, kör taklidi bir kenara
atmayı, her türlü sapma ve sapıklıktan koruyucu olarak dini esas kabul etmeyi
öğretir. Nitekim O, kız çocukları diri diri gömmek, masraflarından kurtulmak
maksadıyla çocukları öldürmek, en basit ve önemsiz sebepler yüzünden kanlar dökmek
gibi çirkin cahili adetlerden de sizi arındırmaktadır.
Size Kuran ı Kerim'i öğretiyor, şer"î hükümleri beyan
ediyor. Kuran ı Kerim'in bir hidayet ve bir nur olmasına neden olan teşriî
sırları açıklıyor.
Aynı zamanda o peygamber size hikmeti de öğretiyor. Hikmet;
şer*î hükümlerin sırlarını, amaçlarını amele ve itaate iten gerekçelerini
bilmektir. Diğer taraftan o peygamber size peygamberin sünneti, barış ve savaş
gibi azlık, çokluk, yolculuk ve ikamet gibi hayatın çeşitli durumlarında
izlenecek övülmeye değer yolu da öğretmektedir. Nihayet teşriin sırlarına,
dinin derinliğine bilinmesini (fıkhedilmesine) nasip ettiği peygamberin
ashabı, hikmetli, bilgin ve oldukça üstün zekâlı kimseler haline geldiler.
Onlardan her birisi bir ülke yöneticisi, bir ümmet lideri oldu.
__________________ Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Katılma Tarihi: 25 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
16/64- Sana kitabı, ancak ayrılığa
düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu
gösterici ve rahmet olarak indirdik.
Peygamber
hem yol gösterici hem de bir rahmet kaynağıdır.
4/80- Kim peygambere itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur. Kim yüz
çevirirse (bilsin ki) biz seni onlara bekçi göndermedik.
Bu ayetten anlaşılıyor ki
Peygamberin sözü Allah ın razı olduğundan başkası değildir.
4/64- Biz her peygamberi sırf, Allah'ın izni ile itaat edilmek üzere
gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de
Allah'tan günahlarının bağışlamasını dileseler ve Peygamber de onlara bağışlama
dileseydi, elbette Allah'ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli
bulacaklardı.
Burada da Peygambere kayıtsız
şartsız itaat emredilmekte ve Peygamberin duaların kabulünde de şefaat vesilesi
olduğu ifade edilmektedir.
__________________ Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Katılma Tarihi: 25 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
60- Sana indirilen (Kur'an-ı
Kerim)'e de, senden önce indirilmiş olan (kitap)'lara da herhalde iman
ettiklerini boş yere iddia edenlere bir bakmadın mı ki tağu-tun (sihirbazın)
önünde muhakeme edilmelerini isterler. Oysa kendilerine onu inkâr edip
tanımamaları emrolun-muştu. Şeytan da onları o (bir daha dönemeyecekleri
kadar) uzak bir sapıklıkla büsbütün sapıtmak ister.
61- Onlara "Allah'ın
indirdiği (hakeme, Kur'an-ı Kerim'e) ve o peygambere gelin" denilince,
münafıkların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün.
62- Önce elleriyle (iradeleriyle)
yaptıkları (fenalıklar) yüzünden kendilerine bir belâ çattığı zaman (halleri)
nice olur?! (Onlar böyle bir belâya uğradıktan) sonra da "Biz iyilikten
ve ara bulmaktan başka bir şey arzu etmedik" diye Allah'a yemin ederek
sana geleceklerdir.
63-İşte bunlar var ya, Allah öylelerin
kalplerinde olanı bilir. Artık onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver, onlara kendileri
hakkında tesirli sözler söyle.
Bu ayetler, Allah Teâlâ'nm Rasul-i Ekrem (s.a.) Hazretlerine ve
geçmişteki peygamberlere indirdiği kitaplara iman ettiklerini iddia eden, ama
ortaya çıkan dava ve anlaşmazlıkların halledilmesi hususunda Allah'ın kitabı
ile Rasulünün sünneti dışındaki kaynak ve makamlara baş vuran kişilere karşı
Cenab-ı Hak tarafından bir red ve inkârdır. Ayetler, geniş manalar
taşımaktadır. Allah'ın kitabı ile Sünnet-i seniyye'den ayrılan ve onlar
dışındaki batılların -ki buradaki tağut ile kastedilen onlardır- hakemliğine
müracaat eden herkesi yermekte, zemmetmektedir.
__________________ Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Katılma Tarihi: 25 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 156
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Müsteşriklere
ve onların yolunda giden zavallılara soruyoruz. Kur'an-ı kerimde (Meyte ve kan size
haram kılındı)buyruluyor. (Maide3)
Meyte, boğazlanmadan
ölen veya öldürülen yani ölü olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu ayete
bakarak balık yemenin haram olduğunu söyler. Ona göre sadece delil Kur'andır. Balık yenir
mi diye Kur'an-ı kerime bakınca müsteşrik yenmiyeceğini anlar. Dalak
kandır. Müsteşrik, ayete bakınca bunun da haram olduğunu anlar. Fakat sünnete bakılınca
istisna olarak balık ve dalağın helal olduğu görülür. Hadis-i şerifte (Size iki
meyte ve iki kan
helal kılındı) buyuruluyor. (.Mace) Peygamber
efendimiz, bu meytelerden birinin balık, kanlardan birinin de dalak olduğunu bildirmiştir.
(bni Mace) Hatta
kendiliğinden ölüp su yüzüne çıkan balığın da yenilmeyeceği hadis-i şerifle bildirilmiştir.
(Dare Kutni)
__________________ Artık sadece kainat kitabını okuyorum. Daima Rabbime teşekkür ederek.
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Müsteþriklere ve onlarýn yolunda giden zavallýlara soruyoruz.
Boyle bir hitap tarzina, ancak selam denilir.. !!!
Sizin hatirinizi mi kiracagiz.. Kuran eksik.. Hadisler olmazsa bu din eksik kalir, kimse balik yiyemez, dalak yiyemez..
Peki, simdi ben de siz kardeslerime ( kimin zavalli oldugunu Rabbim bilir ), uzayda namazi, kibleyi sorsam, deniz altinda namazi kibleyi sorsam ? Cevap olarak ne alacagim.. Uzayda namaz tarif edilmis mi peki hadislerde ???
Demek ki hadislerle dahi din eksik kalir.. Yok eger, akil ile mantik ile zamana uydurulur diyorsaniz, Kuran kaynak olarak yeter.. Akil isin icine girdikten sonra, insana sivrisinek saz gibi gelir.. Allah hidayet edicidir.. Kimin dogru yolda oldugunu O daha iyi bilir.. Aramizda sahit olarak O yeter..
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma