Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Bunun cevabını ben bilemem. Yalnızca Allah bilir..
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
Hem bayramlar israliyattır diyorsunuz, hem de asr-ı saadet döneminde bayramlar kutlanmadı mı diye sorulduğunda, Allah bilir diyorsunuz...
Ramazan ve Kurban bayramları Hicretin 2. yılından İtibaren kutlanmaya başlanmıştır.
Ramazan orucu da ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı oruçla geçiren rnü'minler sonraki ayın (şevval) ilk üç gününü bayram olarak kutlamışlardır. Bu sebeple bu bayrama Ramazan Bayramı denmiştir.
"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır"(1) mealindeki hadise dayanarak Ramazan ve Kurban bayramları bayram namazlarının kılınmasıyla başlar.
Hz. Peygamber, "Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir"(2) buyurmuştur.
Ramazan Bayramım da bu manada bir gün olarak kabul etmiş ve bu bayramı Ramazan orucunun iftar günü olarak nitelendirmiştir.(3) Bu sır içindir ki, Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruç tutmak haram kılınmıştır. Bir gün önce oruç bozmak haramken, bir gün sonra oruç tutmanın haram olması, mü'minlerin düşünce ve duygu dünyasında nimetlerin gerçek Sahibini hatırlatan en etkili bir sebeptir.
Evet bayramlar İsrailiyat diyorum. Çünkü İncil'de ve Tevrat'ta çeşitli bayramlar var. O bayramların neden bayram olduğu ve zamanları ve bayramlarda neler yapılacağı, neler yapılmayacağı, kimlerin katılıp, kimlerin katılmayacağı gibi mevzular detaylıca açıklanmıştır o kitaplarda.
Peki öyle ise, Kur'an'da Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı neden yok?
Kur'an yoksa İncil ve Tevrat gibi detaylıca açıklanmamış mı?
Oruç detaylıca açıklanmış.
Allah Kur'an'da diyemez miydi; "Orucu birince 3 gün bayram yapın. Haccı bitirince 4 gün bayram yapın" diye?
Verdiğin bilgide...
"Bu sır içindir ki, Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruç tutmak haram kılınmıştır."
Kim haram kılmış?
Allah mı, Resulü mü?
Selametle..
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
Tüm bu anlattıkların tamam da, Peygmberimiz zamanında yapılan, uygulanan etkinliklere kayıtsız şartsız uyacağız.
Ben de sizin kadar kuran-ı Kerim dışı bilgi, belgelere şiddetle karşıyım. 'Tevrat'ta var olan Kuran-ı Kerim'de olmayanlar' bölümünü ben açtım.
Ramazan ve Kurban bayramları Hicretin 2. yılından İtibaren kutlanmaya başlanmıştır. Bu bilgi doğru ise, kayıtsız şartsız peygamberimiin yolundan giderim. Peygamber yolu ALLAH yoludur.
"Tüm bu anlattıkların tamam da, Peygmberimiz zamanında yapılan, uygulanan etkinliklere kayıtsız şartsız uyacağız."
Peygamberin zamanında mı? Müşriklerin ve Ehli Kitap'tan olanların uyguladıkları da buna dahil mi?
"Peygamberin yaptığı etkinliklere kayıtsız şartsız uyacağız" desek daha doğru olmaz mı? Ama Peygamberin bu kayıtsız şartsı uyacağımız etkinliklerini nereden bileceğiz? " Peygamber şöyle yapmıştır" diye iddaa edilen kaynaklardan mı, yoksa Kur'an'dan mı? Kur'an'dan elbette... Peki Allah Kur'an'da bizlerin "şu şu günler arasında bayram yapmamızı istiyor mu? Ya da Peygamberin bayram gibi bir etkinlik başlattığını ve çevresindekilerin de bu uygulamaya katıldıklarını bize sunuyor mu? Tabi ki hayır...
Öyleyse?
Sevgi ile...
__________________ İsrâ 89
Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
"Tüm bu anlattıkların tamam da, Peygmberimiz zamanında yapılan, uygulanan etkinliklere kayıtsız şartsız uyacağız."
Peygamberin zamanında mı? Müşriklerin ve Ehli Kitap'tan olanların uyguladıkları da buna dahil mi?
"Peygamberin yaptığı etkinliklere kayıtsız şartsız uyacağız" desek daha doğru olmaz mı? Ama Peygamberin bu kayıtsız şartsı uyacağımız etkinliklerini nereden bileceğiz?
siz bilemessiniz.. çünkü inanmayan bilmez/bilemez arkadaşım.. önce inanmak lazım, sünnete ittiba etmek için ona inanmak/inanabilmek lazım, aksi halde dalaletle sonuçlanacak bir yaşam macerasının bitiş fragmanını izlemiş olursunuz ki bu da asıl sonun başlangıcı işte..
yunusemre Yazdı:
"Peygamber şöyle yapmıştır" diye iddaa edilen kaynaklardan mı, yoksa Kur'an'dan mı? Kur'an'dan elbette... Peki Allah Kur'an'da bizlerin "şu şu günler arasında bayram yapmamızı istiyor mu? Ya da Peygamberin bayram gibi bir etkinlik başlattığını ve çevresindekilerin de bu uygulamaya katıldıklarını bize sunuyor mu? Tabi ki hayır...
Öyleyse?
Sevgi ile...
mesela;
Kur'an'da mirastan umumumi olarak bahsedilir;
يُوصِيكُ 05;ُ
اللهُ فِي أَوْلاَد 16;كُمْ لِلذَّكَ 85;ِ مِثْلُ حَظِّ الأُنثَي 14;يْنِ “Allah
size çocuklarınız hususunda vasiyette bulunuyor” (hakikî manâsı
itibarıyla, farz kılıyor): Erkeğe, iki kadının payı kadar vardır (yani,
erkeğe iki, kadına bir hisse verilir)” (Nisâ, 4/11) buyrulur. Umûmî
mânâda, nebî olsun velî olsun, safiy olsun, mukarreb olsun, herkes bu
âyetin şümûlüne dahildir. Ancak, Efendimiz’in rihletlerinde, kızı Hz.
Fatıma, Hz. Ebû Bekir’den babasının mirasını almaya geldiğinde,
Resûlullah’ın Halifesi (r.a) kendisine, Resûlullah’tan duyduğu şu
hadîs-i şerifi okudu: إنا معشر الأنبياء لا نورث، ما تركناه صدقة “Biz
peygamberler topluluğu geriye miras bırakmayız. Bizim bıraktığımız,
ancak sadakadır.”[1] Bu hadîs-i şerifiyle Efendimiz (s.a.s), Kur’ân’ın
umûmî bir hükmünü tahsis etmiş olmaktadırlar.
Aynı şekilde: القاتل لا يَرِث “Katil mirasçı olamaz”[2] hadîsi de,
katilin mirasçı olamayacağını, meselâ, babasını öldürenin babasından,
amcasını öldürenin amcasından, dayısını öldürenin dayısından,
kardeşini öldürenin de kardeşinden miras alamayacağını hükme
bağlayarak, Kur’ân-ı Kerim’in mirasla alâkalı umumî hükmünü bu noktadan
tahsis etmiştir.
bu örneği ne diye verdim şundan ki, size; sizin hala sünnetin Kur'an dışındaki hükümlerinden bihaber olmanızın aslında ne gibi nakıslıklar doğuracağını öğütlemektir..
Ancak, Efendimiz'in rihletlerinde, kızı Hz.
Fatıma, Hz. Ebû Bekir'den babasının mirasını almaya geldiğinde,
Resûlullah'ın Halifesi (r.a) kendisine, Resûlullah'tan duyduğu şu
hadîs-i şerifi okudu: إنا معشر الأنبياء لا نورث، ما تركناه صدقة "Biz
peygamberler topluluğu geriye miras bırakmayız. Bizim bıraktığımız,
ancak sadakadır."[1] Bu hadîs-i şerifiyle Efendimiz (s.a.s), Kur'ân'ın
umûmî bir hükmünü tahsis etmiş olmaktadırlar.
...
Selam Abdulvedud;
Yani demek istiyorsun ki, Hz. Peygamber doğrudan doğruya evladını ilgilendiren bir meseleyi evladına değil de bir başkasına söylemiş.
Sonra da bizim buna inanmamızı bekliyorsun.
Bir hayli bekleyeceksin.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Ben sizin şuna yada buna inanmanızı beklemiyorum, sadece görevimi yapıyorum, tavsiye ve nasihatte bulunuyorum, isteyen; inanır/alır, istemeyen; inanmaz/almaz...
Hidayeti yanlız Allah verir..
Biz emr-i ilahiye uyarız, takdir-i ilahi ne ise o tecelli eder...
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Resulullah (sav)`ı gördüm, elindeki koyun budundan parça kesiyordu, ezan okundu. Hemen et dildiği bıçağı bırakıp namaza koştu, abdest almadı. ( Kutubi Sitte 3683 )
Hadislere kalsa isimiz, bu din hicbir zaman anlasilmaz, yasanilmaz.. Evrensellikten cikar..Arap kulturu = Islam haline gelir, Islam = Mantik disi haline gelir ki zaten hedefler bu yonde.. Mantigima uymuyor dedigimde aldigim cevap, din mantikla olmaz..! Neyle olur.. ?
Koyun gibi, ucurumdan atlayan siyah koyunun arkasindan atlamakla mi..
Resulullah (sav)`ı gördüm, elindeki koyun budundan parça kesiyordu, ezan okundu. Hemen et dildiği bıçağı bırakıp namaza koştu, abdest almadı. ( Kutubi Sitte 3683 )
Allah'ın hidayeti sizinle olsun..
sen şimdi buradan Peygamberin abdestiz namaz kıldığınımı anlıyorsun, oysa ben Peygamberin abdestli olduğunu anlıyorum..Şimdi sen o peygamberin abdestsiz dolaşabildiğini hele hele abdestiz kurban kestiğinimi (yada normal bir kesim yaptığını) düşünüyordun yoksa.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma
HABERLER
Etkin Konular
Kullanıcı Listesi
Yardım
Kayıt
Giriş
Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu: DİN TAHRİFÇİLERİ
